agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama) (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/)
-   -   Mikrobiyoloji ve Toprak (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/20171.htm)

acemi_caylak 12-11-2010 20:16

Tartışmanın en güzel tarafı, kırıcı dökücü olunmadığı sürece iki tarafında bir şeyler öğrenmesi.

USA Tarımsal Araştırmalar Merkezi son 50 yılda topraklardaki karbonun %60'ının toprağın yanlış işlenmesi ve gübrelenmesi sonucu kaybolduğunu söylüyor ki, duyunca insanın tüyleri diken diken oluyor. Şimdilik gidecek başka gezegen olmadığına göre bu karbonu toprağa geri kazandırmanın yolunu bulup öğrenmek zorundayız.

malina 20-11-2010 07:46

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 715294)
Tartışmanın en güzel tarafı, kırıcı dökücü olunmadığı sürece iki tarafında bir şeyler öğrenmesi.

Bu saptamadan devam edilmesi sağlıklı olacaktır.

İki arkadaşın yazısı Kişisel İletişim Bölümüne taşınmıştır. Sorunu anlamadılarsa ve isterlerse oradan devam ederim.

ozay57 20-11-2010 19:17

Alıntı:

1)Pastanelerden yumurta kabuklarını topla.
2)Fırında kavur.
3)Sirkede 20 gün beklet.
4)20 lt.suya koy;

ister yapraktan ister sulama suyundan ver. O kadar.

(.....) Bazılarını bir araya getir yeter.

Sn. Sarıcan'nı da candan kutlamanın zamanı geliyor gibi...:)
bu karısımdan 100litre suya nekadar koymamız gerek 3dönüm salatalıklarım için sonsuz teşekkürler yüce bilgileriniz için

ozay57 20-11-2010 19:33

emeğinize sonsuz teşekkürler bu karışımların gramacını nasıl ayarlayacaz, **** 100ltre ilaçlama tankına nekadar koyabiliriz, yapılan bu karısımı nekadarsaklaya biliriz. bilgi verirseniz çok ama çok minnettar olurum

Halil Önen 20-11-2010 21:11

Alıntı:


bu karışımdan 100 litre suya nekadar koymamız gerek 3 dönüm salatalıklarım için
.................................................. ................................................
Sn.ozay,

100 lt. suya 1 kg. karıştırarak topraktan uygulanıyor.

Bu oranı salatalıklar için yapraktan uygulamadım. Kalsiyum Fosfat olarak zengin bir karışım. Topraktan vermek daha iyi gibi...

Peki bu oranlar;
yaparaktan verilirse yapraklara zararı olur mu, yani yakar mı? Ben yakmaz ve zararı olmaz diye düşünüyorum. . Ama bir iki bitkide siz deneyebilirsiniz. 3.. 5 gün de belli olur.

Ama 1 lt. sini 200 lt. suya karıştırlıp ( 500 lt. bence çok) yapraktan uygulanılabilir.
.................................................. .................................................. ...................................

Düzeltiyorum...

Buraya kadar iyi gitmişim ancak her nedense ( yaşlanmaya başladığımın ispatıdır) :)) enzim konususu geçmiş, ve karıştırmışım.

Sevgili ozay 57, yukarıdaki karışımın bir kısmını 3 ay gibi beklettim. Hiç bozulma durumu olmadı. Kullandığım ise 1kğ. 100 lt. suya koymuş ve klinoptilolit e yedirmiştim (karıştırmıştım), o nun taşıyıcılığından yararlanmıştım.
( alttaki yazı enzim sayfasında olması gerekiyordu. Ama silmeyeceğim. bana ders olsun):)


.......
Yapılan enzim _ ister çöp enzim olsun _ kapta ne kadar beklemeli?... Ömrü nasıl bilinecek?...

Sn. Sındırgılı bu işin uzmanı, onun deneyimleri önemli.


Ben şöyle yapıyorum;

kap içinde fermantasyon durunca, içinde hava kalacak şekilde bekletiyorum.

Belirli bir süre sonra _ enzimde kullandığınız malzemeye ve karışıma kattığınız diğer malzemelere bağlı_ kap içindeki hava yok oluyor ve kap içine çökmeye başlıyor.

Yani kapta vakum oluşuyor.

Kokladığımda 'o' meyvelerin _hangisi baskınsa ya da çok kullanılmışsa_ keskin sirke kokusunu alıyorum.

Bunu bozulma olarak düşünmüyorum.

Ama vakum ve sirke kokusu oluştuğunda kullanma zamanırdır diye düşünüyor, kullanıyorum.

Tabii bu deneme için beklettiklerim.
Yoksa fermantasyon bitince kullanmak gerekiyor.

3 ya da 4 ay dır beklettiğim enzimler var. Haftada bir çalkalıyorum. Bazılarında vakum yok. Posa aşağıda üzeri oldukca berrak duruyor.

Yurt dışı sitelerde enzimler raflarda sergileniyor. Satışa sunuluyor. Elbette raf ömrü olmalı.


Ben _çöp enzim de olsa _ 3 veya 4 ay bekletilebilir diye düşünüyorum. Yeter ki içine hava almasın...

acemi_caylak 29-11-2010 21:21

5 Eklenti(ler)
TOPRAK HORİZONLARI

Hiç yol çalışması yapılan bir yerden geçerken, dozerlerce açılan yolda toprağın katmanlardan oluştuğuna dikkat ettiniz mi? Kimi yerde ince bir toprak tabakası ve altında kaya tabakası, kimi yerde farklı katmalardan oluşmuş kat kat tabakalar ve en altta kaya tabakası. İşte bu tabakalara Toprak Bilim dilinde Toprak Horizonları denilmekte. (Bizim açımızdansa toprak mikroorganizmalarının yoğun olarak bulunduğu O, A, E katmanlarının yapısı bizi daha çok ilgilendirmekte. Mull katmanlarının oluşumunda en az solucanlar kadar önemli bir başka toprak canlı türü diplopodlar (bunların dahil olduğu gruba çok ayaklılar veya bin ayaklılar diyor kimileri) gelecek yazımızın konusu olacak.)

Yani bilimsel tanımını yapacak olursak, kültüre alınmamış bir toprağın dikey kesiti (profili) incelendiğinde çoğunlukla çeşitli yatay (horizontal) bantlar görülür. Bunlara toprak horizonu adı verilmektedir. Horizonlar toprağın gelişmesi sırasında çeşitli iklim, vejetasyon, edafon (toprak canlıları) ve zamana bağlı olarak ortaya çıkan oluşum katlarıdır. Çeşitli toprak tiplerinin profilini oluşturan horizontal yapı birbirinden farklı olduğu gibi bir toprakta gözlenen farklı horizonlar fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikler bakımından farklıdırlar. Toprak profilinin oluşumu ana mineral materyal ile başlamakta ve sayısız olayın katkısı ile yüzlerce yıllık süreçler içinde ve karmaşık etkileşimler (interaksiyon) sonucu olgun bir toprak profili meydana gelmektedir. Bir profil oluşumunda ana olaylar şöyle özetlenebilir.


Toprak oluşum süreçlerini etkileye beş ana etmen vardır:

1) Parent Material (Ana materyal)
2) Climate (İklim)
3) Topography (Topoğrafya)
4) Biological Activity (Biyolojik aktivite)
5) Time (Zaman)

Eklenti 182176


Ana Materyal
Öncelikle bir ana materyal gerekir ki, bunun üzerinde **** kendisinden “Toprak” oluşabilsin.

Ana materyal, toprak gövdesini oluşturan veya üzerinde toprak gövdesi oluşabilen sertleşmemiş, kısmen kimyasal değişime uğramış materyaldir. Bu materyal olgun topraklarda profilin alt bölümünde yer almakta ve C horizonu ile tanımlanmaktadır.

Minerallerin, kayaçların ve organik materyalin türlü ayrışma ürünlerinin karışımından meydana gelen topraklar genel olarak iki çeşit ana materyalden oluşurlar:
1- Kaya ve Mineraller (anorganik)
2- Bitki ve Hayvan artıkları (organik)

Topraklar geniş ölçüde sert kayaların ve sertleşmiş çökelti materyalinin ayrışması sonucunda oluşmaktadır.

Ayrıştıktan sonra toprak gövdesini meydana getirmek üzere olduğu yerde kalan ana materyale yerinde oluşmuş (otokton) ana materyal denilmektedir. Yerinden kaldırılarak başka alanlara taşınmış, çakıl, kum, silt, ve kil gibi maddelerden meydana gelen ana materyale ise taşınmış (allokton) ana materyal adı verilmektedir.

Yani “ana materyal” ikiye ayrılmaktadır:
1) Yerinde oluşmuş ana materyal [Residual-Formed in place (Residuum)]
2) Taşınmış ana materyal (Transported-Parent material):
i) Rüzgar (Eolian = Aeolen)
ii) Buz (Glacial = Buzul)
iii) Yerçekimi (Colluvial = Koluviyal)
iv) Su:
a) Irmaklar (Alluvial = Aluviyal)
b) Okyanuslar ve denizler (Marine)
c) Göller (Lacustrine = Lakustrin)

İster yerinde olsun ister taşınma sonucu oluşsun; toprak oluşumu gelişim evrelerini tamamlarken “horizon” olarak adlandırılan toprak katmanları oluşur.
Bu horizonlar toprak oluşum süreçleri tarafından üretilen belirgin karakteristiklere (özelliklere) sahiptirler.

En önemli (master) horizonlar O, A, E, B, ve C horizonlarıdır. (Eski adlandırma biçiminde O horizonu yokmuş.)

Her toprak her horizonu içermeyebilir; belirli horizonlara sahip olmak, toprak gelişim evresine bağlı olarak değişiklik gösterir.

Benzer şekilde, her bir horizonun derinliği topraktan toprağa farklı olabilir.

Bazı durumlarda toprak yüzeyindeki vejetasyonla ilgili bitki döküntüleri toprak yüzeyinde birikerek 10 cm'e kadar varan kalınlıkta katman oluştururlar. Bu durum özellikle ılıman ve soğuk iklimlerin konifer (iğne yapraklı) ağaç örtüsü altında olur ve moor formasyonu olarak adlandırılır.

