Fidanlıkta bir dutum var..yetip artıyor..evvelki gün eşim geldi, doya doya yedi dutları..topladı, eve, ablasına annesine de götürdü..
Lapseki kızı olduğu için kiraza duta bayılır..ağaca bile tırmanır yaşına bakmadan..ama bana yardım etmiyor..sadece nergislerin sökümüne yardım ederim, domates, biber, zeytinle falan uğraşamam dedi ve çekip gitti Çanakkale'ye dün..
Zaten benim bunca tarımsal işime her zaman karşıdır..bırak bu işleri, nergislerin sana yeter artar uğraşmak için der durur..sakatlıyacaksın birgün kendini diye hayıflanır durur..

Ben de bazen düşünürüm; ulen diyorum kim yiyecek bunca domatesi, biberi, hıyarı, karpuzu..kim için yapıyorum, bazen kafam duruyor..yine de kaldığım yerden devam diyorum..aslında eşim haksız da değil..yaptığım işlerin toplamı benim normal gücümü aşıyor..

Neyse..bugün farkettim dutun yanındaki yılan derisini..eşim dut toplarken yoktu..yılanlar böyle eternit altındaki kanallara bayılıyor..belki de biz dut yerken eternitin altındaydı hayvancağız..
Allah'tan dua ediyorum, eşim geldiğinde yılan falan görmesin diye..adımını atmaz bir daha..
Zaten geldiğinde fidanlıkta yalnız başına gezinmesine göz yumamam..ben önden yol açarım o da güvenle arkamdan gelir..çünkü, her taraf otluk çöplük..

Fidanlığım çok iç açıcı konumdadır..kasabanın dibinde..denize hakim konumu bana her zaman huzur verir..fakat sol tarafa yapılmakta olan termik santral tadını kaçırdı..ben de o tarafı görmezden geliyorum n'apayım :(

Zeytinler asmalar cıngıl cıngıl bu yıl..sonu da iyi olur inşallah..

İki günden beri zeytinlere tam tane tutum ve büyütme dönemi olduğu için takviye sulaması yapıyordum ama dün gece kasabanın şebeke ana borusu patladığı için saat 4'e kadar aylak kaldım bugün..aslında hoşuma gitmedi de değil aylak kalmak..günlerden beri hergün 8-9 saat çalıştım, akşam bi denize bile gidemedim henüz..

Sabah çıktım, ıvır zıvır işlerle uğraştım..derken sarı kabağı kesmeye karar verdim..sebzelerde siftah yaptım yani bugün..
Akşam yağsız tavada az pişirip sarımsaklı yoğurtla bu kabağı keyifle yiyeceğim gibi..
600-700 gramlık ilk kabak bu..sırada Kars yumurtaları var..3-4 tane var kesilecek gibi..
Bu yıl kabaklar bol olacak, bol bol kabak yiyeceğim herhalde..

Karpuzlar, kavunlar, kabaklar, salatalık ve domatesler hepsi çiçekte..
Bugün köklerinden 15 santim kadar uzakta açtığım ve içini 15 santim kadar zeytin yaprağı + iri arpa samanı ile doldurduğum su yalaklarını kontrol ettim..daha bir haftadan fazla idare eder toprağın nemi..sezon boyunca 3-4 sulama yapmam yetecek yani..bir sulama 3 hafta idare edecek gibi..

Çiçek tutumundan sonra haftaya yine güzel bir sulama daha yaparım ve yeni sürgünlerin oluşmasını sağlarım, yine tane tutarlar, ardından yine sularım..böylelikle her kökte tane sayısını arttırmış olurum..

Bu konuda şunu hatırlatayım; sulama rastgele yapılmamalı ancak çiçeklenme öncesi ve tane tutumundan sonra yapılmalı..yoksa çiçekteyken sulanan bitki çiçeği atar..

Sayın pria, yani çiçekli domates - biber - salatalık sulamayacak mıyız?

Döllenme faslı bitip tane tutumundan sonra sulamanız doğrusudur sayın YeniGine..çiçekteyken su verilirse çiçeği atar, yeni filiz vermeye kaçar.

