![]() |
2 Eklenti(ler)
Bunu eklemeyi unutmusum. Bu sene basindan Bafra Lahanası:
Eklenti 577981 Eklenti 577982 Et yogunlugu, yaprak gevrekligi ve lezzeti muhtesem bir cesit bu. Resimdeki lahana 2.2 kg kadar geldi. Bununla ilgili ozel bir calisma yapmak gerekebilir. Bu sene erken uretime aldiktan sonra tohum kalitesinden memnun kalmazsam, tohum arttirimi yapmak icin Kuzey iklimlerinde bir uretici bulmak gerekecek. Bunun disinda (uzun gun soganlari da dahil) birkac cesit daha bu tip bir uygulama gerektirecek. |
5 Eklenti(ler)
Sirketimizin ve ANATOHUM Projesi'nini yeni uretim sahasi:
Toplamda 14 donum kadar bir alani kiraladik. Bir hafta 10 gun icinde 10 donum kadarini acip bir ucundan uretime baslayacagiz (sahibi traktoruyle yardimci olacak). Bu benim icin onemli bir olcek sicramasi ama izolasyon acisindan cok onemli imkanlar sunuyor. Bana mutlaka hergun olmasa da duzenli sekilde yardim gerekecek. Butun alani zaten ayni anda uretim icin kullanmamiz en azindan simdilik mumkun degil. Ilk is olarak sera yapmamiz lazim. Arazi, daha once hayvanlar icin otlak olarak kullanilmis. Bu bakimdan, toprak da hala zengin olmali. Sahibinin esas isi ciftcilik degil ama daha once karpuz ekip satmayi denemisler (yol kenarinda satmayi denedikleri icin hem ilgilenmek zaman icine zorlasmis hem de sahibinin bel fitigi ortaya cikmis). Iki senedir birsey ekilmemis. Eklenti 578204 Karpuz ve diger mahsul icin yol kenarina ustu kapali tezgah yapmislar. Burayi tohum hasadi ve temizlemesi ve mahsul depolamasi icin donusturecegim. Icerde bir de buyukce dolap var. Ilerde lazim olacaktir. Eklenti 578205 Bu da kuyu. Sulama icin artik Klorsuz veya Kloraminsiz su kullanabilecegiz. Eklenti 578206 Manifold/sulama icin kuyu baglantisi da hazir. Eklenti 578207 Arazi yola cok yakin. Mevcut uretim alanimiza gidis gelis, trafige bagli olarak, 80-90 dakika kadar surebiliyor. Bu yeni yerse gidis gelis 40 dakikaya kadar inecek. Eklenti 578208 |
Çok güzel bir haber bu. Kendime araziyi ben arıyormuşum da bulmuşum gibi sevindim inanın.
Evden 20 dakikalık mesafede olması da süper olmuş. Sanırım arazinin tek kusuru şu an için aradığınızdan biraz daha büyük olması ama yavaş yavaş her bir metrekaresini en güzel şekilde değerlendireceğinizden eminim. Yakın olsaydık ben gelirdim yardıma. :) Artık darısı benim başıma diyorum ve şimdiden bereketli hasatlar diliyorum. |
Hayırlı olsun yeni yeriniz, orada da klor kullanıyorlar mı?
|
Gerçekten güzel bir haber. Arazi dümdüz. Suyu var. Küçük de olsa bir şeyler konabilecek yeri var. Birde etrafı tel ile çevrilmiş olsa çok iyi olacakmış. Arazinin düz olması toprak işleme için büyük kolaylık. Makine gücü olmadan toprağı işlemek çok zor. Herhalde ilk işlerden biri toprağın analizini yaptırırsınız.Yerin büyük olması her zaman için çok iyi bir şey. Zaman içerisinde ne kadar büyük yer olursa olsun yetmemeye başlayacak nasıl olsa. Umarım istediğiniz gibi üretim yapabilirsiniz. Tabi aynı dilekler tüm arkadaşlar için de geçerli.
|
Hayırlı olsun, çok güzel olmuş.
|
Yeni yeriniz hayırlı uğurlu olsun efendim. İnşallah en kısa zamanda kafanızda tasarladıklarınızı bu yeni yerinizde gerçekleştirirsiniz. Bizlerde merakla bekliyoruz , sizden isteğimiz arazi üzerindeki yapmış olduğunuz her yeniliği ve tecrübelerinizi fotoğraflayıp forumda bir örnek teşkil etmesi açısından paylaşmanız. Hadi rast gele!
|
Hayırlı olsun Allah kolaylıklar versin
|
Eksik olmayin. Aslinda 20-40 donum arasi tohum+mahsul olarak belli bir kalite seviyesinde tutulacak bir is icin uygun. 4 donum de olsa simdilik 2-3 sene kadar daha bize yeterdi ama iste daha cok calismamiz gerekmis demek ki :) Haftada bir kere bile olsa yetisemedigim islerde birisinin gelip yardim etmesi gerekecek.
Darisi basiniza evet. Sabirsizlikla bekliyorum guzel haberlerinizi. Alıntı:
|
Sehir suyunda Kloramin kullaniliyor (belediyeye gore de degisebiliyor). Bunun Klor'dan farki, bir tank/kova icinde bekletildiginde buharlasmamasi. Filtre kullanilarak bir miktar elenebilir ama cok etkisi olmayacaktir.
