![]() |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-07-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 388
|
Forumda hemen hemen her başlıkta "Güler in bahçesi" sözü var, hep merak etmişimdir bahçenizi, engüzel balkon yarışması köşesinde bahçeniz okadar metedilmişki 'bi bakalım şu Güler in bahçesine' dedim ve mest oldum 37 sayfayı sıkılmadan okudum çocuklarınız,torunlarınız ve hatta bahçenizdeki sincaplarınız çok şanslı. Eşimin ve benim hayalimizde küçük bahçeli bir ev var,buradaki birçok arkadaş gibi bana da ilham verdiniz,hayellerimi genişlettiniz,çok büyük emekler vermişsiniz,zahmetler çekmişsiniz,sizden öğreneceğim çok şey olduğuna inanıyorum,yaşınızı bilmiyorum ama emektar ellerinizden öpüyorum,eşinize de geçmiş olsun bu başlıkta hep güzel haberlerinizi ve resimlerinizi görelim. |
|
|
|
|
|
#4 |
|
Moderatör
|
Sevgili dostlar, teşekkür ederim. Sitemizdeki ismi hernekadar Güler'in bahçesi idiyse de sık sık tekrarladığım gibi burası siz agaclar.net üyelerinin. Canınız ne zaman isterse, buyrun gelin. Meyveleri ağaçlarından kendi ellerinizle koparın, üzümleri kendiniz toplayın. Bu güzellikleri sizlerle paylaşabilmek bizlere haz veriyor. Hele hele işerin en yoğun olduğu zamanda 20-25 Mart'tan sonra gelirseniz bir kat daha fazla mutlu olurum. |
|
|
|
|
|
#5 |
|
Moderatör
|
Sevgili enigma 6643, bağınız tam keyif yapılacak şekilde, hani derler ya gel keyfim gel. Bizim bağ, yamaçta. 77 kök üzümümüz var, hepsi de aşılı. Bunları Tekirdağ bağcılık enst.aldık. Alfons, Cardinal, çavuş üzümü, kınalı yapıncak, misket vs. gibi çeşitler var. Bağ kısmına genelde eşim bakıyor, ilaçlama işi bana ait ama dal kırma ve askıya alma işini o yapıyor, tabii bir de toplama (bu ona son derece keyif veriyor, bazen onu inceliyorum, salkımları eline alırken sanki okşuyor). |
|
|
|
|
|
#7 |
|
Moderatör
|
Anneler, babalar çocuklarının büyüdüklerini görseler bile onları halâ çocuk sayarlar. Ama siz bir iki deneme ile göstermelisiniz değil mi? Bir de kusura bakmazsanız benim sizden bir ricam olacak; sitemizin menfaatı için biz yazışmalarımızda Türkçe imlâ kurallarına çok dikkat ediyoruz, siz de bunu yapabilir misiniz? |
|
|
|
|
|
#8 |
|
Moderatör
|
Aletlerimi koyduğum depoyu iyice bir düzeltmem gerekiyor. O kadar çok malzemem var ki. Bir an neler kullandığımı resimleyerek anlatmam gerektiğini düşündüm. En kısa zamanda bunu gerçekleştireceğim. Emin olun ki buradaki aletlerin hemen hemen hepsini ben aldım. Çim makinasından, kaynak makinasına, taş kesme makinasından matkabına, tornavidalarından tutun da aklınıza ne geliyorsa. Oğuz, bir tane çivi bile almamıştır. Sadece, elektrikli şarjlı tornavidayı oğlum ve gelinim aldı. Onun da hoş bir hikâyesi var, anlatmak istedim. Çocuklar bana anneler günü hediyesi için şarjı tornavida almışlar. Şirketlerinde bekliyor. Hafta sonu buraya Manyas'a gelecekler ve hediyemi getirecekler. Oğlum iş icabı dışarı çıkmış ve gelinimi telefonla arayarak '' ben şirkete dönmeyeceğim, sen gelirken annemin hediyesini unutma akşama yola çıkacağız'' demiş. O sırada gelinimin yanında mal siparişi vermeye gelmiş bulunan bir müşterisi bulunuyormuş. Hımm, anneler günü doğru ya demiş, sormuş ''annenize ne aldınız?'' Esra da ''Şarjlı tornavida'' demiş. Adamcağız gözlerini açarak'' Şarjlı tornavida mı? Enteresan bir anneniz var galiba'' demiş. Esra katıla katıla gülerek anlattı. |
