Sevgili akçabardak, öncelikle iyi dilekleriniz ve övgü dolu sözleriniz için teşekkür ederim.

Yıllar yılı ben de o kadar çok bitkiyi yitirdim ki. Bunun bir çok nedeni vardı, saymaya kalksam sayfalar dolar.

Benim hep yakındığım şey bir bahçemin olmaması. Bahçem olmayınca evin dış avlusunu saksı bahçesi haline getirerek bir nebze olsun bu arzumu törpülemiş oldum. Avlu da en fazla 50-60 metrekare bir yer tutar. Yüzü aşkın bitki çeşidine sahibim hala. Çok sıcak olan İzmir' de güneşi gölgeleme tülü ve sulama sıklığı ile engellemeye çalışıyorum. Neredeyse tüm saksı harçlarımın tamamını en iyi drenaja sahip harçlardan oluşturdum. Sulama sıklığı ile gelebilecek kök çürüklüğü de bu şekilde minimum düzeyde tutulmuş oldu. Ortanca, gardenya, honeyberry vb. adını şimdi sayamayacağım ama genel özelliği serin yer seven tüm bitkilerimi haziran ayı başlarında kuzey cephesine taşıyorum. Tam tersi durumda olan yani soğuk sevmeyen bitkilerimizi de evin alt katına. Orada kiracı yok.( depo olarak düşünülmüş tek göz oda + tuvalet) Bugün yarın imar geldi gelecek derken neredeyse 7-8 yıldır boş. Bu durum benim de işime geldi, soğuk sevmeyen bitkilerimi kiracı olarak buraya aldım:))Soğuk sorununu da bu şekilde çözdük. Bahçemin olmadığına hayıflanırken bunu avantaja çevirmiş ve bu sayede pek çok bitkiyi hayatta tutmuş olduk. Bahçem olsaydı bu bitkilerin pek çoğunu ben de yitirmiştim.

Yani bitkilerimizle göçebe hayatı yaşıyoruz.:))

Elbette belirttiğiniz gibi sıcak ve soğuk iklimlere göre aynı bitkinin değişik varyeteleri var. Ama inanın ben de bunlara hiç dikkat etmeden alıyorum bitkiyi. Aslında bu özelliğine bakmak lazım, çünkü aksi halde randıman alamıyor veya bitkiyi kaybediyorsunuz. Ben bitkileri öldüre öldüre dillerini çözdüm diyebilirim.

Hemen aklıma gelen ve en sık verdiğim örneği vereyim. Şimdiye kadar abartısız en az 20 tane likapayı kaybettim. İşi öğrendikten sonra( asitli ortam, yarı gölge, kuzey cephesi vb) yaklaşık 4 yıldır bluecrop cinsini sorunsuz yaşatmayı başardım. Bir de sabahtan akşama kadar değnekçi gibi bitkilerimin arasında dolaşıp kontrol ediyorum hep. Gözden kaçırdıklarım mutlaka oluyor ama herhangi bir hastalık başlangıcı veya besin eksikliğine hemen müdahale edebiliyorum. Böyle böyle bir sürü bitkiyi yaşatabildim ama ben yaşlanmışım haberim olmadı:)))

Neredeyse tüm narenciyelerin aşılık anacı olan Poncirus trifoliata.. Toplamda 7 adet fidanım var. Bunları yarım santim boylarındayken sevgili redbullah' tan almıştım. Şimdi kocaman oldular. Dikenleri serçe parmağım boyuna geldi. Bu yıl bunları aksilik olmaz ise elimdeki washington portakal ve kumkuat ' la aşılamak niyetindeyim. Böylece iyice bodur tür bitkilerim olacak.

Yıldız çiçekli yasemin aşağıdan yukarıdaki balkona kadar çıkıp oradan da çatıya kadar çıktı. Alaca yapraklısı o kadar hızlı büyümüyor. Ama koku olarak her ikisi de balkonumuzun değişmez ikilisi.

Etkinlikte Sn mücevher çalısı 'ından gelen aşk mercanı sarmaşığının 5 tohumundan 4 tanesi çimlendi. Bu yıl saksıda iyice pişkinleşsin, sonra bahçe toprağının bir kenarına koyacağım.

Geçen yıl yapraklarından ürettiğim bardak menekşelerden sadece 2 tanesi kalmış. Toplamda 7 rizom olmuştu, saksıyı boşalttığımda 2 rizom ve bir de faili olarak 4 tane ''tel kurdu'' na rastladım. Artık yola bunlarla devam edeceğiz. Ta ki Haziran ayı ortasına kadar. O zaman en az 20 rizom hedefim olacak:)) Tel kurtlarının da beni tüm kalpleriyle desteklediklerini şimdiden duyar gibiyim.

Ocak ayı sonunda çeliklediğim bluecrop cinsi likapaların 2 tanesi köklenmiş. Diğerlerinden de köklenme olacağını tahmin ettiğim için şimdilik ( sonbahara kadar) saksısına dokunmayacağım.

