Merhaba Vildan Hanım çiçekleriniz çok güzeller.Maşallah güzel bakmışsınız.Darısı başıma .Bol güneşli ve çiçekli günler.

Bu akşam genel görünümler çektim iş dönüşü.
(gördüğünüz duvar yan komşumun terasını tamamen kapatıp daire haline getirdi böylece sol yanımda Menekşe ve Florya sahili görünmez oldu...

Bu da sağ yanım.Terası kapatmayan komşum ara duvarı yükselterek Kanarya ve Halkalı Nükleere kadar olan görünümü kapattı.

Çiçeklerin ardından, doğrudan Küçükçekmece Gölü ve Marmara Denizi'ne bakış.

Bu arada zakkum az da olsa çiçek açtı.

Pazar günü Çatalca'dan aldığım üç renk gazanıadan sarı olanı.

Lavantamın uçları yavaş yavaş tomurcuklanıyor.

Ali Bey'le toplantıda, sevgili Limon'un hediyesi Lisiantus boylanmaya başladı.

Denizi gören genis teraslar ne keyifli olur degil mi? Yillar önce Beyoglunda terasindan Kinaliadayi gördügümüz bir evde oturmustuk. Yaz kis eve girmek istemezdim. Sizin terasiniz bana o evi hatirlatti. Tek farkla siz güzel ciceklerinizle orayi kücük bir cennet haline getirmissiniz.

Vildan'cım, mesaj iletmesem de terasını zevkle izliyorum.

Yan görüntülerinin kapanmasına çok üzüldüm, keşke yarım metrecik geriden yükseltselerdi..

Terasına minik bir yorumda bulunmak istiyorum..
Karşına gelen uzun duvarın da fayans kaplı, sanki biraz banyo havası veriyor (kızma), çiçeklerin güzelliğinde iyice sırıtıyor. Hijyenik ve temiz belki ama o çiçekler başka bir doku istiyor..
Benim aklıma gelen, maliyetli de olmayan;
Karşı duvarı tümüyle, bulabilirsen (gezilerinde yakalayabilirsin sanırım), saz örgüyle (hasır değil ama) kapatsan ve sazı da olduğu gibi bırakmayıp su bazlı beyaz ya da mavi ya da çivit mavi ile boyasan..
Bu sazı tutturmak için ille de çok delik delmen gerekmez, iki yanlardan ve ortadan tutturup aradaki yerler sarkma yapmasın diye saksılarla destekleyebilirsin gibi gibi..

Sevgili çekirdek,
Kibarlık etmişsin banyo havası veriyor diye, ben ona Cağaloğlu hamamı diyorum. Yapıldığı dönemde bayağı iyi duruyordu.Şimdi hem estetik değil birde, güneşten yer yer para büyüklüğünde atmalar yapıyor. Hem duvarda hem zeminde.

Aslında bu yıl çok istedim, şöyle taş görüntülü kaplama mı yapsam diye ancak olmadı. Sadece duvarları ve demirleri boyattım.
Dediğin gibi birşeyler aklımda olsun, gözüme çarparsa kaçırmam emin ol. Teşekkürler.

Terkos' da bir serada kenara atılmış durumda kara kuru bir ağaççık. Ne olduğu belli değildi, ama satıcı erguvan dedi.

Bonsai başlığı da ilgimi çekiyordu ve karar verdim bonsai olacak. Erguvan olduğu tamam, iki yıldır sadece yapraklanıyor. Henüz çiçeklerini göstermedi.

Geçen pazar Çatalca taraflarında bir seradan fesleğen ve reyhan aldım. Mutfak balkonunda cam kenarındalar. Yanından geçtikçe mis kokuyorlar.

Kumru yavrularım dünyaya gelmiş. Anne uçunca, çabucak çekiverdim.

Hoşgelmişler, çirkin şeyler:) Bu halleri hem çirkin, hem komik. Güvercin yavruları daha kel ve çirkin oluyorlar. Aman, anneleri yokken başka kuşlara dikkat edin n'olur. Kaşla göz arasında yavruları bulup... (gerisini söylemeye dilim varmıyor)

Güle güle büyüyüp biran önce giderler umarım. Arkalarından sıkı bir temizlik gerekebilir. Benim güvercinler balkonda bit yapmışlardı. Günlerce çamaşır sularıyla temizlik yapmak zorunda kalmıştım.

