agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Topraksız Tarım
(https)




Beğeni Düzeni1486Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 20-10-2013, 20:34   #31
Ağaç Dostu
 
idris şenol's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-05-2009
Şehir: EDİRNE
Mesajlar: 1,576
hayırlı olsun

idris şenol Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-10-2013, 21:38   #32
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-02-2013
Şehir: samsun
Mesajlar: 286
Elinize sağlık herşey çok güzel görünüyor.Bende sizin gibi denemelerime geçen sene başladım.Yanlızca bu işi profesyonel olarak yapmayı düşündüğümden 4-5 yılda kendimi biraz daha geliştirip öyle başlamıştım.Şimdi sizin sistemin aynısını 1000m2 lik bir serada yapmaya hazırlanıyorum.100 lük pimaş boru yerine farklı bir sistem düşünüyorum.Piyasada farklı seçenekler var.Evde topraksız tarım denemeleri-Samsunda topraksız tarım denemelerim başlığı altında sizin pimaş borulara dikili çileklerimi görebilirsiniz.
İyi çalışmalar bol sağlıklı ürünler

oceaneagle55 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-10-2013, 04:48   #33
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Teşekkürler İdris Bey ve oceaneagle55.

oceaneagle55, verdiğiniz linkteki çalışmalarınızı hayranlıkla izledim. 1000m2 seranızın çalışmalarını da heyecanla bekliyorum. Herşey gönlünüzce olsun.

Gün gün seradaki gelişmeleri, yaşadıklarımı buradan aktarmak istiyorum. İçinde hevesi olan arkadaşlara amatörce yaptığımız işte başımıza neler gelebileceğiyle ilgili bilgiler olsun.

1. Günün serüvenleri :

- Uygunsuz bir günde sistemi aktif etmenin neticesinde PH ayarlamak için sodyum hidroksit ve sülfirik asit bulmak için açık bir yer bulamadık. Suyun asit oranı 7 nin üzerinde. Bugün ilk işimiz bunları temin etmek olacak.

- Marul fidelerinin yüzde 90'ı kendini toparladı. Bugün resimlerini ekleyeceğim. Ama yüzde 10'unun baygınlığı hala devam ediyor.

- Sera içi gün boyu çok sıcaktı. Hatta saat 12:00 da 35 C'nin üzerine çıkınca içeride vantilatör çalıştırdım. 30 civarına indi.

- Gün boyu saatler arasında sıcaklık ölçtüm. Gece ve gündüz arasında çok büyük fark var. Gündüz 30 ortalamalarında gece ise 13-14 derece. Bunun için ilave önlemlere ihtiyaç var mı ustalar cevap verirse sevinirim.

- Gece çok aşırı bir nem oluşuyor içeride. Yapraklar bile ıslak. Bunun ne gibi zararları olur bilmiyorum ama iyi birşey olmadığını okumuştum. Bunun için ne gibi önlemler alabileceğim konusunda yardıma ihtiyacım olacak.

- Akşam 21'e kadar suyun EC değeri 1.2 değerini gün içerisinde sabit tuttu. Ancak sabaha karşı 02'de baktım EC 0.8 e düşmüş. Yaklaşık 200 lt lik su var sistemde. 100 er ml besin eriyiği ekledim. Saat 3'te hala EC 0.8 di. Isının buna etkisi olup olmadığı endişesiyle 1.2 ye gelene kadar besin eriyiği ekleyip eklememe de kararsızım.

Ustalar cevaplarsa sevinirim. Isı değişiminin EC üzerinde bir etkisi var mı?

- Domates ve biber fidelerimizin yeri hazır olmadığından viyollerde duruyor, arada bir az miktarda 2 EC ile fisfisle suluyordum. Öğleden sonra 4 saatlik bir zaman ayrı kaldım. Geldiğimde hepsi viyolun üzerine yatmıştı. Sularını verince 1 saat içinde kendilerine geldiler. Yerlerini hazırlayana kadar hepsini bir kasaya perlit koyup içerisine ektim. Asıl yerlerine ekince umarım birşey gelmez başlarına.

Sık sık deniyor ya, bitki beslemek çocuk yetiştirmek gibi. Kesinlikle hayır! Bir çocuğun ki isterse 1 aylık olsun, siz yemeğini vermeyin, susuz bırakın, altını temizlemeyin, gazını almayın size dünyayı dar eder. Bu gariplerin ne sesi var ne soluğu. Tek numaraları yere kadar yığılarak sizin görebilmenizi ümit etmek.

- İyi bir elektrik tesisatı çekmek gerekiyor. Zira ortalık üçlü uzatmadan geçilmiyor. Sera içine bir masa mutlak şart. Küçük bir masayı içeriye koydum. Bugün de elektrik tesisatını çekeceğim. Bugün yeni resimleri de ekleyeceğim. İşin doğrusu ortalık çok karışık olduğundan göz zevkinizi bozmak istemedim. Yoksa bayağı bir resim çekiliyor.

- Bir konuya dikkat çekmek için (aslında bu anlamda kullanılmaz ama) bizim buralarda o konuya gözüm seğeriyor denir. Ofisten çıkarttığım 12.000 btü split klima kenarda duruyor ve gözüm ona doğru seğeriyor Bu gidişle ısıtma işini ona havale edeceğim gibi.


Bu günlük bu kadar.

smnvrl ve sulutarim beğendi.
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-10-2013, 00:17   #34
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Merhabalar sayın leventali, ölçümleriniz çok doğru. Eğer topraksız tarım yapılacaksa teknik bir iş olduğunu unutmamak, ve oyunun kurallarını bilmek zorundayız. Yaptığımız ölçümlerin doğruluğundan emin olmamız lazım. Bu vesile ile EC konusunda birkaç şey söylemek istiyorum. Bunlar daha önce söylendi bahsedildi, ama sayfa sayısının çoğalması konuların çoğalması dolayısıyla birkez daha anlatmakta fayda var.
Herşeyden önce kullanmış olduğunuz ölçü aleti topraksız tarım çalışmalarım ilerleyince olmassa olmaz diye düşündüğüm ve öncelikle kendim için yaptığım ama arkadaşlarımın beğenisini kazanmış kalibrasyon gerektirmeyen doğru ölçen çok fazla hata yapmayan bir ölçü aletidir. Ancak bazı temel bilgileri bilmessek hata yapabiliriz. Bu yanılgıya düşmemek için herşeyden önce ve herşeyden önce bu aletin gerçek bir EC metre olduğunu bilememiz gerekiyor. EC elektrik iletkenlik demektir. İş elektrik iletkenlik olunca her malzemenin iletkenliği sıcaklığına bağlıdır.Dolayısı ile su sıcaklığı değiştiğinde EC nin değişmesi çok doğaldır. Onun içindir ki bu ölçmelerde ısı kompanzasyonuna dikkat etmek gerekir. İletkenlik deyince 25 derece ki iletkenlik kabul edilmiştir. Su için iletkenliğe sebep olan içindeki tuz miktarıdır. Tuz miktarı değişmediği halde ısı ile iletkenliğin değişmesi ısı ile iyon hareketlilğinin artmasına bağlıdır. EC metre kullanma talimatında ısı konpanzasyonu konusu anlatılmış, ısı değişikliliği ile EC nin hesaplanması ait örnek verilmiştir. Ancak hataların büyük bir kısmı su seviyesinden kaynaklanmaktadır. Besin tankınıza dolu olduğunu gösteren bir işaret çizgisi çiziniz. EC ölçeceğiniz zaman tankınızın suyunu işaret çizgisine kadar tamalayınız.ve suyun iyice karışmasını bekleyiniz. Ölçümü öyle yapınız. Besin eriyiğine sıcaklığını ölçen basit bir termometre koyunuz. Ölçümleri ayni sıcaklıklarde yapmaya gayret ediniz hiç bir hata olmıyacaktır. Eksilen ec değerini yerine çekmek için besin stoklarından ilave ediniz. Eğer farklı sıcaklıklarda ölçme yaparsanız kompanzasyon hesaplamasını yaparak doğru değerleri bulunuz.