|
|
|
|
|
#9 |
|
Moderatör
|
Bir hikâyem daha var onu da anlatmak istiyorum. Bahçede işlerin çok yoğun olduğu bir gün. Zar zor bir yardımcı buldum. Genç bir kadın, adı Sümbül. Sabah altıda iş başı yaptık, hava sıcak diye altıda geliyor, saat dörtbuçuk-beşe doğru da iş bırakıyor. Öğle üzeri, güneş tepemizde, ''Sümbül gel, birer dondurma yiyelim biraz dinleniriz'' dedim. Dondurmalarımızı aldık, güllü kameriyeye oturduk. Hem dondurmalarımızı yiyor, hem de sohbet ediyoruz. Bu sıcakta çalışmak çok zor dedim. Amannn abla bu da iş mi dedi. Allah ırazı olsun, sen yine öğle yemeği veriyon, akşam çayı veriyon. Biz tarlada çok daha fazla yoruluyoruz, yevmiyeli işi zor, bütün gün güneş altında çalış aldığın 18 ytl yevmiye, yemeği de kendimiz götürüyoruz dedi. Devam etti; bazen o kadar çok yoruluyorum ki eve geldiğimde ekmek yoğuracak fırına atacak halim kalmıyor-biz öyle çarşıdan ekmek alamayız, onunla doymayız ki- biraz dinleneyim diye divana kıvrılıp yatıyorum. O zaman aklıma sen geliyorsun. Kendi kendime diyorum ki ''Karı İstanbullu, hemi de paşa torunu, bi de ihtiyar, o o kadar çalışıyor da sen yatıyor musun Sümbül, kalk ekmeğini yoğur'' Birden anlayamadım ne, ne diyorsun dedim. O tekrarlayınca, Oğuz kahkahayı bastı '' valla Sümbül, bu kavgada bile söylenmez'' dedi. Gördünüz mü ne diyerek kendini gaza getiriyormuş? |
|
|
|
|
|
#10 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
|
Alıntı:
Aslında yukarıdaki yazılalar ve yaşananlar kendini gaza getirmekten çok bizim toplumumuzun büyük çoğunluğunun farkında bile olmadığımız İNSANIN KENDİSİNİ MOTİVE ETMESİ diye düşündüm bir an. Konu ile ilgili kendi köyümde yaşanmış bir olayı bir gün sizinle paylaşırım. İnsanımız inanın bu tür örneklerle dop dolu. Saygıyla. |
|
|
|
|
|
|
#11 |
|
Ağaç Dostu
|
Çok hoş bir hikaye imiş.* ![]() Diğer arkadaşlar gibi biz de sizin yaptıklarınızı okudukça, fotoğrafları gördükçe kendimize öyle diyoruz.Tabi Sümbül Hanımdan farklı olarak biz Güler Hanım o kocaman bahçeyi, çimi, çeşit çeşit çiçeği, ağacı, toprağı, gübresi, ilacı, çiti vs araştırarak, her bir detayı öğrenerek ve bizzat yaparak o hale getirmiş. Biz ona göre minnacık bahçelerimizi niye öyle güzel yapamayalım?diyoruz. *Sizin başlıkların sayfa sayısı kabardığı için bir ara sonradan foruma gelenler için Seçme Mesajlar hazırlayalım diyorum. Favorilerimden biri de bahçeye sepet yapma hikayenizdir. ![]() |
|
|
|
|
|
#12 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-07-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 388
|
Gece gece güldürdünüz çok yaşayın emi, Sümbül hanımın sizdeki son işi miydi peki? |
|
|
|
|
|
#15 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-10-2007
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 278
|
Sümbül hanım belli ki çok şirin birisi ama benim hayranlığım sizin içinizde barındırdığınız hoşgörünüzde sevgili Güler ![]() |
|
|
|
|
|
#16 |
|
Moderatör
|
Sevgili ide, ilgi alanına yazdığın gibi ''görebildiğim, göremediğim her şeyi sevmek'' tabirin biraz da bana uyuyor galiba. Sevgili kazim polat, Allah iyi günler göstersin, hepberaber mutluluklar içinde olalım. |
|
|
|
|
|
#17 |
|
Ağaç Dostu
|
Güler hanım, sabah sabah Sümbül'e çok güldüm. Aynı kelimeleri söylemiyorum ama sizin enerjiniz en hasta, halsiz zamanımda bile beni etkiliyor, gaza geliyorum, üstelik daha sizi görmeden. Allah size sevdiklerinizle sağlıklı, uzun, enerji dolu günler versin, maşallah diyelim. |
