agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni544Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 10-07-2011, 14:04   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Burada Sn Acemi Çaylak sanırım karışımlar üzerine vurgu yapmak istiyor. Bu şekilde bir saha çalışmasının son derece faydalı olacağı açıkça ortadadır. Sonuçta bu saha çalışmasında en iyi sonucu verecek "karışım" bir marka altında ticari boyuta taşınacaktır. Anladığım kadarıyla doğal olarak bu ticari boyuta taşınacak ürüne "kaolin" denmesi pek doğru olmayacaktır. (Belirli bir yüzdesi kaolin olsa bile....)

Lütfen yanlış anladımsa düzeltiniz.
Sn. Dogasever,

Aslında hep vurguladığım gibi tarımda kullanılabilecek evsafta kaolin piyasada var. (Hatta tartışmaların kaynağı bu doğruculuğumuzdu.) Basit bir üründü ve herkes tarafından ulaşılabilirdi. Ancak fiyatı çok yüksekti. Biz fiyatı düşürerek tekere çomak sokmuştuk.

Engelhard yeni bir şey keşfetmemiş. Zaten kendilerinin tarımla fazla ilgisi yok. Engelhard bir mineral firması. Sadece bütçeden organik tarıma ayrılan pastadan kapabilmek için deneylere girişmişler. Para bol oluncada bolca test yapmışlar. Hatta bir ara Mister Glenn işi abartıp, fungusit olduğunu bile iddia etmiş. Ancak daha sonra bunun kaolin olmadığı, içeriğine pH'ının alkali olması için çeşitli katkılar katıldığı tespit edilmiş. Yoksa aynı evsafta kaolin boya, kozmetik vb. sektörlerde bolca kullanılıyor. Al onlardan birini kullan. Böyle bir ürün Engelhard'ın elinin altında zaten hazırda vardı.

%95'i kaolin olan Surround'un %5'i ise çeşitli yayıcı ve yapıştırıcılardan oluşuyor.

Bu konuda ben hep Raynox'u örnek aldım. Adam en azından ürününü geliştirmiş. Zaten ürününe sadece kaolin demiyor.

Bu nedenle, SunShader'de farklı olmak zorunda. Yoksa kaolini doğrudan ithal eden firmalarla hiç bir rekabet şansı kalmaz. SunShader sayesinde en azından kaolinin ne olduğu daha fazla tartışılır oldu ve katıldığı fuar, broşür ve dağıttığı ücretsiz ürünlerle çiftçiye ucuz bir girdi olabileceğini göstermiş oldu. Bundan mutluyum.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 14:02   #2
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Ben de tamamlayıcı nitelikte bir şey söyleyeyim:

Bir parçacık bir yüzeye parçacığın dokunabildiği yüzey alanının, yine parçacığın toplam yüzey alanına oranı ne kadar büyükse o kadar iyi yapışır. (kendinizden düşünün, bir halıya üzerinde yatarken mi daha iyi yapışırsınız yoksa dikilirken mi?) Parçacıkların küresele yakın veya ovaloid şekilli olduklarını varsayarsak; parçacık boyutu küçüldükçe, bu iki değer de azalacaktır. Ancak, toplam yüzey alanındaki azalma, dokunan yüzey alanındaki azalmadan daha fazla olacağı için dokunan yüzey alanının toplam yüzey alanına oranında net bir artışa neden olacaktır. Simülasyon yaparsak, parçacık boyutu küçüldükçe bir insan dikilme pozisyonundan, yatar pozisyona daha fazla geçiyor olacaktır.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 14:40   #3
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
sn Acemi Çaylak,

Alıntı:
Bu konuda ben hep Raynox'u örnek aldım. Adam en azından ürününü geliştirmiş. Zaten ürününe sadece kaolin demiyor.
Bence de Raynox'u örnek almanızda fayda var. Herkes bir ticari ürün yaratabilir ve ticari ürününe, kendine has ve özel bir ticari isim vermelidir. Kaolin gibi jenerik bir isim zaten vermemelidir. Siz de zaten ürünün karışım olduğunu söylüyorsunuz. Bu itibarla, eğer yaptığınız denemelerde elde edeceğiniz sonuçlar bu sezonda yararlı olursa ve karşılaştırılabilen fiyatı (diğer ürünlerin fiyatlarıyla birim ağırlık nötralize edilerek karşılaştırılmış fiyat) uygun ise, çiftçiler piyasadaki diğer ürünlerle karşılaştırarak, işlerine gelirse zaten tercih edeceklerdir. O yüzden, bence burada tüm özelliklerinin mercek altına alarak eleştirilmesi ürünün piyasadaki yerini belirlemede çok fazla etkili olmayacaktır. Ürünün sahadaki uygulamalarda sağladığı sonuçlara ve uygulamanın kolaylığına bakılacaktır. Sn MeyveliTepe'nin kaolinin özellikleri konusundaki eleştrileri bence haklıdır. İlk önce kendisi kullanmaya başladığı için kendisini bu konuda doğru yol göstermede sorumlu hissetmektedir. Bu da bence doğru bir harekettir. Sizin ürününüz saf kaolin olmayıp, tarımsal amaçlı geliştirilmiş bir organomineral (içeriğini bilmiyorum ama sizin söylediiklerinizden için de diatomlar belki vardır diye organomineral diyorum!) veya mineral bir karışım olduğu için farklı bir üründür ve saf kaolin ile karşılaştırılmamalıdır. Tekrar kutluyorum ve hayırlı olsun diyorum.


Düzenleyen Dogasever : 10-07-2011 saat 14:41 Neden: ek
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 14:55   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Dogasever,

Bir gerçeği daha unutmayın. Türkiye'de kaolini ilk tanıtan kişi sizinde iddia ettiğiniz gibi, Meyvelitepe değildir. En azından internet medyasında, Kezban Yazıcı'nın adına bolca rastlarsınız. 2006 yılında ilk broşürü yazmıştır. Meyvelitepe'nin hangi kaolini pazarladığı ortada. Ürün pazarlama derdi olan tabi ki bolca blog yazısı da yazar. Başka şeylerde yapar. İşte Kezban Yazıcı'nın araştırmaları. Google'dan basit bir aratmayla bulursunuz.