Sevgili Lonicera, ilginiz için çok teşekkür ediyorum. Dediğiniz gibi böyle böyle bir çok bitkiyi öldürdük orada size katılıyorum ama yaşlanmışım haberim olmadı cümlenize katılmıyorum :) daha durun bakalım bilmediğimiz bir çok bitkiler var, daha onları edinip öldüreceğiz :D :D

Şaka bir yana gerçekten seneler nasıl da hızlı geçmiş ben de bu hayattan bir şey anlayamadım :)

Ne güldüm sabah sabah, siz çok yaşayın e mi...İçime su serptiniz.

Şeker kamışı tohumu taze olunca 1 hafta içerisinde son hızla çimlenmişler.. Nasipse bu sene tohumunu bitki üzerindeyken tül kese içerisine alıp güveden koruyacağım. Geçen yıl paylaşamayınca bekleyen arkadaşları üzmüş kendim de bu yüzden çok üzülmüştüm.

Washington navel portakal mesajı almış olmalı ...Korku dağları beklermiş:)))

Sn telato' dan gelen canavar marul aldı başını göğe çıkardı. 1 hafta sonra çiçek için sapa kalkacak sanırım.

Hodan otu gelişimine devam ediyor. Toplayıp pişirsek mi, tohuma mı bıraksak bilemiyorum. Keşke daha fazla tohum ekseymişiz:)) dedik ama bu sefer de kompost çayına da lazım deyip yine hayıflanırdık. Ne demiş atalar '' artmazsa yetmezmiş'' .

Urla kırsalından bir arkadaşımızın yazlığına yakın yerde turp otunun en lezzetli varyetelerinden birine rastlayınca yüreğimiz hop etti. Bu türün yaprakları yan tarafa doğru yayılıp sap içi dolgun oluyor. Daha önce dağıtımını yaptığım çeşit biraz boylanan , boy yaptığı dalın içi boş olandı. Hemen yerini belirleyip kerteriz aldık:))) Tahminime göre Haziran ayı sonuna doğru başına bir şey gelmezse yüzlerce tohumumuz olacak.

Sarı ulak cinsi zeytinimizin her yanı çiçekle dolu...

Aynı ağacımızın yarı gölgede olduğu için en az güneş gören dal uçlarında zeytin unlu biti de dolu:)))

Karışık çeşitleri birlikte ektiğimiz endiveler...Yakında çiçek verecek gibiler.

Bu yıl tohumunu paylaşmayı düşündüğüm yer elmaları tam gaz gelişime devam....

Veee, uzun süredir tohumlarını takipte olduğumuz murraya' lar nihayet elimize ulaştı. Geçen hafta sonu Antalya' ya gidemedik, yeğenim sınav için İzmir' e geldi. Tembihlediğim şekilde kapsülünden çıkarmadan tüm olgunlaşmış tohumları toplayıp getirmiş. Bir bu kadar daha olgunlaşmayı bekleyen yeşil meyveler var bitki üzerinde. Bir aksilik olmaz ise bunlar da etkinlikte yerini alacak. Elimdeki murrayaların hepsi tohumdan yetişme ve iyi bir bakımla en geç 3.yılında çiçeklenme oluyor. Benimkilerden 2 tanesi 2.yılının sonunda çiçeğini göstermişti.

Sayın Lonicera,

Murraya'nın çiçeklenme süresi ne kadar oluyor?

Bendeki senede bir kere yoğun olarak açıyor ve 2 hafta sonra bitiyor çiçekleri.
Bu sene bende tohumlarını alacağım,hep üstünde kalıyordu.
Saygılar

Şurubunu yapmayı düşünüyor musunuz?

Sn hocam, İzmir' de çiçeklenme süresi sizinki gibi yaklaşık iki hafta kadar. Ama yıl boyunca 3/4 kere çiçekleniyorlar. Antalya' daki anaç ağacımız da en az 5 kere açıyordur bir sezonda. Fakat sonraki çiçeklenme öyle dolu dolu olmuyor, daha az . Bunun için de besin takviyesi yapıyoruz sıkça. Besin takviyesini yapraklanmadan önce yanmış ahır gübresi+kompost+ 3/15 şeklinde karıştırıp veriyoruz. Daha sonra farklı besinleri karıştırıp sulama suyuna katarak iki boş bir dolu şeklinde uyguluyoruz.

Sn birnefestoprak, kendimiz için değil ama bitkilerimiz, enzim ve kompost çayı için yapmayı düşünmüştüm. Fakat miktar olarak fazlaca elde edemeyince deneyemedik. Bu yıl biraz daha fazla tohum ektik, bir aksilik olmaz ise bu sezon denemek isterim. Becerebilirsem şuradaki yöntemi biraz da kendimize uyarlayıp deneyebiliriz diye düşünüyorum. Bildiğiniz daha basit bir yöntem varsa şimdiden öğrenmek isterim.