Gerçek değer = Ölçülen değer * 56/ (t+31)

Ölçülen değer= Gerçek değer* (t+31)/ 56

Örnek: 30 derecede ölççülen EC 1,2 olduğuna göre gerçek EC ( 25 derecedeki EC )

1,2* 56/ (30+31)= 1,2* 56/ 61= 1,10 imiş.

Sıcaklık 14 dereceye düşünce:

1,10 * (14+31) / 56=0,88 Bu ölçmeyi yaparken su seviyesine dikkat ettiyseniz 0,08 lik bir düşme yani besin azalması olmuş yani marullarınız besinin bir kısmını tüketmişler demektir.

ÖZET: sistemimizi kaç EC ile çalıştıracağımıza karar vereceğiz. ve bunu gerçek değer olarak formülümüzde yerine koyacağız.

Olması gereken değer. =Sistem değeri* ( t+31) /56 olmalıdır.

Bu basit hesaplama yapıldığında her ölçmede EC düşük çıkacak ( su seviyesi tamamsa) ve olması gereken değere kadar besin ilave edilecektir.
Herkese başarılı çalışmalar dilerim. Kolaygelsin.

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 19:08   #35
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Marullarımızın ilk sabahları...

Marullarımızın ilk sabahları...

Eklenen Resimler
     
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 19:11   #36
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Marullarımızın ilk sabahları 2

Marullarımızın ilk sabahları 2

Eklenen Resimler
     
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 19:12   #37
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Marullarımızın ilk sabahları 3

Marullarımızın ilk sabahları 3

Eklenen Resimler
     
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 19:13   #38
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Marullarımızın ilk sabahları 4

Marullarımızın ilk sabahları 4

leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 19:14   #39
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Marullarımızın ilk sabahları 4.0

Marullarımızın ilk sabahları 4.0 (program versiyonlarına döndü )

Eklenen Resimler
   
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 19:17   #40
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Marullarımızın 3. günü-1

Marullarımızın 3. günü-1

Büyük aksilikler, bilgi eksikliği ve bunların giderilişinin ardından 1 günde marulların kendini toparlayışı. İnanılmaz bir durum! Resimlerden sonra notlarıma devam edeceğim...

Eklenen Resimler
     
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 19:19   #41
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Marullarımızın 3. günü-2

Marullarımızın 3. günü-3

Eklenen Resimler
     
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 19:20   #42
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Marullarımızın 3. günü-3

Marullarımızın 3. günü-3

Eklenen Resimler
     
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 19:21   #43
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Marullarımızın 3. günü-4

Marullarımızın 3. günü-4

Eklenen Resimler
     
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 19:23   #44
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Marullarımızın 3. günü-5

Marullarımızın 3. günü-5

Eklenen Resimler
     
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 19:24   #45
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Marullarımızın 3. günü-6

Marullarımızın 3. günü-6

Eklenen Resimler
    
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 20:49   #46
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Yeniden Merhabalar,

Nasıl üzülüyor insan, aradığını bulamamakla, aradığını anlatamamakla... 2 gün sülfürik asit aradım. Sonunda bir sanayide akü imalatçısı Mehmet Amca o kadar ısrarıma rağmen 1 litrelik asitten para almadı. O da ben de Sülfürik Asitin suyun PH'ını düşürdüğünü anlayamadık. Mehmet Amca'nın "Sen yine de dökmeden iyi araştır olum, benim pek kafama yatmadı. Biz asiti azaltmak için saf su kullanıyoruz." tembihiyle ve benim Kudret Bey'e teyit ettirmemle sorunu çözdük.

Yanlış EC ölçmenin ve Suyun PH'ının yüksek olması neticesi marulların yüzde doksanı ilk ektiğimden pek farkı yoktu. Bir de seraya direk güneş ışığının vurması ve ısıyı 40 C lere çıkarması, baygınlıklarını gideremedi. Üstüne bizim hatalı ölçümlerimiz ve suyun PH'ı sanırım hepsini isyan ettirdi. Sıcaklık önlemini metresi 4 liradan 4 metre %50'lik (anca bulabildik) jüt (gölgeleyici) alarak ve içeride küçük bir vantilatör çalıştırarak önledik.

Doğru EC ölçmesini Kudret Bey'den yeniden öğrendik. Suyun PH'ını 6.5'e düşürerek, ki hiç kolay olmadı, 1.2 EC ile bugün sabah yanlarına gittiğimde inanılmaz bir gelişme gördüm. İlk resimlerle son gönderdiğim resimler arasında toplamda 1 gün var. Hemen hepsi canlanmış. İçlerinden küçük yapraklar çıkmaya başlamış.

Suyun PH'ını düşürmede oldukça zorluyor mevcut sistem. Depoda mevcut su miktarını tam bilememek büyük eksiklikmiş. 4 boruda toplamda 100 lt ye yakın su oluyor. Depoda da bir o kadar tahmini. Her ölçümde suyun devirdaimi için yarım saat kadar beklemek gerekiyor. Zira 10 dakikalık ölçümler doğru sonuçlar vermedi. Hatta 1 saatte su tam ölçülebilecek süre.

Bu sisteme ölçüm yapılacak bir düzenek eklenmeli. Su ölçümünden önce sistemdeki tüm su depoya gelmeli. Ölçümler eklemeler, çıkarmalar yapıldıktan sonra sisteme geri basılmalı su. ****** bu dediğim amatör sistemler için geçerli olsa gerek. Benim 4 boruda 100 lt su olduğunu düşünürsek...

