Çok güzel bir türmüş, tohum veriyor mu peki?

Lale devri...
 

Laleler, birkaç gün sürekli yağmur yağınca serilip kalmıştı...
Eklenti 389678
Eklenti 389680
Eklenti 389679
Eklenti 389681
Eklenti 389682

Türkçe kaynak neredeyse yok. Sadece sitemizde bir başlık var. İngilizce kaynaklarda çelikle üretildiği yazıyor. Biraz daha araştırıp deneyeceğim. Umarım başarılı olurum.

Lale devri...
 

Güneşi görünce, başlar kalktı devrildikleri yerden. Açıldılar, saçıldılar...
Eklenti 389686
Eklenti 389687
Eklenti 389688
Eklenti 389689
Eklenti 389690

Lale devri...
 

Renklerini, endamlarını konu komşuya sundular...
Eklenti 389691
Eklenti 389694
Eklenti 389695
Eklenti 389692
Eklenti 389693

Lale devri...
 

Bu lale kendini süsen sanıyordu herhalde...
Eklenti 389696
Bunda ise bir örümcek yuva yapmış iyiden iyiye...
Eklenti 389697
Eklenti 389698

Sevgili Loverforlife;
Sizi toplantıdada görüp, yaydığınız pozitif enerjiyi farkettikten sonra, çiçeklerinizide iyiden iyiye merak ettik. Dün eşim ve ben ayrı ayrı sayfalarınızı gezdik. Gördük ki, onlarda bu enerjiden yeterince nasiplenmişler.
Sevgi dolu kocaman yüreğinize, Paşa beyi, Fıstık hanım'ı, Bıcır'ı ve Fincan' ıda sığdırmışsınız.
Tüm bitkilerinizde, bakımlı ve çok güzel. Şu son fotoğrafladığınız Pelikan Gagası' da çok hoş. İlk kez karşılaştığım bir bitki. İnanıyorumki, sevginizle onu da en güzel biçimde yetiştireceksiniz.
Bu renkli ve bir o kadarda keyifli dünyanızda, size sağlık ve mutluluk içinde bir sezon geçirmenizi diliyoru(z).;)

Sevgili Orhan Ağabey,

Güzel sözlerinle mahçup ediyorsunuz beni. Sizin gibi değerli insanlardan böylesine güzel sözler duymak gurur verici. Ben de sizi tanımanın, büyük bir kazanç, keyif ve ayrıcalık olduğu görüşündeyim.

Ben bu canlardan ayrı yapamam herhalde, hepsi ayrı değerli... Bitkilerime elimden geldiğince iyi bakma gayretindeyim. Siz üstadlarımızın yol göstermesiyle ortaya çıkıyor bu güzellikler. Papağan gagası benim için de özel bir çiçek oldu. Kargoda zarar görmeden gönderebilirsem sizin için de bir saksı edinebilirim seve seve.

Tüm güzelliklerin daima sizin olması dileğiyle; sevgi, sağlık, umut ve mutlulukla kalın...

Eşinizin ve sizin ellerinizden öpüyorum...

Sevgi ve selamlarımla...

Bodrum Papatyası...
 

Geçen yıl ilk defa sahip olduğum bir çiçek Bodrum papatyası. Çok da sevdim doğrusu. Uzun bir saksıya geçirmiştim. Uzun saksıyı da bahçe duvarının üzerine koydum. Suyu çok seviyor. Az susuz kalsa, ayılıp bayılıyor. Sümüklü böcekler de onu pek seviyor. Kışın kar yağdığı zaman üzerine bir naylon torba attım sadece. Tam olarak sayamamış olsam da yüze yakın tomurcuk var üzerinde... Tek kökte böyle bir coşku!
Eklenti 390050
Eklenti 390054
Eklenti 390051
Eklenti 390052

Alt köşedeki papatya size küsecek onu fotoğrafa dahil etmemişsiniz diye. ;)

Ben hiçbirine kıyamam onların. Hele ki küsmelerine hiç razı olmaz gönlüm.
Yeni açmaya başladı diye iyice boy göstermesini bekliyordum ki, ben de fotoğraf çekinmek istiyorum diye atlayıvermiş beyazın içine...
Eklenti 390140
Eklenti 390141
Eklenti 390142
Bir de katmerlimiz var, küskünlük olmasın diye endamını görelim onun da...
Eklenti 390143
Eklenti 390144

Leylak...
 

