agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Bitki Dünyası > Tıbbi, ıtri, boyar, aromatik bitkiler
(https)




Beğeni Düzeni11Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 27-11-2010, 17:40   #31
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Çörekotu,vitamin c,e ve selenyum uygulamasıyla ilgili bilimsel bir makale:
http://docs.google.com/viewer?a=v&q=..._M0AXE4UyDITfg

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-12-2010, 18:25   #32
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Ali TEZEL'in ilginç yazısı:
http://www.alitezel.com/tezel/index....d=yazi&id=4153

Gerçekten çok geniş bilgi sahibi olmadan,edindiğiniz bilgileri başka kaynaklardan test etmeden,Tv reklamlarının falan gazına gelmemek gerek..
En doğrusu;otlarla ilgili bilimsel kaynağı olmadan atıp tutanlara kanmamak..
Tıbbi bitkilerle ilgili (varsa) Üniversite araştırmalarını bulup okumalı..

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-12-2010, 18:41   #33
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Canfeza Sezgin'in kaleme aldığı ''Hangi Kansere Hangi Bitki?'' adlı kitap okurla buluştu.


Düzenleyen pria : 30-09-2011 saat 17:25
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-12-2010, 19:37   #34
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Tıbbi Bitkiler Uzmanı Prof. Dr. Kerim Alpınar'dan bazı tıbbi bitkilerle ilgili videolar:

http://www.uzmantv.com/uzman/tibbi-b...-kerim-alpinar

Çok önemli bir video:
Bitki çayı hazırlarken nelere dikkat edelim?
http://www.uzmantv.com/bitki-cayi-ha...-dikkat-edelim

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-12-2010, 16:55   #35
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Çörekotu,haşhaş,nar çekirdeği,üzüm çekirdeği

Sağlık için 'kutsanmış tohum'

Bu tohumları tüketerek gençlik iksiri içmiş gibi olun!
Prof. Dr. Mehmet Musa Özcan

http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/16453593.asp


Düzenleyen pria : 20-10-2011 saat 22:05
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2011, 16:02   #36
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
TV'lerdeki program veya reklamlarda kendisini fitoterapist veya herbalist,bitki uzmanı olarak tanıtan kişilerin verdiği bilgiler yerine,aşağıdaki uzman kişilerin yaptığı bilimsel araştırma kitaplarını okumamız gerekir:
http://www.ffd.org.tr/sayfa/kitabimiz/
http://www.ffd.org.tr/haber/ffdorgtr-hakkinda-haber-8/

Tercüme olanağı olanlar için güvenilir kaynaklar:
http://www.ffd.org.tr/sayfa/linkler/


Düzenleyen pria : 10-01-2011 saat 09:52
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2011, 18:16   #37
Yeni Üye
 
EmreERDEM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-11-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 18
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz bende bir aktar olarak sabah televizyona çıkan kişilerden ve emekli ikramiyesiyle aktar açmaya çalışan insanlar yüzünden mesleğimden soğumak üzereyim. Sırf kendi ürününü satmak için rant elde eden insanlardan ve bilinçsizce halkın umut ve sağlıyla oynayan insanlardan nefret ediyorum...

attar beğendi.
EmreERDEM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2011, 10:18   #38
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi EmreERDEM Mesajı Göster
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz bende bir aktar olarak sabah televizyona çıkan kişilerden ve emekli ikramiyesiyle aktar açmaya çalışan insanlar yüzünden mesleğimden soğumak üzereyim. Sırf kendi ürününü satmak için rant elde eden insanlardan ve bilinçsizce halkın umut ve sağlıyla oynayan insanlardan nefret ediyorum...
Kaç aktar gezdiysem hemen hepsinde keten tohumunun öğütülmüşünü gördüm aktarlarda..Aslında sattıkları keten tohumu mu yoksa kuşyemi mi oda belli değil..
Bu,son derece sakıncalıdır..kansere davetiyedir..Aktarların kocaman çekmecelerinde uzun süre havayla temas eden öğütülmüş keten tohumları bence şifa değil,zehirdir..
Keten tohumu taze olarak tüketilmelidir..Yağı da soğuk zincirde muhafaza edilmelidir..

