![]() |
Alıntı:
Sizinle tanışmak isterim. 2013 Antalya Tarım Fuarına gelmiştim.Ancak bu sene fuar listelerinde güncelleme yaptık. Bir değişiklik olmazsa bu sene başka fuara gitmeyeceğim. Hayırlısı. |
Eşim bor, çamaşır sodası, karbonat ve rendelenmiş sabunu çamaşır deterjanı olarak kullanmaya özendi..
Aktarlardan boru buldum bugün.. Hazır bor bulmuşken sorayım istedim bilenlere..Aldığım bor fidanlığımda topraktan kullanılabilir mi ? Bu bor türevinin kimyasal yapısı bitkilerin alımı için uygun mudur acaba ? |
Alıntı:
Boraks olsa da olmasa da bitkileriniz için kullanabilirsiniz. Her ihtimale karşı binde beş i geçmeyiniz. |
Alıntı:
Sağolun Yakup Bey.. Ben bir kilo alıp, geçen kıştan kalan 50-60 kilo odun külüne karıştırıp elle saçacağım bu yıl 5 dekarlık zeytinliğime.. |
Alıntı:
Ancak, 1 kg boraks/5 dekar oranı daha ziyade yaprak uygulaması için kullanılan dir oran. Bu sene hasattan sonra da bu işi yapabilirsiniz (yapraktan). |
Yakup Bey, ben zeytinlere her yıl yapraktan en az 5 kez DoktorTarsa'nın ithal denizyosununu veriyorum zaten..Yosunda, bitki için gerekli bor ve diğer iz elementler var..
Amacım, topraktan da az bir miktar verip takviye yapmak sadece..Onun için az vereceğim..Duruma göre tekrarlarım. |
Balıkesir Tanıtım Günleri
11-14 Eylül tarihlerinde, İstanbul Feshane'de, 2. Balıkesir Tanıtım Günleri düzenlenecek.
Balıkesir ve İlçelerinin tanıtılacağı fuarda, Eti Maden ürünleri (Eti Matik dahil) tanıtılacak. Nasipse ben de orada olacağım. Görüşmek üzere. |
Bu urun, gubre olarak mi geciyor (yorumdan ziyade ambalajin son halini kastediyorum)? Eger oyleyse, neye dayanilarak gubre deniliyor?
|
Ürün gübredir. Tescillidir. Yapılan yorumlarda, afaki olmaktan kaçınılmış, kullanıcı tecrübeleri yansıtılmaya çalışılmıştır.
Ürün, içerik olarak ABD de satılan solubor ticari isimli ürüne neredeyse eşdeğerdir (proses gereği farklılıklar olabilir yani). |
Alıntı:
Online satışını yapan bir site bulamadım. |
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
Üyelerimizden adaşım Yakup Bey ziyaret ettiler. Kendileri ile Etidot-67 üzerine sohbet ettik.
|
Sayın Yakup Bey hiç üşenmeden sorularımı detaylı cevapladığınız ve ikramınız için çok teşekkür ederim.
|
Rica ederim. Umarım faydalı olmuşumdur.
Saygılarımla |
Solubor, gubre olarak tescillenmis bir urun degil (hic kullanmadim). Sadece topraktaki Bor eksikliginin raporla tespit edildigi durumlarda, toprak bileseni/takviye urun olarak kullanilabiliyor (bu, "Bor eksikligi tespit edilip izin alinmadan kullanilmasi yasak" demek oluyor). Urunun onay sayfasi: Products List Search: solubor | Organic Materials Review Institute (urun sentetik ama -anladigima gore- temelde gubreyle karistirilarak, doz asimi yapmamak kaydiyla, organik tarim kapsaminda kullanilabilir gibi gozukuyor).
Etidot-67'nin de gubre olarak sunulmasi ne derece dogru bilmiyorum (Turkiye standartlarinda gubre tanimina uyuyorsa, herhalde o yuzden gubre olarak tescillenmistir). Alıntı:
|
Alıntı:
|
Farklı Düzeyde Bor İçeren Sulama Sularının Zeytin
Fidanlarının Gelişme ve Besin Maddesi İçeriklerine Etkisi Saime Seferoğlu, Emre Dalgıç Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü, Aydın GİRİŞ Türkiye, dünyadaki başlıca zeytin ve zeytinyağı üreticisi ülkeler arasındadır. Türkiye dünya zeytin ağaç varlığında dördüncü, zeytinyağı üretiminde beşinci sırada yer almaktadır. Bütün bitkilerde az veya çok miktarlarda bulunan ve bitkilerin yaşamasını sağlayan elementlere ilave olarak minimal miktarlarda bazı diğer elementlere de ihtiyaç vardır. Bunlar; Bor, demir, bakır, manganez, çinko, molibden, cobalt, vanadiyum, Wolfram gibi iz elementlerdir. Bu elementlerin çok yüksek bir katsayıları vardır ve çok az miktarlarda dahi optimum tesiri sağlamak için yeterlidirler (Güner, 1961). Bor elementinin fazlalığı da eksikliği gibi, bitki için tehlikeli olmaktadır. Bu elementin ve bileşiklerinin sularda ve toprakta belirli bir konsantrasyonun üzerinde bulunmasının insan, hayvan ve bitkilere zararlı etkileri bulunduğu tespit edilmiştir (Göncü, 1982). Borun bitkiler için optimum ve toksik düzeyleri arasındaki fark oldukça düşük olduğundan bitkilerin bor toksititesi ve etkinliğini ayarlamak oldukça güçtür. Bu nedenle bitkilerde noksanlık ve toksitite belirtileri en yaygın görülen mikro elementlerin başında bor gelmektedir (Keren ve Bingham, 1985; Sakal ve Singh, 1985; Goldberg, 1997). Kültür bitkileri B içerikleri yönünden önemli ayrımlılık gösterir. Genellikle tahıl bitkilerinin bor gereksinimleri göreceli olarak azdır. Yonca gibi baklagil bitkileri ile pancar, lahana ve benzeri bitkilerin bor gereksinimleri ise göreceli olarak fazladır. Pamuk, zeytin, tütün, marul, domates ve kimi bitkilerin bor gereksinimleri orta düzeydedir. Borun bitkiler için gerekli miktarı ile zehirli miktarı arasında çok dar bir sınır vardır ve bu sınır bitki türlerine göre değişmektedir. Bitki çeşitleri arasında dahi farklar görülür. Toprakta veya sulama sularında fazlaca bor bulunması halinde bazı bitkilerin zarar görmelerine karşılık bazıları etkilenmezler. Bor fazlalığında büyüme noktaları uzun zaman sağlıklı kaldıkları halde yaşlı yapraklar zarar görür. Kökler ise zarar görür ve ölürler. Bitkiler bor isteklerine göre farklı şekilde sınıflandırılabilirler. Bitkilerde bor noksanlığı belirtileri görülmeye başladığı noktaya göre gruplandırılırlar. Örneğin; yonca için bu kritik seviye 20 ppm, elma ve şeker pancarı için 14 ppm, tütün için 10 ppm'dir. Marul noksanlık belirtilerini bitkinin bor kapsamı 30 ppm' e düştüğünde gösterir (Berger, 1949). Bor bitkilerde genellikle su ile taşındığından sulama suyunun bor içeriğine göre, hem sular hem de bitkiler gruplandırılabilir. Eaton, (1940)’a göre 0,3-1,0 ppm bor seviyesinde