Ne güzel anlatmışsınız hiç üşenmeden. Bahçeyi bulunca forumu da ihmal etmemişsiniz. Tüm bu güzellikleri ve çabalarınızı samimiyetle bizlerle paylaştığınız için teşekkürler. Neredeyse gelip bir işin ucundan da ben tutayım diyesim geldi. Guzel güzel büyütün tüm sebze ve zeytinlerinizi. Ama ben asıl nergislerinizi merak ediyorum. Zamanı gelince onların da bir fotoğrafını dört gözle bekliyor olacağım.

Sayın Gülizar ş..nergislerimin fotolarını aşağıdaki linkte blog'umdan bol bol görebilirsiniz:

https://yogunkokulukatmerlinergis.wo...2012/08/13/19/

Valla gizlim saklım yok; içimden geldiği gibi yazmaya çalışıyorum..Düşüncelerimi kıvırmadan yazıp söylemeye bayılırım..

Domates+biberler, zeytinlerin bakımı falan derken sıra geldi nergislerin sökümüne..
Takribi 3-4 bin nergisi sökmesi kurutması, temizlenmesi, tasnif edilmesi, 65 adet kargonun hazırlanması kesinlikle 10 günümü alır.. Güneşin altında çok zor ve yorucu oluyor tek tek sökmek..eşim güya yardıma gelecekti ama telefonda hiç adını anmıyor :) Tabi, Çanakkale'de ''kordon boyu''nda keyif çatmak varken..bazen soruyorum nerdesiniz diye..''AVM'deyiz'' deyince ayrı dünyaların insanı olduğumuzu anlayabiliyorum..

En güzeli benim AVM..Çanakkale'de hiçbir cafe'de böyle keyif çatamazsınız..Kulübenin içindeki çekyatı dışarı aldım..tam körfeze karşı..üzerine de benim bekarlığımdan hatıra el örgü halıyı serdim..akşam gölgede kalıyor..uzanıyorum boylu boyunca..karşımda denizin mavisi..bakarken içiyorum maviyi sanki..

Bu zeytin güvesi var ya..minicik; 7-8 milim boyunda ama adeta bana pes dedirtiyor, diz çöktürüyor gibi..dün bugün akşamları güneye bakan dalları sallayınca 15-20 tane birden uçuşuyor..çok ta tane tuttu bu yıl zeytinlerim..eğer mücadelede başarı sağlayamazsam bu yıl güvelerin olacak zeytin taneleri..

Yarın gene organik ilaç atacağım bakalım..inşallah organikten anlıyorlardır :)

Sn pria, önümüzdeki tohum etkinliğinde bahçenizde yetiştirdiğiniz kabak ve karpuzların tohumlarından paylaşmayı düşünüyor musunuz?

Tabi ki sayın birnefestoprak, memnuniyetle paylaşımda bulunmayı tasarlıyorum nasip olursa..

Ayrıca bu yıl Keçi Memesi ve diğer üzüm çeşitlerimin çeliklerini de paylaşmayı düşünüyorum..
Hayat paylaşıldıkça güzeldir :)

17 yaşındaki zeytinlerimde ilk kez bu yıl böylesine aşırı ve sağlıklı meyve tutumuna tanık oluyorum..tabi, insan bunu görünce bu fırsatı değerlendirmek ve bol ürün alma umuduyla yapılması gerekenleri daha bir itina ile severek yapıyor..
Bugün bi akrabam geldi fidanlığa..''Adnan abi, benim zeytinlerde seninkilerin 10 da biri yok'' dedi..valla taneler limon çekirdeği gibi oldu ama dallar şimdiden ağırlıktan sarkmaya başladı..
İlaçlama makinasını almak ve organik ürün kullanma kararım bu nedenledir.Tabi, İstanbul'dan Çanakkale'ye göç kararı almamın da faydasını görüyorum..Gözlüğümü takmak yetmiyor bir de büyüteçle gün aşırı inceliyorum zeytinleri..
Delfin Wg'yi attıktan iki gün sonra zeytinlerde güve kelebeği sayısında artış görmem beni baya bi gerdi..
Bugün tekrar attım DELFİN+ NEEM YAĞI'nı NU-Film kullanarak..
Uykusuzum..Dün gece bir türlü karar veremedim..sonra fremeteo, accuveather ve poseidon 'dan hava durumuna baktım..saat 3'ten sonra kuvvetli rüzgar veriyordu Poseidon..kararımı değiştirdim..gece saat 2.30'da fidanlığa çıkarak, DELFİN'i mayaladım..gündüzden kasabadaki klorsuz kaynak suyu almıştım 5 litre..içine 1 kilo şeker koydum..ve 320 litre ilaçlama suyu için 200 gram DELFİN ilave edip karıştırdım..benim fidanlıkta kulübe hiç güneş ışığı almaz ona rağmen kovayı siyah naylonla sarmaladım..
Saat 10.30 da başladım ilaçlamaya..2'de bitirdim..tüm zeytinleri adeta yıkadım pompayla..