Gezdiğim aktarlara bunları dilimin döndüğünce anlatmama rağmen bu alışkanlıkları hala devam ediyor,öğütülmüş keten tohumu satmaya devam ediyorlar..
Bence her aktar bitkisel tedavi eğitimi sertifikası veya diploması sahibi olmalı..
Aynen eczacılar gibi..

aydemiraydın beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2011, 10:50   #39
Yeni Üye
 
EmreERDEM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-11-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 18
Aynen katılıyorum. Ben Tıbbi ve aromatik bitkiler mezunuyum. YÖK bu bölümü açtı ama maalesef arkasında durmadı . Devlette atanacak bir şubemiz dahi yok. Çoğu Tıbbi Aromatik Bitkiler teknikeri ya işsiz ya da başka mesleklere dağılmış durumda. Umarım bunları yakın zamanda görür ve biraz da olsa bize söz verirler.

pria beğendi.
EmreERDEM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2011, 17:26   #40
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Canfeza Sezgin'in kaleme aldığı ''Hangi Kansere Hangi Bitki?'' adlı kitap okurla buluştu.
Bu kitabı İstanbul'da çok aradım;nihayet dün Kadıköy'de bir kitapçıdan aldım..Gerçekten güzel bir eser..Bu tür bilgileri rastgele internet sitelerindeki rastgele insanlardan okumak yerine bilimsel deneylerle desteklenmiş,bir bilim adamının kitabından okumak çok daha isabetli oluyor.

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-10-2011, 22:04   #41
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
MEHMET ALİ ÖNEL SORDU, İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROFESÖR DOKTOR ERKAN TOPUZ YANITLADI;

Mehmet Ali Önel ile Erkan Topuz Röpörtajı - Sihirli Bahce - Blogcu

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-11-2011, 23:58   #42
Ağaç Dostu
 
mrduran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,536
Merhabalar efendim,

Bilimsel adında ''officinalis'' olan türlerin tıbbî olduğunu okumuştum. Geçerliliği nedir ve nereye kadardır bu savın?

Saygılarımla lütfen.

mrduran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2011, 16:45   #43
Ağaç Dostu
 
üzüm's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-10-2007
Şehir: Sarıcakaya/Eskişehir
Mesajlar: 1,606
Galeri: 1
Sayın mrduran,

Bildiğim kadarıyla "officinalis" tarihte tıbbi olarak kullanılmış bir bitki olduğunu gösteriyor. Ama bu günümüzde tıbbi olarak kullanıldığını belirtmiyor; ayrıca eki "officinalis" olmayan pek çok tıbbi bitkide mevcut.

üzüm Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2011, 19:29   #44
Ağaç Dostu
 
mrduran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,536
Sayın Üzüm;

Çok teşekkürler efendim, sayenizde eksiğimi tamamladım.

Saygılarımla lütfen.

mrduran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-01-2013, 21:56   #45
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
...Aktarlardan ilaç gibi kullanılmak üzere bitki alınmaması gerektiğini dile getiren Prof Dr. Sezik, eczacıların ilacı kutuda verirken aktarların ilaç gibi kullanılacak bitkileri çuvallardan çıkarıp verdiğini söyledi. Vatandaşların ilaç kullanırken herhangi bir yan etki görülmesi veya sıkıntı yaşanması durumunda eczacıya başvurabildiğini hatırlatan Sezik, şunları söyledi:
''Eczacılar, şikayeti Sağlık Bakanlığı'na kadar ulaştırıyor. Ancak aktarlardan alınan ürünlerde hiçbir geri dönüş sağlanamıyor. 1985'te Türkiye'de aktarların bitkileri ilaç gibi satmasını önlemek için bir seri tedbir alındı. Aktarların bitkileri ilaç gibi satmaları daimi bir genelgeyle yasaklandı. Bu genelgenin gerektirdiği hususlar 7-8 yıl kadar uygulandı. Sonra da 'yeşil akım' dediğimiz tabiata dönüş başlayınca aktarlar ve lokman hekimler çoğaldı. Devlet de kontrol edemeyince aktarlar bitkileri ilaç gibi satmaya başladılar ve bugünlere gelindi.''

Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Sezik

Cumhuriyet Portal

kamil35 beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-04-2013, 18:07   #46
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
'Deli bal' ismi verilen baldan fazla miktarda tüketen 73 yaşındaki adam hayatını kaybetti.



Arıların, özellikle Karadeniz Bölgesi'nde doğal olarak yetişen 'dağ gülü' diye bilinen bitkinin nektarından ürettiği 'Deli bal' bir çay kaşığından fazla tüketildiğinde zehirlenmeye neden oluyor. Karadeniz bölgesinde bin 800 metre yükseklikteki ormanlık alanlarda yetişen, literatürdeki adı 'rhododendron pontica' olan ve halk arasında 'dağ gülü' olarak bilinen bitkinin pembe renkli çiçeklerini kullanarak bal yapan arıların ürettiği bal 'Deli bal' olarak adlandırılıyor. Alternatif tıpta 'deli bal' mide, bağırsak hastalıklarında, şeker hastalığında, hipertansiyon tedavisinde kullanılıyor. Zehir etkisini bal yendikten dakikalar sonra etkisini gösterebiliyor. Tükürük artışı, kan basıncında ve nabızda düşüş, şuur kaybı ile kendini gösterip, ölümle sonuçlanabiliyor. Çocuklar ve yaşlılarda daha etkili olduğu biliniyor.

Kaynak : ldren bal-Gncel- Gazeteport.com

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-04-2015, 17:30   #47
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Canan Karatay'ın gündeme düşen açıklamaları geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı'nı harekete geçirmiş ve Bilim Kurulu toplanarak bazı konularla ilgili kararlar almıştı. Bunlardan bir tanesi "Gebelikte şeker yüklemesi testi zararlıdır" açıklamasıydı. Bakanlık bunun zararlı olmadığını ve her anne adayına önerildiğini belirtmişti.

Şimdi ise sağlık bakanlığı ekranlara "Ekran sertifikası ve akreditasyon şartı" getirmeye hazırlanıyor. Habertürk'ten Lütfi Erdoğan'ın haberine göre medyatik uzmanların tartışmalı sağlık öğütlerine bakanlık böyle önlem alacak.



EKRAN SERTİFİKASI GELİYOR

Sağlık Bakanlığı, televizyon programlarının müdavimi olan ve söyledikleri büyük ilgi gören ünlü isimlerin “sıra dışı” sağlık ve beslenme önerileri üzerine harekete geçti. Bakanlık, sağlık ve beslenme konusunda yorum yapanlar için “ekran sertifikası ve akreditasyon” zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor.

"BİTKİLERİN EFENDİSİ", "TÜRKİYE'NİN LOKMAN HEKİMİ"

“Kolesterol kalp hastası yapmaz, aksine kolesterolü yüksek olan çok yaşıyor” diyen Prof. Dr. Canan Karatay, tıp endüstrisinin ilaç satmak için hastalık icat ettiğini savunan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, kendi web sitesindeki özgeçmişinde halk arasında “Türkiye’nin Lokman Hekimi” ya da “Bitkilerin Efendisi” olarak tanındığı belirtilen “kozmik bilimci” Ahmet Maranki ve diğerleri...

TELEVİZYON YILDIZI UZMANLAR

Uzmanlıklarının yanında, gördükleri rağbetle artık birer ‘televizyon yıldızı’, sıra dışı önerileriyle de birer ‘tartışma öznesi’ haline geldikleri söylenebilir. Ancak ‘modern tıpçılar’la ‘gelenekselciler’ arasındaki tartışmaların büyümesi ve ekranlarda dile getirilen sıra dışı sağlık-beslenme önerileri üzerine halkın kafasının karıştığını düşünen Sağlık Bakanlığı, çok tartışılacak bir uygulamayı hayata geçirmeye hazırlanıyor. Sağlığın medyada tartışılmasını ‘bilimsel temel’e oturtmak isteyen bakanlık, özellikle ‘geleneksel ve tamamlayıcı tıp’ konularında televizyonların müdavimi olan ünlü uzmanlara ‘ekran sertifikası ve akreditasyon’ zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor.

