Güler / Bahçe

[günebakan]

Güler ablacığım özel davet beklemiyorum ben senin kapının ve gönlünün ne kadar açık olduğunu biliyorum da ben kendim ayarlama yapmam gerek benim ufaklık okula gidiyor ya o yüzden ancak yazın gelebilirim öyle bir gelme durumu olursa seni haberdar ederim ne de olsa telefon numaran var

[Güler]

Bak, geçen gün Cumhur Tonba'ya bir kargo gönderecektim. O hafta kargo uğramadı Manyas'a. Ben de mecbur oldum Gönen'e gidip, postaladım.
Şimdi senin siparişlerini hazırlasam ve Gönen'e gitsem, eminim ki yolumu Lilium keser, sen yine avcunu yalarsın.
İyisi mi sen işini sağlama al kardeşim. Al Rana'yı geliver bu tarafa.

[günebakan]

Hatta giderken bizide alın Celal bey o kadar yiyecek tek başına yenmez

[celalsungur]

Orijinal Mesaj Sahibi günebakan

Hatta giderken bizide alın Celal bey o kadar yiyecek tek başına yenmez

Orada yediğinizin dışında, o hafta pazara da gitmiyorsunuz

[Güler]

Çim alan halâ suyunu tam çekemedi, oysa her tarafta drenaj var.
Topalaklar için yaptığım ot ilacı, bütün yeşil aksamı öldürdü ama topalaklar toprağı yarıp yarıp çıkıyor.
Bu yüzen yeniden bir ilaçlama daha yapacağım, sonra bahçeyi sürüp, ortaya çıkan topalak soğanlarını pürmüzle yakacağım.
Daha sonra zeminde yeniden drenajları kontrol edip, birkaç tane daha otomatik sulama başlığı takacağım.
Bütün bunlar bittikten sonra taban toprağını hazırlayacağım. Ondan sonra da tohum atıp, kapak toprağını atacağım.
Tohumu atmak için en son zaman Mayısın ilk haftası-o bile geç kalınmış sayılır-, ben daha bu aşamaya gelemedim.
İşte bu yüzden çimleme, sonbahara kaldı.

[günebakan]

Vayy süpermiş organik sebzeler yiyeceğiz desenize giderken yanımıza sepet falanda alalımmı Celal bey

[Güler]

Yumurta sepetlerimiz var, içine on-onbeş köy umurtası da koyup, misafirlere giderken veriyoruz.
Osmanlı çilekleri de toplayabilirsiniz.

[Güler]

Bahçede herşey yapabilirsiniz. Tek yasak olan şey, sardunyalarımdan dal kırmak.
Ama, elinizi vicdanınıza koyun bunlara nasıl kıyabilir siniz?

[günebakan]

İyide Güler ablacığım sardunyaların'dan dal kırmaya gerek yokki isteyince sen veriyorsun zaten

[Güler]

Sen öyle san sevgili günebakan.

Yakın köylerden gelenler bile, ben çay servisi yapmaya içeri girdiğimde bir iki dal koparıyorlar. Anlamıyor muyum, hemen anlıyorum da, nasıl söylersin?
Aaaa, bakıyorduk, kırılmış dediklerinde, bazen kafam atıyor. Olsun, siz onu yine saksısına daldırın ben onu adam ederim diyerek vermiyorum dalı.

[günebakan]

Haklısın Güler abla ama sende iyi yapıyormuşsun ben olsam bende vermezdim kırmasınlar istesinler canım onlarda

[Adalet Yağcı]

Ama, elinizi vicdanınıza koyun bunlara nasıl kıyabilir siniz?

Sevgili Güler, sardunyalar bu hale ne kadar zamanda gelirler?

[habibe]

Sardunlar çok güzel. Müthiş. Bunları çekinmeden kıran kişiler, verilen emeklerin farkında olmayanlar sanıyorum.
Bu işi bilen, kendisi üreten elleyemez, kıramaz. Ancak dilenir ister ya da isteyemez. Ya da mel mel bakar
Ya şaka bir yana da tavuklarınızda mı vardı?. Eh maşallah süphanallah..
(mavişden vaz geçtim onun yerine köy yumurtası istiyorum )

[Güler]

Canımmmmm Habibe, sana maviş sözüm mü vardı?
Eğer öyle ise unutmuş olmalıyım, lütfen kusura bakma.
Esasında, benim ufak bir defterim vardı. Arkadaşların istediği tohum , fide ve çelikleri yazdığım.
İsteklerin karşısına, gönderdiğim tarihleri not ediyor, kolaylıkla kontrolüm altında tutuyordum. Ama defteri kaybettim, bulamıyorum.

Evet, yumurta tavuklarım da var. Ama benim bahçemde değil. Bahçem ufak ya (!) yer bulamadım.
Şaka bir yana, bahçeyi didik didik ederler diye, komşunun rızası ile onun bahçesine kümes yaptırdım. Onaltı tane de tavuk, bir de horoz aldım.
Ben gittikçe yumurta alıyorum, bakımları ve gerisi onlara ait.
Tavukları kapalı alanda tutmayı sevmiyorum, dolaşarak ot-böcek yesinler istediğimden bu usul hem benim hem de komşunun işine geldi.
Eeeeee ne demişler, demokraside çareler tükenmezmiş değil mi?

