En çok gelişen, büyüyen yıldızım bu. Bazısı toprağın üzerine bile çıkmadı. Toprağı kazdığımda gayet diri ve dolgun yumrularının durduğunu gördüm. Acaba bazı yıldızlar Haziran ayının geldiğini farketmediler mi?

Bodur aslanağzı ne kadar coşkulu açmış.;)
Carexlerde pek değişiklik yok. Biraz daha zamana ihtiyaçları var sanırım. Hep böyle kuru ot gibi kalmazlar değil mi?

Erik ağacının dallarının kırılması gayet normal. Bu yükü taşımak her babayiğit dalın harcı değil. ;) Ah bir de lezzetli olsaydı.

Itır ve yer minesi çok sağlıklı, çok coşkulu. Geçen haftalarda aldığım o güzelim bodur yıldızlarsa tanınmayacak halde. :(

Bu soğanlının adını unuttum.:(
Sparaxis miş. :)

Hanımelinin çiçekleri de kokusu da kalmadı artık. Başka bahara....

Trompet hanımeli çiçeklenmeye devam ediyor. Ah bir de sarılacak bir yer bulsa kendine.

Coreopsis'leriniz kaç yılda öyle oldu? Benimkilerin ikinci yılı, yine de güzel çoğaldılar ama sizin bahçedekiler coşmuş resmen.

Gaura daha çok minik. Çabuk büyür, arsızdır, bahçemde kışı atlatabilirse gelecek yaz kocaman bir çalı olacak.;)

Kelebek çalısının ilk çiçekleri. Kırmızı çiçekli olması gerekiyordu. BUDDLEJA davidii Royal red adıyla aldım. Belki de etiketler karışmıştır. Çiçekleri salkım halinde, sanırım zamanla uç kısımları da açacak. Geçen yıl ektiğimde minicikti. Çok hızlı büyüdü. Budamaya iyi cevap vereceğini düşünüyorum.

Bu yıl bir sürü canna ektim. Tropikal görüntüsü ve soğuğa dayanıklı olmasını seviyorum. Ftotgraftaki canna geçen yıldan. Bu yıl ektimlerim daha küçükler. CANNA Lily , Bengal Tiger adıyla aldığım ve geçen yıl harika yapraklarına bayıldığım canna maalesef kışı atlatamadı. Dondu mu yoksa çürüdü mü bilmiyorum.

Kapıların boyanma aşamaları. İlk hali koyu kahverengiydi. Önce kırmızıya boyadık sonra kenar kısımlarını yeşile. Çok güzel değil hele kibar hiç değil. Zaten kibar bir kapı olmasını hiç istememiştim ki. ;) Canlı, dinamik, cıvıl cıvıl bir kapı istedim ve oldu galiba. ;) Daha tam bitmedi ama aşağı yukarı böyle bir şey olacak zaten.
İki eski süt güğümünden galvaniz saksım kireçle boyanarak kullanılmış. Şu anda kireçler dökülmüş. Onlara bir güzellik düşünmek gerek. Ne yağacağım konusunda kararsızım. Eski şeyleri severim ben. Hem de eski püskü halleriyle daha çok severim. Üzerindeki kireci tamamen kazımak imkansız.

Sevgili abk öncelikle acaba ben mi yanlış anlıyorum. :o Fotoğraftaki bitkin lilium.
Sonrası; Güngüzeline maşallah katmerlisi de varmış demek ki. Zakkumlar yıkılıyor, çok güzel olmuşlar onlara destek yapar isen toparlanırlar. Cosmoslarına da maşallah renkleri çok güzelmiş. Creopsis ilk kez senin bahçende gördüm ve tam bana göre bir bitki imiş, dertsiz-zahmetsiz.

Emeklerine sağlık, rastgelsin inşallah!..

Kapılar kesinlikle capcanlı cıvıl cıvıl. :)
Yeşil-kırmızı renk birlikteliği ise çok iddialı olmuş, ben cesaret edemezdim. :) Bence aynı kombinasyonu bahçede çeşitli noktalarda tekrarlarsan çok güzel olur. Mesela banklarda, ya da başka aksesuarlarda, ya da bahçe kapısında... Böyle devam eden bir tema yaratmak bahçeyi toparlıyor, parçaları bir araya getiriyor.

BUDDLEJA davidii Royal red diye aratınca internette de koyu pembe çiçekler çıkıyor. Zaten nedense İngilizce'de çiçeklerin koyu pembe renklerini RED, koyu mor renklerini de BLUE diye adlandırıyorlar.
Örneğin: https://www.google.com/search?q=blue...unia+wave+blue

Coreopsis tarlası benim eklediğim fotoğrafı solda sıfır bırakmış. Bayıldım. ;) Gün güzeli de çok orjinal bir türmüş.

Geniş açılı fotoğraflar için de teşekkürler, gerçekten de bahçeyi kavramak adına çok faydalı. Sen, ben, sevgili nuaymu ve de diğerleri gibi peyzaj tasarımına gönül verenler için daha da faydalı. Bahçen bence çok güzel görünüyor. Şu an biraz dağınık görünen yerler olsa da birkaç seneye rüya bahçelerimize ulaşacağız adım adım. ;)

Süt güğümlerinde ise gözüm var, bir gece ansızın..... :D

Ben de saatlerdir o güğümleri düşünüyordum:)

Mesela benim olsaydı:), bahçemde langır lungur geçilmesini istemediğim kısımlardan birinin önüne koyardım öncelikle. Set oluştururlardı, manevi olarak :dilli: 'şuraya geçmeyiniz' mesajı vermiş olurdum. Böyle yüksek saksı olarak kullanabileceğim bir şeyler lazım bana.