Çocukluğumun anılarında mis gibi kokan bir leylak vardı bahçemizde. Sonrasında ne olduğunu anımsayamadığım bir nedenle kesilerek beton döküldü yerine. :( Hep özlemimdi. Sonunda bir leylak edindim ben de. Bir yoğurt kovasına mahkum etmek zorundayım gerçi ama... İnşallah sevgim yeter ona;)
Eklenti 390306
Eklenti 390307
Eklenti 390308
Eklenti 390309

Sevgili loveforlife; leylak zamanı... Çok da güzel maşallah.
Bodrum papatyalarınız da çok güzel. :( 3 sene aldım diktim yetiştiremedim olmadı kurudular, çürüdüler olmadılar. Şimdi sizde görünce diyorum tekrar alıp diksem mi, denesem mi?.. Tekrar heveslendirdiniz beni... :D
Alıp tekrar denemeli!..

Ben de diyorum ki bu sayfayı nasıl atlamışım. Meğer daha yeni açılmış. :)
O güzel anlatımınla su gibi okudum 4 sayfayı. :) Ne bitkiler, ne çiçekler, ne yaramazlar, ne hikayeler varmış balkonunda. Çok sağ ol bizlerle paylaştığın için. :)

Yeğeninin doğa sevgisi gözlerinden okunuyor. Elinde tuttuğu bitkiye bakışından belli. Tüm fotoğrafları ayrı güzel ama şuna bayıldım, çerçeveletip asmak gerek. :)
http://www.agaclar.net/forum/attachm...4-img_9208.jpg

Sevgili YeniGine,

Bence mutlaka tekrar denemelisin Bodrum papatyasını. Ben bu yıl olmayan renkleri de alıp, bunları da çelikleyip çoğaltarak, duvarın üzerine sıralayarak bir renk cümbüşü yaratma arzusundayım. Zira konu komşu hayran, gelen misafirler balkona çıktığında gözleri kalıyor Bodrum papatyamda. (Gerçi bütün çiçeklerim için aynı şeyi söylüyorlar ama:D)

Sevgili Gilan,

Ziyaretinle ne kadar mutlu oldum, bir bilsen! Senin o güzel balkonlarının yanında ne kadar yeri olur bilmem ama ben güzelliklerin paylaşıldıkça çoğaldığı kananatindeyim. Asıl ben beğenin için çok teşekkür ederim canım.

Yeğenim gerçekten de bambaşka bir çocuk. Bebekliğinden beri; insanından hayvanına, çiçeğine, taşına varasıya dek inanılmaz bir doğa sevgisi taşıyor. (Düşünsene sokaktan topladığı taşla beraber uyuyan bir çocuk!)
Konu hayvanlar ve çiçekler olunca fotoğraflara fazlasıyla yansıyor sevgisi...
Burada Paşa ile sohbet ediyor...
Eklenti 390658
Tavuklarımız kucağından inmiyor...
Eklenti 390662
Geçen yıl hayvan pazarında minicikken annesinden ayrılarak satışa çıkarıldığını görüp, kıyamayıp aldığımız Benekli ile sarmaş dolaşlar...
Eklenti 390659
Kim demiş kazlar saldırgan olurmuş diye? Paytak ile aramız çok iyi...
Eklenti 390661
Kangal köpeğimiz İnci'nin yavrularından biri...
Eklenti 390676
(Bu arada hepsinin isimlerini prensesim koydu)

Ben de aynı fotoğrafı çerçeveletip asmayı düşünüyorum Sevgili Gilan...

Sevgi ve selam ile...;)

maşallah ne kadar belli doğa aşığı bir çocuk olduğu:) hep öyle kalır inşallah:)

Sevgili loveforlife , çiçeklerinize, sevimli prensesinize, ve afacan fincan ile birlikte tüm hayvanlarınıza hayran oldum. Siz harika bir insansınız bu tespitte bulunmam için illa sizi yüz yüze görmem ya da yakından tanımam gerekmiyor.
Ben bu sitede sevgili Güler hanım, Adalet hanım, S.durul hanım, sevgili Jineop ve bi çok arkadaşımı sevdiğim gibi sizi de sevdim. Sayfanızın takipçisiyim

Sevgili loveforlife; (Yaşam için sevgi miydi unuttum) eğer öyle değilse bile siz yeğen ile birlikte gerçekten yaşam için sevgiyi yakalamışsınız; ne mutlu size.
Ve bana göre yeğen seni geçmiş bu yaşta nasıl bir doğa sevgisidir böyle hayran kaldım. Peki o güzelleri benekli, paytak (Kaz değil ördek o), sonra İnci'nin yavrusu nerede bakıyordunuz onlara. Ve onlarla çekilmiş fotoğraflar, pozlar harika... Bayıldım gerçekten. Şöylee içimi çekerek deriin bir nefes alıverdim. İmrendim açıkçası.

Arı da sevgi alacağı bahçeyi biliyor. Vardır bir hikmeti.

Bahce ve balkonlarda gezmenin, bir faydasını daha gördüm bu gün sayende.

