agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Topraksız Tarım (https://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/)
-   -   Damda 12 m2 Hidroponic Sera Yapımı (https://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/32636.htm)

semihbagis 16-11-2013 09:58

Levent abi şimdi bu güzel programımıza kendi verilerimi girdim fakat 34,17 lt su eklemesi yap diyor. Benim besin tankım biliyorsun ki 20 lt :). Sen 100 lt ye göre mi yazdın programı ?

kiziltan 16-11-2013 10:44

Merhaba Sn Levent Ali

Bakacagimbu siteye, olabilir.Aslinda formul belli olsun sorunlari halledebilir insan. Ornegin hava isindi bitki buyudu, sorarsin ne yapayim diye,kalsiyum mu eklenecek, formule gore hesaplar katarsin.

Benim is biraz sarpa sariyor,aksam oturur yazarim,burasi cuma tatil,cumartesi ive pazar calisiyoruz.

leventali 16-11-2013 11:36

Merhaba Sayın Semihbagis,

Programda onların parametreleri giriliyor. Şu an parametresi 0 olduğundan EC eklemede su ekleme de hatalı yazar.

Sen 1 hafta boyunca çalışarak test edeceksin ve kaydedeceksin. Yaptıklarını yandaki bulunan yere yaz öyle kaydet. Sonra ortaya bir parametre çıkacak. Onu birlikte yaparız.

Şu anda ısıyı ve ölçtüğün ec miktarını yaz. o sana olması gerekenle arasındaki farkı verecek. Örneğin aradaki fark 0,02 gibi çok az miktarlar çıktığında dokunma hiç sistem düzgün demektir. Bugün nasip olursa bir başlık açıp bunları anlatacağım.

Bir süre sonra oturur bunun tankın aldığı su miktarına göre hesaplama da yaptırırız programa. Bunu yapacaktım ama besini her değiştirdiğimde parametrelerde değişiklik oluyor. Yeni bir besin eriyiği hazırladığında parametre güncellemesi de yapmak durumunda kalıyorsun. Hani başlayıp hasat sonuna kadar hazırlayabilsen besin sıvısını o zaman tek parametreyle gidersin.

Bir de tankının 20 litre olmasına aldanma. Zira eğer 110 luk boru kullandıysan ki öyle görünüyor, 3 metrelik boru, takriben 25 litre su alıyor içerisi. 4x25 100 litre eder, bir de senin 20 litrelik tankın = 120 litre su eder toplamda. EC tamamlarken 20 litre hesabı yaptığında yanlış olur.

Ama dediğim gibi sen 1 hafta yaz verilerini sana sabit parametresini çıkartırız. Bir de EC ölçerken :
- sistemi durdur
- 5 dakika kadar bekle
- EC yi ölç eksikse tamamla verileri kaydet
- sistemi çalıştır
- bir saat sonra yeniden ölç aynı şekilde ve verileri gir.

Çünkü bizim tankta 20 litrede tamamlıyoruz EC yi. Su borular içerisinde dolaşmaya başladığında EC de otomatik olarak düşecektir. O yüzden 1 hafta boyunca söylediğim gibi iki kez ölçüm yaparsan, hatta üç, dört, sana sabit bir parametre hesaplarız. O zaman boruları beklemek zorunda kalmazsın.

Saygı ve sevgiler...

kiziltan 16-11-2013 13:34

Merhaba Levent Ali Bey

Merkez Anadolu Kimya yi aradim 0532 493 4429 Abdullah Bey`i aramami soylediler. Kendisi ile gorustum, topraksiz tarima uyan mallarinin Special Fert oldugunu soyledi.
Iran`da getiren bayisi varmis bana telefonunu email atacak.

Bu arada bunu nasil formule edecegimi bilmiyorum, bende veya sizde ppm olarak belli bir bitki icin formul var, neyi ekleyecegimiz nekadar katacagimizi ben hesaplayabilecegim konusunda pek emin degilim. Siz yaptiginizdahaberim olsa iyi oolur, ben de birseyler calisayim bakar karsilastiririz.

Internette " hydrobuddy " isimli bir program var indirirseniz parametreleri girince besin icin gerekli malzeme ve miktarlari veriyor. Siz indirseniz kendi yaptiginiz hesapla karsilastirabilirsiniz.

Bugun canim sikildi, anlatacak kimse bulamadim size yazayim bari. Benim dairem 3 katli binanin 2nci katinda net 199 m2,her kat bir daire. Bugun ust kattaki komsuyu gordum, catiya bir hidroponik kurayim deneriz falan derken, olmaz dedi catiya birsey koydurmam.Halbuki cati dumduz 200m2 ve bos. Hepimiz malsahibiyiz yapacak bir sey yok, buranin kanununa gore koyamam.

Balkon guneye bakiyor buyuk ama kis geldi disari koyamam, pencerelerin tumu kuzeye bakiyor gunisigi cok az aliyor. Kisacasi kaldik yaza ki balkona kurayim. Neresinden baksan 4-5 ay beklemek lazim, bu da kismetimiz. Hayirlisi bakalim.

Sizin besin programina bu Special Fert in terkibini girip calistirsan gerikalani hesaplatsan cok kolay olur.