Yaprağını döken ağaçların varlığında ayrışmamış organik döküntü katmanı (bu katman O1 veya L (litter rümuzu ile gösterilir) birikimi daha az olur ve bu durum mull formasyonu olarak bilinir.

Eklenti 182177

Eklenti 182178

Eklenti 182179

O Horizonu

Toprak yüzeyinde organik döküntüler sürekli olarak birikerek belirgin bir katman oluşturduğu durumda, bu katman O (O1 ve O2) veya eski kullanımı ile A0 horizonu olarak tanımlanır. Bu katman;
• Yaprak, ot, odun parçacıkları gibi organik maddenin biriktiği katmandır. Materyaller ayrışmanın farklı evrelerinde olabilir.
• Genellikle koyu renklidir.

A horizonunun üzerinde pullukla sürülmemiş topraklarda rastlanır. Geçmiş yıllara ait bitkisel artıklar ile taze bitkisel artıklar (yaprak, dal vb.) ve ölmüş toprak canlılarına ait kalıntılardan oluşur. Organik maddenin ayrışma düzeyine Oi (hafif derecede ayrışmış), Oe (orta derecede ayrışmış), Oa (yüksek derecede ayrışmış) gibi bazı sınıflara ayrılabilir. Bu horizonun tanımlanmasında organik madde, organik karbon, kil yüzdesi içeriği analiz edilmelidir.

A Horizonu

Toprağın üst kısmında sürekli elüviyasyon sonucu çözünür mineral maddeler, özellikle Na, K, Ca gibi bazik katyonlar yıkanır ve bu kısımlarda pH azalması olur. Bu yıkanmış horizonlar A horizonları olarak adlandırılır.
• Organik maddenin mineral toprak materyalleri ile karıştığı zondur
• Genellikle en verimli (üretken) horizondur
• Yüksek biyolojik (canlı) etkinlik
• Genellikle koyu renklidir
• Üst toprak (top soil diye de adlandırılır)

En üstte yer alır. Organik maddeler bakımından zengin ve genellikle koyu renklidir. Su ve besin maddelerinin en fazla bulunduğu, bitkilerin yetiştiği ve köklerinin en fazla yayıldığı katmandır. Toprağın en üst tabakasıdır. Erozyona uğramamış orijinal (primer), erozyona uğramış ve sonradan taşınmış (sekonder) özellik gösterebilir. Silis erimesine, kolloidlerin oluşumuna ve yoğun bir organik madde aktivitesine sahiptir. Toprak yüzeyinden itibaren 10 cm ve bazen 20-30 cm derinliğe kadar iner. Toprağın işlendiği, gübrelendiği ve bitki köklerinin en fazla yayıldığı horizondur. Havalanması, ısınması iyi olduğundan toprak canlılarının aktivitesi fazladır. Mikroorganizmalar en yoğun şekilde bu horizonda bulunur. Yeteri kadar su tutan, iyi ısınan, besin maddelerince zengin, ince zerrelerden oluşmuş bir özellikte olmalıdır. Rengi genellikle alt katlara karşın daha koyudur.

E Horizonu

• Eluviyal zon (zone of eluviation) veya yıkanma zonu. (Eluviyasyon (Eluviation], bazı toprak materyallerinin bir katmandan uzaklaşması veya yıkanmasıdır.)
• Çözünebilir mineraller ve organik madde bu horizondan yıkanmıştır
• Genellikle daha açık renkli “yıkanmış” (kül rengi) görünümü vardır

Demir, alüminyum veya bunların bileşenleri ile organik madde ve kil fraksiyonunun yıkanarak alt toprak horizonlarına gitmesi sonrası geride kuvars gibi ayrışıp yıkanmaya diençli materyallerin kalması ile oluşan bir mineral horizondur. A horizonuna göre daha açık renkli, organik madde-kil vb. içeriği daha düşük, B horizonuna göre ise daha koyu bir renge sahiptir.

B Horizonu

• İlluviyasyon zonu (zone of illuviation) veya birikme zonu, üstteki horizonlardan yıkanan materyallerin birikmesi sonucu oluşan katmandır.
• Asit koşullarda demir ve hümik bileşikler gibi diğer komponentler daha hareketli duruma geçer ve profilin alt katlarına yıkanarak bir katmanda birikirler. Böylece illüviyasyona uğramış B horizonları ortaya çıkar.
• Bu materyaller çoğunlukla kil, humus, seskioksitler (sesquioxides = Demir (Fe) ve Alüminyum (Al) oksitler) veya bunların bir karışımıdır
• Kırmızı ve sarıdan kahverengiye ve griye değişen renklerdedir.

E horizonun altında yer alır. B horizonu genelde 20-60 cm ve bazen 90 cm hatta daha da derine iner. Bu horizon ne kadar derin olursa o kadar iyidir. Kil, demir oksitler, alüminyum oksitler ve organik maddelerin çökeldiği, prizmatik veya blok stürüktürün oluştuğu bir horizondur. Bitkilerin dip köklerinin yayıldığı kısımdır. Bu tabaka fazla ıslak olmamalı ve fazla su aldığında, bu suyu mümkün olduğu kadar çabuk aşağılara akıtabilmelidir. E horizonuna göre daha soğuk, daha havasız, besin maddeleri bakımından daha fakir ve mikroorganizma miktarının ve işlevinin yavaşladığı bir horizondur. İçinde fazla miktarda kil, kireç, taş ve çakıl parçaları bulunabilir. A katmanı ile birlikte asıl toprak katmanını meydana getirir. Üstte yıkanan tuz ve kil gibi maddelerin biriktiği kattır. Bu nedenle bu katmana birikim katmanı adı da verilir.

C Horizonu

Toprağın primer minerallerinin türediği ana madde diğer horizonların altında yer alır ve C horizonu olarak adlandırılır. C horizonu toprak materyali veya toprak ana materyalini oluşturan tabakadır. Bu katman, toprak oluşum süreçlerinden fazla etkilenmemiş ve sıkışmamış materyal katmanıdır. Gevşemiş ve dağılmış bir tabakadır. Genellikle fiziksel kimyasal ve mineralojik yapı bakımından üstündeki toprak tabakasına benzerlik gösteren ve hiç olmazsa üstündeki toprağın bir kısmının bundan meydana geldiği kabul edilen horizondur. Mikroorganizmaların çok az etkisi altında kalmış bir tabakadır. C horizonu bazen ana kayadan meydana gelebilir.

R Horizonu

C horizonun daha alt kısımlarında değişime uğramamış tamamıyla masif kayadan oluşmuş bedrock (ana kayaç) denilen R katmanı bulunur.

Görüldüğü gibi adlandırmalar harf sırasına göre gitmekte ve katmanlar kendi aralarında da A0, A1, Ap, Ad, vb. şekilde alt katmanlara ayrılmaktadır.

Toprak Tabakaları İçin Kullanılan Bazı Terimler

Solum: Solum toprak yapıcı kuvvetlerin etkisiyle meydana gelmiş genetik toprak katmanı olarak tanımlanabilir. Normal topraklarda solum A ve B horizonlarından oluşur veya toprak profilinin ana materyalden yukarıdaki kısmıdır. Buna gerçek toprak tabakası da diyebiliriz. Böyle olmakla beraber bazı topraklarda bunu belirlemek güçtür. Bu sebeple gerçek toprak tabakası keyfi olarak belirlenmektedir. Mesela köklerin alt sınırına kadar olan kısım solum kabul edilmektedir.

Üst Toprak: Genel bir terimdir ve çeşitli anlamlarda kullanılmaktadır.

a) Toprak yüzeyindeki pulluk tabakası anlamında ve yüzey toprak anlamında;

b) A1 horizonu anlamıda, bu halde derinliği çok değişebilir.

c) Organik maddece zengin, verimli topraklar anlamında

d) A horizonu anlamında kullanılır.

Yüzey Toprak: Toprak işleme aletleriyle hareket eden toprak tabakasını, yani 10-20 cm.lik bir toprak tabakasını ifade eder.

Alt Toprak: Belirli horizonları içeren profilde B horizonuna karşılıktır. Zayıf profilli topraklarda, alt toprak, yüzey toprağın altındaki, köklerin normal gelişebildikleri tabakayı belirler.

Pulluk Tabakası: Toprak işleme aletlerinin girdiği ve karıştırdığı toprak tabakalarıdır. Genellikle toprak yüzünden 15-17 cm derinliğe kadar olan üst toprak tabakası olarak kabul edilir.

Oluşumlarında önemli farklar bulunan bazı büyük toprak grupları

Aslında çok fazla sayıda toprak çeşidi var. Lös, Alüvyon, moren, terra-rose (kırmızı renkli topraklar) vs. Ancak Sevinç Arcak, Koray Haktanır’ın Toprak Biyolojisi kitabında sözü edilen 4 önemli toprak türü aşağıdaki gibidir.

Kahverengi Topraklar (Brown Earths)
Bu tür topraklar çoğunluk bazalt türü ana maddeden türemiş ve orta veya yüksek yağışlı koşullarda gelişmiş topraklardır. Kil veya tın gibi düşük su geçirgenlikli (permeabilite) materyal nedeniyle orta düzeyde bir yıkanma söz konusudur. Bunun sonucunda asit nitelikli A horizonu oluşmuştur. pH profil derinliğine bağlı olarak biraz artış gösterir. Organik katman fazla olmayıp A ve B horizonları her zaman belirgin bir şekilde tanımlanmayabilir. Bu topraklar yaprağını döken orman (deciduous forest) örtüsü altında bulunur. Örneğin İngiltere'deki tarımsal alanların çoğu bu tür toprakları kapsamaktadır.

Podzol Topraklar
Bu topraklar genellikle yüksek yağış, yüksek permeabiliteli geçirgen, kumlu materyal ve yoğun yıkanma koşullarının oluşturduğu asit koşulların topraklarıdır. Toprak yüzeyinde kalın bir moor tabakası ve siyah yüksek humus kapsamlı A1 katmanı içerirler. Horizonlar iyi gelişmiş olup beş veya daha fazla olabilir. Bitki örtüsü fundalık veya iğne yapraklı ormandır. O1 (A0) horizonları iyi gelişmiş olup önemli düzeyde döküntü birikmesi görülür. Organik maddenin demir ve alüminyum seskioksitlerle birlikte yıkanması illüviyasyon bölgesinde iyi bir B horizonu oluşumuna neden olur. Bazen demir bileşikleri B2 horizonunda birikir, partikülleri çimentolayarak sert ve geçirimsiz bir katman oluşturur (hard pan veya iron pan).