‘KALBİ DURDURAN BİTKİLER VAR’

Uygulanacak sistemin ayrıntılarını HABERTÜRK’e anlatan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, sağlıkta bilimsel temele dayanmayan söylemlerden kaçınılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Ekranlarda birçok isim beslenme konusunda açıklamalar yapıyor. Bunların arasında hiçbir bilimsel kanıta dayanmayanlar var. Deniyor ki, ‘Kiraz yerseniz prostat kanseri geçer.’ Tamam da, öyle demekle kanser geçmiyor. Önerdikleri bazı bitkilerin fazla alınması sonrasında ölümler bile yaşanabilir. Ya da ‘Çay yap iç’ diyor. İyi de, çok içildiğinde kalbi durduran bitkiler var.”

HER ÖNÜNE GELEN BİR ŞEY ÖNEREMEYECEK

Türkiye Halk Sağlığı Kurum Başkanlığı’nın ekranlara çıkan isimlerle ilgili çalışma yapacağını ifade eden Gümüş şöyle devam etti: “Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) bünyesinde, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü ile Kronik Hastalıklar ve Halk Sağlığı Enstitüsü açılacak. Ayrıca bir Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü kuruyoruz. Özellikle televizyon programlarına çıkan isimlere bakılacak. O isimler geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında tavsiyelerde bulunuyorlarsa, önce çalışmalarını Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’ne göstererek onay alacaklar. Her önüne gelen kalkıp topluma bir şeyler öneremeyecek.”

BİLİMSELLİĞİ KANITLANMAMIŞ BİLGİ AÇIKLANAMAZ

Kim olursa olsun, bilimselliği kanıtlanmamış, sağlıkla ilgili hiçbir bilginin televizyonlarda açıklanmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Prof. Dr. Gümüş, “Öneride bulunacak uzmanlar, kendi alanlarıyla ilgili bile olsa, önce bize gelip anlatacaklar. Bilimsel verilerini ve kanıtlarını önümüze koyacaklar” dedi.

20 KİŞİLİK BİLİM KURULU OLUŞTURULACAK

Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü’nün bu ay sonu açılacağını ve başkanının atanacağını dile getiren Gümüş, sistemin nasıl işleyeceğini ise şu şekilde anlattı: “Oluşturulacak 20 kişilik bilim kurulu, ekrana çıkacak isimler için standartları belirleyecek. Geleneksel ve tamamlayıcı tıpla ilgili topluma önerilerde bulunacak isimler, varsa bilimsel çalışmasını önce o bilim kuruluna anlatacak. Bilim kurulu çalışmaları inceleyecek, uygun bulursa bu kişilere sertifika verecek. RTÜK ve medya kuruluşlarıyla da protokol imzalanacak, ekranlara çıkması uygun görülen isimlerin listesi sunulacak. Sertifikası olmayan isimler TV’lerde açıklama yapamayacak. Böylece bilimsel temeli olmayan konularda kamuoyu önünde bilgi vermelerini önleyeceğiz.”


Cumhuriyet Gazetesi - Canan Karatay fitili yaktı... Beslenme uzmanlarına kötü haber

aydemiraydın beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-10-2015, 20:20   #48
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Maranki ve Ülkemizdeki Marankiler

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2016, 18:04   #49
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-11-2015
Şehir: bursa
Mesajlar: 164
Odunsu kokular hakkında bilgi verir misiniz?Çamın yanında iy gidecek şeyler.Sedir ardıç vesaire hep ağaçlardan elde ediliyor bu orman kokuları.Kolay bulunabilir aromatik yağlar önerebilir misiniz?Mesela çam bulmak zor değil.Ama sedir ağacı bulamam.