Depom kucuk diyen arkadasin sorunu kolayca cozulur boylece, formulunuzu 100 litreye gore yaparsaniz, herkes kendi istedigi yuzdeyi hesaplar. 200 litre yapacaksa herseyi 2 misli koyar 200 litreye tamamlar,20 litre yapacaksa 1/5 oranda tartar hazirlar 20litreye tamamlar.Boyle degilmi? Bence programinizi 100 litre icin fiksleyin carpani kendi istedigi litreye gore orantiyla hazirlasin.

Saygilarimla

leventali 16-11-2013 16:13

Merhaba Sayın Kızıltan,

Üzüldüm durumunuza. Ne diyebilirim ki? Müstakil evin gözünü seveyim. Ben bu rahatlığı kullanıyorum. Komşunuza kızmayın. Belki ben de olsam, hani bu işleri sevmiyor da olsam ben de izin vermeyebilirdim. Hidroponic olarak ev içerisinde de çok güzel çiçekler yetiştirebilirsiniz. Tabi bu bir teselli. Aklıma gelen şey bu.

Besin eriyiği hesaplamasına gelince. Ben henüz hesaplamalarını öğrenmedim. Başlamadım yani. Ama başlayacağım. Biraz geç anlarım. Ama iyi anlatırım. Öğrenim, ona yönelik bir program da yazacağım. hydrobuddy programına gelince. Üstel bir inceledim. Ama çok şey anlamadım zira kimya ve formüller hakkında bilgim yok. Olunca mutlaka anlamlı bir kullanımı olacaktır.

Aslında her şeyde bir hayır vardır derler. Size de 3-4 ay okumak, araştırmak, proje çizmek için bayağı bir zaman yaratmış.

kiziltan 16-11-2013 17:32

Merhaba
Hydrobuddy yi sanirim Sayin Ankafar kullaniyor, bu iste egitimli ve buyuk serasi var, size kullaniminda yardimci olur saniyorum, bildiklerini anlatmaktan cekinmiyor.

leventali 16-11-2013 17:52

Merhaba Sayın Kızıltan,

O aşamaya gelmeden kimseyi rahatsız etmek istemiyorum. Bir süre yoğun bir iş tempom olacak. Ondan sonra daha rahat bir ortamda çalışma fırsatım olacak.

kar çiçeğim 16-11-2013 18:05

Merhaba sayın Levent Ali,
Siz linkini vermiş olduğunuz gübreyimi kullanıyorsunuz acaba.

leventali 16-11-2013 21:28

16-11-2013 Resimler -1
 
5 Eklenti(ler)
Bugün 29. Gün.

Biberlerimiz de hızla büyüyor. Açan çiçeklerin hepsi minik tomurcuk halinde biber olma yolunda...

Eklenti 454619

Domateslerimizin de keyfi yerinde. Bugün çiftçi bir misafirimiz vardı. Biz ondan o da bizden bir şeyler öğrendi. Domates askıları dallar arasından saat yönünde yukarıya sararak yapılırmış. Sağ olsun hepsini halletti.

Eklenti 454620


Eklenti 454621

Sağ baştan ikinci boruda (B olarak gözüküyor) ilk marul en küçük marulumuz. Diğerleri gibi büyümedi. Ne yaptıysak olmadı direniyor. Bu marula dikkat edin bir sonraki resimlerde büyüklüğünü anlayabilmeniz için yanına çaydanlık koyarak resmettim.

Eklenti 454622


Eklenti 454623

leventali 16-11-2013 21:33

16-11-2013 Resimler -2
 
5 Eklenti(ler)
En baştan son marulda aynı şekilde çaydanlıkla resmedildi. Bu da diğer marullarımızın ebadında. Çok ama çok ilginç. Bu marul da büyümemekte ısrar ediyordu. En başlardaydı. Bu en son, drenajın döküldüğü yerle değiştirdim. Hızla büyüdü. Bu küçük olanı da değiştireceğim. Eminim o da hızlı büyüyecek. Çünkü bir kaç mahsülde denedim bunu. Yorumlarımda daha çok yazacağım.

Eklenti 454627


Marullarımızın ortalama boyu ve kökleriyle birlikte hali.
Eklenti 454628

Eklenti 454629


Ortalama marullarımız. Çaydanlık eşliğinde...
Eklenti 454630


Büyümemekte ısrar eden marulumuz. Çaydanlık eşliğinde...
Eklenti 454631

limoncu33 16-11-2013 21:47

arkadaşlar unutmayın...

susuz tarım olur fakat şalvarsız asla :)

kiziltan 16-11-2013 21:49

Merhaba cifycilere gosterip anlatmaniz onemli, amcam 50 yil once Samsun Carsamba koylerinde ogretmendi rahmetli, bir sozu vardi :

Koylunun akli gozundedir, gormeden inanmaz !

O zamanlarda tarla kiralayip zamanin yeni metotlariyla tarim yapar koyluye gosterirlermis. Ogretmene olan saygi ozamanlar cok baskaydi derim, sebebi bu calismalariydi herhalde.

On ciftciye anlatsaniz birkac senede bircok sera olusur oralarda. Ama isi bilen, insafli, kazikci olmayan bir sera imalatcisi lazim.

