agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hayvanlar > Yabani Hayvanlar > Sürüngenler ve Diğerleri
(https)




Beğeni Düzeni135Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 08-07-2010, 23:13   #1
Ağaç Dostu
 
Delimus's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-05-2009
Şehir: Adana-Nernek Köyü
Mesajlar: 757
Ben sütü memesinden içiyor demedim öyle bir bağlantılı mesajda yazmadım ayrıca yılanın sütü sevdiği köyüme has bir rivayet değil internette bir çok mesajda geçiyor ,biraz mesajımı açıklıyayım, geçmişte her köylü sütü elle sağıyordu,Sütü sağarken ,sütü taşırken vs. süt etrafa bulaşır hatta boş süt kovasının içine yatarmış,Bebek içinde aynı bebeğin üzerine sinen süt kokusu eskiden karpuz tarlalarına bebekli giden bir kadının yılan görmemesi epey zormuş.Sütü içip içmediğini bilmiyorum yılan en kolay avı yavru canlılardır bunlarda genelde süt koktuğu için bir bağlantı kuruyor olabilir. Süt sonuçta yağlı kokusunda hayvan yağı kokusu yüksektir buda etkili olabilir.Paket süt kokusuyla kıyaslamayın yeni sağılmış sütü.Belikide fare sütün olduğu yere kesin geliyor, onunla bağlantımı kuruyor bilmiyorum, sütümü seviyor ,sütün kokusuylamı bağlatılı, ama sonuçta sütün olduğu yere geliyor.

Delimus Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2010, 09:20   #2
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
mış mış mış

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Delimus Mesajı Göster
Ben sütü memesinden içiyor demedim öyle bir bağlantılı mesajda yazmadım ayrıca yılanın sütü sevdiği köyüme has bir rivayet değil internette bir çok mesajda geçiyor ,biraz mesajımı açıklıyayım, geçmişte her köylü sütü elle sağıyordu,Sütü sağarken ,sütü taşırken vs. süt etrafa bulaşır hatta boş süt kovasının içine yatarmış,Bebek içinde aynı bebeğin üzerine sinen süt kokusu eskiden karpuz tarlalarına bebekli giden bir kadının yılan görmemesi epey zormuş.Sütü içip içmediğini bilmiyorum yılan en kolay avı yavru canlılardır bunlarda genelde süt koktuğu için bir bağlantı kuruyor olabilir. Süt sonuçta yağlı kokusunda hayvan yağı kokusu yüksektir buda etkili olabilir.Paket süt kokusuyla kıyaslamayın yeni sağılmış sütü.Belikide fare sütün olduğu yere kesin geliyor, onunla bağlantımı kuruyor bilmiyorum, sütümü seviyor ,sütün kokusuylamı bağlatılı, ama sonuçta sütün olduğu yere geliyor.
işte benim yukarıda bahsettigim "folklor" da bu...
mış mış mışş mışş.
Burada ben daha çok gerçek gözlem ve deneyimleri tercih ederim. Agaçlar nette birbirimize deneyimlerimizi anlatıyoruz dimi. yoksa efsanelerin uzerine az bilimsellik. Bilgiçce cumleler. konuyla ilgili tevatüre katkı saglayıp yeni bir efsane üreten köylu seviyesine indirir bizi. Sonra kendimizde inanırız acarca yaptığımız yoruma.

Bu kadar mış lı hikaye dinleyen herkes eline süt kabı almaktan korkmaya başlayacak.
böyle mi koruyacagız doganın harika yaratıkları yılanları.
yeni efsaneler üreterek.

yine tekrarlıyorum. Hakkında koy odası efsanelerinden baska bir sey olmayan bir konuya karşı mustehzi bir gülümsemeyle bakıyorum.

yukarıda anlatılan seylerin hemen hepsi konuyu inceleyen kişiler için uzak arkaik kültler ve tabuları işaret ediyor.

Kan ve süt tabusu Lohusa kadın ve bebek fetişi , yılanın kutsallaştırılması vsvsvs.
Eski anadolu inançlarında hepsi tek tek vardır. Hatti tanrılarına kadar gider olay.
bir gün bir belgeselde görürsem ancak ozaman derimki - evet yılanlar diğer hayvanlardan besin sağlamanın ilginç bir yolunu bulmuşlar gerçekten. Bu onları sosyal korsanlar haline getiriyor -.
Ozamana kadar binlerce benzerini dinledigim hoş anadolu hikayelerinden biridir memeden süt içen yılan vakaları.

fikirci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-10-2010, 12:22   #3
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi fikirci Mesajı Göster
işte benim yukarıda bahsettigim "folklor" da bu...
mış mış mışş mışş.
.
Hayatımın en az 20 yılı kırda,bayırda,dağda,ormanda dolaşmakla geçti..
Bu süre zarfında en fazla öldürülmüşlerin dışında,10 kere yılanla karşılaşmışımdır.
Ama bu yılan konusunda öylesine dudak uçuklatıcı hikayeler dinledim ki..
Neler neler..
Köye her gittiğimde kahvehane sohbeti konusudur bu..Herkes kendine göre ballandıra ballandıra bir yılan masalı anlatır;gülümseyerek dinlerim..

Yok..traktörle tarlaya giderken ağacın üstünden yılan üstüne zıplamış ta..
Yok..uzunluğu 5-6 metre kalınlığı bilmem ne kadar bir yılan görmüş te..
Yok..yılan kadını yakalamış,beline dolanmış,dövmüş te..

Benzer ne hikayeler dinledim..hep abartılı..

Oysa ben bunca dağda bayırda gezmeme,çalılıklar,dere içlerinde dolaşmama rağmen nedense hiç böyle bir hikayem olmadı..

