agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Sürdürülebilir Doğal Tarım Bahçeleri (https://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/)
-   -   Uzak bahçelerin yakın işbirliği (https://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/20224.htm)

nazlı06 15-10-2010 21:19

[QUOTE=bayindirmevki;705175]"bas bas paraları Leylaya"

Acemi usta,

Halil bey geçende "seni de güldürsünler" demişti. Duası kuvvetli imiş. Alıntıladığım cümleye çok güldüm. Benim durum aynen dediğin gibi. Maaş bahçeye gidiyor. Hanım da çalışmasa zor.

Sayın bayindirmevki sizdeki durumun aynısı bizde de var biliyormusunuz?

Benim eşim emekli olalı 3 yılı geçti. ben hala bir gün onun maaşına el koyacağım günleri bekliyorum zira maaşını aldığı gibi bahçeye yatırıyoruz kaldıki ben çalışıyorum yoksa halimiz sizin gibi duman mış

acemi_caylak 16-10-2010 06:25

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi nazlı06 (Mesaj 705148)
Nasıl yapıcaz?

Mesela baharda bizim elimizde bolca erik olacağını ve yaz boyu devamının geleceğini umuyorum

böyle bişey mi?

Sn. Nazlı06,

Meyvelitepe'nin kastettiği tahmini miktarlarında belirtilmesi. Ben kendimle başlayayım. Ayrıca sizi UBYİ üyeleri arasında görmek isteriz.

Benim elimde 100 kg kavrulmamış, tuzsuz antep fıstığı. 100 kg da kabuklu antepfıstığı var. Aralık ayında 5-6 teneke zeytinyağı ve Mart veya Nisan'a doğru 5-6 teneke tatlandırılmış zeytin olur.

acemi_caylak 16-10-2010 06:34

Sn. Tugrulbaba,

Öncelikle hoşgeldiniz. Bahçeniz hayırlı olsun. Bir kez daha altını çizmek isterimki UBYİ, yetiştiricilik sırasında hiç bir kimyasal gübre ve ilaç kullanmamayı kendisine ilke edinmiştir.

Toprak tahlili yaptırdıktan sonra elbirliği ile bütün üyelerimiz size yardımcı olacaklardır.

Pazarlama konusunda sizinde söylediğiniz çeşitli alternatifler var. Ancak biz daha da öncede tartışmık, bu birliğe elbetteki çiftçilerde katılacak ve uzak hedeflerimizden birisi de bu. Ancak bunların tamamen doğal yetiştiricilik yapıp yapmadıklarını nasıl denetleyeceğiz? Henüz UBYİ bu denetimi yapabilecek mekanizmalara sahip değil.

Yine de elbirliği ile bir yolunu bulacağız. Sizi de UBYİ üyeleri arasında görmek isteriz.

Zeytinlibahçe 16-10-2010 08:02

Arkadaşlar selamlar

Sn tuğrulbaba aramıza hoş geldiniz.

UBYİ çalışmalarına ilk başladığımızda planladığımız yerden çok uzakta değiliz, bahçelerin neredeyse tamamı yeni kurulan, önümüzdeki sezonlarda ürün verecek olanlardan oluşuyor dolayısıyla ilk çalışmaları ağırlıklı olarak doğal yetiştiricilik ve uygulamalara ayırdık bu konuda doğrusu hiçte fena değiliz.

Şimdi rahatlıkla satış stratejilerini konuşabiliriz artık, daha önce belirtmiştik amaç yalnızca satmak değil yetiştirdiğimiz doğal ürünleri kendi adıma söylüyorum gerekirse daha düşük fiyatına fakat kesinlikle doğal ürün arayan, bu konuda titiz kitleye ulaştırmak,.

Bizim Zeytinlibahçeden de önümüzdeki ay miktarını daha sonra bildireceğim zeytinyağı üretimi olacak.

tugrulbaba 17-10-2010 06:44

Selamlar.

Hoşbulduk.
Öncelikle samimi ifadelerden hoşlandığımı bir takım resmiyet barındıran sıfatların bana karşı kullanılmamasını rica ediyorum.
Doğrudan tuğrul olarak çağırın lütfen.

Bahçemde ne yetiştireceğim hususunda (ağırlıklı) kafamdakiler netleşiyor yavaş yavaş.
Şu anda ceviz ve asma yetiştirmeyi düşünüyorum.