Bahcede yararli mikroorganizma uygulamalarini cokca yapiyorum. Kloramin, bu uygulamalardaki verimi dusuruyor, mikroorganizma populasyonunu da kotu yonde etkiliyor. Bunlara ragmen sonuclar cok iyi oluyor ama artik tam performans gozlemi (onun yaninda kompost cayi denemeleri vs) de yapabilecegim. Elektrik de oldugu icin aerobik cay yapimi da mumkun artik. Alıntı:
|
Duz evet. Bir de uzaktan bakildiginda gorulebilen hafif de bir egimi var. 600 m kadar ilerde suyun drene oldugu dogal bir kanal var. Kanalin otesindeki alan da yine oraya drene oluyor. Bizim yaz ve erken sonbahar yagmurlarimiz tropik nitelikte. Bu yuzden birden bastiran cok etkili bir yagmurun getirdigi suyun hemen olmasa bile gorece kisa bir sure icinde araziyi terk etmesi gerek. Yagisin en etkili oldugu donemde domates ekmeyecegiz ama ornegin suyun beklemedigini dusunursek, bamya, yer elmasi, patlican gibi bitkileri yazin ekip hem mahsul hem tohum alabiliriz.
Benim anlayisima gore, butun uygulamalar bitki davranislarini gozlemleyerek, zaman icinde ve bu konu basligina uyacak sekilde surdurulebilir bir mantik icinde yapilmali ama analiz konusunda haklisiniz cunku oldukca az kullanilmis olmasina ragmen, toprak bakir sayilmaz. Karpuz yetistirildigi zamanda pH'yi yukseltmek icin butun araziye kirec dokulmus (boyle yaygin uygulamalari ozellikle bizim uretimimizdeki bitki cesitliligi cok oldugu icin hic sevmem). 6.8 civarina ciktigini soylediler. Iki senedir kullanilmadigini dusunursek bu deger bir miktar dusmustur. Bircok sebze icin sorun yasayacagimizi sanmam. Otlak olarak kullanildigi icin besin seviyesi de iyidir ama bir analiz yaptirmak gerekecek tabii. Mevsimi tam ucundan yakalayacagimiz icin biraz hizli hareket edip bir yandan da dikim yapmaya baslamam gerek. Bircok masraf olacak, isleri zamana yaymali ama bazi isleri de bir an once yapmaliyiz. Sadece mahsul uretimi yapilacaksa ve bugday gibi bir urun yetistirilmeyecekse, isgucune de bagli olarak 20 donum benim yaptigim is icin yaklasik bir doygunluk seviyesi olarak kabul edilebilir. Bu, icgudusel ve genel gozleme dayali simdilik belirledigim bir seviye. Bu tip bir seviyede, bir mevsimde, balkabagi gibi agir ceken mahsul haric, biyodinamik tarim uygulamalari icinde kalarak, yuzlerce ton kaliteli mahsul almak mumkun. Olcek, taze yemeklik lezzet/meyve kalitesini belli bir duzeyde tutacak seviyede kalmali. Isin icine tohum uretimi ve bugday gibi genis alan bitkileri (veya salca, pul biber vb yapimina donuk uygulamalar) girdiginde, olcekte oynamalar olacaktir. Tel konusunda haklisiniz. Onu da ilerleyen zamanlarda yapmamiz gerek (butce bakimindan bu simdilik ilk sirada degil). Geyik cok az goruluyormus, o yuzden cok bir sorun olmayacak diye umuyorum; zaten cit de yapsak geyigi durduramayiz. Yola yakin oldugu icin belki insan faktoru sorun olabilir ama nadir bir cesidin meyvesine dokunulmadigi, bizi zarara sokacak bir kayip olmadigi surece sorun etmeyecegim. Zaten bu olcekte nerden kac meyve goturulmus anlayamayiz. Simdi uretim yaptigimiz yerde, bir kez seleksiyon yapacagim cok onemli bir kabagin meyvesi calinmisti. O tip telafisi olmayan bir durumda buyuk hayal kirikligi oluyor tabii. Bunlarin yaninda, keci gubresini mutlaka burda da kullanmaya devam etmek istiyorum. Kompostlanmis hali muthis bir besin kaynagi. Tavuk ya da buyukbas gubresi kullanmak istemiyorum. Gubreyi kompostlamak icin bu yeni alana getirmek biraz zor olacak ama yine yardimla senede 2-3 gun ve her gun icinde birkac tur yaparsak sanirim yeterli olacaktir. Alıntı:
|
5 Eklenti(ler)
Bugunlerde ciftlikle yeni "tarla" arasinda mekik dokuyorum. Yeni alan evimize doguya dogru 20 dakika, ciftlikse batiya dogru 40-45 dakika (is cikisina denk gelirsem 1 saatin ustune cikiyor). Dunku isler icin 3 saat 20 dakikayi trafikte gecirmisim.
Neyse... Depolama, tohum isleme ve mahsul yikama/hazirlama icin kullanacagimiz yapinin icini gostereyim. Burasi hakikaten bircok is icin buyuk kolaylik saglayacak. Yer sahibi, icini yeniden duzenlemem icin izin de verdi. Ilk resimde solda gozuken ve daha once mahsulun sergilendigi tezgahin yuzeyini sokup tohum yikama ve kurutma icin tezgaha oturacak ama ayni zamanda portatif de olabilecek elekli cerceveler yapacagiz. Eklenti 579404 Ic kisimdaki adaciklar. Bunlarda cokca depolama yeri var. Eklenti 579405 Guney cepheye bakan taraf. Sera, bu cepheye yapilacak. Tarlanin uzun ekseni Kuzey-Guney dogrultusunda bulunuyor :) Eklenti 579406 Icerdeki dolap. Bunu simdilik kullanmayacagiz ama icini temizledikten sonra kisa sureli depolama icin cok ise yarayacak. Eklenti 579407 Eklenti 579408 |
2 Eklenti(ler)
Yeni alanda da keci gubresi kullanacagim. Dun gidip gelirken bir miktar getirdim. Bu gubre, bitmeye yakin. Kullanima hazir olan kompost ise tarlanin dogu tarafinda toparlanacak. Daha sonra bunlari tutabilecegimiz basit birer yapi da yapabiliriz.
