![]() |
yukarıdaki iki yılan
Kampuscu arkadaşlar. Önce sizin yılanı söyleyeyim. zararsız çayır yılanı.
Malum kampusler baya dagbasına kuruluyor. Zaten sehirlerde kırsalı işgal ede ede gidecek yer kalmadı. dolayısıyla dogal hayatı mahvediyoruz. Korkmayın yılancıktan. kardeş kardeş geçinin. o oradaolmazsa yatakhanenizi tarla fareleri basar:=) Bahçede bulunan yılana gelince bakın gözlerine zararlı gibi mi duruyor. basit bir zehirsiz yılan oda. İhtimalki bir su yılanı cinsi. |
Sn Fikirci, verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim.
Alıntı:
Bir de su yılanı olabileceğini söylemişsiniz. Sokağın altından kanalizasyon+yağmur suyu hattı geçiyor. Bahçe kapısı yakınlarında da yağmur suyunu toplamaya da yarayan bir mazgal var. Bu yılan ora da yaşayabilecek bir yılan mıdır? |
Acikcasi ban da pek masum gozukmedi :)
Fotograftan boyutlarini anlamak pek mumkun degil Keske yanina tanidigimiz bir nesne koysaydiniz da bir boyutlandirma yapabilseydik Selamlar |
Alıntı:
Yılanın renkleri de su yılanı nı andırıyor Su yılanı derken illaki suyun içinde kalsın diye bir sartı yok. Çoğu tür suya uyumludur ama susuz ortamdada uzun süre kalır ve kanalizasyon yagmur suyu kanalı vs lerde de yaşarlar. Büyük sehirleri bu tip istilalardan koruyanlar sokak kedisi ve sehirlerin gecelerinin gizli kahramanları sansar populasyonudur genelde. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Sn Fikirci, paylaştığınız bilgiler için tekrar çok teşekkür ediyorum. |
Alıntı:
bastan alalım zehirli yılan 1. bası ucgendir. boynu incedir. boyun hemen farkedilir 2. kafadaki pullar kucuk ve çok sıralıdır zehirsizde 8-9 buyuk pulvardır. 3. zehirli yılanda kuyruk küttür. 4. renkler parlak ve dikkat çekici. oldukçada güzeldir zehirsizler daha mat tır. 5.gözler zehirlilerde dikey kedi gözü gibibir zehirsizler yuvarlak göz bebegine sahiptir. 6. boyuna göree zehirli yılanların gövdeleri daha kalındır. daha agır kanlı ve cool durlar. peki o panikte bunları nerden görecegim:=)) sakin kalın. Kalın bir ayakkabı kalın bir kot pantolonu dişleri genelde geçemez bile. Zaten siz onun yiyecegi degilsiniz. Ancak çaresiz kalırsa size saldırır. ve dogada zehirli olsun zehirsiz olsun bir yılanı asla öldürmeyin. "Ölen 1 yılan binlerce fazla fare anlamına gelir." Onlar doganın dengesini korurlar. Karadenizlilerin basına geleni unutmayın. lagım fareleriyle 20 yıldır mucadele ediyorlar ve yılanlar kadar kolay kurtulamıyorlar onlardan. Sakin kalın çokyavas geri çekilin ve unutun. Herkes yoluna gitsin. Evinize bahcenize yılan girerse profesyonel yardım alın. Üzerine gitmeyin. çıkabilmesi için fırsat verin. Evinize yerlesmeye girmedi muhtemelen sıcaktan kaçmak için kendini zor attı. Yılanlar sıcak sevmekle beraber aşırılıkları sevmezler. Bazan açıkta kalırlarsa kavrulup ölmemek için kendilerini evlere atabilirler. Unutmayın. Yılanlar sogukta sıcak yerleri sıcakta serinyerleri severler yani, gece ve gunduz düzlük alanlardaki taşlıkları, gunduzleri daha çok yuksek otluklar, vadi tabanı dere yatagı gibi yerleri severler. Gece ise taşlıklar,arazideki binalar, harabeler "harabeler gece gunduz iyi sıgınaktır" ve asfalt yol kenarlarında ısınmaya gelirler. Arazide yürüyecekseniz bir sopayla arada bir yere vurup vibrasyon yaratmak. Ayakları aradabir yere vurmak yavas ve sakin yurumek hatta biraz türkü söylemek yılanları size karsı uyaracaktır. Böylece gereksiz karsılasmalar yaşamazsınız. Gece sehirler arası yollarda aracınızdan inerken zemini kontrol edin e l fenersiz gezmeyin. Özellikle soguk gecelerde sıcak asfalt hayvanları hep çeker ve üzücü kazalar yaşanır. Unutmayın bu tip karşılasmalardan öncelikle onlar sakınırlar. aklıma gelmişken. Hele karayollarımızda dogal yaşam için alt geçitler planlanmadıgı için bu yolu kullanan kayvanlar zor anlar yaşar. Yollardaki kesintisiz barikatlar tel örgü çitler hayvanları yemeklerinden sularından ayırır. Özellikle trakya otobanı dogal yaşamı yok etmek için bir şeytan tarafından planları çizilmiş olduğunu düşündüren lanetli bir yoldur. Yinede yılan sizi soktu ve siz bahtsız birisiniz. Yılan sokmasında yaranın ustunden çok sıkı olmadan baglayın kan dolasımını kesmek zorunda degilsiniz yılan zehiri genelde lenf sisteminden yayılır. Yarayı kesip çizerek zehiri bosu bosuna kan dolasımına sokmayın. Ölmeyecek hastayı öldürürsünüz. Sonra paşa paşa doktora gidin. Korkmayın ulkemizdeki yılanlar genelde yarı zehirlidirler Agrı verirler ancak çok ender öldürücüdürler. Doktora ulasmak için size herzaman vakit verirler. Türkiyede yaşayan 40 çeşit yılandan sadece 9 u zehirlidir bu türlerden ikisinin zehir disleri geride ve kucuktur agzına parmagını sokmadıgınız sürece sizi sokamazlar. |
yılan boz yuruk
Alıntı:
Fikrimce Anadoluda hep zehrili diye bilinip surekli öldürülen ancak zehirsiz olan tarla faresi ve köstebeklerin bir numaralı düşmanı. Bir çeşit çayır yılanı olan bozyürük yavrusu bu yılancık. |
Geçen cuma seramdaki işçide bir tane öldürmüş 1-1.5 m civarı boz renkte.Sanırım sera içi çok sıcak olduğu için tercih etti.