Zirai ilaç konusunda ise, çok sert tedbirlerim olacaktır. Bu özellikle üzerinde durduğum bir konu.



UBYİ iştirakinde benim de kendi çapımda rolüm olmasından mutluluk duyacağım.
Şimdilik bahçem boş olduğu için herhangi bir tanıtımdan uzak duruyorum. Yakın zamanda çalışmalarım başlayacaktır inşallah.


Not: Ayhan abi, zeytinyağının litre fiyatı hakkında bilgi lütfen. Buradaki yakınlarıma iletmem açısından.

bozon 18-10-2010 00:09

Arkadaşlar;

Bir öneride bulundum. Ama pek olumlu karşılanmadı herhalde. Olabilir, önemli değil.

Ben bir emekli öğretmenim. Ama, çocukluğumdan bu yana tarımın içindeyim. Son yıllarda, pazarlama için düşüncelerim çabalarım arttı. En zor aşama, pazarlama. Ama pazarlamayı halletmeden istikrarlı bir üretim, kazanç mümkün olmuyor. Sağlıklı bir tüketim de mümkün olmuyor. Zaman, sürekli halkın aleyhine işliyor. Mevzuat, halkın aleyhine gelişiyor. Hareket alanımız sürekli azalıyor. Bir örnek vereyim: "Organik" sertifikası olan ürünlerin, sebze-meyve haline girme zorunluluğu yok. Yani bundan sonrası şirketlerin. Bize ne yedirmeyi uygun görürlerse, onları yiyeceğiz.

Bu hareketten haberdar olunca çok ümitlenmiştim ama, şu anda aynı umudu taşımıyorum. Sanıyorum, dileklerimiz benzer olsa da, bakış açılarımız farklı. Özellikle, ülkemizdeki mevcut örgütlenme şekil ve işleyişleri sorunlarımızı çözmeye elverişli değil.

Elimden gelen bir şey olursa katkıda bulunmayı isterim. UBYİ'ye başarılar dilerim.

bayindirmevki 18-10-2010 07:25

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi bozon (Mesaj 706058)
Bu hareketten haberdar olunca çok ümitlenmiştim ama, şu anda aynı umudu taşımıyorum. Sanıyorum, dileklerimiz benzer olsa da, bakış açılarımız farklı. Özellikle, ülkemizdeki mevcut örgütlenme şekil ve işleyişleri sorunlarımızı çözmeye elverişli değil.

Çok erken karar vermediniz mi? Ülkemizinde ne ilgisi varsa? Biz de bu ülkeden çıktık!

acemi_caylak 18-10-2010 07:50

Sn. Bozon,

Bence UBYİ daha doğum aşamasında. Bu nedenle daha doğmadan umutsuzluğa kapılmamak lazım. Belki sizin pazarlama ihtiyacınıza hemen cevap verebilecek örgütlenmeyi başaramadık. Ancak bunu da başarırız diye düşünüyorum.

Öncelikle bu iş öyle hızlıca karar verilebilcek bir şey değil. Örneğin üyelerin bahçelerinin denetlenmesi, satış organizasyonun uzak bahçelerden ürün alacak kişileri üzmeyecek şekilde hızlı ve güvenilir olması. Bazı ürünlerin uzak noktalara ulaştırılamayacak kadar erken bozulacak olması vs. Öncelikle bunları çözmemiz lazım.

Üstelik, pazarlamada sadece tek bir yöntem değil. Birden fazla yöntemin birlikte kulanılması gerekiyor. Örneğin Meyvelitepe tamamen butik üretim yapıyor ve kendi çapında zaten bir organizasyonu var. Ama Bayindirmevki'nin 30 dönüm tarlasından çıkan elmaları, ya da Ensar'ın 38 dönüm tarlasından çıkan hünnap ve güvemleri nasıl pazarlayacağız? Bunun için, bu organizasyonun içinde butik pazarlama yöntemlerinden, pazarlarda tezgah açma, yol boylarında satış ofisi oluşturma ve ihracata kadar varan yöntemlerin hepsi birbirine alternatif değil birbirini tamamlayan yöntemler olarak kullanılabilir.

denizakvaryumu 18-10-2010 07:57

http://groups.google.com.tr/group/do...incli-beslenme

Tüketicilerin, üreticileri organize ettiği bir yapılaşma.