bor hassas bitkiler, 1,0-2,0 ppm bor seviyesinde bora orta hassas bitkiler, 0-4,0 ppm bor seviyesinde bora toleranslı bitkiler yetişir. Sulama suyunda veya toprakta yüksek düzeyde bor bulunması bor toksititesi nedeniyle ürün kayıplarına neden olmaktadır. Bu durum özellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde ortaya çıkmaktadır (Staiger ve Machelet, 1984). Toprak çözeltisinde bor etkili olmakta ve özellikle tuzlu topraklarda bor fazlalığı görülmektedir. Toprakların saturasyon ekstraktında 0,7 ppm bor içeriği ve daha aşağısı hassas bitkiler için normal kabul edilebilir sınır olarak kabul edilebilir (Sezen, 1988). Bor’ un bitkiler tarafından alınımını etkileyen en önemli toprak özelliği toprak pH’sıdır. Toprak pH’sındaki artışa ve gereğinden fazla kireçlemeye bağlı olarak bitkilerde bor alımı azalmaktadır(Bartleta ve Picarelli, 1973; Bennett ve Mathias, 1973). (Fernandez-Escobar vd. 2006) Mineral gübrelemenin zeytin verimine ve yağ kalitesini etkilediğini bildirmişlerdir. (Ateyyeh ve Sahatat, 2006) Borun bir mikro besin elementi olduğunu ve yeterli bor beslenmesinin sadece yüksek kaliteli ürün ve verim için ölçüt olduğunu bildirmiştir. (Nyomora vd.,1997)’de yaptığı çalışmada B noksanlığı sonucunda düşük polen oluşumu, polen çimlenmesinin zayıf ve gelişen tüpte polenin azaldığını bildirmiştir. Pek çok araştırıcı bor uygulamalarının çiçek taslağının ve meyve verimi ve fındıkta arttığını bildirmişlerdir (Baron, 1973; Chaplin, vd. 1977; Hanson, 1991; Nyomora, vd. 1977). (Perica, vd. 2001b) tarafından yapraktan bor uygulamalarından sonra zeytinlerde meyve tutumunun arttığını bildirmişlerdir. Yapraktan 300mg L-1 dozunda sulu borun 2 yıl uygulamada yaprakların bor seviyelerini arttırdığını, meyve kalitesini, ürün miktarını ve yağ kalitesi üzerine etkisinin önemsiz olduğunu belirlemişlerdir (Larbi, vd. 2011) Bitkilerde bor alınımını etkileyen çevre etmenlerinin başında toprakların nem içerikleri gelir. Kuraklık stresi öteki mikro elementlere göre bor alımını göreceli olarak daha fazla etkiler ve bitkilerde bor alımı önemli derecede azalır (Sherrell ve Toxopus, 1978, Mcquarrie vd., 1983). Ege bölgesi koşullarında, Büyük Menderes nehrinin ve yer altı sularının B seviyesi çevredeki jeotermal kaynaklardan dolayı gün geçtikçe artmakta ve toprakların kalitesi bor yüzünden bozulduğunu bildirmişlerdir (Aydın ve Seferoğlu 2000). Araştırmanın amacı; artan oranlarda bor içeren sulama suları ile sulanan zeytin fidanlarının bora karşı dayanıklılığının belirlenmesidir. Bu çalışmayla bor toksitesine karşı toprak kalitesinin nasıl ve ne ölçüde arttırılabilirliği ortaya çıkarılacaktır. MATERYAL VE METOT Araştırma, ADÜ Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü serasında 2012-2013 yıllarında 12 kg’lık saksılarda 2 yaşında Gemlik zeytin çeşidi fidanlarında 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Saksılar; (1/3) Kum, (1/3) Toprak, (1/3) Organik gübre karışımından oluşturuldu. Sulama suyu bor dozları 0-1-2-4-6-8 ppm olup, bor dozları Sodyum Oktaborat (Na2B8O13)’la oluşturulmuştur. Sulama işlemi kış aylarında 15-20 günde bir, yaz aylarında ise haftada 2 kez yapılmıştır. Daha sonra her iki yılda da kış dinlenme döneminde (Aralık) 25 g/saksı 15:15:15 kompoze gübresi, nisan ayında 20 g/saksı % 33 lük amonyum nitrat gübresi uygulanmıştır. Zeytin fidanlarının yetiştirildiği saksı topraklarından deneme öncesi alınan örneklerde bazı fiziksel ve kimyasal analizleri (Kacar, 2009)’e göre ve bor analizi Azomethin-H yöntemi ile yapılmıştır (Wolf, 1971). Bitkilerden 2012 ve 2013 yıllarında mart-mayıs aylarında olmak üzere 4 kez ve 5. örnekleme ise kasım ayında olmak üzere 5 örnekleme yapılarak yaprakların bor içerikleri Azomethin-H yöntemi ile (Wolf, 1971) belirlenmiştir. Deneme öncesi alınan toprağın bazı analiz sonuçları Çizelge 1’de, sulama da suyun bazı analiz sonuçları Çizelge 2’de verilmiştir. BULGULAR ve TARTIŞMA Farklı dozlarda sulama suyu olarak uygulanan bor, saksıların içerisindeki toprakların bor konsantrasyonunu etkilemiştir (Çizelge 3). Kontrolden itibaren artan bor konsantrasyonuna paralel olarak toprakların bor konsantrasyonu her iki yılda da doğrusal olarak arttığı belirlenmiştir. Toprakların bor içerikleri 2011 yılında 1,03-8,59 ppm, 2012 yılında 0,42-12,11 ppm arasında iken, 2012 yılında 6 ppm’den 2013 yılında ise, 4 ppm’den sonraki bor uygulanan topraklarda borun toksik seviyede olduğu belirlenmiştir. Reisenauer vd. 1973’de sulama suyunda bulunan 1 mg B L–1’un duyarlı bitkilerde gözle görülebilen toksik belirtilere yol açtığını bildirmişlerdir. Artan bor dozlarının zeytin fidanlarının boy uzunluklarını 3 boy ölçümü zamanında da etkisinin negatif yönde olduğu ve boylarının kontrole göre gelişimlerinin daha düşük olduğu belirlenmiştir Çizelge 4. Bu da bor besin elementinin bitkinin büyüme noktalarını etkilediği ve bitkinin boyuna büyümesini özellikle 3. örnekleme döneminde olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir. Yadav vd. (1989) tuzluluk ve B’un nohut bitkisinin çimlenme, büyüme ve mineral bileşimi üzerine etkisini araştırmışlar ve borca zengin tuzlu toprakların çimlenme ve büyüme üzerine etkili olduğunu diğer topraklara göre zararlı etkisinin meydana geldiğini bildirmişlerdir. (Zabunoğlu vd. 1977)’in Gemlik zeytin çeşidi için yaprakların besin maddesi yeterlilik sınır değerleri Çizelge 5’de verilmiştir. Yaprakların bor yeterlik sınırının gemlik çeşidi için 11-23 ppm olarak belirlenmiştir. Bor için yeterlilik değeri göz önüne alındığında yaprakların bor içerikleri 2012 yılında artan bor konsantrasyonuna paralel olarak artış sağlamış, ancak bu artış istatistiki açıdan önemli bulunmamıştır. Artışlar mart ayı örneklemesine göre mayıs ayındaki örneklemelerde her iki yılda da daha fazla olmuştur. 