Laterit Topraklar
Lateritler tropik iklimde yağmur ormanı vejetasyonu altında yüksek yağış ve yıkanma koşullarında granit ana maddesinden oluşan topraklardır. Yüksek sıcaklık nedeniyle toprak yüzeyinde organik madde ayrışmasının çok hızlı olması ve yağışın etkisi ile oluşan organik madde fakirleşmesi ve hidrate olmamış demir ve alüminyum oksitler nedeniyle kırmızı renkli görünümdedirler (hematit ve boksit). Buna karşılık profilin özellikle üst kısımları silisyumca fakirdir.

Organik madde birikmesi yoktur ve ayrışma koşulları çok hızlıdır. Bu nedenle organik madde doğrudan ve hızlı bir şekilde su ve karbon dioksit oluşturmak üzere ayrışır ve sıradan herhangi bir asidik ara ürün oluşmaz. Şayet yüzey vejetasyonunun yok edilmesine bağlı olarak erozyonla yüzey topraklar aşınırsa demir birikim horizonları açığı çıkar. Bu tür topraklar Afrika, Güney Amerika ve Güney-Doğu Asya'da yaygındır.

Çernozyem Topraklar
Çernozyem veya kara topraklar, yeterli nem ve uygun sıcaklık koşullarının humus oluşumu ve mineral ayrışmasını ilerlettiği, fakat aşırı yıkanmanın olmadığı koşullarda oluşur. Bu topraklar düşük yağışlı çayır step ve preri bölgelerin tipik örnekleridir. Profil yapıları çok karakteristik olup, lös ana maddesi üzerinde yer alan humusça zengin, derin, A1 horizonu ve açık renkli, dar, bazlarca-özellikle kalsiyumca-zengin A2 katmanından oluşur. Aslında bütün profil kalsiyum ile doygundur, ancak A1 horizonunda bulunmayabilir. A2 horizonunda kalsiyum karbonat veya sülfat kök kanalları ile birlik oluşturmuş şekilde gözlenebilir. Bu tip topraklarda bazı özel mikroorganizma grupları birlikler oluşturur. Örneğin B2 horizonunda mantarlardan Mucor ramannianus belirgin özellikler gösterir. Bu organizmanın bu tip topraklar için indikatör bir grup olduğu belirtilmektedir.

Son olarak bu toprakların yapısını gösteren bir resimle bitirelim. Resim pdf’ten alındığı için Türkçe karakter sorunu olsada okunabiliyor.

Eklenti 182180

Sanırım bundan sonra herkes toprağını daha yakından inceler:)

Not: Yazının hazırlanmasında ve kullanılan resimlerde aşağıdaki kaynaklardan yararlanılmıştır.

1- Toprak Biyolojisi, Prof. Sevinç Arcak, Prof. Koray Haktanır
2- Toprak Bilgisi Ders Notları, Prof. Dr. Günay Erpul
3- Introductory Soil Science (Toprak Bilimine Giriş), Minnesota University Ders Notları
4- www.tarimreformu.gov.tr

çiftçibiben 27-12-2010 01:22

Sanırım öğreneceğim daha çok şey var. Artık bende takipcinim Acemi_Caylak.

acemi_caylak 22-03-2011 18:13

Kompost Çayı
 
5 Eklenti(ler)
Kompost çayından daha önce bir mesajımda da söz etmiştim. Bu konu forumda Lonicera tarafından bu mesajda anlatılmıştı.

Baharın yaklaşmasıyla birlikte bitkilerinizi zaman zaman kompost çayı ile beslemek onların gelişimini hızlandıracaktır.

Kompost çayı bitkilerinize ne gibi yararlar sağlıyor. Buna geçmeden önce organik maddenin aerobik veya anaerobik yoldan dönüşümüne kısaca göz atmakta yarar var.

Aerobik dönüşümde, karbonhidratlar, proteinler, amino asitler, üre, organik yağ asitleri, selüloz, lignin vb. maddelerin oksijen varlığında parçalanması ile, amonyum (NH4+), amonyak (NH3), nitrat (NO3-), nitrit (NO2-), karbondioksit (CO2), azot oksit (N2O) ve yüksek sıcaklık (60-80 ⁰C) ortaya çıkar. Anaerobik dönüşümde ise oksijenin yokluğunda, metan (CH4), hidrojen sülfür (H2SO3), amonyum (NH4+), amonyak (NH3), karbondioksit (CO2), azot oksit (N2O), azot (N2) ve daha düşük sıcaklık (35-45 ⁰C) ortaya çıkar. Her iki parçalanma sonucu ortaya humus dediğimiz organik maddece zengin kompost oluşur. Sıcaklık farkına dikkat edilirse aerobik yöntemle elde edilen kompostta sıcaklık çok yükseldiği için hastalık etmeni patojenler ve birçok yabancı ot tohumu ölür. Anaerobik yanmada ise hem patojenler temizlenmez hem de bitkiler ve diğer canlılar için zararlı olabilecek hidrojen sülfür gibi zararlı gazlar oluşur.

Bu yüzden kompost çayı yaparken aerobik yoldan edilmiş kaliteli bir kompost kullanılmalıdır.

Kompost çayının gurusu iyi bir toprak biyologu olan Dr. Elaine Ingham’ın Soil Food WEB (Toprak Besin Ağı) hakkında oldukça güzel çalışmaları var. Dr. Elaine ve ekibi 15 yıldır, bütün araştırmalarını kompost ve özellikle de kompost çayı üzerine yoğunlaştırmış durumda ve şu anda her bitki için ayrı kompost çayı üretme projesi üzerinde çalışıyorlar.

Aslında kompost çayı yapmak çok basit. Bir bidona doldurulan kompost ve su sürekli karıştırılarak sudaki çözünmüş oksijen miktarı artırılıyor ve bunun sonucu ortamdaki mikroorganizmların çoğalması sağlanıyor. Suya hava verme işlemini basit bir hava pompası (akvaryum pompası, kompresör vb.) ile kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz. Üstelik burada anaerobik yöntemde olduğu gibi günlerce beklemek zorunda değilsiniz. Yaklaşık 48 saat içerisinde kompost çayınız kullanıma hazır olmakta. Yukarıda sözünü ettiğimiz mesajda Lonicera bunu şekilli olarak anlatmış.

Elaine Ingham’ın bazı tespitlerine burada değnmeden geçmeyelim. Ona göre hem kompost hem de kompost çayı oksijence zengin koşullarda gerçekleştirilmeli. Böylelikle anaerobik koşullarda oluşan alkol, fenol ve organik asitlerin oluşması engellenmiş olur ki bu 3 madde ortamda fazla olması durumunda bitki dokularına ciddi zararlar veren maddeler.

Ingham’a göre en verimli topraklarda mantarların biyokütlesi bakterilerin biyokütlesinden 1000 kat daha fazladır. Çiçekler ve tek yıllık sebzeler bakteri yoğun topraklarda, çalı türleri ve çok yıllık bitkiler ise mantar yoğunluklu topraklarda daha güzel gelişme gösteriyorlar. Eğer bakteri yoğunluklu bir kompost çayı elde etmek istiyorsanız, %45 yeşil madde, %30 odunsu madde, %25 azot oranı yüksek madde (kan, kıl vb.) kullanmalısınız.

Kompost çayı hem yapraklara spreylenerek hem de sulama suyuna karıştırılarak kullanılabiliyor. İyi bir kompost çayında aşağıdaki mikroorganizmalar bulunuyor.

Bakteriler: Bilinen bir çok bakteri türü kompostta bulunuyor ve basit organik maddelerin parçalanmasında rol alıyor.

Aktinomisetler: Ağaç kabuğu, kağıt gibi maddelerin parçalanmasında rol alıyorlar.

Mantarlar: Küf mantarları ve mayalar bakterilerin parçalayamadığı lignin vb. maddeleri parçalarlar.

Protozoalar: Bakteri ve mantarları tüketerek ortamdaki mikroorganizma dengesini sağlıyorlar.

Rotiferler (Zooplanktonlar): Organik maddenin parçalanmasında ve sindiriminde rol alıyorlar.

Kompost çayı yapımında kompostun jüt bir çuvala doldurulması daha iyi sonuç veriyor. Jüt çuval bulunamadığı durumlarda külotlu kadın çoraplarıda kullanılabilir.

Aşağıdaki resimlerde kompost çayı makinelerinin temsili resmi ve profesyonel kompost çayı ekipmanları görülüyor.

Eklenti 198024

Eklenti 198025

Eklenti 198026

Eklenti 198027

Hacim olarak 1/10 şeklinde 1 birim kompost 10 birim kompost kullanılabilir.
Melas, maya ekstraktı (laboratuvar malzemesi satan yerlerde bulunabilir.), tatlı su yosunu ekstraktı (spirulina) ve kurutulmuş yosun kullanılması ortamdaki mikroorganizma sayısını artıracaktır. Ancak melas ve deniz yosunu ortamdaki E. coli sayısını tetikleyebilir. Bunun için kompost çayına bir miktar havuç suyu karıştırmakta yarar var. Havuç suyu E. coli gelişimini baskılarken ortamdaki diğer mikroorganizmaların gelişimine olumsuz bir etkisi yoktur. (Dr. Michael Bomford)

Bakteri ağırlıklı (sebzeler ve çiçekler için) bir kompost çayı yapmak istyorsak kompost çayına karbonhidrat, protein ağırlıklı yiyecekler ekleyebiliriz. Mantar ağırlıklı (çok yıllık çalı ve meyve ağaçları için) kompost yapmak istiyorsak yulaf ezmesi, soya unu, buğday unu, humik ve fulvik asit ekleyebiliriz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta çok fazla yiyecek koyarak ortamda anaerobik koşullar oluşmasını engellemekten geçer. Örneğin 25 litre (yaklaşık 5 gallon) suya 28,5 gr melas ve 5 fincan humik asit katılabilir.