çamkokusu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-10-2016, 15:49   #50
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 17-10-2016
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 1
Zİraat mühendisiyim, tıbbi aromatik bitkilerde görülen fungal hastalıklar ile ilgili bir çalışma yapmaktayım. Keten, anason ve melisa bitkilerinde çalıştım herhangi bir bilginiz varsa bu konuda yardımcı olursanız sevinirim, Teşkekkürler.

YeniBON beğendi.
MASTER2 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-10-2016, 16:12   #51
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 29-09-2016
Şehir: istanbul
Mesajlar: 3
ellerinize sağlık faydalı oldu. devamını bekliyeceğim

ceren49 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-05-2017, 12:29   #52
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-10-2005
Şehir: adana
Mesajlar: 389
Kanser ve yiyecek-içecekler

KANSER VE BESLENME

SADECE BESLENMEYE DİKKAT EDEREK KANSER TEDAVİ EDİLEMEZ, FAKAT DOĞRU BESLENMEYLE TEDAVİ DESTEKLENEREK KURTULMA ŞANSI KESİNLİKLE ARTIRILABİLİR.


Vitamin A ve C nin antioksidan etkileri yanında beden bağışıklığını artırıcı etkileri de vardır. Ayrıca C vitamini Kanser yapımını uyarıcı etkisi olan nitrosaminleri durdurur; yani kanseri engeller.
Eğer beslenme planlarını bilinçli yapar ve aşağıda belirtilenlere dikkat edilirse, bedeninizin gereksinim duyduğu radikal yakalayıcılar artar.
Taze meyveler (özellikle turunçgiller, çilek, biber ve diğer C vitamini içerenler)
Sarı renkli meyve ve sebzeler (havuç gibi), yeşil yapraklı sebzeler
Buğday kabuğu, ayçiçeği yağı ve zeytinyağı (E vitamini)
Balıklar, tahıllar, brokoli, lahana, soğan, sarımsak da iyi bir antioksidandır.

KANSERDEN KORUYAN VİTAMİNLER VE MİNERALLER

C VİTAMİNİ
Hem doğal hem de yapay c vitamininin kanseri önlemedeki etkinliğiyle ilgili araştırmalar vardır.
C vitaminini az alan kişilerin kalın bağırsak kanseri olma riski 3 kat artmaktadır. Ameliyatla bağırsaklarından polip alınmış hastalara C ve E vitaminleri verilmesi poliplerin tekrarlanmasını engellemiştir.
C vitamini Ağız, yutak ve nefes borusu kanserlerinden de korumaktadır. C vitamini kaynağı meyveler içerisinde en etkilisinin portakal olduğu belirlenmiştir.
Beslenmeyle fazla ilgisi yok gibi görünen akciğer kanserinde bile C vitamininin koruyucu rolü bulunmaktadır.
C vitamini yalnızca bitkisel gıdalarda bulunur. Kuşburnu, kivi, turunçgiller, çilek, brokoli, kırmızı ve yeşilbiber, kavun, yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, domates, patates en iyi kaynaklardır.

BETA KAROTEN
Balık, yumurta, karaciğer, kuzu ve dana etleri, süt ve yoğurt A vitamini içerir.
Havuç, kayısı, tatlı kabak, kavun, şeftali, ıspanak, brokoli, maydanoz, dereotu, roka, tere Beta-karoten içerir.
E VİTAMİNİ
Erkeklerde de E vitamini alımının prostat kanseri riskini üçte bir, bu kanserden ölüm oranını da %40 azalttığı belirlenmiştir.
Bitkisel yağlar, mayonez, ay çekirdeği, yerfıstığı, buğday embriyosu, yeşil yapraklı sebzelerde E vitamini bulunur.
FOLİK ASİT
Yeşil sebzeler, portakal suyu, kuru baklagiller, enginar folik asitin en iyi kaynaklarıdır.
D VİTAMİNİ VE KALSİYUM
Son zamanlarda yapılan araştırmalar D vitamini ve kalsiyumu kalın bağırsak, meme ve prostat kanserinden koruyucu etkisi olduğu göstermiştir.
D vitamini ve kalsiyumu yağlı balıklar, yumurta sarısı, kuru baklagiller, yeşil sebzeler, incir kurusu, badem, peynir ve sütten alabiliriz. D vitamini güneş ışınlarıyla deri altında sentez edilebilen bir vitamindir.
SELENYUM
Aşırı selenyum bulantı, kusma, kellik, tırnak dökülmesi ve sonuçta ölüme yol açabilir.
Selenyum balıklarda, tahıllarda, bira mayasında, brokoli de, lahana, kereviz, salatalık, soğan, sarımsak, turp, mantar, yumurta, ay çekirdeği ve mısır cipsinde bulunur.

