agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Kompost > Soğuk Kompost
(https)




Beğeni Düzeni320Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 02-10-2009, 10:37   #1
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 15-11-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 11
Merhaba msafak,

Bugün EM ile ilgili görüşleri okudum. Foruma katılım konusunda oldukça yeniyim. Biraz kendimden bahsetmek gerekirse, bu konu ile bir kaç yıldır okuyorum. Evde sirke, likör, şarap(şişelemeksizin) yaparım. Sizin sorunuz ile ilgili olarak, 2 yılda bir bahçem için sığır gübresi alırım ve onu fermente ettikten sonra kullanırım. Eğer gübreyi(büyükbaş veya küçükbaş) su içerisinde karıştırmadan bırakırsanır havasız bir ortam yaratmış olursunuz. Bu ortamda havasız ortamda yaşayan bakteriler gelişir. Bu bakterilerden dolayı, bu ortam indirgen bir ortam olmuş olur ve gübre içerisindeki tüm azot bileşikleri(Nitrat, nitrit, üre..gibi) amonyağa (NH3) gider. Amonyak uçucu olması nedeni ile azot kaybı olur. Ayrıca, bu ortamda sülfat, hidrojen sülfüre indirgenir ve bu kötü koku(yumurta çürüğü) şeklinde kendini gösterir. İnsanlar için zehirleyici bir gaz olduğunu biliyorum. Bitkiler için de sağlıklı olmadığını biliyorum.

Sonuç olarak, bence bekletmeyip şimdi gübrelemede kullanabilirsiniz. Biliyorsunuz, ağaçlar için sonbahar gübrelemesi önemlidir. Umarım yararlı olmuşumdur.
Kolay gelsin.

terdal Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-10-2009, 11:34   #2
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 17-03-2009
Şehir: ist
Mesajlar: 82
sn. Terdal cevabınız için teşekkür ederim.

Gübre tankı hava alabilir şekilde. Bu durumda da sıvı gübre etkisini yitirir mi?

msafak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-10-2009, 12:52   #3
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Terdal
Ne güzel anlatmışsınız! Ağzınıza sağlık. Bu dediğiniz olayların olmaması için yani Azotun amonyak şeklinde kaybolmaması ve hidrojen sülfür çıkmaması için EM kullanıyoruz. Tabii bu nedenlerden yalnızca biri.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi terdal Mesajı Göster
Merhaba msafak,

Bugün EM ile ilgili görüşleri okudum. Foruma katılım konusunda oldukça yeniyim. Biraz kendimden bahsetmek gerekirse, bu konu ile bir kaç yıldır okuyorum. Evde sirke, likör, şarap(şişelemeksizin) yaparım. Sizin sorunuz ile ilgili olarak, 2 yılda bir bahçem için sığır gübresi alırım ve onu fermente ettikten sonra kullanırım. Eğer gübreyi(büyükbaş veya küçükbaş) su içerisinde karıştırmadan bırakırsanır havasız bir ortam yaratmış olursunuz. Bu ortamda havasız ortamda yaşayan bakteriler gelişir. Bu bakterilerden dolayı, bu ortam indirgen bir ortam olmuş olur ve gübre içerisindeki tüm azot bileşikleri(Nitrat, nitrit, üre..gibi) amonyağa (NH3) gider. Amonyak uçucu olması nedeni ile azot kaybı olur. Ayrıca, bu ortamda sülfat, hidrojen sülfüre indirgenir ve bu kötü koku(yumurta çürüğü) şeklinde kendini gösterir. İnsanlar için zehirleyici bir gaz olduğunu biliyorum. Bitkiler için de sağlıklı olmadığını biliyorum.

Sonuç olarak, bence bekletmeyip şimdi gübrelemede kullanabilirsiniz. Biliyorsunuz, ağaçlar için sonbahar gübrelemesi önemlidir. Umarım yararlı olmuşumdur.
Kolay gelsin.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-10-2009, 13:56   #4
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Terdal'in anlattıklarından yola çıkarak biraz da bilimsel olarak açıklayalım!

Biraz da bilimsel olarak açıklayalım:

Su + organik madde ortamında bulunan başlıca organik madde karbonhidratlar ve proteinlerdir. (Sn Terdal’ın hayvan gübresi artı su içeren kovası aslında yoğun hayvancılık yapılan yörelerimizde bulunan akarsuların vazgeçilmez kaderidir. Bu akarsu ve göllere ben Türkiyede çok tanık oldum. Bu su havzalarında kirlilik, aşırı organik madde birikiminden kaynaklanmaktadır. Göllerde organik madde hem balıkların dışkılarından ve ölü balıklardan hem de balıklar için atılıp yenmeden dibe çöken yiyecek maddelerinden ve bitkisel atıklardan kaynaklanmaktadır. Göl suyundaki mikroorganizmalar normalde organik atıklarla baş edebilir ancak atıkların miktarı artınca sorun çıkmaktadır (Aynı Sn Terdal’ın kovasında olduğu gibi!)