Sayın Lonicera; gerçekten kıskanmamak elde değil sizin bu tutkunuza hayranım. Berrylerin gerçekten maşallahı var.

Bu marul Çin de yaprakları dışında gövdesi için yetiştiriliyor ve kuzu etli domuz eti ile sote yapılarak tüketildiğini biliyorum. Bu sene bende deneyeceğim.

Sn dongyul, güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim.

Canavar marulun gövdesinin de ayrıca değerlendirildiğini bilmiyordum. Biz normal marulların göbeklerini atmayıp severek tüketiriz ama bunlardan birini denedik oldukça acı geldi. Neredeyse endivye kadar acı. Sulama sıkıntısı mı oldu ondan mı acıdı, yoksa kendinde var olan bir acı mı yoksa aşırı sıcaklarda ortaya çıkan bir durum mu bilmiyorum.

Yapraklarının kendine has bir tadı var, maruldan farklı olarak. Biz sevdik kesin tohuma bırakacağız. Artık gövdesinin nasıl tüketildiğini de seneye sizden öğreneceğiz:)))

Sağ olsun Sn m-Mücevher Çalısı' nın( bu arada merak içindeyim kendisi nerelerde diye) etkinlikta göndermiş olduğu '' benekli gökova'' bezelye yaprak koltuklarından çiçek oluşumunu başlattı. Bir yemeklik çıkmaz bundan ama( toplam 3 kök) ama en azından tohum garanti olur elimizde.

Reuben böğürtlenlerin üzeri meyve dolu. Bu yıl da bunun tohumunu almak istiyorum. Yediveren özelliği, tadı , dayanıklılığı vb. ile ileriki yıllarda çok öne çıkacak gibi görünüyor.

Bir arkadaşımızdan çeşit adını bilmediğimiz, kendine verimli japon gurubu eriklerden aşılık kalem almıştım. Kırmızı yapraklı olan süs eriği üzerine geçen yıl Haziran ayında göz aşısı yapıp aşının gelişimini de takip etmiştik. Küçücük bir dalında 4 adet meyvesini görünce çok sevindik. Darısı diğer aşıcıların başına:)))

Gardenyanın her dal ucunda çiçek var. Bu yıl bir kaç tanesini feda edip tohum için tozlama maksadıyla kullanmak niyetindeyim.

Tadı o kadar nefis ki..Şimdiye kadar yediğim en güzel kırmızı marul çeşidi. Neredeyse göbekli marul kadar çıtır çıtır yaprak gevrekliği . Tohum için gözüne bakıyoruz ama hiç oralı değil ...

İri beyaz murt çiçek tomurcuğunu gösterdi. Bu yıl yapraklarını fazlaca kullandık çay için. 4/5 adet yaprak bile çaya çok etkili bir aroma veriyor. Yaprağının faydası saymakla bitmiyor.

Sevgili akçabardak' ın etkinlikte paylaşmış olduğu gümüş düğmesi nihayet çiçeklenmeye karar verdi. Bu bitki de şifalı bitkilere dahilmiş ama biz hiç kullanmadık. Çiçeğe geçmeden önce epey boy verdi. Tohumunu elde ettikten sonra iyice dipten budayacağım.

Bunlar da yediğimiz kumkuatın çimlenen çekirdekleri. 3/4 yıl önce bir kere daha denemiştim ama bitkide büyüme durunca ben de bakmayı durdurdum. Şimdi son kez denemeye karar verdim, bakalım nasıl bir sonuç alacağız.

Sayın Lonicera maşallah ne kadar değişik bitkileriniz var. Ben; az birazını evet, fakat çoğunu bilmiyorum. Farklı bir bahçe sayfası gibi geldi bana. Ama tabi ki herşey çok güzel emeklerinize sağlık, rastgelsin inşallah!..

Sn YeniGine, güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim.

Sn Mücevher Çalısı' nın yine etkinlikte paylaştığı 3 farklı renk '' meksika petunyası'' çimlendiler ama beyaz renk olanı çok nazlı çıktı. Diğerlerinin çimlenme yüzdesi güzel.

Sıcaklar İzmir ve Antalya' da şimdiden 30 dereceleri zorladığı için neredeyse tüm yeşillik gurubu sebzeler ve pek çok çiçeğimiz tohum vermeye başladı. Roka da buna örneklerden biri.

Sevgili Muda' nın etkinlikte paylaştığı bilye kekik de keza öyle...

Saksıdaki mayer limonumuz her yıl olduğu gibi istikrarlı şekilde, toplamda 10/15 meyve verecek kadar hazırlıklara başlamış...

Jumbo hünnap da çiçeklendi. Bu yıl çok meyve verirse kurutmayı düşünüyoruz. Küçük meyvelilerin tadını daha çok beğeniyorum. Bizimki aşılı, amasya elması büyüklüğünde meyve veriyor:)))

Tohum olursa, paylaşım listesinde ilk sıradayım.;)