2013 yılı mayıs ayında ise en yüksek bor değeri 8 ppm uygulamasında 45,19 ppm olarak elde edilmiştir (Çizelge 5–6). Ortalama değerleri göz önüne aldığımızda artan bor konsantrasyonuna paralel olarak kontrole göre yaprakların bor içeriklerinde artış sağlanmış, en yüksek bor içeriği 8 ppm bor uygulamasından elde edilmiş ve istatistiki açıdan p≥ 0,01 önemli olduğu belirlenmiştir. (Chatzıssavvıdıs vd. 2004) yaptıkları çalışmada yüksek seviyede borlu (3,6 mg L–1 ) sularla sulanan 2 farklı zeytin çeşidinin yapraklarındaki besin elementlerin mevsimsel değişimi konulu çalışmasında yapraklarda en yüksek bor içeriğini 175 mg kg–1, en düşük bor içeriğini ise 70 mg kg–1 olarak belirlemişlerdir. Her iki yılda da Mart ayına göre mayıs ayı yaprak örneklerinin bor içeriğinin daha yüksek olmasının nedeni, sıcaklığın artmasıyla traspirasyonla bor taşınımın da artış olması ve buna bağlı olarak bor birikiminde artış göstermesidir. Hava sıcaklığının ve güneşlenmenin artmasından dolayı (transpirasyon) mart ayına göre mayıs ayının Bor değerleri daha yüksek olarak belirlenmiştir. Bu durumda ışık intensitesi ve sıcaklığın da bor alımı üzerine etkili olduğu belirlenmiştir. Işık intensitesine bağlı olarak fotosentez süresinin uzaması ve transpirasyon oranının artması, bitkilerde bor alınımını olumlu ve önemli bir etki yapmaktadır (McInnes ve Albert, 1969, Çakmak vd. 1995). (Boncukçuoğlu vd. 2003), toprakta veya sulama suyundaki bor derişimin belirli sınırları aşması durumunda bitki yaprağında sararma, yanma ve yarılmalar, olgunlaşmış yapraklarda dökülme ve büyüme hızının yavaşladığını bildirmişlerdir. Bununla birlikte 2012 yılında özellikle 6 ppm bor uygulanmış fidanların yaşlı yapraklarının (alt) uçlarında kurumalar meydana gelmiştir. 8 ppm uygulamasında ise 1 yıllık borlu sularla sulama sonucunda fidanların kurumasına ve çalı olmasına neden olduğu belirlenmiştir. 2013 yılında ise 4-6 ve 8 ppm bor uygulanan bitkilerde nekroz şeklinde yanmalar gözlemlenmiş olup, bu değerlerde Zabunoğlu vd. (1977)’in belirlediği 23 ppm bor değerinden yüksektir. Her iki yılın mart ve mayıs aylarının bor içeriklerindeki değişim Şekil 1-2-3-4’de regresyon grafikleri halinde verilmiştir. Yaprakların bor içerikleri her iki yılda da 8 ppm uygulamasında ve mayıs ayındaki örneklemede en yüksek seviyededir. 5. örnekleme (kasım) değerleri ise ikisinin arasında bir değerdedir. Bu değerlendirmeler istatistiki açıdan p≥ 0,01 seviyesinde önemli bulunmuştur. (Seferoğlu vd. 2000) iki farklı zamanda ve iki farklı dozda yapraktan uyguladığı borik asitin (% 0,25–0,40) 5 farklı zeytin çeşidinde bitkilerin mevsimsel değişimine ve yaprakların bor içeriklerini arttırdığını belirlemiştir. İki yıl boyunca yapraklarda ve meyvelerde bor içeriğini yapraklarda (12-28 ppm) meyvelerde (31-41 ppm) olarak belirlemiştir. Uygulanan borik asitin her iki dozda da yaprakların ve meyvelerin bor içeriğini arttırdığını bildirmişlerdir. Daha önceden yapılmış olan çalışmalarda belirtildiği üzere, zeytin bitkisi 1 ve 2 pmm bor’ a dayanıklı bir bitki olduğu görülmüştür (Gupta vd. 1985; Demirtaş, 2005; Lardi,2011;) Yaptığımız çalışmada kontrol, 1 ppm, 2ppm ve 4 ppm bor uygulanan bitkilerde herhangi bir toksite belirtisi gözlemlenmemiştir. SONUÇ VE ÖNERİLER Zeytin ağaçlarında, yüksek ve kaliteli bir verim artışı sağlanabilmesi için bitki besin elementlerinin bitkide ihtiyaç duyulduğu kadar bulunması gerekmektedir. Aksi halde bu besin elementlerinin birbirlerine antagonistik etki oluşturması sonucu bitki bu besinlerden yararlanamaz ve noksanlık çeker. Bazen Çizelge 6. Farklı bor içerikli sularla sulanan, zeytin fidanlarının farklı dönmelerdeki yapraklarının bor analiz sonuçları. de besin elementinin çok fazla olması bor’da görüldüğü gibi zehir etkisi oluşturarak yapraklarda meydana gelen kloroz ve nekrozlar nedeniyle fotosentez ve solunumu olumsuz yönde etkileyerek bitki gelişimini engellemektedir. Bunun sonucunda da verim ve kalitede olumsuzlukların oluşmasına neden olmaktadır. Bu durumların oluşmaması için bitkileri sulamada kullandığımız sulardaki kalite parametreleri ve özellikle bor içeriği göz önünde bulundurularak yetiştiricilik yapılmalıdır. Çalışmanın sonucunda; zeytin bitkisi için sularda ilk yıl 6 ppm’de toksite oluşurken 2. yıl 4 ppm’de toksite belirtileri belirlenmiştir. İkinci yılda ise 4-6-8 ppm uygulamalarda bor toksitesine gerek yaprakların 23 ppm’den yüksek olması ile ve gerekse yapraklardaki toksite belirtilerinden dolayı uygun olmadığı belirlenmiştir. Böylece literatür de belirtilen zeytin için 2 ppm’den sonra bora karşı duyarlılığın doğru olduğu bir kez daha kanıtlanmış olmaktadır. Gemlik zeytin fidanlarının sulanmasında kullanılacak olan sulama suyunun bor içeriğinin 2 ppm’den fazla olmaması gerektiği ortaya konmuştur. |
Alıntı:
Agriculture sayfasını inceleyin. Ayrıca Türk tarım mevzuatı ab regülasyonlarına dayanılarak hazırlanmıştır. Yani, biz Etidot-67 üzerine EC-Fertilizer ibaresini tamamen AB mevZuatına uygun olarak yazıyoruz. Daha önce de dediğim gibi, ürünümüz gübre olarak tescillidir. Saygılarımla |
Yani Etidot-67 min gübre olarak sunulması %100 doğrudur.
Organik tarımdan fazla anlamam. Ancak temelde bir doz ve teknik meselesi olarak yorumluyorum. Bizim ürünümüz kimyevi gübre olarak tescillidir. Ancak bu durum, Etidot-67 nin organik tarımda kullanılamayacağı anlamına (en azından%100 olarak) gelmemektedir. Sertifikasyon kuruluşunun şartlarına göre kullanılır ya da kullanılmaz. Saygılarımla |
Anladığım kadarıyla boru, toprak, sulamada kulklanılan su ve yaprak analizi yapmadan topraktan veya yapraktan vermek çok sakıncalı ve telafisi mümkün olmayan sonuçlara neden olabileceğidir.