Kompost çayı yaparken, kompost çayının sıcaklığı toprak sıcaklığı ile yaklaşık aynı olmalıdır. Örneğin sonbaharda uygulanacak kompost çayı ile yazın uygulanacak kompost çayının sıcaklığını toprak sıcaklığına göre ayarlamak gerekir.

Kompost çayı yaparken, ortamdaki oksijen miktarı çok önemlidir. Oksijem miktarı 6 ppm (6 mg /L) altında olmamalıdır. Bu yüzden fazla miktarta kompost çayı yapmak istiyorsanız akvaryum pompası yerine kompresör kullanabilirsiniz.
Kompost çayı yapım süresi iyi bir havalandırma ile 48 saat civarındadır. Su yüzeyinde koyu kahverengi köpükler oluştuğu zaman kompost çayınız hazır demektir.

Eklenti 198028

Kompost çayı yapraktan uygulanacaksa dönüme yaklaşık 6 litre, topraktan uygulanacaksa dönüme yaklaşık 25 litre civarında uygulanır.

Literatürde kompost çayının erken yanıklık, geç yanıklık, küllenme ve kurşuni küf gibi hastalıkları baskıladığı söylense de bu konuda elde edilen veriler tatmin edici düzeyde değildir. Baskılama oranı düşüktür. Tıpkı forumda sözü çok fazla geçen etkin mikroorganizmalar gibi.

Lonicera 23-03-2011 07:33

Sevgili acemi_caylak, kompost çayı konusuna da el atmanıza nasıl sevindim anlatamam. Kompost çayı üretimim halen devam ediyor. Daha önceleri aerobik koşullarda hazırladığım kompostu bitkilerimin diplerine veriyordum. Bir süredir kompost çayı yaptıktan sonraki atıkları vermeye başladım. Çayın çok daha kısa sürede etkili olduğunu gözlemlediğim için ve ürettiğim kompost fazla miktarda olmayıp altın değerinde olduğu için bu şekilde kıskanarak kullanıyorum.:))

İlk kompost çayı denemesinde biberler üzerinde çok olumlu sonuçlar almıştım. O yıl uygulama yaptığım biberlerde kırmızı örümcek zararlısını görmedim. Kompost çayı mı buna neden oldu kesin bir şey söyleyemem. Ama ürün miktarındaki artış gerçekten şaşırtıcı oldu diyebilirim. Şimdi kompost çayı konusuna değinmişken( hazır sizi yakalamışken) hala aklıma takılan çözemediğim bazı konular var. Bunlar şimdilik şu şekilde;

1. Aerobik koşullarda yapılan kompost ve yine aynı koşullarda yapılan kompost çayı (tüm şartların yerine getirildiği varsayımıyla) hiç bir şekilde zararlı organizma vb. içermeyecektir diyebilir miyiz? ( çoğunlukla sebzelerimde yapraktan da uyguluyorum)

2. İyice ihtimarı sağlanmış ahır gübresini aynı aerobik şartlarda çay halinde uygulama şansımız var mı?

3. Esas merak ettiğim husus ise daha genel bir soru. Her ne şekilde elde edilirse edilsin, mikroorganizmaların yaşam süreleri nedir? Daha açık bir ifadeyle mikroorganizmaları sürekli yeniden elde etmenin çabası içinde mi olacağız yoksa onların varlığını daimi kılmanın, onlara gerekli koşulların hazırlanmasının bir yolu var mı?

acemi_caylak 27-03-2011 14:38

Sevgili Lonicera

Alıntı:

1. Aerobik koşullarda yapılan kompost ve yine aynı koşullarda yapılan kompost çayı (tüm şartların yerine getirildiği varsayımıyla) hiç bir şekilde zararlı organizma vb. içermeyecektir diyebilir miyiz? ( çoğunlukla sebzelerimde yapraktan da uyguluyorum)

Elaine Ingham, zararlı mikroorganizma içermeyeceğini söylüyor. Ayrıca yazıda da belirttiğim gibi bir miktar havuç suyu eklenmesinde fayda var.

Alıntı:

2. İyice ihtimarı sağlanmış ahır gübresini aynı aerobik şartlarda çay halinde uygulama şansımız var mı?

Eğer ahır gübresi sürekli karıştırılarak yakıldıysa, zaten aerobik kompostta yapılan süreçle aynı aşamadan geçmiştir. Ancak bir kenarda kurutularak yapıldıysa içindeki besin maddeleri çözünerek çok düşük seviyelere inmiştir.

Alıntı:

3. Esas merak ettiğim husus ise daha genel bir soru. Her ne şekilde elde edilirse edilsin, mikroorganizmaların yaşam süreleri nedir? Daha açık bir ifadeyle mikroorganizmaları sürekli yeniden elde etmenin çabası içinde mi olacağız yoksa onların varlığını daimi kılmanın, onlara gerekli koşulların hazırlanmasının bir yolu var mı?
Mikrorganizmaların ortamda yaşam süresi ısı, ışık, nem, pH seviyesi, toprak yapısı ve topraktaki besin maddesi miktarına çok bağlıdır. Üstelik her mikroorganizmanın gerektirdiği koşullar farklıdır. Örneğin bakteriler daha çok nötr toprakları, mantarlar asit karakterli toprakları severler. Eğer toprağınızın su tutma kapasitesi iyi, topraktaki oksijen ve besin miktarı yeterliyse dışarıdan eklediğiniz mikroorganizma sayısı gün geçtikçe azalacaktır.Bir diğer önemli noktaysa topraktaki organik madde miktarını sürekli kontrol etmekten geçer. 3 ayda bir toprak tahlili yaptırılması gerektiğini söylüyor uzmanlar.

omer.tuncer 27-03-2011 15:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 775122)
Sevgili Lonicera yanıtları yanlarına mavi ile yazdım.

Bir diğer önemli noktaysa topraktaki organik madde miktarını sürekli kontrol etmekten geçer. 3 ayda bir toprak tahlili yaptırılması gerektiğini söylüyor uzmanlar.

3 ayda bir tahlilmi en iyisi basit tahlil yöntemi bulup kendimiz yapmalıyız yoksa kazancı tahlile vereceğiz. :)

acemi_caylak 27-03-2011 15:30

Ömer Bey,

Aslında çok basit bir yöntemi var. Hassas bir teraziniz varsa, önce suyunu tümüyle çekene kadar kuruttuğunuz toprağı terazide tartarak not alıyorsunuz. Daha sonra fırında çok yüksek ısıda pişiriyorsunuz. Pişirme sonucu organik madde gaz halinde uzaklaşıyor. Daha sonra tekrar ölçerek aradaki farkın yüzdesini alarak topraktaki organik madde miktarını buluyorsunuz. Sonuç kesin olmasa da, yaklaşık bir fikir verecektir. Verimli bir toprak için organik madde oranının %4 civarında olması gerekiyor.

Toprak tekstürünü (topraktaki kil, kum ve silt miktarını) ise yine basit yöntemle ölçebiliyorsunuz. Bunu kendi blogumda anlatmıştım.

Toprağın kimyasal içeriğine gelince herkesin evinde yapabileceği basit bir yöntem değil. Yine de araştırırım. Basit bir yöntem bulursam burada yayınlarım.

omer.tuncer 27-03-2011 17:03

Bende su için Ph testi var ama toprak içinde kullanabilirmiyim bilmiyorum çünki sıvı Ph test i kuru toprakta başarılı olunmaz her halde.
Kimyasal içerik deyince iş değişiyor ama sanırım bitkilerin tüketmesi çok fazla deyildir. 2 yılda bir yapılsa bence yeterli olur gibi geliyor.
Bir de bitkilerin yaprak gelişimindeki renk ve şekil değişimleri de eksik veya fazla elementlerin göstergesi olabiliyor.

Lonicera 27-03-2011 17:05

Üstadım öncelikle bilgilendirme için çok teşekkür ederim. Anlaşılan o ki, toprağa sonradan eklenmiş olan mikroorganizmaların aynı ortamda sürekli hayatta kalıp çoğalmalarını sağlamak, bunların yeniden elde edilip devamlı toprağa eklenmesinden daha çok çaba, emek, masraf vb. gerektiriyor. O zaman yılmadan üretime devam:)

Son olarak bir şey daha öğrenmek istiyorum sizin için sakıncası yoksa. Kompost çayı oluşturduktan sonra diyelim ihtiyaç fazlası kısmı (veya bu çayı bir sebepten ötürü kısa bir süre kullanamayacağız), içine melas ekleyip aynı oksijenli ortamda aynen çay yapımı gibi devam ettirmemiz mümkün müdür?

acemi_caylak 27-03-2011 18:36

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Lonicera (Mesaj 775168)
Son olarak bir şey daha öğrenmek istiyorum sizin için sakıncası yoksa. Kompost çayı oluşturduktan sonra diyelim ihtiyaç fazlası kısmı (veya bu çayı bir sebepten ötürü kısa bir süre kullanamayacağız), içine melas ekleyip aynı oksijenli ortamda aynen çay yapımı gibi devam ettirmemiz mümkün müdür?

Sevgili Lonicera,

Çayı yaptıktan sonra en geç 4-5 saat içerisinde kullanmanız gerekiyor. Bazı kaynaklarda 18 saat diyenler var ama zaman geçtikçe ortamdaki oksijen azalacağından ölüm hızlanacaktır.

Melas ekleyip havalandırma ile (pompanız çalışır durumda olmalı) daha uzun süre saklanabilir. Ancak bakteriler için karbonhidrat ve yosun mantarlar için yulafezmesi, soya küspesi,un humik, fulvik asit gibi besinlerle sürekli takviye edilmesi gerekir.

Murat Uysal 27-03-2011 22:59

Peki Sevgili doğa dostları kardeşlerim. Ben Elimdeki EM-1 ile EM5 gibi diğer içerikleri nasıl hazırlarım. Bunların formülasyonu nedir?

EM-1 ayakkabı kokularının giderilmesinde, nem kokusunun giderilmesinde ve diğer kokuların giderilmesinde kullanabilirmiyiz?