bozon 18-10-2010 23:35

Sayın Bayındırmevki;

10 yıl kadar önce, toplam kalite yönetimi kursuna katıldım. Bizim hiç bir birikimimiz yok mu diye araştırdım? Ahiliği inceledim. Bu toplum, 700-800 yıl önce ahiliği yaratmış. Eğer merak edip inceleyen olursa, inanmakta zorlanacak (En azından ilkelerine bir göz atılabilir). Ben de inanamadım. Gerçekten hayran kalınacak bir örgütlenme. Ama şimdi, ne yapacağını şaşırmış bir toplumuz. Kendi kültürümüzden hızla uzaklaşıyoruz. Derneklerden partilere kadar tüm örgütlenmeler, başka kültürlerin anlayışlarıyla yürütülüyor. Herkes birbiriyle uğraşıyor. Liyakat bir tarafa itilmiş.

Bizim yapmaya çalıştığımız da bir örgütlenme. Umutsuzluğum, mevcut rahatsızlıklardan burada da kurtulamamak. Rekabetin kaliteyi arttırdığını söylüyorsunuz; tam tersini düşünüyorum. Reklamlardan medet umuyorsunuz; ben kurtulunması gerektiğini düşünüyorum.

Dönüp bir kere de kendi toplumsal birikimlerimizi değerlendirebilsek. Sorunlara çözüm oluşturabilecek birikimlere sahibiz.

Söylediklerimden, yeniden ahilik örgütü kurmak anlaşılmasın. İlham almak yeter.

Bunları yazmamın nedeni, UBYİ'yi ilk duyduğumda, ahiliği çağrıştırmıştı.

Neyse, benim sözlerime takılıp da yapabileceklerinizden geri durmayın.

Saygılar.

bayindirmevki 19-10-2010 00:26

Sayın bozon,

Anlattığınız şeyler benim bildiğim değil. Bir yorumda bulunmam yanlış olur. Ama ruh halinizi anlıyorum. Geleneklerin, kuralları belli, güvenli yapısını özlüyorsunuz. O dünya bitti. Şimdi bireysellik ve mücadele ön planda. Hiç bir şey belli değil. Rekabet var. Ayakta kalan yaşar. Yapacak bir şey yok. Çağ bu.

Hem, niye umutsuz olasınız? Sözlerim kendimi bağlar UBYİ'ni değil. Diğer üyeler benle aynı fikirde olmaya bilir. Toplum birikimi diye de korkutmayın beni. Toplum acı ve cahillikten başka bir şey biriktirmemiş. Ben o birikimin kirlerini temizlemek istiyorum, değerlendirmek değil. Savaşlar, yokluklar, tükenen ekosistem hep toplum denen çoğunluğun eseri. Bireyin değil.

Saygılar

denizakvaryumu 19-10-2010 13:30

1 Eklenti(ler)
Eklenti 175880


http://www.toprakana.com.tr/index.ph...obje=ciftciler

UBYİ için örnek olacak bir oluşum.

Suna 19-10-2010 17:03

ben meyvelitepe den zeytin almak isterim.

Halil Önen 19-10-2010 17:25

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 706632)


Teşekkürler denizakvaryumu;

UBYİ bahçeleri olarak biz daha iyisini yapabilecek bilgi ve deneyime sahibiz.

Kendi gübresini ve zararlılara karşı ilacını yapıyor olabilmemiz maliyeti de düşürecektir.

Bu oluşumda sadece meyve, sebze ve diğer tüketilen ürünler olmamalı. Ev yapımı ürünler ile sanat değeri olan el yapımı ürünler (tablo gibi) olmalı.

Bazen saçma sapan hayaller kurarak başımı derde sokmuşluğum çok olmuştur; :) geçenlerde gördüğüm rüyada UBYİ' nin kendisinin bir radyosu ve hatta kargo şirketi bile varmış. Rüya işte ne yapayım.:)

Saygılar

MeyveliTepe 19-10-2010 19:34

Sevgili Hamak, bu yıl zeytin yok denecek kadar az maalesef.

