Sayın Sarıcan, ip bağlama açıklamasına buradan bakabilirsiniz.

Fidelerin alt yapraklarının alınması yetiştirilen ortama göre değişiklik arz eder. Ama genel olarak düşünürsek alt meyvenin kızarmasıyla birlikte alınmaya başlanır. Yaprak alma abartılmamalıdır. Bitkinin her zaman üzerinde yeterince yaprak bulunmalıdır ki, bu fotosentez için çok önemlidir.

1:p Koltuk almayı 10 cm olsun öyle alın dememdeki sebeplerden; a) Filizin boyu kısayken bazen tam dibinden kopartılamıyor, bir parcası orada kalıyor ve tekrardan uzamaya başlıyor. b) Bitki yeni oluşan filizlerine bebek muamelesi yapıyor, kökleri yardımıyla, filizleri için topraktan veya her ne ortamdaysa, oradan daha fazla iz element almasından dolayı böyle söylüyorum. Ne kadar bebek, o kadar mama
2:p Meyveye ben düşmek; Domatesin meyvesinin altının penbeleşmesi, koyu yeşil renginin açılması ile, meyvenin kızarmasının belirtisine denir.
3:p Tamam:D

sağol Envor kurtardın beni.

Belki burası yeri değil, lütfen kusuruma bakmayın.

15 gündür araştırıyorum İzmir'de perlit alabileceğim bir yer bulamadım. Acaba nerede bulabilirim?

Envor kardeş bu sizin arazinize izinsiz girme gibi birşey oldu galiba :D

Nasılsa araziye izinsiz girdik bir kere, bir de soru sorayım bari. Akan su kültüründe suyun devamlı olarak devirdaim mi etmesi gerekiyor?

Sayın indomie, İnciraltı girişindeki seralarda tarım perliti diye sorarsanız verirler. Hem de çok ucuz. Bir yıl kadar önce tesadüfen geçerken fiyat sormuştum. Çuvalı (sanırım 70 litreydi) 17 TL demişti satıcı.

Ama seranın adını hatırlamıyorum. Zaten çok da gerekli değil. Oradaki seraların hepsinde vardır.

Teşekkürler Sayın Malbman,

Evet hakılısınız. Bugün Urla'daki zirai ilaçlar satan bir firma ile görüştüm. O da İnciraltı'nda "Kundak Tarım"'ın sattığını söyledi. Az önce internetten Kundak Tarım'ı buldum ve görüştüm. Ellerinde kalmamış, 2-3 güne kadar gelir, çuvalı 10 Tl. dedi.

Belki başkalarına da lazım olabilir. İnciraltı'ndaki Özdilek mağazasına giden ağaçlı yolun üzerinde imiş.

Selam ve saygılarımla.

Devamlı değil belli aralıklarla. Sanırım sn. nariçi çileklerde 1 saatte 15 dk ayar yapmış bu bile çileklerine zarar vermişti. 2 saatte 15 dk. deniyor.
Bizim aldığımız zaman saatinde 15 dk. ayarlar var. Şahsen ben kıvırcık deneyime sabah 09:00 dan akşam 19:00 kadar 15dk. çalış ve 15 dk dur ayarlamasını yapacağım. Domatesler için konunun uzmanı Enver beye danışalım ..

Hemşehri (hemşeri) dedik bağrımıza bastık, torpil geçer dedik ama Envor da bize yüz vermiyor ki... :D

2-3 adet Habanero Hot Pepper (Red Savina) PVP - World Record tohumu veya fidesi isteyeceğimden mi korkuyor ne :p

Hem birde habanero hot pepper ha!:D

Gel de yüz ver...:p

Sanırım yine bir yalnış anlama var, **** ben yalnış anlıyorum:D

Akan su kültüründe suyun devamlı sirkülasyon yapması, hiç bir şekilde bitkiye bir zarar vermez. Hatta bu faydalıdır. Gün içerisinde sirkülasyon yapılıp, gece yapılmaya bilir. Ben öyle yapıyorum ki, fazla enerji harcamayayım diye. Sn. nariçinin çileklerine zarar veren başka bir şeydi sanırım.

Ne yapalım biz de isot ile idare ederiz. ;)

Bitki kökleri devamlı olarak eriyik içerisinde durduğu için devamlı sirkülasyonun faydası vardır zararı yoktur herhalde, kökler bol oksijen almış olurlar.