1- KAOLİN: BAHÇE BİTKİLERİNDEKİ KULLANIM DURUMU İLE ETKİ MEKANİZMASI
2- Effects of Air Temperature, Relative Humidity and Solar Radiation on Fruit Surface Temperatures and Sunburn Damage in Pomegranate (Punica granatum L.cv. Hicaznar)
3- Kaolin Uygulamalari ile Modifiye Atmosfer Kosullarinin Nar Muhafazasi Uzerine Etkileri

Daha buna benzer bir kaç döküman daha var.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 08:43   #5
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Sn. Dogasever,

Bir gerçeği daha unutmayın. Türkiye'de kaolini ilk tanıtan kişi sizinde iddia ettiğiniz gibi, Meyvelitepe değildir. En azından internet medyasında, Kezban Yazıcı'nın adına bolca rastlarsınız. 2006 yılında ilk broşürü yazmıştır. Meyvelitepe'nin hangi kaolini pazarladığı ortada. Ürün pazarlama derdi olan tabi ki bolca blog yazısı da yazar. Başka şeylerde yapar. İşte Kezban Yazıcı'nın araştırmaları. Google'dan basit bir aratmayla bulursunuz.

1- KAOLİN: BAHÇE BİTKİLERİNDEKİ KULLANIM DURUMU İLE ETKİ MEKANİZMASI
2- Effects of Air Temperature, Relative Humidity and Solar Radiation on Fruit Surface Temperatures and Sunburn Damage in Pomegranate (Punica granatum L.cv. Hicaznar)
3- Kaolin Uygulamalari ile Modifiye Atmosfer Kosullarinin Nar Muhafazasi Uzerine Etkileri

Daha buna benzer bir kaç döküman daha var.
Burada son zamanlarda yine çokça rastladığımız mesnedi olmayan bir iddia var.

Çokça blog yazmamızın da sebebi oymuş iddia sahiplerine göre.

Aklılları ve havsalaları alamadığı için anlam veremiyorlar, bu direnç niye diye. Olsa olsa böyledir demişler kendilerince. Fikir ve zikir meselesi.

Sonuncusuyla beraber önerdiğimiz üç ürün ürün var. Formülasyonu uygun dördüncü, beşinci gelirse onlar da hoşgelir. Alakasız bir şeye "he" demedik diye diğerlerini pazarlar olmuşuz nedense.

Kaolin kili, ülkenin pestisitlere mahkumiyetinin azaltılmasında bir mihenk taşı olabilir. Fazlasıyla stratejiktir. Esas saldırıyı zehir kumpanyalarından alacak.

Buna, sadece doğru ürünler, neyi niye yaptığını bilen çiftçiler ve tabii ki olabildiğince ucuz maliyetlerle karşı durulabilir. Ucuzmuş gibi görünüp pahalı olan alakasız ürünlerle değil. Bunlar olsa olsa zehir kumpanyasının işini kolaylaştırır.

Alçak Orfeteknik, ne daha önce ne de bunca şeyin üstüne bir torba bile bedava ürün göndermedi - hoş iki senedir bizim kooperatiften satın alıyorum Surround şirketinin haberi bile yok. Geçen sene Ensar bey iki torba bedava kendi imal ettiği malzemeden gönderdi. Bir kilo eksiği ile aynen duruyor. İade etmek boynumun borcu olsun. Bir sürü yer kaplıyor. Buralarda para verip Sunshader satın almış tek kişiyim sanırım. Bir de geçen ay gelen bir torba AT-80 ve RT-89 var. RT-89 bu iş için işe yaramaz. AT-80'in ilk 5 kilosunu test için harcadım. Ürün iyi, diğer 20 kiloyu bahçede kullanacağım. İlave istediğim ürünlerle beraber parası ödenecek. Zaten de yazsın Sabri bey, en baştan kendim için ne gibi şartlar koyduğumu. Biliyordum bu iftiranın da geleceğini, başka çarelerinin kalmayacağını.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 13:58   #6
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Sn. Dogasever,

Bir gerçeği daha unutmayın. Türkiye'de kaolini ilk tanıtan kişi sizinde iddia ettiğiniz gibi, Meyvelitepe değildir. En azından internet medyasında, Kezban Yazıcı'nın adına bolca rastlarsınız. 2006 yılında ilk broşürü yazmıştır. Meyvelitepe'nin hangi kaolini pazarladığı ortada. Ürün pazarlama derdi olan tabi ki bolca blog yazısı da yazar. Başka şeylerde yapar. İşte Kezban Yazıcı'nın araştırmaları. Google'dan basit bir aratmayla bulursunuz.

1- KAOLİN: BAHÇE BİTKİLERİNDEKİ KULLANIM DURUMU İLE ETKİ MEKANİZMASI
2- Effects of Air Temperature, Relative Humidity and Solar Radiation on Fruit Surface Temperatures and Sunburn Damage in Pomegranate (Punica granatum L.cv. Hicaznar)
3- Kaolin Uygulamalari ile Modifiye Atmosfer Kosullarinin Nar Muhafazasi Uzerine Etkileri

Daha buna benzer bir kaç döküman daha var.
Tarih 30 Ekim 2009 Zeytin Hastalık ve zararlılarıyla Doğal mücadele başlığı #229
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster

...

Benim kaolin kiline ulaşmam ilginçtir. Geçen yıl bahçede sadece neemazal kullanmıştım. 5 litre neemazal'a rağmen kalamata (Karamürsel-su) çeşiti %25, Samanlı ise %5-7 gibi bir oranda kurtlu olmuştu. Buna rağmen baharda fiyat sorduğumda neemazal fiyatının daha da fahiş bir noktaya geldiğini gördüm ve bunun başka bir yolu olmalı diye 3-4 günlük bir araştırmaya giriştim. Türkiyede daha önce kaolin kilinin çeşitli kurumlar ve şahıslarca bu sebeple denendiğinden haberdar değildim. Nitekim Türkiye'den tek bir rapora dahi rastlamadım.

...