Koca Tarsus'ta ki 350-400 bin nüfusa sahip, topraksız tarımla ilgili aradığınız hiç bir şeyi bulamamak çok üzdü beni. Tarsus'un en büyük tarım mağazasında o da hatalı bir siparişten dolayı damlatma kazıklarını (sadece 3 mm liği vardı) ve hortumunu bulabildik. Ama ana boruya bağlantı parçasını bulamadık. 7 mm lik başka birinin elinde kalmış bağlantı parçalarını ısıtarak bin bir eziyetle yerlerine bağladık.

Domatesleri ektiğim kasada sadece perlit mevcut. İçerisini artan sera naylonuyla kapladım. Herhangi bir kesim yapmadan havuz misali. Perliti iyice ıslatıp, yıkayıp içerisine döktüm. Yaklaşık 15-18 cm yükseklikte. 200 litre kadar perlit aldı içerisi. Resimde görüleceği üzere besin tankını da sebze kasası içerisine naylon sererek yaptım. Kasanın geldiği yerin tam altına naylona bir delik açtım ve üzerine perlit koymadan plastik telis çuvalından keserek koydum. Böylece perlit hiç dökülmüyor. Soğanları ektiğim kasadan tecrübe. Üzerini siyah kalın naylonla kapladım. Perliti içerisine döküp, naylonu yanlarından geçirdim. Yani torba gibi siyah naylonun içerisinde değil sadece uçlarını yanlardan kasaya gömdüm. Kasanın eni 45 cm boyu 150 cm. Resme bakıp ustalar dikimin doğruluğunu teyit ederlerse sevinirim. Damlatıcı kazıkları kökten yaklaşık bir 5-10 santim uzağa gelecek şekilde, her bir fideye bir adet sapladım. Ekim şekline göre her iki fideye bir tane olabilir mi? Ustalar cevaplarsa sevinirim.

Bu kasanın yapımını resimleyemedim zira hep çalışıp hem resim çekmek oldukça zor. Ama ikincisini yaparken özellikle resimleyeceğim. Çünkü bu kasa pimapen artıklarından yapıldı. Yani sıfır maliyet. Sadece işçilik. Büyük bir pvc firmasının işini de yapıyorum. Oranın tesadüfen resimlerini çekmeye gittiğimde arkada hurdalıklarıyla tanıştım. Bu malzemeleri atıyorlar. Haftada bir gün hurdacı gelip götürüyor. Yanlara ve altlara konulan parçalar asma tavan lambrisi olarak isimlendiriliyor. Zaten alacak olsanız da 20 cm x600 cm olarak satılıyor bu şekilde 8 TL.
Bunları birleştirmek için dar U isimli parça kullanılıyor. Bunun da 6 metrelik boyu 5 tl. Yanları kuvvetlendirmek için taban parçası diyorlar, bunun fiyatını bilemiyorum ben zaten hurdasını aldım. 2 metrenin altındakileri atıyorlar. Asma tavan lambrisinde de öyle. İşçiliği çok kolay. Maket bıçağıyla bile kesiyorsunuz. Annem bunun böyle olduğunu görünce pimapenden buz gibi oldu.

Su devirdaimi için 25 tl ye mazot pompası adıyla anılan 12 V pompa aldım. Bugün öğleye kadar harikaydı. Ancak bugün yandı. İçerisini açtığımda inanılmaz adi bir işçilik gördüm. 1 damla slikon kullanmışlar. Çok kaliteli gibi görünen bir o kadar kalitesiz bir ürün. Tam emin değilim ama iyi izole edildiğinde, yani yeni alındığında açılıp iyi slikonlanırsa ve motor içine su girmezse, çok ucuz ve çok güçlü bir alet. İlk aldığımda denedim 3 metreye suyu sorunsuz bastı. Bunu almamın nedeni içerideki sistemin tamamını 12 V üzerine kuruyorum. Zira bir araba aküsü alıp, elektrik kesintilerine karşı şimdilik kullanacağım. İleride olurda güneş paneli de alırsam diye düşünüyorum. Alet güçlü ama kalitesiz. Yenisini alıp izole edim mi yoksa şu akvaryum içinde çalışan sump pompalardan mı alim karar veremedim doğrusu.

Hidroponic akan su sisteminde akvaryum içi hava motoru kafası çalışıyor. Şu ana kadar en küçük bir sorun çıkarmadı. Ancak basınca damlama kazığı olan sisteme yeter mi bilemiyorum. Deneyenler deneyimini paylaşırsa sevinirim.

Yaşadığım tecrübeler sonucunda üzülerek söylemek zorundayım ki, bu işi çiftçi memet yapamaz kardeşim. Bir çok nedenden dolayı yapamaz. Biz eğitimli insanlar bunca bocalarken, bunca hatalar yaparken, en basit konuları anlayamazken bu işi çiftçi memet yapamaz. İkincisi çok maliyetli ve masraflı bir iş. Bu işi amatörce yapmak isteyenlere tavsiyem evde oturup hesap yapmasınlar, zira çarşıya uymayacak. Ya da evde yaptığınız hesabı bir 8-10 katına çarpın. Ve mutlaka tek ürün ekin. Tek ürün, tek sorun, tek masraf. İşin başında 24 boru düşünüyordum da...

Aşık Veysel boşuna dememiş benim sadık yarim kara topraktır diye. Arta kalan marulları ablamların bahçesine ekmiştim. Bugün hava atıyor bana, benim marulları gelde gör seninkiler ne ki diye. Gittim gördüm. Gerçekten de benden bir gün sonra ekildiler ama harika toparlamışlar kendilerini. Biz EC ile, PH ile, Isı ile, Gölge ile uğraşırken onlar almış yolu gidiyor...

Ama topraksız tarımın gücünü asla küçümsememek gerekiyor. Ticari anlamda ciddi bir sermaye ve birikim istiyor. O da yetmez çalışan her personelin topraksız tarım eğitimi alması gerektiği gibi, ekili ürünün bakımıyla da bilgilendirilmeli. Çiftçi memet'in neden uzak durduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü yapamaz. Yıllarca nakliyecilik yaptığımızdan onların yapısını iyi bilirim. Yapamazlar. Çok cesurları vardır gözü kara. Bu lafım onlardan uzak...