Arkadaşlar, satışa hazır ürününüz varsa, ürünü tanıtıp miktar da belirtirseniz, sizlerin bahçe isimleri ve iletişim bilgileriniz ile Uzak Bahçeleri meyvelitepe'den duyururum. Başlangıç olarak fena olmaz, üreten olarak sizlerle bu ürünleri mutfağında görmek isteyenler arasında bağlar kurulmaya başlar. Meyvelitepe sitesini sürekli takip eden bir kısım okuyucumuz için de heyecan verici olacağından hiç kuşkum yok.

Bu konuda yapmak istediğim çok şey vardı, çok da zor şeyler değil ama yaz mevsiminin yoğunluğu içinde zaman olmadı. Kış boyunca daha bol zaman olur ve adım adım gelecek yaza hazırlanırız diye düşünüyorum.

Sn.Bozon, yazdıklarınızı okudum ve anladım. Prensiplerde farklı düşünmüyoruz. Belki biraz yeni bir yorumla düşündüğünüz şeyler olabilir, ki bizler de öyle düşünüyoruz zaten.

bozon 19-10-2010 20:56

Sayın Halil Önen;

Düşünmek bir marifet. Ama düşündüklerini anlatabilmek, daha da büyük bir marifet. Düşünceleriniz ve özellikle ifade şekliniz için sizi kutlarım. Öyle kolay anlatıyorsunuzki... Darısı benim başıma.

Lilium 19-10-2010 22:24

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 706822)
bu yıl zeytin yok denecek kadar az maalesef.

Ürünün az oluşundan marmara birlik kota sınırlamasını kaldırmış.

Evet bu yıl zeytin üreticisinin yüzü gülebilir, tabi ki, bu fırsata da dönüştürülmemeli.

aygün 19-10-2010 23:38

Değerli üyeler,
Kaç zamandır bu konuyu fırsat buldukça takip ediyorum. Burada tereciye tere satacak ne konumda ne de benzer meslek erbabıyım. Fakat okuduklarımdan çıkardığım sonuç şu ki; sizler gibi heyecanlı, alanında birikimli ve en önemilsi hayalleri olan iyi niyetli girişimcilere güzel ve yalnız ülkemin şiddetle ihtiyacı var. Şimdi değilse ne zaman?

Sayın Halil Önen,
Lütfen saçma sapan hayaller kurmaktan vaz geçmeyin. Bizi bu günlere akıllı hayaller getirdi ve ben onlardan çok sıkıldım.

Böylesine ışık saçan bu oluşumda emeği geçen sizleri kutluyor ve adım attığınız bu yolda başarılar diliyorum.

Saygılarımla...

denizakvaryumu 20-10-2010 07:03

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 706822)
Arkadaşlar, satışa hazır ürününüz varsa, ürünü tanıtıp miktar da belirtirseniz, sizlerin bahçe isimleri ve iletişim bilgileriniz ile Uzak Bahçeleri meyvelitepe'den duyururum.
Başlangıç olarak fena olmaz, üreten olarak sizlerle bu ürünleri mutfağında görmek isteyenler arasında bağlar kurulmaya başlar.

Meyvelitepe sitesini sürekli takip eden bir kısım okuyucumuz için de heyecan verici olacağından hiç kuşkum yok.

Bir başlangıç için güzel bir fikir.

Demo ya da AR-GE :) çalışması da diyebiliriz.

İşin aksayan yönleri görülür ya da olunabilirliliği test edilmiş olur.

Sonradan

http://www.toprakana.com.tr/index.ph...obje=ciftciler

linkteki gibi bir yapılanmaya gidilebilir ya da aynı blogda devam edilir.