3-4 günlük araştırmada nelere ulaşmadım ki. Kaliforniya üniversitesinin üç yıllık pahalı ve karşılaştırmalı araştırmaları, bir sürü bilimsel makale, sempozyum bildirileri ve başka pek çok şey. Üstelik sadece zeytin için de değil. Meyve üzerine konup, kabuğu delerek kabuk altına yumurta bırakan her türlü meyve sineği ve bu tür zarara maruz kalan her meyve için.

Evet, bulduğum belgelerden anladığım kaolinin zararlı yönetiminde aktif kullanımı 2002-2003 yıllarından sonra. Aslında çok yıllar önce, 1920-1930 yıllarında denenmiş. Başarılı bulunmamış. Bunun da sebebi partiküllerin boyutu ile açıklanıyor. Büyük boyutlu partiküllerin arasına girebilen zararlı yumurta bırakmak suretiyle zarar vermeye devam etmiş. 2000'li yıllarda Engelhard isimli firmanın, uyguladığı bir teknikle partikül boyutlarını 2 mikronun altına indirebilmesi durumu tamamen değiştirmiş. Pek çok araştırma ve olumlu sonuçlardan sonra OMRI listesine girmiş.

Bu bilgilere ulaştığımda düşünmüştüm, bu kadar etkili bir şey ise neden ülkemizde bilinmiyor diye. Daha doğrusu iki ihtimal vardı. Ya bilinmiyordu, ya da açıklanmıyordu. Mine hanımın sözünü ettiği denemeler yapılmış olduğuna göre bilinmemesi imkansız. Burada da iki ihtimal var. Ya denemeler başarılı sonuç vermedi, ya da başarılı olmasına rağmen açıklamaya gerek görülmedi. Denemelerin başarısız bulunmuş olmasına ihtimal vermiyorum. Geriye kalan açıklanmasına gerek görülmemesi.

...

Bir an için şöyle düşünelim. Diyelim ki, 2005 yılında kaolin kilinin zeytin sineği (veya diğer meyve sinekleri) zararını önlemede başarılı bulunduğu herkesin ulaşabileceği makalelerle yayınlansaydı, Tagem'in tavsiye veya talimatları içine girseydi, ziraat okullarında adı geçseydi, işlevi anlatılsaydı, çiftçi eğitimi adı altındaki muhtelif talimatlarda tavsiye edilseydi, ilçe ziraata gidip zeytin sineği ilacı için reçete istendiğinde zehir yerine "kaolin at muhterem çiftçimiz, ne gerek var zehire" denseydi ne olurdu? Bu çok mu zordu? Mevzuat mı uygun değildi? Bürokrasi mi bunu engelliyordu (hala engelliyor olmalı)?

Böyle şeyler yapılmış olsaydı muhtemelen son üç yıl içinde tonlarca daha az zehir kullanılmış olunurdu.

Bazen dehşete düşüyorum. Benim gibi, mesleği ziraat bile olmayan, küçücük bahçesinde gönül eğleyen birinin misyonu bu olamaz. Hasbelkader öyle bir sonuç çıkıyorsa, bir yerlerde büyük yanlışlar aramalı.
Bu bulgu ve denemelerden sonra internette indekslenmiş yerli bir yayın hala yoktu. Tek bulduğum bir sunumda geçen bir satırdı o da pestisit olmakla ilgili değildi.

Şimdilerde başta Kezban hocanın yayınları olmak üzere az sayıda da olsa makaleye rastlanabiliyor. Gönül ister ki sayıları artsın, devletin IPM programlarına da girsin.

Kaolinin güneş yanıklarına karşı önleyici olduğunu 2008 yılından buyana biliyorum. Fakat güneş yanığı konusu hiç önceliğim olmadı.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 15:13   #7
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Acemi Çaylak
Bakın siz de ne güzel literatür araştırmaları yapıyorsunuz ve ne güzel denemeler kuruyorsunuz. Aynı şeyi Sn MeyveliTepe de yapıyor. Ve her şeyden öte, sizler bu çalışmaları yaparken insanlara çok değerli bilgiler de öğretiyorsunuz. Bunların hepsi takdire şayan şeylerdir.

Bu çalışmaları yaparken siz bir ürün ortaya çıkardınız ve çok da iyi yaptınız. Kimse size niye böyle yaptınız diyemez. Özgür ve piyasa koşullarının işlediği ülkelerde girişimcilik serbestisi vardır. Bunu siz de çok iyi biliyorsunuz ve şu aralar geliştirmekte olduğunuz ürünle böyle bir girişimciliğe başlamak üzeresiniz.

Sizin nasıl böyle bir girişimcilik hakkınız varsa, herkesin de böyle bir hakkı vardır. Sn MeyveliTepe de buna dahildir. (Sn MeyveliTepe'nin herhangi bir girişimciliği olup olmadığını bilmiyorum) ama varsa da bunu yadırgamamak gerekir. İnsanlar, yaptıkları çalışmalar karşılığında maddi çıkarlar sağlayabilirler. Bunun fabrikada 8 saat çalışıp maaş alan bir işçinin yaptığından çok fazla farkı yoktur. Kısaca anlatmak istediğim herkes yaptığı işten maddi çıkar da sağlayabilir. Bu çok normaldir. Eğer Sn MeyveliTepe'nin de herhangi bir ürünle ilişkisi varsa (tekrar ediyorum bunu bilmiyorum) bunu kimse yadırgamamalıdır. Benim de bazı ürünlerle ilişkim var. Ama iyi ürüne iyi, kötü ürüne kötü demesini bilmeliyiz. Bazı ürünlerin yanlışlıkları veya eksiklikleri varsa, bunları rahatlıkla konuşabilmeliyiz. Bakın ben EM başlığını açtığımdan beri ne kadar fazla benzeri ürün ortaya çıktı. Yasal olan ve işe yarayan ürünlerin başımın üstünde yeri var. Ama yasal olmayanlarla da olabildiğince mücadele etmeliyiz. Anadoluda bazı kişilerin sulandırılmış melası bile EM etiketi yapıştırıp sattıklarını ve bizim belglerin fotokopilerini kullandıklarını tespit ettik. Maalesef durum böyle.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 08:49   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
517 nolu mesajımdaki orjinal cümleyi alalım.