Diğer formüllerin üretiminde hep EM-1 mi kullanacağız yoksa EMa mı?

memet 28-03-2011 14:55

Bu tescilli bir ürün. Yani satın almak gerekiyor. Yararlı bakterileri izole etmeniz de mümkün ama sanırım biraz teknik bilgi gerekiyor.

acemi_caylak 28-03-2011 22:32

2 Eklenti(ler)
Dr. Elaine Ingham, kendisini o kadar Toprak Biyolojisine adamış birisiki, toprağa kesinlikle biyolojik bir bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğini belirtiyor. NPK eklemeyi, pH ve EC düzenleyicileri bir kenara bırakın diyor.

İşe toprak mikroorganizmalarını (yararlı bakteriler, mantarlar, protozoa ve nematodlar) ölçerek başlayın diyor. Yararlı mikroorganizmalar, toprak besininden, toprak yapısının düzeltilmesinden ve bitkilerin hastalık ve strese dayanıklıklarını sağlamasından sorumludur. Örneğin, hep zararlı oldukları düşünülen nematodlar buna güzel bir örnektir. Araştırmalar bitki tarafından alınan kullanılabilir “azotun %30-50 kadar kısmının nematodların bakterileri tüketmesi sonucu oluştuğunu göstermektedir.” (Jeff Lowenfels, Wayne Lewis, 2006)

Ancak sürekli toprak işleme ve kimyasalların gereğinden fazla kullanılmasından dolayı topraklardaki mikroorganizma çeşidi ve sayısı çok büyük oranda azalmıştır. Hatta fumigantlarla solarize edilen topraklarda mikroorganizma sayısı sıfırlanıyor.

Elaine Ingham bu yüzden toprakta mikroorganizma sayısının artırılmasını verimli bir toprak için birnicil ve en önemli koşul olduğunu belirtiyor. Hatta onun deyimiyle "topraklar hasta durumda ve hastalıklı bir toprakta sağlıklı bir bitki yetiştiremezsiniz."

Bu nedenle dünyanın bir çok ülkesinde katıldığı eğitimlerde, eğitim programı toprak mikroorganizmalarının tanınmasına yönelik basit mikroskop kullanımını da içermekte. Aşağıdaki resimlerde kendisi katılımcılara kompost içerisindeki mikroorganizmaların nasıl tanınacağını anlatırken görülüyor.

Eklenti 199188

Eklenti 199189

Aşağıda onun kursta anlattığı bir kompost çayı reçetesi bulabilirsiniz.

5 gallonluk kompost kabı (1 gallon=3.78 litre)
1 lb. kompost (1 lb=453.5 gr)
1/2 fincan humik asit
1 - 3 yemek kaşığı yosun
1 tatlı kaşığı sülfür içermeyen siyah melas

Bir ayrıntıyı daha vurgulamak yarar var. kompost çayı yaparken biz aslında yeni mikroorganizma yaratmıyoruz. Sadece kompostta varolan mikroorganizmaların 10.000 - 20.000 kat oranında çoğalmasını sağlıyoruz. Bu yüzden kullanacağımız kompostun kalitesine ve yaşına (minimum 4 ay) çok dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca kullanacağımız kompostun mümkün olduğunca fazla sayıda farklı maddeden yapılmış olması gerekiyor. Hatta bu komposta bir miktar solucan gübreside karıştırılabilir.

Elaine Ingham'ın ısrarla mikroskop üzerinde durmasının nedeni de bu. Kullanacağımız komposttaki mikroorganizma türlerini bilmemiz gerekiyor.

kayastop 29-03-2011 11:37

yararlı mikroorganizmaları nasıl tanıyacağız?

acemi_caylak 30-03-2011 08:48

Arkadaşlardan gelen sorular üzerine, bir konuya ayrıntılı açıklama getirmek istiyorum. Toprağınızdaki organik madde miktarı oranı düşükse topraktan uyguladığınız kompost çayı veya diğer mikrobiyal gübrelerin etkisi daha düşük olacaktır. Çünkü bu tür topraklarda sizin dışarıdan eklediğiniz bakteri ve mantar türü mikroorganizmalar yeterli besini bulamayacak ve beklenen olumlu etki daha düşük seviyelerde olacaktır. Dışarıdan eklemiş olduğunuz bu küçük yaratıklar ölmeden ayakta kalmalılarki toprağınızda besin işçiliği rolünü üstlenebilsinler. Bu yüzden mikrobiyal gübre uygulaması öncesi, toprak tahlili kesinlikle yaptırılmş olmalıdır. Toprağın organik madde miktarı, pH seviyesi vb. kesinlikle bilinmelidir.

Üstelik Türkiye topraklarının büyük çoğunluğunda organik madde miktarı azdır. Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümünden Prof. Dr. Cahit Küçük ve Prof. Gökhan Çaycı, Tavuk Dışkılarının Organik Gübreye Dönüştülme Sistemleri isimli sunumlarında tarım alanlarımızın çoğunda organik maddenin yetersiz ve yaklaşık %1.5 civarında olduğunu belirtmekteler.

Sıralama Organik Madde Oranı Tarım Yapılabilir Topraklar İçindeki Yüzdesi
Çok Az %1’den düşük %19.2
Az %1-2 %49.8
Orta %2-3 %22.4
İyi %3-4 %5.6
Yüksek %4’ten fazla %3
Toplam %91.4 yetersiz

Bölgelerdeki durum ise aşağıdaki tabloda görülmektedir.

Bölgeler Değerlendirme
Trakya-Marmara %93.8’inde yetersiz
Karadeniz %85.5’inde yetersiz
Orta Anadolu %97’sinde yetersiz
Güneydoğu %95.8’ inde yetersiz
Ege %89.3’ünde yetersiz
Doğu Anadolu %94.4’ ünde yetersiz
Göller %95’inde yetersiz
Akdeniz %93.1’inde yetersiz

Buradan yola çıkarak, ortalama tarım yapılabilir toprak derinliğini 25 cm olarak alırsak 1 ha toprağa %0.25 lik organik madde artışı için yaklaşık 10 ton organik gübre gerekiyor. Bu organik madde gerekisinimini karşıladıktan sonra veya organik madde ile birlikte toprağa mikrobiyal gübre uygulaması daha etkili olacaktır.

Gübre seçimindeyse aşağıdaki tablo size yararlı olacaktır. Çünkü her bitkinin gereksinim duyduğu, kök bölgesi mikroorganizma çeşitliliği farklıdır. Bu konuda Soil Food WEB tarafından kullanılan ölçüt mantar:bakteri oranı şeklindedir. Aşağıdaki tabloda bazı bitkiler için yaklaşık oranlar bulunmaktadır. (Kaynak: www.soilfoodweb.com)


Bitki Mantar:Bakteri Oranı
Bakteri başat bitkiler 
Çim (ince saplı, lawn grass) 0.5 - 1.0
Çim (kalın saplı, turf) 0.9 - 1.5
Brokoli 0.3 - 0.7
Lahana 0.5 - 0.8
Havuç 0.5 - 0.8
Mısır 0.8 - 1.0
Buğday 0.8 - 1.0
Marul 0.5 - 0.8
Domates 0.8 - 1.0
Tütün 1 .0 - 3.0
Mantar başat bitkiler 
Üzüm 3 - 5
Yaprağını döken ağaçlar 10 - 100
Akçaağaç 5 - 100
Elma (bahçe) 10 - 50
Çam 50 - 100
Kozalaklılar 100 - 1000

Halil Önen 31-03-2011 00:27

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 776555)
.... Toprağınızdaki organik madde miktarı oranı düşükse topraktan uyguladığınız kompost çayı veya diğer mikrobiyal gübrelerin etkisi daha düşük olacaktır. Çünkü bu tür topraklarda sizin dışarıdan eklediğiniz bakteri ve mantar türü mikroorganizmalar yeterli besini bulamayacak ve beklenen olumlu etki daha düşük seviyelerde olacaktır. Dışarıdan eklemiş olduğunuz bu küçük yaratıklar ölmeden ayakta kalmalılarki toprağınızda besin işçiliği rolünü üstlenebilsinler. Bu yüzden mikrobiyal gübre uygulaması öncesi, toprak tahlili kesinlikle yaptırılmş olmalıdır. Toprağın organik madde miktarı, pH seviyesi vb. kesinlikle bilinmelidir.
.......
Toplam||%91.4 yetersiz......

Yani Türkiye topraklarının % 91.4 organik maddece yetersiz.

Peki bu ülkede hayvancılık yapılmıyor mu? Nereye gidiyor gübreleri. Yoksa biz hayvan gübresini kullanmayı mı bilmiyoruz?

Halbuki ahır gübresi zengin mikroorganizma kaynağıymış. 1 gr. ahır gübresinde 60 ile 137 milyar bakteri varmış.

Hem de ticari gübreler gibi tek taraflı değil, zengin besin elementleri taşıyor.


Aslında toprağı verimli hale getirmek ne kadar kolay ve ucuz...

Toprak tahlili yap, organik madde oranını bul...
İyi yanmış ahır gübresi ya da kanatlı gübre yeteri kadar ver...
Kompost çayını ver...
Kendi mutfağında yaptığın enzimlerle sula...

ve toprağın yapısını tarım için en uygun duruma getir.

Nedir bu kimyasal _ ticari _gübre çılgınlığı anlamış değilim.

Teşekkürler Acemi ufkumuzu genişletiyor kaybolan değerleri hatırlatıyorsun.
Saygılar

Safranlı 31-03-2011 13:03

ACEMI USTAMIZDAN VE dıyer ustalarımızın yazılarını devamlı okuyoruz ve takıp edıyoruz
dogadakı mukemmel uyum ortadayken cocuga anne sutu yerıne bebek maması vermekle meskuluz her hangı bır ürünün besinlerının dogada kolayca ve ulasılabılır halde oldugu ortada.mıkroorganızmalar da organık gubreye yani ana sütüne muhtaç.
bolca hayvan gübresı,bolca kompost,bolca malç kaplama,bolca sevımlı ve faydalı bakterıler fazlasıyla yeterlı gıbı.
piyasada bütün çırpınışımız ve kafa karışıklıgımız işi yokuşa sürmekten ve kulagımızı tersten göstermekten ibaret

soilless 31-03-2011 21:24

Bu mesajları okuyunca aslında yeri ve zamanı geldi diye düşündüm.