Mersin`deyken Ziraat Bnkasi subesine gidip kredi verdikleri sera ( cilek ) icin sart kostuklari standartlari sorunca seranin olculu cizimini vermislerdi, alabilirseniz birkac yerle konusur ciftcilere onerebilirsiniz. Caliskansiniz belli, onayak olup siz bile yaparsiniz, Antalya civarindan bir usta getirseniz yeter. Siz kucuk bir karla yapsaniz ciftciye faydasi olur sizin amatorluk masraflarinizi cikarir. Sera malzemeleri, ustalari, iscileri falan icin "domates.com " iyidir. Bakin vaktiniz oldugunda. Ikinci el malzeme satanlar da var bu sitede siz bedava ilan da verebilirsiniz.

leventali 16-11-2013 22:19

Sayın Kar Çiçeğim,

Hayır, ben Kudret Bey'den getirtmiştim onu kullandım. O linkini verdiğim gübre ile ilave maddeler ekleyerek farklı ürünlerin besin eriyiğini hazırlayabiliyorsunuz. Elinizde daha çok madde bulundurmak yerine böyle bir çözüm önerildi. Tabi ne kadar bir çözüm, ne kadar işimizi kolaylaştırıyor bunu bir kaç hafta sonra yazabilirim. Zira kimya bilgim hiç yok.


Yorumlarımız :

1- Marullarımız yaklaşık 10 litre su 300 ml de besin tüketmişler. Bir kaç gündür fazla mesai yapmışlardı, sanırım yorgunluk atıyorlar.

2- Onlarca hataya rağmen 29 günde bu büyüme gerçekten çok muhteşem.

3- Su yavaş aksın diye, marul tankından gelen boruya ek düzenek yaparak, damlama spagetti borusu takıp öyle çözüm bulmuştum. İyi bir çözüm olmadı. Zira sürekli tıkanıyor. Bardaklardaki perlitler den çok az bir kısmı artık tanka giriyor. Pompada bir sorun yaratmadı ama bunları hemen tıkıyor. Bugün iki kez açtım. Yarın başka bir çözüm deneyeceğim.

4- Aynı şeyi domates ve biberlerin olduğu düzenekte de yaşıyorum. Sürekli tıkanıyorlar. Tankta hiç perlit yok gibi gözüküyor. Ama toz halinde birikme yapıyor ve tıkıyor demek ki. Bu olaya da bir çözüm bulmak gerek.

5- Yukarıda resimlerde bahsetmiştim. Borunun bir başından diğer başına büyüme farklı oranlarda. Suyun ilk döküldüğü yerde büyüme biraz daha yavaş, ortalara doğru biraz ondan hızlı, en sonda daha hızlı.

1 aydır ürünlerin yerlerini değiştirerek bunu test ettim. Her defasında sonuç olumlu çıktı.

Bunun bir kaç nedeni olabileceğini düşünüyorum.

a-) Suyun döküldüğü tarafta benim ofis olarak da kullandığım bir oda var. Bu oda sabahın güneşini bu bölgede kesiyor. Hatta bir keresinde saat başı test ettim. Saat 11-12 gibi buraya güneş geliyor. Diğer uca açıdan dolayı saat 9 gibi.

Aynı zamanda, yine güneşin dönme açısından dolayı, bu tarafta jüt yok, arka kısımda yani, öğleden sonra güneşini batana kadar buradan alıyor. Jütten güneşin kurtulup, bu bölgeye direk vurması saat 3-4 ü buluyor. Kış ayında olduğumuzdan çok keskin bir güneş değil.

b-) Olası bir diğer neden de su akışı burada duraklıyor. Çünkü tam önünde redüktör var. İlk suyun girdiği tarafta su hareketi ister istemez biraz daha hareketli. Sona doğru gittikçe yavaşlıyor. Sonda neredeyse duruyor. Redüktörü aşan su dökülüp gidiyor.

Çok hassas bir ölçüm yapılsa suyun başladığı yerle, suyun döküldüğü yer arasında bir yoğunluk farkı olabileceği inancındayım.

Aklıma gelen olası nedenler bunlar. Tabi bu tamamen benim olaya bakış açımla ilgili. Her hangi bir bilimsel tarafı yok. Belki de var ben bilmiyorum. Ama böyle. Bu konuda tecrübesi, bilgisi olan arkadaşlarımız açıklarsa mutlu olurum.

6-) Domateslerimizi çok yakın ektik bir birine. Şu an keyifleri yerinde de olsa kısa bir zaman sonra kaçacak. Onlar için de farklı bir düzenek düşünmeye, tasarlamaya başladım. Aslında Sayın Kızıltan'ın önerdiği autopot (akıllı vana) sistemini düşünmüyor değilim. Ama akıllı vana bir şey tutmuyor ama diğer saksıları vs. baktığımda 26 ürün için bir yekün tutacak. Ama bu konuda kendisinin, benim yapabileceğim bir çözümü olursa dinlemek isterim.

7-) Domateslerin sulama sürelerini 10 dakikadan 15 dakikaya çıkarmıştım. 2 günde bir çok çiçek domates tomurcuğuna döndü. EC si 1.5 ti. Aynı büyümeyi biberlerde de gördüm.

Şunun altını çizmek istiyorum. Bitkiyi ektikten sonra, onlar kendini güvende hissedene kadar siz ne yaparsanız yapın, milim büyüme göremiyorsunuz. Tabiatın güzelliğine bakın. Güven veren her şey, karşılığını fazlasıyla alıyor.

