Bu da bizim Duman'ımız. ;)

Lavantalarım, sakızlarım açıyorlar... Arkadaki sakız geçen yıldan, biraz geç çiçeklendi ama çok keyifli.
Eklenti 88239

Bodur Begonvilim bol çiçeklenmeye başladı, beni en çok sevindirenlerden... Hangisi Sakız hangisi Begonvil belli değil gerçi :) Begonvili ilk aldığımda çiçeklerini dökünce yanına aynı çiçek renginde Sakız alıp dikmiştim. Bu sakızın rengine de bayılıyorum.
Eklenti 88240

Ortancalarım en keyifli günlerini yaşıyor.
Eklenti 88241

Bu Ortancam da 4 yıllık. İlk aldığımda 30-40 cm boyundaydı. İthal Ortancalardandı, aldığımda üzerinde olan erken açan çiçeklerini dökünce o yazı hiç çiçeksiz geçirmişti, her yıl büyüdü, bizim iklim şartlarına alışarak yazın açmaya başladı, çiçek rengi ilk yıl maviydi, ikinci yıl mor oldu, iki yıldır da pembe açıyor. Çiçek formu pervane gibi, tomurcuklarını tek tek açıyor. 4.yılında boyu 2 metreye yaklaştı. Hiç derin budama yapmadım, sadece çiçekleri kuruyunca çiçek sapının dibinden kestim. Bodur isteseydim derin budardım ama boylu olması hoşuma gidiyor. Bitki çok güçlü, çiçekleri yerlere yatmıyor...
Eklenti 88242

Bunu da aynı yıl daha küçük boyda almıştım. Bu sene çok gelişti, boyu 1,5 metre civarı. Çiçeklerini büyük top top açıyor. Hepsini kadraja alamadım, çok çiçek var üzerinde.
Eklenti 88243

Deniz Lavantaları çiçeklenmeye başladı. İlk açan çiçekleri pembe renkli çıktı, diğerlerini merakla bekliyorum. Bu çiçeğin tohumlarını ekmekteki amacım, çiçeklerini kuruturken rengini hiç kaybetmemesiydi. Tüm kış içerde vazomda Ortancalarla birlikte yer alacaklar.
Eklenti 88244

Haline acıyarak aldığım Pembe Clematis, bana hediye vermeye devam ediyor. Çiçekleri ufak ama yine de çok güzeller...
Eklenti 88245

Manolyam, bu sabah 3 tane birden açtı. Çiçek kokusu rüzgarla yanımıza kadar geliyor.
Eklenti 88246

Küperim beni sevmiş görünüyorlar. :)
Eklenti 88247

Vişneler kızarmaya başladılar. Bugün kompostoluk toplandı.
Eklenti 88250

Elmam da ilk yamru yumru meyvelerini geçen yıl vermişti. Yamuk yumuktu ama cinsi pek güzeldi. Bu sene sanki normal şeklinde meyve verecek gibi :)
Eklenti 88251

Ayvam, her sene bol çiçeklenip, meyvelenmeye başladığı zaman hepsini döküyordu. İlk defa üzerinde meyve var.
Eklenti 88252
İşte bunlar da benim mutluluk kaynaklarım ;)

Bahçeye de, çiçeklere de bayıldım, emeğinize sağlık. Ama bu vişneler ve elmalar bitirdi beni, maaşallah, çok güzeller. Allah mutluluk kaynaklarınızla uzuuun yıllar nasibetsin.

Sevgili Limon, Allah sağlık ve imkân versin, sen de bol bol bu güzellikler içinde mutlu, mutlu dolaş dur.

Her yeni açan tomurcuk, her yeni minik çiçek insana ne kadar mutluluk ve huzur veriyor değil mi?
Eminim sen de benim gibi onlara ilân-ı aşk ediyorsundur, konuşuyorsundur. Duyduklarına-hissettiklerine de emin ol. Hatta iki güzel açmış çiçeği yan yana koyarsan birbirlerini kıskandıklarını da göreceksin.