Eklenti 579411 Eklenti 579412 Vinil olmayan, kaliteli hortum bulmak bir mesele; hortumlarin tamamina yakini Uzakdogu'da yapilip buraya geliyor ve kaliteleri cok dusuk, surekli dolaniyor. En sonunda Amerikan yapimi ve kaliteli bir hortum buldum ama onu da malzeme dukkaninin internet sayfasindan istege gore getiriyorlar. Siparis verdim, Cumartesi gelecek. Simdi oncelik serada. Onun yapimi icin malzemeleri yavas yavas almam gerek. Sanirim Kasim ayinda onu tamamlayabiliriz. |
3 Eklenti(ler)
Yer sahibi (Steve), gectigimiz haftasonu '68 model 92 beygir John Deere traktoruyle geldi ve 4 saat kadar alani acmaya ugrasti. En son bundan 3 sene once benim hic istemedigim bir urun (kiminiz bunun ne oldugunu cok iyi biliyor) kullanarak otlari kurutup tarlayi oyle islemis. O urunu yasakladigim icin, 4 saat ugrasti :) Zaman alacak olsa da burasi organik/dogal yontemlerle islendikce, o inatci otlar da yerini daha uyumlu otlara birakacak.
Islenme asamasi... Eklenti 579414 4 saat sonunda... Eklenti 579415 Bu resmi de dun, gubre birakmaya gittigimde cektim. Eklenti 579416 Bu sene yaz, mevsim normallerinin ustunde yagisli ve sicak gecti. Gectigimiz birkac gun hep saganak yagmur vardi. Toprak zaten doygundu, simi yer yer gollenme olmus ama henuz dikim yapmadigim icin sorun degil. Ilk seferde traktorle sokulan otlari, tarlayi iki sefer daha isleyip iyice oldurecegiz ve ilk asama icin gorece kucuk bir alani acip orda ekime baslayacagiz. |
Sayın birnefestoprak; kiraladığınız yeri hele bir de yardımcı isteğinizi duyunca orada olmayı çok istedim.Heyecanlarınıza ve çalışma disiplininize uzaktan da olsa katılmak güzel.Hafta sonu Urla dan toprak sever bilinçli arkadaşlarla tanışma toplantısı yaptık.Inanın artık Türkiye de de yerli tohum ve ilaçsız tarım adına güzel çalışmalar yapılıyor.Toplantıda Ege Üniversitesinden hocalarımızın da olması benim için ayrıca güzeldi.
Çalışmalarınız hayırlı olsun,başarılar... |
3 Eklenti(ler)
Nerdeyse 2 aydir yazmaya firsatim olmadi. Bahcelerle tarla arasinda gidip gelmek, bir yandan isi ve proje alanini genisletmek, pazara gitmek, ekim/dikim derken kendime ve agaclar.net'e cok az vakit kaliyor. Bu arada capa makinesi de bozulunca, kurek ve ben basbasa kaldik. Yeni tarlada kurekle yer acmanin ne kadar zor ve zaman alici oldugunu tahmin edersiniz. Siralamada onumuzdeki sene ilk alinacaklar arasinda buyukce bir capa makinesi var. Ilerde butce ayirabilirsek bir de traktor almamiz gerekecek. Simdiyse oncelik, seranin yapilmasinda. Gelir acisindan yavas gecen yazdan kalma masraflari odemeyi bitirebilirsek, serayi da yakinlarda yapmaya baslayacagiz.
Eylul ayindan yer elmasinin goz alici guzellikteki cicekleri: Eklenti 587231 Hasat resmini de cekmistim fakat onu bulamiyorum. Tek bir 10-15 gr agirliginda yumru dikmistim. O tek yumrudan 3 kg civarinda hasat elde ettim (hepsi restorana gitti). Yer elmasi cok bereketli bir bitki. Onumuzdeki sene kismet olursa, iri yumrular yapan bir Fransiz kultivarindan dikmek istiyorum. Asagidakiler sonbahar basindan biber, domates ve patlican fideleri. Ne yazik ki bu sene yaz yagislari cok uzun surdu ve Ekim'in ilk haftasina kadar devam etti. Domatesleri sonbaharda ne kadar erken topraga almaya calissam hep bir aksilik cikiyor. Bircok fideyi yagislarda kaybettik. Bazilarini da danaburnu telef etti. Son 1-2 hafta domates kurtlariyla mucadele ettikten sonra da geri kalanlar hem restorana hem de bize yetecektir. Ne de olsa bu sonbaharda tohumluk domates cesidini azaltip uretime agirlik vermistim. Bazi cesitler olgunlasma asamasinda... Eklenti 587232 Eklenti 587233 |
3 Eklenti(ler)
Su anda hasat asamasindaki uc cesit (iki biber, bir patlican), hersey yolunda giderse, yakin gelecekte ulke capinda oldukca populer hale gelecek. Asagidaki resimleri bu ayin sonlarina dogru cektim.
Balik (Kultivar Erdinc) Eklenti 587234 Mehmet'in Tatli Turk Biberi Eklenti 587235 Halep Karasi Eklenti 587236 Ucunu de yetistirirken kullandigim karisimin icinde granuler bir organik gubre, ogutulmus karides, cok az miktarda kaya tozu ve leonardit ile ana bilesen olarak kompostlanmis keci gubresi var. |
1 Eklenti(ler)
Topragi organik besinle iyice islemenin, tavina getirmenin ve mevsimler boyunca ihtiyaci olan mineralleri vererek zenginlestirmenin faydalari asagidaki resimde acikca goruluyor. Soldaki uc meyve, yaklasik dort senedir (7 mevsim kadar) isledigimiz bahcelerde yetistirilen Balik (Kultivar Erdinc) cesidine ait. Sagdaki iki meyve ise yeni gectigimiz tarlada ayni cesitten hasat edilmis meyveler. Soldaki meyvelerin her biri 25-30 gr civarinda geliyor; sagdaki meyveler ise 10 gr kadar.
