agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Bitki Dünyası > Bitkiler Hakkında Genel Konuşmalar > Teorik bilgiler
(https)




Beğeni Düzeni1Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 09-12-2006, 21:08   #1
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Ağaç Etimolojisi

Etimolojinin kelimelerin köken bilimi olduğu malumunuzdur sanırım.
Burada ağaç isimlerinin hem Türkçe'lerinin , hem taksonomideki Latince karşılıklarının nereden geldiklerine dair bilgilerimizi paylaşabiliriz .

İlk açıklamayı ben yapayım.

Ağaç : Eski Türkçe'de Ağ ag yükselme yükseliş belirten kökten, aç,ç ekiyle yerden yükselen ,yukarı doğru çıkan demek. Aç ,ç ekleri kol-aç/kulaç , tık-aç , kır-aç benzeri kelimelerde kullanılıyor.

Hemen hemen tüm türki lisanlarda benzer kelimelerle ifade ediliyor. agac , ağas , ağaş , cığaç , yağaç , yıgaç gibi.
Latince'si arbor ,
Grekçe'si dendron.
Arapça şecer,
Farsça diraht .
Özbekçe'de Farsça'sını kullanıyorlar.
Gelelim en ilginç noktaya ;
Sanskritçe ağaç gacca veya agacca olarak söyleniyor.


Düzenleyen Halit Togay : 09-12-2006 saat 21:10 Neden: imla hatası ,musahhih noksanı
Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-12-2006, 21:12   #2
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Çınar : Arapça cınar dan Farsça'ya çenar olarak geçmiş ve hemen hemen tüm türki lisanlara aynen alınmış.

Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-12-2006, 21:37   #3
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
albizzia julibrissin: albizzia sı bu ağacı 1749 senesinde İstanbul'da görerek Floransaya götüren Filippedel Albizzi'den julibrissin de gülibrişim den geliyor.

Bu ağaca memleketimizde gülibrişim denmesi çiçeklerinindeki ibrişim (ipek) benzeri organellerden kaynak alsa gerektir.

Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-12-2006, 10:32   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 08-12-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,239
sevgili Halit benim çok sevdiğim bir konuya değindin.
Bundan 60 yıl öncesinin hanımlarının yaptığı ibrişim oyası vardı. İbrişim oyasında parlak renkli ipek iplikler kullanılır ve bunlar pırıl pırıl parlardı. Gülibrişim bitkisinin çiçekleri de - dikkat edilirse her bir ponponu oluşturan saçağı ibrişimler gibi öyle parlaktır ki, halkımız buna dayanarak bu kadar güzel bir isim vermiş ve bizim sevgili botanikçimiz Albizzi de bu ismi muhafaza ederek literatüre kazandırmıştır.

sukranayalp Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-12-2006, 22:48   #5
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-06-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 633
Galeri: 175
Halitciğim çok güzel bir konu açmışsın. Teşekkürler.

Erguvan Muhibbi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 07:34   #6
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Orman: Or: yer , oturulan yer , durulan yer yurt konak . man:eki ile. Man eki kirman değirmen gibi kelimelerde bulunuyor. Acaba eski türkler bozkırlarla birlikte ormanı da mı yurt bellemişlerdi?
Türkmen Türkçesi ile tokay . Kırgız:tokoy Azerice :meşe , orman
Diğer tüm türki dillerde orman-urman Farsça: bişe
Yani orman tıpkı ağaç gibi Türkçe'nin en eski kaynaklarından beri değişmeden gelmiş az sayıdaki kelimelerinden biri.

Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-05-2007, 14:00   #7
nil
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Istanbul Nişantaşı
Mesajlar: 104
Orman=yurt

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halit Togay Mesajı Göster
Orman: Or: yer , oturulan yer , durulan yer yurt konak . man:eki ile. Man eki kirman değirmen gibi kelimelerde bulunuyor. Acaba eski türkler bozkırlarla birlikte ormanı da mı yurt bellemişlerdi?
Sevgili Halit,

Vakit buldukça konu başlıklarını karıştırıyorum foruma üye olduğumdan beri. Bu başlıktaki mesajları da ancak okuyabildim. Çok güzel bir konu açmışsın yine, teşekkürler.

ORMAN sözcüğünün kökenini hiç düşünmemiştim bugüne dek. OR çapraz bulmacalarda karşılaştığım bir sözcüktü yalnızca ('müstahkem mevki' diye sorulurdu, yanlış hatırlamıyorsam) ve bunu da 'orman' ile ilişkilendirmemiştim. Demek oturulan yer, durulan yer, yurt, konak demekmiş asıl.

