Arılarımı ovaya indireli 15 gün oldu. İlk defa bu gün (06/02/2016) arıları kontrole gittim. Yağmur ve soğuk hava daha önce arıları ziyaret etmeye fırsat vermedi. Bu gün hava çok güzeldi.

Arılarımın sağlığı yerinde ancak bal stokları az. Altı kg şekerden yaptığım şerbet ile arılarıma ilk, teşvik beslemesini yaptım. Kovan başına 230 gr civarı şeker düşüyor.

Saat 18:30 da arının yanından ayrılırken arılar polen çekmeye devam ediyordu.

Yaptığım kontrolde petek üzerinde yavru görmedim. Ancak arının bu günkü çalışması yavru atışının başlayacağı haberini veriyor.

Maşallah bereketli olur inşallah.çok kişinin kovanları kışı çıkaramadan sönmüş.nosemanın değişik bir türü vurmuş arıları bilinmeyen bir hastalık olduğundan ilaçlama yapılmamış ve kovanların çoğu sönmüş.

izmir buca dan bir arı meraklısı abidinacar

Merhaba Abidin bey, ben kaybı yazın Uşak'ta Temmuz ayında arının bir kısmını açlıktan öldürerek yaşadım. Kuraklık...

Şu an için soğuklar sebebiyle arılarımda bir zarar yok. Arılar kışa genç nufusla girer ve yiyecek balları da olursa kayıpsız kışı atlatır. Esas risk; arı erken baharda yavru yaptıktan sonra yağmur ya da soğuk nedeniyle uçamaz, bal ve polen çekemez ise kovan içindeki stok hızla tükenir ve ölümler olur.

Kovanda yavru yok iken arı fazla bal tüketmez. Kovanda yavru varsa tüketim artar. Arı, yavru sağlığı için kovan içini sıcak tutmalıdır, bunun için de bal tüketir.

Arı ölümlerinin büyük bir kısmı arıcı hatasıyla gerçekleşir. Varroa mücadelesi zamanında yapıldığı sürece bal arısı sıkıntı çekmez. Eğer arılarda problem varsa büyük bir oranla sorun insan hatasıdır. Tecrübeyle sabit:) Saygı ve selamlar...

Bugün arılarımı tekrar ziyaret ettim. Keyifleri gayet yerinde... Yavru atışı başladı. Polen gelişi güzel. Peteklerden bir kaç görüntü...

sayın kamil35 doğada hareketlilik başladımı ot ,yonca yeşillenmesi gibi

Bu yıl için biraz gecikme var. Turp otları bile açmadı. En erken turp otları çiçek açardı. Eriklerde de çiçek görmedim. Arı tek renk (krem rengine benzer) polen çekiyor. Bu poleni de nereden aldığı konusunda bir tesbitim olmadı. Görünürde çiçek açmış bir bitki yok. Bademlerin çiçeklendiğini düşünüyorum ancak gözümle görmedim.

Toprak üstü yeşillik var ancak daha boy atmadı. Bir dahaki sefere doğayı da resimleyeceğim.

Kovanlara 50 m mesafede bir ekin tarlası...

Meşe ağaçları, arılar meşe püskülünden bol polen alır.

Etrafta epeyce zeytin ağacı var.

İncir ağacı. Bal arıları incirden bir şey almıyor.

Toprak üzeri otlarla kaplı ancak çiçek açmış bir ot yok. Havalar soğuk gidiyor. Önümüzdeki günlerde 15 dereceyi geçen sıcaklarla birlikte doğada hareketlenme başlayacak. Dallanmış bir turp otu görülüyor.

Papatyalar çiçek açtı.

Kovanlardan bir görüntü.

Yılın ilk dalağı... Üzerinde az bir polen var. Doğa daha tam manasıyla uyanmadı. Önümüzdeki günlerde polen miktarı hızla artacak.

Kazancınız bol olsun. Gerçekten çok güzel bilgiler paylaşmışsınız.

Yorumsuz bir güzellik...

Nihayet beklediğimiz günler geldi. Hava güzel. Arının keyfi iyi.
Bu gün 8 kovanda polen toplamaya başladım. Polen toplayacak arıların kovanlarını değiştirdim. Kovanların tabanlarındaki ızgaralarda propolis ile kapalı olan delikleri temizledim.

Polen tuzağı takılan kovanların önünde izdiham oluştu. Daha önce kovana rahatça girebilen arılar, girişte farklı bir yapıyla (polen tuzağı) karşılaşınca şaşkına döndüler.

Bu yıl arıcılıkta daha büyük çalışacağım. Bu nedenle 9 kovan (toplam 49 çıta) arı satın aldım. Sadece arısını satın aldım. Arıları plastik tabanlı polenlikli kovanlara aktardım. Yüz kovan arı yapmak gibi bir planım var. Bu yıl geçmiş yılların tüm tecrübelerini kullanma zamanı...

Şu an için her şey güzel. Arı gelişimi gayet iyi:) Nüfuslar artmaya devam ediyor. İki resim de aynı dalağa ait. Arılı ve arısız...

Çok güzeller, şu stresli günümde fotoğrafları gördüm rahatladım. Arıcılık müthiş bir şey, elinize sağlık.

Arılar petek örüyor. Nüfuslar artıyor.

İlk polen hasadını gerçekleştirdim.

Plastik kovan tabanına ahşap kısmı monte ettim. Kulplarını taktım.

Polen tuzaklı bir kovan. Kovan ağzından içeri giren arı, polen tuzağına ulaşır. Küçük deliklerden geçerken ayaklarındaki poleni düşürür. Düşen polen ızgaradan geçer ve alttaki tabakta birikir.

Arıların maksimum performans sergilediği günlerden geçiyoruz. Mükemmel bir mühendislik... Dalaklarda günlük yumurtaları görebilirsiniz.

Pek güzeller maşallah...

Şöyle kovanların karşısına oturup hiç ses çıkarmadan arıları izlemeli dakikalarca, hele ki hava sıcak ve rüzgar da yoksa... (eski günleri hatırladım 10 tane de olsa kovan sayım)..

Arada yumurta atmadığı gözler de var, unutmuş olamaz :), 'bir daha ki tura atarız yumurtam bitti' de zor, 'oralara da bal-polen doldursunlar' diye düşünüyorsa belki, onda da bir düzen olmalı boş kalan gözler arasında.. Karışık iş..Dediğiniz gibi "mükemmel bir mühendislik", ama insanoğlu olarak o mükemmelliğe bile plastikten burnumuzu sokup bozmaya çalışıyoruz maalesef.

Tekrar ellerinize sağlık, üşenmemeli 40-45 km. yol gelip ballı dalaklardan bir tane ağza atıvermeli, efenimmm :D

İLAVE: 'burnunu sokuyor' derken genel insanoğlunun kullandığı tekniği kastettiğimi, kişisel olmadığının farkına varmışsınızdır ancak yine de ilave edeyim, olur da denk gelirsek balı tadamadan şutlanmayalım Bayındır dan..

Üreme faaliyeti o kadar yoğun ki, besleme yaptığım halde gram bal stoğu yok. Kapalı ve açık yavrulu iki petek... Yalnız olduğum için bir elimle çıtayı tutarken diğer elimle fotoğraf çekiyorum. Bir kameramanım olsa ne fotoğraflar çekilecek.

amme hizmeti bu olsa gerek: elinize sağlık

Çırak mesafeyi koruyor:)

Kovanlardan oğula yatanlar var. Ana yüsüklerinden bir görüntü...

dalak