Aynı gül bende de var, sarmaşık, yoğun kokulu. Şu an üzerinde hiç çiçek yok. Ben de onu Isparta gülü diye biliyorum.

Güzel vişnelerinden sorbe yapmayı dene, yazın parfe ve dondurma üzerinde hımmmmm ne de güzel oluyor bir bilsen.
Ben, bahçedeki vişne ve kızılcıklardan genelde sorbe yapıyorum.

Bennur Hanım, Güler Hanım çok teşekkür ederim güzel sözlerinize.

Güler Hanım, sorbe nasıl yapılır bilmiyorum hemen şimdi araştıracağım. Siz söylersiniz de ben yapmaz mıyım :)

Bugünün sürprizi de Japon Gülümdü. Kırmızı olanı biliyordum ama diğerinin katmerli pembe çıkması şahane oldu benim için. İkisini aynı saksıya dikmiştim. Güler Hanım, pembe kırmızıyı kıskanınca açtı galiba ;)
Eklenti 88422

Eklenti 88423

Sevgili limon, benim de Antoryum'um çok güzel açıyordu. Nasıl olduysa balkonda yer değişikliğinde, açmış halde bulunan Açelya'nın yanına konmuş.

Açelya pıtırak çiçek halinde ve çok güzel, antoryum onu kıskanıp, küsmez mi? Bütün çiçekleri soldu, yaprakları bozuldu.

Kaptığım gibi çiçekçiye götürdüm, toprağını mı değiştirelim diye sordum. Adamdan öğrendim ki Açelyaya'yı kıskanmış. Önce inanmadım ama çiçekçinin söylediği gibi hemen yerini değiştirdim.

Ne toprak değişimi yaptık ne de ayrı bir vitamin verdik. İnanmazsın, Antoryum açtıkça da açtı.
İnandım ki kıskanmış.

Sevgili Güler, çok ilginç gerçekten, insan bu kadar bitkisever olursa bitkilerini de çocuk yetiştirir gibi yetiştirirse olacağı bu işte, yakında muhabbet etmeye de başlarsınız siz
:=)

Sevgili Limon, güzel bahçeniz almış başını gidiyor, bir konudaki deneyimimi sizinle paylaşmak isiyorum.
Ayvam ikinci yılındaydı ve üzerinde yirmi tane ayva vardı, öyle sevindim ki, bol bol suladım, o da bol bol meyve döktü, kalanlar kocaman oldular, çok sağlıklı ve güzel görünüyorlardı ama tadı hiç yoktu diyebilirim.
Çok fazla suladığım için tadı kaçmıştı meyvelerin, aman dikkat!!!

Aynı Gönen Lilium'u. ;)

Kuşları kaçırır istemem. ;)

Sevgili Limon,
Manolyanızdan daha fazla resim rica etsem,çok güzel çünkü. Benim ki küçük sanırım bu sene de açmaz.Bu arada sizin verandanıza özenip verandam da sizden kopya çekeceğim haberiniz olsun. Bir de benim bilinmeyenlerde ki bitkilerime bir baksanız ,benim sorular genellikle yanıtsız kalıyor.:(Çan şarmaşığınızı da merakla bekliyorum. Çok öptüm.

Jineop, Manolyanız açacak olursa şu sıralar tepelerinde şişkin tomurcuklarını oluşturmuş olması gerekirdi. Bahçeye bir tek gelişmiş-büyük ağaç aldık o da gelişiminin çok geç olduğunu bildiğim ve bir an önce çiçek açmasını istediğim Manolya ağacıydı. İlk diktiğimiz yıl dahil her yıl artarak çiçekleniyor. İlk 2 yıl ona özel gübre alıp, senede 2 kez gübrelemiştim ama 2 yıldır hiç özel gübre de almıyorum. Yalnız bu yıl yeni aldığım Orman Gülleri için olan gübreden Manolyaya da vermiştim bir kere. Sizin için daha çok fotoğraflarım. :)

Verandamı beğenmenize çok sevindim. Kopya demeyelim, hepimiz beğendiğimiz şeyleri örnek alıyoruz. :)

Çan Sarmaşığım büyük hızla boylanıyor ama bu yaz açar mı bilmiyorum. Çok merak ediyorum çiçeklerini.