Başlıca Organik Yük

• Karbonhidratlar ve
• Proteinlerden oluşmaktadır

Oksidasyonla Parçalanma/Çürüme sonucu organik madde ortamdaki oksijeni kullanarak aşağıda okla gösterilen yönde parçalanır:

Karbonhidratlar - (ok) Karbondioksit + Su

Proteinler --(ok) Amino asitler --(ok) Amonyak -- (ok) Nitrit -- (ok) Nitrat

Yukarıdaki her aşamada oksijen gerekmektedir. Göldeki organik madde yükü çok yüksek olunca (yazın sıcakların da etkisiyle) erimiş oksijen biter (sıcak suda erimiş oksijen miktarı daha düşüktür!) (Sn Terdal’ın kovasında da bitecektir) ve yukarıdaki reaksiyonlar tamamlanamaz! Bu reaksiyonların devam edebilmesi için ortamda, açığa çıkan elektronu alacak erimiş oksijen olmalıdır (Erimiş oksijen elektronu alır ve aşağıdaki reaksiyonda su yapmak için kullanır.

O2 + 4H+ + 4e- --(ok) 2H2O

Gölün suyunda oksijen çok azaldığında ya da tükendiğinde, pütrifikasyon (kokuşma) başlar. Organik madde parçalandıkça elektron vermeye devam edecektir. Ancak, ortamda elektronu alacak oksijen kalmadığından, serbest elektronlar bu defa sülfür, amonyak ve metan gibi kötü kokan gazların (zararlı bileşiklerin) oluşumuna neden olan reaksiyonların tamamlanmasında kullanılır.

O yüzden zararlı mikroorganizmalar mevcut organik maddeyi kullanarak koku yapan uçucu bileşiklere indirgeyebilirler! (Kükürtlü ve Azotlu bileşiklerin hidrojen sülfit ve amonyağa redüksiyonu). Bu duruma kokuşarak parçalanma diyoruz.

EM uygulandığı andan itibaren kokuşarak parçalanma fermantasyon yoluyla parçalanmaya dönüşür!

1. EM organik maddeyi kontrol altına alır. Oksidasyon mikroflorasını bastırarak, ortama fermantasyon mikroflorasının hakim olmasını sağlar. Kokuşup çürüyerek bozunmanın önüne geçilmiş olur. Kokuşma sırasında hidrojen sülfit, amonyak ve merkaptanlar gibi uçucu bileşikler oluşturarak kötü kokular üreten mikroflora (Clostridium spp.) yerini antioksidan maddeler, vitaminler, yararlı biyoaktif maddeler üreten fermantasyon mikroflorasına bırakır. Organik maddenin parçalanırken verdiği elektronlar bu bileşiklerin oluşumunda kullanılır.
2. Mevcut hidrojen sülfit ve kükürt ayrıca EM içindeki fototropik bakteriler tarafından, mevcut amonyak ise yine EM’nin içindeki nitrifiye edici bakteriler tarafından besin olarak kullanılır ve konsantrasyonları azalır. Bu da kötü kokuların yok edilmesinde olumlu rol oynar.
3. Yağların bozunması/oksidasyonu sırasında ortaya çıkan ve kötü kokulardan sorumlu olan diğer bileşiklerin oluşmasından da EM’nin antioksidasyon etkisi sayesinde kaçınılmış olur.

flaneuse ve Ahu_E beğendi.

Düzenleyen memet : 18-12-2009 saat 18:53
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2016, 23:18   #5
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 23-07-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Biraz da bilimsel olarak açıklayalım:

Su + organik madde ortamında bulunan başlıca organik madde karbonhidratlar ve proteinlerdir. (Sn Terdal’ın hayvan gübresi artı su içeren kovası aslında yoğun hayvancılık yapılan yörelerimizde bulunan akarsuların vazgeçilmez kaderidir. Bu akarsu ve göllere ben Türkiyede çok tanık oldum. Bu su havzalarında kirlilik, aşırı organik madde birikiminden kaynaklanmaktadır. Göllerde organik madde hem balıkların dışkılarından ve ölü balıklardan hem de balıklar için atılıp yenmeden dibe çöken yiyecek maddelerinden ve bitkisel atıklardan kaynaklanmaktadır. Göl suyundaki mikroorganizmalar normalde organik atıklarla baş edebilir ancak atıkların miktarı artınca sorun çıkmaktadır (Aynı Sn Terdal’ın kovasında olduğu gibi!)

