Lillium başlığında HOCAM100'ün 99 ve Lillium'un 114 nolu mesajına baktım. Sanki benim sedumum da böyle çoğalabilir gibi geldi. Önümüzdeki sonbaharda çiçeklenme bittikten sonra dallaını gazeteye sarıp gölgede saklıyacağım. Bakalım ne olacak.

Aşağıdaki link 99 ve 114 nolu mesajlar

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=12928

Toprağa diktiğim soğanlıların çiçeklenmesini beklerken, bu günlerde terasıma sardunyalar renk veriyor.

Sardunya saksısından sarkan bu çiçek, başka saksılarımda da kendiliğinden çıkıyor.

Ve minik mor çiçekleri..

Sevgili Arzu Kasapoğlu'nun gönderdiği çiçeğim yol yorgunluğunu attı. Yaprakları dirilmeye başladı. (Arzu'cum sürpriz, bu da bir anne çiçeği. Çok eskiden hem annemde hem de kayınvalidemde vardı.)

Arzu hanım'dan anne çiçeği:
Geldiğinde üzerindeki dallar bana sedumun çoğalmasını hatırlattı. Onları kırıp yeni saksılara ektim.

Gelen ana bitkiyi hiç dağıtmadan blok olarak ektim. Kestiğim sapların herbirinin dibinden yeni sürgünler geliyor.

Pembe çiçekli sedum'dan yeni haberler var.
Bu yıl her zamanki gibi yeni yavrular verdi. Sonra kuru dal üzerinde filizlendi. Şimdi de tohumları yeşerdi.
Çiçeklerinden iki sapını atmayıp saksının üzerine öylece bırakmıştım.

İyice sararıp solmuşlar .Artık atayım diye bir kaldırdım: altında bir sürü tohum yeşermiş.

Anılarda kalan çiçekleri tekrar bulup yetiştirmek insana daha farklı bir mutluluk veriyor.
Süpriz dediğiniz ikinci anne çiçeği benim içinde çok kıymetli Vildan hanım. Onu tekrar bulmak için çok uğraşmıştım. Sonunda eski bir iş arkadaşımın bahçesinde buldum. Arkadaşım bu çiçekten o kadar bıkmıştı ki ot muamelesi yapıyordu :)

Çiçekleriniz herzamanki gibi çok sağlıklı ve çok güzel. Güle güle büyütüp keyfini sürün :)

Arzu Hanım, bahçede yere mi ekiliydi ?
Bu çiçeği hep saksıda bilirdim. Hatta yükseğe koyardı annem. Dallar uzatır, ucunda yeni bir bitki oluşurdu. Yanlış mı hatırlıyorum acaba ?

Vildan hanım, ne güzel sürpriz değil mi, ben de lobelyalarda karşılaştım bu sürprizle.
Çok defa dikkatle incelememe rağmen lobelyada bir tek tohum göremedim, bir gün kuruyan dallarını kaldırıp altına baktığımda aynen sizdeki manzara ile karşılaştım, çok sevindim tabi, bir çok yeni lobelyalarım oldu.

Hep böyle güzel şeyler olsa keşke.

Nasıl yazacağımı bilemedim bir türlü, bu hafta sonu soğuk ve rüzgar yüzünden çok üzüldüm: Üzeri çiçeklerle dolu güzelim bodur begonvil ve birkaç çiçeğim daha mahvoldu.

Cumartesi günü Koçtaş'tan aldığım iki katlı naylonu terasın bir kısmını kapatan eternit çatının direkleri arasında gerdim, şimdilik hiç değilse rüzgar etkisini azaltsın diye.

Pazar sabahı ilk işim terasa çıkmak oldu. Felaket !
Rüzgar naylonu yırtmış, tabandaki bağlantı yerlerinden parçalanmış. serbest kalan kenarları fırtınada savrularak bıçak gibi bazı saksıları resmen traşlamış. Koca koca saksılar rüzgardan devrilmiş.

Hemen soğuk sevmeyenlerin çoğunu japon gülü, begovil, solanum, ağaç menekşe, mercan gibi , iki kapalı balkona çektim.

Olan zavallı begonvile oldu. Çiçekleri ve yaprakları traşlanmış kuru dallar halinde şimdi..

Vildan hanım
Bitkileriniz için üzüldüm, gecmiş olsun. toparlarlar yeniden

Solanum bitkisi soğuğa dayanamıyormu. Ben bahceye dikmiştim, şimdi üzerini örtmem gerekir mi.

Geçmiş olsun,
 

Vildan abla, geçmiş olsun. Çiçeklerin yine toparlayacaklardır. Eğer solanumun toparlamazsa, ben de bir tane saksıda,fazla var, onu sana veririm.

Sevgili Cemo, eminim toparlanacaklar. Zaten en önemli hasar yeşim ve begovilde.
Forumda arkadaşlar bana soğuğa dayanamayacağını söylemişlerdi. Zaten bu istanbul'da ilk kışı ve küçük bir fide. O yüzden de içeri aldım. Bahçedekini çok soğuklarda korumakta yarar var.

Vildan hanım geçmiş olsun, doğaya karşı durulmuyor işte, benim sardunyallarımdan birini de aşağı uçurmuş fırtına, yerinden zor kalkan bir saksıya bunu yapıyorsa küçük saksılara neler yapmaz.

Baharda hepsi de traşlandıkları yerden fışkıracaklardır üzülmeyin, kaybettiğiniz çiçekler için elimizde olanlarla takviye ederiz.