bahtiyar02 20-10-2010 09:03

Merhaba Sevgili dostlar;
Uzun zamandır yazamıyordum ama yazdıklarınızı takip ediyorum.13 dönümlük tarlamda yanmış hayvan gübresi dışında organik veya kimyasal ilaçlar dahi kullanmayan birisi olarak bu yıl ilk kez iki yıldır nadasa bıraktığımız tarlanın yaklaşık yedi dönümüne buğday dikeceğiz.İki yıl önce hasattan sonra kalan buğday saplarını (anız) tarlayı sürdürüp tamamen toprakla karışmasını sağladık. Bir acemi olarak öğrendiğim birşeyde artık çevremde bulunan çiftçilerinde üretilen tüm zehirli ilaç ve ürünleri kullanmaları.Tohumluk buğdayı zararlı böcek ve otlar için ekmeden önce ilaçladıkları.Şayet bu ilacı kullanmadığınız taktirde hem yabani otlar çoğalırmış,hemde böcekler ve diğer hayvanlar buğdaya zarar verir ayrıca ürün hasadında buğdayın renginin siyahlanacağı söylendi. Tabi ürününde az olacağı. Bunları bile bile yinede tohumluk buğdaya bahsedilen ilacı uygulatmadım. Tamamen doğal yöntemle ekilecek.Buğday belli bir boya geldiği zaman ayrıca 1-2 kez üre gübre uygulandığını öğrendim. Kesinlikle üre gübre kullanmadan toprağımda yetişecek tahılın sonuçlarını sabırsızlıkla bekleyeceğim.Bana bire bir üründe verse razıyım.İlaç veya Üre gübre kullanmamaya kesin kararlıyım.
Saygılar

denizakvaryumu 20-10-2010 09:19

Kolay gelsin artık unumuz sizden.

Zeytinci 20-10-2010 10:40

Sevgili dostlar,

Fazla ürününü pazarlama ile ilgili kaygı olmamalı. Ürünün kendisi reklamını yapacak. Ürünü paylaşan tüketici memnun ise aynı düşünceyi paylaşan eşine dostuna tavsiye edecek.

Katılımcıların çoğınluğu küçük bahçe sahibi. Paylaşacağı, satacağı ürün miktarı da ona göre.

Amac zehirsiz, ilaçsız ürün yemek ve yedirmek. Kim, nerede ne zaman ve nasıl yetiştirmiş bilmek.

Kimsenin kontrol edemeyeceği kadar büyük boyutlu ürün üretme derdi yok. Bu ticari bir olaydan çok yaşam biçimi.

Trampa da olabilir mi? Ne dersiniz.:)

bahtiyar02 20-10-2010 17:28

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinci (Mesaj 707030)
Sevgili dostlar,

Fazla ürününü pazarlama ile ilgili kaygı olmamalı. Ürünün kendisi reklamını yapacak. Ürünü paylaşan tüketici memnun ise aynı düşünceyi paylaşan eşine dostuna tavsiye edecek.

Katılımcıların çoğınluğu küçük bahçe sahibi. Paylaşacağı, satacağı ürün miktarı da ona göre.

Amac zehirsiz, ilaçsız ürün yemek ve yedirmek. Kim, nerede ne zaman ve nasıl yetiştirmiş bilmek.

Kimsenin kontrol edemeyeceği kadar büyük boyutlu ürün üretme derdi yok. Bu ticari bir olaydan çok yaşam biçimi.

Trampa da olabilir mi? Ne dersiniz.:)

Trampa da olabilir mi? Ne dersiniz.:)[/QUOTE] Bana uyar.Benim amacım ticari boyut değil 13 dönümlük arazide ticareti düşünmek zaten olmaz.Dediğiniz gibi zehirsiz ve tamamen doğal bir şekilde üretip paylaşmak veya takas en güzeli olur.
Saygılar

Sergüzen 20-10-2010 19:29

Arkadaşlar

Yazılanların hepsi çok güzel fikirler. Fakat hiç kimse işin Maliye cephesinden bakmadı. Geçen yıl sitemizin sevilen ve her şeyi paylaşan bir üyesinin Maliye ile olan serüveninden belki bazı arkadaşların haberi vardır. Bu arkadaşımızın bizlere gönderdiği 3-5 fide, yine bizlere gönderdiği 50-100 gr lık ambalajlardaki kimyasal maddeler ve diğer ücretli veya ücretsiz gönderdiği her şey Maliye tarafından ticaret kapsamında değerlendirildi ve kendisine 10.000 TL lik bir ceza kesildi. Yani bu satışları internet üzerinden faturasız aleni yapamazsınız. İşin Maliye cephesini de düşünmelisiniz.

Bütün dostlara selamlar

Zeytinci 20-10-2010 19:51

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi bahtiyar02 (Mesaj 707158)
Bana uyar.Saygılar

Siftah bizden olsun. Karaburun'a özgün erkence (hurmalı zeytin) çeşidi yağı benden, esmer buğday ekmeği unu ve/veya köy fırınında yapılmış peksimeti senden olsun üstadım:D

Sana uyar mı? Vergi kaçırmaktan içeri girer miyiz?:o

Saygılar.