Istatistiklere gore, sebze yetistirdiginiz topragin tam tavina gelerek verime gecmesi ve bitkiler icin saglikli bir buyume ortami olusturmasi ortalama yedi sene suruyor. Yeni yerde yapacak cok isimiz var :) |
3 Eklenti(ler)
Erken sonbaharda ektigim biberlerden dun yaptigim hasat:
Eklenti 589085 Bu, 15-20 bitkiden bu yogunlukta aldigim dorduncu hasat oluyor ve butun meyveler, tohum olgunluguna ulastiktan sonra hasat edildiler. Bir diger cok sevdigim biber cesidi: Poblano. Eklenti 589086 Meksika kokenli bu biberin tazesi Poblano olarak adlandirilirken, kurusuna Ancho deniyor. Kuresel isinmanin bir yalan oldugunu dusunenler icin dun resmini cektigim sune: Eklenti 589087 Bizim iklimimiz her zaman bu mevsimde iliman geciyor ama bu seneki sonbahar/kis sicakliklari anormal derecede yuksek. Sunelerin normalde bu zamanda yerini baskalarina birakmis olmasi gerekiyordu. Nufuslari cok yogun olmasa da birer ikiser tane ve hasat asamasinda domateslere verdikleri zararla gozume carpiyor. Bir de daha onceki mesajlarda hardal otu ailesine ve benzerlerine verdigi zarardan bahsettigim zararlilar da Subat-Mart'tan once burda olmamaliydi ama simdiden mizunalarin belli bir kismini telef edecek kadar coklar. |
Alıntı:
Strepptomyces lydicus Turkiye'de yasakli etken maddeler arasina girmis 31.08.2009 tarihinde. Son kullanma tarihi de 31.08.2011 olarak ilan etmisler. Maalesef bunun nedeniyle ilgili bir bilgiye rastlayamadim. Turkiye'de Actinovate adli urunu satan bir yer de bulamadim internet uzerinde . Bu arada yasakli olan Streptomyces lydicus WYEL olarak yazilmis, farkli bir şuşu olabilir mi? Actinovate adli urunde streptomyces lydicus WYEC 108 şuşu kullaniliyor sanirim(?) |
3 Eklenti(ler)
Eski üretim sahasından yenisine, büyük oranda tamamlanan uzun ve yorucu bir geçiş döneminden, yorgunlukla birlikte gelen birkaç haftalık bir hastalık döneminin ve heyecan verici gelişmelerin ardından tekrar merhaba.
Yeni yerdeki seramıza başladık. Eklenti 599106 Bu eski sayılabilecek bir resim, daha sonraki halini de ilerleyen zamanlarda paylaşırım. Bittiğinde L şekilli olacak ve arkadaki tohum işleme merkeziyle birleşecek. Üretim ölçeğimize göre ne kapasiteyle kullanacağımızı yine ilerleyen zamanlarda anlarız ama yüzey alanı 60-70 m^2 kadar olacak. Ana malzemeler: 1) Neme ve zararlılara karşı kimyasal bileşenlerle işlenmiş kereste 2) Yer örtüsü olarak sık dokunmuş, çok iyi kaliteli peyzaj örtüsü (tarlada malç olarak da kullanılabilir) 3) İyi bir sera plastiği Sera plastiği genelgeçer bir plastik değil. Plastiğin pazar adı Solar Ice. 6 mil kalınlığında ve infra-red süzülümünü azaltıp bitkinin stres seviyesini ve sera içi sıcaklığını 5-10F kadar düşüren, gece-gündüz sıcaklık farklarından kaynaklanan ısı kayıplarını azaltan özel bir malzeme. Sera içi sıcaklıkları düşürmesi, benim geç ilkbaharda ve yazın çalışmamı da kolaylaştıracak. Bir diğer önemli gelişme, kürekten 5 beygir gücünde çapa makinesine evrilmemiz oldu: Eklenti 599109 Gellip gidip başka işler arasında birkaç günde yapılacak bir alanı yarım saatte hallediverdi: Eklenti 599111 |
4 Eklenti(ler)
Benim için en az domates ve patlıcan gibi yaz sebzeleri kadar önemli olan ve tek bir grupta "olmazsa olmaz" diyerek değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğüm üç ürün var: Sarımsak, enginar ve patates.
Açılan alana Şubat'ta ekilen Yukon Gold sarı patatesler: Eklenti 599114 Patateste başarı ölçüsü genelde 1'e 10 verim gibi kabul ediliyor. Bakalım bu sahada öncelikli olarak lezzet ve daha sonra verim açısından ne kadar başarılı olacağız. Tohumluk patatesler, yanmış keçi gübresiyle örtüldü. İlk yapraklarını çıkarıp uzattıktan sonra, ekim sıralarına bir karışım serpeceğim, sonra onun üstüne bir tabaka daha yanmış keçi gübresi serpip tepeleyeceğim. Geniş açıdan çekmemişim ama işimi çok önemli ölçüde kolaylaştıracak bir başka yenilik: Benzinle çalışan golf arabası :) Eklenti 599118 Aracın arkasındaki kasaya 150-200 lt'lik bir su tankı monte edilip sulama işi daha da kolaylaştırılacak. Bu aracın kullanılmasında beni zorlayan bir konu, sıra aralarının, aracın geçişine olanak sağlayacak şekilde, geniş bırakılması gerektiğine alışmamış olmam. Küçük alanlarda verimi arttıran sık dikim kavramını esas olan Yoğun Fransız bahçeciliğini bırakmaya gönlüm el vermiyor :) Serayı zamanında tamamlayamadığımız için, dışarda güneşlenmeye aldığım fideler. Eklenti 599119 Bu da bir denemeye ait bir fotoğraf. Tarla ölçeğinde yükseltilmiş sebze yatakları: Eklenti 599120 Bunu Steve'den rica ettim; o traktörüyle gelip yaptı. Üç saat sürmüş ama güzel oldu. Sıra aralarında yürümeye devam edildikçe, yataklar iyice belirginleşecek ve yağışlı dönemde su, (umarım) sıra aralarına doğru akıp ordan ilerleyecek. Eğer sulamada işgücü açısından başa çıkamayacağım bir seviyeye ulaşırsa, ilerleyen zamanlarda, yalnızca toprağa doğrudan ektiğim ve tohumluk olmayan roka, turp, salata karışımı, havuç gibi sebzeler için olmak üzere, belli birkaç sıraya damlama sistemi yerleştirmeyi düşünebilirim. Şimdilik elle sulamaya devam. Zaten yakında yağmurlar yardımımıza yetişir. |
Sayın birnefestoprak; sizi severek takip ediyorum ve sizin sayfanızda zaman geçirirken mutlu oluyorum çok başarılı işler çıkartıyorsunuz...