Boyası konusuna gelince... kireçli kısım üstündeyken, elime bir sünger alır, koymayı düşündüğüm yere uygun olarak birkaç rengi üstüne rastgele sürer ve sonra temiz bir süngerle bunları hafifçe dağıtırdım. Siz daha güzelini yaparsınız eminim.:)

Sn. abk;

Yıldızları sanırım biraz fazla derine gömdünüz. Ben bu yıl biraz daha farklı bir yöntem denedim. Yıldızların yumrularını bir gün suda bekleterek iyice şişmelerini sağladım. Daha sonra hazırladığım çukurlara koydum. üstlerini az bir şey geçecek şekilde toprakla doldurdum. Çukurlara yeniden su verdim. Zaman zaman verdiğim su ile yumruların canlanarak kısa mesafeden daha çabuk bir şekilde büyümelerini sağlamaya çalıştım. Biraz büyüdükleri zaman bu çukurları biraz gübre ile dolduracağım.

https://tr.pinterest.com/pin/92746073555754464/
Sevgili Abk,süt güğümleri demişsiniz,size güzel bir sayfa buldum.

Zambak yerine zakkum yazmışım ya da ipadin otomatik yazı özelliği sayesinde olmuş.;) Farketmemi sağladığın için teşekküler YeniGine. ;)

Benim duvarlarım hep beyaz olur, eşyalar da pastel renkler. Ama bu evi alınca, eh evi de babam alıp badana parasını falan da o verince, babama masraf ettirmeye kıyamadım. ;) Evin iç duvarları pembeydi, aynı renk olsun, masrafı az olsun, dedim. Boyacı daha da koyu pembe yapmış. Malum köy evi ya, eşyalar da hep eski. Annemin yeşil gelinlik koltukları ve benim yeşil üzerine kırmızı çiçekli eski oturma grubum da girince, evin renkleri kendiliğinden ortaya çıkmış oldu. ;) Sıra kapılara gelince, neden olmasın, dedik oğlumla. Zaten biz boyuyoruz, sıkılırsak değiştiririz nasılsa. Bahçede kullandığımız bankı yeşil boyamıştım, minderler kırmızı. Cıvıl cıvıl oldu her yer. Güzellik kaygımız da yok. Mutluluk versin yeter. ;)

Neden olmasın ki.;) Zaten ben de annemlerden almıştım. ;)
Sence ne yapmalı bu güğümleri? Boya sürersem geriye dönüşü olmaz, kıyamıyorum o yüzden. Hem ben eski şeyleri de seviyorum. Belki arkasındaki duvara renkli bir pano yapmak daha ortaya çıkarır güğümleri.

Sizin fikir de güzelmiş.;) Ben genelde bir şey yaparken, hatta bir bitki ekerken falan onun bitmiş, büyümüş halini hayal ederim. Ama bu güğümlerde boyadığımı falan düşünce gözümde canlanmıyor bir türlü. Belki de içimde boyarsam geri dönüşünün olmayacağını bilmemin etkisi vardır.

Bahçemin toprağı çok kötü benim. Kazmak, çukur açmak öyle zor oluyor ki aslında. Kışın dışarıda bırakacağım için derine gömdüm ki soğuktan daha az etkilensin diye. Peki bu durumda geç de olsa büyüyüp çiçek açar mı sizce bu yıldızlar?

Fotograflar harika. ;) Bir şeyin eskisi yenisi, her hali, her rengi bu kadar mı güzel olur? Ne giyse yakışıyor bu süt güğümlerine. ;)

Bence de bu eski hali çok güzel. İçine canlı, cıvıl cıvıl renkli ve hafif sarkıcı bir şeyler dikmek lazım. Mesela bu haftasonu çiçekçide görüp beğenip fotoğrafladığım calibrachoa kombinasyonu gibi: ;)

Eklenti 617874

Hatta keyfine göre değiştirmek istersen direk içine dikmeyip saksısıyla da üstüne oturtabilirsin. Sarkıcı bir çiçek olursa saksısını örtecektir zaten. Benim eski bahçemden:
http://www.agaclar.net/forum/attachm...5-dsc_0240.jpg

Arkaya pano fikri de çok güzel. İçine dikilen çiçekle kontrast bir renkte çok güzel olabilir. Pinterest'ta yayılan efsane görüntülerden biri ortaya çıkabilir. :)

Güzelliğin tanımı da bu olmalı bence zaten. ”Mutluluk veren”! ;)

calibrachoalara petunya gibi davranıyorum ben. Senin fotografindakiler cok guzel. Benimkiler hic bir zaman oyle dolu dolu olmadi. Petunya gunes sever, su sever ya, hadi gunes degilse de isik var ama su konusu problem. Minicik halde satın alıp yaşatmayı becerebildigim bir iki calibrachoa var elimde. Onlari ekip deneyeyim bari.;)

Calibrachoa suya çok düşkün maalesef. Benim de bu fotoğraftaki kadar olmasa da 2 askılı saksıda var. Bir gün sulamasam küsüyorlar...

Sevgili nuaymu, bu mesajınızı yeni farkettim. Coreopsisleri gecen yil çiçekli tek dal olarak almistim. Hala tek kök ama kocaman oldu. ;);)

Havuz geçen yıldan beri temizlenmemişti. Geçen hafta temizledik, içinden tam 6 kurbağa çıktı. Hepsini bahçe dışına götürüp saldık. Aradan bir hafta geçmeden su yine eski halini almış ve kurbağalar geri gelmiş.:(
Oysa balıklarımız, su sümbülümüz hep birlikte tertemiz bir havuzda yaşayacaklar sanıyorduk biz.