Bu yıl ektiğim süsenlerin ilki açtı. Hepsi farklı renkte olacak. ;)
Bunun rengi arkadaki clematis ile çok uyumluymuş. :)

Tohumdan sadece 3-5 kök olarak yetiştirdiğim kosmoslarda ilk çiçekleri verdi.

Bir çok farklı tür clematis ekmiştim. Bazısı yaşamadı. Açanların ilk çiçekleri hep birbirine benziyor sanki. Oysa farklı türdeler eminim. Ben ayıramıyorum herhalde.:(

Sayın abk; balıklar ve havuzlar hakkında çok bilgim yok balıklarınız çok güzel yaz kış oradamı kalacak ayrıca nasıl havuzun suyunu nasıl değiştirneyi düşünüyorsunuz ayrıca suyun oksijenini nasıl ayarlıyacaksınız?

Geçen yıldan kalan bodur aslanağzı. Bunun sayısını artırmalıyım. Bir ekip her yıl çiçeklenen bitkileri seviyorum ben. ;)

Sayın dongyul, Japon balıkları oldukça dayanıklıdır. Oksijen yeterli gelmediğinde suyun yüzeyine çıkarak da oksijen alabilirler. Bir çok kişi küçük fanuslarda japon balığı besliyor. Soğuğa da bir çok balıktan daha dayanıklıdırlar. Ama kış dönemi eve almayı düşünüyorum.

Şuan sizi çok kıskandım bende mi yapsam bir havuz bir de japon balığı alsam içine havuza pirinç de ekebilirim ^^ kafamda bir sürü proje canlandı şimdi ^^

Zaten bu sitede birbirimizin hayal gücünü tetikliyoruz.;) Ya da birbirimizin kanına giriyoruz mu demeliydim.;)
Bence deneyin, çokta güzel olacaktır. Ama benim gibi plansız dalmayın. Havuz küvetimi kalekim ile kaplayacaktım ya, malesef beceremedim. Etraf bitki dolu. Ben işin acemisiyim. Harç parçaları çiçeklerin üzerine düşmeye başladı. Bitkileri ezmemek için küvete de yaklaşamadım. Sonuç olarak; vazgeçtim.:( Yan kenarlarına kayrak taşı koyarak görüntüyü toparlamaya çalışacağım.

İlk fotograf VINCA major Variegata yani alacalı Cezayir menekşesi.

İkinci fotograf ise Calystegia hederacea Flore Pleno, bir sabah sefası deniyor ama bildiğimiz sabah sefalarından değil. Calystegia hederacea Flore Pleno invaziv bir tür olarak biliniyor, o yüzden ayrı bir saksıya vinca ile birlikte ektim.
Açıkçası yaprak yapısını internette gördüğüm fotograflardaki bitkinin yapraklarına tam olarak benzetemedim. Büyüdükçe benzeyecektir diye umut ediyorum.
Bu iki sarmaşığı ektiğim galvaniz saksılar için de bir karar vermeliyim. Ailem eskiden mandıracılık yapardı. O dönemden kalma iki süt güğümünü saksı olarak kullanıyorum. Şekli, yapısı çokta estetik bence. Ama daha önceleri kireç ile boyanmışlar. Yer yer kireç dökülmüş. Tamamını çıkarmakta çok emek ve zaman isteyecek. Bu haliyle mi bırakmalıyım, ya da bazı yerleri kireçliyken bazı yerlerine kırmızı boya mı sürmeliyim?;) (Üç kuruş fazla olsun ille de kırmızı olsun modundayım hala.;) )

Sanırım birbirimizin kanına giriyoruz. :rolleyes::rolleyes: :D Şuan hunharca düşünüyorum ama bulamıyorum nereye yapsam nereye kondursam bahçemin her yeri dop dolu. 1 metrekarelik bile yer yok.

Su kaplumbağalarım var belki 10 yaşındalar onlar içinde havuz yapmak istiyordum ancak uygun yer bulamıyordum. Acaba su kaplumbağaları Japon balıklarına zarar verir mi?