- Sizde biliyorsunuz ki bende siz fransız bahçeciliği diyorsunuz ama uzak doğu bahçelerini örnek alarak sık dikim yaparak ve gayette iyi verim alıyorum. Siz neden sık dikim uygulamıyorsunuz? Dezavatajları varsa öğrenmek isterim. |
Zaten dediğiniz gibi, sık dikim uygulamaları yapıyorum ama şimdiki yetiştirme ölçeği önemli ölçüde arttığı için, işgücünden tasarruf etmek adına bazı konularda değişikliğe gitmem gerek.
Tohum üretimi zaten devam ediyor ama restorana verdiğim ve pazarda satmak istediğim sebze miktarını arttırmak istiyorum. Eğer bunu yapacaksam ve damlama sulama sistemi kurmayıp, herşeyi kendim sulamaya devam edeceksem, o zaman işgücünü verimli kullanmak adına alternatif yollar bulmalıyım. Dediğim gibi, ya toprağa doğrudan ekilen sebzeler için sadece o sıralara damlama sistemi döşenebilir ya da sıra araları yeteri kadar geniş bırakılıp benim, arabanın arkasına yerleştireceğim tankla sulama yapacağım şekilde bir sistem geliştirilebilir. Benim sistemimde, herşeyin aynı anda ve sıklıkla sulanması gibi bir durum söz konusu da değil. Her durumda, sizinle Fransız bahçeciliğinin verimi arttıran konuları hakkında hemfikiriz. Aslında, sınırsız kompost kaynağım olsa (bu, zamana ve şartlara bağlı birşey), toprağı bile işlemeye gerek duymayacağım. Sıralara sadece kompost serilerek ve toprak alt üst edilmeden de bitkileri yetiştirmek mümkün. Alıntı:
|
5 Eklenti(ler)
Nisan'ın ilk haftası gibi sera tamamen fonksiyonel hale geldi. Haziran ayı içinde termostatın takılması, yer engebeli olduğu için sera iskeleti altında kalan hava boşluklarının çimentoyla kapatılması ve tavan iskeletine bitki askıları için kancaların takılması gibi işler var. Sanırım onlar da Haziran ayında tamamlanır. Sonbaharda da yaprak sebzeleri için basit bir sulama sistemi takarsak günlük sulama işinden zaman kazanmış olacağım. Yağmur toplama sistemi seranın yanına kurulduktan sonra, sera içi sulama sistemini de ona bağlamak istiyorum.
Toplam maliyet, bütün iç/dış malzemeler ve işçilik dahil $5,000 civarında oldu. Sera plastiğinden ve yer örtüsünden de ilerde yapılacak tamirler ya da belki başka küçük seralar için bol miktarda arttı. Daha önceki bir mesajda sera plastiğiyle ilgili yazdığım bir konuya açıklık getireyim: Alıntı:
Şimdilik seranın hava girişi için açılan bölümüyle diğer taraftaki fan boşluğu dışında sera tamamen örtüyle kaplı. Yukarda bahsettiğim hava boşlukları da kapandıktan sonra tekrar bir değerlendirme yapıp gerekirse ek havalandırma yüzeyleri açılacak. Şu anda kullandığım fan, hava kalitesini arttırmada, durgun ve sıcak havayı dışarı atmada oldukça faydalı oluyor. Yine eğer gerekirse bir fan daha alınabilir yalnız sera içi sıcaklık 80F' (25-26C)ye düştüğünde durdurmak üzere bir an önce termostatı takarsak çok iyi olacak çünkü şu anda 24 saat çalışıyor. Kuyu pompasının kullanımıyla birlikte aylık elektrik masrafı $65 oldu. Çok yüksek bir miktar değil ama $25-30 bile düşürebilirsek çok iyi olur. İlerde yağmur suyu toplama sistemini de kurunca kuyu suyuna ihtiyaç daha da azalacağı için elektrik faturasını en aza indiririz. Birkaç resim: Eklenti 614836 Eklenti 614837 Eklenti 614838 Eklenti 614839 Eklenti 614840 |
5 Eklenti(ler)
Sıcak ve nemli koşullarda tarladaki üretim çok düştüğü için, restorana vermek üzere, sera içinde yeşillik üretimi konusunda denemeler yapıp sıcağa dayanıklı çeşitlerin listesini daraltmaya çalışıyorum. Fesleğen, belli marul karışımları, rokanın belli kültivarları, belli karışım Asya yeşillikleri mümkün oldu. Sıcağa dayanımın yanısıra, önemli olan bir konu, aynı tepsiden birkaç batın hasat alabilmek. Bu bakımda şu ana kadar en verimli/başarılı olanlar marullar gibi gözüküyor.
