Öncelikle aklıma çelen sayın Akçabardak çok teşekkür ederim

''Pembe güllerin reçeli çok güzel olur'' dediniz, bende denedim oldu

Nasıl yaptığımı paylaşayım sizlerle... Ama maceralı oldu biraz.
Bu arada babam gülleri çok sevdiği için özellikle dalından koparılsın istemiyor. Hatta geçenlerde bir komşu koparmaya kalkmışta babam kıyameti koparmış.
Bende şimdi;
''gül reçeli yapacağım'' deseeeemmmm olmayacak. Ne etsem ne yapsam bir türlü karar veremedim.
Ama aklıma koydum bir kere o ''gül reçeli'' yapılacak.
Ne anneme ne de babama söyledim, nasıl olsa mutfakta seslerden ve kokudan anlayacaklar. O zamanda ''birşeyler uydururuz'' dedim.
2. katın merdiven bölümüne çıktım (kırmızı gül için) kırmızı gül 2. kat balkon demirlerine sarılı çünkü.
Tam koparmaya başladım ki altı üstü 2 adet kırmızı gül koparıcam babam kapının önüne çıkmaz mı?

Yukarıda ben hiiiiççç ses çıkarmadan gülün birini koparmış avucuma zor sığdırıyorum ve duruyorum öylece

Babam ise aşağıda.
Aksi şeytan ya avucumdaki yapraklardan iki üç tanesi yavaşşşşş yavaşşş, bir sağ bir sola döne döne süzülüp aşağıya babamın önüne düşmez mi?
Eyvah dedimmmm. Şimdi nanayı yedik...
Birinci yaprak yere düştü babam ona bakıyor ardından ikinci yaprak ve ardından üçüncü yaprak tam kafayaaa.
Ben kendimi zor tutuyorum gülmekten

Sonra babam kafayı yukarı doğru çevirmez mi? Göz göze geldik ve;
''Ne yapıyorsun oğlum orda''?
Ben ise ''hiiiiiiççççç'' ve ''hemen ardından kediler zarar vermiş bir kaç tanesine bunları toplayımda reçel yapalım bari'' desemde pek inandırıcı olmadı çünkü içeri doğru söylene söylene gitti...
Bunu fırsat bilip 3 tane de pembe güllerden kopardım. Aldığım gibi doğru tam topuk mutfağa...Haydi iş başına gürcan.