8-) 4 biberimizi bu sulama sisteminden ayırıp, salatalıklarla birlikte sebze kasasına ekmiş el ile suluyorduk. Sabah ve akşam köklerine 200 ml besin eriyiği sıkıyorum. Tabi biberlere. Salatalıklara daha az. Bu biberler de, diğer sistemli sulanan biberlerle aynı hızda büyüyorlar. Bunlar da kendini güvende hissetmeye başladıkları anda büyüme hızları birden arttı.

Şimdi 45 dakikada bir 15 dakika sulanan, drenajı çok iyi, yine perlit içerisine ekilmiş bir biberle, bu kasadaki, günde iki kez, bir sabah, bir akşam 200 ml besin verilen bitkinin aynı hızda büyümelerini nasıl açıklayacağız?

Drenaj çok iyi olduğundan aslında besin eriyiği akıp gidiyor ve bitki gereğinden fazla sulansa bile 45 dakikalık sürede nefes alıyor. Nasılsa 45 dakika sonra yeniden besleneceği için de rahat. Aceleci davranmıyor, dilediği kadar besin alıyor.

Kasadaki az sulanan biber ise, ilk başlarda büyümesi diğerlerine göre yavaşsa da bir süre sonra o da hızlandı. Anladığım kadarıyla o da besin verildikten sonra besini son derece dikkatli kullanıyor. Ve diğerleriyle aynı büyüme hızını yakalıyor.

Bunu test etmenin en kolay yolu birer fidenin yerlerini değiştirip ilk birkaç günü ve haftayı gözlemek. Bunu kaç kez düşündümse de kıyamadım. Kıyar mıyım da bilemiyorum.

Bir kuş, bir örümceği yemek için yanına gittiğinde örümcek, "sudan geçmeme yardımcı ol, sonra yersin.", demiş. Kuş kabul etmiş. Bir saman dalını önüne koyup örümceğin sudan geçmesini sağlamış.

Kuş, istediğini yaptım. Artık suyun diğer tarafındasın ve seni yemem gerekiyor, demiş.
Örümcek gülmüş ve artık yiyemezsin çünkü biz arkadaş olduk, demiş.

Tabi hikaye bu kadar kısa değil ama uzatmak istemedim. Ama meramımı anlatmıştır.

Bugünlük bu kadar.
Saygı ve Sevgilerimle...

leventali 16-11-2013 22:24

Merhaba Sayın Limoncu33 kardeşim,

Biz çiftçiyi şalvardan kurtarıp, kıravatla gezdirmek istiyoruz. Kıravatlı çiftçi yani:)
Neden olmasın? Yakışır Cumhuriyet'imin çiftçisine. Yeter ki istesin.

Bu arada bahçeni sulamayı özledik, bilgin olsun :)

kar çiçeğim 16-11-2013 23:12

Merhaba sayın Levent Ali abiciğim,

İyi gözlemler yapmaktasınız, yani iyi bir gözlemcisiniz :) ...

Konuya tam hakim olmadığım için fazla bi yorum veya yardımda bulunamıyorum bu benim için üzücü gerçekten fakat çalışmalarınız ibret verici en azından yapılamayacak veya zor bir şey olmadığını buradan siz ve sizin gibi abilerimiz tarafından öğreniyoruz umarım ülkemizde de kısa zamanda topraksız tarım diğer ülkelerde olduğu gibi yaygınlaşır bu konuda birer öncüsünüz gerçekten...

Emeklerinize , ellerinize sağlık...

leventali 16-11-2013 23:30

Sayın Kar Çiçeği,

İyi niyetleriniz için teşekkür ederim. Söylemedi deme. Bulaşıcı hastalıkların(!) kol gezdiği bir yerdesin :).

Ben de küçük bir araştırma için girmiştim. Gördüğün üzere hastalık bize de bulaştı.

kar çiçeğim 16-11-2013 23:51

Sayın Levent Ali abiciğim ,

Kendimi bildim bileli yeşili seviyorum, varsın insana böyle bir hastalık bulaşsın abi :) zaten her yaz döneminde evimde domates, salatalık, biber, yeşillikler (bunları balkonda yapıyorum eğer fideler fazla gelirse evin içine taşıyorum bir gün evden kovacaklar zaten) yetiştiriyorum bunu yapmazsam zaten kahrımdan giderim :) bu senede topraksız tarım ilgimi çekti şimdilik gözlemler yapıyor bazı notlar tutuyorum ...
ayrıca evimde 20 çeşit çiçek 11 ağaç fidanım var ağaç fidanları gelecek nesillere bonsai çalışması olarak miras kalacak çabam bu :) anlayacağın hastalık evvelinden var abiciğim fakat bu forum ortamında herşey paylaşımlar çok güzel

Topraksız tarımı araştırmadaki asıl nedenim kız kardeşim Tarsusu'un Huzurkent beldesinde çifcilik ile uğraşıyorlar geçenlerde Huzurkentte topraksız tarım ile ilgili bir sera kurulmuş kardeşim de eşi ile sürekli o yol üzerinden geçiyorlarmış merak etmiş bir bakalım demişler oradaki gerek görevli gerekse mal sahibi kardeşim ve eşini adeta kovar gibi yollamışlar çok üzücü bir durum duydum zoruma gitti o yüzden ögrenmek istiyorum...

leventali 17-11-2013 13:13

Sayın Kar Çiçeğim,

Kardeşinizin ve eşinin yaşadığı üzücü bir durum. O serayı biliyorum. Oranın güvenlik kamera sistemlerini benim bir arkadaşım yaptı. Yaşadığı bir çok sıkıntıdan dolayı, adam çok ciddi bir para harcayarak kamera sistemleri döşetti.