Özbey'cim sağol.
Katil naylon örtü solanuma ulaşamamış. Kapalı balkona da aldım.
Merak etme yaza geldiğimde, (hatta inşallah bahara) bulurum bir şeyler.:o

Sevgili Adalet Hanım, gerçekten koca saksıları devirmiş. Acilen kalıcı çözüm lazım, geç bile kaldım. Begovilim, yeşim, mavi yasemin, pandora zorunlu budanmış oldu. Frezyaların yaprakları kırılmış, iki güçlü şebboyum kırpılmış. Yaşıyorlar da büyümeleri gecikmiş olacak.

Teklifiniz için teşekkürler, bahara sizden ve arkadaşlardan gelen tohumlarla güzel şeyler olacak terasımda.

Birkaç foto var akşam evden yüklerim.

Vildan Hanım geçmiş olsun. Hakikaten kışın bitkileri korumak bir hayli zor oluyor. Bitkileriniz için üzüldüm fakat eminim baharla birlikte eskisinden daha güzel bir hal alacaklardır. Sizi tekrar gülümseteceklerdir.

Dün gece burada hava -10 dereceye düşmüş. Malesef bugün ben de güne çok keyifsiz bir manzarayla başladım. Sabah kalkınca bir baktım damların üstü bembeyaz. Gece dona çekmiş hava. Yataktan fırladığım gibi camın dışında duran saksımın başına koştum. Ne naylon dayanmış, ne saksı. Saksının içindeki toprak kaskatı, bitkilerin birçoğu donmuş.

Sözüm ona kışa dayanıklı türleri diktiğim saksıyı camın dışına yerleştirmiştim ama Almanya'da ilk kışımızda birçok bitkiyi kaybederek tecrübe kazanmış oldum.

Canım çok sıkıldı, sizin üzüntünüzü çok iyi anlayabiliyorum. Neyse ki sizinkiler tıraşlanmışlar, üzülmeyin önümüzdeki bahara daha güzel olacaklardır.

Vildan hanım terasınız çok güzel... tabii manzaranız da harika ;)güle güle oturun.Ben de de var böyle bir teras ama rüzgar yaz kış çiçeklerime pek rahat vermiyor diyebilirim.

Vildan Hanım, çok geçmiş olsun... Üzülmeyin, begonviliniz toparlamaz ise buralarda bolca begonvil var. Ben size gönderirim...

aaa üzüldüm doğrusu.İlk mesajlarınızdaki görüntülerle mutlu olmuştum. Çiçeklerinizin başına gelenler yabancı değilim çünkü ben de çekiyorum. Manzaram güzel ama salıncağımızın tentesini,. balkon şemsiyesini bile beş kat aşağı atan rüzgarla yaşamak çok zor.İnanın arada gül ve kaktüslerimi çatı arasına alıyorum biraz olsun kendilerine geliyorlar... tekrar tekrar geçmiş olsun.

Size de geçmiş olsun Selen Hanım. Sağlık olsun diyeceğiz artık, Siz damlarda kar görüp, koşmuşsunuz ya cama, ben Yukarı çıkarken öyle içim rahattı ki, görünce şok oldum. Yerle yaprak, toprak, yağmurdan çamur olmuş.

Neyse, bir çare bulacağız geç olmadan.

Sağolun Necla Hanım, üzüldüm tabii, ama toparlanacak hepsi, Allah sevdiklerimizin eksikliğini göstermesin.

Vildan hanim,insan gozunden bile sakindigi seylere zarar gelince cok kotu oluyor. Ancak uzulmeyin sizin kiyip yapamadiginiz budamayi ruzgar yapmis. Ciceklerimi devamli aldigim cicekcim "Inci hanim,cicek veren bitkilerinizin daha cok cicek vermesini istiyorsaniz onlari GAVURUNA budayin" demisti. Yani hic acimadan.Ama ben hala aciyorum,o da bir baska mesele.

Kirilan bitkilerinizin hemen hemen hepsi budanmayi seven bitkiler.Goreceksiniz insaallah seneye daha saglikli bir gelisme gosterecekler.Gelismeleri merakla bekleyenlerden biri de ben olacagim.

Ozellikle Japon gulunu iceri aldiginiza iyi ettiniz.Hatta evde yeriniz varsa balkonda da birakmayin diyecegim.Zira ben Japon gullerimi iki yil kislari mutfakta tuttum havalar kirilinca disari cikardim.Cok gelistikleri icin daha sonraki yil iceri alamadim, seraya koydum,maalesef ikisini de serada isitma tertibatim olmadigi icin kaybettim.Balkonunuz soguksa Allah korusun onlari kaybedebilirsiniz.

Seneye muhtesem bir balkona saglikla kavusmaniz dilegiyle. sevgiler..

Sevgili Güldeste aynı dert ikimizde de. Ben özellikle şemsiye hiç düşünmüyorum. Çünkü yıllar önce T şeklinde demir profile takılı iki çanak anteni bir sabah yerde bulmuştuk. Ama başka çözümler var tabii. Bakıyoruz şimdilik.

İnci Hanım teşekkürler iyi dilekleriniz için. Don olmadığı için , çiçeklerimden sadece naylona yakın olanlar savrulmanın etkisiyle budanmış. Baziları devrilmiş.
Yine de soğuk sevmeyenleri içeri aldım.

zellikle ,

Arkadaşlar Cumartesi günü çatının profillerine sağlamca bağladığım 2 kat naylonla sadece rüzgarı kesmeyi düşünerek yaptığım koruma :)
Soğuktan etkilenmeyen sardunyalar daha sonra büyük poşetlere konulacaktı.

Pazar sabahı begovil; böyleyken böyle...