agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Üyelerin Bahçeleri (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/)
-   -   Dongyul / Bahçe (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/36544.htm)

saleri 14-12-2016 06:52

Sn Dongyul

Japoncam türkçem kadar iyi değil :)

Bu japon amca tohumların kafalarına niye tokmakla vuruyor ?

dongyul 14-12-2016 12:24

Sayın Saleri; Japonya'da olsun genel olarak uzak doğuda toprak yapısı çok fazla kumul rüzgarla yağmurla birlikte toprak aşınıp gidiyor.

Videolarda görmüşsünüzdür zaten her zaman siyah malç naylonu kullanıyorlar bunun amacı çok fazla yağış olduğu için yabancı ot çıkımını engellemek ayrıca yağmurlarla topraktaki mineralin topraktan kaçıp gitmesini engellemek ayrıca diğer nedeni de fazla sıcaklarda topraktaki su buharının kaçıp gitmesini engellemek...

Şimdi gelelim sizin sorunuza tohumlar kumul toprakta rüzgar ve yağmurla birlikte yüzeyde kalmasını engellemek için toprağı sıkıştırıyor...

Bu uygulamayı bizim topraklarda yapacak olursak tohum sıkışıp kalır çıkım düzeyleri çok düşük olur...


Bu japonlardan tarım konusunda bilgi öğreneceksek yapmamız gereken bize yararlı olanları almak geri kalanını bırakmak... Aslında aldığımız bilgileride geliştirmek ve kendi topraklarımızda uygulamak olması gerekir.

Taşlıbahçe 14-12-2016 18:47

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi dongyul (Mesaj 1489581)
Sayın Saleri; Japonya'da olsun genel olarak uzak doğuda toprak yapısı çok fazla kumul rüzgarla yağmurla birlikte toprak aşınıp gidiyor.

Videolarda görmüşsünüzdür zaten her zaman siyah malç naylonu kullanıyorlar bunun amacı çok fazla yağış olduğu için yabancı ot çıkımını engellemek ayrıca yağmurlarla topraktaki mineralin topraktan kaçıp gitmesini engellemek ayrıca diğer nedeni de fazla sıcaklarda topraktaki su buharının kaçıp gitmesini engellemek...

Şimdi gelelim sizin sorunuza tohumlar kumul toprakta rüzgar ve yağmurla birlikte yüzeyde kalmasını engellemek için toprağı sıkıştırıyor...

Bu uygulamayı bizim topraklarda yapacak olursak tohum sıkışıp kalır çıkım düzeyleri çok düşük olur...


Bu japonlardan tarım konusunda bilgi öğreneceksek yapmamız gereken bize yararlı olanları almak geri kalanını bırakmak... Aslında aldığımız bilgileride geliştirmek ve kendi topraklarımızda uygulamak olması gerekir.



"Bu japonlardan tarım konusunda bilgi öğreneceksek yapmamız gereken bize yararlı olanları almak geri kalanını bırakmak... Aslında aldığımız bilgileride geliştirmek ve kendi topraklarımızda uygulamak olması gerekir."

Doğru söze ne hacet. Tabii ki yalnızca Japonlar'la ilgili değil ama söz oradan açılmışken: Masanobu Fuku Oka. Büyük üstad, pirim desem yeridir, tam olarak izinden gittiğim için değil, gitmek istediğim için.

2004 yılında arkadaşım bize elinde beş on sayfa bir yazıyla gelip yeni çevirdiği kitaptan bahsetti. Kitabın ismi "Ekin Sapı Devrimi" veya "Tek Saplık Devrim" olacakmış. Fuku Oka'nın felsefesi ve öğretisiymiş. İlk bölümü çevirdim deyip bıraktı. Okumaya başladıkça içim açıldı, içimde kapılar, pencereler açıldı.

Çevirdikçe getirdi, getirdikçe okudum. Aradan zaman geçti, 2 yıl sonra kitap basıldı (sonra ikinci kitap da basıldı "Doğal Tarımın Felsefesi"). Kitabın basılmasından sonra olan oldu. Anadolu topraklarında olduklarını unutan pek çok kişi orada anlatılanları harfiyen uygulamaya çalıştı. Sonra şöyle şeyler duydum sağda solda: Fuku Oka olmuyo!