|
Çok zarif hayvanlar ama çok gözden ıraklar, doğada dolaşırken sık sık karşılaşıyorum. Şimdiye kadar henüz üzerine basmadım ama tam basacakken ayağım havada kaldığı çok oldu. Kimi gerçekten çok kibirli, en küçük kaçma hareketini bile zûl sayıyor, sen git, ne işin var burda der gibi tıslıyor.
İlginç bir şekilde yaklaşınca hissediyorsunuz, bu yıl sanki biraz daha çoklar. Farelere karşı verdikleri onurlu mücadeleden dolayı seviyorum yılanları ama yine de samimiyet kurmayı ya da ilerletmeyi şimdilik düşünmüyorum! :) gece ne yapsak ne etsek de insanların yılanları öldürmesini engellesek diyen forum kişisi |
Alıntı:
Hatta dine bulaştırıldıgı bile oluyor bu konunun. Bzaı cahildin adamları yılan ve kertenkele öldürmenin peygamber emri oldugu yalanını bile uyduruyorlar. Allah insanı kendi yarattıgı dogayı yoketsin diye görevlendirmiş sanki. Karadenizliler baslarına gelen onca beladan sonra hala yılan ölduruyorlar.Şuan dahi Trabzonda hava kararınca dev fareler kedileri kovalıyor sokakta ve Samsun Alaçamda anneler beşikte çocuklarını yalnız bırakamıyorlar. Neden. Çünkü Ne tilki kaldı ne yılan ne atmaca... İnsanoglu korkunç bir yaratık. |
Köylünün düşmanlığı aslında yılanın sütü sevmesi buda genelde bebeklerinin yanında yılan görünce düşmanlık başlıyor , Aynı sorun sütçülük yapan ahır ve ahıllardada aynı hayvanlarına zarar verir diye öldürür .Zamanlada ölümler anlatıldıkça herkes aynı kanıya varmış.;Bizim kahvehandede fareler çok denilince yılan az dedim hemen bu tepkileri aldım.
Çiftliğimde birde baykuşum var ondada aynı sorun Yok ölü habercisiymiş diye sapan atıyorlar onlara yararlarını anlatsamda zar zor engelliyorum allah'tan baykuş bizim buralardan uzaklaşmıyor. Seramda öldürülen yılanda aynı süt yüzünden gelmiş seramın yanı inek ağırı öldüren işçim öldürdü diye yandaki sütçüden yoğurt istedi. |
süt içen yılan
Bu süt içen yılankonusuna supheyle bakıyorum. Koca inek veya huysuz bir keçi buna neden izin versin. Üstelik galiba sadeebizimülkemizde oluyor bu olay:=)
|
Sayın fikirci,
Son iki yılda dinlediklerim sonrası, yılanın ahırlara hayvanın memesinden süt emmeğe girdiğine tamamı ile inanır oldum. Bunu anlatan köylüler, memesine yılan gelen hayvanın yılanın memesini ısırmasından korkarak ses etmeden emilmeyi beklediğini söylemektedirler. Gördüğüm kadarı ile köylü engerek dışındaki yılana dokunmuyor, ama engerek için hiç şans yok onu gördüğü yerde yok etmeğe programlanmış. Geçende cevize çıkmış kuş bekleyen bir engereği farketmişler ( kuş beklediğini köylü dedi, bence sincap peşinde olmalı yılan) , anında tüfekle vurmuşlar hayvanı. |
İnek memesinden süt içen yılan vakasını bir belgeselde görmeden inanmak zor. Peşinen reddetmiyorum. Hayvanlar gizemli varlıklar.