Eğer benim bildiğim yerse, işçiler içeriye duş alıp giriyor, iş elbiselerini giyiyor; ayakkabıları bile firmanın. İçeride hastalıktan dolayı tam bir denetim var. Hastalık olduğundan dolayı değil, dışarıdan hastalık bulaşmasın diye.

Tabi üslubu dairesinde söyleseler sorun yok. Sorun da burada zaten. Kişiye bunu anlatsalar, kişi kırılmadan oradan ayrılır.

Topraksız tarımı araştırıyormuşsun. İyice araştır. Bu konuda benim gözlemlerim kadar bu işe yönelmek için, profesyonel anlamda:

1-) Kirada bu iş zor olur, toprak kendi malı olmalı. Zira ilk kurulum maliyetleri büyük.
2-) Seranın kurulacağı yerdeki hava, nem, ışık, rüzgar, su gibi faktörler çok iyi izlenmeli. Zira bunların her biri ayrı bir maliyet artırıcı unsur. Örneğin suyunuz yeterli kalitede değilse ayrı bir masraf demektir bu.
3-) En önemlisi ve en önemlisi yeterli bilgi. Çünkü topraksız tarımda mevcut çiftçilik bilginizle bu işi iyi yapamazsınız. Bilgi ve eğitim. Gerekiyorsa gidip böyle bir serada çalışmak ya da küçük bir alanda denemelerini yaparak bu işi öğrendikten sonra ticari büyüklükte bir şey düşünmek.
4-) Topraklı tarımdaki gibi bırakıp gidemiyorsunuz. Bu işi yapacak çiftçinin kesinlikle ve kesinlikle buna hazır olması gerekir. Öyle suyu verdim 3 gün sonra giderim, gübreyi attım haftaya giderim yok topraksız tarımda. Sürekli başında bulunmanız gerekli. Aynı işleyen bir fabrikanın başında durur gibi.
5-) Yetiştirilecek ürünle ilgili, topraksız tarımdaki yetiştirilme usülleri çok iyi araştırılmalı. Buna verilecek gübre (besin eriyikleri) hazırlaması da dahil.

Bunlar kimsenin gözünü korkutmasın. Zaten çiftçilik yapıyorsa ilaveten bir şeyler öğrenecekler. Bu da öyle abartı bir şey değil. Benim gibi 3. katın damında, hayatında tarımla işi olmamış bir kişi bunu yapabiliyor ve başarılı olabiliyorsa, çiftçilerin bunu yapmaması için bir neden göremiyorum.

Sayın Kızıltan, bir yazısında ki sadece Sayın Kızıltan değil bu işi profesyonel yapanlarında ortak düşüncesi, eğer tarım arazisinde tüm şartlar uygunsa topraksız tarım yapmanın anlamlı olmayacağı konusunda fikir beyan etmiş.

Üzülerek söylüyorum ama bu fikre katılamayacağım. Topraklı tarımın içerisinde ilk ekime hazırlama, tarla sürme, tarla gübreleme, zirai ilaçlama, sulama, işçilik gibi giderler karşılaştırıldığında (ekim ürününe göre değişir) en verimli araziden daha karlı bir ürün çıkarabiliyorsanız bu konu tarlanın verimi ile kıyaslanamaz diye düşünüyorum.

Elbette tüm ürünleri topraksız tarımda yetiştiremiyorsunuz. Bu da ayrı bir konu.

Bu önümüzdeki 15 gün yoğun bir iş tempom olacak. Ondan sonra bu konuyla ilgili girişimlerde bulunacağım. Bunun bir seminerini düzenlemek istiyorum Tarsus'ta. Elbette bu konuda ciddi araştırma yapmış, uygulamış ve bilgili insanların da katılacağı. Ben sadece organize etmek istiyorum.

Böyle bir organizasyonun maddi manevi zorluğunu çok iyi bilirim. Eğer Ziraat Odasını ikna edebilirsem düşüncem bu. Buradan da yayınlarız. O zaman Ablanız da katılır, aklındaki her soruyu oradakilere sorabilir.

Saygı ve sevgilerle...

idris şenol 17-11-2013 19:00

nihayetinde topraksız tarım otomasyon bir sistem ,insan kontölünde olması ve bu kontolü insanın devamı çok zor ,ya serabekçisi veya muhadili bir sistem kurmak gerekli
birde kullanılan gübreler topraksız tarıma uygun ürünler olmalı

fozada 17-11-2013 19:34

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kiziltan (Mesaj 1219088)
Sn Fozada

Merhaba, Sn Levent Ali`nin siparisi pazartesiye kalmis, konusup birlestirseniz siparisi nakliyeyi kirisirsiniz daha ucuza gelir, mali Tarsus`a gondersinler gidip aliverirsiniz.