Fuku Oka'nın felsefesi tüm insanlar ve dünyanın her yeri için geçerli, kesinlikle böyle ama geliştirdiği yöntemin "detayları" büyük ölçüde yaşadığı yerle ilgiliydi. Muson yağmurlarıyla sulanan bir adada geliştirilen yöntemlerin zaman dizgisi de oraya göreydi. O sazdan şapkasıyla yağmurdan korunurken damla susuz bir yazda şapkasıyla güneşten korunan adam aynı yöntemleri uyguladı, uyguladılar. Sonra da "Fuku Oka olmuyo!"

Tabii ki yöntemin detayları bölgeye, iklime, toprak yapısına uyarlanırsa, bunu yapabilecek yeteneğe, öngörüye, bilgiye sahip isek "Fuku Oka oluyor" diyebiliriz.

Fuku Oka'nın olmamasından bir süre sonra da daha başka ve daha çok, çok daha çok kişi bu kez "permakültür"e koştu, öğrendi, uyguladı ve "permakültür olmuyo!" dedi. Bu kader değilse nedir? Biliyorum kader değil ama nedir?

Permakültür ne bir din, ne bir mezhep... İncelendiğinde öğeleri ilişkilendirmeye dayalı, mantıklı bir bilgi örüntüsü olduğu açık. Tabii ki bir kutsal kitap değil ve tüm koşullara hazır bir cevabı yok. Ama, problem çözmeye yönelik bir formülü var.

Örnekler çoğaltılabilir. Ne diyordum, evet, doğru söylemişsin diyordum:)

Sevgiler...

dongyul 14-12-2016 20:10

Sayın Taşlıbahçe; güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim öyle bir gün gelsin ki yüz yüze bunları konuşalım çok güzel olur...

Biz insanların en büyük hatalarının aslında okusa bile okuduğuna hemen inanmak oluyor her yazılanın doğru olduğunun yanılgısına kapılıyor... Ben her yazılana inanmıyorum kendim yapıp göreceğim bunun sonucunda onun doğruluğunu hakkında konuşabilirim... Bilim öyle bir duruma gelmiş ki para ile bilim yapan büyük şirketlerin yalan yanlış programlarını destekler olmuş...


Bizim en büyük hatamız yazılanların doğruluğundan emin olmak ve hemen işe koyulmak onlar yapmış bizde yaparız alt yapı olmadan işe koyuluyoruz sonra Fukuoka işe yaramıyor... Bizim insanımız maddi olarak bu ülkeye sıkışmış kalmış durumda gidip o ülkeleri göremiyor ve kendi ülkemiz ile kıyaslayamıyor gelişmişlikten tutun iklime eğitime daha bir çok konuda kıyaslama fırsatı yakalayamıyor. Sonuç olarakta onların yaşam tarzını görmeden işe koyulursak sonuç fiyasko... Ve en büyük hatamız atalarımızın biriktirmiş olduğu bilgileri silip atmak ya da yaptıkları hataları halen sürdürmek....

Uzakdoğuda Fukooka gibi insanlarla dolu... İlk kabak aşısının Güney Kore'de 1300'lerde (Tarihden emin olamadım bir seminerde duymuştum.) yapılmış olması beni çok şaşırtmıştı. Toprağı nasıl işleyebileceklerini, doğa ile nasıl uyum içinde yaşama anlayışı olduğunu gördüm o insanlarda...
Örneğin; yılda iki defa patates ekilebileceğini, kabakgiller tohumlarının cıtlatma yöntemi ile ekildiğini, crysantemden ilaç yapıldığını, bioenzim çalışmaları gibi bir çok konuda onlardan öğrendim.

Keşke öyle bir imkanım olsa da her lise öğrencisini Uzakdoğuya götürsek ve o at gözlükleri ile dünyaya bakmayı bıraksalar.