"In Agricultural applications employ a mixture of grades to provide a complete coating that reduces voids. Large aggregates can cause voids in the surface coating making it less effective."

Bunu ben aşağıdaki şekilde çevirmişim.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak
Tarımsal uygulamalarda, boşlukları azaltabilmek için çeşitli sınıflardan karışımlar kullanılarak komple bir kaplama sağlanır. Büyük kümelenmeler, boşluklara neden olabilir ve yüzey kaplama etkisi daha az etkili olur.
Sizse şu şekilde çevirmişsiniz.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Tarım uygulamalarında boşlukları azaltmak için farklı derecelerin karışımları kullanılır. Büyük kümelenmeler yüzey kaplamasında boşluklara sebep olarak etkisini azaltır.
Peki bu anlamnı nerden çıkardınız?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Yani büyük kümelenmeler olmamalıdır diyor. Buradaki farklı derecelerden kasıt 2 mikrondan büyük, 10 mikronluk parçacıklar değil. 2 mikron altı malzemelerde önemli bir oranda 1 mikron altı parçacık bulunur. Ortalaması da 1.4 mikron civarında olarak bildiriliyor.
Parçacık boyutunun önemini vurgulayan diğer slaytı referans alıyorsunuz. Oysa aynı slaytın başlangıç cümlesi zaten "Parçacık büyüklüğü kritik bir role sahiptir." şeklinde var.

Üstelik bir önceki slaytta da parçacık boyutlarının derecelendirilmesinde zaten hangi sektörlerde kullanıldığı var.

İşte aynı mesajdan o bölüm.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak
Kaolinlerin parçacık boyutuna göre sınıflandırması:

Kaolin killeri geniş bir aralıkta parçacık büyüklüğüne sahiptir.

Ultra ince – Yüksek beyazlık ve pigment performası.
100 nanometreden küçük.

İnce – Kozmetikler içinde kullanılır. Donukluk ve tutunma gücü arasında iyi bir denge sağlar.
1 mikrondan küçük.

Orta – Küçük ve büyük parçacıklar arasında bir denge sağlar. Kozmetikler için güzel bir astar oluşturur.
10 mikrondan küçük.

İri – Düşük yağ emiciliği ile yüksek katı içerikli malzeme ihtiyaçlarında önemlidir.
10 mikrondan büyük.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 09:13   #9
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Bakın #219 nolu mesajınızda;
"Cutting sunburn-related crop losses in half and increasing packout by 10 percent to 15 percent more than pays for the material and application, he says" sözünü

"Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır. "

diye anlayıp çevirmişsiniz. ARS bilim adamlarının yazılarında "50" gibi bir laf olsa yine böyle yanlış anlaşıldı diyeceğim ama o da yok.
Pes doğrusu, bu kadar çarpıtma olur. Yazının orjinali aşağıdaki resimde var. Burada bu söz bana ait değil. Röportajı yapan muhabir, Dr. Jim McFerson'dan aktarıyor. Yani yazının hiç bir yerinde ARS geçmiyor. Üstelik "Surround ve Raynox’un ilk testlerine katılmış olmanın yanısıra, yaklaşık yarım düzine kadar diğer ürünün testlerinde de 10 yıl boyunca çalışmış." Şimdi 10 yıl boyunca bu testlerde görev almış birinin söylediklerine değilde size mi inanalım.


Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Inert tozlar ile ilgili bir yazı, The Grower (Yetiştiriciler) Dergisi'nin Mayıs 2010 sayısında da yayınlanmış. Yanmayın! başlığı ve "Üreticiler Diyor ki “Partikül Film Teknolojisi Meyve kalitesini Yükseltirken Güneş Yanığını ve Su Stresini Azaltır” alt başlıklı yazıda, 3 farklı ürün (Surround, Raynox ve Purshade) üretcilerinin kendi ağzından değerlendiriliyor.

Benim en dikkatimi çekense, Dr. Jim McFerson'un görüşleri. Bağımsız bir bilim insanı olmanın yanında, bu türden ürünlerin testlerinde görev almış birisi. Aşağıda onun görüşlerinin yer aldığı bölümün orjinal ingilizcesini ve benim çevirimi görüyorsunuz. İngilizcesi benden iyi olan arkadaşlar belki daha iyi çeviri yaparlar.

Karar Sizin

Wenatchee’deki Washington Meyve Ağaçları Araştırma Komisyonu Yöneticisi Jim McFerson (Jim McFerson Bitki Besleme ve Genetik üzerine doktora yapmış birisi ve 1999’dan beri Washington Meyve Ağaçları Araştırma Komisyonu’nda çalışıyor.), Surround ve Raynox’un ilk testlerine katılmış olmanın yanısıra, yaklaşık yarım düzine kadar diğer ürünün testlerinde de 10 yıl boyunca çalışmış ve başta elma olmak üzere çeşitli denemeler yapmış biri olarak diyor ki:

“Genellikle, mateyallerin tarla denemelerinde güneş yanıklığını önlemedeki etkileri esasen eşit durumda” deyip ekliyor, bu durum yıldan yıla, tarladan tarlaya da farklı uygulamalarda farklılık gösterebilir.

Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır.

Sonunda yetiştiriciler şanslılar, çünkü “çeşitli seçeneklere sahipler”.

Pazardaki diğer markalar, Eclipse, Sunhield ve Vapor Guard’tır.

McFerson diyor ki “Her bir ürün kendi bilgisine sahiptir.”

Bu bilgiyi değerlendirmek yetiştiricilere kalmış ve onlar kendi özgün koşullarını göz önüne alarak karar vereceklerdir, böylece onlar “kaliteli ürünleri kendi tükecilerine sunarak iyi bir iş yapmış olurlar.”

İşte resimdeki orjinal cümlede kırmızıyla işaretlenmiş.