Sayın Kızıltan,

Değerli öneriniz ve ilginiz için çok teşekkür ederim.



Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi leventali (Mesaj 1219101)
Sayın fozada,

Sayın Kızıltan'ın önerisini değerlendirin bence. Kargo parası önemli değil. İstediğiniz şeyler varsa yazın bana gelecek nasılsa. Mersin'e getirir bırakırım. Merkezde çok işyeri var tanıdığım. Onlardan alırsınız. Firmanın hesap numarası sitelerinde mevcut. Havalesini çıkarsınız, ürünü ayrı ama aynı kutuya paketlerler.

Sayın LeventAli,

Değerli öneriniz ve ilginiz için çok teşekkür ediyorum. Ancak ben hydroponic konusunda şu an için beklemeye geçtim. Geçtiğimiz yaz başında binbir hevesle başladım, ama o kadar çok şeyi bulamadım ki!

İnsan daha işe başlamadan yoruluyor, bıkıyor. Bu nedenle kafamdaki projemi şimdilik erteledim. Sanırım önümüzdeki bahara kadar da elimi bir şeye vurmayacağım.

Bu arada çalışma sistematiğiniz bu işe soyunan bir çok insana örnek olacaktır. Ben de çalışmalarınızı beğeniyle ve keyifle takip ediyorum.

İsmail Karagülle 17-11-2013 20:36

Sulama sistemini 10 dk veya 15 dk gibi az sulama çok sulama gibi nedenlere bağlı kalmamak lazım .
Tamamı su içinde büyüyen bitkiler var .
Bitkinin besin eriyiğine kolay ulaşması lazım . Bu da kökleri vasıtasıyla oluyor. Bitki ( diğer şartlar tamamsa ) kökleri hem besine kolay ulaşabilmeli hem de oksijensiz kalmamalı .

Aman diğer şarlara dikkat . Yoksa göstergeler bize çok şey anlatamaz.

leventali 17-11-2013 20:43

Herkese iyi akşamlar,

Şimdi yukarı seraya çıkıyorum. Bu arada cümleye bakar mısınız, "Yukarı...". Dedim ya topraksız tarımda ve benim serada enteresan kelimelere maruz kalabiliyoruz.

Yukarıda biraz sohbet, hal, hatır sorduktan sonra gelip sizlerle de paylaşacağım: Neler konuştuk, hal, durum nedir?...

Uzun bir yazı olacak dönüşümde. Çünkü her geçen gün bakış açımda değişiklikler oluyor. Topraksız tarıma değil, işleyişine, uygulamasına...

Görüşmek ümidiyle...

leventali 17-11-2013 21:43

17-11-2013 Resimler-1
 
5 Eklenti(ler)
30. Gün

leventali 17-11-2013 21:45

17-11-2013 Resimler-2
 
3 Eklenti(ler)
17-11-2013 Resimler-2

leventali 17-11-2013 23:07

Yorumlarımız...
 
1 Eklenti(ler)
Herkese hayırlı geceler,

Bizimkilerin keyfi yerinde. Tüm ürünler şaşırtıcı bir şekilde büyüyorlar. Marullar neredeyse saat başı büyüyor. Tabi bu abartı. Ama geceden geceye bir önceki günden büyüdüklerini görüyorsunuz. Yarın birkaç tanesini tartarak burada yayınlayacağım.

Marulların EC si çok yükselmiş. İnanılmaz su tüketmişler. 15 litre su ekledim. Ölçtüm hala EC yüksek. 10 litre daha su koyup, sistemi çalıştırıp kendi hallerine bıraktım.

Bugün domatesler de aşırı su tüketmiş. Aynı zamanda besin de. Boyları bir hayli büyüdü. Gördüğünüz ürünleri çekerken artık kareye sığmıyor tamamı. Hemen hepsi meyve verdi. Marulların son haftası. Sistemi boşaltmadan önce fide araştırması yapmam gerek bu hafta. Lollo Rose ekmek istiyorum. Ama bizim burada fidesi yok. Bulabileceğim bir yer önerisi olursa sevinirim.

Marullar şu ana kadar 12.5x2= 25 (A ve B toplamı) litre besin tüketti. Domates ve biberler ise 4x2=8 litre tüketim yaptılar. İlk bir iki hafta motor sorunu yaşadığımızdan tam rakam olmayabilir. Ortalama 10 litre diyebiliriz. Belirli bir boyu geçip meyveler büyüdükten sonra bu oran marullardaki gibi artacaktır mutlaka.

Marullar hasat gününe kadar toplamda 36-40 gün geçirmiş olacaklar. 5 litre daha besin tüketseler ki fazla olacaktır, demek ki bir hasat süresinde 30 litre besin eriyiği tüketecekler. (A+B toplamı).

Benim sistemde 60 marul var. Demek ki 60 adet / 30 litre=2 litre birim besin tüketimi yapacaklar hasada kadar.

Sistemde çalışan akvaryum iç filtre resmi. Bunun sadece kafa bölümünü kullandım.
Özellikleri :
-Aquatic Life MF-4000 Internal Filter / Akvaryum İç Filtresi 2 x 1000 L/H
-Saatte 2000 litre suyu filtreler. Çift motorludur.
-Saatte 22 W enerji harcar.