İşin içine girdikten sonra gördüğüm şey müthiş bir pazar. Türkiye bunu nasıl atlıyor ya da sermayeli insanlar bunu nasıl atlıyor bir türlü aklım ermiyor. Aslında eriyor. Bizde Zengin yok! Bizdeki zengin kavramı iyi bir evi, iyi bir cibi, bankada bir kaç trilyon parası, birkaç da stüdyo ev eşittir zenginlik. Bir sanayi odası toplantısında konuşma yapacağım günün sabahında bir gazetenin haberi şöyleydi : "Türkiye'deki iş adamlarının tamamının serveti Toyoto'nun yarısını almaya yetmiyor." İşte bizdeki zenginlik bu! Hep demişimdir kime göre zenginsin? 100 bin lirası olan bir asgari ücretliye göre multi milyarder zengin. Neyse konumuzdan uzaklaşmayalım.

İnşaattan tarıma fırsat bulamayan hükümetlerden gelen bir ülkeyiz. Dün de öyleydi bugün de. (Cumhuriyet dönemini ayırıyorum). Koç bile tarımdan çekilme kararı aldı. Önce hayvancılıktan şimdi de tarımdan. Neyse yeniden konumuza dönelim.

Yaşadığım olumsuzluklar :
- EC'yi depodan aldığım suyla ve EC metrenin gösterdiğiyle ölçüm yaptım. Kudret Bey açıklayana kadar da böyle devam ettim.
- Depo büyük de olsa (250 lt) EC ve PH tutturabilmek çok zor. Sıcaklık farkı inanılmaz. Dışarıda 30 dereceyken su deposunda 19 derece. Dışarı 12 dereceyken su deposu 25 derece...
- Her ölçüm mutlaka kayıt altına alınmalı. Yoksa nereye gittiğinizi de bilemiyorsunuz, kaç mg la neyi hangi ölçüye getirdiğinizi bulamıyorsunuz. Hoş bulduğunuzda da matematik uzmanı olmanız gerekiyor. Isı, PH, EC hepsi bir birini etkiliyor. O yüzden ilk tavsiyem orantı hesabını iyi öğrenin

- Başında yapmadığımız kaydı yapmaya başlayınca güzel sonuçlar çıkmaya başladı. 70 ml A ve B eriyiğinden koyduğumuzda 0,050 artışımızın olduğunu tespit ettim.

1. ölçüm : (23:10) dün
ISI=20 C
EC=1.13 (Gerçek EC)
70 ml A ve B eklendi..
PH=6.5 (renkle ayarlandığı için tahmini yani 6.4, 6.2 de olabilir)

2. ölçüm : (23:46) dün
ISI=20
EC=1.18 EC (Gerçek EC)
PH=6.5

70 ml 0,05 Gerçek EC artışını sağlamış.

30 ml A ve B eklendi. 1.2 'ye geleceği düşünüldü ve domateslere zaman ayrıldı. Gelip gelmediği ölçülemeden
gece 03'te seradan hızla ayrılıp yatıldı.


3. ölçüm (10:00) bugün
Tanktaki su eksikliği tamamlandı. (yaklaşık 20-25 lt)
EC=1.2
PH=yüksekti 6.5 e indirildi.

4. ölçüm ( 16:00) bugün
Tanktaki su eksikliği tamamlandı.(yaklaşık 20-25 lt)
EC=1.4
PH= Yüksekti 6.5'e indirildi.

Bugünlük bu kadar...
Saygı ve Sevgilerle...

leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-10-2013, 22:26   #47
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-02-2013
Şehir: samsun
Mesajlar: 286
Sayın leventali

Öncelikle bu özverili çalışmanızı hayranlıkla izliyorum.Tecrübe dediğimiz olay yaptığımız hataları anlayıp düzeltmemizle gerçekleşmezmi ?Sizinki gerçekten bir arge çalışması olmuş.Ben artık bu işi yavaş yavaş ticari anlamda büyütmek için araştırma ve girişim yaparken bile sizin kadar istikrarlı bir çalışma yapamadım
Bugün alışveriş yaptığım manavın 500 gr bile gelmeyen kıvırcık marulu üreticiden 1.25 tl den aldığını duyunca şaşırdım.Yani bu işte gerçekten para var.****** bilinçli ve kaliteli üretimde.Kolay gelsin

oceaneagle55 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-10-2013, 02:49   #48
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Sayın oceaneagle55,
Size naçizane tavsiyem, terzi misali 3 ölçüp bir biçin. Eğer topraksız tarımı ticari olarak yapacaksanız 10 ölçün bir biçin derim. İnsanı heyecanlandırıyor ama bir o kadar da yorucu ve riskli bir iş. Asla ve kata ucuza getirmek gibi bir düşünceyi aklınıza bile getirmeyin. Denedim iki üç katına mal oldu. Ticari düşünüyorsanız mutlaka profesyonelce bu işi yapanlarla görüşün. Bir kişiyle değil 10 kişiyle görüşün. Hepsi sizi yolunuzdan döndürecek bir sürü gereksiz şeyler söyleyeceklerdir. Siz hepsinin haklı, haksız, taraflı, tarafsız yanını süzerek kendiniz karar verin.

Bir, belki iki yıl sürebilecek bir yazılımını yazmak için çıktım yola ve gördüm ki, her bir işi otomasyona bağlasanız bile çevresel faktörlerin etkisiyle insan olmazsa olmaz bu işte. Hele işin başında siz durmayacaksanız ki ilk dönemlerde belki de 24 saat, şevkinizi kırmak istemem ama hiç girmeyin bu işe.

Sahibinden çalışanına kadar bilinçli bir sistem kuran ve bu işi severek özveriyle yapan bir kimsenin bu işte para kazanmaması içten bile değil. Zaten bütün mesleklerde bu söz konusu değil mi?

Bir dönem siyasetle uğraştım. Ki o zamanlar bu bölgede seracılık deyince akla alçak sera denilen kargılarla yapılan bir metre yükseklikteki seralar gelirdi. Her köye, her çiftçiye söyledim, anlatmaya çabaladım: Tarım deyince aklınıza artık bu gelsin. 100 dönümün hiç olmazsa 1 dönümünü akıllı sera (o zamanlar böyle denirdi) yapın diye. O gün burun kıvıranlar bugün geç kalmışlıklarına yanıyor.

Ticarette karlılık ortalama alınır ama tarımda karlılık hep o yılın hasatdındaki karla anılır. İki sene domates ekmiş biri birinci yıl 1 tl ye domates satar zarar ettim der, ikinci yıl 5 tl ye sattım kar ettim der, 3 yıl 500 kuruşa domates satar bittik der. oysa üç yılın ortalaması 2.6 dır. Yani yine kardadır.