Gelişigüzel verilmeyecek bir mikro besin bu. |
Gelelim sulama suyundaki bor oranına:
Sulama suyu, bitkiyi hep suladığınız sudur. Hele bu su kaynağı dere gibi sürekli akan bir kaynak ise bu sudaki bor oranına çok dikkat etmek gerekir. Bu sudaki bor oranının elbette 1-2 ppm mertebelerinde olması bitki için yeterlidir. Ancak sulama suyu doğal bor oranı ile suya gübre olarak katılan bor oranını bir birine karıştırmamak gerekir. Çünkü ilki doğaya sürekli olarak bor taşırken, ikincisi 1-5 uygulama/yıl olarak doğaya bor vermektedir. Çünkü daha önce bazı teknik kişilerin bu iki farklı oranı çevre boyutları ve gübrelemesi açısından hatalı yorumladığına şahit oldum. |
Alıntı:
Saygılarımla |
Alıntı:
Eğer benim zeytinleri sulamada kullandığım suda 2 ppm bor mevcut ise benim ayrıca etidot'u vermeme hiç gerek yoktur diyorum ben.. |
Alıntı:
Tabi zeytinleri suladığınız sudaki doğal bor oranının, toprak yapısından fazla etkilenmeden bitkiye geçtiğini kabul ediyoruz. Bununla birlikte, kapitalist-kimyevi tarımda, iz elementlerinin yapraktan verilmeleri üzerinde çok duruluyor. Uygulamacı olmamanın eksikliklerini burada yaşıyorum. E-67 özelinde, ürünün mantar sevmemesi ve çoğu tarım ilaçları ile karıştırılacak kullanılabilmesi ve hatta bazı çiftçilerimizin tarım ilaçları ile ya da kaolin ile karıştırarak kullanmayı özellikle tercih etmeleri gibi bir durum var. Bu, sadece uygulama maliyetini düşürmek için yapılmıyor. Karıştırarak kullanımda, daha olumlu sonuçlar alındığı/alınabildiği söyleniyor. Buradan iyi bir tez konusu çıkar ama... Neyse, sohbet güzel ama mesaim 8 de. Iyi geceler efendim. |
Onceki mesajinizda bir ABD urunu oldugu anlasilan Solubor ornegini vermissiniz. OMRI'nin (Organic Materials Review Institute) kendi sayfasindan baktigimizda, fertilizers and soil amendments (gubreler ve toprak bilesenleri) kategorisinde yer aldigi goruluyor. Bu sizi yaniltmasin cunku, bu kategoride hem gubreler yer aliyor hem de diger toprak bilesenleri/bitki buyumesini duzenleyen malzemeler yer aliyor. Diger bir deyisle Gubreler diye bir kategori ve Diger Bilesenler diye ayri bir kategori yok (alt siniflar var); her ikisi de ayni kategoride ele alinmis. Solubor'a OMRI'nin sayfasindan tekrar bakalim: Products List Search: solubor | Organic Materials Review Institute
Urunun dahil oldugu sinif Generic Materials Search: boron products synthetic | Organic Materials Review Institute adresinde sentetik ve suda cozunebilen bor urunu olarak geciyor. Urun, gubre olmadigi icin "fertilizer" ifadesi de yer almiyor. Yine OMRI'nin sayfasindan bu sefer gubre olan bir urune bakalim: Products List Search: jobe, s | Organic Materials Review Institute Jobe's'un bircok urunu, gubre kategorisinde "fertilizer" olarak incelenmis (ornegin domates ve sebze besini olarak gecen urun): Generic Materials Search: fertilizers blended | Organic Materials Review Institute Bunlar bir yana, Alıntı:
Solubor'un kendi urun profil dokumanina bakalim: http://www.compostwerks.com/images/Solubor.Profile.pdf Ilk sayfadaki "Correcting Boron Deficiency" bolumunden alintiliyorum: Boron deficiency can be remedied by the correct application of a borate containing material in solid or liquid fertilisers, to the seedbed in annual crops or under the foliar canopy of perennial crops. Bor eksikligi, borat iceren malzemenin belirtilen sekillerde kati veya sivi gubreyle karistirilarak ... giderilebilir. Gubreyle karistirmanin yaninda, tek basina puskurtme yoluyla da kullanilabilecegi belirtilmis (bu, urunun gubre oldugunu gosterir bir uygulama degil). Bunun yaninda bir de ureticinin Ingiltere'deki Soil Association Certification Limited'ten aldigi bir sertifika daha var: http://www.borax.com/docs/pdfs/euro-...t.pdf?sfvrsn=2. Burda da belgenin sag tarafinda, "kullanimi izne tabidir" anlamina gelen bir ifade var. Ornegin, eger ciftci, organik sertifikali tarim yapip urununu (or. sebze, meyve) organik sertifika etiketiyle satiyorsa, kendisini degerlendirmeye alan kurumla gorusup, bu urunun sertifika kapsamindaki faaliyetlerine uygun olup olmadigini, kullanim izninin olup olmadigini ogrenmesi gerekiyor (bunun icin de ciftciden ornegin topraktaki Bor eksikligini ortaya cikarmak icin analiz yaptirmasi istenebilir). Yani organik gubreyi cok daha rahatlikla kullanabildigi gibi, Solubor'u kullanirken farkli bir yol izlemesi gerekli. Yine AB ile ayni referanslari izleyen Soil Association Certification Limited, kendi internet sayfasinda Solubor'u iz element kategorisine dahil etmis (eger Etidot-67, bu kurulustan sertifika almak isterse, o da iz element kategorisine dahil olacak): Trace elements : Soil Association. Dikkatinizi bir noktaya cekmek isterim: Gubre olsun ya da olmasin, butun urunler Turkce'ye birebir "gubre" olarak cevirebilecegimiz, "fertilisers (http://www.soilassociation.org/farmersgrowers/technicalinformation/fertilisers)" ana basligi altinda, AB mevzuatiyla paralel olacak sekilde incelenmis fakat burda "fertiliser" belki de bitki besini (her zaman N, P, K gibi birincil besin degil) olarak cevrilebilecek genel bir kategoriye denk dusuyor. Solubor referansini bir kenara koyup AB mevzuatina bakalim (bu baglantidaki bilgiler guncel degilse, lutfen belirtin): Fertilisers Provisions for specific types of fertilisers The Regulation sets out detailed technical provisions regarding the scope, declaration, identification and packaging of four types of fertiliser: - main inorganic nutrient fertilisers: these are the main fertilising elements supplied in substantial quantities for plant growth, i.e. nitrogen, phosphorus and potassium; - secondary inorganic nutrient fertilisers: these are calcium, magnesium, sodium and sulphur; - inorganic micro-nutrient fertilisers: these contain elements required in small quantities such as boron, cobalt, copper, iron, manganese, etc.; - ammonium nitrate fertilisers of high nitrogen content: given the dangerous nature of this type of fertiliser, the Regulation lays down additional measures such as a detonability test described in Annex III to this Regulation. Ilk kategori: Azot, Fosfor, Potasyum'un olusturdugu ve esas bitki gelisimini saglamak icin kullanilan ana/birincil besinler Ikinci kategori: Kalsiyum, Magnezyum, Sodyum ve Kukurt'un olusturdugu ikincil besinler Yukarda icinde Bor'un da bulundugu 3. maddenin basligini birebir soyle cevirebiliriz: inorganik mikro-nutrient besinleri (mikro-nutrientler, bitkinin belli bir konsantrasyondan daha dusuk miktarda ihtiyaci olan nutrientler oluyor) Son olarak