Biraz derin konulara girdim ^^

anarius 15-12-2016 09:32

Masanobu ve Permakültür yaklaşımlarına ilgi duyan ve denemek isteyen birisi olarak merak ettiğim şey, bu "felsefelerin" Türkiye topraklarında uygulanabilir olması için ne gibi değişiklikler yapılmalı, fikir verebilir misiniz? Çok bir şey ifade etmedi çünkü bende. Peşinen teşekkürler. :)

dongyul 15-12-2016 19:27

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi anarius (Mesaj 1489641)
Masanobu ve Permakültür yaklaşımlarına ilgi duyan ve denemek isteyen birisi olarak merak ettiğim şey, bu "felsefelerin" Türkiye topraklarında uygulanabilir olması için ne gibi değişiklikler yapılmalı, fikir verebilir misiniz? Çok bir şey ifade etmedi çünkü bende. Peşinen teşekkürler. :)

Sayın anarius; başka ülkelerde yapılan çalışmalar bizim ülkemizde de aynıları yapılabilir ancak başarı oranı düşüktür bunun nedeni oradaki iklim, toprak yapısı, sulama şekli, yağmur döngüleri bizim ülkemizdekilerden farklıdır... Eğer dünyanın her yerinde aynı tür iklim aynı özellikler sergilenseydi sıradan olurduk.... Konu o kadar geniş ki toplayıpda yazabilecek baba yiğit olmalı...

Şimdi size azda olsa açıklamaya çalışayım... İlk olarak Taşlıbahçenin resmi bloğunu takip etmenizi yapılan çalışmaları dikkatli okuyup anlamanızı öneririm..

Taşlıbahçenin yapmış olduğu çalışmadan örnek veriyorum; Permakültürde genelde sebze yatakları hazırlanır ve bu yataklar toprak tabanından yüksekte yapılır amaç aşırı yağmur suyundan sebze yataklarını korumaktır ve kök sistemini geliştirmektir.. Bu sebze yataklarını yükseltirken odun ağaç dal artıkları filan kullanılır. Bu permakültürün çıkış yeri avrupadır.. Avrupa yağışlı bir bölge olduğu için bu sebze adalarını yükseltmek işe yaramış görünüyor.

Gelelim bizim sevgili ülkemize işler nasıl ilerliyor bu sebze adalarını yapılan çalışmaları Taşlıbahçede bizim ülkemize uyarlamış sebze yataklarını yükseltmek yerine derin çukur bölgeler oluşturarak o odun ağaç dallarını çukurlara gömmüş ve sebze adalarını yükseltmeden oluşturmuş olmuş.. Kesinlikle bu bir buluş... Böyle yapmasının neden bizim ülkemizdeki yağışların avrupadan uygulanan permakültürdeki bölgeden az olması....

Taşlıbahçenin yaşadığı bölge Çanakkale... Onun yaşadığı bölge için o sebze adalarını yükseltmek yerine yapmış olduğu çalışma işe yaramış gibi görülüyor.. Ancak Taşlıbahçe karadeniz bölgesinde yaşıyor olsaydı yağışın fazla olması onu sebze yataklarını yükseltmeye itecekti....


Yani yapılan çalışmalar onların ülkeleri için işlevsel olabilir ancak bizim ülkemizde işlevsel olmayabilir... Bunu gözlem yaparak bizim ülkemizdeki ve onların ülkelerindeki alt yapıyı bilmek şart...


Anlatabildim mi?

Taşlıbahçe 15-12-2016 21:40

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi anarius (Mesaj 1489641)
Masanobu ve Permakültür yaklaşımlarına ilgi duyan ve denemek isteyen birisi olarak merak ettiğim şey, bu "felsefelerin" Türkiye topraklarında uygulanabilir olması için ne gibi değişiklikler yapılmalı, fikir verebilir misiniz? Çok bir şey ifade etmedi çünkü bende. Peşinen teşekkürler. :)

Fuku Oka'nın felsefesini Türkiye topraklarında uygulamak için noktasını da virgülünü de değiştirmemek lazım. Gereken değişiklikler felsefeyle ilgili değil, yöntemle, pratik uygulamayla ilgili. Dongyul'un, sağolsun, bloğumdan verdiği örnek basit bir uyarlama. Aslında permakültür de de kurak koşullar için bu yöntem öneriliyor; yalnızca yüzeysel olarak, detaylandırılmadan geçilen bir öneri. Benim yaptığım birkaç yöntemi birleştirmek, uyarlamak ve denemek oldu yalnızca.

