04-11-2023, 13:03 | #1 |
Ağaçsever
|
Cafede kokulu bitkiler bulundurmak.
Doğada veya bahçede gezerken kekik lavanta fesleğen vs kokusu duyunca çok hoşuma gidiyor. Ancak bunu yapmak için çok nadiren zaman bulabiliyorum. Bir de şehirde vs yaşayıp da yılda sadece birkaç kez birkaç gün toprak doğa yüzü görebilenleri düşünüyorum... Aklıma şöyle birşey geldi. Bir cafe açmak ve mekanda bolca kokulu şifalı bitki bulundurmak. İçeri giren herkes enfes bir koku cennetinde bulacak kendisini. Fikir böyle ama aklıma takılan birkaç konu var. Bilgisi ve deneyimi olanlar yorum yaparsam memnun olurum. Teşekkürler. 1. Kekik, lavanta, biberiye, adaçayı ve fesleğen kokusu. Bu kokuların, sadece burnumuzla kokusunu aldığımız zaman bize faydası olur mu? Sağlık açısından sadece koklamanın bir etkisi var mı? 2. Bu tür kokuların alerji vb yan tesiri de oluyor mu? 3. Bir cafe gibi işletmede çok fazla saksı çiçek kokulu ıtırlı bitki bulundurmak resmiyette bir sorun çıkarır mı? Belediye bir kural göstererek kapalı mekanda bu kadar bitkiye engel olabilir mi? |
28-11-2023, 18:47 | #2 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 17-11-2023
Şehir: Aydın
Mesajlar: 4
|
Merhaba, bir eczacı ve bir alerjik birey olarak ilk iki sorunuzu ben cevaplayabilirim sanırım. 1. sorunuzun cevabı evet. Bu tıbbi aromatik bitkilerde uçucu yağ denen esansiyel bir madde bulunmaktadır. Uçucu yağın buharlaşması ile kokusunu alırız ve bu koku bizde terapötik etki yaratabilir. Örneğin lavanta kokusu kişiyi sakinleştirir. Ama tabi ki her etkisini koklayarak göremeyiz. 2. Evet. Maalesef esansiyel yağlar alerjen sayılabilecek maddeler. Mesela bazıları bana alerji yapabiliyorlar. Herkese yapacak diye bir durum yok fakat kişinin alerjik yatkınlığı varsa hapşurup, sümkürerek kaçabilme ihtimali de var. |
29-11-2023, 08:41 | #3 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-05-2023
Şehir: Aydın
Mesajlar: 46
|
Eğer bitki çiçekli değilse alerji minimum düzeyde olur, yakın temas olmadan olmaz. Mesela ben Reyhan koku ve tadına bayılırım ve rahatlıkla tüketirim. Açmış çiçeklerini de sorunsuz koklarım, ama tohumlarını ayıklarken eleme sürecinde öksürük, hapşırık ve burun akıntısı oluyor. Bana göre yakın temas ve maruz olma süresi önemli. İdari sorun yaşamazsınız kanaatimce. Yaparaklı bitkilerden esansiyel yağlar elde etmek için çok emek veriliyor. Kaldı ki sokaklarda da bir sürü bitki var. Kuru kekik üretim tesisleri civarında tüm mahalle kekik kokar, şikayet eden olmadı. Tavsiyem az saksıyla başlayıp artırmak. Kokulu sardunyalar ve çeşit çeşit nane ve adaçayı gibi Kolaylıklar |
01-02-2024, 08:57 | #4 | |
Ağaçsever
|
Alıntı:
|
|
01-02-2024, 09:00 | #5 | |
Ağaçsever
|
Alıntı:
|
|
12-02-2024, 06:29 | #6 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-05-2023
Şehir: Aydın
Mesajlar: 46
|
Alıntı:
İnsanların bitkilerden rahatsız olmalarına mana veremiyorum. Her yer beton, mermer, granit olsun, temiz olsun, hijyen olsun… O beton, granit ve mermer bir molekül O2 ( oksijen) üretmiyor, yaşamak için bize lazım olan yegeane madde. “Bunsuz yaşayamam, şunsuz yaşayamam, çok seviyorum…” diyorlar ya, çok gülüyorum, tabi ki yaşarsın hem de nasıl. Oksijeni herkes ve her şeyden çok seviyorum, 5 dakikacık bile onsuz yaşayamam. O yüzden sürekli olarak onu üretecek yeşil ne varsa dikiyorum ve üretiyorum. Zaten mezarlıkta çok mermer var , nasılsa oraya transfer olunca bolca göreceğiz. Bu arada mermer ve granit kanserojen olan Radon gazı salgılıyor. Varsa evinizde bol havalandırın veya sökün atın gitsin . |
|
Etiketler |
biberiye, kekik, lavanta |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|