Hala fidanlarımı gece karanlığında sabahlara kadar sularım..Işık kaynağı olarak sadece telefon kullanırım..Gece hiç karşılaşmadım.Böyle,geceleri sulama yaparken fidanlığın etrafına supracid adlı çok pis kokulu ilaçtan çepeçevre üç beş metre aralıklarla damlatırım sadece..Sanırım ilaç kokusu yüzünden yılanlar yaklaşmıyor..
Bir keresinde gündüz fidanlarımı sularken,yerde oturuyorum tabi..hortum fidanın dibinde..10 dakika kadar bekliyorum..Öyle otururken bir ara arkama döndüm..baktım arkamda bir yılan,1 metre uzağımda kafayı kaldırmış bana bakıyor..belliki suya gelmişti..İçimden ne yapmalı,ne yapmalı diye düşünürken..hiç istifimi bozmadan yanıbaşımdaki hortumun ucunu yavaşça elime aldım ve hızla arkama dönerek yılana tuttum..zavallıcık şok olmuştu..o kaçtı ben su sıkarak ben kovaladım keratayı..

Yılan soğuk hayvan..Kırsal kesim insanları bu korkuyu atamıyor..
Ve acımasızca öldürüyorlar..
Oysa onlar doğanın olmazsa olmazları..

Hatırlarım..15 sene kadar önce Edirne/Keşan taraflarında buğday tarlaları süne haşeresine karşı uçaklarla ilaçlanmıştı..ama ertesi yıl her tarafı fareler bastı..gece asfalt yollar bile kum gibi fare kaynıyordu..ayrıca o yıl fareler,yeni dikim yapılmış 2-3 yaşındaki ağaçlandırma sahalarındaki çam fidanlarının gövdelerini kemirerek büyük zararlar vermişlerdi.

Benim bir huyum var..artık refleks haline gelmiş..kırsal bölgede,dere içinde,ormanda yürürken iki ayağımı da çok hışırtı yapacak şekilde yürüyorum..aynen sayın Fikirci'nin dediği gibi..
Sanırım bu çok etkili..Yukarıdaki mesajlarda bir forumdaş yılanın sağır olduğunu yazmış..bu yanlış..
sizin yürürken çıkardığınız sesleri ve titreşimleri yılanlar 30-40 metreden algılarlar..
Hatta bazen düşünürüm..yürürken içtiğim sigara kokusunu da algılar bu yılanlar diye..
Üzerine basmadığınız sürece,ona geldiğinizi,yaklaşmakta olduğunuzu hissettirdiğiniz takdirde yılan sizden uzaklaşacaktır..
Ben hah işte bir insan geliyor,dur şuna bir saldırayım refleksinde olan bir yılana tanık olmadım.
Kedinin,köpeğin bile kuyruğuna bastığınızda ısırır..
Yılan da öyle..
Ha..bir de çiftleşme dönemlerinde onları pek ürkütmemek gerekir diye biliyorum..

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-10-2010, 13:49   #4
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
Bir keresinde gündüz fidanlarımı sularken,yerde oturuyorum tabi..hortum fidanın dibinde..10 dakika kadar bekliyorum..Öyle otururken bir ara arkama döndüm..baktım arkamda bir yılan,1 metre uzağımda kafayı kaldırmış bana bakıyor..belliki suya gelmişti..İçimden ne yapmalı,ne yapmalı diye düşünürken..hiç istifimi bozmadan yanıbaşımdaki hortumun ucunu yavaşça elime aldım ve hızla arkama dönerek yılana tuttum..zavallıcık şok olmuştu..o kaçtı ben su sıkarak ben kovaladım keratayı..

.

keske su içmesine izin vrseydiniz. güzel bri deneyim olurdu iki taraf için de...
Tüm dünyada yılan görunce öldurme refleksi var.Bu kötü birşey. Bazı bilima damları Memelilerde yılan korkusunun kalıtımsal oldugunu öne sürüyorlar. Hayvanat bahçesinde büyüyen hayvanlarda bile yılan şekli ve hareketine karşı bir korku tesit edilmiş. Ancak insan hariç yılan görunca öldürmeye koşan bir tür yok...:=)
Ancak biz insanlar tüm diğer türlerden farklıyız Öğrenme davranışımız var. Yılanları yok etmenin ne kötü ne belalı bir şey olduğunu akıllı her canlı kabul eder. Karadenizin hali ortada. Farelerden beşikteki çocuklarını koruyamaz hale gelmişlerdi bir dönem.
Ben mecbur kalmadıkça bir yılana zarar erme taraftarı değilim. Sonuçta ülkemizdeki yılanların çok küçük bir yüzdesi zehirli. Çoğunun zehiri de bir insanı öldürmeye yetmez.
Ülkemizde en çok korkulan yılanın BOZYÖRÜK denen zehirsiz bir çayır yılanı olduğunu düşününce insan hüzünleniyor. Yaşadığı çevreyi anlamamak konusunda bir numarayız.
Yılan görunce yolunuzu depiştirin. korkutun kovalayın ama öldürmeyin. Çevrenize yerleştiyse onu ürkütecek derecede gürültülü davranın sevmedigi kokular. dogal duşmanları olan hayvanlar bulundurun. Huzursuz olduğu bölgeyi terkedecektir.
Unutmayın onalr doğanın vazgeçilmez bir parçası. O bölge onundu ve siz gelip yerleştiniz oraya. Belki bilmeden onların en önemli yaşam alanının ortasına ev bile yapmış olabilirsiniz. Asla unutmayın. Yılanın olmadığı yerde tüm zararlı haşarat geometrik bir hızla artacaktır.

fikirci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:25.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025