birseyi daha belirtmek isterim: Bu konunun ilk mesajinda, parantez icinde urun icin Borlu Gubre ifadesini kullanmissiniz. Lafi uzatmadan bir analoji yapalim: Cok guzel kazan dibi yapan bir tatliciya gittiniz diyelim. Kazan dibi siparisi verdiniz ve yaninda bir top da vanilyali dondurma istediniz. Garson size "dondurmayi biz yapmiyoruz ama isteyen musterilerimiz icin bulunduruyoruz; isterlerse tatliyla birlikte veriyoruz, bilin istedim" dedi. Bu duruma gore, dondurmali kazan dibi yemis oluyorsunuz ama esas yediginiz sey aslinda kazan dibi cunku dondurma, tatlicinin monusunde yok, isteseniz de siparis veremezsiniz. Borlu gubre diyebilmeniz icin de, satisini yaptiginiz urunun icinde Borla birlikte gubre (ya da gubreyi gectim baska bir malzeme daha) olmasi gerek. Borlu Gubre tanimini siz kendiniz mi yapiyorsunuz yoksa bu kurumsal bir pazarlama stratejisinin urunu mu? Eger Etidot-67'nin icinde suda cozunebilir Bor yaninda gubre kategorisine girebilecek bir urun yoksa, sizin mantiginiza gore, urunu, Borlu Gubre yerine Bor Gubresi olarak tanitmaniz gerekmiyor mu? Alıntı:
|
Alıntı:
http://www.yarabrasil.com.br/fertili...a_bortrac.aspx Bir İngiliz şirketi olduğunu bildiğim Yara'nın azot karışımsız bor solüsyonlarından kullandım ben yıllar önce, artık Türkiye'de bulamıyorum: YaraVita BORTRAC 150 | Yara |
Sondan başlayayım:
"Borlu Gübre" tabiri, türkçemizin halk arasında kullanımı ile ilgili seçilmiş bir kelimedir. Maksadım, "Azotlu gübreler", "Fosforlu gübreler" gibi terimlerşmiş ifadelerin çağrıştırdığı şeyi çağrıştırmak idi. Çiftçiye "azot gübresi" kullan denmez genellikle, "azotlu gübre" kullan denir. "Borlu Gübre" ifadesinin kullanımı da kişide yapacağı çağrışım göz önünde bulundurularak benim seçtiğim bir ifade. Bu, art niyetle değil, doğru anlamı çağrıştıracak ve telaffuzu kolay olsun vs diye seçildi. Esases eskiden borlu gübre demek yanlıştı. Fakat son zamanlarda (bkz. Gübre yönetmeliği son hali) sodyum (Na) da gübre olarak değerlendirilmeye başladı. Eğer sodyum bir gübre ise, E-67 hem bor hem de sodyum içerdiğinden, borlu gübre olarak değerlendirilebilir konumuna-tartışmasına dahil olacaktır. |
Tescil Meselesi
Elinizde bir ürün var ise ve bunu bir X ülkesinde üretmek-satmak vs istiyorsanız, ürününüzü "o ülkenin mevzuatına göre" tescil etmeniz gerekir.
Konu ne olursa olsun, esas mesele ticaret hangi ülkede yapılacaksa o ülkenin mevzuatına uygun olmalıdır. Kısaca teknik olarak OMRI ve/veya başka bir yapılanma ya da bir üniversiteyi referans alabilirsiniz. Böylece gerçekten doğa veya sürdürülebilir hayat adına çok doğru yorumlar yapabilirsiniz. Ancak, ticari olarak, yani hukuki olarak bunun hiç bir önemi yoktur. Bulunduğunuz ülkenin mevzuatına göre hareket etmekle mükellefsinizdir. Ülkemiz, AB muktesebatını esas almıştır. AB sınırlarına yapacağı ihracatlar için AB regülasyonları ile birebir uyumlu (çeviri) yasal mevzuatı yürürlüğe almakta ve yerli firmaları da bu mevzuat kapsamında denetlemektedir. Netice olarak, E-67 yi hangi ülkeye ihraç ediyorsak, önce o ülkenin yasalarına göre gübre tescilini yaptırmaktayız. Sonra da gübre olarak satmaktayız. Buna AB ülkeleri de, USA da, Çin de dahildir. |
Görecelilik
Dedim ya, teknik olarak OMRI, çok saygı duyulası bir yapıdır. Böyle bir iddiaya veya gerçeğe saygı duyarım.
Ancak, yaratılışın düzenini anlamak ve aklımızı kullanmak için de OMRI den ya da AB den tescillenmek zorunda değiliz. M.Fukuoka'nın emeklerine yazık ederiz o zaman. Ben arıcılık yapmaktayım. Yasa der ki, balındaki zararlı madde miktarı, zararlı doz sınırını geçmedikçe balın zararsızdır. Yani... arılarını sağlıklı tutabilmek için X ilacını kullanabilirsin. Yeterki balındaki kalıntısı şu değerin altında bulunsun. Aynı-benzer şeyi yıllar önce DDT için de söylemişti o yasa. Demek istediğim şey şu: Hukuk kuralları, akademik yapılanma ve kapitalist sermaye, birlikte ve denge içinde dünyamızı (hayatımızı) nasıl yöneteceğimizi söylerler. Bunu binlerce yıldır yapmaktalar. Bu, kendi içerisinde çelişki yaşamak istemeyen insanlar için bir çözüm-kurtuluş yolu olabilir. Fakat benim gibi meraklı ve eleştiren insanlar için çoğu zaman yük ve huzursuzluk kaynağıdır. Özgür düşüncenin ehliyetli amirlerle tartışabildiği bir dünya arzuluyorum. Özellikle orta okulda soru sorduğu için öğretmeninden çokça dayak yemiş biri olarak; Saygılarımla |
Gübrenin Tanımı
Gübre nedir?
diye sorunca fidancılık kurs hocama, bütün bitki besin maddeleri gübredir demişti. Yemek nedir? sindirebildiğimiz ve böylece (önemli bir zarar görmeden) yaşamsal fonksiyonlarımızı sürdürmemize vesile olan şeylerdir. Benim sınırlarım, biraz farklı. Bu, içinde bulunduğum toplumun hoşuna gitmiyor. Ama Nasreddin Hoca da toplumu mutlu edecem diye eşşeğe ne kendi binmişti, ne de çocuğunu bindirmişti.:) Saygılarımla |
Yakup Bey,
İnsanlararası algı ve yorum farklılıkları her zaman olacaktır.. Yazdıklarımı lütfen yanlış anlamayın.. ''Bor'' da dense, ''borlu gübre'' de dense sonuç değişmez.. Değişmeyecek olan tek ana husus ''Etidot-67''nin ulusal ve uluslarası kabul görmüş tescilli bitki besleme ürünü oluşudur.. Tartışmalarımız ayrıntının ayrıntısıdır.. Selamlar. |
Alıntı:
Biz esasen, "esası" tartışıyoruz. Gübre elementleri bellidir. Bu elementler, bitkiye bitkinin gıdası olarak kullanılabileceği formda verilebilirse, bitki beslenmiş (gübrelenmiş) olur. Bu formlar, her hangi bir şekilde gübre olarak "tescil" edilirse, hukuken yani devlet ve yasalar nezdinde de gübreolarak kabul edilir ve ticari hayatta böyle tanımlanır. Bu element veya gübrelerin başka fonksiyonlarının da olması (Azot hem gübredir, hem de TNT nin bileşeni), onları gübre olmaktan alıkoymaz. Maalesef, özellikle bu son yazdığımı anlayamayan bazı kamu görevlileri biliyorum. Adam diyor ki, senin ürünün internette ilaç olarak geçiyor, o zaman ben buna gübre demem? Neden, diye sorduğunuzda, söylediği veya söylemediği gerekçesi, sizden önce başkasının bu ürünü gübre olarak tescil ettirmemiş olması ya da bir AB firmasının vs bunu ülkemizde yapmamış olması. Adama desen ki su hayatın kaynağıdır ama tarlada çok durursa mahsulü kurutur, ANLAMAZ... Sorun, zihniyet ve kültür sorunudur. Ahlak ve sevgi sorunudur. Saygı ve selamlar benden efendim. |
1 Eklenti(ler)
Yakup Bey, referanslariniz basta olmak uzere, aralarda yaptiginiz Nasrettin Hoca ve tarih-felsefe yorumlarinizla urunle ilgilenebilecek insanlarin kafasini iyice karistiriyorsunuz. Basindan beri ABD sertifika programlarini referans verdiniz; ordan AB mevzuatina ve standartlarina gecis yaptiniz.