Akşam üstü, zeytinlerin güneye bakan dallarını salladığımda sanki NEEM YAĞI ihtiva eden Nembicidine'nin etkisini görmeye başladım sanki..uçan kelebek sayısı çok azdı..

Güve mücadelesini başaracağım gibi..pazar pazartesi salı yağmur var..inşallah güzel bol ve hayırlı bir yağmur yağar...Allah'ı severim ama işimi Allah'a bırakmayı pek sevmem..bu nedenle 3 günden beri tüm zeytinleri ve su gereksinimi duyan mısır ve kabakları suladım..yağmur da yağarsa çifte kaymaklı olur..

Organik ilaç kullanılımında cahil olduğum için forum'da ciddiyetine, titizliğine, bilgi ve tecrübelerine tam güven duyduğum sayın MeyveliTepe'nin iki kezkapısını çaldım.sağolsun, hemen yanıtlayarak pratik önerileriyle yönlendirdi ve pahalı ilaçlardan tasarruf yapmamın yöntemlerini yazdı bana..ayrıca buradan teşekkürü borç biliyorum kendisine..sağolsun, varolsun..

Yarın kendime tatil kararı verdim..hiçbir şey yapmayacağım, çünkü müthiş yoruldum....sadece akşam üstü hergün yaptığım gibi dut yiyeceğim..belki saat 8 gibi, çok sevdiğim minicik koyda denize dalarım :),Mini tatilin ertesi gün nergis sökümlerine başlayacağım..eşimden hep ''ben de yardıma geliyorum'' demesini bekliyorum ama umut yok gibi, yine iş başa kaldı..:(

***
 

ben şimdiden talibim üzüm dallarına....bir türlü yetiştiremedim.

Ne güzel anlatım. Ne güzel bir insan...

Bugün istirahat günü..
Çıktım temiz elbiselerle fidanlığa..aşağıda zeytin altındaki kilimde uzandım..biraz fotoğraf çektim..derken çıktım tepedeki duta..günlük atıştırmayı yaptım öğlen yemeği niyetine..biraz da kulübe önündeki çekyata uzandım..derken köyde ''sarı şimşek'', ''sarı kuş'' dedikleri elektrikli bisikleti hortumla yıkadım..
Akşam üstü tekrar çıkacağım, yarın söküme başlayacağım nergis ekim alanlarını hazırlayacağım..

Sebzelerden genel görüntüler:

Çeşit çeşit kabaklar:

Karpuzlar tane bağlamaya başlamış:

Salatalıklar da yolda:)

Üzümler cıngıl cıngıl..pekmez mi kaynatsak bilmem ki bu yıl :) 15-16 kökte garanti 100 kilo çıkar..

Elim ayağım, ''sarı kuşum'' ..