Bunun gibi daha pek çok şey var. Özellikle buğdaygillerle ilgili son yıllarda yapılan bazı çalışmalar konunun üzerine çok güzel gidiyor. "Anıza ekim" sözcükleriyle konuyu araştırabilirsiniz. Bazı denemeler yapılmaya başlandı, sonuçlar gözlemlenerek geliştirileceği umudundayım. Ancak bu yöntemler, yani işin pratiği maalesef felsefenin önüne geçme eğiliminde. Fuku Oka'yla başlayan bu eğilim daha en başında anıza ekim yöntemine uygun makineleşmenin teşvikine döndü. İşte bu nokta Fuku Oka'nın kemiklerinin sızladığı noktadır.

kerkenez 16-12-2016 07:35

Fukuoka' nın dediği gibi hiç bir şey yapmayın. Nasıl olacaksa? :cool:

Dutlubahçe 16-12-2016 11:47

Sayın dongyul, bu japon amca, toprağa gömdüğü bitki artıklarının üzerine birşeyler serpiyor. Toprağa ayrıca siyah bir toz karıştırıyor. Bunların ne olduğunu ve ne işe yaradığını yazabilir misiniz?

Bir sorum daha olacaktı, mandalina portakal gibi narenciye artıklarını da kompost yapımında kullanabilir miyiz?

dongyul 16-12-2016 13:50

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dutlubahçe (Mesaj 1489761)
Sayın dongyul, bu japon amca, toprağa gömdüğü bitki artıklarının üzerine birşeyler serpiyor. Toprağa ayrıca siyah bir toz karıştırıyor. Bunların ne olduğunu ve ne işe yaradığını yazabilir misiniz?

Bir sorum daha olacaktı, mandalina portakal gibi narenciye artıklarını da kompost yapımında kullanabilir miyiz?


Sayın Dutlubahçe; Artıkları gömdükten sonra çok kısa sürede elimine olmaları için enzim kullanıyor...

O siyah toz; pirinç kabuğu gibi artıkları ateşsiz yakmadan o siyah hale getiriyor ve sonrasında toprağa katıyor (bunu detaylı öğrenmek isterseniz youtube üzerinden araştırın derim..) Ayrıca leonardit kullanıyor bazen belki onuda görmüş olabilirsiniz. Uzakdoğuda toprak çok fakirdir yağış fazla olduğu için mineraller akıp gider o yüzden o Japon amca ekim yapmadan önce hep toprağa bir şeyler ilave ediyor çünkü toprağın sürekli yıkandığını biliyor. Bazen kemik unu kullanıyor...


Komposta narenciye ürünleri kullanmamayı söylüyorlar ancak ben kullanıyorum... Örneğin domates içinde asitli kullanılmamalı deniyor ama gözlemlediğim kadarıyla domatesleri solucanlar severek tüketiyor... Burada yapılması gereken aşırıya kaçmamak..

Zekoş 16-12-2016 20:08

Sayın Dongyul,sayfanızın son kısmında yazılanları okudum yoruldum bahcede calıssam bu kadar yorulmazdım:))Gübreydi tozlasmaydı kafam cok karıstı bir sebze yetistirmek bu kadar zor olmamalı diyorum.Merak ettigim sebze artıklarıyla yapılan kompost gübre diger gübrelere göre daha iyi oldugundan mı yoksa alternatif olarak mı yapılıyor?Bizim buralarda yanmıs koyun gübresi varsa yeterlidir.
Tozlasma konusunda da aynı tür bitki aralarına süpürge otu ekilirse tozlasmayi önleyecegini okumustum..ne kadar dogrudur bilemiyorum.

dongyul 16-12-2016 21:08

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zekoş (Mesaj 1489806)
Sayın Dongyul,sayfanızın son kısmında yazılanları okudum yoruldum bahcede calıssam bu kadar yorulmazdım:))Gübreydi tozlasmaydı kafam cok karıstı bir sebze yetistirmek bu kadar zor olmamalı diyorum.Merak ettigim sebze artıklarıyla yapılan kompost gübre diger gübrelere göre daha iyi oldugundan mı yoksa alternatif olarak mı yapılıyor?Bizim buralarda yanmıs koyun gübresi varsa yeterlidir.
Tozlasma konusunda da aynı tür bitki aralarına süpürge otu ekilirse tozlasmayi önleyecegini okumustum..ne kadar dogrudur bilemiyorum.