Küvet değilde hemen hemen 1 metre derinliğinde 1.5 metre genişliğinde bir havuz düşünüyorum ya taştan ya da plastik de olabilir biraz kafamı çalıştırsam yapabilirim...


ilk işim yer açmak olacak ^^

Bu da bir sarmaşık ortanca türü; HYDRANGEA seemani x petiolaris Semiola inovalaur. Sarmaşık ortancalar ilk yıllarda pek gelişme göstermiyor. Öncelikle köklerini geliştiriyorlar. Daha sonraki yıllarda üst kısım hızla gelişiyor. Ben yeni aldım bu türünü. Bu haliyle hiçte sarmaşık gibi durmuyor. ;)

Bir an bile şüphe duymadım.:p Eminim, yapabilirsiniz. ;)

Alan küçük olursa kaplumbağaların zarar verme ihtimali artar. Mesela akvaryumda bir arada olmaları imkansız. Kaplumbağalar balıkları özellikle küçük olanları yer. Ama bir havuzda olabilir diye düşünüyorum. Balıklara saklanabilecekleri alanlarda hazırlayınca, ilk anda bir kaçı gitse bile bir süre sonra bir denge oluşacaktır.

Çikolata sarmaşığı (AKEBIA quinata). Tek tür olarak ekince meyve vermiyormuş diye okumuştum. Yani tohumda vermiyor. Ben sadece bu türünü bulabildim.

Betaların su yüzeyine çıkıp nefes aldıklarını, bu nedenle (ne yazık ki) bardakta bile beslendiklerini biliyorum, ama japon balıklarının bu özelliğini hiç duymamıştım. Bir karışıklık olmasın?

Kapı çok güzel oluyor. :) Ben sanırım bir ton daha koyu, bordomsu kırmızıyı tercih ederdim ama bu hali de çok çarpıcı, çok güzel. :)

(Bu arada ben hala rengini seçip de bir şemsiye alamadım. :D)

Süt güğümleri çok orjinalmiş, bayıldım. :) Bence bu halleri güzel. Tümden kırmızı da güzel olur ama yarı kireç yarı kırmızıyı güzel göstermek biraz zor geldi bana. Daha doğrusu ben genelde böyle yapmaya kalktığım şeylerde sonucu beğenmiyorum. Bir şekilde aklımdaki renklerin birbirine geçişli halini yansıtamıyorum. :o

Clematislerde etiket karışıklığı olmuş olabilir. :o Özellikle Bauhaus'tan alınanlarda vaktinde bu sorun çok yaşanıyordu.

Süsenin rengi de harikaymış. :)

Japon balıkları kışı dışarda geçiremez. Benim koi lerim vardı. Onlar buzun altında kışı geçiriyor. Her biri bir karıştan büyük olmuştu. 4 yıl yaşadılar, sonra sanırım hastalandılar, öldüler. :(

Betalar kadar degilse de Japon balıkları da bir sekilde idare edebiliyor.
Kapıyı acikcasi ben de bordomsu bir kirmizi olarak planlamıştım. Ama kutudaki boya bu renkti. :) boyayinca fena da gelmedi. Bir kat daha boyasından sonra kenarlarını boyayacağım.
Clematisleri Bauhausta da dahil olmak uzere bir kac farkli yerden aldım. Hepsi ayni yerden tedarik ediyorsa, gercekten de etiket karışıklığı olabilir. Biraz daha bekleyip gelecek yil hepsinin çiçeğini gormek istiyorum. Bazen ilk çiçekleri sonrakine benzemeyebiliyor.

[QUOTE=abk;1464141]1:1 oranıyla perlit ve çimento karıştırarak yaptığım saksı. İlk denememe göre daha sağlam. Ama daha ağır ve rengi de beton rengi. İlkinin doğallığı yok bunda. Çimentoyu biraz daha azaltıp 1:1,5 oranlarında deneyeceğim bir sonrakinde.[/Q


Torbadan çıkarttıktan (tam kurumadan) sonra sert tel fırça ile fırçaladınız mı? Fırçalamayınca üzerinde çimento tabakası oluyor ve taş görünümü olmuyor.

Sevgili abk balıkların, yeni çiçeklerin hayrlı olsunlar inşallah. Hepsi çok güzeller, gönlüne sağlık.

Ben de sevgili tarlakuşunun koilerinden bahsedecek idim, sağolsun kendisi bilgilendirmiş zaten. Rastgelsin inşallah...