Benim asıl öğrenmek istediğim, enerji tasarrufu yönünden, sirkülasyonun aralıklı olarak yapılmasının zararı olur mu? Örneğin; su pompasının 15 dakika çalıştırılıp 45 dakika dinlendirilmesi gibi.

Büyüme yavaş olur, ama bu bir zarar değildir.

Hayır siz değil ben yanlış anlattım. Çilek kök boğazından fazlası suyun içinde kalmış.
Bu yüzden kök çürümüştü... Pardon...
Ama bu arada ben yeni birşeyler daha öğreniyorum...
Demek ki arada bir doğru bildiğimiz şeyleri sorgulamalıyız ki yanlışlarımız ayıklansın....
Teşekkürler...

tekrar merhaba bitkiyi kök hastalıklarına karşı nasıl koruyorsunuz enver bey .sonuçta %100 ıslak bir ortamda duruyor

Enver bey , birde iceberg denedinizmi

Gerektiğinde ilaçlıyorum, maxim veya previcur ile, sulama suyuna dozajında ilave ediyorum, bir müddet çalıştıktan sonra suyu değiştiriyorum.

28 mart akşamı fideleri dikmiştim, 34 günde Amazon ormanı gibi oldu benim sera:D:D Kısaca Sarıcanın balkon gibi:D

Resimde gördüğünüz fideler bir haftadır Allaha emanetti, bugün besinini yeniledim, EC 1.53' dü. Vah zavallı fidelerim vah!:(

Seranın içerisinde adım atacak yer kalmadı, ilk zamanlar besin eriyiğinin taşması sebebi ile seranın içerisindeki otların bir iştahı var ki, değmeyin keyiflerine:D

Benim bir ay önce yaptığım fotomontaj resimden esinlenip yapmadın değil mi? Allah nazardan saklasın, biz bunların bebekliklerini biliyoruz. Ne zaman büyüdüler, gelinlik kız olmuşlar maşallah. Kimisi de bıçkın delikanlı.

En sonunda Antalya' ya gelip bir ay seminere katılacağım. Söz besin değişimlerini ben yaparım, bezlerini ben değiştiririm bebeklerin. Bakalım nasıl büyüyorlar böyle? Yoksa Zati Sungur' la bir akrabalığın var da illüzyon mu yapıyorsun bize?:D:D:D

Tek kelimeyle muazzam, sayın envor ''tavşan atlet'' misali, motive edici nefis fotoğraflar. Maşallah

Çilek ağacınıda yapmaya başladım, sadece bir borunun deliklerini matkap ile açtım, içimdeki çalışma isteği gitti, bıraktım. Bu isteksizliğe Ağustos böceği sendromu diyoruz burada:D:D

Ama azimliyim, bu yıl kesin yapacağım :)

Sevgili Envor,

Çilek ağacını pimaştan değilde yonca saksı ile yap istersen, delik delmekle uğraşmazsın. Hemde çok güzel olur, ilk deneyi sen yapmış olursun.

Geç kaldınız sayın sarıcan, boruları aldım :) Artık sizde göreceğiz yeniliği :)

Teklif var, ısrar yok. Keşke benimde hobi seram olsaydı. Bak nasıl seni kıskandıracak yenilikler yapardım, meyve vermeyen zıpırlar yetiştirirdim.

Ben zaten sizi kıskandığım için verimsiz fideleri yolladım, meyve vermesin, koca bir sene onla uğraşsın dursun diye düşünmüştüm. Nasıl iyi düşünmüşmüyüm?

Yaşasın kötülük:D:D:D

Sevgili Envor,
Ben de sizin kullandığınız pimaşdan kullanarak balkonda domates yetiştirmek istiyorum.
Gerçi balkona ancak 150 cm lik iki pimaş borusu sığıyor.Pimaşların birini 75 cm.yükseğe diğer pimaşıda 50 cm aşağıya kuracağım.
Üstelikte balkonum çok dar. Merdiven sistemin yüksek kısmına sırık ve benzeri domates yetiştirirken,alçak pimaşta oturak cinsi yetiştirmeyi düşünüyorum.
Sizce böyle bir sistem uygunmudur.Bu pimaş borulara ,çok pahalı olmayan akvaryum pompası ile su seviyesini yeterince yükseltebilirmiyim.Pimaş borularının ebatları kaçlık olmalı.
Bu konuda yardımlarınızı bekliyorum.Bilgileriniz benim için çok değerli.
Başarılı işlerinizin devamını dilerim.