Senin Maviş'i en kısa zamanda gönderirim. Ama yumurtaları buradan alman gerekecek.
Bak ne güzel bir de bahanen oldu buraya gelmen için. Gel de elinle folluktan al.

[Güler]

Sevgili Adalet, sanırım üç senede olur. Hatta daha uzun bile olur ama ben bazen uçlarından kesiyorum. Bu başlıkta 6.sayfadaki 166 numaralı mesaja bak. Zenfree bir resim yüklemiş.

[habibe]

Gelicem hep aklımda olansın amma velakin olmadı işte. Balıkesir Altınoluktan ev arayışlarım var. Bir gün haydi abbas vakit tamam diyeceğim ve çat kapı geleceğim.) Sağol.

[Adalet Yağcı]

Bu başlıkta 6.sayfadaki 166 numaralı mesaja bak. Zenfree bir resim yüklemiş.

Amanın bu ne...Ne kadar da büyümüşler maşallah, adamcağız taşımakta zorlanmış.
Üç sene ha...Ben de yazın böyle olacaklar diye umuyordum

[Güler]

Sevgili Adalet, bu ne sabırsızlık.
Bu durumun bana bir fıkrayı hatırlattı ama burası yeri değil. Telefonlaştığımızda hatırlatırsan anlatırım. Haaaaa haaaaa.

[Hacer Yılmaz]

Klavyem çocukla ın gazabına uğ adığı için hiç bi şey yazamıyo um ama dayanamadım. Takipteyim daha fazla kafa ka ıştı mıyayım. Zo sab ediyo um. Saygıla .

[Güler]

Siz merak etmeyin ben "r" harflerini yerli yerine oturttum.

[jineop]

Maviş ne olabilir diye düşünüyorum. Vinca mı?

[Güler]

Maviş ismini bizler taktık sevgili jineop. Asıl adı campanula carpatica.
Bu çiçeğin bir de beyaz renklisi var ama ne komik ki biz ona da mavişin beyazı diyoruz.

Vinca, yani rozet değil.

Benim bahçemde 32. sayfada 938 numaralı mesajda resmini görebilirsin.

[Güler]

Bu güzel küpe de yeni katıldı aramıza.

[Birol]

Sevgili Güler hanım
Yeni resimleriniz çok güzel, nete girdiğimde sizin bahceye göz atmadan geçemiyorum bahcenzin tiryakisi oldum yani. Bana gelecek çiçekleride öyle merak ediyorumki anlatamam. Müsade ederseniz ben çiçekten agaca getirsem konuyu ve şöyle desem, gecen sene şeftaliler çok küçük yapraklarda kıvrık ( kabarcık ) demişsiniz, bu sene nasıllar acaba.

[meraklı]

Sevgili Güler Hanım,

Bahçenizi ziyaret edip bir çayınızı içsem, resimlerini gördüğüm bahçeyi görebilmeyi siterdim.

Küpeli çiçeğiniz de harika!

[Ülker]

Güler Hanım, en sonuna bana bilet aldıracaksınız, gözüm birşeyleri görmeyecek koşa koşa bahçenize geleceğim.
Küpeliniz bir harika, sevginize ne güzel cevap vermiş.
Ağzım açık bahçenizde dolaşıyorum.

[Güler]

Sevgili Birol, bahçen için aklıma geleni topladıkça topluyorum. Unuttum sanma.
Acele etme dedin diye hemen yollamıyorum. Ama ne zaman istersen yollarım. Daha da listeye ilâve etmek istediklerim var.

Şeftali ağaçlarının yaprakları bu sene de kıvrık kıvrık. Oysa iki ilaçlama yapmıştık. Ne yapalım devam diyeceğiz.

Manyas'a dönmeyi sarkıttıkça da sarkırttım. İnşallah Cumartesi sabahı gideceğim.

Sevgili dostlar, kapımız açık, ne zaman isterseniz buyrun. Çayımız, kahvemiz, sütümüz var.

[Lilium]

Bu gidişle benim hurma ağacım da gidecek galiba, ne yapsam ki açaba bahçeye bekçimi olsam. hiç bir yere ayrılmam hep hurma ağacının altında otururum.
Oğuz abinin bahçesinede el koymuşsun, ne o onlarıda mı dağıtacaksın,

Oğuz abiiii bağı bari kaptırma bu yaz şarap yapalım, kışada bol bol şarapla tavla atarız.

[jineop]

Sevgili Ablam
İçinizdeki güzel insan hiç ölmesin.Günler,yıllar size güzellikler katsın.Teşekkür ederim.

[Güler]

Sevgili Lilium, sen yanılıyorsun. El koyduğum şey, Oğuz'un bahçede elde ettiği düz alanlar oluyor.
Hurma ağaçlarının hepsi (3 adet var) benim. Hem dikimlerini ben yaptım, hem de bakımlarını.
Tamam, üzümler ve çilekler ona ait, ama sor bakalım, bakımlarını ki bunlara sebzeler de dahil, kim yapıyor?
Alet odasını sana gösterdiğinde demedi mi " bütün bunları hep Güler aldı, ben bir çivi bile almadım" diye?

Merak ediyordun; bahçe işlerinde kullandığımız ufak merdivenin bir basamağı kopmuş, gel bak nasıl kaynak yapıyorum gör.