Eklenti 454862

Bu motor 24 saat çalışıyor. 22 watt x 24 Saat x 40 gün= 21.120 watt enerji kullanacak hasat sonuna kadar.

...Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK) aldığı karar doğrultusunda vergi, fon ve paylar hariç olmak üzere, elektrik fiyatları konutta kilowatt saat başına 21.376 kuruş... diyor haberde. 1 Ekim'den itibaren.

Geriye toplam kullanılan su miktarı kalıyor. Toplamda (tutmaz da) 1 ton su tüketimi diyebiliriz. Dikkat! 1 ton toplamda su tüketmediler. Toplam kullanılan su miktarı 1 ton. Suyun ton fiyatını bilemiyorum. Bunu ancak yarın yatırdığımız faturalardan bulabilirim.

Birim başına (yatırım maliyeti hariç) hesap yapan arkadaşlar olacaktır.

Domatesler içinse daha net rakamlar hasat başladığında çıkacaktır.

Bugünden bunları yazmak istemiyordum aslında. Hasattan sonra genel bir yorum yazacaktım. Unutmayayım diye buraya yazdım.

Böylece kıvırcık marulun birim maliyetini bu sistemde hesaplayacak arkadaşlar olacaktır. Topraklı tarımda kıyaslama yapmak için de marul ekmiş birinden bilgi almaya çalışacağım. Karşılaştırmayı birlikte yapabiliriz.

Aslında bugün uzun bir yazı yazacaktım. Hatta büyük bir kısmını da yazmıştım. Ama bugün paylaşmanın uygun olup olmadığı konusunda kararsızım. O yüzden bu yazımı belki hasat bölümünde son konuda yazmam daha uygun olacak diye düşünüyorum.

Topraksız tarım konusuna ilk adım attığımdan bugüne yaşadığım tecrübeleri, edindiğim deneyimleri buraya aktarırken dilediğim özgürlükte yazmaktan çekindim. Çekindim derken, öyle kolay çekinen ve kenara çekilen bir yapım yoktur. Ama siteye bir zararım dokunur mu diye geri durdum.

Büyük emekler verilerek bir site hazırlanmış. Buraya ismini bile bilmediğim (çünkü çoğu kişiye takma isimleriyle hitap ediyoruz) insanların katkıları olmuş. Aslında ucuz bir uğraş olmasına rağmen, amatör hevesi bu işi biraz pahalandırmış ve insanlar ceplerinden ciddi paralar harcamış ve karşılığında bir şey beklemeden (çoğu kişi) burada yayınlamaktan zevk almış.

Burada teoriden çok pratik çalışmaları yapılmış. Pratik emek demek, zaman demek, para demek... Her bir arkadaşın çalışması Ar-Ge gibi demiyorum, bizzat Ar-Ge olmuş. Başarılı olan da olmuş olmayan da.

Ama bir şey var ki, bu sadece bizim topluma has bir konu mudur bilemiyorum çünkü Avrupa görmedim, burada da istenmeyen tartışmalar olmuş. Küslükler olmuş. Çocuk gibi itişip kalkışmalar olmuş.

Yapanlar haklıdır, haksızdır demiyorum, olmasaydı keşke diyorum. O zaman insanlar biraz daha özgür yazabilir, biraz daha özgür hareket edebilir, acaba birini kırar mıyım, acaba yanlış anlaşılır mıyım diye sözlük kullanarak konuşmak, yazmak, önermek, eleştirmek zorunda kalmazlardı. Ya da binlerce kişi sadece izlemekle yetinmezdi.

Habil'le Kabil'den bu yana menfaat, kardeş kavgasını getirmiştir. Acısını da kavgayla alakası olmayanlar çekmiştir.

Özetle söylemek gerekirse. Burada yazdıklarımdan ötürü topraksız tarımın pahalı bir uğraş olduğunu düşünenler olmuştur. Öyle mi? Eğer bir koruma altında yapmazsanız evet. Kim koruyacak? İşte bu sorunun cevabını Sayın İsmail Karagülle verebilir. Zira benim 30 metre 20'lik kangal boru, 3 20'lik vana, 10 20'lik T, 10 20'lik köşe, 10 20'lik kör tapa ıvır zıvıra verdiğim 5 TL'ye siz 50 TL verebilirsiniz. Bunun çözümü var mı? Elbette var. Ama dedim ya cevabı Sayın İsmail Karagülle verecektir.

Saygı ve sevgilerimle...

leventali 18-11-2013 00:14

Hala anlayamadınız değil mi?
Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil!
Kavganın kazananı yoktur.
Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz.
Önemli olan kalp kırmamak.
Önemli olan yargılamadan, karşılıksız sevebilmek ve iyilik yapabilmek.
Haklı bile olunsa özür dileyecek kadar asil olmak, bilge olmaktır.
Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, o sizi kontrol etmeye devam edecek.
Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız.
*Albert Einstein

İsmail Karagülle 18-11-2013 08:23

leventali herşeyi o kadar güzel anlatıyorsun ki tamamlamak için söylenecek şey kalmıyor.
Hani; iki çoban mola verip yemek için ağacın altına oturmuşlar.
Başlamışlar yemeği yerlerken , yemekleri de soğan ekmek .
Bilindiği gibi baş çobanlar soğanın cücüğünü yerler diğer çobanlar da kalanını yerler. Başlamışlar konuşmaya .
Çömezlerden biri diğerine arkadaş sen ağa olsan ne yaparsın diye sormuş.