Başlıca Organik Yük

• Karbonhidratlar ve
• Proteinlerden oluşmaktadır

Oksidasyonla Parçalanma/Çürüme sonucu organik madde ortamdaki oksijeni kullanarak aşağıda okla gösterilen yönde parçalanır:

Karbonhidratlar - (ok) Karbondioksit + Su

Proteinler --(ok) Amino asitler --(ok) Amonyak -- (ok) Nitrit -- (ok) Nitrat

Yukarıdaki her aşamada oksijen gerekmektedir. Göldeki organik madde yükü çok yüksek olunca (yazın sıcakların da etkisiyle) erimiş oksijen biter (sıcak suda erimiş oksijen miktarı daha düşüktür!) (Sn Terdal’ın kovasında da bitecektir) ve yukarıdaki reaksiyonlar tamamlanamaz! Bu reaksiyonların devam edebilmesi için ortamda, açığa çıkan elektronu alacak erimiş oksijen olmalıdır (Erimiş oksijen elektronu alır ve aşağıdaki reaksiyonda su yapmak için kullanır.

O2 + 4H+ + 4e- --(ok) 2H2O

Gölün suyunda oksijen çok azaldığında ya da tükendiğinde, pütrifikasyon (kokuşma) başlar. Organik madde parçalandıkça elektron vermeye devam edecektir. Ancak, ortamda elektronu alacak oksijen kalmadığından, serbest elektronlar bu defa sülfür, amonyak ve metan gibi kötü kokan gazların (zararlı bileşiklerin) oluşumuna neden olan reaksiyonların tamamlanmasında kullanılır.

O yüzden zararlı mikroorganizmalar mevcut organik maddeyi kullanarak koku yapan uçucu bileşiklere indirgeyebilirler! (Kükürtlü ve Azotlu bileşiklerin hidrojen sülfit ve amonyağa redüksiyonu). Bu duruma kokuşarak parçalanma diyoruz.

EM uygulandığı andan itibaren kokuşarak parçalanma fermantasyon yoluyla parçalanmaya dönüşür!

1. EM organik maddeyi kontrol altına alır. Oksidasyon mikroflorasını bastırarak, ortama fermantasyon mikroflorasının hakim olmasını sağlar. Kokuşup çürüyerek bozunmanın önüne geçilmiş olur. Kokuşma sırasında hidrojen sülfit, amonyak ve merkaptanlar gibi uçucu bileşikler oluşturarak kötü kokular üreten mikroflora (Clostridium spp.) yerini antioksidan maddeler, vitaminler, yararlı biyoaktif maddeler üreten fermantasyon mikroflorasına bırakır. Organik maddenin parçalanırken verdiği elektronlar bu bileşiklerin oluşumunda kullanılır.
2. Mevcut hidrojen sülfit ve kükürt ayrıca EM içindeki fototropik bakteriler tarafından, mevcut amonyak ise yine EM’nin içindeki nitrifiye edici bakteriler tarafından besin olarak kullanılır ve konsantrasyonları azalır. Bu da kötü kokuların yok edilmesinde olumlu rol oynar.
3. Yağların bozunması/oksidasyonu sırasında ortaya çıkan ve kötü kokulardan sorumlu olan diğer bileşiklerin oluşmasından da EM’nin antioksidasyon etkisi sayesinde kaçınılmış olur.
peki fermantasyon kovasında ortama fermantasyon florası hakimken elde ettiğimiz bu yararlı bakteri ve kompost yığınını bitki köklerinin fayda sağlayacağı yere gömdüğümüzde bir süre sonra oksidasyon florası hakimiyeti nedeniyle çürüme kaçınılmaz olmayacakmı?
o halde yine oksidasyon florası baskın hale gelip yine başa dönmüş olacağız. bütün bu uğraşımız birkaç gün sürecek fermantasyon florası hakimiyeti içinmi sadece.? gerçekten değermi buna! fermantasyon bakteri popilasyonu uygun ortamda ne kadar sürede hangi miktar kayıplar yaşayarak ne kadar sürede etkinliğini kaybeder? önerdiğiniz ema kullanım periyodu bunun cevabımıdır.
bu sorudaki amacım bakteri dünyası ile ilgili perdeyi aralayarak bize daha çok bilgi vermenizi sağlamak. ilgi çekici bir dünya.

Garga Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-01-2016, 12:16   #6
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 05-10-2015
Şehir: SAMSUN
Mesajlar: 18
soguk kompost

merhabalar.bende soğuk kompost yapmaya başladım.yoğurt kovasının alt kısmına çeşme yaptım içindeki sıvıyı almak için yalnız kapağına herhangi bir hava boşluğu bırakmadım.

mustafa1453 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 22:51.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025