Bu sayfalar insanları birbirine yaklaştırdığı kadar, bilgi de sunuyor. Bu bitkiyi, gecen yılki Ankara toplantısında, çiçeğini ve yaprak rengini sevdiğim için almıştım.
Senden öğrendiğim, güneş sevdiğ. Oysa ben, onu küpelerle dikivermiştim büyükçe bir saksıya ve sadece sabah güneşi ceee diyor. Ona rağmen sarkmış dalları yerlerde sürünüyor.

Hava açar acmaz sarkan bir saksıya alıp güneşe atayım da, sana teşekkür etsin garibim.

Yeğenine bayıldığımı söylemeden geçemiyeceğim. Sevgisi daim olsun inşllahh.

Sunduğun güzellikler için, sana ayrıca teşekkürler. Sevgin, her bir karende bizlere yansıyor.

Kal sağlıcakla, şimdilik kaçıyorum:)

Çiçeklerinizin hepsi çok güzel.Güzelinde ötesi muhteşem.Hepsini sevgiyle büyüttüğünüz belli.Bize bu güzellikleri sunduğunuz için teşekkürler..

Ağabeyim geçen yıl genç yaşta emekliliğe karar verince, her daim hayali olan işe kalkıştı. Bir yer bulup, her türlü hayvana bakacak; bir şeyler ekecek, doğayla başbaşa kalacaktı. Bursa'ya yaklaşık bir saat uzaklıkta bir dağ köyünde bu iş için yola koyuldu. Bu arada başka bir iş teklifi de alınca onu da değerlendirdi. Şimdi hem Bursa'daki işinde çalışıyor, hem de köye yetişmeye çalışıyor. Neredeyse her gün köye gidip gelerek, büyük emeklerle kendi çapında bir çiftlik kurdu. Kuzular, 100 tane köy civcivi, 100den fazla bıldırcın, hindi civcivleri, Tokat(beç) tavukları, kaz ve ördek yavruları, tavşanlar, güvercinler ve Kangal köpeği İnci ile yola çıkı. Biraz fazla hızlı başladı sanırım. Hiç bilmediği bir iş... Hastalananlar, ölenler:( Köpek bahçede bağlıyken (ki henüz 6 aylıktı) başka bir davetsiz misafir köpek gelince kısa sürede yavrular oldu. Bıldırcınlar tavşanlarla komşuydu. Onların kazdığı kuyudan bir bir firar ettiler. Dişi tavşan Ponpon'un yavrularını gelincik ya da benzeri bir hayvan öldürünce, o da kendini döve döve can verdi:( Tonton'u doğal yaşam parkına saldık sonrasında. Haşarı köpek yavruları büyürken birkaç badiyi parçaladı. Hindiler palazlanırken garip bir şekilde felç oldu. Bir kısmını yaşatamadık ne yazık ki! civcivlerimiz de büyürken yamyamlaştı ve birbirlerini kemiklerini bırakarak yemeye başladılar.

Ben hep siteden okuyup ağabeyimi yönlendirdim. Kâh anladı, uyguladı söylediklerimi, kâh es geçti.

Bu arada köpekler de yeni evlerine gitti. Bir çift Rus finosu geldi onların yerine. Yabani hayvanları da besledi Ağabeyim!!! Onca güvercin, havalandıkları anda onları gözetleyen şahin ve atmacalara yem oldu. Geriye iki çifti kaldı sadece. Tokat tavuklarının gürültüsünden köydekiler rahatsız olunca onlara da yol göründü.

Ağabeyimin tarla işindeki ustalığı(!?) daha da etkileyiciydi. Birbir zahmetle çimlediğim o güzelim domates fidelerini 1 karış arayla dikince hepsi birbirine girdi. Bir hafta sonu gittiğimde bir de baktım, sırık salatalıklar boylu boyunca yerde yatıyor. Köylünün teki öyle daha verimli olur demiş diye!!! Çok sürmedi hastalandı salatalıklar. Oturak fasulyelerde ise birer sırık. Onlar da sonra böcek içinde kaldı. Şeftalilerde ortaya çıkan kurbağacık için ilaçlama yaparken fasulyeleri, hatta güllerdeki bitleri de ortadan kaldırmayı hedeflese de ağabeyim, elbette ki muvaffak olamadı. Bir tanıdığı gülleri budayacağım derken birbirine soktu. Benim gittiğim zamanlardaki çabalarım yetersiz kaldı. Sadece çiçekler konusunda bir şeyler yaptım onların da hoşuna gittiğinden çok fazla karışmadılar.

Her şey kötü gitmedi elbette. Kuzular büyüdü ve yeni kuzularımız doğmaya başladı. 30 tane minik kuzumuz var şuanda. Geriye kalan 30 tavuğumuz da çok güzel yumurtluyor. Kazımız kuluçkada. Ördek tavuklarla geçinemeyince bana geldi. O da şimdi bizim evin bahçesinde tavuk yumurtalarının üzerinde kuluçkada yatıyor.