Eklenti 614842 Eklenti 614843 Eklenti 614844 Eklenti 614845 Eklenti 614846 |
1 Eklenti(ler)
Seed Savers Exchange'in tohum kataloğunda gezinirken güzel bir sürprizle karşılaştım. Burdaki tohum etkinliğinde birkaç sene önce Sn Tekin'in paylaştığı ve benim daha sonra "Tekin's Bulgarian Pink (Tekin'in Bulgar Pembesi)" adıyla projeye dahil ettiğim ve aynı zamanda ticari tohum olarak da ürettiğim tohumu bizden alan birisi belli ki çoğalttıktan sonra Neil Lockhart'a ulaştırmış. Lockhart, her sene kurum kataloğunda yüzlerce tohumu takasa açan önemli bir üreticidir.
Tekin'in Bulgar Pembesi için şunları soylemiş: Sırık, normal yapraklı, iyi verimli, 350-600 gr ağırlığında ve pembe renkli biftek domatesler veren, mükemmel lezzete sahip bir çeşit. Eklenti 614878 Bundan sonraki yıllarda takasa daha fazla sayıda insan tarafından katılır gibi gözüküyor (başka çeşitlerle ilgili de bu sene içinde gelişmeler olacak). Yapmaya çalıştığım şey bu; meyvelerini almak yıllar sürdü ama önemli mesafe kat ettik. |
Yukardaki resimde bir ayrıntıyı kaçırmışım.
FROM: NY MA C 14 yazıyor. Neil Lockhart tohumları Dr. Carolyn Male'den (domates konusunda çok önemli bir isimdir) 2014 yılında almış. Şimdi hatırladım; Carolyn'e tohumları ben göndermiştim. Ondan Neil Lockhart'a gitmiş demek ki... |
1 Eklenti(ler)
Seed Savers Exhange'in sarımsak danışmanı John Swenson, herhangi bir talepte bulunmadığım halde, geçen senenin sonlarında üşenmeyip devlet arşivinden benim için çıkarttığı tohumları gönderdi. Kibar birisi, açıkça söylemedi fakat işimize faydalı olabileceğini düşündüğü anlaşılıyor.
Söz konusu çeşitler arasında bilinmeyen birkaç chinense biberi (acılıkta dünya rekoru kıran biberlerin dahil olduğu grup) de var. Bir tanesinin resmi aşağıda. Heyecanla olgunlaşmasını bekliyorum ki kataloğumuza ekleyebilelim. Mümkün olan ilk fırsatta acılığını ölçtüreceğim. |
4 Eklenti(ler)
Seed Savers Exchange kataloğunda bu sene listelediğim diğer çeşitlerden öne çıkan birkaçı, mümkün olan en detaylı tarihçeleriyle birlikte aşağıdaki gibi yer alıyor. Bunların önümüzdeki yıllarda yoğun dolaşımda olacağını düşünüyorum.
Eklenti 615204 Eklenti 615205 Eklenti 615206 Eklenti 615207 Özellikle Köpek Hayası ve Heybetli domates çokça ilgi gördü. Halep Karası'na gelen taleplerden birisi Dr. William Woys Weaver'a aitti. Bu çok sevindirici bir durum çünkü Dr. Weaver çok önemli bir yemek tarihçisidir. Kendi atalarından kalma 4,000 kadar tohum çeşidini barındıran Roughwood kolleksiyonunu yönetiyor. İlgilenenlere Culinary Ephemera kitabını tavsiye ederim. |
5 Eklenti(ler)
Burda bahsettiğim patateslerde hiç başarılı olamadım. Tarlanın toprak bileşimi genel olarak kumlu ve bu bahar oldukça kurak geçti. Bunun üstüne de bizim en önde gelen zararlılarımızdan ateş karıncalarının kurak toprağı sevmesi ve anaç yumruları delik deşik edip kimi bitkileri öldürmesi, kurak toprağın iyice sertleşmesi ve diğer işlerin yoğunluğundan çapalamada geç kalmam gibi nedenlerden dolayı verim çok düşük (1'e 1.5 gibi) oldu. Bunların yanında patateslerin lezzeti muhteşemdi (resim Nisan ayından).
Eklenti 615227 Birkaç gün önce de tatlı patates slipleri geldi. Burda dört çeşit patates var. İkisinin su içeriği genelgeçer tatlı patateslere göre düşük ve birisi mor diğeri beyaz et rengine sahip (bunların dilimlerini kurutması iyi olur). Diğer ikisiyse turuncu etli. Eklenti 615229 Kendine gelmeleri ve kök salmayı teşvik etmek için suya kondular: Eklenti 615230 İki gün sonra sudan alındılar. Tatlı patates çok arsızdır ve resimde görüldüğü gibi hemen kök salar. Zayıf slipler elendi: Eklenti 615231 Geri kalanların tamamı solucan kompostuna gömülüp, kavanozların dibi delik olmadığı için kompost doyurulmadan, "yeteri" kadar sulandı. Eklenti 615232 Mümkün olan bir zamanda bunları nereye dikeceğime karar verip alan açmam ve tarlaya kompost getirmem gerekecek. Haziran başından itibaren yoğun yağışlar başlar ve başka birşey yapmadan (çok hızlı büyüdüğü için yabani otları da bastıracaktır), dört ay kadar sonra hasat ederiz. |
1 Eklenti(ler)
ANATOHUM Projesi'ne ilk defa bu sene katılacak Çekirdeği Oyalı (Turuncu Kültivar):
|
İlgilenenler için yeni blog yazım (büyük ihtimalle iki, en fazla üç bölümlü sarımsak serisinin ilk bölümü): Subtropik İklİmde Sarımsak Yetİştİrmek: 1. BÖLÜM | Çiftlikten Sofraya
Arzu edenler abone olurlarsa, yazılardan email yoluyla da haberdar olabilirler. |
Alıntı:
Tohumlardan birisi Mehmet'in Tatlı Türk Biberi (Mehmet's Sweet Turkish): Mehmet's Sweet Turkish Sweet Pepper | Baker Creek Heirloom Seeds Diğeri de Halep Karası: Halep Karasi Eggplant | Baker Creek Heirloom Seeds Bir çeşit daha var, aslında onun da kataloğa girmesi gerekiyordu. Bununla ilgili ne yapacaklarını takip ediyorum. |
Alıntı:
|
Şimdi çok fazla şirket lafı geçince tohumlara acayip şeyler yapıyorum sananlar çıkabilir, açıklama yapayım:
Ne bizim şirketimiz ne de şirketimizin tanıtımını yaptığı ve kataloglarında satmaları için benim onlara yetiştirerek toptan fiyatı üstünden sattığım tohumları kataloğuna çıkaran Baker Creek Heirloom Seeds, global ölçekli uluslararası şirketler. Baker Creek, bu sene 20. yılını doldurdu. 20 sene boyunca gerek GDOlu tohum karşıtı mücadelesiyle, gerek dünyanın birçok ülkesinden atalık tohumların sirkülasyonuna yaptığı katkıyla bilinen saygın bir şirkettir. Sahibi Jere Gettle'ı tanırım. Annesi ve babası çiftçidir, çiftlikte büyümüştür. 17 yaşında genç bir girişimci olarak tohum şirketini kurmuştur. Şirketinin merkezinin bulunduğu çiftliği de ziyaret ettik. Orda ufak bir tohum deneme sahasından tohum bankasına kadar herşey kurulu durumda. Kendisi de ailesiyle birlikte orda yaşıyor. Jere de ailesiyle birlikte bizi burda ziyaret etti, meraklı ve farklı kültürleri anlamak/tanımak isteyen ve benim tanıdığım kadarıyla da temiz kalpli, iyi bir insandır. Kataloglarındaki tohumların çok büyük bölümünü Amerika'daki bizim gibi küçük ölçekli çiftçilere ürettiriyorlar. Bizim şirketimiz Two Seeds in a Pod Heirloom Seed Co ise 2 ay sonra 4. yılına girecek. Satış sirkülasyonu bakımından biz, Baker Creek'in yanına yaklaşamayız ama bu zamana kadar dayandık ve umarım bundan sonra da devam edebiliriz. Yeni üretim sahamıza geçerek sancılı ve kendi aile bütçemiz için oldukça masraflı (gider > gelir x 3) bir süreç atlattık. Eğer tarlaya dadanıp bitkileri yiyen tavşandı geyikti yabani hayatla başa çıkabilirsem, önümüzdeki seneki hedefimiz geliri giderine denk bir duruma gelebilmek. Şirket aynı zamanda, benim yaklaşık 5 senedir üstünde çalıştığım, ABD'deki ve bu forumdaki bazı amatör yetiştiricilerin de yardımıyla bir noktaya getirdiğim ANATOHUM Projesi'ni de fonluyor. Bunun yanında, projeye katabildiğim, Türkiye'ye ait ve tohum nesli garanti altına alınan kimi nadir tohumlar da bizim ticari kataloğumuzda yer buluyor. Bu tohumların önemli bir kısmı, bugüne kadar Türkiye'deki eski tohum şirketlerinde bulunmayuyor ve sadece ait oldugu yorede artık son derece kısıtlı miktarlarda, yerel çiftçiler tarafından üretilmektedir. Bu çiftçiler yaşlıdır ve çoğu yerde onların ardından gelen genç nesil ilgilenmediği ve şehre göç ettiği için kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Eğer o iş için bütçe ayırabilecek duruma gelebilirsek, ben de burdaki bazı yerel çiftçilere kimi çeşitleri ürettirerek her sene kataloğumuzda sabit duracak şekilde satışta olmasını mümkün kılmak istiyorum. Malum, 9-10 dönümlük bir arazide her sene her çeşidi aynı anda yetiştirerek tohum saflığını korumam mümkün değil. Ayrıca kağıda basılı katalog yayınlamak da hedeflerim arasında. Umarım bunu da 1-2 seneye başarabiliriz. Daha aktarabileceğim çok ayrıntı var ama bunlar ilk aklıma gelenler. Sorusu olanlar, entellektüel merakı olanlar ne isterlerse sorabilirler, bu her zaman böyleydi, bundan sonra da böyle. İftira atıp kulaktan dolma bilgiyle yargılayacak, kinayeli laf atıp şüphe uyandırmaya çalışacak olanlara ise lafı ortaya koyup kaçmayacaklarsa seve seve cevap veririm. Ben yaptığı işi çok seven, onunla huzur bulan bir çiftçi girişimciyim, işadamı değilim. Bizim şirketimiz, bildiğim kadarıyla burda bir yabancı tarafından kurulu bulunan ve üretim yapan tek tohum şirketi. Türkiye'nin tohumları için hazırlanmış ve benim yaptığım anlamda bir katalog çıkaran bir başka şirket de dünyada bulunmuyor. Alıntı:
|
Oncelikle merhaba,
Uzun zamandir uzak oldugum bu platforma farkl heyecanlarla yeniden girdim ve farkettim ki ozlemisim.... Sizin sayfanizi kullanici adiniz gibi bir nefeste okudum sn birnefestoprak. Benim hayalimi gerceklestirmissiniz, gurur duydum. Basarilarinizin da devamini dilerim. Benim durumum sizinkine gore cok cok daha kucuk capta. Ama geleneksel tohumlara ve urunlere sevdam hep vardi, bugune kadar bahceye sahip olamadigimdan saksida denemelerden oteye gidemiyordu. Simdi kucuk de olsa bahceli bir yerdeyim, kendi capimda surdurulebilir lige en yakin sekilde yasamaya calisirken, kendimce dogal yasama destek olup gdo yu yasantimizdan uzak tutma mucadeleme devam edecegim. Bilgilerinizin cok yararli olacagini dusunuyorum kendi adima, simdiden cok tesekkur ederim. (Kusura bakmayin, bir begenip gecemeyecek kadar heyecanlandim burayi gorunce). Ana Tohum projeniz muhtesem, ileride bir gun icinde yer alabilmeyi dilerim. Kismet... Turkiye'nin tohumlari, yerli bitkileri, endemik bitkileri birileri el atmazsa tarihin tozlu sayfalarina karisacak. Dilerim cok ses getirir projeniz ve her gecen gun katalogunuza yeni bir tur eklenerek, nesillerini garantilersiniz. saygilar NOT: Yazidaki Turkce karakter sorunu icin ozur dilerim. Yurtdisinda yasadigim icin, bu sorunu hep yasiyorum. Bu goruntu kirliligini yaratmak istemezdim |
Uzun zamandır yapmayı istediğim birşey vardı; bir vesileyle, ilgili kurumdan davet gelince o iş de oldu. Şirketimiz geçen hafta itibariyle Open Source Seed Initiative (Açık Kaynaklı Tohum İnisiyatifi, OSSI) üyesi oldu.