Sayın Zekoş; bence de sebze yetiştirmek çok zor değil tamamen bilgi alt yapı şart.

Komposta gelecek olursak tamamen alternatif olarak kullanıyorum... Koyun gübresinin daha işlevsel olabileceğini tahmin ediyorum...

Tozlaşma konusunda biraz araştırma yaptım az çok onu çözdüm sayılır ^^

dongyul 17-12-2016 19:32

4 Eklenti(ler)


Kışlık ürünlerde hasat


Beyaz lahanalar olgunlaşmaya başladı, en lezzetli lahanalar şuan ki lahanalardır çünkü kar ve soğuğu yediler... Kendileri 1,650 gr geldi.

Eklenti 635624


Karnabaharlar beyaz altınlarını oluşturmaya başladı... Şuanlık 40-45 adet karnabaharım mevcut umarım kar yağdığında bozulmazlar.

Eklenti 635625

Eklenti 635626

Eklenti 635627

anarius 18-12-2016 09:24

Sayın dongyul ve Taşlıbahçe, dönüşleriniz için teşekkür ettim, aydınlattınız.

Lahana ve karnabaharın da maşallahı var :)

dongyul 18-12-2016 12:21

3 Eklenti(ler)


Sonunda Hurmalar Kurudu.



Geçen sene hurmaları Japonlar gibi çok kurutmuştum ancak pek hoşuma gitmemişti ancak bu sene Sayın Meyvelitepe'de gördüğüm gibi aşırı kurumadan iplerden aldım, yıkadıktan sonra vakumlu poşetlerde saklamaya aldım. (Yıkamamın amacı dışarıda tozlanmış olabileceklerini düşünmem.) Ancak saklamak istemiştim ki biz bu hurmaların lezzetine bayıldık saklayamadan bittiler neredeyse...

Gelen geçen herkese tadımlık tattırdım, tattırırken de nasıl kurutulduğunu anlattım ki sadece tüketen taraf değil gelecek yıllarda onlarda üreten taraf olmaları için... Herkes tadını çok beğendi ve şaşırdılar. Çoğunun ağzından hurma nasıl kurur lafları oldu. Türk kahvesinin yanında ikramlık olarak küçük kurumuş hurmalardan ikram etmek çok güzel oldu. Kahve lokum çiftinin yerini alabilir...

Hurmalar kurumaya başlayınca üzerilerinde beyaz şeker kristalleri oluşuyor...

Eklenti 635661

Eklenti 635660

Eklenti 635662

Dutlubahçe 18-12-2016 12:43

Sayın dongyul, karnabaharların yaprakları da çok güzel görünüyor. Onları değerlendirebiliyor musunuz?

dongyul 18-12-2016 13:39

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dutlubahçe (Mesaj 1489932)
Sayın dongyul, karnabaharların yaprakları da çok güzel görünüyor. Onları değerlendirebiliyor musunuz?

Sayın Dutlubahçe; Aslında brokoli, karnabahar ve beyaz lahananın dış yaprakları tüketilebiliyor ama karalahana gibi dolması olmuyor çünkü sert ve damarlı... Ancak o yapraklardan dible dedikleri yemeği çok güzel olur ve lezzetlidir biz tüketiyoruz.

Ancak hepsini tüketmek zor o yüzden bir kısmını karnabaharın yapraklarını kopmposta atıyorum...

brs_murat 19-12-2016 18:54

merhaba Sayın dongyul;
tohumları çimlendirmeden önce aspirinli suda bekletmişdiniz,burdan yola çıkarak,
-tohumları fısfısla çimlemeye veya yaprakları çıkdıkdan sonra söğüt ağacının suyu ile seyrelterek sulamaya devam etsek sizce etkisi nasıl olur.

dongyul 19-12-2016 21:25

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi brs_murat (Mesaj 1490051)
merhaba Sayın dongyul;
tohumları çimlendirmeden önce aspirinli suda bekletmişdiniz,burdan yola çıkarak,
-tohumları fısfısla çimlemeye veya yaprakları çıkdıkdan sonra söğüt ağacının suyu ile seyrelterek sulamaya devam etsek sizce etkisi nasıl olur.