Arkadaşı , soğanın cücüğünü yerdim demiş.

Dönmüş o da diğerine aynı soruyu sormuş.

Yahu bilader bana söyleyecek birşey bırakmadın ki demiş.

İsmail Karagülle 18-11-2013 08:38

Topraksız tarım maliyetleri , ilk kurulumda yapacağınız masrafları saymazsak , toprağa göre maliyeti çok gibi görünse de aslında hiç de öyle değil.
Torakta yapmanız gereken bir çok iş ortadan kalktığı için ürünü daha kısa sürede topladığınız için erkencilik imkanı doğurduğu için daha iyi fiattan satabilme imkanı da sağlar. Ayrıca ürün miktarı da toprağa göre daha fazla olacaktır.
Tabii maliyetler açısında besinler için ödenen miktarlar göze batabilir . Fakat toprakta yaptığınız da gübre bedava değil. Üstelik işçilik maliyeti oldukça fazla . Toprakta tarım yapan seracıların hepsinde müşterek hastalık bel ağrısıdır. Topraksız tarımda bir kişinin yapacağı işçilik topraklıda neredeyse on kişi ile yapılabilir.

Maliyet hesapları topraksız tarımda doğru yapılırsa , abartıldığı kadar çok değil.

Ekonomisi güçlü ülkelerde topraksız tarım gün geçtikçe büyüyor.
Maliyet hesaplanırken ,
Birim alandan alınacak ürün miktarı da piyasa fiatıda , ilaç kullanımı da hesaba katılmalı .

Kentlerde balkonda, küçücük bahçelerde , çatılarda ,
Hatta abartalım bodrumlarda topraksız tarım amatörcede olsa uygulanmaya çalışılıyor.

İsmail Karagülle 18-11-2013 08:45

Bizim ülkemizde ticaret hayatı çok yeni en eski firmamız 100 seneyi çok zor geçer.
Bizde ticaret 1980 ler sonrasında yaygınlaşmaya başlamıştır.
Esnaflık daha eskidir.

Ve ticareti maalesef ceyardan öğrendi toplum .

Hemen bir işe gireyim en az parayı yatırayım çabucak köşeyi döneyim mantığı ile iş yapılmaya çalışılıyor .

Tabii 10 kişi popüler olan bir işe atılıyor bunlarda bir kaçı muaffak ( doğrusu muvaffak olacak hatırlatan arkadaşım kızıltan'a teşekkürler oluyor . Büyük çoğunluğu da batıyor.
Sebep iş kötü olduğundan değil.
İş yapma metodumıuzun yanlışlığındandır.

Para kazanmayan iş yoktur.
Batmayan iş de yoktur.

Sağlıcakla kalın .

leventali 18-11-2013 09:32

Merhaba İsmail Bey,

Her zaman ki gibi mütevazı tavrınız yazılarınıza da yansımış. Aslında anlayan anladı yazınızdan. Ağaçlar'ı okuren gün geçmiyor ki yeni bir şey karşınıza çıkmasın. Hele benim gibi yeni bir üyeyseniz. Tohum takası organizasyonu gibi, işleyen bir mekanizma kurulmuş. Bu organizasyon sürekli yapıldığı için iyi tecrübeler kazanılmış.

Yani aslında minik bir kooperatif geliştirilmiş, uygulanmış ve başarıyla yürüyor. Hiç bir resmiyeti de yok. Tamamen gönüllülük esasına dayalı ve katılımcıların maddi beklentisi de yok.

Ben mühendis kafayım. Ticaretten anlamam. Bana 1 milyon kişinin girip sipariş vereceği, işleyen bir sistemi web üzerinden kurun deseniz. Bir kaç ayda en mükemmelini yazarım. Organizasyon yap deseniz, maliyeti karşılandığı sürece katılımcı sayısı önemsiz, organizasyonu yaparım. Ama ticaret deseniz, işte onu yapamam.

Hayır, bilgisizliğimden değil. Ama uygulama farklı bir şey.

Diyorum ki, Agaçlar'ın da içinde bulunduğu, yönettiği mini bir kooperatif kurulması, ürünlerin toplu alınıp üyelere çok küçük bir kar marjıyla (masrafların çıkması için) ulaştırılması organizasyonu yapılamaz mı?

Burada kullanılan maddi ürünlerin bir çoğu, fabrikasından alınacak düzeyde ürünler. Çok teknik ürünler değil. Üye gidip çarşıdan bir adet bulabilmek için eziyet çekmez, 1 tl lik bir ürüne 20 tl vermez. Geriye bir ulaşım sorunu kalıyor. Ulaşım sorununu kargolar aracılığıyla çözmek yerine, otobüs firmalarıyla anlaşıp çok rahat çözülebilir.

Teoride tartışılsa bunun bir sakıncası olabileceğini düşünmüyorum. Tabi belki de sitenin amaçlarına ters bir durumdur onu bilemem. Teoride bile tartışmaya gerek kalmaz o zaman. Buna cevabı da site yöneticileri verebilir.

Saygı ve sevgilerimle...


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 06:15.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025