Kolay ulaşılabilir, uygun maliyetli, en hızlı bir şekilde kullanıma hazır duruma gelebilir bir organik gübre hazırlama tarifi çok yararlı olur.

Hem fide, fidan dikim zamanı çok yaklaştığı için, hem sadece haftasonunu ayırabilecek küçük bahçesi olanlar için, hem de organik tarım için en kolay ve yararlı el altında bulundurulacak organik cep tarif olacağı için;

Sn Acemi Ustanın detay bilgisi ile Sn Halil bey'in 30 yıllık tecrübesi, pratik uygulamalı, latifeli anlatımıyla şöyle bol mikroorganizmalı, organik maddeli, süper bir süper gübre hazırlama rehberi çok ama çok yararlı olur.

kayastop 01-04-2011 12:10

Emeğine sağlık Acemi Usta böylelikle,kompost çayı, piyasada mevcut ve 1 lt.si bile fahiş fiyata satılan bir çok üründen hem kat ve kat daha ucuz ve de daha zengin bir gübre oluyor.Kısacası heş şey aslına dönüyor.
Mikrobiyal gübreler,toprağınızın organik maddece doygunluğuna göre etkili oluyor.İsmini vermiyorum bir mikrobiyal gübre iki farklı tarlada, aynı üründe ,aynı miktarda ve aynı zamanlarda veriliyor bu şekilde bile çok fark ediyor.Ürünün kullanıldığı tarlalaradan birinin sahibi memnun kalırken diğer tarla sahibi hiç faydasını görmedim diyebiliyor.En önemlisi ve ilk yapılması gereken toprağı organik maddelerce zenginleştirmek olmalıdır.Daha sonra mikrobiyal gübrelere geçilmeli diye düşünüyorum.Örn.toprağa azotobakter verilecekse önce toprak analizi yaptırılmalı ve organik madde miktarı yeterli düzeydeyse bile iyi yanmış hayvan gübresi ilave edilerek kullanılmalı yoksa sonuç hüsran olabilir.

acemi_caylak 02-04-2011 19:16

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi soilless (Mesaj 777526)
Bu mesajları okuyunca aslında yeri ve zamanı geldi diye düşündüm.

Kolay ulaşılabilir, uygun maliyetli, en hızlı bir şekilde kullanıma hazır duruma gelebilir bir organik gübre hazırlama tarifi çok yararlı olur.

Hem fide, fidan dikim zamanı çok yaklaştığı için, hem sadece haftasonunu ayırabilecek küçük bahçesi olanlar için, hem de organik tarım için en kolay ve yararlı el altında bulundurulacak organik cep tarif olacağı için;

Sn Acemi Ustanın detay bilgisi ile Sn Halil bey'in 30 yıllık tecrübesi, pratik uygulamalı, latifeli anlatımıyla şöyle bol mikroorganizmalı, organik maddeli, süper bir süper gübre hazırlama rehberi çok ama çok yararlı olur.

Sevgili Soilless,

Bu mesajı okuduğumdan beri, böyle bir ürün var mı diye düşünüyorum. Açıkçası böyle bir ürün yok. Çünkü her toprağın ve üzerinde yetişen bitkilerin gereksinimi çok çeşitli. Ancak enzim başlığında, bu başlıkta ve Uzak Bahçeler-Kullanılabilir İlaç ve Gübre başlığı altındaki bütün tarifler, etkili oldukları bitkiler ve etki mekanizmaları bir başlık altında toplanabilir diye düşünüyorum. İsterseniz bunu bir UBYİ ödevi olarak alıp, bu konuda bize yardımcı olabilecek arkadaşlardan destek isteyelim. Bence hepsinin Uzak Bahçeler başlığı altındaki Kullanılabilir İlaç ve Gübre başlığı altında toplanmasında fayda var.

ensar 02-04-2011 22:58

Sevgili Soilless,

Birazcık dikkatli ve de notlar alarak Enzim , Mikkrobiyoloji ve Toprak, Kompost konularında açılan sayfaları incelersen ki tavsiye ederim gübre hazırlama rehberine ihtiyacın olmadan toprağını zenginleştirme konusunda yol alacağını söyleyebilirim.

Bu konuların sahipleri ve de katkıda bulunanlar hep bir yerlerden okuduklarını gördüklerini ve deneyimlerini paylaşarak forumdaşlara olta yapmaları konusunda yardımcı olmaya caışıyorlar, baliği vermek değil amaç.

Üstelik boynuzlar kulakları geçmeli.

Sevgiyle kalın

Hillbilly 03-04-2011 18:48

youtube da bir kaç video ya rastladım Compost Tea diye nasıl yapıldığını püf noktalarını anlatıyorlardı (onlarca video) herneyse ben de bu 3 ay süre zarfında bu işte bayağı ustalaştım. Öncelikle mükemmel bir compost toprak hazırladım ve bu toprağı kullanarak 24 saat içinde koyu kahverengi bi sıvı(çaya benzer) ortaya çıkıyor bunu yapraklara ve toprağa uygulayınca inanılmaz neticeler aldım.

Saksılardaki çilekler ve ahududular( şu anda olgunlaşmak üzere hatta ahududu meyveleri kırmızılaştı), pawpaw, frenk üzümü, goji berry, boysenberry, antep fıstığı, kocayemiş aklınıza ne gelirse deneme amacıyla şu anda balkonda yetiştiriyorum ve hepsi süper tepki verdiler bunların (zone 7) iklimle rahatlıkla baş edebildiklerini gördüğümden daha sonra bahçeye dikicem.

kayastop 04-04-2011 13:22

Yaprak gübresi yapılışı n,p,k
 
5 kilo taze inek gübresi
500 gr melas veya pekmez
3 lt. süt
100-150 gr yanmış odun külü

1 -1,5 mt.akvaryum hortumu

Bu malzemeleri 80-100 lt.lik varil içinde:
Varil yarısına kadar su ile doldurulur,içerisine yukarıda saydığımız malzemeler eklenerek iyice karıştırılır.Kapağına akvaryum hortumu geçecek kadar delik açılır,açılan delikten hortum geçirilir kapak sıkıca kapatılır diğer ucu su dolu bir şişe içine daldırılır.Bir hafta boyunca günde birkaç kez varil çalkalanır.Daha sonra 3 gün çalkalanmadan bekletilir 10. günün sonunda varilin ağzı açılır ve tortusu süzülür suyu alınır.Elde ettiğimiz bu sıvı gübre yüzde 10 seyreltilerek yapraktan verilir.
Sevgiyle kalın.

acemi_caylak 05-04-2011 17:28

1 Eklenti(ler)
İlkel insan, doğayla barışık yaşıyordu. İlk başlarda sadece avcılık ve toplayıcılıkla yetinirken aynı zamanda doğanın felaketleri karşısında çaresizdi. Ancak zamanla doğayı altetme becerisini kazanmış ve beslenmek için bitkileri kültüre alarak yetiştirmeyi yani tarımı öğrenmiş. Tahıllar (buğday, arpa, çavdar, yulaf) insanoğlunun ilk kültüre aldığı bitkiler ve arkeoloijk buluntular M.Ö. yaklaşık 10.000 yıllarında Mezopotamya bölgesinde tarım yapıldığını ortaya koyuyor. İnsanın evrimi içerisinde bu süre çok uzun olmasa da insanlığın uygarlığa geçişi olarak kabul ediliyor. Daha o zamanlardan ürettiğimiz ekmekler hala beslenmemizde en temel besin maddesi durumunda ve dünyadaki ekilebilir alanların yaklaşık %20′sinde buğday üretimi yapılıyor.

İnsanlığın tarıma geçişiyle birlikte yerleşik yaşama geçişte başlamış oluyor. Yerleşik yaşamla birlikte üretim fazlasını ellerinde bulunduranlar, çalışmadan da geçinebileceği boş zaman bulmuş ve felsefe ve politika yapmaya ve teknoloji ve alet gelişimiyle ilgilenmeye başlamışlar. Böylelikle toplumsal yaşam içerisinde işbölümü ve sınıfların oluşma sürecide başlamış ve birileri sahip olduğu mülkiyet gücü ve silahlar sayesinde, kendilerine tanrı, tanrı kral, tanrının oğlu veya temsilcisi gibi payelerde vermişler. Bunlar ürettikleri silahlarla öncelikle sadece kendi çevrelerindeki toprakları korumayı hedeflese de bu alan zamanla genişlemiş, kendilerine bağlı silahlı birlikler oluşturarak başkalarına ait topraklara da el koymayı da kendilerine hak olarak görmüşler. Toplumsal sistemin özü olarak mal ve toprak sahipliği öne çıkmaya başlamış ve özel mülkiyetin kutsanmasını ve mutlaklığını öne çıkaran hukuksal ve dinsel kurallar oluşturulmuş ve en sonunda bunun üst noktası olan devletler ortaya çıkmış.

Ancak bu süreç aynı zamanda egemen sınıfların ortaya koyduğu kurallara başkaldırıyı içeren, alternatif üretim sistemlerinide gündeme getirmiş. Özellikle sanayi devrimi sonrası bilim ve teknikteki hızlı gelişmeler insanı zamanla ürettiği makinelerin kölesi haline getirmeye başlamış durumda. İnsanlık bu teknolojik gelişmenin sarhoşluğu içinde, içinden geldiği doğal koşulları tümüyle yadsımaya ve sadece metanın egemen olduğu bir dünyaya adım atarken (Hatta Marks haklı olarak bunu insanın kendi doğasına "yabancılaşması" olarak tanımlar.), her zaman bunun karşısında, yeniden doğaya dönüş yolunu arayan ve bunun mücadelesini veren alternatif akımlar, doğayla barışık farklı üretim tekniklerini gündeme getirmişler.

İşin daha ayrıntısı Mikrobiyoloji ve Toprak konusunun sınırlarını aştığı için şimdilik burada keselim ve bu arayışların sonucu ortaya çıkan ve organik tarım, ekolojik tarım, doğal tarım, biyolojik tarım vb. olarak adlandırılan akımların başlangıcı sayılan 1920'li yıllarda Rudolf Steiner tarafından formüle edilen bir kompost yapım tekniğini anlatalım.