Dünkü Neem yağı ve delfin ilaçlamasının ardından bugün de kontrol ettim güneye bakan dalları..güve kelebeği iyice azalmış gibi..içim rahatlıyor..sanırım neem yağının kovucu itici uzaklaştırıcı etkisini göstermiş..güve kelebekleri de belki de yumurtalarından çıkan larvaların DELFİN yüzünden çıkardıkları ölüm iniltilernii duyup hissettikçe benim fidanlığı terkediyor :)
Zeytinlerim şimdilik harika..dallar şimdiden sarkmaya başladı ağırlıktan..Zeytin güvesi, zeytin sineği derken yeni bir dert sanırım yolda..zeytinler biraz daha irileşince eğer dalların altına destek koymazsam genelde rüzgarlı olan fidanlıkta dallar kırılır valla :)

Pazardan salıya kadar yağmur var gibi..yağıştan sonra yine DELFİN vereceğim zeytinlere..tabi, kaolin ile güzel bir badana da yapacağız..bembeyaz olacak fidanlık..köylüler görünce kimbilir ne dedikodular yapacak :) işleri güçleri zaten kahveleri tıka basa doldurup lak-lak yapmak :(

Domatesleri unuttum..onlarda da bol tane ve çiçek var..farkındayım, artık sulanmak istiyorlar ama son çiçekler tane tutana kadar sulamıyacağım..

Sayın Pria bahçeniz harika olmuş. Keyifli hasatlar olsun inşallah.

İzolasyon koşulları için bu adrese bakabilirseniz sevinirim: http://www.agaclar.net/forum/tohum-p...ligi/40860.htm

Gözüme çarpan iki çeşit Kars Yumurtası ve Çekirdeği Oyalı. Bu ikisinin saf tohumu çok az kişide bulunuyor. Eğer elle tozlama yapmıyorsanız, bu koşullarda tohum saflıklarını büyük ihtimalle kaybetmiş olacaksınız. Saflığını kaybetmiş olabilecek tohumları dağıtıp sonraki yıllarda sonuçları takip etmiyorsanız da, başkalarının saflığını kaybetmiş tohumları dağıtmasının önüne geçilemeyecek çünkü bir noktadan sonra takip etmek çok zor (zincirleme olarak 1 kişiden 5 kişiye dağılmış olsa, o 5 kişi de daha sonra 5'er kişiye dağıtmış olsa, ikinci seneye geldiğimizde toplamda 27 kişi yapıyor). Bunların dışında farklı çeşitlerde kavun ve mısır da ekmişsiniz. Onlarla ilgili de aynı sorun söz konusu.

Dolayısıyla, bu aşamada kabak, kavun, karpuz ve mısır tohumlarından etkinlikte dağıtmamanızı ve etkinlik için biber, domates ve varsa patlıcanlara yoğunlaşmanızı tavsiye ederim. Onlarda da bitki ve çeşit sayısı ile izolasyon mesafesine bağlı olarak çaprazlanma gayet mümkün ama olasılık daha düşük.

Sn.Pria...

Domates sulaması için şöyle diyebilirmiyiz...

Fide ekiminde verilen can suyundan sonra birkaç gün sulanmaz...kök oluşturması için..

Sonra sulanır( Her günmü ?)

İstenen boya geldiğinde birkaç gün sulanmaz...Çiçek verdikten...meyve tutumuna kadar sulanmaz...Meyve tuttuktan sonra istenen büyüklüğe gelene kadar bolca sulanır...Sonra yine sulama kesilir....kızarması için...
Doğru mu bunlar ?

Birde fide çok küçükken çiçek açarsa kopar derler....Hemen meyveye yatmasın...boy versin...ondan sonra meyve derler....Fikriniz nedir ?

Köye geleli 23 gün oldu..