Köylümüzün hayal gucunü ise hep takdir etmisimdir. Bir yılanın ahıra girmesi için binlerce sebep olabilir. Yumurta hırsızlığı, nemli ve sıcak ortamdan yararlanmak, tavuk veya civciv pesinde olmak, ineklerin yemlerine ortak olan fareleri avlamak. Ayrıca zehirli bir yılanın diger hayvanların tepkilerini tahmin ettiginden bir ahırda sakin sakin dolasması zor bir durum. Deneylerde tüm memelilerde yılana karsı dogustan gelen bir korku olduğu ortaya çıkmış. Yılan olmasa bile yılan kavi hareketler alarm sebebi oluyormuş. Hiç dogal ortam görmemis esir hayvanlar bile yılana benzer tepki veriyorlarmış. Ustelik dogadaki memelilerin tehlikeli yılanları tanıdıgı ve alarm derecelerinin yükseldiği de tespit edilmiş. Süt vakası zor. Birde ülkemizde bir inegi öldürecek gucte zehiri olan yılan türü 1-2 yi geçmez. Bu nedenle yılanlar bu iri hayvanlara saygılı davranırlar diye tahmin ediyorum. |
Ben'de, yılanın inek memesinden süt içme olayını, çocukluğum da çok duyardım. O dönemlerde (30 yıl önce), komşumuzun eşi annem ile konuşurken, yılan'ı ineğin memesini emerken gördüklerini ve ineğe zarar vermesin (ısırmasın) diye beklediklerini ve yılanın emme işini bitirip, biraz uzaklaşınca eşinin yılanı öldürdüğünü anlatmıştı (daha sonra, ineği iyice sağıp, sütünü döktüklerini'de söylemişti). Bu sadece bir örnek, buna benzer çok olay duymuştum.
Yazdıklarımızdan, ülkemizin çok değişik yerlerinde, aynı benzer olayın yaşandığı anlaşılıyor. |
şaşırtıcı
Aslına bakarsanız. Anadoluyu çok dolastım ve kendimde kırsal hayatı iyi bilirim. Uzun yıllarım anadolu yollarında köylerde geçti. En azından kendi çevremde hiç duymamıstım bunu.
Sanırım yerel bir söylence diye düşünecegim. Böyle bir olaya tanık olur ve göruntuleyebilirsem herhalde yüz yılın belgeselcisi ilan edilirim. Benzeri tanıklıkların biraz ustune gidince birden flu hale geldigine çok tanık oldum. Biraz detaylı sorgulamaya baslayınca hersey birden netliğini kaybeder. Aynı şekilde muglak tanıklıklar adeta babadan ogula veya yan komsuya devredilerek devam etmesi dogal bir durum. Folklor böyle bir şey iste. Böyle binlerce şey var. Ayıların kaçırıp evlendigi kadınlar, şahmaran efsaneleri, sözde beyni buyudugu için yaslanınca sahibini yiyen köpekler, çenesi 5 ton basan köpekler, küle çiş yapınca çarpılma vakaları, tarlada ilk ürünü erkegin toplamasının tabu olması vsvs. Amerikalıların bir sözü vardır. Misisipili "söyle dostum ben inanırım demiş Kansaslı " ancak görürsem inanırım" Teksaslı ise " avucuma koy "demiş Çocukluğumda çok kovboy filmi izlemiş biri olarak. Bende teksaslıyım bu konuda. |
5 Eklenti(ler)
Alıntı:
Özellikle Kansaslılar için (Teksaslılar da idare etsin artık)fotoğraf alıntılama hizmeti de sunuyoruz. 8>) Buyrun; Eklenti 158808 Hiç şansları yok, ümüğünden tutmuş, içiriyorlar! Eklenti 158807 Bizim halkımız en azından mitlerde içiriyor, zoraki değil. Eklenti 158809 Eklenti 158810 Eklenti 158811 'Yılanın başı' aslında burada sanırım! Bir de yılını sıkarak boğan bebek (=bebeklerin bile yılanları gördüğünde öldürmeye karar verip, öldürebilecek güce sahip oluşları) durumu ya da miti var, gerçekten de zor bu 'öldürmek için doğanlar' ile uğraşmak. Ben yine de "yılanların öcü..." diyerek bitireyim de öcüden mi korkacaklar, yılan öldürmenin sonuçlarından mı, artık okuyanlar düşünsün... gece Hindistan'daki yılanların içecekleri varsa da vazgeçmelerini daha olası gören forum kişisi. |
teksaslılar adına.
Yılanların sut içtigi.
Kendilerine sunulan sütü zorlada olsa içtiği bilinen bir şey. Kediler gibi. Su yılanı besleyen bri dostum zaman zaman süt de veriyordu kendisine. Ancak sogukkanlı bir hayvanın - genetiginde yavru besleme ve süt verme vs özellikleri olmayan bir türün. Gidip memeden süt emmesi bambaska bir seydir. Bu konuda süpheciliğimi koruyacagım izninizle. kaldıki resimler memeden süt emmeyi degil yılanların sütü içe bildiklerini gösteriyor. Bir bilgi kırıntısı daha. insanların beşte biri diger memelilerinde daha büyük bir oranı yetişkin hale geldiklerinde süt içemezler sütü sindiremezler. |
Ben sütü memesinden içiyor demedim öyle bir bağlantılı mesajda yazmadım ayrıca yılanın sütü sevdiği köyüme has bir rivayet değil internette bir çok mesajda geçiyor ,biraz mesajımı açıklıyayım, geçmişte her köylü sütü elle sağıyordu,Sütü sağarken ,sütü taşırken vs. süt etrafa bulaşır hatta boş süt kovasının içine yatarmış,Bebek içinde aynı bebeğin üzerine sinen süt kokusu eskiden karpuz tarlalarına bebekli giden bir kadının yılan görmemesi epey zormuş.Sütü içip içmediğini bilmiyorum yılan en kolay avı yavru canlılardır bunlarda genelde süt koktuğu için bir bağlantı kuruyor olabilir. Süt sonuçta yağlı kokusunda hayvan yağı kokusu yüksektir buda etkili olabilir.Paket süt kokusuyla kıyaslamayın yeni sağılmış sütü.Belikide fare sütün olduğu yere kesin geliyor, onunla bağlantımı kuruyor bilmiyorum, sütümü seviyor ,sütün kokusuylamı bağlatılı, ama sonuçta sütün olduğu yere geliyor.