İşin içine fazlasıyla astroloji ve mistisizm katan (insanın doğaya dönüş özleminden olsa gerek), Organik Tarım’ın kurucularından sayılan ve Biyo-Dinamik (BD) çiftçiliğin temellerini atan Avusturyalı filozof ve bilim adamı Rudolf Steiner’in bir kompost reçetesi var. Dünya’da Organik Tarımın, 1920 yıllarda yıllarda Steiner’in biyo-dinamik çiftçiliği ile başladığı genel kabul görmektedir. Bunu takiben, 1930 ve 40’larda İsviçre’de Hans Müller tarafından, İngiltere’de Eve Alfour ve Albert Howard, Japonya’da Masanobu Fukuoka tarafından geliştirildiği bilinmektedir.

Stenier’in,

BD500 – Boynuz Gübresi
BD501 – Boynuz Silisi
BD502- Civanperçemi çiçeği (Achillea millefolium)
BD503 - Papatya çiçekleri (Chamomilla officinalis)
BD504 –Isırgan otu
BD505 - Meşe kabuğu
BD506 - Karahindiba çiçeği (Taraxacum officinale)
BD507 - Kediotu çiçekleri (Valeriana officinalis)
BD508 – Atkuyruğu bitkisi çayı


şeklinde çeşitli reçeteleri var. Bunlardan 500-507' yi içeren ürünlerin hepsinin belirli oranda komposta karıştırılması gerekiyormuş. 508 ise tek başına yaprakların spreylenmesinde kullanılıyor. Hatta Amerika’da ilk kompost aşılayıcı ürün, Steiner ile birlikte çalışan Dr. Ehrenfried Pfeiffer’ ın önderlik ettiği çalışmalardan esinlenilerek BD Compost Starter® ticari adıyla piyasaya sürülmüş.

Aşağıda BD500’ ün tarifini vereceğim. Fırsat bulursam diğerlerini de çeviririm. İnternette bu konuda o kadar mistisizm kokan döküman var ki daha önce bir mesajımda söz ettiğim gibi boynuzların toprağa gömülme zamanının gün dönümü (23 Eylül) ve çıkarılma zamanının İsa’nın göğe yükselişine denk getirilmesi gibi konuya oldukça mistisizm katan reçetelere de rastlayabilirsiniz. Ancak hala Rudolf Steiner’in izinden giden Biodynamic Farming and Gardening Association (Biyodinamik Tarım ve Bahçecilik Derneği) gibi kar amacı gütmeyen kurumlarda var.

BD500 - İnek Boynuzu Gübresi

Karanlık ve Serin

Kök Gelişimi için yararlı + Toprak düzenleyici

Eylül – Kasım arası gömülür, Şubat – Mart arası çıkarılır.

Bu dönem aralığı, dünyanın nefes aldığı ve kozmik dünya güçlerinin en aktif olduğu kış dönemidir.

Malzemeler
İnek boynuzları, taze inek (sığır olmasın diye uyarı var) gübresi.

Hazırlık Süreci

1- Gübre toplama öncesi iki gün boyunca inek yüksek kaliteli gıda (iyi yeşil yem ve daha az protein içeren yapay yem) ile beslenir.
2- Yarım metre derinliğinde çukur kazılır. Çukur sel götüren bir bölgeden ve ağaçların kök sisteminden uzak bir noktaya kazılmalıdır. Çukurun dibine %50 toprak, %50 iyi bir kompost karışımı seriniz. Çünkü boynuzlu gübre gömüldüğü toprağın özelliklerini alır. Bu yüzden kaliteli toprak şarttır.
3- İnek boynuzlarını toplayınız.
4- Gübreyi hazırlayınız. (boynuz büyüklüğüne bağlı olarak ortalama 50 - 150 gr gübre)
5- Eylül-Kasım ayları arasında inek boynuzlarını inek gübresi ile doldurun
6- Boynuzları aşağıdaki resimdeki gibi çukura yerleştirin.

Eklenti 201183

7- Bounuzların üzerini toprakla kapatın. Eğer toprak yeterince zengin değilse boynuzların üzerini de %50 kompost, %50 toprak karışımı ile kapatınız.
8- Boynuzlu gübre 4-6 ay arasında toprak altında beklemelidir.
9- Kompost çukurunuzu nemli ve yaklaşık 20 ⁰C sıcaklık civarında tutunuz. Eğer sıcak günlerde çok ısınan bir bölgede ise gölgelik yapmakta fayda var.
10- 4 ay sonra fermentasyon bitmiş mi bir kontrol ediniz. Kontrol için bir boynuzu çıkararak inceleyiniz. Eğer yeşil inek gübresi kahverangileşmeye başlamış ve toprak kokusu hakimse kompostunuz kullanıma hazır demektir. Eğer kullanmayacaksınız uzun süre toprak altında kalmasında sakınca yoktur. Kullanacağınız zaman çıkarabilirsiniz.

Uygulama

Hazırlamış olduğunuz kompostu, dönüme 10 gr kompost, 6 litre yağmur suyu denk gelecek şekilde bir kovada 1 saat boyunca sürekli havalandırarak karıştırınız.
Öğleden sonra veya akşam üzeri tam güneş batmadan önce yapraklara veya toprağa spreyleyerek uygulayınız.

Halil Önen 05-04-2011 23:33

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 780374)
...
BD 500 - İnek Boynuzu Gübresi

......
Kök Gelişimi için yararlı + Toprak düzenleyici

.....
...dönüme 10 gr kompost, 6 litre yağmur suyu denk gelecek şekilde bir kovada 1 saat boyunca sürekli havalandırarak karıştırınız.
Öğleden sonra veya akşam üzeri tam güneş batmadan önce yapraklara veya toprağa spreyleyerek uygulayınız.

Yani yapraktan da verilebilen bir toprak düzenleyici...

Güzelmiş hem de kolay.

Bir dönüme 10 gr.olduğuna göre; bana bir boynuz yeter, :) müdürlere birer boynuz, iki boynuz da Zeytinlibahce'ye etti 2,5 düve ( genç sığır) eder.:D

Eşe dosta da düşünürsek 10 boynuz yeter...


Genç inek boynuzlarına kendi gübresini dolduracağız, 6 ay toprak altında bekleteceğiz, sonra suyla seyreltip kullanacağız.

Hadi mistik yönünü anladık da ...

Bu boynuz nasıl oluyor da toprağı düzenliyor, sanki hokus pokus var gibi...

Kompost aşılayıcı olarak da kullanılıyormuş...


Ya Acemi üstat sen Hindistan'a da gitmemiştin ama...:p

acemi_caylak 06-04-2011 00:12

Halil Bey,

İşin sırrı olan cümleyi kaçırmışsın.

Alıntı:

Bunlardan 500-507' yi içeren ürünlerin hepsinin belirli oranda komposta karıştırılması gerekiyormuş. 508 ise tek başına yaprakların spreylenmesinde kullanılıyor.
BD500-BD507 karıştırılarak kompost yapılıyor. Toprak düzenleyici olan bu. Tam anlaşılması için diğerlerininde anlatılması gerekiyor. Sonuçta bizim açımızdan önemi; Rudolf Steiner Organik Tarımın kurucusu sayılıyor. Üstelik Steiner'in çalışmaları birçok ülkede, engelli çocuklar için okulların, bilim araştırma merkezlerinin ve sanat okullarının kurulmasına yönelik girişimlere temel oluşturmuş. Hala onun izinden giden bir çok sivil toplum örgütü kar amacı gütmeden çalışıyor.

Diğerlerinide fırsat buldukça çevireceğim. İşin kozmik tarafını bir tarafa bırakırsak, önerdiği yöntemler aslında sizin, benim ve diğer bir çok doğal üreticinin uyguladığı basit ve insanın doğayla barışık yaşamasını öğütleyen yöntemler.

Hindistan meselesine gelince Ensar bu ay sonuna doğru büyük olasılıkla Hindistan yolcusu. Oradaki gelişmeleri artık ondan dinleriz.

acemi_caylak 06-04-2011 08:50

BD501- Boynuz Silisi

Aydınlık ve Ilık
Yaprak gelişimi + Fotosentez hızlandırıcı
Mart – Mayıs döneminde gömülür , Eylül – Ekim döneminde çıkarılır.
Bu aralık dünyanın nefes verdiği ve kozmik ışık enerjisinin en kuvvetli olduğu dönemdir.

Malzemeler

İnek Boynuzu, kuvars kristal (Temiz ve düzgün şekilli olmalıdır.)

Hazırlık Süreci

1- Kuvars bir çekiç veya başka türden öğütücü veya kırıcılarla iyice toz haline getirilir. (Ancak ezme ve toz haline getirme sırasında toz yutmamaya dikkat ediniz. Kot kumlama işçilerininde en büyük belalısı olan slikozis hastalığı kuvarsın akciğerlere yapışmasından kaynaklanır. Kırma ve öğütme işlemi sırasında maske takılması önerilir.)

2- Sert bir hamur yapmak için kuvarsı su ile ıslatınız.

3- Her boynuza kuru ağırlık olarak 200 – 300 gr kuvars hamurunu doldurunuz. (Not: Burada miktar olarak kuru haldeki ağırlığı kastediyor. Islatınca daha ağır gelecektir. Bu yüzden ıslak ağırlık miktarı daha fazla olabilir.)

4- Aynen boynuz gübresindeki gibi yarım metre derinliğinde bir çukur kazınız ve tabana %50 kompost, %50 toprak karışımını yayınız.

5- Boynuzların üzerini toprakla kapatın. Eğer toprak yeterince zengin değilse boynuzların üzerini de %50 kompost, %50 toprak karışımı ile kapatınız.

6- Boynuzlu silis 4-6 ay arasında toprak altında beklemelidir. Mart gündönümünde gömülüp, eylül gündönümünde çıkarılması tercih edilir.

Uygulama

1- 6 ay sonra topraktan çıkarılan bu boyunuzlu silis sulandırılarak kullanılır. 1 gr silis (küçük parmak tırnağını örtecek kadar) 15 litre sıcak ve temiz suyla karıştırılarak solüsyon haline getirlir.

2- Boynuz gübresindeki gibi, 1 saat boyunca saat yönünde veya saat yönünün tersine karıştırılır. (Sürekli aynı yöne doğru.)