İlk geldiğimde tüm sebzeleri malçlayıp sulamıştım..bir de evvelki gün çok güzel bir yağmur yağdı..daha 15 gün sulamasam olur..bu arada domateslerin ilk dallarındaki çiçeklerden şu an bol miktarda irice taneler var, ayrıca yeni filizlef de çiçek dolu...salatalıklardan 4 günden beri koparıyoruz..biberler boylandı ama henüz çiçek yok..sarı kabak, Kars yumurtası ve kara kabaktan üçüncü kez kesiyorum..kışlık kabaklarda yumurta gibi taneler var..kavunlar ve karpuzlar da öyle..sebze yastıkları arasında artık girip gezinmek zor..domateslerin boyu 50 santim gibi oldu..mısırlar püskül çıkarmaya başladı..
Minik bir yavru kaplumbağa var aralarında..ona yavru olduğu için kıyamadım, uzaklaştırmadım..bugün baktım bir Kars yumurtası kabağının yarısını yemiş kerata..Bir de sebzelerin yakınlarında bir kara yılan var..onlar zaten kısa oluyor..40-50 santim falan..3 gün önce korkuyla bir metre önümden hızla kaçtı, daldı domateslerin arasına..onun da geçim kaynağı orası..malçların altı sürekli ıslak olduğu için bu yıl kara kurbağa yavrusu çok..tam yılana göre bir atıştırmalık :)
Vaziyetler böyle..

Artık domatesler olgunlaşınca bahçeden foto yüklerim herhalde..

23 günden beri sadece 2 gün dinlendim..hergün en az 7-8-10 saat çalıştım..inanın çok ama çok yorgunum..ama şikayetçi değilim..

Bu arada 2 gün nergislerimi söktüm..irili ufaklı sanırım 5 bin adet var..21 çeşit nergisim var..pazartesiden beri eşim de biraz vicdan yapmışolmalı ki yardıma geldi; dün birlikte temizledik, tasnif ettik, kasalar içinde kulübede serin, güneş hiç görmeyen, havadar ortamda ekim zamanına kadar dinlenecekler..

Bu yıl ilk kez zeytinlerimde organik malzeme kullanıyorum..

Neem yağını Delfin'i kullandık..ara ara zaten denizyosunu veriyorum..

Dün, nergislerin temizleme işini bitirince saat 3'te başladım % 5'lik kaolin+ Delfin+ denizyosunu+ humat + reçine bazlı yapıştırıcıdan oluşan karışımı atmaya..hemen aralıksız saat 9 gibi zar zor bitirebildim..tabi eşimin yardımları olmasaydı bitiremezdim..

Bugün hem sabah hem akşam zeytinleri kontrol ettim; dün ilaç atarken suyun vurduğu alanlardan uçuşan güve kelebekleri bugün yok..

Sayın MeyveliTepe'nin yönlendirmeleri çok iyi oldu ve onun Delfin konusunda alttaki mesajına gerçekten hak verdim:

http://www.agaclar.net/forum/515326-post5.htm

Acemi olmama rağmen Kaolin kaplamasını baya iyi yaptım gibime geliyor..ata ata daha güzel kaolin kaplama yapmasını tecrübeyle öğreneceğiz biraz da..
15 gün sonra falan % 2.5'luk daha atacağız nasip olursa..

Köyde bir ilk bu..gören veya duyan köylüler mutlaka olumsuz dedikodu yapacaklardır :)

23 günden beri çok ama çok yoruldum..eşim de yoruldu iki günden beri..

Bugün yine tatil yaptık..aldım eşimi ''sarı kuş''un arkasına, alabildiğine gezdik kasabanın doğal güzelliklerini..özellikle eski Ceneviz Kalesi'nin içindeki Deniz Feneri'nden manzara çok harikadır..deniz..alabildiğine deniz..

Yarın dönüyoruz Çanakkale'ye ama fazla uzamaz belki bayram bitmeden kaçarım yine köye :)

Kayaların üzerine çıkıp oltaları sallandırmaz mıyız hiç?

Bayramın bitmesini iple çektim ve 3. günü köye kaçtım yalnız olarak..

Sebze bahçesi su istiyordu, hemen giriştim işe ve bugün öğlen bitirdim..
Domatesler yüklü..hergün değişik değişik kabak yiyorum..sanırım hayatımda hiç bu kadar bol kabak yememişimdir :)

Biberler boylanmış, çiçekte..

Karpuz ve kavunlarda portakal irisi meyveler var..

Bu işler benim için garnitür..

Aslı uğraşım zeytinlerim..Nihayet bu yıl gerek sayın MeyveliTepe'nin destekleri gerekse organik ilaç+ gübre ve kaolin sayesinde güvenin meyve dölünden kurtardım onları..