Sergüzen 20-10-2010 19:56

Vergi kaçırmaktan içeri girmezsiniz, fakat maddi açıdan ciddi şekilde üzülürsünüz.

acemi_caylak 20-10-2010 20:11

Sn. Zeytinci,

Trampa neden olmasın? Ayrıca siz neden UBYİ'de katılmıyorsunuz? Sizin gibi bir çok arkadaş yakından izliyor, ancak bekleme aşamasındalar. Nedendir anlamış değilim.

Sn. Sergüzen,
Dediğiniz gibi bu iş ticari boyuta sıçrayınca doğal olarak internet üzerinden yaptığı ticarette fatura kesecektir. Çünkü tüketicide gerçek güven yaratmanın yolu bu tür bir mekanizmadan geçer. Önceki sayfalarda ısrarla vurguladığım noktalardan birisi budur. Şu anda "forum dostluğu" adına belki iyi niyetle bakılıyor olabilir. Ancak çok sevdiğim bir söz "cehenneme giden yolda iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir". Oysa bu işe ciddi bakıyorsak (ki öyle) iyi niyetten öte bir güven mekanizması gerekir. Tüketiciye ürünün söz verilen zamanda ulaştırılması ve belirtilen içerikte olduğuna dair verilecek taahhütlere uyulması gerekir.

acemi_caylak 20-10-2010 20:12

Arkadaşlar,
Tartışmalardan ve önerilerden anladığım, artık UBYİ'nin kendisine ait bir sitenin kuruluş zamanı gelmiştir. UBYİ her şeyden önce kendi gübre ve ilacını yapabilir durumdadır. Artık kompostun, Bacillus thuringiensis'in, EM'nin, sıvı gübrenin, balık emülsiyonun, biyokömürün, kaolinin, humik asitin ne olduğunu ve nasıl yapıldığını biliyoruz. Bitkilerimiz zaten yerlerine kazık çaktılar:) Geriye kendi sitemizi, Halil Bey'in deyimiyle radyomuzu ve satış organizasyonumuzu kurmak kalıyor.

Zeytinci 20-10-2010 20:40

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 707245)
Sn. Zeytinci,
Ayrıca siz neden UBYİ'de katılmıyorsunuz?

Acemi_caylak,

Kendimi UBYİ'nin içinde görüyorum. Pembe panter gibi takipteyim...:cool:

bozon 20-10-2010 22:12

Sayın Bahtiyar02;

Ekeceğiniz buğday şimdiden hayırlı olsun.

Peki, tohumu aşılayacak mısınız?

Zeytinlibahçe 20-10-2010 22:24

Sn Meyvelitepe

İçten ve samimi teklifiniz için çok teşekkür ederim, neden olmasın, yaşlılar zeytin toplanmadan, sepete girmeden emin olmamak lazım derler, bakalım.., hayırlısı.

Bu kış hep beraber konuya daha çok yoğunlaşmalıyız, belki müsait olanların katılımıyla aramızda bir toplantı yapmak güzel bir fikir olabilir.

bozon 20-10-2010 22:28

Değerli Arkadaşlar;

Yazı yazarken,"uzun yazarsam rahatsızlık yaratabilirim","kısa yazarsam birşey anlatamam" sıkıntısını hep yaşarım. Uzatmamak için yazmadığım sorunlardan birisi, maliye. Bir diğeri, Hal Kanunu. Başka sorunlar da var ama, ikisi yeter zaten.

bayindirmevki 20-10-2010 23:02

Verginizi ödemek ve hal kanununa uymak zorundasınız.

Yok ben yanlış anlamışsam bu gibi konuları uzun yazın yanlış anlaşılmasın. Sohbeti kısa.

MeyveliTepe 20-10-2010 23:11

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi bahtiyar02 (Mesaj 706998)
Merhaba Sevgili dostlar;
Uzun zamandır yazamıyordum ama yazdıklarınızı takip ediyorum.13 dönümlük tarlamda yanmış hayvan gübresi dışında organik veya kimyasal ilaçlar dahi kullanmayan birisi olarak ...