[QUOTE=tarla kuşu;1464268]Evet fircaladim. Belki daha hızlı kurudugu icin belki de çimento fazla oldugu icin görüntü pek hoş olmadi. Gecen sefer torfta koymuştum icine. Bu kez yok denecek kadar az koydum, belki de o yuzden dogal gözükmedi.

Tesekkur ederim sevgili Yeni Gine.;)
Koi daha uygun olurdu, hem daha dayanıklı hem de daha buyuk. Japon balıklarını havuzda goremiyoruz bile, oyle küçükler. ;) Buralarda koi bulmam zor olacagi icin mecburen Japon balığı aldım.

Sarı coreopsis (kız gözü) çiçeği açmaya başladı. Güneşli bahçelerde daha erken açmış benim bahçede yeni açıyor. Tüm yaz çiçekli, bakımı zahmetsiz, her yıl daha genişliyor. Üzerinde bir sürü tomurcuk var.;)

Bu kadar olur. :p

Dün iş yerimin kampüsünde dolaşırken coreopsisleri görünce senin ”bir kere ekip devamlı açan çiçekleri çok seviyorum” dediğin aklıma gelmişti. Fotoğrafını çektim, bunu abk'ya göndermeliyim demiştim. Bugün bir baktım ki sen benden bir adım öndeymişsin zaten. ;)

Eklenti 614454

Bu fotograftaki sanki bir coreopsis tarlası gibi. ;) Ben kirmizi renkli coreopsis tohumu aldım bu yil ama cimlendirmeyi beceremedim. Evimin konumu tohum cimlendirmeye cok uygun degil sanırım. ( Boyle yazmak, ben beceremedim demekten daha iyi oluyor.:D )

Ben bu duruma yüzde yüz katılıyorum. Ortamın uygunluğu inanılmaz fark ediyor. Ankara'da bir türlü tohum çimlendirmeyi beceremezdim. İçeride tutsam ışık almaz, dışarıya koysam soğuktan olmaz...

Tohum için ya hazır sıcaklık-ışık veren düzenek lazım ki ona maddi kaynak ayırmak zor; ya güneye bakan geniş kenarlı bir pencere lazım; ya da Antalya/Mersin civarında oturmak lazım. :o

Eski evimden bu kadar çimlenmeme sorunu yasamazdim. Güneye bakan pencereler vardi, yaninda kalorifer. Ne ısı sorunu olurdu ne gunes. Bu evimde camlar yere kadar ve zemin soguk olabiliyor cunku giris kat. Pencereler doğuya bakiyor. Cimlendirdiklerim gunes yetersizliğinden incecik ve uzun olup cabucak bozuluyor. Bundan sonra tohum almamaya karar verdim. Bosuna masraf yapıyorum. Evin dağınıklığını saymıyorum bile.

Ben tohum çimlendirmede geç kaldım bu sene. Yine de zinnia çimlendi mesela, o da en kolay olanlardan:) Seneye elimdeki tohumları kışa girerken bir saksıya ekeceğim, çıkan çıksın.
Coreopsis de çok sevimli maşallah, bizim bahçedeki henüz açmadı. Hem zaten Eskişehir'e geç gelir bahar, olsun:)

Kaç mesajdır bakıyorum bir 'coreopsis' tir gidiyor. Biraz araştırınca gördüm ki 'sedum' gibi maşallah; kuraklığa, dona, buza, ilgisizliğe dayanıklı diye yazıyor. Tam yaylaya, yani bana göre. Etkinlikte tohumlarını paylaşırsanız seneye ben de ekerim artık :)

Tabii ki paylaşırız. ;) Siz isteyin yeter ki. ;)

Yeni aldığım, bahçeme gitmeyi bekleyen peru zambağı. İstanbul'da kışı dışarıda geçirdiğini yazmış olan arkadaşlar var. Umarım benim çiçeğim de kışı köyümde geçirebilir.

Ben sanki bu bitkiyi biliyorum.:rolleyes: Yaprakları çok güzel. Pinterestte bir fotografta gördüğüm bitkiye benziyor. O fotograftaki bitki Lamiaceae familyasındandı. Satıcı bunun yaprak güzeli olduğunu söyledi. Sizce nedir bu?
( Sayın Muda sayesinde Plectranthus coleoides olduğunu öğrendim. Buraya da not düşeyim de unutulmasın.

