agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üyelerin Balkonları, Bahçeleri > Üyelerin Bahçeleri
(https)




Beğeni Düzeni14669Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 16-06-2016, 02:13   #1
Ağaç Dostu
 
dongyul's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-02-2015
Şehir: KOCAELİ
Mesajlar: 1,536
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi gilan Mesajı Göster
Forumda başlığı var:
http://www.agaclar.net/forum/genel-b...oruma/1621.htm

Çeşitli tecrübeleri oradan görebilirsiniz.

Ben neem yağından yapılmış fısfısları birkaç yıldır kullanıyorum. Genel olarak memnunum, ufak boyutlu problemleri çözdü. Ama tam detaylı değerlendirme yapmadım, ya da büyük ölçekli kullanmadım.

Zirai ilaçlardan önce bu gibi maddeleri denemek gerektiğini düşünüyorum. Ya da benzer şekilde acı biber solüsyonu, süt spreyi, arap sabunu vs...

Eğer ben de ilaç sıkacaksam kendi yetiştirdiğim sebzenin marketten aldığımdan bir farkı kalmıyor gibi geliyor. Tek bir zirai ilaç uygulaması bile bir bahçenin ”organik” olarak nitelendirilmesini minimum 3 sene engelliyor.
Sevgili Gilan; evet haklısınız bu tür zirai ilaçların kullanılmasının doğru olmadığını biliyorum ancak her geçen yıl ektiğimiz ürünlerdeki zararlı miktarı artıyor ve verim alma süresi düşüyor. Örneğin kırmızı örümcek ve beyaz sinek geçen sene serada temmuz gibi ortaya çıkmış ilaç kullanmamıştım ve 15-20 gün içinde seradaki bitkilerin çoğu verimden düştü öldü ölecek derken söküp attım yerine domates ektim yani sonuç tam verim zamanında yeterince ürün alınamadı ve zarar hanesi bir puan aldı.

- Zamanında acı biber solüsyonu, kasımpatı ekstratı, arap sabunu gibi denemelerim oldu tabi ki sonuç parlak değildi.

- Mevsimlerin bir anda değişmesi hızlı sıcaklık artışlarının olması bu tür zararlıların çok kısa sürede çıkıp yaptığı zararlar çok yüksek oluyor.

- Ben bahçemde organik tarımı dört dörtlük yapmıyorum biliyorsunuz benim düşünceme göre zirai ilaçlar belli dozlarda ve ilacın etki sürecinde toplanmaması koşulu ile kullanılmasından yanayım kesinlikle şunuda söyliyim zararlının maksimum zarar verdiği zamanda kullanılmalı ve gereksiz gelişi güzel asla kullanılmamalı. Herşeyin kontrol altında yapılması bence problemi çözer diye düşünüyorum.

- ve şunuda söylemeliyim hazırladığımız arap sabunu olsun diğer bitkisel çözümler olsun çok ta masum olduğundan yana değilim bunlarda birer kimyasal aslında belli etki mekanizmaları ve süreleri var bunlarında insan üzerinde etkileri çokta bilinmiyor, örneğin; neem ağacından elde edilen yağda birer kimyasal madde yani insana zararı olabilir. Bunun hakkında bilgim yok sadece bir görüşüm bu yönde. Bu kimyasal maddelerin zamanla beynimize zarar verdiğinden eminim...

Konu biraz dağıldı belki kendimi tam ifade edememiş olabilirim umarım demek istediğimi anlamışsınızdır ^_^

Ben yerinde zamanında ve etki süresi dikkate alınarak zirai ilaçların kullanılabileceğini düşünüyorum.

dongyul Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-06-2016, 01:38   #2
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi dongyul Mesajı Göster
Sevgili Gilan; evet haklısınız bu tür zirai ilaçların kullanılmasının doğru olmadığını biliyorum ancak her geçen yıl ektiğimiz ürünlerdeki zararlı miktarı artıyor ve verim alma süresi düşüyor. Örneğin kırmızı örümcek ve beyaz sinek geçen sene serada temmuz gibi ortaya çıkmış ilaç kullanmamıştım ve 15-20 gün içinde seradaki bitkilerin çoğu verimden düştü öldü ölecek derken söküp attım yerine domates ektim yani sonuç tam verim zamanında yeterince ürün alınamadı ve zarar hanesi bir puan aldı.

- Zamanında acı biber solüsyonu, kasımpatı ekstratı, arap sabunu gibi denemelerim oldu tabi ki sonuç parlak değildi.

- Mevsimlerin bir anda değişmesi hızlı sıcaklık artışlarının olması bu tür zararlıların çok kısa sürede çıkıp yaptığı zararlar çok yüksek oluyor.