Uzak bahçelerin en temel prensiplerinden biri, toprakta ve bitkilerde çevreye zarar vermeyen doğal malzemeler, gerektiğinde organik sertifikalı ürünler kullanarak, olabildiğince sürdürülebir, doğanın dengelerine uyumlu tarım yapmaktır.

Bir denetim mekanizmamız yok, ileride olur mu bilmiyorum. Olsa da pratik olarak denetlemek mümkün değildir. Bu birlikteliği dürüstlüğün, en çok da uzun süreli şeffaflığın ön planda olduğu bir yaklaşım olarak değerlendirmek gerekir.

Ne güzel, siz sadece hayvan gübresi kullanmış, bunun dışında hiç bir şekilde organik bile olsa başkaca bir gübre veya ilaç kullanmadığınızı söylüyorsunuz. İlerleyen zamanda uygulamalarınızı sık sık anlatıp resimleyerek şeffaflığı da sağlarsınız. Kullanılan gübreler, zararlılar ve hastalıklarla mücadelede kullanılan yöntemlerde tam açıklık bu birlikteliğin olmazsa olmazlarından çünkü.

Bizim bahçede durum biraz daha karışık. Genelde permakültür prensiplerini benimsemekle birlikte pratikte biraz karmakültür'deyiz. Toprak ve bitkilerde kullandığımız malzemeler;

Yaz Sebzelerinde:
Odun külü, kemik tozu, inek gübresi, (keçi gübresi, çim kırpıntısı ve talaş ile yapılmış) kompost, bakla ekimi suretiyle yeşil gübreleme, granül kükürt, Trichoderma Harzanium, EMA, Bacillus Subtilis, mikoriza mantarları, klinoptilolit, leonardit (bu malzemelerin çoğu bir kereye mahsus. Takip eden yıllarda tekrarına gerek yok)
Zararlı mücadelesinde ise kaolin kili, bacillus thuringiensis

Zeytinlerde: gübre olarak inek gübresi, yapraktan EMA, zararlı mücadelesinde kışın labicuper, yazın kaolin kili ve bacillus thuringiensis,

Meyve fidanlarında: inek gübresi yerine keçi gübresinden kompost, diğerleri zeytinlerle aynı, (şeftali fidanlarında baharda mastercop)

Goji fidanlarında: keçi gübresinden kompost, EMA, son zamanda vinas ekstresi. Gojilerde zararlı mücadelesi yapılmadı.

Kış sebzelerinde: yeşil gübreleme (bakla), keçi gübresinden kompost, zararlı mücadelesinde sabun, acı biber ve sarımsaktan mamul ev ilacı

Çiçek bahçesinde: kompost, ev ilacı ve kısmen nimiks

MeyveliTepe 20-10-2010 23:14

Gelecek yıl hal kanunu değişiyor, üretici birliklerinde üretici ve tüketici lehine değişiklikler geliyor. Ancak ilk zamanlar konuşulduğu gibi uzak bahçelerin yakın tüketiciyi hedeflemesi gerekir.

bozon 20-10-2010 23:49

Bir bütün olarak Hal Kanunu'na ulaşamadım. Bazı konular hakkında sınırlı bilgim var;

İlke olarak tüm yaş sebze ve meyveler, hallerden geçmek zorunda. Yalnızca küçük üreticilerin halk pazarlarında doğrudan satış yapmasına izin varken, şimdi bu daha kısıtlı bir hale getirildi. Bir de, herhalde şirketlerin baskısıyla olsa gerek; "organik ürün sertifikası" olan ürünlerin satışı serbest hale getirildi. Yani hale girmeleri zorunlu değil.

Çevremde, ürünlerin yarıdan fazlası tüccarların, doğrudan bahçede, tarlada alımlarıyla satılıyor. Ama bunu kitabına nasıl sığdırıyorlar bilmiyorum.

Daha önce farklı yerlerde dile getirdiğim kanımı sizlere de aktarayım. Bence Hal Kanunu, anayasaya aykırı. En azından "eşitlik" ilkesine aykırı. Herkes ürettiğini dilediği yerde, dilediği şekilde satabiliyor, en kısa sürede tüketilmesi geren yaş sebze meyve, hallerde sürünüyor.

Sayın Meyvelitepe, Hal Kanunu yeni değişti.