|
mış mış mış
Alıntı:
mış mış mışş mışş. Burada ben daha çok gerçek gözlem ve deneyimleri tercih ederim. Agaçlar nette birbirimize deneyimlerimizi anlatıyoruz dimi. yoksa efsanelerin uzerine az bilimsellik. Bilgiçce cumleler. konuyla ilgili tevatüre katkı saglayıp yeni bir efsane üreten köylu seviyesine indirir bizi. Sonra kendimizde inanırız acarca yaptığımız yoruma. Bu kadar mış lı hikaye dinleyen herkes eline süt kabı almaktan korkmaya başlayacak. böyle mi koruyacagız doganın harika yaratıkları yılanları. yeni efsaneler üreterek. yine tekrarlıyorum. Hakkında koy odası efsanelerinden baska bir sey olmayan bir konuya karşı mustehzi bir gülümsemeyle bakıyorum. yukarıda anlatılan seylerin hemen hepsi konuyu inceleyen kişiler için uzak arkaik kültler ve tabuları işaret ediyor. Kan ve süt tabusu Lohusa kadın ve bebek fetişi , yılanın kutsallaştırılması vsvsvs. Eski anadolu inançlarında hepsi tek tek vardır. Hatti tanrılarına kadar gider olay. bir gün bir belgeselde görürsem ancak ozaman derimki - evet yılanlar diğer hayvanlardan besin sağlamanın ilginç bir yolunu bulmuşlar gerçekten. Bu onları sosyal korsanlar haline getiriyor -. Ozamana kadar binlerce benzerini dinledigim hoş anadolu hikayelerinden biridir memeden süt içen yılan vakaları. |
Bende yılanın faydalarını biliyorum fakat ginede çiftliğimde yılan istemem bir tek kara yılan vardı epey büyük ve yaşlı onada korkudan ilişen yoktu son birkaçyıldır oda gözükmüyor.Zehirsizdir fakat adam döver.Ben kavak ağacına zıplarken görmüştüm çok kuvvetli oluyorlar.
Kara yılan eğer büyük ve kalınsa hiç öyle kürekle filan öldürürüm diye yaklaşmayın direk boyunuza kadar kalkar ve kırpaç gibi size vurarak döver :) Köylüler genelde kara yılanı uzaklaştırmayı tercih eder. |
yılan
farkındamısınız bahsettiginiz yılan bile degil...
kör yılan denen iri bir kertenkele cinsi. herkes onu yılan sanır o ise bir kertenkeledir. inanılmaz masum ve hızlıdır.Fillerin fareden korktugu gibi insanlar onun hızından korkar. |
Süt içen yılan
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
“Efsane üreten köylü seviyesi”nden merhaba, Fikirci’nin “Anadolu folkloru” ile, köylü“, “köy odaları”nda konuşulanlar ve konuşanlar ile arası hiç de iyi değil anlaşılan. Olabilir, bizi ilgilendirmez. Fikirlerinde hiçbir değişiklik yapmayı düşünmeyişi de ilgilendirmediği ve bu konuda “alaycı bakış” açısından başka bir bakış ortaya koyamadığı gibi. Tamamen kendi sorunudur. Ancak, fikirlerinde değişiklik yapabilenler, yeni veri ve bilgilerden o kadar da korkmayanlar için tekrar edecek olursak; ‘yılan – süt’ bağlantısı ile "ineklerin memelerinden süt içen yılan efsanesi”nin (mitinin) bize (Türk, Anadolu, köylü, köy odası kültürüne) özgü olmadığını hemen tüm dünyada geçerli olduğu, yorum değil bilgisini dikkate almak durumundadır. Önceki yazım da sadece bu konudaydı ama fikirci, yorum ve yeni efsane yaratmaya ve sonra buna inanmaya yönelik çabadan ibaret görmeyi üstün tuttu anlaşılan. 'Üstün tuttu' derken bu davranışları üstün tuttuğu ya da eşit gördüğünü söylemiyorum tabii ki. İngilizce konuşan "Anadolu köylüsü seviyesinde"kilerin Lampropeltis'lerden 20 den fazla alt türe süt yılanı denmesini yadırgamayacakları ya da Hindistan'ın içinde bulunduğumuz ay kutlanan Pag Nanchami (yılan günü) festivalinde geleneksel olarak (Anadolu geleneği olarak değil ama) yılanlara süt ikramını ya da University of Massachusetts Amherst tarafından yılanların ineklerin memesinden süt emmesi efsanesini ve yılanlarla ilgili diğer efsaneleri (mitleri) doğal kaynak ve çevre koruma açısından incelemesini yadırmayacaklar ve müstehzi bakışlardan fazlasını bakıp, görebileceklerdir. Evet, haklarındaki efsaneleri paylaşmak da yılanları korumak için kullanılabilir. Hatta yılanlara 'görüldüğünde öldürülecek' olarak bakanlara karşı bu konudaki mitler de efsane oldukları vurgulanarak anlatılmalıdır. Sonuç olarak efsaneler (mitler) sadece efsanedir. Doğruymuş, bilimselmiş, ya da alay edilmesi gereken şeylermiş gibi bakarsanız, bir süre sonra gerçekten böyle olduklarına inanmaya ve inanmayanlara müstehzî bakışlar atmaya başlar, "az bilimsellik" ve "bilgiççe cümleler"inizle bir 'efsane' olursunuz. 8>) Lütfen bilimsel bilgi ve şüpheciliği 'efsane olmak' için değil; gördüklerinizi, okuduklarınızı doğru değerlendirmek için kullanın ve sürekli kullanın, yüceltip, onları da efsaneleştirmeyin. Yazıktır, her gün, her an gerekli bir şeyi efsaneleştirmek büyük bir fikir israfıdır. gece süt-yılan bağıntısını evrensel kültürün parçası olarak gören, (yerel olsa bile) folkloru "mış, mıştan" ibaret ve hor görmeyen forum kişisi |
kişiselleşme
Öncelikle.