Name:  it is your decision1.jpg
Views: 1068
Size:  53.4 KB

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 14:06   #10
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Pes doğrusu, bu kadar çarpıtma olur. Yazının orjinali aşağıdaki resimde var. Burada bu söz bana ait değil. Röportajı yapan muhabir, Dr. Jim McFerson'dan aktarıyor. Yani yazının hiç bir yerinde ARS geçmiyor. Üstelik "Surround ve Raynox’un ilk testlerine katılmış olmanın yanısıra, yaklaşık yarım düzine kadar diğer ürünün testlerinde de 10 yıl boyunca çalışmış." Şimdi 10 yıl boyunca bu testlerde görev almış birinin söylediklerine değilde size mi inanalım.
Yanlış anlamışsınız;

"Engelhard ve ARS uzmanlarının görüşüne ve yaptıkları testlere göre, diğer sektörlerde de kullanılan kalsine kaolin %90’dan fazla saf kaolin içermek, %50’den fazlası 2 microndan düşük çapta öğütülmüş olmak ve beyazlık derecesinin %85’ten büyük olması koşuluyla tarımda da kullanılabilir."

Bu cümle size ait değil mi?

Bunu okuduğunuz yerde başka maksatla bile "50" geçmiyor. Nereden buldunuz ARS uzmanlarının %50'den fazlası 2 mikrondan düşük çapta öğütülmüş olmasını?

O uzmanlar sadece 2 mikrondan küçük diyorlar, %50'si daha büyük olsa olur demiyorlar.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 09:27   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Dolgu kalitesi bir malzeme kullanmak yerine pigment kalitesi bir malzemeye yönelseydiniz doğruyu bulacaktınız oysa. Kâr marjı bir kaç puan düşük olurdu hepsi hepsi. Ama çiftçi de kazanırdı bu işten ve zehir endüstrisine karşı iyi bir direnç noktası olurdu.
Peki siz niye SunShader çıkana kadar, daha ucuz bir malzeme bulmadınız? Hadi biz art niyetliyiz, araştırmadık. Ya siz neden insanlara 3 yıldır, pahalı ürünü kullandırdınız? Size ürün soranlara önerdiğiniz marka Sunguard değil miydi? Şimdi mi öğrendiniz diğer sektörlerde kullanılan kaolinin tarımda da kullanılabileceğini?

Üstelik Sunshader ticarileşmeden önce kendi bahçemde kullandığım bir üründü ve Sunguard ile hiç bir görünür farkını görmedim. Yine UBYİ üyelerinin bir kısmı da kullandılar. Onlarda kendi bahçelerinde kullanmıştı. Onlarda fark görememişti.

Bırakalım Sunshader'i, 10 mikron altında olan her türlü kaolin kalsine olsun veya olmasın tarımda kullanılabilir. Deneyenler pahalı ürünlerden hiç bir farkı olmadığını göreceklerdir. Kısaca "laf-ı güzaf" ı bırakıp sadede gelinmesi gereken nokta burası.


acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 14:37   #12
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Peki siz niye SunShader çıkana kadar, daha ucuz bir malzeme bulmadınız? Hadi biz art niyetliyiz, araştırmadık. Ya siz neden insanlara 3 yıldır, pahalı ürünü kullandırdınız? Size ürün soranlara önerdiğiniz marka Sunguard değil miydi? Şimdi mi öğrendiniz diğer sektörlerde kullanılan kaolinin tarımda da kullanılabileceğini?

Üstelik Sunshader ticarileşmeden önce kendi bahçemde kullandığım bir üründü ve Sunguard ile hiç bir görünür farkını görmedim. Yine UBYİ üyelerinin bir kısmı da kullandılar. Onlarda kendi bahçelerinde kullanmıştı. Onlarda fark görememişti.
Ben alt tarafı bir kullanıcıyım. Uygun alternatif arayıp bulmak gibi bir misyonum yok. Ona rağmen, konunun öneminden dolayı özellikle 2009 yılında alternatif aradım. Başkalarını da alternatif aramak konusunda teşvik ettim. O zaman ne ben ne başkası rastlamadık. Yine bu konunun verimli bir şekilde tartışıldığı Zeytin Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele başlığında bununla ilgili bir sürü kayıt var.


Siz alternatif oluşturmak üzere soyundunuz, güzel. Bir çok araştırma yapmış olmalısınız. Hatta aylar önce avsmineral ile de görüştüğünüzü de sonradan duydum. Onlardaki AT-80 ürününü görmediniz mi? Bakın, çok az sapma ile gayet iyi bir ürün. Fiyatı da şimdi sattığınızdan çok çok iyi. Hatta, yine bu firmanın getirebileceği AT-90 ürününü de öğrenebilir, sıfır sapmalı ve fiyatı yine şimdi sattığınızdan daha ucuz olarak getirebilirdiniz. Bu tartışmaların hiç biri olmazdı. Herkes size müteşekkir olurdu.

Şimdi ne diye durup dururken AT-80'i buldun derseniz, sebebi basit. Çok az bir efor harcadım. Sabri bey zaten aylar önce foruma not bırakmıştı. Orada belirttiği ürün özellikleri uygun değildi ama belki başka vardır diye telefon ettim. Özellikleri uygun, kullanılabilir ve çok iyi fiyatla bir ürünleri varmış meğer. Dolayısıyla çiftçinin kaliteli bir ürünü çok ucuza kullanma şansı doğdu. Şayet çiftçi, tarım, maliyet vb. konularında samimi iseniz, alın size bir yol. Daha ileri götürün.

Alıntı:
Bırakalım Sunshader'i, 10 mikron altında olan her türlü kaolin kalsine olsun veya olmasın tarımda kullanılabilir. Deneyenler pahalı ürünlerden hiç bir farkı olmadığını göreceklerdir. Kısaca "laf-ı güzaf" ı bırakıp sadede gelinmesi gereken nokta burası.
İsteyen istediği tozu ağacına atar, nitekim sizinki gibi başka bir çok farklı farklı toz var. Kim ne karışır.

10 mikronluk kaolinin ya da doğru düzgün kalsine edilmemiş kaolinin ağaçlara atılması tavsiye edilecek ise, benim ve benim gibilerin yapacağı olsa olsa benzer denemelerin sonuçlarını yayınlamak olur. Sonunda herkesin aklı fikri var. Herkes bildiğini, inandığını yapar.