MeyveliTepe 21-10-2010 00:17

Mart ayında resmi gazetede yayınlanan yasa henüz yürürlüğe girmedi. 2011 mart ayında yürürlüğe girecek. Yeni yasada malın hale girme zorunluluğu kalkıyor.

bozon 21-10-2010 01:35

Tümden mi kalkıyor acaba? Sizin dediğiniz, "...komisyoncular, üreticiden, kendi adına alım yapabilir." maddesi mi? Eğer onu diyorsanız, o madde önceden de vardı. Hani kalkarsa da seviniriz doğrusu.

Lilium 21-10-2010 02:06

Benim asıl merak ettiğim konu şu.

Bu merakın da nerden geldi derseniz, onu da açıklayayım, bugün bir siteye girdim organik ürün doğal hatta evde yapılan ürünler olarak tanıtılıyor zehir ve kimyasalın olmadığı söyleniyor, hatta bazıların da organik sertifikası var bazılarında yok.

Şimdi öyle söylüyorlar diye (Yarın bizde söyleyeceğiz) inanacakmıyız.(Şahsen ben inanamıyorum)

Site yönetimine sordum, üreticiye "soru sor" bölümü açılamaz mı, henüz bir cevap gelmedi.

Merakım. Düşünün ki UBYİ deyim (öyleyim zaten) doğal içinde kimyasal olmayan ürün ürettiğimi söylüyorum.

Bu söylem kafi gelecek mi yetecek mi? insanlar (Biz) inanacakmıyız?

Her, doğal ve kimyasal olmayan ürün üretiyorum diyen katılabilecek mi, tabi ki katılabilecek. (öyle olması gerekir)

Peki bunun denetim makanizması ne nasıl olacak? Sadece yazdıklarımız söylediklerimiz yeterli mi olacak. Yoksa güven'e zamana bırakıp güven mi kazanacağız, o güven kazanılıncaya kadar birileri ne vurursam ne götürürsem ne kandırırsam derse gözmü yumacağız. Tabi ki göz yummayacağız o halde ne yapacağız? deşifremi edeceğiz. Fikirleri olan konuşsun ki bir şeylerde oluşsun.

Bir şey yapacaksak her şeyi konuşmalıyız eleştirmeliyiz, eleştiriyorsak kendimizi eleştiriyoruz. kimsede gücenmesin alınmasın.
Atasözü
"Herkes eteğindeki taşı döksün", iyi ve ya kötü fikrini söylesin, iyi ve ya kötü fikir tartışılır doğru olan uygulanacak olan ortaya çıkar.

bahtiyar02 21-10-2010 08:31

Sevgili MeyveliTepe dostum;
Bütün uyluladığım çalışmaları forumda başka bir başlık adı altında açtığım için
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=15582
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=20737
ikinci veya üçüncü başlık açmak istemedim.Açtığım konuları Dediğiniz gibi tamamen şeffaf bir şekilde anlatmaya çalışıyorum.

Kendime ait ilk kez toprağım oldu genel mahiyette siz tecrubeli dostlar kadar deneyimim yok.Çoğunlukla tamamen doğal bir üretim amaçlamış ve uygulamaya çalışıyorum.Siz deneyimli dostların bilgi ve tecrubelerinden faydalanmıyorum desem nankörlük olur.

Özellikle koailin tozunu yaz sıcaklarında bu yıl uygulamaya çalışacağım. Kompost olarak kil,yabani ot-yapraklar ve güvercin gübresi kullandım.Bu sıvıyı çoğunlukla turunçgil çeşitlerine uyguluyorum. Sebze ve meyvalarıma bu kompostu uygularken 1/5 oranında sulandırıp uygulamaya çalışıyorum.

Şunu da belirtiyim; Kompost uygulaması balkon seramda bulunan bitkilerimde kullanıyorum.Bu çalışmayı tarlanın konum itibariyle eksikleri var tamamlamaya çalışıyorum. Tarlada öncelikle yaklaşık 150 litrelik bir varil ayarladım.Varilin dip kısmına yakın 3/4",lik bir vana koydum.Bu varilde uygun kompostoyu hazırlayıp tarladaki ağaçlara uygulayacağım.

İşin diyer boyutu ise dediğim gibi benimkisi tamamen hobi amaçlı.Ticari boyutunu emekli olduğum zaman hem zaman hemde ekonomik olarak sorun olmayacağı için düşünüyorum.

Saygılar


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 06:24.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025