|
|
|
|
|
#19 |
|
Ağaç Dostu
|
Tam bir Anadolu kadınıymış Sümbül. Dobralığı, saflığından ileri geliyorsa da yalan söylemeyen bu tip insanlara bayılırım. Güler hanım siz de o kadar güzel anlatıyorsunuz ki... Eğer anneler günü hediyenizi Sümbül görseydi ne derdi merak ediyorum ![]() |
|
|
|
|
|
#21 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 937
|
Güler Hanım ben bu Sümbül Hanıma bayıldım, çok komik kadınmış, art niyeti olmayan saf bir kadın belli. ![]() |
|
|
|
|
|
#23 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
|
Alıntı:
Bu zamanda gerçekten işini severek yapan ve babasının işi gibi çalışıp işine saygı duyan insan gerçekten az. Sevmeyi ve sevilmeyi fazlası ile hakediyorlar diye düşündüm bir an çok şanslısınız. Saygıyla. |
|
|
|
|
|
|
#24 |
|
Moderatör
|
Merhaba cemal.S, çok haklısınız. Biz Sümbül'le ot yolar ve güllerin diplerini çapa yaparken, Oğuz da ekeceği dereotu,maydanoz,fesleyen yerlerini bellesin diye başka bir, işçi ayarlamış. Hangi arada gelmişse gelmiş adam, kadına ''sen bu kadar çabuk ve iyi çalışırsan, iş biter bir daha çağırmazlar'' demiş. Sümbül ''ben Allahtan korkarım, aldığım para haram olur'' diye cevap vermiş. İşte aradaki fark. Bahçeye bir daha çağrılmayan adam oldu. |
|
|
|
|
|
#25 |
|
Ağaç Dostu
|
Sayın Güler Hanım, Bendeniz İstanbul da oturmaktayım.Bahçelerim Kocaeli-Maşukiye de ;bodur elmalarım,kiraz,japon eriklerim muhtelif meyvelerimin bakımı yabani ot mücadelem sizinkilerin benzerleridir.Yazışmalarınızı zevkle eşim ve ben takipetmekteyiz.Çünki bu çok zahmetli,zahmetli olduğu kadar keyfli olan uğraşılarımızın aynı olduğu bir gerçektir. Biz de geçen sene 40 adet üzüm fidanı dikmiştik.Bunların çoğunu da sizin aldığınız yerden(Tekidağ bağcılık enstitüsünden) almıştık.Çeşitlerimiz de takriben aynı.Diğer çeşitleri biz Türkiye nin muhtelif bölgelerinden getirttik.Ancak sizin tecrübelerinizden bizi lütfedip aydılatabilirseniz çok seviniriz.Sorumuz;2007 şubat-martta diktiğimiz aşılı üzüm fidanlarımız dikildikleri yaz meyve bile verdiler.Ancak kış geçip 2008 baharına geldiğimizde fidanlarımızın yarısı kurumuştu.Geçen sene Yeşilköy de katıldığım tarım fuarında üzüm yetiştiricileri aşının hemen üstünden 2. boğumdan kesin ki kökleri kuvvetlensin dediler ben de öyle yapmıştım.Omacaları kesin dediler.Omca,gövdeden çıkan yaprağın gövdeye bağlı olduğu yerden tekrar dal çıkarması diye öğrenmiştim.Yok terbiye sitemleri v.s.gibi bilgileri ihtiva eden doküman **** tavsiye edebileceğiniz kitap olabilir mi?Ben hiç ilaç ve gübre kullanmamıştım. |
|
|
|
|
|
#27 |
|
Moderatör
|
Sayın yolaç, üzüm kütüklerinizin neden kuruduğu hakkında bir fikir yürütemiyeceğim. Bağcılıkla ilgili bir kitabım var. Tekirdağ bağcılık enst. vermişlerdi. İsmi Genel bağcılık diye hatırlıyorum. İlk sene biz de sıkı bir budama yaptık ki kök kuvvetlensin diye. Daha sonra köyde bulunan ve evvelce üzüm yetiştirmiş olan dostlar bize yardımcı oldular. Biz sık sık ilaçlama yapıyoruz. Bordo bulamacından tutun da taki üzümlerim olgun haline kadar, periyodik ilaçlama oluyor. Arıların delme işleminin bile ilacı var, bunu siz de bilirsiniz. Size tavsiyem, ilçedeki Tarım müdürlüklerindeki ziraatçilere danışmanız olacaktır. |
|
|
|
![]() |
|
|