Bugün forumu okurken bir topraksız tarım tartışmasında birisi şöyle diyordu: Zirai ilaçlar gübreler mahvetti herşeyi. Hayır. Bilinçsiz, aç gözlü, cahil, eğitilemeyen çiftçi mahvetti tarımı. Buğdayı kaldırıp köklerini sürmek yerine yaktı, 5 metreye artezyen vurdurup taban suyuyla suladı, toprağı verimsizleştikçe verdi gübreyi, her canlıyı zararlı sanıp onu yok etmek için envai çeşit zirai zehir kullandı. 1 ay erken ürün alacağım diye yapmadık hile bırakmadı. Neyse ki topraksız tarım imdada yetişti.

Kusuruma bakmayın biraz akıl verir misali oldu. Asla akıl vermeyi sevmem. Şems'e sormuşlar "En iyi neyi bilirsin?" diye, "Haddimi bilirim." diye cevaplamış. Aman böyle bir şey gelmesin aklınıza. Şu iki aydır yaşadıklarım bana sanki uzayda yaşıyormuşum ya da bilim kurgu gibi 50 yıl önceye gitmişim de kendi şehrime gelmişim gibi bir hava yarattı.

Sodyum hidroksit ve Sülfürik asit ararken girdiğim zirai ilaç satan yerde olmayan bu iki ürüne rağmen bayağı bir bilgililerdi topraksız tarımdan yana. Bayağı da bir şikayetçiydiler bu tip seraları yerli yatırımcı Antalya'ya yaptırıyor diye. Bende şu iki basit ürünü bulamadığım koca Tarsus'ta buraya mı yaptıracaktı yerel yatırımcı? Elbette gidip Antalya'ya yaptıracaktı diyerek ayrıldım. Bayağı bozuldular ama ne diyebilirim ki?

Bu kadar dedikodudan sonra dönelim kendi işimize.
Ya ben yanlış yapıyorum bir şeyleri ya bizim marullar bir garip.

5. ölçüm (23:54)
Isı=20
PH=6.5
Ölçülen EC=1.15
formüle göre
Sistem değeri* ( t+31) /56
1.15*(20+31)/56 = 1.15*51/56 = 1.047
G. EC= 1.047

Umarım doğrudur hesabım yoksa marulların ahı olacak.

100'er ml A ve B eklendi.

6. ölçüm (02:00)
Isı=19 C
PH=6.5
Ölçülen EC=1.2
G.EC =1.071

250 ml A ve B verildi.

leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-10-2013, 03:14   #49
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
7. Ölçüm (02:53)
Isı= 18 C
PH=6.5
EC= 1.3
G. EC= 1.13

leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-10-2013, 14:56   #50
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Teşekkürler sayın leventali, Şems'in söylediği gerçekten çok güzelmiş.
En iyi neyi bilirsin.? HADDİMİ BİLİRİM. Gerçekten çok güzel.


Düzenleyen Kudret Tezel : 24-10-2013 saat 15:59
Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-10-2013, 15:14   #51
Ağaç Dostu.
 
vetman996's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-08-2008
Şehir: Manisa-Salihli
Mesajlar: 772
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi leventali Mesajı Göster
Asla akıl vermeyi sevmem. Şems'e sormuşlar "En iyi neyi bilirsin?" diye, "Haddimi bilirim." diye cevaplamış.
Sayın Leventali Bey Merhaba.

Çalışmalarınızı ilgiyle izliyoruz. Tam size bir şeyler söyleyecek oluyorum. Ustaların yanında bize söz düşmez diyorum. Haddimi biliyorum.

Allah kolaylık versin.

Selamlar... Saygılar...

vetman996 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-10-2013, 21:20   #52
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Sayın leventali hesaplamalarınız doğru ancak yerine koyma yani değerler yanlış. Hata oradan kaynaklanıyor. Sistem değeri yerine ölçülen değeri yazmışsınız. Sistem değeri hangi bitkiyi besliyorsak onun istediği EC değeridir. Yani sistemimizde sabit tutmaya çalıştığımız değerdir. Ölçülen değerin formülde yerine konması hatadır. O değer kontrolü sağlar. Olması gereken ölçülmesi gereken değerdir. Herşeyden önce sistem değerimizi yerine koymalıyız.
ÖRNEK: Marul için sistemimizin değerinin 1,3 ms/ cm olmasını kabul edelim. Bu sayı sabit kabul edilecektir. Ama dönem dönem büyüte bilirsiniz fide dönemi aradönem, gelişmiş dönem gibi.

Sistem değeri *(t+31) /56= Ölçülen değer ( okunması gereken değer)
su sıcaklığını 20 derece demişsiniz. 20 derece için hesaplıyalım.

1,3*(20+31) /56 =1,18 ms/cm olmalı imiş.

Eğer marul için EC yi 1,3 kabul edersek su sıcaklığı 20 derece iken yaptığımız ölçümde EC nin 1,18 olması lazım. Ölçtüğümüz değer bundan düşük ise A ve B stoklarından ilave etmemiz lazım. Yüksek çıkarsa su miktarı azalmış demektir su ilave etmemiz lazım. Eğer su seviyesini kontrol ediyorsak size düşün sadece EC değerini yerine çıkartmak için marulların kullandığı besini ilave etmek olacaktır. Hiçbir zaman yüksek çıkamaz.
Öyle çabuk pes etmek yok Sayın leventali, Büyük bir heyecanla başladınız büyük bir özveriyle emek verdiniz ama Topraksız tarım serayapmak, fide dikmek değildir. Teknik bir konudur hep beraber bu tekniği kavrayıp tarım ülkesi olan ülkemizin geleceğine ışık tutmak zorundayız.Topraksız tarım sizin dediğiniz gibi ne pahalı nede çok çok zor bir tarımdır. Karşılaştığınız olumsuzluklarla umudunuzu kaybetmeyiniz. Ancak her işin bir amatörlük acemilik dönemi vardır. O dönemi yaşamadan başarıyı yakalamak zordur. Lütfen moralinizi sağlam tutunuz. Terasınızda çok güzel günler sizleri bekliyor. Su motorunuzun yanması tamamen sizden kaynaklanmıştır. Hiçbir DC motor bu işte kullanılmaz. Bilgi eksikliğidir. Sülfirik asit meselesi gibi. Akümülatör asiti diye arasaydınız ilk oto elektrikçisinde bulacaktınız. Yanlışmı.? Haydi kolaygelsin çalışmaya devam.

ede1453 ve SambaMustafa beğendi.
Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-10-2013, 22:32   #53
Ağaç Dostu
 
İsmail Karagülle's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-03-2009
Şehir: istanbul-Bolu
Mesajlar: 1,154
Topraksız tarıma başlamak için yaklaşık 3-4 senedir okuyorum izliyorum . Küçük balkon denemeleri yapıyor ve tam öğrenmeye başladığımı sanarken bakıyorum aslında pek de bir şey öğrenememişim .

Sonra pratiklerimi azıcık daha büyük bir alanda tatbik etmek için binbir zorlukla şehirden köye geldim .