Sayın brs_murat; her tohum için aspirinle çimlendirme yöntemi işe yaramıyor örneğin biber için kısa sürede çimlendirmeyi sağlıyor ancak salatalık gibi tohumlarda çimlenmeyi baskıladı... Yani detaylı araştırılıp denenmesi gerekiyor... Her tohum için denenmeli..

Bir kaç yıl önce Tübitak proje önerisi okurken karşılaşmıştım Lise öğrencileri söğüt yapraklarından elde ettikleri suyla domates yetiştirmişler ve kontrol grubundaki domateslerden daha verimli ve daha uzun boylu bireyler meydana gelmişti.. Yani sizde böyle bir çalışma yaparsanız olumlu şeyler olacağını düşünüyorum...

Ancak her tohumu çimlendirme de aspirin işe yaramadığını söyleyebilirim.

brs_murat 20-12-2016 19:10

Sayın dongyul;geri dönüşünüz için çok teşekkür ederim,
nisanda sebze tohumlarından bir kaç tanesini,çimlendirip yerine dikene kadar söğüt suyuyla suluyayım, merak ettim sonuç ne olucak.

dongyul 01-01-2017 15:02

5 Eklenti(ler)



Bizim buralara da sonunda kar yağdı geçti...




Kar yağdı geçti ama karnabaharlar, brokoliler devrildi neyse ki toparlandılar.... Tünel serayı kapatamadım o yüzden biraz kar zarar verdi...

Eklenti 636690


Brüksel lahanaları oluşturduğu başları büyümemeye başladı ilk önce havaların soğuk gitmesinden dolayı düşündüm sonra ticari üretim yapan Amerika'daki bir çiftliğe sordum onlarda en üst başlarını kesmem gerektiğini söylediler ve kestikten sonra büyümeye başladılar.

Eklenti 636691

Kumkuatlar; reçeli olmak üzere toplandılar.

Eklenti 636692

Brokoliler kardan sonra gerçekten lezzetlenmişler...

Eklenti 636693

Eklenti 636694

dongyul 11-01-2017 19:56

5 Eklenti(ler)



Karlar düşer... düşer düşer ağlarım...



- Uzun zamandan sonra tekrar yazabildim... Bir süredir bahçemden uzakta kaldım sonunda bir süreliğine bahçemi görebildim...

Kar taneleri her düştüğünde acaba bahçem ne oldu... Mandalinam soğuk yedi mi? Karnabaharlar soğuktan yandı mı? Tünel seramı kapatamadım gibi deli sorular sonunda son buldu...


Ben yokken tabi ki de kimse bahçemle ilgilenmemiş tünel serayı kapatan olmamış mandalinalarım dallarında kar yemiş... Küçük tünel seralarım kar yüzünden zarar görmüş...


Gelelim bahçemize...

Mandalinaların son durumu bazıları dallarında bozulmuş, soğuk yemiş... Her sene soğuktan etkilenmesin diye bol samanlı gübre ile kök kısmını kapatırdım bu sene yapamadım ama zarar fazla görmemiş gibi...

Eklenti 637189


Tünel seralar kardan etkilenmiş, normalde kar yağdığı geceler çıkıp tünel seraların üstünü temizliyordum ancak bu sene yapamadım...Sonuç ortada :(

Eklenti 637190

Kar erimeye başlayınca yorgun argın halimle bir gazla tünel seranın üstünü örtmeye kalktım ve başardım... Amacım ilk bahar ekimini erken yapmak ve bu sayede ürünleri erken yetiştirmek bunu yapmak içinde kuru toprağa sahip olmak gerekiyor ıslak toprakta hiç bir şey yapılmaz kazılmaz kazsanız bile hep büyük toprak parçaları oluşturursunuz toprağı sıkarsınız bir nevi.. ama toprak kuru olursa işlemesi kolay olur ve ayrıca tünel seraların işlevsel olması için en önemli husus içeride su buharının ve suyun olmamasıdır bu sayede tünel seralarda sağlıklı bitkiler yetiştirirsiniz.