KANSERLE SAVAŞTA ETKİLİ GIDALAR

MEYVELER:

Üzümde bulunan proantosiyanidin ve resveratrol adlı flavonoidlerin güçlü birer antikanserojen olduğu, ananas ve çilekteki maddelerin de kanser yapıcı nitrozaminin oluşumunu engellediği belirlenmiştir.
Meyvelerdeki diğer iyi kaynakları arasında kayısı, kuş üzümü, kiraz ve erik sayılabilir.
Çilek böğürtlen gibi çilekgiller ailesinden meyveler, alma ve üzüm ellagik asit adlı bir anti kanserojen madde içerir. Üzümde bol miktarda bulunan bu asit, kanser hücrelerinin büyümesi için gerekli enzimlerin vücutta yapımını durdurmaktadır.

Kuru baklagiller ve tahıllarda kanserden koruyucu birçok madde vardır. KANSERİ engellediği gösterilmiştir. Buğday kepeği, pirinç, bakla, soya, yerfıstığı, arpa, yulaf ve mısırdır.
Soya fasulyesinin meme, prostat, lösemi ve deri kanserini önemede etkili olduğu belirtilmiştir.
Soya, diğer kuru baklagiller, pirinç, patates gibi bitkisel gıdaların yine birçok kanser türlerinin oluşmasını engellediği bilinmektedir.

Saponinler soya, nohut, bakla, bezelye, mercimek, kuru fasulye, yeşil fasulye ve yulafta bol miktarda bulunurlar.

Yeşil çay, mide, onikiparmak, meme, yutak ve lenf kanserinde etkilidir.
Siyah çayın daha çok deri kanserini önlediği anlaşılmıştır.

Ayrıca ısırgan otu çayının da anormal hücre oluşumunu engellediği bilinmektedir. Sarımsak, soğan, nane, kekik, zencefil, kimyon, biber de anti kanser özelliği olan baharatlardandır.

ÖZELLİKLE SARIMSAK VE SOĞAN SOFRALARIMIZDAN EKSİK ETMEMEMİZ GEREKEN SEBZELERDENDİR.


HAVUÇ: Hafızayı kuvvetlendirir, çünkü havuç, beyin metabolizmasını canlandırır. Bir şey ezberlerken ufak bir tabak sıvı yağlı havuç salatası yiyin.

ANANAS: fazla miktarda C vitaminini bulunur. Ayrıca önemli bir element olan mangan içerir.
AVOKADO: Fazla miktarda yağ asidi vardır. Yarım avokado yeterlidir.

KIRMIZIBİBER: Ne kadar acı olursa o kadar iyidir. Aroma maddeleri, vücudun kendi mutluluk hormonu endorphinin salgılanmasını hareketlendirir. En iyisi çiğ yenmeli.

ÇİLEK: Stresi giderir. Lifli maddesi mutluluk verir. Dozu, en az 200 gram olmalıdır.

MUZ: Mutlu olmak için beynimizin bu maddeye ihtiyacı vardır.

LAHANA: Tiroid bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için sinirliliği azaltır.

LİMON: C vitamininden dolayı canlandırır, algılama yeteneğini artırır.

YABAN MERSİNİ: Uzun süreli bir öğrenmede ideal bir meyvedir. Beynin kanla daha iyi beslenmesini sağlar.

SOĞAN: Aşırı yıpranmaya, fiziksel yorgunluğa karşı kullanılabilir. Kanı sulandırır; beyin, oksijeni daha iyi alır.