Sn. abk;

Bitkinizin ismi Plectranthus coleoides. Daha önce de sorulduğu ve ben ismini unuttuğum için arayarak buldum. Bende bir de sarkan şekli de var. Küçük bir dal halinde. Nedense çok büyümedi. Yaprakları kokulu.

Teşekkür ederim Sayın Muda. Siz yazmamış olsanız bulma ihtimalim hiç yokmuş. Ben onun Lamium türü olduğuna öyle inanmıştım ki.;)

Bu japon şemsiyesinde var bir hikmet. ;) Uçup uçup gelen yapraklardan sonra bu kez köküyle uçup geldi. ;) Gerçekten de öyle oldu, abartmıyorum yani. İşyerimin dışındayken pat diye bir şey düştü yan tarafa. Bir de baktım ki, kocaman bir japon şemsiyesi. Meğer o yapraklar falan hep üst katımdan atılıyormuş. Bu kez bitkisinin çok yaşlanıp kartladığını düşünmüş ve kendine yeniden üretmek için yaprak ayırıp kalan kökünü olduğu gibi atmiş. ;) Öyle bırakır mıyım hiç ben onu, hemen aldım, ilk gidişimde havuza yerleşecek.
Bu ara tesadüfler çok sık giriyor yaşamıma. Bugün yazlık komşumla sohbet ederken havuzuna yeni koiler alacağını söyledi. 4 tane de benim için sipariş ettik. Tabii satıcıyla telefonda konuşurken tesadüf bu ya satıcı su sümbülünden bahsetti. Bir de su sümbülü ekleniverdi kargoya. ;)

Bahçeye havuz:)

Eşim de bahçeye su unsuru katmamız gerektiğini söyleyip duruyor ama bizim epeyce ertelememiz gerek. Hem Eskişehir'de nasıl olur ki? Zor.
Hayırlı olsun koi'leriniz:)

Simdiden yerini ayarlarsanız ileride yapabilirsiniz. Hem sizin bahceniz daha müsait, benimki gibi kuvetten uyduruk bir havuz degil, gercekten guzel bir havuzunuz olur.

Çok güzel tesadüfler. :) Karma bu olsa gerek. :D
Bütün çevre bu güzel bahçe için seferber olmuş. :)

Sayın Abk; Bende bugün koiler ve havuz için fizibilite raporu yaptım araştırdım.

- Akvaryumcuları gezdim dolaştım, koi bulamadım ancak koilere benzer tül kuyruklu japon balıkları buldum.

- Koiler uzun süre yaşayan ve çok fazla su değiştirilmesine gerek duymayan balıklarmış ancak kışın aşırı soğuklarda içeri alınması gerekiyormuş. Ayrıca su kaplumbağaları ile yaşıyorlarmış sadece küçük boyutlularına zarar verirmiş ve havuzu biraz geniş tutarsan sorun olmaz dedi.

- Havuza gelince duşakabin tabanı bulup onun üzerine havuz yapmayı planlıyorum ancak halen havuza uygun yer bulunamadı.

Aklıma havuzu soktunuz iyi mi ettiniz kötümü bilmiyorum :p su sümbülü ve japon şemsiyesi havuzum olunca isterim ^^

- Bu arada su teresi denilen ot varmış havuzlarda yetişebiliyormuş ve salata olarak tüketiliyormuş.

Japon Şemsiyesine çok güldüm Sevgili abk.Keşke Allah'tan başka şeyler de isteseymişsiniz.Darısı Taner73'e.

:) Valla gelişmeler harika; maşallah!.. Anladığım kadarıyla herkes birbirini coşturuyor, şimdi sevgili abk'de diyecek ki 'aaa evet su kaplumbağası ben de isterim.' Rastgelsin, herşey gönlünüzce olsun inşallah!..

Koilere eğer havuzun dibinde saklanabilecekleri kuytu bir yer yapılırsa buzun altında tüm kışı geçirebiliyorlar. Ankara'da bile oluyor, Kocaeli'nde haydi haydi olur. :)