- Ben bahçemde organik tarımı dört dörtlük yapmıyorum biliyorsunuz benim düşünceme göre zirai ilaçlar belli dozlarda ve ilacın etki sürecinde toplanmaması koşulu ile kullanılmasından yanayım kesinlikle şunuda söyliyim zararlının maksimum zarar verdiği zamanda kullanılmalı ve gereksiz gelişi güzel asla kullanılmamalı. Herşeyin kontrol altında yapılması bence problemi çözer diye düşünüyorum.

- ve şunuda söylemeliyim hazırladığımız arap sabunu olsun diğer bitkisel çözümler olsun çok ta masum olduğundan yana değilim bunlarda birer kimyasal aslında belli etki mekanizmaları ve süreleri var bunlarında insan üzerinde etkileri çokta bilinmiyor, örneğin; neem ağacından elde edilen yağda birer kimyasal madde yani insana zararı olabilir. Bunun hakkında bilgim yok sadece bir görüşüm bu yönde. Bu kimyasal maddelerin zamanla beynimize zarar verdiğinden eminim...

Konu biraz dağıldı belki kendimi tam ifade edememiş olabilirim umarım demek istediğimi anlamışsınızdır ^_^

Ben yerinde zamanında ve etki süresi dikkate alınarak zirai ilaçların kullanılabileceğini düşünüyorum.
Kingsor kullanmışsınız. Etkili maddesi hexythiazon. Çok zehirli bir madde ve insanlar için muhtemel kanserojen olarak (possible human carcinogen) olarak sınıflandırılmış.

Neem ağacından elde edilen ve azadirachtin aktif maddesine sahip organik insektisitlerin insana zararının olabileceği yönünde bir görüş oluşturmuşsunuz ama kanserojen bir sentetik toksin olduğu belgeli hexythiazon için içiniz rahat. Bu bir çelişki değil mi? Oysa aynı araştırmalar azadirachtin için de yapılmış, öyle bir bulgu olmadığı gibi (aksine azadirachtirin'in kanser önleyici olduğuna dair bulgular var) hedef olmayan canlılar, toprak, su, hava kontaminasyonu bakımından güvenli (ki organik bitki korumanın koşullarından).

İlaç paketinin üzerindeki bekleme süresi akut zehirlenmenin önlenmesi için belirtilen süreler, üzerinde uygulama yapılan bitkiden bitkiye ve ülkeden ülkeye göre ne hikmetse değişen gün sayılarına güvenip içimizi rahatlatma argümanı olarak görmek ne derecede doğrudur? Aynı zehir için elmada 7 gün, hıyarda 3 gün demişler. Başka bir ülkede ise aynı içerik için bu süreler 10-15 günden başlıyor. Hoş, hıyar üretip de 3 gün boyunca hasat yapmayacak bir yetiştirici de bilmiyorum doğrusu.

Elmada 7 gün olan şey hıyarda 3 güne inmez. Benzer şekilde başka bir ülkenin insanları bu içeriğe daha hassas iken bizim ülkemizde daha dayanıklı gibi bir şey de yok.

Bu sürelerin sonunda kalıntı hıyarın da, fasulyenin de, elmanın da üzerinde (sistemiklerde içinde de) vardır. Sadece akut (anında veya 24 saat gibi kısa bir sürede) zehirlenme görülmez. Fakat, aktif madde vücuda girer ve aylar, yıllar sonra etkisini kronik hastalıklar olarak gösterir, vücutta birikir, başka aktif maddelerle birlikte güç kazanır, etkisi zaman içinde daha da artar. Ne var ki, onca zaman sonra ortaya çıkan hastalıkları bu aktif madde ile ilişkilendirmek imkansız hale gelir. İlaç şirketlerinin ve süreleri kendince belirleyen ziraat teşkilatlarının elini rahatlatan da budur. Bu gibi sentetik toksinlerin hedef olmayan canlılar, toprak ve suya etkilerinden hiç söz etmiyorum bile.

Azadirachtin aktif maddeli ilacı son 15 gün içinde litresi 180 liraya aldım, en az 3 sene gider, 350 lira nereden çıktı bilmiyorum.

Bu arada kasımpatı ekstresinin bir insektisit değeri olduğunu sanmıyorum. Kullanılması gereken bitki bir tür krizantem (Chrysanthemum cinerariifolium) olmalıydı ki çiçekleri doğal pyrethrum içerir. Hoş bunu da çok çaresiz durumlarda ve çok dikkatli kullanmak gerekir zira pek hedef gözetmez.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-06-2016, 12:04   #3
Ağaç Dostu
 
dongyul's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-02-2015
Şehir: KOCAELİ
Mesajlar: 1,536
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Kingsor kullanmışsınız. Etkili maddesi hexythiazon. Çok zehirli bir madde ve insanlar için muhtemel kanserojen olarak (possible human carcinogen) olarak sınıflandırılmış.