CEVİZ, FINDIK, FISTIK: beyindeki haber alma maddelerinin oluşumunu hareketlendirirler.

ZENCEFİL: İçindeki maddeler, beynin yeni fikirler üretmesini sağlar. Kan sulandığı için vücutta daha serbest akar, beyin oksijenle beslenir.

Kahvaltı etmeden dışarı çıkmayın..

Kahveyi azaltın.
Çikolata yerine, meyve yiyin. Buna karşılık meyve veya kepek, çavdar ürünleri organizma tarafından daha yavaş enerjiye dönüştürülür, kan şekerinin dengesi bozulmaz.

Sık sık bir şeyler atıştırın. Büyük porsiyonlu ve yağlı yemekler hemen hemen uyku ilacı etkisi yapar. Fazla yağ ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatır. Fakat günde birçok defa yenen birkaç lokmalık bir şey enerjiyi aynı düzeyde tutar.

Alkolün olumsuz etkisi.

Şeker (kanser) besleyicidir.

Şeker kesilerek (kanser) gözelerinin önemli bir besini kesilmiş olur.
NutraSweet, Equal, Spoonful gibi tatlandırıcılar dokuncalı olan Aspartam ile yapılırlar. Daha iyi bir tatlandırıcı Manuka balı ya da molastır, ancak az oranda alınmalıdırlar. Sofra tuzunda beyazlatıcı olarak kimyasallar bulunmaktadır. Daha iyi bir seçenek deniz tuzudur.
Süt vücudun, özellikle sindirim düzeninde, mukus üretmesine neden olur. (KANSER) MUKUSLA BESLENİR. Süt yerine tatlandırılmamış soya sütü tüketilerek (kanser) gözeleri aç bırakılabilir.

BOL BOL YEŞİLLİK YİYİN

Kahve, Çay İçmeyin, Çikolatadan Uzak Durun.
Yüksek kafein içerikli kahve, çay ile çikolatadan uzak durun. Yeşil çay daha iyi bir seçenektir, ayrıca (kanser) savaşan özellikleri vardır.

Damıtık Su İçmeyin

Siyah Etten uzak Durun

İyimser, Umutlu, Yaşama Bağlı Olun

Temiz Havada Derin Soluyun

Kanser gözeleri oksijenli ortamda gelişemezler. Günlük alıştırmalarda derin soluk alın. Bu, göze düzeyine dek daha çok oksijen alınmasına yardımcı olur. Oksijen uygulaması (kanser) gözelerini yok etmek için diğer bir yöntemdir.
Dondurucuya su şişesi koymayınız.
Plastik Torba, Buzdolabı Torbası Kullanmayın!

En faydalı gıdalardan birisi CEVİZ’dir. Daha sonra fındık ve badem’dir. Günde bir avuç muhakkak tüketin.

Elma dünyanın en faydalı gıdalarından birisidir.

Plastik, bakır, alüminyum kap kullanılmamalı. Porselen, cam ve çelik kullanın. Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayın. Bunların içine litresine göre 9-10 çorba kaşığı elma sirkesi atın. Aşağı yukarı yarım saat bekletin.
Meyvelerin üzerine parlak görünmesi için mum sürülüyor. Bunları hakiki zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra elma sirkeli sudan geçirin. Ya da elma sirkesi ile ovun.

Meyveyi kabuğuyla tüketin

Lahana, marul gibi yiyeceklerin ilk dört kabuğunu çöpe atın. İstediğiniz kadar yıkayın bunların üzerindeki pesti sitleri temizleyemezsiniz.
Plastik malzemeler her yerde zehir. Plastik bardaklar, kaplar, plastik herhangi bir şey
Meyve suyu yerine posasıyla tüketin. Bu şekilde kolon ve mide kanserinden korunmuş olursunuz.
Sigara kullanmayın, kullananlardan uzak durun.

Kesinlikle kepekli un tüketin.

Her gün düzenli yürüyün. Zihin sağlığı için haftada en az bir kitap okuyun.
Kilonuzu düzenli olarak kontrol edin.