Köyde toğraksız tarımı hem öğrenmek hem de pratiğini yapabilmek için bir sera ve bir kulube yaptım . Hem de 63 sene Şehirde ( istanbul'da ) yaşayan bir insan olarak köy hayatına adepte olmaya çalıştım .

Domatesi biberi hıyarı çileği tabakta görmüş biri olarak başladım .

Bir çok olumsuzluklarla karşılaştım .

Ama her seferinde ben neyi eksik yaptım ?

Neyi yanlış öğrendim ?

Diye düşündüm .

Ama asla ben beceremiyorum demedim .

Asla topraksız tarımı ben beceremedim , o halde topraksız tarım imkansızdır demedim . Vazgeçeyim veya kimseye vazgeçin demedim .

Zira çok iyi biliyorum ki insan nüfusu artarken topraklar artmıyor. Ve geleceğin tarımı topraksız tarım.

Topraksız tarımı halledemeyen ülkeler sıkıntıya düşecek matematik hesap bunu gösteriyor.

Zor olabilir , çok sermaye isteyebilir .
Oldukça fazla bilgi isteyebilir .

O zaman bizim yapmamız gereken ,

Zor olanı başarmak , sermayeyi bulmak ,

Bilgiye ulaşmak ve doğru bilgiyi pratik yaparak kendimizi test etmek ,

Ve topraksız tarıma gönül vermişsek bu işi başarmaktır.

Ben karşılaştığım zorluklar için hiçbir zaman başkalarını suçlamadan , topraksız tarım bela bir iş demeden , başarısızlıklarla kaşılaşıldığında havlu atmadan , azimle bu işi öğrenerek yapıldığında Mutlaka başarılacağına inanıyorum . Ve mutlaka başarılmalı .

Ama hedef bu işten, hemen başlayıp para kazanmak ise işte o zaman bu acelecilik için gereken sermaye ve uzman kişilerin profesyonel yardımı şart olur.

Kendim her şeyi yaparım derseniz , her öğrenme aşamasında yanlışlar yapmanız kaçınılmazdır.
Ben işte bu yolu tercih ettim . Tabii hatalar yapmam da kaçınılmazdır.

Şimdilerde çileklerim yavaş yavaş yüz güldürmeye başladı .

Yılmak yok yola devam.

Bu yazıyı zevkle okuduğum bu başlıkta topraksız tarıma aman ha bulaşmayın anlamına gelecek bir yılgınlık belirtisi görünce arkadaşımızı sakın yılma öğrenmeye ve üretmeye devam edelim moduna teşvik için yazdım .

Uzun yazmamı mazur görün. Topraksız tarım diyince azıcık hassas oldum galiba .

İsmail Karagülle Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-10-2013, 22:37   #54
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Ben teşekkür ederim Sayın Tezel. Bu arada EC ölçümüm doğru mu? Söylerseniz sevinirim. Neden sorduğumu birazdan anlatacağım.

Sayın vetman996, sizin de iyi dileklerinize teşekkür ederim.

Ayrıca sanırım benim ilk yazımdan kaynaklı buraya yazı yazmaya içinden gelse de çekinen arkadaşlar var. İlk yazımda asıl anlatmak istediğim, ben araştırma yaparken okuduğum yazılarda bazen konu yorumcular arasında polemiklere yol açıyor. Bayağı bir konulardan uzaklaşılıyor ve hatta kırılmaları gördüm çok üzüldüm.

Bazen da amatör bir sera aksamına sanki 10 dönüm sera yapılıyor gibi çok teknik davranılıyor. Oysa amatörün ihtiyacı çok basit bilgiler. O kadar korktum ki damda bu işi yaptığıma ve buna sebep olan bir sürü yazı ve kişi oldu. Hatta uzun bir zaman bekledim ellemedim. Sonra konu komşuya zarar vermeyecek önlemi al, uçarsa da parçalanırsa da yaptığın masraf boşa da gitse yap dedim ve öyle devam ettim. Sonuç ortada.

Önceki yazılarımda bahsettiğim rüzgar şiddetini bilmiyorum ama ismine fırtına diyebilirim. Zira komşunun ağacı yarıya kadar yere yatıyordu. Seranın içerisine girdiğimizde o şiddetin eğimden kaynaklı akıp gittiğini gördük. Yağmur da aynı bardaktan boşalırcasına yağıyordu ki damda su akıntısı iyi olduğu halde çatı oluğundan su taşıyordu. Buna rağmen sera içerisine su girmemiş (çok az o da mecburen sera tabanındaki 30x40 profille beton arasına köpük sıkarak yerine oturttum ve sonradan sütun demirlerine kaynattım, kaynak yaptığım bir yerde belli ki köpüğün bir kısmı yanmış) ve rüzgarı üzerinde direyebilmiş.

İçi su basabilir, naylon parçalanabilir ve hatta sera yerinden çıkabilirdi de.

Yani söylemek istediğim amatörce yapılan bir işte çok aşırı teknik detaydan çok, bir amatörün işine yarıyacak pratik bilgilere ihtiyacı var. Hatta özellikle Ustalar cevaplarsa sevinirim diye yazdım ki, belli ki bu da yanlış anlaşılmış zira özellikle Üstadlar cevaplarsa demedim, benim yaptığım gibi daha önce amatörce girişim yapmış, başından tamda benim sıkıntılarım geçmiş, o şöyle çözüm bulmuş gibi yorumlar bol olsun istedim. Hatta amatörce başlayıp bu işi büyüten üyelerimiz de mevcut. Bunlardan edinilecek bilgi hazine değerinde.

domates fidelerinin arası kaç santim olsun, sulama kazığını nereye çaksam iyi olur, gibi soruların cevaplarını üstadlar verse bunca amatörce iş yapıp tecrübe edinen arkadaşlar sadece seyirci kalır; üstadlar da bu işten bir o kadar sıkılır. Zira bu defalarca sorulmuştur.

Kolaycılık yaptığım düşünülmesin. Siteyi 2-3 aydan beri okuyorum. Ancak çok okumak çok bilmek anlamını taşımıyor. Amatör bir türlü emin olamıyor kendimden biliyorum. Bir daha sorma isteğini duyuyor ve cevap da bekliyor.

Ben yazılımcıyım. İyi bir yazılımcı. Kendi ürettiğim market otomasyon programları yakın şehirlerde oldukça revaçta. Büyüklü küçüklü. Yazılım öğretmenliği de yapıyorum(bir yıldır bıraktım). Gerek öğrencilerime, gerek stajerlerime ve gerekse etraftaki arkadaşlara hep şunu söyledim. Bilgi öyle dipsiz ve karanlık bir kuyu ki, kimin nerede olduğu belli değil. Bazen günlerce uğraştığınız bir problemi lise talebesi çözebiliyor. O yüzden ne kendinizi küçük görün ne de başkasını, demişimdir. Bilmediğimde sormaktan da çekinmem, sorana bildiğimi aktarmaktan da.