Ben zaten bu işte bir iş var diye düşünmeye başlamıştım:mad:

Süleyman bey, ben olsam yüksek boruda oturak domates, alçak boruda sırık domates yetiştirirdim, yüksek boruyuda dışarda kalacağından oturak domatesleriniz, yeterince güneş ışığından faydalanırdı. Sırık domates nasılsa kendisini kurtarır:D

Akvaryum pompası işinizi görür, redüksiyon takarak, boru içerisindeki suyun seviyesini istediğiniz yüksekliğe çıkartırsınız. Pimaş boruların ebatları mümkün oldukça büyük olmalı, mesela 160'lık. Ben 100'lük kullandım, daha bir ay oldu dikeli fideleri, şu an tıkanmış durumda, siz anlayın artık gerisini:p

Bende size başarılar diliyorum :)

Sevgili enver senin serayı gördükten sonra (maşallah) benimde hevesim kalmadı kendi seramla ilgilenmeye buna da burda çekememezlik diyorlar :):)
Ellerine sağlık kardeş herşey mükemmel.

Bence tam tersi sayın jibuti. Lütfen hevesiniz kırılmasın.

Sevgili envor bizleri motive ediyor, topraksız tarım konusunda heveslendiriyor. Yardımlarını da esirgemiyor. Zaten ben özel cep telefonunu da elde ettim vırt-zırt kendisini olur-olmaz zamanda arayıp birşeyler soruyorum, ama henüz ortaya koyduğum birşey de yok.

Sayın tabiat'ın da hakkını yemeyelim. O ne güzel marullar öyle.

Her ikisinin de başladıkları noktayı görüyor, gelişmeleri takip ediyor ve sonunda imrenilecek bir başarıya ulaştıklarını görüyoruz.

İkisine de paylaşımları için sonsuz teşekkürler.

Topraksız tarımda başarıya ulaşamayan arkadaşlarımız sakın ola ki pes etmesinler. Ne yapalım bizler amatörüz ve dünyanın en pahalı yöntemini kullanıyoruz "deneme ve yanılma". Dedik ya biz amatörüz. Ne mutlu bize ki sitemizde yardımlarını esirgemeyen ustalarımız var.

Bizler ustalarımızın başarılı çalışmalarından birşeyler öğreneceğimiz gibi, birbirimizin başarısız çalışmalarından da dersler çıkaracağız.

Benim de, kuvvetle muhtemel başarısız, çalışmalarımı birkaç gün sonra ayrı bir başlık altında göreceksiniz. Yapmaya çalıştığım sistemi burada sizlerle paylaşacak, görüş ve önerilerinizi rica edeceğim.

Eminim ki sizler de benim başarısızlıklarımdan (çok) dersler çıkaracak ve benim yapmış olduğum yanlışları yapmayacaksınız. Fakat neticede hep birlikte, ustalarımızın da bitmez tükenmez bir sabır ile yaptıkları yardımlar sayesinde başarıya ulaşacağız.

Hepinize yaptığınız çalışmalarda başarılar diler, selam ve saygılar sunarım.

envor amca çok teşekkür ederim anlattığın konular için en yakın zamanda durgun su kültürünü deneyeceğim daha sonra belki akan su kültürünü de denerim

sayın lizard herhangi bi karbonat bileşiği bir asitle tepkimeye girerse CO2 verir,benim size tavsiyem sodyum karbonat(cep sodası) yerine kalsiyum karbonat(mermer) kullanmanız ayrıyetten asit olarak nitrik asit kullanırsanız su,CO2 ve kalsiyum nitrat elde edersiniz;)
Ayrıyetten;fotosentezin gerekenleri arasında bulunan CO2 yapılan araştırmalara göre verimi yüzde 50 artırır:)Bu arada sayın lizard'In düzeneği buna uyarlanabilir :)Söylemekte yarar var mümkünse CO2yi saat 11 12 gibi verin çünkü bitkiler geceleri oksijenli solunum yaparak yeterli co2yi kendilerine sağlarlar onun için sabah vermeye gerek yok :)aslında bulunması gereken ppm düzeyini öğrenebilirsek daha ayrıntılı olarak bir düzenek hazırlanabilir:)

sayfa güncellensin maksat:D

Eklenti 76574
Eklenti 76575
Eklenti 76576

Bu da terbiyeli mikrop:p

Eklenti 76577
Eklenti 76578

Neden bu kadar hızlı büyüyor...