Bu sitede moderatör olan birkişinin olayları kişiselleştirme hakkı olup olmadıgını düsünmek lazım... Bunuçokyadırgadım. 1. folklor düsmanı olmadım. 2. olaylara alaycı yaklasmak- hakaret içermedikce- suc degildir. 3.yılan süt ilişkisini redetmedim ancak bir yılanı bir inegin memesinde süt içerken görmeden buna inanmam süpheci yaklasırım dedim... yani süt ve yılanla ilgili delilleriniz. Yılan kültü ve hayati sıvılardan biriolan ve arkaik kulturlerde tabu olan süt kültünün ne kadar yaygın olduguna delilolabilir ancak. Bu zoolojik degil sosyolojik bir kanıttır olsa olsa ve konu başlıgı oldukça farklıdır. Aksi halde size biri çıkar ve "kara kedilerle ilgili efsaneleri toplar ve kedilerin ugursuzlugunu kanıtlamaya kalkısır. bir bina yapılırken temellerine koyun , boga kanı sürmenin o binayı korudugunu iddia edebilir - malum kan kültü- yani bilimsel dusuncede konuyu "sınırlandırmak" önemli bir kriterdir. analitik duşunceyle, kopyala yapıstır matoduyla delil üretmek arasında kocaman bir uçurum vardır arkadaşım... Son kez birileri bir memeli hayvanın memesinden süt içen yılan göruntusunu bana sunmadan tüm bunları folklorik hikayeler olarak kabullenmeye devam edecegim. kaldıki beni aksine ikna etseniz bile suan hiç birimizce tam o larak bilinmeyen gerçegi değiştirmeye gücünüzün yetmeyecegini sizde biliyorsunuzdur. |
gereksiz polemik
Yılan konuşmak yerine gereksiz "kişisel" polemige dönuşen bu konu baslıgına daha fazla mesaj yazmayacagım.
Burada olanlar bile yılan meselesinde kafaların hala ne kadar objektiflikten uzak dogmalarla dolu oldugunu ispat etmiştir. |
memeden süt içen yılan
Sn Fikirci gibi ben de yılanın memesinden süt içen bir yılanın tespitinden önce bu fikre bir efsane olarak bakacağım. Eğer bu bir gerçekse ve milyonlarca inek ve yılanın olduğunu düşünürsek her gün defalarca olması gerekir ki birilerinin buna tanıklık etmemesi gerçekten mucize olur diye düşünüyorum. Kaldı ki böyle bir şeye bir kaç defa şahit olunması bile bunun olağan bir davranış olduğunu göstermez, bilimsel olarak tekrar edilebilirliğinin gösterilmesi gerekir.
Sn Fikirci'nin mesajlarında hiç "alay", "aşağılama", "ukalalık" ya da benzeri bir şey hissetmedim. Tam tersine son derece seviyeli bir şekilde bilgisini ve fikirlerini paylaştığını düşünüyorum. Aslında bu başlıkta diğer yazılar ve yazarlar için de böyle bir algılamam yok. Bu nedenle Sn. Gece, böyle bir yazıya ne gerek vardı inanın anlamıyorum. Forumun farklı bölümlerinde tam olarak katılmasam bile samimi ve değerli olduğunu düşündüğüm yazılarınızı okumuştum. Açıkçası buradaki yazıda yer alan yaklaşımı, tartışılan konunun kişiselleştirilmesini hiç olumlu bulamadım. |
Alıntı:
|
yılanlardan korunma
bizim bağ evi var ve yılanlar ve bö örümceği var bana kesin kes eve yaklaşmalarını engeleyecek bir ilaç veya koku söylermisiniz arkadaş kükürt demiş bu nekadar doğru discovery de seyretiğim bir belgeselde naftalin kokusunu sevmediğini seyretmiştim nekadarı doğru
|
Arkadaşlar internette gezerken bazen satılık ilginç ürünler görüyordum. Değişik dalga boyu ses çıkaran aletlerin satışı vardı. Sivrisinekleri kaçıran gibi... Acaba böyle yılanları kaçıran bir ürün var mı? Bunu araştırırsak bulduğumuz bilgiyi paylaşabiliriz...
|
Ne kertenkelesi kardeş kara yılan :D komikleşme 2m kertenkelemi olur sadece boyuyla değil kertelkele derisi ile yılan derisi arasında büyük fark vardır.Ayrıca ne ayakları var nede baş yapısı kertelkele yılların kara yılanı ne oldu :)
mayısgülü örümcek için deve kuşu yumurtası kabuğu engellermiş. YIlan için nane , kükürt , niyen var fakat ne kadar doğru bilemiyorum. |
direkt bana soruldugu için.