''Karabiber dökümü'' dediğimiz zeytin tane dökümü yok denecek sayılır..Binde bir bile yok..bu yüzden çok çok mutluyum..İnşalla bu yıl 3-4 ton zeytin almak nasip olur..eğer kısmet olursa üstüne para ekleyip KUBOTA 1280 veya bir üstü mini bahçe traktörü alacağım :) Köyde olsa almam, veririm parasını çapalatırım heryeri..

Zeytinler tesbih tanesi, iri portakal çekirdeği büyüklüğünde..cıngıl cıngıl dallar..Akrabam Ahmet dün gece kahvede otururken '' Adnan abi, senin zeytinleri görünce benim zeytinliğe gidesim bile gelmiyor'' dedi..

Hele şükür bu badireyi de hasarsız atlattık..sırada zeytin sineği mücadelesi var..bakalım hayırlısıyla o musibetin de üstesinden gelirim..
Bugün öğlen sebzelerin sulaması bitince zeytinleri sulamaya başladım..çift hortum..her fidanda 15 dakika su veriyorum..takribi 200 litre..son anlarda humat+denizyosunu ve potasyum ağırlıklı mikro besin gübresi veriyorum suya..sulama 2 gün sürüyor..
Sulama bitince 3 gün ara verip zeytin tanelerinin biraz daha şişmesini bekleyip ardından % 2.5'luk KAOLİN uygulaması yapacağım..Ardından bir tur daha sulayıp köyden döneceğim..

Sebze bahçesi artık fotoğraflık değil..hepsi birbirine girmiş adeta orman gibi..Çıplak gözle görmek fotoğraftan daha iyi oluyor..

Üç yerli mısırın birinde her kökte koçan var iki üç tane..
Onları köyde dipfrize koyacağım çiğolarak..oluyormuş..kışın köye geldiğimde bol bol yeriz..

Salatalıklar çok..kopar kopar bitmiyor..bu akşam komşum İsmail abiye verdim bi torba..

Köyden dönerken yine fotolar yüklerim..

Şimdilik işler yolunda..merak eden herkese çok selam..herşey gönlünüzce olsun..

''Kars yumurtası'' cinsi kabağı zamanında koparmak gerek..hemen kartlaşıyor ve kabuğu sertleşiyor..
Bugünkü menüde yine kabak vardı..Kars yumurtalarının bazıları ufak olmasına rağmen nerdeyse tohuma kaçmış :)
Öğlen atıştırmalığı dutlar geçti..yerine bol bol salata yiyorum hararet yaptıkça..keyif veriyor ilaçsız-zehirsiz kendi mahsulünü yemek :) bugünlerin aşırı sıcağında da iyi gidiyor kütür kütür salatalıklar..kalori yok..akşam desen hep kabak..bu akşam yoğurtlu kabakların içine bir de rafadan yumurta doğradım değişiklik olsun diye..baya iyi oldu..kilo vermeme yardımcı oluyor bu zayıf kalorili gıdalar..yaz biterken 5-6 kilo daha vermem gerek..
Domatesler de bir hafta sonra olacak gibi..

Balkonun sağında ve solunda kırlangıç yuvaları var evde..bütün yaz neşe oldular bana..
Fakat üzücü bir olaya da tanık oldum..geçenlerde kuvvetli yağmur sonrası çatıdan inen pimaş su giderinin sağındaki ve solundaki iki yuva su sızıntısı nedeniyle çöktü..önce bir yuva çöktü, 3 yavru düştü balkon mermerine ve içeriye..biri ölmüş diğerleri can çekişiyordu..bekledim, anneleri gelir birşeyler yapar diye..ama yavrular çok iriydi, onları taşıması mümkün değildi..çaresiz, kalakaldım..derken ikinci yuva çöktü..4 yavru da oradan düştü..üzüntüm iyice arttı..unutamam bu olayı..

...

Balkonda çayımı kahvemi yudumlarken onları seyretmek harika birşey..yavrular palazlandı iyice..anaları durmadan yiyecek taşıyor..onlar da hep bekliyor..beni görünce kafalarını yuvanın içine çekiyor..