Minik kumrular tahminimizden 2 gün evvel dünyaya gelmişler. Çok şirinler.

Hem ıslak ve hem de keltoşlar ama çok şirinler gerçekten.

Bitişik komşumda güvercinler var, bolca pislerdiler terasa. Ama son zamanlarda gelmiyorlar sanırım. Çünkü pilik yok bir süredir. Benim tahminim: Anne ve baba kumru kaçırıyor onları. Çünkü biri yavrularıylayken diğeri balkon demirlerinde resmen nöbet tutuyor.

Sevgili Nevsune,
Birzamanlar canlı doğğuran balıklara merak sardım . Saatlerce hatta günlerce bekledikten sonra doğumu yakalayabiliyorsunuz. Balık doğuruyor sonra hızla doğurduğu yavruyu geri dönüyor ve yutuyor. Ben yavruları kurtarmaya çalışırken midem bulanıyor, söyleniyorum (nasıl yavrusunu yiyebilir diye)ve ağlıyorum .Ve ,bakıyorum sabah olmuş.Eşim sabah kalkıyor o da bana söyleniyor insanları doğurttuğun yetmiyor başımıza şimdi de balıklar çıktı diye. Hayat çok acımasız. Her canlı da merhamet olmalı.

Bu site hepimizi bitki delisi yaptı. Uzun zamandır bir clematis bir de yasemin aklımdan hiç çıkmıyordu.Ada'dan getirdiğim yasemin çeliği tomurcuk bile vermişken bir anda kavruldu.Çok üzüldüm. Bu arada arkadaşlarımızn bahçelerindeki yaseminleri gördükçe kararım kesinleşti ve bu pazar Bauhause'dan bir yasemin aldım.
Saksısını değiştirdim.Şimdilik tek fotoğraf çekebildim.

Güney güzeli rozetim açtı bir süredir.

Bu dayanıklı ama çiçeğinin kokusu lastik gibi. Fûl yasemin alsanız ömrünüze ömür katarsınız. Kışa da dayanıklı.

Bu rozet Datça'dan geldi. Kaç yaşında olduğunu bilemiyorum, ben diyeyim dört, siz deyin beş.
Gövdesi kartlaştı. Ama seyrek de olsa açıyor.

Celal Bey güzel kokuyorçiçeğim. Yolda kaç kişi sordu bu ne çiçeği diye.
Bir bayan da çok iyi yapmışsınız, hiç pişman olmıyacaksınız diye iştahla kendi yaseminini anlattı.

Vildan hanım, rozet çiçeğinizi kışın nereye koyuyorsunuz.Benimkinin de ağaçlaşmasını istiyorum.

Rozetim yaz kış terasta. Birçok çiçeğimi çok soğuklarda büyük poşetlerle sarıyorum. Çünkü içeri alamıyacağım kadar çok saksı var.

Vildan hanım yasemininizi güle güle büyütün. Yumuşak iklimli bir yerde yaşarsam benim de ilk dikeceklerim arasında yasemin var ama şu hani hakiki yaseminden. Onun kokusunu hiç birine değişmem. Geçenlerde Bauhausda bir koku bir koku, kafamı bir çevirdim kaç metre ötemde duruyormuş. Sanki yanımda gibiydi.

Bence bir tane de ondan alın:)

Yalova'da şantiye binasının girişine dikmiştim, oradaki kokusunu da beğenmedim (yasemin gibi kokmuyor çünkü), Yalova'dan gelirken başka bir tane alıp getirip buraya diktim onun kokusu da güzel değil. Ful yasemin mis gibi kokuyor, 10 tl verip 2 metre boyunda bir tane daha aldım Dikili'den. Kışın Yalova'dan getirdiğimi de (J. Sambac) başka yere dikip onun yerine de ful yasemin dikeceğim.

Tamam Celal Bey'cim. Kim tutar bizi ?
Şimdi de ful yasemin takibine geçeriz, ne güzel. :D

Arzu Hanım, bu yıl Datça'ya gittiğimde rozet fidelerinden alacağım.
Ama sonradan çıkan renkleri daha güzel olanlardan değil. Klasik pembe ve beyazlardan. Onlar daha dayanıklı. Çiçeklenmeleri bitince uçlarını alıyorsun, birkaç yıl yaşıyor. Ve tohum döktüğü yerde yenileri çıkıyor.