Yılanlardan korunmak için bir çok şey söyleniyor.
Kükürt, mazot kokusu vs. yumurta özellikle devekusu yumurtası Büyük camilerde örümcekler ağ yapmasın diye konan şeylerdir Yılana karşı işe yaramaz. Aksine yılanlar yumurta yemeyi severler:=) Bazıları yılanların yünden hoşlanmadığını söyler ama bir yün balyasına yuva yapmış yılan gören subay bir dostum da vardı. Elektronik aletler ise acaba ne kadar işe yarar.Ürkekbir sokak köpeğini kaçıran köpekkovucuların köylerde kangalların uykusunu bile bölmediğine de şahit oldum. Kendi tecrübelerimden edindiğim en kesin çözüm; küçük ırk bir köpek ve veya bir kedi yılana karşı çok işlevseldir. Siz farketmezsiniz bile .O işinibilir yılanalrı uzak tutar. Kıbrısta yaşadığım bir sene boyunca- kırsal bir bölgeydi- beslediğim küçük papilion - welscorci melezi köpek yan mahalleye çapkınlıga gittigi 3 günün sonunda evime yılan girmişti. Acilen çapkını eve geri getirdik. Türkiyeye dönerken köpeği bir dostumuza bıraktık. Sonradan ögrendiğime göre benim eve taşınan şafi aile 10 gün sonra yalvar yakar köpeği istemiş ve evinde bakmaya başlamış. |
Ben örümcek için dedim zaten mesajımı iyi okuyun.
"mayısgülü örümcek için deve kuşu yumurtası kabuğu engellermiş. YIlan için nane , kükürt , niyen var fakat ne kadar doğru bilemiyorum." Yılan sağırdır, bu yüzden elektronik ses yayan cihazlar işe yaramaz.Kesin bir çare yok sanırım.Paslı çinko,Taş yığını,çok otlu yerlerde rastlama şansı daha fazla olduğu için temiz bir bahçe önemli. Biz çiftlikte Sinek teli takılı pencerelerimizde birde eve uzanan ağaç dallarını asma,sarmaşık olayına izin vermiyoruz.Yeterli oluyor. Fikirci bizde 3 köpek 2 kedi var kesin çözüm değil.Geçenlerde öldürdük bir tane yılan fakat bizde eski taş duvarlar çok etrafımız mısır tarlası yani olucak sanırım.Köpek olması hiç yoktan iyidir gine cinsi bekçiliği önemli. Yılanlar kolay kolay size saldırmaz gördüğünde kaçar,üzerine basmayın, Evinizide düzgün olduğu fareler için aldığınız önlemler yeterli korkmayın bence.Popülasyonlarıda çok azaldı bir çok hayvan gibi zaten. |
Yılana karşı tedbirler.
Yumurta konusunu gözden kaçırmışım.
Bir yıla yakın süre kırsal alanda eski bir toprak evde yaşamıştım. Sadece bir kez eve yılan girdi oda köpek yokken. Köpegin ve kedinin cinsi tabi ki çok önemli. Karakteri de. Yılana karşı özellikle avustralya terieri denen türü öneriyorlar. Evinizi kucuk cins her hayvana karşı olaganustu dikkatle koruyorlar ve çok çevikler. Büyük köpeklerde aynı özen ve dikkat yok. Ama benim papillon melezi de çok iyi iş göruyordu. Ülkemizde Çok bulunan Akbaş larında iyi bir sosyalleştirmeye tabi tutulursa çiftliklerde Kangal a göre bir kaç kat daha hassas bekçi olduğunu biliyoruz. Kangallar malum evbekçiliğini sevmiyorlar. Ancak Akbaşlar bazan çiftliğin üstünden uçan şahinlere karşı bile bekçilik yapıyorlar. Ben beslemedim ancak aşırı havlama eğilimleri hariç Amerikalıların en sevdiği çiftlik bekçisi olarak biliniyorlar. Unutmayın kasaba içi bahçeli bir evden çok gerçek bir çiftlik evi istiyor Akbaşlar. Kedilere gelince; Eğer evinizde bir ankara kediniz veya iran'ınız varsa onu siz korumak zorunda kalırsınız. Ancak avcılık özelliği yüksek bir tür bulundurmakta fayda var. Özellikle Vanlar hiç fena degil. Uzu tuylu norveç orman kedileri de öyle. Ama yıllar önce evin en pısırık tekir kedisinin ilk fare yakalayan kedim olması benim en önemli tecrübemdir. Hangi kedi ne yapar önceden bilemezsiniz. Hayvanların hangi özellikleriyle tanındıgını bilmek lazım. Eğer evinizde keme - dev lagım fareleri - sorunu varsa alacagınız agresif bir beyaz terier veya en iyisi fransız buldoğudur. Bu türler zaten neredeyse sırf bu amaçla üretilmiştir. Delimus'un dediği gibi basit fiziksel çabalar çok işe yarıyor. Tuvalet ve banyo giderlerinin iyi yapılması önemlidir. Eski tip giderlerden hayvanlar geçerler. Çatının temiz ve kusursuz olmasına, eve uzanan agaç dallarına kadar bir dizi basit önlem alınır. Camlarda kapılarda iyi yerleştirilmiş sineklikler zaten zorunluluk. Genelde arazide yılan bulunması çiftçilikle uğraşanların faydasına. Fareleren sizi koruyorlar demektir. Ancak sayıları yüksekse ve mekanlarınızı sizle beraber kullanıyolarsa bu istenmeyen bir durum. Taş duvarları sıvayın, delik gedik çatlak vs bırakmayın. Evin çevresindeki toprağı tesviye edin ve sıkıştırın. Tam kapanmayan kapılar dagınık ve kapısı penceresi iyi çalısmayan çalısma alanları işlikler iyi birer yuvadır. Düzenli olun. Bu sizi akreplerden ve çıyanlardan da koruyacaktır. Eski lağım çukurlarınızı kapatırken tam olarak doldurun. Pis su ve lagım giderlerinizi açıkta patlak kırık tutmayın tamir ettirin. Siz amatörce yapamazsınız ancak hala sorununuz devam ediyorsa yılan ve büyük böceklere karşı çok etkili ilaçlar var. Profesyonel yardım alın ve son çare evinizi ilaçlatın. Çiftlik hayvanlarınızdaki zehirli hayvan sokmalarına dikkatli olun. Yılanlarca en çok sokulan hayvanlar onlara karşı en hassas ve agresif tepki verenlerdir. Çiftlik hayatında en çok köpek ve atlar sokulur. Koyunlar ise kötü yün kokulu yumaklar olarak yılanların sevmediği bir hayvan grubudur. |
AVCI (insan) + AVCI (yılan) ve AV (alabalık).