Kanserin düşmanı kara üzüm

Günde bir salkım kara üzüm yemenin kanserden korunma konusunda yardımcı olduğu, bu hastalığa yakalananların tedavilerinde de son derece etkin rol oynadığı söyleniyor. Kara üzümde bulunan flavon miktarı 150 civarında… Beyaz üzümde ise 30…

DOMATES: Domatesin içinde bulunan likopen ve selenyum özellikle prostat, meme, kolon ve mide kanserinde koruyucu olarak büyük rol oynuyor. Bunun dışındaki birçok kanser türü için de aynı etkiyi gösteriyor. Hastalığa yakalananların ya da risk taşıyanların özellikle günde 4-5 domates yemeleri büyük fayda sağlıyor.

HAVUÇ: Domates kadar etkili bir başka sebze ise havuçtur. İçerdiği betakarontenlerle havuç DNA hasarını önleyici etkiye sahip. Bu betakarotenler, genellikle kırmızı sebze ve meyvelerde, örneğin havuçta bolca bulunuyor. Betakarotenlerin en önemli özelliği DNA hasarına mani olmaları ve vücudun direncini artırarak bağışıklık sistemini uyarmalarıdır.

OMEGA 3: Özellik Kuzey Denizi balıklarında (SOMON) bol olarak bulunan Omega-3 kanserden koruyucu özelliği saptanmış maddelerin başında geliyor. Başta meme kanseri, prostat kanseri ve kalın bağırsak kanseri olmak üzere koruyucu bir etki sağlıyor. Yeterli Omega-3 tüketilebilmesi içinde haftada en az üç kez balık yemek gerekiyor.
Eğer bulunabilirse tabii ki doğalı tercih edilmeli. Ancak büyük şehirlerde marketlerde ambalajlı satılan, doğal yemle beslenmiş ve Omega-3 açısından zenginleştirilmiş yumurtalar alınabilir. Ben de bu yumurtalardan yiyorum.

Yumurtadan sonra ikinci sırada yer alan Balık… Haftada 3-4 defa balık yiyerek hem sağlıklı beslenmiş, hem de Omega-3 ihtiyacımızı karşılamış oluruz.
Saf sızma zeytinyağı en iyi oleik asit kaynağıdır. İyi kolesterolü düşürmeden, kötü kolesterolü düşürür bu kalp için en sağlıklı yağ demektir.

Örneğin; Ceviz Omega-3 kaynağı olarak bilinir, cevizden vücudumuzun ihtiyacı olan Semizotu bu yeşil otların başında gelir. Salatada tercih edilecek yeşillikler iyi birer Omega-3 kaynağıdır.







KURU KARAÜZÜM, KURU KARA KAYISI VE KURU KARA ERIK.

TAZE YEŞİL BİBER, PORTAKAL SUYU...
BROKOLİ, DUT, ARMUT, KAYISI, ŞEFTALİ

DENİZ ÜRÜNLERİ, SARIMSAK, SOĞAN...
KEMOTERAPİDEN SONRA DENİZ ÜRÜNLERİ VE ANANAS

ALKOL VE SİGARADAN KESİNLİKLE AMA KESİNLİKLE UZAK DURUN

Uzmanlar, özellikle kırmızı lahana bitkisinde bulunan U vitamininin, doğrudan doğruya bağırsak kanserine karşı tedavi gücünün olabileceğini dile getiriyor.


SON SÖZLERİM:


ÖNCELİKLE; YÜCE ALLAHTAN YARDIM DİLENMELİ, DUA EDİLMELİDİR.

KESİNLİKLE GÜLMEYİ EKSİK ETMEYİN 



ŞEREF DENİZ
DİYABET-HİPER TANSİYON-HEPATİT B- KOLON CA HASTASI UZMANI
ÖNEMLİ BİR KONU: BİLMEDİĞİNİZ HİÇBİR KURU VE YEŞİL OTLARI DİREKT KULLANMAYIN. BÖBREK VEYA KARACİĞERİNİZ İFLAS EDEBİLİR.
SEVGİ VE SAYGILAR.

YeniBON ve Zarbo beğendi.
şeref Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 20:17.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024