Bahçe konusunda bu yıl da pek başarılı olamayacağı görüşündeyim Ağabeyimin. Hayvanların altından çıkanları doğru dürüst yanmadan yayıyor şu günlerde tarlaya... Sonrası ne olur bilinmez:confused:...

Prensesim ise son derece memnun. Sadece hayvanların kesilmesini ya da onlara bir şey olmasını kabullenmeyerek çok üzülüyor. Büyüdüğünde önce insan doktoru(halasını iyileştirmek için), sonra da hayvan doktoru olacakmış. Bu gidişle ziraatçı da olur kesinlikle. Şimdiden bitkilerin Latince isimlerini öğretiyorum ona...

Sevgili loveforlife yazı ilerledikçe gözlerimi daha da açarak okudum. Bence ağabeyiniz bu işleri tam olarak öğrenmeden keşke bu kadar derine girmeseydi. Onca hayvana yazık olmuş. Üzüldüm doğrusu. Keşke sizi dinleseymiş.

Sevgili loveforlife çok güzel anlatmışsınız, zevkle okudum (ki ben pek okumayı sevmem) ağabeyiniz çok güzel bir hayali gerçekleştirmeye çalışmış, tebrikler benim de çok hoşuma gitti açıkçası. Tabi ki bilmeden bir anda geniş çaplı uygulamaya geçmiş kolay değil. Kayıplar olması normaldir. Ama yazınızın sonuna doğru belli ki birşeyler yolunda gitmeye başlamış; sevindim. İnşallah bundan sonrası için de daha güzellikler dilerim; abinizin hayalleri gerçekleşir...
Sevgiyle, rastgele...

Ağabeyinizin yaptığı bence hepimizin hayali. :)
Doğanın içinde hayvanlar ve bitkiler.İnsan daha ne ister.
Tabii hayvanların hiçbiri yenmeyecek,kesilmeyecek özenle büyütülecek,o kadarına ev sahipliği yapılacak. :) Tavukların yumurtaları yenebilir. :) Ben vejeteryan olduğum için et konusunda az biraz hassas davranıyorum.

Yeğeninize bayılıyorum,ileride benim de böyle bir çocuğum olur umarım.

Amin. Tüm isteyenlerin hayırlısıyla sağlıklı bebek-leri olur inşallah ;)

Selam...113. mesajdaki yazınıza bayıldım..Okurken tablo gibi hepsi gözümün önünde canlandı..Çok teşekkürler..Bence ağabeyinize hak verin..Çünkü insanın deneme yanılma yoluyla öğrenmesi daha zevkli..Benim de annem bazen bana fikir verir..Fakat o fikir verdiği zaman nasıl bir duygu bilmiyorum..Hiç kimsenin karışmasını istemiyorum..Ben sorarsam ya da araştırırsam uygulamak istiyorum..İşte böyle tuhaf birşey..

Sevgili Mandalinleerik,

Ağabeyim biraz fazla tez canlı aslına bakacak olursak. Bir de adam emekli Albay! Yani askeriye mantığı damarlarına işlemiş:o Kalan sağlar bizimdir mantığıyla ilerliyor. Şu sıralar tavukların sayısını 300 yapmayı hedefliyor. Bir arkadaşı eski buzdolabını kuluçka makinesine çevirmiş. Yumurtaları toplayıp makineye koyuyorlar. Hemen her gün teptiği onca yol da cabası. Motosikletle gideyim dedi, bir motosiklet aldı, motosiklet ehliyeti aldı ama çok dağlık ve yolları iyi olmadığı için çıkamadı motosiklet yukarı. Bir jeep aldı ama yakıt parası bir yana araba o araziye inip çıkmaktan bir yılda dağıldı adeta. Sonra bir kamyonet aldı. Hayvanları ve yiyecekleri taşımak için. O da şu sıralar bozuk, evin bahçesinde yatıyor:D

Doğa aşkı böyle bir şey... Ne desen nafile! Dün telefonda sevinç çığlıkları atıyordu. Bir oğlum oldu, ebeliğini de ben yaptım diye! Koyun kuzulamış da:p

Sevgili Tika,

Tüm kalbimle yeğenim gibi bir çocuğunuz olmasını diliyorum.(Gerçi olacağından da fazlasıyla eminim ya;))Gerçekten de her açıdan çok duyarlı ve hassas bir çocuk. Ağabeyi de var 17 yaşında. Fakat o böyle işleri hiç sevmiyor. Bahçeye bile zorla, rüşvetle götürüyoruz. Arakayla, fasulyeyi ayırt edemez durumda ilgisiz! Tamamen zıt kutuplardalar kardeş olsalar da. Kız halaya benzermiş derler ne de olsa!