Ne olursa olsun lütfen yazın, siz yazdıkça ben daha da mutlu oluyorum. Örneğin Sayın smnvrl 'nin inanılmaz güzel çalışmaları olmuş. Ben role devresini ondan kopya çektim ve kendisine buradan teşekkür ediyorum. Yoksa nette araştıracaktım ki zaten arkadaşımız burada cesurca paylaşmış. Bu vesile ile kendisine teşekkür ederim. Ama aynı arkadaş bir başka yerde bilgisini paylaştığı için polemikler arasında kalmış. Sayın smnvrl burada paylaşmasa bulunmaz mıydı bu devre? Elbette bulunurdu. Ancak bu kadar basitçe dizaynı, şemayı arama motorlarının bilmem kaç milyon sonuçları arasında arardınız. Oysa hiç alakası olmayan elektronik bir bilgiyi böyle bir sitede bulabilmek ne kadar harika. İşte amatörün tam da ihtiyacı olan bir bilgi.

Polemiklere maruz kalan kişide yazma isteği kalmaz. Hatta diğer görenler de "Aman benim de başıma böyle bir şey gelir." düşüncesiyle yazmaz.

Lütfen arkadaşla rica ediyorum. Geçmişte neler yaşadıysanız da lütfen yazın. Öneri de olsa, eleştiri de olsa, düşünce de olsa yazın.

Zira söz havada kalır ama yazı dünya döndükçe kalır. Hoş dijital bir felakette yazı nerede kalacak kimbilir? Bu da bilim kurgu konusu gerçi ya...

Mesajın başında Sayın Tezel'e "Neden sorduğumu birazdan yazacağım" demiştim. Şunun için soruyorum:

Bilgisayar programcıları kendilerini, program yazmaya, algoritma kurmaya adayanlar bir süre sonra bilgisayar gibi düşünmeye başlıyorlar. Zaten öyle olmasa program yazamazlar. Sonra benim yaşlara gelince iyice bilgisayarlaşıyorlar.

Bu ne demek mi? Bu şu demek:
- Bilgisayar bahardan, kıştan, kuştan, böcekten, matematikten, fizikten, kimyadan, sosyolojiden anlamaz. Onun anladığı bir tek dil vardır ve o da iki rakam. 1(bir) ve 0 (sıfır).
- Bilgisayar matematik bilmez ve öğrenemez de ama saniye de trilyonlarca hesabı yaptırabilirsiniz.
- Bilgisayar bilgiyi yorumlayamaz ama terabaytlarca bilgiyi size saniyeler içerisinde süzer ve siz yorumlarsınız. Örneğin Cern'de çalışan fizik mühendisi bir arkadaş tam da bu konuda çalışıyordu, 1 saniyede sensörlerden gelen bilginin 4 terabayt olduğunu söylemişti. Yanlış anlaşılmasın sadece onun çalıştığı birimin. Onların işi bu bilgileri yorumlayabilecek düzeye getirmek programsal açıdan.
- Bilgisayar sizin söylemediğiniz hiçbir şeyi yapmaz; yorumlama, anlama kabiliyeti yoktur çünkü. Bunu derste anlatmak için masaya üç beş mavi kalemi koyup, herhangi bir öğrenciden kalemi vermesini ister, tahta önündeyken arka sıralara doğru yürürüm. Öğrenci gider, kalemler içinde tahta kalemini alır, arka sıralardaki bana getirir.

İşte insan zekasının muhteşemliği. Kişi ben tahtada olduğum için tahta kalemini isteyeceğimi düşündü ve gitti tahta kalemini aldı, tahta önündeyken arka sıraya yürüdüğüm halde kalemi arka sıraya getirdi.

Siz böyle bir şeyi bilgisayara anlatmaya çalıştığınızda, klasik hata mesajıyla karşılaşırsınız. syntax error. Yazım hatası. Sınıfta bir sürü kalem var masada ve öğrencilerde hangisi, bu kalem nerede(kiminin cebinde kiminin masasında vs.), hangi kalem, tahtadayken istedin yer değiştirmişsin onu bildirmelisin, getirdi ne yapacak vs. vs. vs. İşte bu kadar akılsız bir alete program yazarken onun gibi düşünmezseniz olmuyor; bir süre sonra da ona benziyorsunuz.

Ben matematikten anlamam. Hatta dört işlemi bile zor yaparım. Ama gerekli formülleri verir ve alan desteği sağlarsanız çözülmesi günler alan problemi saliselerle çözen (bilgisayarın gücüne göre) programı yazabilirim.

Kimyadan, biyolojiden anlamam. Ama gerekli formülleri verir ve teknik destek sağlanırsa hesaplamaları çok karmaşık olan bir konuyu bilgisayarda saliseler içerisinde yaptıracak programı yazabilirim.

Kısaca söylemek istediğim, bazen en basit soruları sorduğumda ya da en basit bir şeyi atladığımda bilinsin ki bu benim mesleğimden ötürü. Anlamadıysam syntax error hatası veriyorum Ne kadar basit olursa olsun.

Bir de yazarak derdini anlatmak, okuyarak problemi çözmek ya da anlamak gerçekten çok zor. Hani anlatan kişi karşınızda olsa, sorarak daha basite indirgettirebileceksiniz belki de. Belki anlamadığınızı gören kişi farklı bir yönden anlatacak. Ama burada bayağı zor oluyor?

O yüzden bazen basit sorular sorduğumda bilinsin ki gerçekten onu anlamamışım ve bilmiyorum.

Bu gün çok zor bir gündü. Uzun yazdım sıktım belkide okuyanları. Bu mesaj da böyle oldu.

Herkese saygı ve sevgiler..

leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-10-2013, 23:19   #55
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Çok teşekkür ederim Kudret Bey, şimdi tam anladım. Ben yazımı yazarken siz ve Sayın İsmail Karagülle yorum yapmışsınız. Her ikinizin yorumlarına da ayrı ayrı teşekkür ederim.

Belli ki fazlaca ağlamam, sızlamam yanlış anlaşılmış. Asıl serzenişim Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu işe 100 milyar dolar bağlayıp bunun 4'te 3'ünü çöpe gönderse, geriye kalan 1 bile yatırılan parayı misliyle çıkarır. Buraları siyasilerin okuyacağını sanmıyorum ama hani bizimkisi bir ümit.

