Güllerim...

Güler hanım, 250 kök gülünüz var demek, maşallah demek kalıyor bize. İsminizde bile gül var. Arazinizden değil de sadece güllerinizden video çekseniz uzun metrajlı film olur herhalde. İzlenme rekoru kırar.

Ben evinizin önündeki fare kulaklarının hayranıyım. İnanılmaz huzur verici ve dinlendirici. Bir de armandinize açıp açıp bakarım. Çardaklarınız, çimleriniz derken bu mesaj bitmez. Kısa kesiyorum.

Araziniz kusursuz. Uzun yıllar sefasını sürmenizi dilerim.

Teşekkür ederim sevgili derin35.
Fare kulaklarını ben de seviyorum, sorunsuz bir bitki ve hızla yayılan bir tür. Kış aylarında da gri yeşil yapraklarını muhafaza etmesi hoş oluyor.
Bahçeniz varsa gönderebilirim.

Güler hanım,
Benim küçük bir balkonum ve evimde salon çiçeklerim var. Hiç yoktan iyidir deyip mutlu oluyorum. Çocuklarım üniversite eğitiminde olup eşimde çalışıyor olduğundan, bahçeli eve ancak emeklilikte kavuşacağız. O zaman sizlerden talep edeceğim. Bu site iyi ki var. Çok teşekkür ederim.

sn. Güler bir ara Balıkesir-Manyasa uğrarsam bahçenizi görmek isterim tabi mümkünse izin var mı acaba :)



huzurlu günler...

Sevgili tropikalist, izin ne demek, bahçem benim olduğu kadar agaclar.net üyelerinin de bahçesi sayılır.
Kapımız her zaman açıktır, buyrun bekleriz ve çok da mutlu oluruz.

Dün akşam hava raporunu izlerken bu gün için çok sıcak olacağını söylediler.
Sıcaklarda çalışmak hayli zor oluyor, bu yüzden sabah 06.00 da Oğuz kendi sebze bahçesinin yolunu tuttu ben de 06.30 da başladım gülleri ve saksı çiçeklerini sulamaya.
Saat 09.00 a kadar çalıştık, sonra kahvaltı faslı biraz salıncakta kahve ve çay keyfi yaptıktan sonra saat 11.00 de yine bahçe işlerine koyulduk, sıcak bastırdı iyice ve saat 13.00 de içeri girdik.
Öğleden sonra ben ev işlerine koyuldum Oğuz da 18.00 e kadar istirahat ettikten sonra benim yarım bıraktığım sulamaya devam etti.

Bu arada çektiğim fotoğraflar...

Güler hanım; güllerinize hayran olmamak imkansız. Ancak benim bahçem olmadığından, güllerinize de çok imrendiğimden acaba balkonumda saksıda minyatür gül mü yetiştirsem diyorum.

Size danışmak istediğim konu; malum gül yetiştirmek kolay değil. Kayınpederimin yazlığında güllerle savaşımızdan biraz deneyimliyim. Bu (kurtulamadığımız külleme), yeşil bit, unlu bitin sizin güllerde görülme durumu, minyatür güllerde de aynı mı?

Olası hastalıkta balkonumda tüm bitkilerime bulaşırsa ne yaparım diye endişeliyim. Yer darlığından tüm saksılarım alt alta, üst üste.

Bahçe gülü ile minyatür gül yetiştirme hakkında yorumunuz olursa şimdiden teşekkür ederim.

Not: Forumda minyatür gül sayfalarını okudum. Ancak sizin fikrinizi önemsiyorum.

Sevgili derin35, bende minyatür gül yok, seneler evvel bir iki arkadaşım ziyaretimize geldiğinde hediye olarak getirmişti. Bence onların bu hastalıklara yakalanması daha fazla.
Sık yaprak yapıları havayı fazla geçirmediği için daha çabuk küllemeye yakalanıyorlar veya ben onların bakımında başarı olamamış olabilirim.

Genelde arkadaşlarımızın çoğu hastalık ve bitlenme görülmeye başlayınca ilaç yapmaya başlıyorlar, ben öyle yapmıyorum. Gül yaprakları 2-3 cm olduğunda ilaçlamaya başlıyorum. Önce kara lekelere karşı ilaç yapıyorum, ondan bir hafta sonra gül bitlerine karşı ilaçlama yapılıyor ondan bir hafta sonra da yaprak gübresi atıp bir müddet bekliyorum. Sonra yani bir yirmi gün sonra bu sefer önce böcek ilacı sonra kara leke ilacı atıyorum.
Havaların ısı durumuna göre de kırmızı örümcek ve küllemeye karşı ilaç yapıyorum.

Üç gündür hava çok sıcak biz yaşlarındaki insanlar için bu sıcaklarda bahçe işleri hem yorucu oluyor hem de sağlık açısından pek de doğru değil düşüncesiyle hareket etmeye çalışıyoruz.
O yüzden sabahın erken saatlerinde bahçeye çıkıyoruz daha sonra Oğuz kendi salıncağına ben kendi salıncağıma uzanıp bülbül sesleri eşliğinde çaylarımızı içiyoruz.
Balkonun sağ tarafında açmış olan pembe güller mis kokuları ile Oğuz'un salıncağını gölgeliyor. Sol taraftaki somon güller de balkona ayrı bir güzellik veriyor.

Bahçenin her tarafında renk cümbüşü var ve harika kokular geliyor.
Bahçe kapısından girdiğinizde hemen sağ taraftaki iğde çiçekleri mis gibi, sol tarafta asmanın yanındaki hanımelleri ve filbahri de nefis kokular saçılar.

Kapıdan içeri girdiğimde bir müddet bekliyor bu güzel kokuları doya doya içime çekiyorum.

Biraz yürüyünce bu sefer güllü kameriye gülleri keskin eski gül kokuları ile sizi karşılıyor..

Kameriye girişinde hemen sizi karanfiller karşılar onların kokusunu da hepiniz bilirsiniz... beyazlar daha açmadı

... ve sonra güller başlıyor sol taraftaki beyaz sarmaşık aldı başını gidiyor.

Güler ablaaaa karanfillerin ne kadar güzeller. 41 kere maşaallah. Renkleride harika (açmamış beyazlarda dahil, çünki beyazıda çok severim)
Acaba bu güzellikleri tohum paylaşıma katsanız nasıl olur :)
Bu sene Sn sinanpls den aldığım karanfil tohumu çimlendi ama ne renk çıkıcak hiç bilmiyorum ( belkide hatırlamıyorumdur)

Tamam, sizler için tohum toplarım. :)

Yine gözlerimiz bayram etti...

Sıra geldi clematislere.

Balkon kenarındaki clematis president ler henüz başlıyor ama güllü kameriye kenarındakiler başladı.

... ve diğerleri

Clematis piilu ve sieboldi....

Somon atlas açtı pek çok çiçeği geçse de hâlâ açmaya devam ediyor ama sarı atlas onu bastırmaya başladı.

Önce bir tane açtı daha açacak sekiz tomurcuk var.

Diğer tomurcuklar da yavaş yavaş şişiyor, bir kısmı akşama açacak gibi

Tomurcuklar akşam 11.30 gibi başladılar.