3 -İki kere BD500 uygulamasından sonra BD501’i bitkilerinize uygulayınız. BD501 boynuz güresinin tersine sabah erken saatlerde bitkilerin üzerinde hafif bir sis oluşturacak şekilde spreylenir.

4- Uygulama bitkiler uyanınca ve tam hasat öncesi olmak üzere 2 kere yapılır.

Biyodinamik Kompost Yapımı

BD preperatlarının besin içeriği ve kozmik etkisi açısından ilişkili oldukları gezegenlerin adları aşağıdaki tablodadır.

BD Adı BitkiBesin İçeriğiİlişkili olduğu gezegen
BD502Civanperçemi çiçeğiKükürt, Potasyum ve iz elementlerVenüs
BD503Papatya çiçekleriKalsiyum ve KükürtMerkür
BD504Isırgan otuKükürt, potasyum, kalsiyum ve demirMars
BD505Meşe kabuğuKalisyumAy
BD506Karahindiba çiçeğiSilisyum (Silicilic asit) potasyumJupiter
BD507Kediotu çiçekleriFosforSatürn

Kompost yapımında bu maddelerden BD502- BD506 1 gr olarak 5 metreküp kompostluk malzemeye karıştırılır. BD507 ise %5' lik sıvı halinde 10 ml olarak karıştırılır. Bu karışımların hepside yararlı mikroorganizma içeriyormuş (Bu size bazı ticari ürünleri anımsatıyordur.) ve kompostlaşma sürecini hızlandıran işlev görmektelermiş.

Kompost çukuru 30-45 cm derinliğinde, 60 cm uzunluğunda ve 60 cm genişliğinde hazırlanır. Çukurlar sel sorunu olmayan ve ağaç köklerinden uzakta bir noktaya kazılır. Ekleyeceğiniz malzeme oranlarını sabit tutarak, çukuru istediğiniz oranda geniş tutabilirsiniz.

Buraya yeşil ve kahverengi malzemeler karıştırılarak veya bir kat yeşil malzeme bir kat kahverengi malzeme halinde doldurulur ve yukarıdaki preperatlar eklenir. Kompost yığını %60 nem içerecek şekilde su spreylenir. Bunlara artı olarak, 55 adet farklı yararlı mikroorganizma içeren (bakteri, fungus, aktinomiset ve maya içeren) BD500 eklenmesi de Dr. Ehrenfried Pfeiffer, tarafından öneriliyor. Dr. Ehrenfried Pfeiffer Oakland, Kaliforniya, Karayip Adaları, Evrupa ve Uzak Doğuda uzun yıllar kompost danışmanlığı yapmış bir uzman.

Bu preparatlar eklendikten sonra, kompost yığınının üzeri saman ve toprak karışımı ile örtülerek 6 ay kadar beklenir.

Bu süre sonunda toprak kokulu, bol besinli, elinize aldığınızda kadife yumuşaklığı hissi veren humusunuz (kompostunuz) hazır olur.

Not: Komposta ne kadar farklı malzeme katarsanız kompostunuz o kadar zengin olacaktır. Örneğin büyükbaş ve küçükbaş hayvan gübreleri ile kanatlı gübrelerini karıştırarak kullanabilirsiniz. Yeşil malzeme miktarını mümkün olduğunca fazla sayıda bitkiden seçmekte fayda var. Mineral içeriğini zenginleştirmek içinse, fosfat kayacı, bir miktar kireç ve odun külü, kan, kemik unu katabilirsiniz.

acemi_caylak 06-04-2011 09:32

Mikrobiyoloji ve Toprak bilimsel bir konu olup, yukarıdaki türden mistik ve astrolojik yaklaşımları dışlar. Yukarıdaki biyodinamik çiftçilik ile ilgili 2 yazıyı eklemedeki amacım, organik tarımın tarihçesine ışık tutması açısından değerlendirilmelidir. Yoksa birileri ay doğarken ekim yapmayı savunurken, bir başka birileri dolunay zamanında ekimin daha etkili olacağını söyleyebilir. Hatta birileri daha da ileri gidip bu bitkilerin her birinin ekim zamanının yılın belli bir dönemindeki astronomik olaya denk getirilecek şekilde ekilmesini savunabilir. Bu herkesin dünyaya bakış açısıyla ilgili.

Ancak buradaki mistisizme biraz dikkat çekmeden duramayacağım. Dikkat ederseniz birileri 55 tür mikroorganizmadan söz ederken, bir başka ticari ürünün içerisinde, 80 tür mikroorganizma olduğu iddia edilebilmektedir. Yarın bir başka ürünün 120 çeşit mikroorganizma içerdiği de kolaylıkla iddia edilebilir.

Oysa topraktaki besin döngüsü çok daha karmaşık ve hala bütünüyle tam anlaşılamamış süreçlerden geçmektedir. Bu uygulamaların hepisininde toprak yapısını düzenleme ve bitki gelişimini tetikleyici işlevleri olsa da, hiç birisi tam olarak bir bitkinin bütün gereksinimini karşılayamaz. Üstelik bolca mikroorganizma içerdiği söylenen ürünlerde, birbirine antagonist etkide bulunan mikroorganizmalar olmasının yanında, her birinin yaşam koşulları ve besin istekleri çok farklı olabilr. Örneğin bir ürün içerisinde, pH 3.5-4.0 aralığında yaşayan bir organizma ile pH 7.5-8.5 aralığında yaşayan bir mikroorganizmanın bir arada bulunduğu söyleniyorsa, buna birazda kuşkuyla yaklaşmak gerekir.

üzüm 06-04-2011 13:26

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 780613)
...
Bir dönüme 10 gr.olduğuna göre; bana bir boynuz yeter, :) müdürlere birer boynuz, iki boynuz da Zeytinlibahce'ye etti 2,5 düve ( genç sığır) eder.:D

Eşe dosta da düşünürsek 10 boynuz yeter...
...

Bu tür şeylerde beni de aranıza alın. Size Yetişemiyorum...

acemi_caylak 06-04-2011 13:57

Sevgili Üzüm,

Biz seni zaten bizden sayıyoruz. Baharda geliyor. Uzakbahçelerde senin bahçeyi de görmek isteriz.

üzüm 06-04-2011 14:31

Sevgili acemi_caylak,

Teşekkür ederim; bende zaten sizden sayıyorum kendimi. :) (Bu sene katılmama olanak yok ama seneye neden olmasın...)

acemi_caylak 06-04-2011 15:39

1 Eklenti(ler)
Aslında bazı yazılar forum ortamında, arada kaynayıp gidiyor. Bu linkteki deneyi hiç kimsenin yaptığını sanmıyorum. Yeniden anımsatayım dedim. Purple Non-Sülfür Photosynthetic (Mor kükürt olmayan (kükürtsüz) fotosentetik) bakteriler, oksijensiz ortamda sadece ışık altında fotosentez yapabilen bakteriler. Özellikle pirinç üreticilerinin ve topraklarında drenaj sorunu olan arkadaşların çok işine yarayacak türler. Üstelik elde edilmeleri de çok kolay. Su yüzeyinde bitki artıkları ve yapraklar birikmiş bir gölden veya dereden alınan su ile koaylıkla üretiliebilirler.

Bir sonraki aşama ise mikroskop altında gözlenmeleri. 60x-100x arası bir mikroskopta, kırmızı pigmentleri rahatlıkla görebilirsiniz.

Eklenti 201312

acemi_caylak 18-04-2011 13:18

1 Eklenti(ler)
Evde gübre, enzim, ilaç vb. yapımında kullandığınız malzemeler ile ortaya çıkan son ürünün pH seviyesi çok önemlidir. Çok asidik veya çok bazik (alkali) bir ürün bitkilerinize zarar verebilir. Bu yüzden elinizin altında mutlaka bir pH ölçer bulunmalıdır. Aşağıdaki referans tablo size kullanacağınız malzemelerin pH derecesi hakkında karşılaştırma amaçlı genel bir fikir verecektir.

Eklenti 204067

Örneğin çok bilinen bir yanlışı vurgulayalım, herkes damıtılmış suyun pH seviyesinin 7 olduğunu ve nötr (pH 7 olduğu için ne asit, ne de baz) olduğunu bilir. Ancak buradan yola çıkarak, yağmur suyununda pH seviyesi 7 kabul edilir. Oysa yağmur suyunun pH seviyesi 5.6- 6.5 civarındadır. Çünkü yağmur suyu içerisinde, havadaki CO2'nin suda çözünmesinden dolayı bir miktar karbonik asit vardır ve pH seviyesinin 5 lere düştüğü yağmurlar asit yağmuru kabul edilir.

Çok bilinen bazı maddelerin yaklaşık pH seviyesi aşağıdaki gibidir.

Elma Suyu: 3
Üzüm: 3.5 - 4.5
Portakal Suyu: 3 - 4
Greyfurt Suyu: 3
Ekmek: 5 - 6
Süt: 6.5
Yoğurt: 4.5




Not: pH seviyesi logaritmik olarak ölçüldüğü için, her bir değer bir önceki değerin 10 katı kadar daha asidik veya daha baziktir. Örneğin limon suyu sirkeden 10 kat, domatesten 100 kat daha asidiktir.

seyyah53 21-05-2011 14:54

Ben bundan sonra solucan gübresi çayı yapım denemelerimi bu başlık altında resimleyip anlatsam olmazmı?...

Tek başlık altında unutulup gidiyor...ağrıma gidiyor doğrusu...:)

Burada üstadlardan ve önerisi olanlardan daha fazla katılım olabileceğini düşüüyorum...İzin istiyorum...

acemi_caylak 23-05-2011 09:50

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi seyyah53 (Mesaj 807710)
Ben bundan sonra solucan gübresi çayı yapım denemelerimi bu başlık altında resimleyip anlatsam olmazmı?...

Tek başlık altında unutulup gidiyor...ağrıma gidiyor doğrusu...:)

Burada üstadlardan ve önerisi olanlardan daha fazla katılım olabileceğini düşüüyorum...İzin istiyorum...

Sevgili seyyah53,

Benim açımdan bir problem yok. Ancak forum yönetimi ne der bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla kompostla ilgili çok fazla sayıda konu vardı ve bunların hepsi bir araya toplandı.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 05:08.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025