Bu inisiyatif, tohum patentlemesine karşı, yeni üretilen ve kendine tozlaşan (yani hibrit olmayan) tohumların korunmasını esas alıyor. Öncülüğünü Carrol Deppe, Craig LeHoullier ve Frank Morton gibi ülkenin önde gelen tohum yetiştiricileri ve ıslahçıları yapıyor. Bu isimler ve aynı zamanda dünyanın dört bir yanından amatör yetiştiriciler, amatör ıslahla yeni ürettikleri tohumları inisiyatif kapsamına aldırarak çok uluslu ve/veya tekelci şirketlerin tohumları patentleme çabalarının önüne geçiyor ve OSSI'ın üreticiler listesinde yerlerini alıyorlar. Ben de bu kapsama alınan tohumlara önümüzdeki mevsimlerde daha fazla yer vererek tohum kataloğumuza dahil edeceğim. Bu sene etkinlikte dağıttığım Stocky Red Roaster, OSSI kapsamına alınan tohumlara bir örnektir. Konuyla ilginenler, ayrıntılı bilgi için Open Source Seed Initiative – Free the Seed! adresini ziyaret edebilirler. |
3 Eklenti(ler)
Geçen yaz yeşil gübreleme için Sunn hemp ekmiştim. Bunu daha önce de konuşmuştuk ama tekrar etmekte fayda var: Sunn hemp, anavatanı Hindistan olan, özellikle yazların sıcak ve nemli olduğu bölgelerde çok iyi sonuçlar veren, dönüm başına 15-20 kg ve üstünde Azot ile 500 kg üstünde biyokütle bırakabilen çok yararlı bir yeşil gübre bitkisi.
Geçen seneki uygulamada Temmuz'un ilk haftasında, dönüm başına yaklaşık 30 kg kadar olmak üzere, boynuma astığım bir heybe içinde araziyi şeritlere bölerek ve daha önce ektiğim şeridin nerde bittiğini gözleyerek serpme yöntemiyle birkaç günde bütün tohum ekimini bitirmiştim. Takip eden günlerde, tohum ekilen şeritlerin tamamı birbirine denk şekilde yağış almadığı için bazı kısımlarda ya çimlenme yavaş oldu ya da çimlenmeye çalışan bir kısım tohum, yağışların durmasıyla, güneşin çok kuvvetli olduğu günlerde kavruldular. Bu sene, hepsinin bir anda ekilmesini sağlayacak bir alet alacağım ki tohumlar bütün arazide birbirine denk şekilde çimlenip büyüsünler. Sunn hemp, tohumu en pahalı yeşil gübre bitkilerinden birisi. Geçen sene, bütün arazi için gereken tohum yaklaşık $500 kadar tutmuştu. Bu sene birim fiyatı az da olsa bir miktar ucuzlamış gözüküyor. Sunn hemp'in faydalarından en verimli şekilde yararlanmak için, büyüme evresinde en az bir biçme yapılması tavsiye ediliyor. Çok hızlı büyüdüğü için bir ay içinde, toprak seviyesinden 50-60 cm yüksekte bir biçme yapılırsa, toprağa yakın dalların gelişerek bitkinin çalılaşması ve Azot bırakma oranının arttırılması sağlanabilir. Bu sene bunu da denemeye çalışacağım. Aşağıdaki resim, 28 Temmuz'da çekilmişti. Eklenti 647241 Aşağıdaki resim de 20 Ağustos'ta, aşağı yukarı aynı noktadan çekildi. Eklenti 647242 Aslında tohuma kalkmasının zor olduğu söyleniyor ama 20 Ağustos'tan kısa bir süre sonra çiçeklenmişti. Eklenti 647243 Hemp, genel olarak, yoğun yağışlı dönemi başarıyla atlattı ve yabani otları da başarıyla bastırdığını, geride bıraktığını gördüm. Bunun yanında, az da olsa bir kısmı da, biz biçmeden önce, tohum bırakıp sonbahar döneminde (ve şimdi) yeniden çimlendi. İlk biçme için, bitkinin ideal çimlenme ve yağış koşullarına sahip olduğunu varsayarak, 3-4 hafta aralığında bir sürenin yeterli olduğunu söyleyebilirim. Bundan sonraki aşamada, saplar sertleşip kılçıklandığı için biçme işlemi biraz daha zorlaşacaktır. Gözle görülür faydalarına gelince: Özellikle yoğun şekilde Azot isteyen kara lahana, baş lahana, hardal otu gibi bitkilerin ekili olduğu alanda, hiçbir ek katı kompost kullanmamış olmama karşın, bitkiler çok sağlıklı ve verimli şekilde büyüdüler. |
Çok güzel olmuşlar. Ben de burada denedim ama olmadı, sanırım iklim uygun değil. Güney bölgelerde iyi yetişmesi lazım. Çok önemli bir yazlık örtü bitkisi.
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 13:23. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025