Eklenti 637191

Eklenti 637193


Sonunda seradaki brokolileri toplamaya başladık.... Bir daha seraya brokoli dikermiyim asla dikmem... Çünkü lahanagiller kar yemeden lezzetlenmiyor. Bol yoğurtlu salatası yapıldı...


Eklenti 637192

Zekoş 12-01-2017 08:40

Sayın Dongyul bu sene bende brüksel lahanası ve brokoli denemeyi düsünüyorum.Sizden ekim zamanını ögrenebilirmiyim? Yaptığım en büyük hatalardan biri de bu..
Kamkat fidanı bende almıstım .Saksıda birkac ay yasadı bir daha denemeye korkuyorum açıkcası..

GT-I9300 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

dongyul 12-01-2017 11:29

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zekoş (Mesaj 1492310)
Sayın Dongyul bu sene bende brüksel lahanası ve brokoli denemeyi düsünüyorum.Sizden ekim zamanını ögrenebilirmiyim? Yaptığım en büyük hatalardan biri de bu..
Kamkat fidanı bende almıstım .Saksıda birkac ay yasadı bir daha denemeye korkuyorum açıkcası..

GT-I9300 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sayın Zekoş; ilk olarak brüseksel lahanasını ekiyorum çünkü kendisi en geç olgunlaşan (ortalama 180 günde).... Sonrasında beyaz lahana, mor lahana, karnabahar ve brokoli ekimlerini yapıyorum.....


Bazı tohumlar erkenci bazıları orta erkenci bazıları geç çeşitler... Elinizdeki tohum nasılsa o şekilde ekim yapmalısınız...


Örneğin; Brüksel lahanasını haziran sonu gibi ekiyorum... Diğerlerini de temmuzun ilk haftası tohumlarını ekmeye başlıyorum... 1 ay sürede fide haline geliyorlar ve sonrasında asıl yerlerine dikim işlemlerini yapıyorum...

Lahanagilleri yetiştirmenin püf noktası kesinlikle tırtıllarla mücadele....

Zekoş 12-01-2017 12:11

Sayın Dongyul haziran ve temmuz ayları gec degil mi? Burada havalar nisanda ısınmaya basliyor ekim ayında bile kıragı yağdığı oluyor.Bu sebzeler dondan etkilenmez dersen sorun yok ****** de..Biz bütün sebzeleri soguklara kalmaması ve tohum almak icin nisan mayıs aylarında mutlaka ekeriz..

GT-I9300 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Zekoş 12-01-2017 12:12

Bu arada lahanayı denedim gayet güzel oluyor ama gercekten tırtıllar başa bela oluyor..

GT-I9300 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

dongyul 12-01-2017 12:20

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zekoş (Mesaj 1492325)
Sayın Dongyul haziran ve temmuz ayları gec degil mi? Burada havalar nisanda ısınmaya basliyor ekim ayında bile kıragı yağdığı oluyor.Bu sebzeler dondan etkilenmez dersen sorun yok ****** de..Biz bütün sebzeleri soguklara kalmaması ve tohum almak icin nisan mayıs aylarında mutlaka ekeriz..

GT-I9300 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sizin oraların iklimini çok iyi bilmediğim için ben kendi ekim dikim yaptığım zamanı size söyledim... Sizin kafanıza ne hangi tarihler arası yatıyorsa o zaman ekim yapabilirsiniz. Ben kendi bölgemdeki kendimin uyguladığı ekim tarihini söyledim..

Zekoş 12-01-2017 15:50

Tesekkürler Sayın Dongyul...buranin iklimi cok fark ediyor...deneyerek ögrenecez artık..

anarius 23-01-2017 21:05

yok mu yeni haber/foto? bağımlısı olduk :)

dongyul 23-01-2017 23:20

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi anarius (Mesaj 1493167)
yok mu yeni haber/foto? bağımlısı olduk :)

Sayın anarius; Çok teşekkür ederim bir süredir sağlık problemi yaşıyorum umarım en yakın zamanda bahçelerde olacağım...

Bende bu sitenin bağımlısı oldum, herkesin paylaştığını okumak çok güzel ve bilgilendirici ^^


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:14.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025