Üç gün önce yapmış olduğum, temiz borular operasyonunun resimleri :D:D:D

Suyun sürekli olarak fide deliklerinden taşması yüzünden, bir çare bulmak gerekiyordu, bende drenaj deliklerini tıkayan köklerden, resimde de gördüğünüz gibi keserek kurtuldum. Redüksiyonlarıda yukarı konumdan, aşağı konuma getirdim ki; Boru içerisinde suyun hızlı akmasını sağlamaktı, amacım. Başardım da. Bu bana 15 günlük bir zaman kazandıracak, sadece bu kadar :(

Eklenti 78097
Eklenti 78098
Eklenti 78099
Eklenti 78100
Eklenti 78101

O ne öyle birader Kökler para etse köşeyi dönmüştün çoktan

Bu fotoğrafa bakınca içim acıdı. İnsan o güzelim köklere nasıl kıyar yahu? :rolleyes: Suç aleti de tam gözümüzün önüne konulmuş.

Bu arada, durgun suda pembe domates yetiştirmeyi deneyen var mı? 10 fide sipariş ettim. 8'i işyerinde toprağa, biri balkonda saksıya belki biri de durgunsuya diye düşünüyorum. Tabi durgunsu için içişleri bakanının iznini almamız gerekecek, sanırım bu fikrimi duyunca çalışma odasını 1. dereceden sit alanı ilan edecek. :eek:

Büyük geçmiş olsun Sn. Sarp99,

Domuz gribi gibidir aman dikkatli olun:eek: Genellikle çilekle bulaşır. Dikkat edilmezse ölümcüldür:( Besin değişimlerinde sağa sola bulaştırırsanız İçişleri bakanı tarafından her an karantinaya alınabilirsiniz:mad:Tedavisi ve aşısı henüz keşfedilmedi:confused: Sakın ola ki balkonda sırık domatese bulaşmayasınız:p Pembe domates oturak cinsi ise belki onay alabilirsiniz;) Acil şifalar:rolleyes:

Pembe donates oturak cinsidir sarp kardeşim ve de dev gibi meyveler verir. Topraksız düzeneği ona gör kurmanda yarar var. Üzerimdeki uyuşukluğu atabilirsem ben de birazdan bir kaç tanesini toprağa, bir tanesini de durgun suya koyacağım.

Eskiden beri bitki yetiştirmeye zaten meraklıydım, bu siteyle tanışalı beri hastalık halini aldı. Son birkaç seneden beri lale ve sümbüllerimi soğandan yetiştirip duruyorum. Ana babamın tavsiyeleri ile çok güzel verim aldığımı sanıyordum. İki sene önce Bauhaus'tan iki adet kamelya almıştım. Geçen sene kamelyalarımdan biri üstündeki goncaları tamamen dökünce "Yahu ben bir yerde hata yapıyorum." diye düşünüp internete daldım ve malesef bu siteye düştüm. :p

Şu anda, balkonda, cücüklendiği için çöpe atılmış patatesleri hanımın "Manyak mısın len sen?" bakışları altında kurtardığım 2 saksı patates, uzun bir başka saksıda muhtelif sayıda Cheery Belle fındık turp ve bir kaç Rio Grande domates, bir başka saksıda da reyhan otları yetişiyor. Çalışma odasında durgunsuda 3 çilek fidesi, yolda bana doğru gelmekte olan 10 adet pembe domates fidesi var.

Banyoda topraksız tarım için bir 10 litrelik bir 5 litrelik eriyik dolu iki su bidonu, mutfakta sızma zeytinyağlarımın yanında 2 adet 2.5 litrelik şişelerde A ve B eriyikleri çalışma odasında Ph ve EC ölçerler var.

Tabiidir ki iş bu kadarla da bitmiyor. İki günde bir durgunsudan örnekler alınıp Ph ve EC ölçümleri yapılıyor, eğer Ph yüksek çıkarda elde yarım limon ile çalışma odasına gidilip durgunsuya bir kaç damla damlatılıyor. 10 günde bir eriyik değiştirilip, eski eriyikler patateslere verilmek üzere itina ile bir kenera alınıyor. Kahvaltı yapılırken kullanılan yumurtaların kabukları içişleri bakanına çaktırmadan yürütülüp güneşte kurutuluyor ve ezilerek toz haline getirilip domateslere kalsiyum olsun diye hazırlanıyor.

Bizde durum budur. Yakında Alan Parsons'un "Hidroponic Code" başlığına bir madde daha ekleyeceğim herhalde : İçişleri bakanına bir tek taş alına. :D