Alıntı:
Bu urun kategorisi icinde birbirinden farkli bircok urunle birlikte ornegin Humik Asit de var. Humik Asit, gubre mi? Gorece daha denk olan bir karsilastirmayi, ABD'li OMRI ve Avrupali sertifikalandirma kurulusu Soil Association arasinda yapalim. Bu kurum, Avrupa standartlarina gore belirlenen ve "fertilisers (terim, Ingiliz Ingilizcesinde s ile yaziliyor, z ile degil)" ana kategorisi altinda gubre, iz elementler, dolomit, mikroorganizmalar ve diger urunleri (bu digerlerinin icinde, kimi urunlerinde potasyum konsantrasyonu yuksek olabilecek yosun ozu de var) siralamis. Solubor da iz elementler grubuna dahil edilmis: Trace elements : Soil Association. Dolayisiyla, EC Fertiliser ifadesini paket arkasina yazmak, yani bu kategoriyi belirtmek, mevzuat geregi zorunluluk olabilir (yazilmasa da olur mu bilmiyorum ama bir sekilde AB onayli oldugunu belirten bir barkod veya baska bir ibare vardir). Bunun disinda, paketin on kisminda Turkce olarak "Gubre" ifadesi de gozukmuyor (asagidaki resim, paketin yeni hali degilse, lutfen belirtin).Ornegin paket ustune Turkce olarak "Gubre" yazabiliyor musunuz? Bu listelerdeki urunleri, bitki bir sekilde bunyesine katarak kullanabiliyor (ayrica iz elementler bence de cok onemli) fakat konvensiyonel anlamda gubre tarifi baska; yani sorun urunde degil, onun ic piyasada pazarlanis seklinde. Ciftciye gubre dediginizde anladigi anlamdaki gubrenin (or. keci gubresi) icinde bitki icin birincil oncelikte bilesenler (makronutrientler) olan N, P, K'dan en az birisi belli bir oranin ustunde yer almalidir. Tuketiciler kendi aralarinda konusurken, tartisirken, urunleri farkli isimlerle ifade edebilir, bazen terim yanlisliklari da yapabilir ama ureticinin bu luksu yok. Etidot-67'yi ABD'de satmak istiyorsaniz, paketin icine soz konusu uc bilesenden yine en az birisini belli bir oranda koymaniz gerek. Bu durumda bile paketin ustune yuzdeler ornegin N-P-K-20.8 seklinde verilerek ve ustune "gubre" yazilarak satis izni verilir mi bilmiyorum. Etidot'u ayrica "Bor urunleri kategorisinde satmaniz gerek" de denebilir. ABD referanslari bellidir. N, P, K'nin birincil oneme sahip olmasi da, topraktaki yetersizliginden kaynaklaniyor cunku bitkiler buyume ve meyve verme evresinde bunlari bol miktarda kullaniyor; bu yuzden surekli uretim halindeki bir tarlaya belli araliklarla yeniden vermemiz gerekiyor. Ikincil nutrientler (yine makronutrientler) Ca, Mg, S. Bunlarin disinda mikronutrientler, cok kucuk miktarlarda verilmesi tavsiye edilen B, Cu, Fe gibi bilesenler. Sozun ozu, ne Etidot-67, ne Solubor, ciftcimizin gubre uygulamasi yapmak uzere tek basina almaya yonlendirilmesi dogru olan urunler; bu baslikta sanki bu boyle yapiliyormus gibi bir algi var. Ozellikle organik gubre piyasasindaki yerli urun sayisinin cok daha fazla olmasini dilerim ama Etidot-67'nin pazarlama seklini "gubreyle birlikte, ozellikle Bor eksikliginin risk yarattigi durumlarda, bir takviye urunu olarak kullanmanizi tavsiye ederiz" seklinde degistirirseniz daha dogru ve faydali olur diye dusunuyorum. Hatta bir adim oteye geceyim, urunun sekli, bitkinin ihtiyaci olan miktarda B ve diger mikronutrientleri icerecek sekilde sivi hale donusturulurse cok daha guzel olur (yalniz, bu durumda da gubre olmaz, onu belirteyim :)). Sn pria, odun kulu, topragin pH degerini oldukca yukseltip alkali yapar. Genis olcekli uygulamalarda dikkatli olmak gerekir. Bor icin da esas olan bitkiye eser miktarlarda verilmesi, doz asimi yapmamaya dikkat edin derim. |
Daha sonra detaylı olarak yazarım ama çeliştiğimiz nokta gübrenin tanımı.