Çok ilginç bir video. http://webtv.hurriyet.com.tr/categor...id=2&vid=10055 |
ne ac gözlü yılanmış neresine yiyecek o koca balığı
ama iyi mücadele etti hayvan fakat fayda etmedi |
Alıntı:
Bu süre zarfında en fazla öldürülmüşlerin dışında,10 kere yılanla karşılaşmışımdır. Ama bu yılan konusunda öylesine dudak uçuklatıcı hikayeler dinledim ki.. Neler neler.. Köye her gittiğimde kahvehane sohbeti konusudur bu..Herkes kendine göre ballandıra ballandıra bir yılan masalı anlatır;gülümseyerek dinlerim.. Yok..traktörle tarlaya giderken ağacın üstünden yılan üstüne zıplamış ta.. Yok..uzunluğu 5-6 metre kalınlığı bilmem ne kadar bir yılan görmüş te.. Yok..yılan kadını yakalamış,beline dolanmış,dövmüş te.. Benzer ne hikayeler dinledim..hep abartılı.. Oysa ben bunca dağda bayırda gezmeme,çalılıklar,dere içlerinde dolaşmama rağmen nedense hiç böyle bir hikayem olmadı.. Hala fidanlarımı gece karanlığında sabahlara kadar sularım..Işık kaynağı olarak sadece telefon kullanırım..Gece hiç karşılaşmadım.Böyle,geceleri sulama yaparken fidanlığın etrafına supracid adlı çok pis kokulu ilaçtan çepeçevre üç beş metre aralıklarla damlatırım sadece..Sanırım ilaç kokusu yüzünden yılanlar yaklaşmıyor.. Bir keresinde gündüz fidanlarımı sularken,yerde oturuyorum tabi..hortum fidanın dibinde..10 dakika kadar bekliyorum..Öyle otururken bir ara arkama döndüm..baktım arkamda bir yılan,1 metre uzağımda kafayı kaldırmış bana bakıyor..belliki suya gelmişti..İçimden ne yapmalı,ne yapmalı diye düşünürken..hiç istifimi bozmadan yanıbaşımdaki hortumun ucunu yavaşça elime aldım ve hızla arkama dönerek yılana tuttum..zavallıcık şok olmuştu..o kaçtı ben su sıkarak ben kovaladım keratayı.. Yılan soğuk hayvan..Kırsal kesim insanları bu korkuyu atamıyor.. Ve acımasızca öldürüyorlar.. Oysa onlar doğanın olmazsa olmazları.. Hatırlarım..15 sene kadar önce Edirne/Keşan taraflarında buğday tarlaları süne haşeresine karşı uçaklarla ilaçlanmıştı..ama ertesi yıl her tarafı fareler bastı..gece asfalt yollar bile kum gibi fare kaynıyordu..ayrıca o yıl fareler,yeni dikim yapılmış 2-3 yaşındaki ağaçlandırma sahalarındaki çam fidanlarının gövdelerini kemirerek büyük zararlar vermişlerdi. Benim bir huyum var..artık refleks haline gelmiş..kırsal bölgede,dere içinde,ormanda yürürken iki ayağımı da çok hışırtı yapacak şekilde yürüyorum..aynen sayın Fikirci'nin dediği gibi.. Sanırım bu çok etkili..Yukarıdaki mesajlarda bir forumdaş yılanın sağır olduğunu yazmış..bu yanlış.. sizin yürürken çıkardığınız sesleri ve titreşimleri yılanlar 30-40 metreden algılarlar.. Hatta bazen düşünürüm..yürürken içtiğim sigara kokusunu da algılar bu yılanlar diye.. Üzerine basmadığınız sürece,ona geldiğinizi,yaklaşmakta olduğunuzu hissettirdiğiniz takdirde yılan sizden uzaklaşacaktır.. Ben hah işte bir insan geliyor,dur şuna bir saldırayım refleksinde olan bir yılana tanık olmadım. Kedinin,köpeğin bile kuyruğuna bastığınızda ısırır.. Yılan da öyle.. Ha..bir de çiftleşme dönemlerinde onları pek ürkütmemek gerekir diye biliyorum.. |
Alıntı:
keske su içmesine izin vrseydiniz. güzel bri deneyim olurdu iki taraf için de... Tüm dünyada yılan görunce öldurme refleksi var.Bu kötü birşey. Bazı bilima damları Memelilerde yılan korkusunun kalıtımsal oldugunu öne sürüyorlar. Hayvanat bahçesinde büyüyen hayvanlarda bile yılan şekli ve hareketine karşı bir korku tesit edilmiş. Ancak insan hariç yılan görunca öldürmeye koşan bir tür yok...:=) Ancak biz insanlar tüm diğer türlerden farklıyız Öğrenme davranışımız var. Yılanları yok etmenin ne kötü ne belalı bir şey olduğunu akıllı her canlı