...

Onlar benim gübre fabrikam..dışkıları balkon mermerinin üzerine düşüyor, günaşırı topluyorum..Allah'tan eşim sürekli burada kalmıyor..mümkün değil izin vermez buna..

Dün onlardan topladığım bir ufak torba gübreyi özellikle mısır, kabak, kavun ve karpuzlara verip suladım ardından..

Karpuzlar oldukça irileşti..İlk fotodaki Tatarlı karpuzu 2 kiloya yakın..Oyalı karpuzlar bol..onlar da yarımşar kilodan fazla.

Birçok domates çeşidinden fotoğraf çektim..
Şimdilik, en bol ürün veren ''çizgili İstanbul''..eğer lezzeti de iyiyse seneye favorim olabilir.

Domateslere devam:

Beyaz dut bitti, artık sıra karadutta..aşılı tek dal var..

Mısırları da haftaya koparmaya başlarız artık..

Kabak fotoğrafı çekesim gelmedi..çünkü içim dışım kabak oldu :) eşe dosta veriyorum artık..

Dün bir kasa semizotu topladım..ön yıkamayı fidanlıkta hortumla yaptım..bi kocaman tencere yemek oldu..4-5 gün idare ederiz artık..

İlk defa bu yaz bunca organik beslenme fırsatı buldum..bakalım ömrümüz kısalır mı, uzar mı bilemem..

Valla aslında bu işlerin beslenmeyle pek ilgisi yok..köyde bi amcamız var, 95 yaşında..hergün yaya olarak kahveye gelir..tıkır tıkır yürür ve günde 2 paket sigara üfler..ne kanser ne birşey..insanın genleri sağlam olmalı..sülalede hasarlı gen varsa siz n'aparsanız yapın sonuç kaçınılmaz..

Hava durumu olarak bizim kasabayı şiddetli yağmur veriyor linkler..hayırlısıyla atlatsak bari..aslında zeytinleri sigorta yaptırmam gerekli ama biraz ihmal ettim bu işi..acilen yapmak gerek..

% 2.5- 3'lük kaolin uygulaması yapacağım ama havanın geçmesini tercih ettim..gerçi evvelki gün bir zeytin dalını hortumla tazyikli suyla yıkadım..NU-FİLM sayesinde kaolinde hiçbir bozulma olmadı..

İnşallah sakatlık yapmadan güzel bir yağmur yağar ve tekrar sulamaya gerek duymam sebze ve zeytinleri..

Bugün aylaktım..gittim fidanlıkta kulübenin önündeki çekyatta biraz kestirdim..zeytinleri sebzeleri dolaştım..baktım deşti-susuz domateslerin birinde kızarmış bir tane buldum..atıştırdım..ekşili ve aromalı..pek hoşuma gitti..

Derken atladım ''sarıkuş''a..ver elini kasabanın ''Saklı Cennet''i SÖĞÜTLÜYALI'ya..çünkü kasaba yazın çok kalabalık artık..ben herkesin girdiği kalabalık yerlerde denize girmeyi hiç sevmem..tek ben olacağım, özgürce tadını çıkaracağım..yıllarca gittiğim minicik koylar artık bana kalmıyor..ben de basıp gittim 9 km. uzaklıktaki SÖĞÜTLÜYALI'ya..Çok sarp yokuşlardan iniliyor buraya..bizim sarıkuş'la dönüşte inşallah çıkarım dedim..beni mahcup etmedi; aküden bir kadame bile yemedi gidiş-dönüş 19 kilometre yolculukta..çok sarp rampalarda birazcık bayıldı o kadar..ama inanın inerken korkmadım desem yalan olur.

Bu ormanla bezenmiş, uçurumların dibindeki doğa harikası deniz parçası Marmara'nın belki en güzel temiz deniz kıyısıdır..millet tutturmuş, antalya'ları, Çeşme'leri falan..halbuki İstanbul'un dibinde bizim güzellikler..cam gibi deniz..

Neyse fazla reklam yapmıyayım, buraya da doluşur insanlar; tadı kaçar, denize giremem :)