Bilinmeyenlere bakacağım.

Merhaba Sayın LİMON, yazlıktan yeni geldim.Bahçenizde hızlı gezinti yaptım.çok güzel.Amarlyis ile hemmoracallis birbirine güzel yakışmış.Tekrar bahçenize geri döneceğim.alıcı gözle incelemeye devam edeceğim.bizde yazın bilgisayar olamayınca bu güzelliklerden uzak kalmaya devam edeceğiz.Sizlere kolay gelsin.

Sevgili Limon. Bahçenizde dolaşırken en çok koltuk dikkatimi çekti. Yeri ve yapısı tam benlikmiş :) orada uzansam kimse kaldıramaz beni herelde :). tipik türk erkeğimiyim ne:) rahat koltuklara zaafım var da:)

Sevgili Lithi-um, zaafınız açıkça belli oluyor, bilgisayar koltuğuna bakınca :)
Ama bahçede öyle oturtmazlar bence, önce çalıştırırlar, dinlence ve eğlence yaptığınız iş ile orantılı, ona göre :)

Sonunda o koltuğa uturup kuş sesleri eşliğinde. minik bir rüya göreceksem bütün işleri yaparım :) yazıyım.. (Beni kandırmanın yolları)

Benim manolyamdaki tomurcukları bu sabah farkettim, iki kez hüsranla biten manolya maceram sanırım iki yıllık bir bekleyişin arkasından yüzümü güldürecek:)) Tabii sert ve sıcak rüzgarın azizliğine uğramazsa. Gerçi iki yıldır alışmış gibi görünüyor. Manolyanız harika açmış, uzun uzun seyrettim. Bakalım benim ki ne renk açacak???

Bennur, Yaprak dökmeyen Manolya, sadece beyaz açar diye biliyorum, yanılıyor muyum?

Fikret Bey, teşekkür ederim. Yaz sonu topluca bakarsınız, daha güzel. Keyifli bir yaz dilerim. :) ( İşim bilgisayar başında olduğundan, ben de biraz da olsa uzaklaşmanın hayalini kuruyorum. )

Lit-hium, senin yaptıklarına nazaran o sedirin yapımı çok basit. Hatta salonda kullandığım bir sedir var ki onun arkalığı da yok, duvara dayanıp, yastıklar diziliyor, onun yapımı çok çok daha kolay. Bunların rahatlığı için püf noktası sadece enini geniş tutmak.

Jineopun isteği üzerine Manolyamdan fotoğraflar...
Eklenti 89807

Eklenti 89808

Eklenti 89809

Ortancalarımın bir bölümü...
Eklenti 89810

Ortancamı hani nerde.?Valla ortanca nerdeyse ben orda kalıyorum.Herkesin bahçesini tek tek geziyorum.Ortanca olan bahçeler benim favorim.Bir çiçek bahçeye ancak bu kadar yakışabilir.Ortanca yetiştirmeyi başaramamış biri olarak ne kadar ortancalı bahçe varsa ben orda sakız.Bahçenizde mutlu mesut yıllar dilerim.

TRT de senelerdir çok severek izlediğim " Gezelim Görelim" programında, Nuray Yılmaz Karadeniz Bölgesinde bir şehirdeydi. Hiç unutmuyorum, o kameraya konuşurken arkasında devasa Ortancalar vardı. Diyelim ki Nuray hanımın boyu 1,60, ortancaların yarısına bile gelmiyordu. Yani nereden baksanız Ortancalar 3,5-4 metre yükseklikte ağaç görünümündeydiler, masmavi çiçekliydiler ve ormanın içinde ağaçların tamamen gölgesindeydiler. Demek Karadeniz iklimini seviyor.

Mersin çok sıcak olduğundan sorun yaratabilir Ortancada.