kabul eder. Karadenizin hali ortada. Farelerden beşikteki çocuklarını koruyamaz hale gelmişlerdi bir dönem. Ben mecbur kalmadıkça bir yılana zarar erme taraftarı değilim. Sonuçta ülkemizdeki yılanların çok küçük bir yüzdesi zehirli. Çoğunun zehiri de bir insanı öldürmeye yetmez. Ülkemizde en çok korkulan yılanın BOZYÖRÜK denen zehirsiz bir çayır yılanı olduğunu düşününce insan hüzünleniyor. Yaşadığı çevreyi anlamamak konusunda bir numarayız. Yılan görunce yolunuzu depiştirin. korkutun kovalayın ama öldürmeyin. Çevrenize yerleştiyse onu ürkütecek derecede gürültülü davranın sevmedigi kokular. dogal duşmanları olan hayvanlar bulundurun. Huzursuz olduğu bölgeyi terkedecektir. Unutmayın onalr doğanın vazgeçilmez bir parçası. O bölge onundu ve siz gelip yerleştiniz oraya. Belki bilmeden onların en önemli yaşam alanının ortasına ev bile yapmış olabilirsiniz. Asla unutmayın. Yılanın olmadığı yerde tüm zararlı haşarat geometrik bir hızla artacaktır. |
Fazla yılanı olan varsa ve paketleyip gönderirse memnuniyetle bahçemizde misafir ederiz :)
|
Bu konular biraz da insanların psikolojik donanımıyla,hayat felsefesi ve yaşam koşulları nedeniyle şekilleniyor..
Bugüne kadar eğer yılan korkum olsaydı işimi yapamazdım..İnsanın başlangıçta hafiften korkuları olsada zaman ve iş şartları insanı daha alışkın,soğukkanlı yapıyor.. Ben belki de doğayla tamamen içiçe yıllarca yaşamak zorunda kalmasaydım bu kadar soğukkanlı olmazdım.. Örneğin yaz tatillerinde okul harçlıklarımı çıkarmak için 16 yaşlarından itibaren 4 yıl Çanakkale/Kazdağları'nın tüm ormanlık bölgelerinde şantiyelerde kaldım.. Bir şantiye..dağın başında..çeşme şantiyenin 30 metre uzağında ormanın içinde..her sabah iki arkadaş havlumuzu,sabunumuzu alıp çeşmeye inerdik..orman ayı kaynıyor..biz inerdik çeşme başına..çeşmenin etrafı yabani erik,elma ağacı dolu..ayı kardeş bizden önce gelmiş,eriklerin dallarını kırmış,bir tane bile olmuş erik bırakmadan yemiş afiyetle.. Biz buna rağmen hiç tedirgin olmazdık..dağlarda yaşayan yörükler,türkmenler tembihlerdi bize hep..eğer karşınıza ayı falan çıkarsa sakin olun,üzerinizde ışık yansıtan birşey olmasın..''geç koca oğlan'' deyin içinizden..o geçer gider'' derlerdi.. Her sabah şantiyeden çıkıp işe 5-km yol yürüyerek giderdik..yol boylarında o kadar güzel böğürtlenlikler,çilek alanları vardı ki..sabah dua ederdik,inallah ayılar bizden önce çilekleri,böğürtlenleri toplamamışlardır diye.. Ama o daha çocuksu yaşlarda ayı korkusunu yenmem için bana ne yaptılar biliyor musunuz..birgün 3 kişi ormandan şantiyeye olan 5 kilometre yolu yürürken,bir baktım yanımdakiler kaybolmuş ortalıktan..beni alacakaranlıkta yapayalnız bıraktılar.. tabi çare yok..karanlık çöktü..ben bağıra bağıra şarkı söyliye söyliye karanlıkta şantiyeye ulaştım korkuyla karışık..sanırım ayılar korkmuştur benim tedirgin şarkılarımdan.. ayı karşıma çıkar korkusunu biraz böyle aştım.. Ondan sonraki yıllarımda ormanda çok yalnız dolaştım..kurtla da domuzla da karşılaştım..artık alışkındım.. Hayatımda bir kez yılan öldürmek zorunda kaldım.. Bir yaşlı alamancı abimiz vardı..emekli olmuş kasaba kıyısında 3 dekarlık bir arsaya güzelim bir ev yapmıştı..banada fidanlık için bir yer tahsis etmişti.. birgün hep beraber yer sofrasında yemek yiyorduk..birden bana seslendi..iki metre falan uzakta bir yılan görmüş..kalktım usulca..ne yapayım diye sordum..''öldür lütfen'' dedi..bende bel küreğini aldım,yılanı ortadan ikiye böldüm.. bugün olsa yapmazdım.. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 10:55. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025