O resim muhtemelen Etimine USA nın kullandığı ambalajı göstermekte. Yurt içi ambalajımız farklı. Devam ederim.. Şimdi biraz vaktim var: Öncelikle şunu beyan etmek istiyorum. Bu sayfayı açmaktaki amacım, Eti Maden üretmeden önce ülkemize ithal yollardan fahiş fiyata gelen Di Sodyum Okta Borat Tetrahidrat (Na2B8O13*4H2O) formundaki kimyevi gübrenin, çiftçilerimiz tarafından çok makul fiyata temin edilebileceğini duyurmak gibi kesinlikle bilginin paylaşılmasına yönelik hususlar idi. Hala da öyle... Çelişilen ana nokta bence şu: "Gübre nedir?" Böyle düşünüyorum, çünkü gübre tanımım ve E-67'yi gübre olarak tanımlamam eleştiriliyor. Efendim, bu meselenin iki boyutu var. Birimi teknik boyut, ki belli bir standarda uysa da uymasa da, bir elementin gübre fonksiyonunda olup olmadığı ile alakalıdır. Diğeri ise hukuki-resmi ve ticari boyut ki, mevzuat nezdinde bir maddenin gübre olarak tanımlanabilirliği ile alakalıdır. İşte bu noktada, mevzuat bizim referans noktamızdır. Peki ne diyor mevzuat: d) Gübre: Ana işlevi bitkilere besin maddesi sağlamak olan maddeleri, e) Birincil bitki besin maddesi: Azot, fosfor ve potasyum elementlerini, f) İkincil bitki besin maddesi: Kalsiyum, magnezyum, sodyum ve kükürt elementlerini, g) Mikro bitki besin maddesi: Birincil ve ikincil bitki besin maddeleri ile mukayese edildiğinde çok daha az oranda kullanılan, bitkinin büyümesi için gerekli olan bor, kobalt, bakır, demir, mangan, molibden ve çinko gibi iz elementleri, h) Kimyevi gübre: Beyan edilen bitki besin maddelerinin ekstraksiyon, fiziksel ve/veya kimyasal endüstriyel proseslerle elde edildiği, elde edilen bu bitki besin maddelerini içeriğinde mineral formunda bulunduran gübreleri; kalsiyum siyanamit, üre ve onun yoğunlaştırılmış ve ilintili ürünlerini, şelatlı veya kompleks halde mikro besin maddesi içeren ve kimyevi gübre olarak sınıflandırılan ürünleri, (bknz: TARIMDA KULLANILAN KİMYEVİ GÜBRELERE DAİR YÖNETMELİK-Resmi Gazete Tarihi: 18.03.2004 Resmi Gazete Sayısı: 25406) Yasalarımıza göre, Etidot-67 hem teknik olarak, hem de resmi olarak gübredir. Yasaya uygun olarak hazırlanan tüm bitki besin elementleri gübredir. İster birlikte olsunlar, ister ayrı ayrı olsunlar, bu durum değişmez. Eğer USA devletindeki ana bayimiz, E-67 nin etiketlenmesi konusunda USA yasaları nezdinde bir hata veya yanlış yapmışsa, bunu denetlemek ve düzelttirmek de Amerikan makamlarının görev ve yetkisindedir. Ancak yukarıda bahsettiğim amacıma yönelik olarak, bu sayfalardan yapılmasına vesile olduğum açıklamalarda önemli bir hata olmadığını düşünüyorum. Bu sayfa, yerli üreticilerimiz için oluşturulmuştur. Benim anlamadığım, bir vatandaş ve kamu görevlisi olarak sorumlu olduğum mevzuatta anılmayan OMRI isimli organizasyonu referans alma zorunluluğumun nereden geldiğidir? Kısaca, OMRI sertifikasyonları vs teknik olarak çok önemli ve değerli olabilir ama ülkemizde yasal bir gereklilik değildir. Ayrıca, "Yakup Bey, referanslariniz basta olmak uzere, aralarda yaptiginiz Nasrettin Hoca ve tarih-felsefe yorumlarinizla urunle ilgilenebilecek insanlarin kafasini iyice karistiriyorsunuz. Basindan beri ABD sertifika programlarini referans verdiniz; ordan AB mevzuatina ve standartlarina gecis yaptiniz." yorumu ile ilgili de bir şey söylemek istiyorum: Tarih-felsefe-iktisat-Nasreddin Hoca vs yi birlikte düşünebilmek ve bunları kullanarak fikirlerimi basit bir dille halka aktarabilmek, benim için önemli. Beni tutarsız olarak değerlendirmeyin. Çünkü bunlar hep içiçe olan şeyler. ABD sertifika programını değil, siz daha kolay ikna olun diye rakibimizin DiSodyumOktaBoratTetrahidrat sayfasını referans verdim. Ama sadece siz daha kolay ikna olun diye. Yoksa o sayfanın teknik bilgi edinmek dışında benim için bir önemi yok. Saygılarımla |
Alıntı:
Merak etmeyin sn. birnefestoprak, benim fidanlığın toprağının PH'ı 5.5 idi.. Yılda attığım 60-70 kilo odun külünü birkaç yıl daha devam ettireceğim..İnşallah PH'ı 7 gibi seviyelere çekerim.. Ayrıca, birkaç yıl öncesine kadar kalsiyum içerikli azotlu gübreler kullanmaya dikkat ederek PH'ın biraz daha yükselmesine katkıda bulunmuşumdur sanırım..Örneğin CAN %26 (kalsiyum amonyun nitrat) gibi.. Tabi attığım odun külündeki potası zeytin taneleri de sömürüyor bir taraftan da..Zeytinler özellkle bu yıl çok iri.. Uyarınız için teşekkür ederim.. Ben fidanlığıma ilk 5 yıl Bortrac solüsyonunu verdim topraktan..5 yıl ara verdim.. Şimdi ise içinde 100ppm bor bulunan ve yılda 5 kez yapraktan verdiğim DoktorTarsa'nın ithal denizyosununu (proton veya acotrop) vermekle yetiniyorum.. Gerçekten bir önceki sayfada kopy-paste yaptığım üniversite araştırmasında yazılı olduğu gibi boru toprağa ve yaprağa verirken çok dikkatli olmak gerek..Kaş yapayım derken göz çıkarılabilir.. http://www.agaclar.net/forum/1319917-post297.htm Yukarıdaki Etidot-67 bor çuvalı bende olsa sanırım 5 dekarlık fidanlığımda 20-30 sene yeterdi bana.. Bor gerçekten çok cüzi miktarlarda kullanılmalı..Özellikle bazı bitki türlerinde bor eksikliği veya fazlalığı arasındaki makas çok dar.. Bu yüzden analiz yaptırmadan bol kepçe bor çuvalına sarılmamalı derim.. |
Omrı
Bir göz attım OMRI neymiş diye.
OMRI, bir enstitü imiş efendim. Sayfasında şunlar yazıyor: "About OMRI The Organic Materials Review Institute (OMRI) is an international nonprofit organization that determines which input products are allowed for use in organic production and processing..." Yani, OMRI organik üretim ile ilgili imiş. Dolayısı ile Organik olmayan bir gübre hakkında organik demesini beklemiyoruz. Ancak daha önce bir mesajımda da belirttiğim gibi, organik üretim bir lisanslama meselesi. Yani, lisansçının şartlarına uyduğunuz zaman, kimyevi bir gübre de organik üretimde "sınırlı bir şekilde bile olsa" kullanılabiliyor. Ha gübre olarak kabul edilmiyor, çünkü organik üretimdeki gübreler sadece "organik gübreler". Yani, OMRI elbette Etidot-67'yi gübre olarak değil, katkı maddesi olarak tanımlamalı. Acaba hangi mesajımda, Etidot-67'nin "Organik Gübre" olduğunu iddia ettim? Ya da bir kimyevi gübre sayfasında, organik gübre-gübrelemeye dair koşullar neden bu kadar çok dillendirildi? Ya da USA da kimyevi gübre satışı yok da o yüzden bütün gübreler OMRI sertifikası mı almalı? Bizim E-67 yi "organik gübre" olarak satma derdimiz yok ki. Eğer ben veya bir başkası böyle bir yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdiysek, lütfen hata ettiğimiz noktayı işaret ediniz, düzeltir ve özür dilerim. Sn. Birnefestoprak, Mesajlarınıza ve alıntılarınıza dikkat ederseniz istemeden de olsa okuyucuyu yanlış yönlendirmektesiniz. Örneğin, "organik gübre" tabirini kullanmanız gereken yerde sadece "gübre" tabirini kullanarak anlam değişikliğine sebebiyet verdiniz. Ya da Sn. Pria. 'dan yaptığınız alıntı, cevap bütünlüğünüz içerisinde benden yapılmış gibi durmakta. Son yazdığım paragraftaki eleştiriler gibi şahsa yönelik eleştirileri yapmamaya çalışan birisiyim. Ancak, konunun ve sayfanın, tarımda bor kullanımı hakkında bilgilendirme ve tartışma olan amacının muhafaza edilmesi gerek. Çiftçimiz için ağır veya anlaşılması zor teknik ifadelerden kaçınmaya çalışıyorum. Belki bu yaklaşımım çok basit ama olsun. Bence böylesi daha iyi. Etidot-67 sayfamızı okuyan ve bu sayfada hata tespit eden üyelerimizden, bunu belirtmelerini özellikle rica ediyorum. Saygılarımla |
Bu mesajinizda bana Agriculture sayfasini inceleyin demissiniz. Dogrudan OMRI'den (ABD) ve European Soil Association'dan (Avrupa) alinan sertifikalarin oldugu sayfaya yonlendirmissiniz.