"Eski Türkler bozkırlarla birlikte ormanı da mı yurt bellemişlerdi?" diye soruyorsun. Ne derler, çok isabetli bir soru. Ben de yakın zamana dek bilmiyordum, yeni öğrendim (Türklerin Tarihi - Pasifik'ten Akdeniz'e 2000 yıl, Jean-Paul Roux; Kabalcı Yayınları) ki Türklerin anayurdu Orta Asya bozkırları değil, bugün Sibirya diye anılan topraklarmış.

Türkler sık ormanlık bir arazide (Sibirya çam ormanları=taygalar) yaşamışlar ilkin. Bu dönemin, tarihin neresine düştüğü bilinmiyor şimdilik. Türklerin kültürü bu ortamda oluşmuş. Önce mitolojileri sonra masalları da kurt, ayı, geyik gibi ormanda yaşayan hayvanlarla dolu imiş zaten. Geyiği kutsal bilmişler örneğin. Sonradan Altay dağlarında yaşarken ölülerini gömdükleri mezarlar açıldığında (Pazırık kurganları), ölenin atını da yanına gömdükleri, bunu yaparken atlara geyik maskesi ve boynuzları taktıkları görülmüş falan. (Bu arada, Pazırık'ın bu güne dek mezar ve kalıntılarda çıkan en eski halının da bulunduğu yer olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Bu şahane bir halıdır ve geyik motifleri yanında, göbeğinde de ezoterik inanca özgü -sonradan Tibet elyazmalarında görülen- önemli bir motifi içermektedir, bir bak derim: http://www.klasikhali.com/pazyryk.asp

Neyse, vakit buldukça uzattım; O sıralarda ormanda geçen ilk devirlere ilişkin kültür Türklerin geleneklerinde capcanlı yaşamakta imiş demek ki. Ne kadar güçlü bir kültürmüş ki, bugün de hala yaşamaktadır. Anadolu'da bazı yerlerde geyik öldürmenin kişiye hayırlı gelmeyeceği söylenir mesela. Geyik motifinin Türk tasavvuf edebiyatında da önemli bir yeri olduğunu lise bilgilerimizden hatırlayabiliriz.

İşte böyle. Türkler ormana anayurt demişler besbelli. Sonradan düzlüklere inmişler (Sibirya'da zamanında Karasuk denilen bir yerde yapılan kazılarda bulunan ve M.Ö. 1200 ile M.S. 700 yılları arasına tarihlenen mezarlarda brakisefal kafataslarında bir artış görülmüş olmasına bakarak, Türklerin taygalardan çıktığı tarihin bu sıralar olabileceğini ileri sürüyor tarihçiler). İlkin bugünkü Moğolistan'da yaşamışlar uzun zaman, o sırada Çin'e akınlar yapmışlar, bir yandan batıya yayılmaya da başlamışlar fakat. Anladığım kadarıyla bozkırda göçebelik falan da hiç yapmamışlar (zaten tarihçiler artık yazları serin yerlere, kışları da ılıman yerlere, ama aynı yerlere gidip-gelen insanlara göçebe demiyor).

Sevgiler,

Nil

nil Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 07:35   #8
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Bük:..

Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 07:42   #9
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Koru: Eski Türkçe korığ , korgı : yasak bölge , kağanın sarayı korunan yer . Yani koru denilince zaten şahsa veya kuruma ait girilmesi yasak veya izne tabi ormanlık anlaşılıyor.

Yoksa sadece ufak orman parçası , ağaçlık değil.

Ufak ağaçlık yerine bence bük kelimesi kullanılmalı.

Asoo beğendi.
Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 07:48   #10
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Pelit:Meşe .
Todor'un yazdığı gibi meşe Farsça bişeden geliyor ve orman demek . Diğer türki lisanlarda meşe için emen kullanılıyor. Pelitin kökeni nerede bulamadım.

Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 07:55   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Pelit: Arapça ballüt aramice balüta dan geliyor. Palamut da aynı kelimelerden geliyor.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 12:00   #12
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Armut: emrūd/ermūd kelimelerinden 11inci yy.da farsçadan geçmiştir.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 12:02   #13
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Elma: Eski türkçe almıla kelimesinden gelir.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 13:24   #14
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Prunus armeniaca Ermeni eriği, yani kayısı


Düzenleyen Halit Togay : 23-12-2006 saat 13:24 Neden: malumat eksiği
Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 14:44   #15
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Ceviz Arapça cewz, aramice gauza, eski farsça gawz, ibranice egöz, ermenice nguz.
Ermeinilerde eskiden ağaç tapınma kültü sebebi ile ceviz ağaçlarının kutsal sayıldığı ve anadoluda ceviz ağacının yayılmasında bu tapınmanın etkisi olduğuda dip not olsun.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-01-2007, 20:50   #16
Ağaç Dostu
 
Sebahattin's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2006
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 365
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Todor Mesajı Göster
Ceviz Arapça cewz, aramice gauza, eski farsça gawz, ibranice egöz, ermenice nguz.
Ermenilerde eskiden ağaç tapınma kültü sebebi ile ceviz ağaçlarının kutsal sayıldığı ve Anadolu'da ceviz ağacının yayılmasında bu tapınmanın etkisi olduğu da dip not olsun.
Bununla ilgili bir kaynak ya da kitap var mı? Ya da bu bilginin kaynağı nedir? Bunu daha önceden duymuştum ama yazılı bir metinde henüz rastlamadım.

Sebahattin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-03-2007, 18:51   #17
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sebahattin Mesajı Göster
Bununla ilgili bir kaynak ya da kitap var mı? Ya da bu bilginin kaynağı nedir? Bunu daha önceden duymuştum ama yazılı bir metinde henüz rastlamadım.
Bkz: Nişanyan

Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 14:59   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Manolya: latince magnolia, Fransız botanikçi Pierre Magnol'dan almıştır adını.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:05   #19
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Robinia psudoacacia 1601 de bu ağacı Fransa'ya getiren Jean Robin'in adına izafeten robinia , pseudo:yalancı ve akasya da malumunuz işte.

Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:06   #20
Ağaç Dostu
 
Halit Togay's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-09-2005
Şehir: Ataköy-İstanbul
Mesajlar: 726
Galeri: 130
Todor'la düet mi yapacağız hep?
Başka arkadaşlar bu mevzuya alaka duymuyor mu?

Halit Togay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:51   #21
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 01-12-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 307
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halit Togay Mesajı Göster
Todor'la düet mi yapacağız hep?
Başka arkadaşlar bu mevzuya alaka duymuyor mu?
sizin düetinize okuyarak katılıyorum....yeni şeyler öğreniyorum

yasemin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:07   #22
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Akasya: antik yunanca akakía kelimesi fransızcaya acacia olarak geçmiş. Fransızcadan da dilimize geçmiş.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:08   #23
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
gördün mü rastlantıyı

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:10   #24
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Kestane: Yunanca kastano kelimesinden gelir.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:14   #25
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Sakız: eski türkçe sağız. Yapışkan, bulaşan şey anlamında

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:21   #26
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Portakal: Galler göç ettikleri zaman yeni bir şehir kurarlar. Galce Gal limanı anlamına gelen portogal derler şehre. (Bugün Portekiz olarak adlandırıyoruz aynı yeri. Bir başka kolda gallipoli'yi (gelibolu) kurarlar. Gallipoli, gal şehri demektir. Galatlar'da bu kolun devamıdır.Galata'yı kurmuşlardır.) 16ıncı yy.da portekizli denizcilerin uzakdoğudan getirdiği bu meyveye italyanlar portogallo demişler. Dilimize italyancadan geçmiş. Nerden nereye

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:29   #27
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Mandalina: dilimize fransızca mandarine kelimesinden geçmiştir. Uzak doğu kökenli bir meyvedir ve adını çinde bir çeşit derebeyi olan mandarin den alır. Mandarin kelimesi ise sanskritçe danışman manasındaki mantri kelimesinden gelir. Mantalite kelimesindeki man kelimeside düşünce anlamında aynı kökten gelir.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:32   #28
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Limon: dilimize arapçası leymün, farsçası limün kelimelerinden geçtiği sanılmaktadır.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:42   #29
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
İğde: eski türkçede küçük yemişlere yiğde dendiği biliniyor. Yiğ kelimesi günümüzde bazı yörükler boyları tarafından ye emir kipi olarak kullanılır.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-12-2006, 20:45   #30
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Erguvan: Farsça argawan kelimesinden geçmiştir.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:49.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025