Bir ilave not: Sunshader çıkana kadar değil. Sunshader'in (bana göre) uygun olmadığını anlayana kadar. Bunu siz de biliyordunuz. Bu yüzden hiç bir soruma doğru dürüst yanıt vermediniz, serbest yoğunluk konusunda bilerek veya bilmeyerek yalan bilgi beyan ettiniz. Parasıyla örnek göndermediniz, başka türlü satın aldım. O zaman gördüm, görünceye kadar da söylediklerinizin doğru olduğunu var saydım.

25 Mayıs 2010 #5 nolu mesajınız;
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Kaolin kili Türkiye'de 2 firmada var.

Sunguard ürünü için,
http://www.orfeteknik.com.tr/

Surround WP için,
http://www.agro.basf.com.tr

adreslerinden bilgi alabilirsiniz.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 11:59   #13
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Tartışma yanlış anlamalar üzerine devam edip gidiyor ve bence gereksiz. Çünkü aşağıdaki gibi yanlış anlamalar sizleri hep farklı noktalara götürecek.

Yalnış anlamaya örnek:

Sn Acemi'nin:
Alıntı:
"Cutting sunburn-related crop losses in half and increasing packout by 10 percent to 15 percent more than pays for the material and application, he says"
tümcesini


Alıntı:
"Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır. "
diye çevirmesi pek doğru değil.

Eğer "packout" sözcüğünü doğru algıladımsa, (mesela bir sinema salonu için "packed out" dendiğinde çok dolu iğne atsan yere düşmez, boşluk yok anlamındadır). Bu yüzden, bence

"Güneş yanığı kaynaklı kayıpların yarı yarıya azaltılması ve yüzey kaplamasının %10-15 oranında artırılması (daha iyi ve dolu dolu (%10-15 daha az boşluklu kaplama elde edilmesi anlamında), materyale ve uygulamasına ödenen parayı fazlasıyla geri öder."şeklinde çevrilmeliydi.

Sanırım, Sn MeyveliTepe de bu tümcenin yanlış çevrildiğini örnek olarak gösterip,


Alıntı:
"ARS bilim adamlarının yazılarında "50" gibi bir laf olsa yine böyle yanlış anlaşıldı diyeceğim ama o da yok."
diye [başka bir yerdeki bir metinde] aynı yukarda yanlış çevrilen tümcedeki gibi yanlış anlaşıldığını ifade ediyor.

Ama sanirim Sn Acemi Çaylak bunu yanlış anlıyor ve diyor ki:

Alıntı:
Pes doğrusu, bu kadar çarpıtma olur. Yazının orjinali aşağıdaki resimde var. Burada bu söz bana ait değil. Röportajı yapan muhabir, Dr. Jim McFerson'dan aktarıyor. Yani yazının hiç bir yerinde ARS geçmiyor.
Görüldüğü gibi, konu zaten karmaşık. Bir de çeviri yanlışlığı ve yanlış anlamalar da işin içine girince hepten içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Aslında farklı ürünler tartışıldığı için bu tartışma gereksiz. İşin içine bir de kişisel bazı sataşmalar girince, daha da karmaşık hale geliyor. Kişisel sataşmaların olmamasını diliyorum.

DÜZELTME: Bu iletiyi yolladıktan sonra epey düşündüm ve aslında benim de yukardaki tümceyi tam doğru çevirmediğimi anladım. (Demek ki çevrilmesi oldukça zor bir tümceymiş!)

Doğrusu şöyle olmalı:"Güneş yanığı kaynaklı ürün kayıplarının yarı yarıya azaltılması ve meyve/ağaç sıklığının %10-15 oranında artırılması, materyale ve uygulamasına ödenen parayı fazlasıyla geri öder.".

Böyle düşünmemin nedeni: eğer güneş yanığı zaten film kaplama nedeniyle yarı yarıya indiriliyorsa, tümcenin ikinci kısmında kaplama sıklığının artırılmasından bahsedilmesi doğru olmayacaktır. O yüzden başka bir sıklıktan söz edilmiş olmalı diye düşündüm. Burada kimse unutmamalı ki orijinal metni yazan kişi sadece sıklığın (packout) artırılması diyor ve neyin sıklığı olduğu konuyu bilenlere bırakılıyor. (Amerikalıların tipik "fiilden isim üretme" alışkanlığı!)


Düzenleyen Dogasever : 11-07-2011 saat 13:45 Neden: EK düzeltme
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 12:47   #14
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Konuya biraz ara verelim:
Bu sabah TV'leri izliyorum. Kanal adı veya program adı vermeye gerek yok: Türkiye 70 milyon, 23 milyon kişi çalışıyor. Gerisi sadece tüketiyor. Bu 23 milyonun yarısı yasadışı, %60’ının belirli bir mesleği yok. Üniversitede okuyan her 10 kişiden 9'u sosyal bilimler (yani konuşmaya, yazmaya dayalı bilimler) konusunda eğitim alıyor. Bir başka deyişle, bu kadar çok çalışmayan nüfusun olduğu bir ülkede, ilerde de her 10 kişiden 9’u laf üretecek!

Sanayimiz, daha çok otomobil, tekstil, harcı alem gıdalar gibi ederi fazla olmayan sektörlere dayalı. Katma değeri yüksek ürünler yok denecek kadar az.

Kısacası, "çok konuşuyoruz ama az üretiyoruz."

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 13:59   #15
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Dogasever,

Aşağıdaki cümlelerde pack-out ile elmanın doluluğunu kastediyor. Tartışmaya konu olan cümlede ilacın kaplamasından söz ettiğini sanmıyorum. Bu cümlelere dikkat ederseniz daha iyi anlaşılacaktır. Yani artık iş inciği cinciğine döndü.