Sarkan Petunyayı da ilk kez Kıbrıs başkanlık seçimlerinde şimdi adını hatırlayamadığım bir aday ropörtaj yaparken arka planında görüp, hayran olmuştum. Yana yakıla her yerde bu çiçeğin ne olabileceğini araştırmıştım. Sonunda bulmuştum. İddialı olacak ama o zaman hiç bir fidanlık sarkan petunyayı bilmiyorken ben Yalova'dan arayıp bulup 2 kasa getirtmiştim. O zaman ne balkonum ne bahçem vardı ama tüm pencerelerin önüne çiçeklikler yaptırmıştım. Tüm saksılarıma Petunyaları dikmiştim, en az 1 metre aşağıya sarkmışlardı. Görenler kapımı çalıp çiçeğin adını soruyorlardı. Sonraki yıllarda popüler oldu. Şİmdi ben yetiştiremiyorum çünkü normal petunyalarım bile yapış yapış olup ölüyorlar. Ya bu çiçeğin yetiştirilmesi sırasında bir hata yapılıyor, ya iklim değişti. Çünkü o zamanların en zahmetsiz çiçeği Petunyalardı.

Caddebostan'daki evimizin bahçe girişinde çooook uçuk pembe renkli çiçekler açan bir manolya vardı, hala duruyor da, hani benim bızdık ona benzer mi diye ümitlenerek bekliyorum;)

Ben de çok seviyorum, çokça da tohum alıyor, tohumdan yetiştiriyorum, bu yılkiler de çok sağlıklılar. Hem duvar askılarımda hemde büyükçe uzun saksılarda coşmakla meşguller. Fotoğraflarını paylaştım dı. Torf toprak kullanmasam, çok rüzgar almasalar belki daha da iyi olacaklar. Ön ve arka bahçelerden müthiş görüntüler, ellerinize sağlık. Sevgiyle kalın

Sevgili Limon, manolyan şiir gibi...Ortancaların güneş alıyor herhalde, kaç saat güneşte kalıyor, hangi saatlerde? Seneye benimkilerin sayılarını arttıracağım ama sulama yüzünden cesaret edemiyorum.

Merhaba,
Petunyaları ekerken katmerli olanla, katmersiz olanı yanyana ekmeyin. Biri ,diğerini yokediyormuş.Yine yerini değiştirmemeye çalışın. Tohumdan çıkan karışık renkli petunyalarım tek katlılar ama daha diri,yaprakları daha küçük ve kıvrımsız ama gerçekten çok güzeller.

Kirazcığım, Ortancalar hemen hiç güneş almıyorlar. Sabah çok kısa bir süre yandan hafifçe güneş gelip hemen geçiyor. Saat 11 e kadar güneş alan yerdekiler tamamen keyifsizdi, yerlerini değiştirmiştim. Bir de tamamen gölgede olanlar var ki onların yaprakları elimden büyük ve yaprak rengi kopkoyu yeşil.

Sevgili limon, size birşey danışmak istiyorum :)

Ortancaları kurutmak için çiçekleri canlı canlılarken mi kesmeliyim yoksa geçmeye başlayınca kessem olur mu?

Benim bir arkadaşım kestiği ortancaların renkleri kaybolmasın diye (pembe, pembe kalsın-mavi, masmavi kalsın) daha ortancalar en güzel hallerindeyken, üzerlerine saç spreyi sıkar ve baş aşağı asarak güneş almayan bir yerde kuruturdu.
Daha sonra da onları salonundaki büyük vazolarda sergilerdi.

Ben kendim hiç denemedim. Şimdi, peki onlar yapış yapış olmuyormuydu diye düşünüyorum.

Gilancığım, Güler Hanım vermiş cevabı. Ben geçen yıl canlı hallerinde kesmeye kıyamadım, dallarında kuruyuncaya kadar tuttum, yaz sonunda kesip vazoya yerleştirdim. Renkleri orijinal halleri gibi olmadı ama yine de çok beğendim.

Aramızda telapatik bir durum oluştuğuna inanıyorum :) Çünkü bu sabah, sizin bu yazınızı okumadan önce, Deniz Lavantaları ve Ortancalarla ufak bir aranjaman yaptım. Fotoğraf makinamın pilleri bitmişti, şarj olmalarını bekliyordum. Birazdan çekip, paylaşacağım.