Neem ağacından elde edilen ve azadirachtin aktif maddesine sahip organik insektisitlerin insana zararının olabileceği yönünde bir görüş oluşturmuşsunuz ama kanserojen bir sentetik toksin olduğu belgeli hexythiazon için içiniz rahat. Bu bir çelişki değil mi? Oysa aynı araştırmalar azadirachtin için de yapılmış, öyle bir bulgu olmadığı gibi (aksine azadirachtirin'in kanser önleyici olduğuna dair bulgular var) hedef olmayan canlılar, toprak, su, hava kontaminasyonu bakımından güvenli (ki organik bitki korumanın koşullarından).

İlaç paketinin üzerindeki bekleme süresi akut zehirlenmenin önlenmesi için belirtilen süreler, üzerinde uygulama yapılan bitkiden bitkiye ve ülkeden ülkeye göre ne hikmetse değişen gün sayılarına güvenip içimizi rahatlatma argümanı olarak görmek ne derecede doğrudur? Aynı zehir için elmada 7 gün, hıyarda 3 gün demişler. Başka bir ülkede ise aynı içerik için bu süreler 10-15 günden başlıyor. Hoş, hıyar üretip de 3 gün boyunca hasat yapmayacak bir yetiştirici de bilmiyorum doğrusu.

Elmada 7 gün olan şey hıyarda 3 güne inmez. Benzer şekilde başka bir ülkenin insanları bu içeriğe daha hassas iken bizim ülkemizde daha dayanıklı gibi bir şey de yok.

Bu sürelerin sonunda kalıntı hıyarın da, fasulyenin de, elmanın da üzerinde (sistemiklerde içinde de) vardır. Sadece akut (anında veya 24 saat gibi kısa bir sürede) zehirlenme görülmez. Fakat, aktif madde vücuda girer ve aylar, yıllar sonra etkisini kronik hastalıklar olarak gösterir, vücutta birikir, başka aktif maddelerle birlikte güç kazanır, etkisi zaman içinde daha da artar. Ne var ki, onca zaman sonra ortaya çıkan hastalıkları bu aktif madde ile ilişkilendirmek imkansız hale gelir. İlaç şirketlerinin ve süreleri kendince belirleyen ziraat teşkilatlarının elini rahatlatan da budur. Bu gibi sentetik toksinlerin hedef olmayan canlılar, toprak ve suya etkilerinden hiç söz etmiyorum bile.

Azadirachtin aktif maddeli ilacı son 15 gün içinde litresi 180 liraya aldım, en az 3 sene gider, 350 lira nereden çıktı bilmiyorum.

Bu arada kasımpatı ekstresinin bir insektisit değeri olduğunu sanmıyorum. Kullanılması gereken bitki bir tür krizantem (Chrysanthemum cinerariifolium) olmalıydı ki çiçekleri doğal pyrethrum içerir. Hoş bunu da çok çaresiz durumlarda ve çok dikkatli kullanmak gerekir zira pek hedef gözetmez.
Sayın Meyveli Tepe; güzel açıklamalarınız için çok teşekkür ederim. Yazdığınız açıklamayı 3 4 kez okudum, yer den göğe kadar haklısınız.


- Kingsor adlı kimyasal ilacının etkin maddesi hexythiazon ve kanserojen olduğunu açıkçası bilmiyordum. Eğer bilsem tabi ki de kullanmazdım. Sadece tek doz kullandım ve memnun kaldım ilaçtan, evet salatalıklar 3 gün içinde kocaman oldu iki kez toplayıp attım. Açık olmak gerekirse kullandığım için ben de pişman oldum. Söyledikleriniz de son derece haklısınız, kullanılmamalıydım. Kendi elimde zehirlendim


- Neem ağacından elde edilen ve azadirachtin aktif maddesine sahip organik ilacın yararını evet biliyorum ancak zararının olabileceğini de düşünüyorum evet şuna katılıyorum bu zararın Kingsordan az olduğunun kanaatindeyim.

- Kasımpatı ekstresinin bir insektisit değeri olduğunu düşünüyorum açıkça iki kez bu ekstretının hazırlayıp tırtıllar için kullandım ve sonuç çok iyi neredeyse %50 başarılı oldu tabi ki de bunu elle hazırlandığım için çok etkili olabileceğini düşünmüyordum ve bununda bence insan üzerine etkisi olabileceğini düşünüyorum ^^

dongyul Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
birnefestoprak, tcm, telato


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 04:11.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025