Tüm okuyucu arkadaşlara yeniden söylüyorum. Serzenişlerimi lütfen başınıza gelecek minik aksaklıklar olarak yorumlayın. Nasıl çözülmüşse siz de aynı yanlışı yapmayın diye yazdım. Vazgeçmek benim kitabımda karşılığı olmayan bir kelime. Bir işe ya hiç başlamam ya da sonucu ne olursa olsun sonuna kadar giderim. Ve bundan da bugüne kadar pişmanlık duyduğum hiçbir şey olmadı. Zira hiçbir emeğin hakkını sonuna kadar götürenden esirgememiştir yaradan.

Ama birşey var ki zaten siz de kendinizden anlatmışsınız: Tabakta gördüğüm çileği yetiştirmek için köye gittim, diye, işte tam da söylemek istediğim, anlatmak istediğim şey buydu ama bilvesile siz canlı örneğisiniz. Topraksız tarım, ciddiye, çok ciddiye alınacak bir tarımdır ve özveri istiyor. Ve siz zaten bir cümleyle yazabileceklerimi anlatmışsınız.

Rahmetli babam nakliyeciydi. Tarsus'taki tüm köylerin çiftçilerinin gerek gübresini, gerek ırgatlarını, gerek mahsüllerini taşıdık. İster istemez büyük bir çiftçi kesimiyle haşır neşir olduk. Bir 22 yıl kadar da siyasetle uğraşınca daha bir tanıdık çevremizdekileri. Köylünün şehirlinin efendisi olmaya devam etmesinin yolu Topraksız Tarımdan geçiyor. Bu da tarihe not düşülsün diye, kendimden büyük laf ettim.

Uzun yazmak konusuna gelince. Belli ki aynı kuşaktanız. Maalesef bende kısa yazamıyorum. Kim ne yazarsa, ne kadar yazarsa zevkle okuyorum. Gerek sitede gerekse kendi başlığımda. Elinize, yüreğinize sağlık.

Kudret Bey bakın söylemedi demeyin. Ben bu işten bıkmaya bıkmam da bir süre size saç baş yoldurabilirim. Geç anlayan, ama anladığında hiç unutmayan biriyim.

Motor konusunda önereceğiniz bir marka model olursa sevinirim. Zira inanılmaz çeşit ve fiyatları var. Damlatma kazıklarına su basabilecek nitelikte ki neredeyse yatay basacak zira yerden yüksekliği 50 cm kasanın, olması yeterli.

Tekrar Saygı ve Sevgilerle...

SambaMustafa beğendi.
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-10-2013, 23:27   #56
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Ama sizin bilgisayar hep error veriyor sayın levent ali. Siz bir problemi çözmek için binlerce satır yazarım diyorsunuz, ben iki satırda çarpıp bölüp neticeyi bulalım diyorum nasıl anlaşacağız.? Gelin bir yol bulalım, eğer topraksız tarım yapacaksak onu öğreneceksek siz yazılımları biraz kenara koyun ortaokulda lisede öğrendiğimiz bilgileri hatırlamaya çalışın. İnanın ozaman ne sayfalarca yazılım gerekecek nede error verecek. Sistem tıkır tıkır çalışacak.

SambaMustafa beğendi.
Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-10-2013, 00:30   #57
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Talking semihbagis / topraksız tarım marul yetiştirme

Hesabın Doğrusu öğrenildikten sonraki ilk ölçüm. (22:50)

Isı= 20 (suyun ısısı)
EC= 1.3 (Depodan alınıp EC Metreye konularak EC Metreden Ölçülen Değer)

Marulumuzu 1.2 EC ile başlatmayı ümit etmiştik yukarıda bayağı bir yüklenmişiz.. Ona rağmen hepsi mutlu gözüküyor ****** şimdilik. Bu asla doğru değil. Okuduklarım bunu söylüyor.

Marulları besleme EC miz 1.2

Formülümüz:
Sistem değeri *(t+31) /56= Ölçülen değer

1.2 * (20+31)/56
1.2 * 51 / 56
61,2/56
= 1.09 Tanktaki ölçüm sonucu çıkması gereken değer.

EC Metre ile 1.3 EC ölçtük. Oysa 1.2 EC olması için tankımızdaki yaptığımız ölçümde 1.09 EC çıkması gerekiyor. EC miz olması gerekenden yüksek. Bunun iki nedeni var: a) Hatalı hesaplamalarla EC değerini hep artırmışız. Bundan önceki değerlerin sonucu onu gösteriyor. b) Biz hesabı yanlış yaptıkça bizim marullar tuzluluktan kana kana su içmişler.

EC'ye dokunmuyoruz tanka su ilave ediyoruz. 4 plastik sürahi su döküldü, bir daha ki ölçüm bekleniyor.


Bu arada tanktaki su oranı hiç değişmemiş gibi görünüyor. Aslında hata olarak kullandığım renkli raptiyelerin sonucu bu. Zira raptiyeler arası mesafe ve raptiyelerin çapı kullanımda küçük görünse de 250 litrelik tankta 4 sürahi su ilavesinde bile ölçümü farkettirmedi. Yarından itibaren bir çitaya işaret konularak yapılacak ölçüm. Onda az bir azalma bile fark edilebiliyor çünkü. Hani bizimkisi biraz hoş dursun düşüncesiydi. Allah için hoş da durdu durmasına da iş görmedi amatörlerin bilgisine...

SambaMustafa beğendi.
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-10-2013, 00:42   #58
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Kudret Bey beni güldürdünüz Allah da sizi güldürsün. İster istemez bir 5 yıl daha error vererek devam edeceğiz. Gönül verdik bu işe artık ne gerekiyorsa öğreneceğiz. Gerekirse ilk okul bilgilerine bile döneriz.

Son yazdığım mesajda saat (23:50) olacak yanlışlıkla 22:50 yazılmış. Ölçüm ve yorum doğru mu Sayın Hocam. 5 günde bir EC yi doğru ölçmeyi öğrenebilmiş miyim? Yoksa marullar eziyete katlanmaya devam mı edecek

leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-10-2013, 08:45   #59
Ağaç Dostu.
 
vetman996's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-08-2008
Şehir: Manisa-Salihli
Mesajlar: 772
Sayın Leventali bey merhaba.

Deponuzdaki besin eriğinin Ec değeri mutlaka önemli. Ph değeri de önemli. Ama bitkiye kaç Ec verip kaç Ec alıyorsunuz bu daha da önemli. Biz bitkilerimizi bu değerleri inceleyerek daha iyi büyütmeyi öğrendik.

Selamlar... Saygılar...

vetman996 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-10-2013, 09:02   #60
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Teşekkürler sayın leventali, Son yaptığınız hesaplama ve yorum tamamen doğrudur. Şimdi oldu işe devam kolaygelsin.

SambaMustafa beğendi.
Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:39.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024