Name:  raynox pack-out.jpg
Views: 1821
Size:  43.5 KB

Siz profesyonel çeviri yapıyorsunuz. Çevirilerde en dikkat edilmesi gereken nokta söz edilen konuya hakim olmaktır. Eğer konuya hakim değilseniz, ne kadar ingilizce bilsenizde çeviri anlamsız olabilir. Ben bunu kendi mesleğimde çok yaşadım. Yeminli tercüme bürolarından gelen çevirileri bir kaç kez yeniden gözden geçirmek zorunda kalırdık.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 14:15   #16
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Siz profesyonel çeviri yapıyorsunuz. Çevirilerde en dikkat edilmesi gereken nokta söz edilen konuya hakim olmaktır. Eğer konuya hakim değilseniz, ne kadar ingilizce bilsenizde çeviri anlamsız olabilir. Ben bunu kendi mesleğimde çok yaşadım. Yeminli tercüme bürolarından gelen çevirileri bir kaç kez yeniden gözden geçirmek zorunda kalırdık
Sn Acemi Çaylak
Çeviri konusunda yazdıklarınıza yürekten katılıyorum.
Pack-out konusundaki düzeltmemi siz mesajınızı yazmadan önce 11:45'de yapmışım zaten. Ana sizin çevirinizin cümle yapısının dahi yanlış olduğu açıkça ortada. Lütfen yanlış anlamayın, sizin İngilizcenize bir şey demiyorum. Bu cümleyi yeminli çevirmenler bile yanlış anlayabilirdi.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 14:45   #17
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Siz Tarım ve Köy İleri Bakanlığı'ndan iyi biliyorsunuz sanırım. Onlarda boş durmamışlar. Kezban Yazıcı'nın broşürünü, kendi broşürlerine eklemişler. Tarih ne yazıyor? Okurlarda görsünler.

Name:  tarim bakanligi.jpg
Views: 1733
Size:  41.4 KB

Name:  tarim bakanligi1.jpg
Views: 1874
Size:  34.7 KB

Üstelik Kezban Yazıcı, pestisit etkisi ile ilgili aşağıdaki satırları da yazmış.

"Günümüzde Partikül Film Teknolojisinin dünyanın değişikik ülkelerinde başarılı olarak kullanıldığı meyve türlerindeki zararlılar şunlardır; Armut yaprak piresi, kırmızı örümcek, hortumlu böcek, sürgün kesici böceği, fındık kabuk kurdu, turunçgil thripsleri, haziran böceği, tomurcuk böceği, cüce ağustos böceği, yaprak bükenler, gelin böcekleri, zeytin meyve sineği, Avakado thripsleri, elma kurdudur. Ayrıca organik meyve yetiştiriciliğinde bütün zararlılara karşı kullanılabilmektedir (Knight vd. 2000; Puterka vd. 2000b, Wunschhe vd. 2002,)."

Yani okumayı fazla sevmeyen okurlar, size inanabilir. Siz kendinizi kral sanabilirsiniz. Ama mahallenin cılız çocukları, hele başkası da ne demiş diye biraz merak edebilirler.

Çünkü daha önce de internette serbestçe dolaşan bir belgeyi "parayla aldım" diye yazmıştınız. Ayrıntısına girmiyorum.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 15:02   #18
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
...

Yani okumayı fazla sevmeyen okurlar, size inanabilir. Siz kendinizi kral sanabilirsiniz. Ama mahallenin cılız çocukları, hele başkası da ne demiş diye biraz merak edebilirler.

Çünkü daha önce de internette serbestçe dolaşan bir belgeyi "parayla aldım" diye yazmıştınız. Ayrıntısına girmiyorum.
Yanıt veremediğiniz şeyleri örtmek için sınırları zorlamayın isterseniz, ayıp olur. Seviyesizliğin kimseye faydası olmaz.

Name:  carandang.jpg
Views: 1575
Size:  16.2 KB

Okunabiliyor mu? Tarih 12 Ekim 2009. Business Name HERBANA FARMS.

Ne oldu şimdi? Hadi girelim her türlü ayrıntısına.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 15:05   #19
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 138
Sayın acemi_caylak

2008 tarihli böyle bir broşürün olması, bu broşüre 2008 yılında internet vasıtasıyla ulaşılabildiğini göstermez.

Ayrıca şu an internette serbestçe dolaşmakta olan bir belge belki bir süre önce sadece parayla alınabiliyordu, bu ihtimalleri gözardı etmemek gerekiyor diye düşünüyorum.

ServetAydoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 15:15   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ServetAydoğan Mesajı Göster
Sayın acemi_caylak

2008 tarihli böyle bir broşürün olması, bu broşüre 2008 yılında internet vasıtasıyla ulaşılabildiğini göstermez.

Ayrıca şu an internette serbestçe dolaşmakta olan bir belge belki bir süre önce sadece parayla alınabiliyordu, bu ihtimalleri gözardı etmemek gerekiyor diye düşünüyorum.
Sayın ServetAydoğan,

En azından ben o belgeye, parasız ulaşmıştım. Meyvelitepe para verip almış olabilir. Ki az önceki mesajında faturasını da gösterdi. Ancak o belgenin bende olduğuna dair bilgi o belge forumda yayımlanmadan önce Dogasever'e benim tarafımdan iletilmişti.

Dikatli bir tarama yaparsanız, ulaşabiliyorsunuz.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 15:26   #21
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Sayın ServetAydoğan,

En azından ben o belgeye, parasız ulaşmıştım. Meyvelitepe para verip almış olabilir. Ki az önceki mesajında faturasını da gösterdi. Ancak o belgenin bende olduğuna dair bilgi o belge forumda yayımlanmadan önce Dogasever'e benim tarafımdan iletilmişti.

Dikatli bir tarama yaparsanız, ulaşabiliyorsunuz.
Alıntı:
Çünkü daha önce de internette serbestçe dolaşan bir belgeyi "parayla aldım" diye yazmıştınız. Ayrıntısına girmiyorum.
Bunun manası ne? O zaman bilmediğin bir şeye böyle yazıp da ne elde etmeyi umuyordun ki? Gil Carandang gibi bir adamın ürettiği çok güzel bir belgenin korsanını mı bulacaktım? Tarih de 12 Ekim 2009. O tarihte siz ne ile uğraşıyordunuz?

Size güzel güzel yazıyorum bir de, belki hala pozitif bir şeyler çıkar diye.

Bitti...

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 15:10   #22
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Evet, ben ingilizce bilmiyorum Dil bilgim sizinki kadar iyi olmayabilir. Ama cümlenin ana fikrini anlayacak kadarda ingilizce bilgim vardır.