Etidot'un muadili oldugunu ve Turkiye'de fahis fiyatla satildigini soylediginiz Solubor'a sertifikayi veren OMRI olduguna gore, ben de gittim OMRI'nin sayfasina baktim nasil sertifikalandirmislar diye (siz yonlendirmeseniz de gider bakardim). OMRI, Solubor'u gubre olarak sertifikalandirmamis. Etidot-67 icin basvurulsa, onu da gubre olarak sertifikalandirmayacak cunku gubre degil; bu kadar basit. Solubor'un sertifika aldigi bir diger kurulus, Ingiltere'de kurulu bulunan ve sertifikalandirmayi AB mevzuatina gore yapan Soil Association. Kendi sayfalarinda Solubor'un urun siniflandirmasini iz elementler olarak gostermisler (butun tarim urunleri "fertilisers" ana kategorisi altinda inceleniyor): Trace elements : Soil Association. Diger bir deyisle, Etidot-67 icin de bu kurulustan sertifika almak istese, onu da iz elementler sinifina dahil edecekler. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Phytotoxicity: Although boron is an essential micro nutrient for healthy growth of plants, it can be harmful to boron sensitive plants in higher quantities. Plants and trees can easily be exposed by root absorption to toxic levels of boron in the form of water soluble Borate leached into nearby waters or soil. Care should be taken to minimize the amount of boron released to the environment. Urunun bitkiler ustundeki toksik etkileri: Bor, bitkilerin saglikli sekilde buyumelerini saglayan gerekli bir mikronutrient olmakla birlikte, yuksek dozlarda uygulandiginda, Bor'a hassas olan bitkiler icin zararli olabilir. Bitkiler ve agaclar Bor'un toksik seviyelerine, kok emilimi yoluyla, suda cozunebilen Borat'in yakin mesafelerdeki suya ve topraga sizmasi sonucu, kolaylikla maruz kalabilir. Cevreye salinan Bor miktarinin en dusuk seviyelerde tutulmasi icin onlem alinmalidir. Siz ne diyorsunuz? Etidot-67, bir gubredir. Yukardaki fitotoksisite uyarisini da goz onunde bulundurarak, ayni keci gubresinde oldugu gibi, Etidot-67'yi de brokoli fidesinin dibine avuc avuc koyabilecegimizi soyleyebilir miyiz? Gubre dediginiz zaman, etiketteki kullanim dozlarindan bagimsiz olarak, yanlis bir algi yaratiyor (ayrica paketin arka yuzundeki etiket de bu konunun ilk mesajindaki gibiyse, kullanim dozlari paket ustunde verilmemis). Bu mesajda AB mevzuatindan aktardigim "fertilisers" gruplarinin Turkce mevzuatta yer alan hallerini vermissiniz. Yani, siz kendi elinizle acik acik yazmissiniz, daha nasil bir yorum yapayim: d) Gübre: Ana işlevi bitkilere besin maddesi sağlamak olan maddeleri, g) Mikro bitki besin maddesi: Birincil ve ikincil bitki besin maddeleri ile mukayese edildiğinde çok daha az oranda kullanılan, bitkinin büyümesi için gerekli olan bor, kobalt, bakır, demir, mangan, molibden ve çinko gibi iz elementleri, Etidot-67, d secenegine mi yoksa g secenegine mi giriyor? Yine konunun sizin yazdiginiz ilk mesajina donelim: Tarım Endüstrisindeki Bor Bileşikleri Tüketimi: Bor bileşiklerinin tarım endüstrisinde kullanılan iki çelişen şekilde uygulaması mevcuttur. Düşük konsantrasyonlarda, bor bileşikleri gübrelerin içerisinde mikro besin elemanı olarak kullanılırken, yüksek konsantrasyonlarda herbisit, algisit ve diğer pestisitler (zararlı ot öldürücüler) olarak da kullanılırlar. demissiniz (celisen sekilde uygulama ne demektir, bunu da anlayamadim). Diger kullanim alanlarini konusmadigimiz icin, uygun kismi koyulttum. Kendiniz yazmissiniz tek basina gubre olarak degil, gubrelerle birlikte kullanildigini... Bir de lutfen Etidot-67'nin Turkiye'de satildigi haliyle on yuzunun guncel resmini (mumkunse konunun ilk mesajina) ekleyebilir misiniz? Not: Hicbir mesajda Etidot-67'nin organikligini tartismadik: Alıntı:
|
Yazık.
Mesajlarım gayet açık ve okuyucuya iletmek istediğimi ilettim. Sizinle bu konuyu tartışmayı sürdürmeyeceğim. Selametle kalın. |
Neye yazik beyfendi? Mugalata yapmanin luzumu yok. Yanit vermeme gibi bir luksunuz de yok; urunle ilgili soru soruyorum, yanit alamiyorum. Forumun bir basligi altinda bir urun tanitimi yapiyorsunuz (urunu de temsil eden kisisiniz); urunle ilgili her soruyu yanitlamak, bir yanlislik varsa duzeltmek durumundasiniz. Bu foruma her gun cok sayida insan girip cikiyor; herkesin butun basliklari detaylica okuma luksu yok. Bu yuzden urunun ilk mesajinda yazanlar cok onemli.
Sorumu yineleyeyim: Turkcesini yayinladiginiz ve asagida sizden alintiladigim (Ingilizcesini de ben daha once verip kendimce Turkce'ye cevirmistim) mevzuata gore, Etidot-67, d maddesine mi uyuyor yoksa g maddesine mi uyuyor? d) Gübre: Ana işlevi bitkilere besin maddesi sağlamak olan maddeleri, g) Mikro bitki besin maddesi: Birincil ve ikincil bitki besin maddeleri ile mukayese edildiğinde çok daha az oranda kullanılan, bitkinin büyümesi için gerekli olan bor, kobalt, bakır, demir, mangan, molibden ve çinko gibi iz elementleri, Bir de bu konunun ilk mesajina urun paketinin on ve arka yuzunun guncel resimlerini eklemeniz (bu, forumda tanitilan yerli, varsa yabanci, devlet eliyle hazirlanmis veya ozel diger urunler icin de gecerli) gerekir. Alıntı:
|
Türkçe sözlük:
Gübre Verimi arttırmak için topraga dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal veya bitkisel madde, kemre. İngilizce sözlük: Gübre: fertilizer, manure, dung, droppings, dressing, plant food , artificial manure, chemical manure, kainite Sayın birnefestoprak, Aşağıda Michigan Üniversitesi kaynaklı yazıda sık sık ''boron fertilizer'' ibaresi geçmekte.. Amerika'da dahi bir üniversite boru gübre olarak tanımlıyorsa aslında bu konuyu pek te uzatmaya gerek yoktur kanaatindeyim: Risks and benefits of applying boron fertilizer to soybeans | MSU Extension Bizde de safi bor içeren ürünler ''gübre'' olarak tanıtılmaktadır: http://www.gubretas.com.tr/TR/PRODUC...sp?gId=2&fId=6 http://www.yalovagubre.com/borax/ |
| Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 15:22. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025