![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
|
Atkestanesi: aesculus hippocastaneum hippos:at , castaneum malum. Bu ağaç da İstanbul'da görüldükten sonra bir batılı tarafından taksonomiye yerleştirilmiş. Türkçe ismi de Latince'ye arkasından da horsechestnut olarak İngilizce'ye geçmiş. Türkçe'de bitkilerin işe yaramazlığını belirtmek için kullanılan isimlerden biri olan at ile sıfatlandırılmış. Benzeri bitkiler it-üzümü , eşek-hıyarı .. Bitkilerin işe yaramazlığını bildiren hayvan ismiyle nitelenmiş başka bitki biliyorsanız yazarmısınız? |
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ayrıca daha çok küçük elmalar Eşşek Elması olarak isimlendirilir,elmanın yendikten sonra geriye kalan koçanına da Elma Eşşeği denir. Yine konya Taşkent te daha çok ilkbahar aylarında kayaların dibinde çalılıkların arasında bulunan ham halinde ve pişirildiğinde(harika çorbası olur) bile insanın boğazını ısırgan gibi dalayan ilan(yılan) otu bulunur.Biraz büyükçe bir erik çeşidi olarak da Deve Eriği çeşidi bulunur. |
|
|
|
|
|
|
#3 | |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 10-07-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37
|
Alıntı:
Çok güzel bir konu açmışsınız,tek tek bütün yazılanları okudum.Teşekkür ederim. Ağaç ve çiçek isimlerinin çoğu başka dillerden girmiştir dilimize.Bunun sebebini Türklerin yerleşik bir hayat tarzlarının olmayışına bağlayabiliriz.Türkler,daha çok hayvancılıkla geçiniyorlardı.Çadırlarda yaşayan ve sabit bir toprağı olmayan bir toplumun ağaçlar ve bitkilerle ilgisi ister istemez zayıf olacaktır. Dilimimizdeki hayvan isimlerinin çoğu Türkçedir.Sebebi yukarıda anlattıklarımızla ilişkilidir.Çünkü hayatları hayvacılık ve av üzerine kurulu bir toplumda hayvanlarla olan sağlam ilişkiler buna sebep olmuştur. İşte Türkler ne zaman yerleşik hayat tarzını benimesmeye başlamışlarsa o zaman bitkilerle ve ağaçlarla muhatap olmuşlardır.İster istemez bu ağaçlara,çalılara bir isim vermeleri gerekiyordu.Hayatlarının vazgeçilmezi olan hayvanlarla ilişkilendirerek bu çalılara ,ağaçalara isimler vermişlerdir."Kuzu kulağı,keçiboynuzu,kuşburnu gibi..." Edebiyatçı Beşir Ayvazoğlu'nun GÜLLER KİTABI isimli eserinde bu konuda aydınlatıcı fikirler bulmak mümkündür. |
|
|
|
|
![]() |
|
|