"Engelhard ve ARS uzmanlarının görüşüne ve yaptıkları testlere göre, diğer sektörlerde de kullanılan kalsine kaolin %90’dan fazla saf kaolin içermek, %50’den fazlası 2 microndan düşük çapta öğütülmüş olmak ve beyazlık derecesinin %85’ten büyük olması koşuluyla tarımda da kullanılabilir."

Bu cümleyi de, daha da ileri giderek;

"Engelhard, ARS uzmanlarının, bağımsız bilim adamlarının görüşüne ve kaolin üreticilerinin değrlendirmelerine diğer sektörlerde de kaolin %90’dan fazla saf kaolin içermek, %50’den fazlası 2 microndan düşük çapta öğütülmüş olmak ve beyazlık derecesinin %85’ten büyük olması koşuluyla tarımda da kullanılabilir."

Size göre Engelhard referanstır, bana göre birden fazla kaynak referanstır. Dikkat ederseniz kalsine olmasını da çıkardım. O alıntıyı sizin iddia ettiğiniz gibi Engelhard dökümanından olduğu gibi almadım. Diğer kaynaklardan da yararlanarak hazırladım. Üstelik siz Kalsiyum Karbonatı bile kabul etmezken, ben bütün inert tozların kullanılabileceğini yazdım.

Dünyada, %40'ı 2 mikron altı, %90'ı 5 mikron altı ürünlerde var.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 15:22   #23
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Alıntı:
Engelhard ve ARS uzmanlarının görüşüne ve yaptıkları testlere göre, diğer sektörlerde de kullanılan kalsine kaolin %90’dan fazla saf kaolin içermek, %50’den fazlası 2 microndan düşük çapta öğütülmüş olmak ve beyazlık derecesinin %85’ten büyük olması koşuluyla tarımda da kullanılabilir.
Bu sizin cümleniz, benim değil. Orada yazılı olan "engelhard ve ars uzmanları" başka kimse değil.

Orijinalinde de engelhard diye bir şey yok. Amerikan Tarım Bakanlığının Tarım Araştırmaları Servisinin Parçacık Film Teknolojisinin minimum gereksinimlerini saptadıklarını yazdığı bölümden. Orada daha başka şeyler de yazıldı.

Her neyse, sıkıldım artık.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 15:26   #24
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Doğrudur. Sn Acemi Çaylak bana o belgeyi iletti. Yanlız, Sn Acemi Çaylak bana o belgeyi ilettiğinde ben de o belge zaten vardı ve ben de sözü geçen belgeyi, Sn Acemi Çaylak bana iletmeden yaklaşık 2 yıl önce parayla (sanırım 20 USD'dı) satın almıştım. Konu kaolinden uzaklaştı yine.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 15:41   #25
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Ortalığın biraz sakinleşmeye ihtiyacı var.

Konuyu bir süre için kapatıyorum.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-07-2011, 21:07   #26
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-11-2009
Şehir: Akçakoca
Mesajlar: 1,173
Galeri: 3
Kaldığımız yerden resimlere devam.

Eklenen Resimler
     
athena -asena Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-07-2011, 09:35   #27
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
taze olarak tüketılen fasulyede veya domateste kaolın artıkları çok oluyormu
yanı yıkayınca rahatca çıkıyormu
bilmeyen ınsanlara nalatmakta zorlanılır gıbıme gelıyor
bırde benım kullandıgım tekerleklı çekmelı tıp el pompası kaolınde kullanılabılırmı

Safranlı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-07-2011, 14:05   #28
Ağaç Dostu
 
nazlı06's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: Tire
Mesajlar: 1,490
Bizde sebzelerimizde kaolin ve gülleci bulamacı kullandık şu an gönül rahatlığıyla tüketebiliyoruz.

kaolini suyla yıkadığınızda sebze meyve üzerinde kalıntı bırakmıyor yıkarken sizi yormuyor

nazlı06 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-07-2011, 14:46   #29
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Su ile hafifçe ovuşturunca kaolin suda eriyip akıp gidecektir. Pestisitleri meyve ve sebzelerden uzaklaştırmak eminim çok daha zordur! Zaten çok az kaolin kalsa bile vücuda zarar vereceğini sanmıyorum. Ben yıllarca midemdeki rahatsızlık için içmiştim.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-07-2011, 17:36   #30
Ağaç Dostu
 
tturt's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 4,506
Galeri: 112
Bu başlığı uzun zamandır dikkatli bir şekilde takip ediyorum. Umuyorum burada yaşananlarla, konuşulanlarla, tartışılanlarla ve belgeleriyle tarihsel süreçte bir çok kişi ve kuruma ışık tutacağını düşünüyorum.

Tamamen hobi amaçlı olan bahçemizde ilk defa sebzelerde ve iki elma ağacında kaolin kili (sunguard) uygulaması yaptık. Kaolin uygulamasını 18/06/2011 tarihinde yapmıştık o hafta 3 gün yoğun yağmur yağmıştı. Geçtiğimiz hafta sonu çektiğim fotoğrafları ekliyorum. Benim gözlemim elma ağaçlarının yapraklarında daha yoğun kaolin kili kalmışken sebze yapraklarında daha az kaolin kili kalmış. Bu farkın nedeni olarak aklıma iki şey geliyor uygulama aynı miktarda kaolin kili kullanılarak yapılmıştı. İlk önce sebze bahçesine kaolin uygulaması yapmıştım. Sonra elma ağaçlarına uygulamayı site görevlimiz yaptı. Aklıma gelen ya yapıştırıcıyı fazla koydu ya da fazla uygulama yaptı. Uygulamayı şarjlı 4 litrelik pompayla yaptık. Ayrıca kaolin kili uygulaması yapılan iki elma ağacı kaolin kili sonrasında dallarında 12-13 cm'lik uzama gözlemledim. Bu normal mi bilmiyorum.

Haftaya tekrar kaolin uygulaması yapmayı düşünüyorum. Sizce yapmalımıyım, bilgilerinizi paylaşmanızı rica ederim.

Name:  100720111403.jpg
Views: 1411
Size:  76.1 KB

Name:  100720111409.jpg
Views: 1437
Size:  71.1 KB

Name:  100720111411.jpg
Views: 1414
Size:  71.0 KB

Name:  100720111427.jpg
Views: 1402
Size:  58.9 KB

tturt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:48.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025