![]() |
2 Eklenti(ler)
|
Maşallah sayın YeniGine, nergisleriniz pek güzeller..
Ben de bugünlerde köye gideceğim gibi..İnşallah Karaburun'lar açmışlardır artık.. |
Alıntı:
|
Nergis
Sayın Pria'nın Sayın hocam100 'e sataşması tatlı rekabet sınırlarını aşıp agresif saldırı sınırlarına yaklaşıyor ve bu sitenin tadını kaçırıyor.Lütfen amacınız neyse doğrudan sorun.İnsanlar sosyal paylaşım sitelerinde hangi fotoğrafları,hangi sosyal ve dini içerikleri paylaşıp paylaşmıyacağının kararını size mi soracaklar.Bunun üzerinden insanların üzerine gidiyorsunuz.Nergis konusu üzerinden hocam100'ün inanç ve sosyal dünyasıyla hesaplaşma algısı hissediyorum.Buna bu sitede kimsenin hakkı yoktur ve ayıptır.Şunu deseniz''Ben üretiyorum,satıyorum,vergimi de veriyorum.Herkes de böyle yapsın.''Takdire şayan olur ama uzun zamandır Pria'nın (Senin nergislerin verimsiz),(benim nergislerim çok iyidir) muhabbeti kabak tadı verdi.Anlaşılıyor ki hocam100 sessiz kalıp tartışma konusu yapmak istemiyor ama bu karşı tarafın cüretini artırıyor.
Sayın Pria'yı ve hocam100 ile site yazışmaları dışında tanışmıyorum,ama bu konunun bitirilmesini arzu ediyorum. |
Alıntı:
Asılsız ithamlarla dolu yazdıklarınızı inanın büyük üzüntüyle okudum. - Ben hiçbir zaman hiçbir mesajımda ''benim nergislerim iyidir'', ''senin nergislerin kötüdür'' atışmasına girmedim..Hiçbir nergis kimsenin tekelinde değildir..Senin nergisin benim nergisim diye birşey olamaz.Popüler nergis türlerinin artılarını ve eksilerini tartışmak ve burada insanların bilgisine sunmak başlığın ana nedenlerinden biridir.Ben 4-5 yıl önce edindiğim 100 adet Karaburun nergisinden çiçek verimi göremeyip, bunun nedenlerini bilimsel yayınlar da dahil araştırıp çareler arıyorsam, bu hiç te kınanacak birşey değildir. Kaldı ki, her zaman ısrarla belirtmişimdir Karaburun nergislerinin çok harika bir tür olduğunu..Hala da inatla onlardan nasıl yüksek verim alabilirim diye denemeler yapıyorum ve nergisseverlerin bilgilenmesi için yazıyorum..Siz bunca gayretimi nasıl başka noktalara çekiyorsunuz, anlamak zor inanın.Ben son iki yıldan beri isteyen herkese ücretsiz Karaburun nergisi dağıtıyorum; farklı insanlar farklı yerlerde deneyip tecrübelerini paylaşsınlar diye..Kaldı ki, bilimsel araştırmalarda bile çiçek veriminin arttırılması konusu işlenebiliyorsa burada kişilerin bu hususa katkıda bulunmasının ne zararı var ki ? - Ben meraklı bir insan olarak, Karaburun nergisleriyle ilgili en çok mesaj yazan ve satıcı konumunda olan sayın Hocam100'ün tabi ki bu sayfalarda bu nergis türünün kendi bahçesindeki gelişme safhalarına dair görselleri görmeyi çok isterim..Bunu rica ettim kendisinden..Verdiği cevapta ''Aklılı telefondan face den ya da instagram dan paylaşmak çok kolay oluyor. Tüm gelişmeleri oradan günü gününe ekliyorum.Bahçemi izlemenizi öneririm.'' dediği için ben ve benim gibi düşünen insanlar kendisinden face ve instgram linklerini rica ettik..Aradan 5-6 gün geçmesine rağmen yanıt alamadık..Madem ki, face ve instgram'dan bahçesini izleyebileceğimizi yazıyor, o halde ilgili linkleri de belirtmek zorundadır..Eğer, buna rağmen linkleri vermiyorsa ve kendi gayretimle bulduğum face sayfasını açtığımda ben küt diye onun çiçek - bahçe resimlerinden ziyade dinsel siyasi mesajlarıyla karşılaşıyorsam ve güncel çiçek fotoğraflarını bulamıyorsam, bir iki kelime yazabilme hakkım vardır diye düşünüyorum. Alıntı:
Bakın, ben de insanlara zaman zaman nergislerin ekim-bakım bilgileri için kendi bloglarımın linklerini veriyorum..Ama orada bir tane bile benim dini kimliğimin reklamını yapan bir haber, yorum, mesaj bulamazsınız, buna hakkım yok yani: kokulukatmerlinergis: kokulu katmerli nergis Ama, insanlar tutarlı olmak zorundadır.Hem en güncel fotoğrafları face ve instragam'dan izlememizi önereceksiniz, ardından da ''özel bilgi'' diye zaten sınırlı sayıdaki fotoları silmekten bahsedeceksiniz. Kaldı ki, burada kimse sn.Hocam100'den face ve instragam linklerini istemedi..Bu hususu öneren ama ilgili linkleri vermeyen de kendisidir maalesef. Tekrar söylüyorum..Ben asla ard niyetle burada hiçbirşeyi yazmadım..Asla bir nergis türünü kötülemedim..Bunu birçok mesajımda kanıtlarım.. Amacım, nergisseverlere katkıda bulunmaktır.. Ki, yıllardan beri yazdığım birçok hususla insanlara yararlı olduğuma da inanıyorum..Çünkü ben araştıran, sorgulayan, meraklı bir nergis delisiyim.. Erlicheer türü nergislerle belki de ülkemizde ilk olarak birçok insanı ben tanıştırdım..Kötü mü oldu ? Hala çırpınıyorum yurtdışından çok nadir ve ülkemizde olmayan türleri getirip yetiştirmek için..Fena mı bunlar yani ?Bu sayfalarda çok sayıda insan bu güzel türden övgüyle bahsediyorsa ben bundan mutluluk duyarım.. Keşke Karaburun nergisleriyle ilgili olarak bu başlıkta onlarca insanın yakınmaları olmasaydı..Ama insanlar bu Karaburun nergislerinin çiçeklenme oranının düşüklüğünden, verimsizliğinden yakınıyorsa, bundan kimse üzerine alınmamalı ve çareler aramalıyız. Benim yaptığım da bu. İnanın sizin bu mesajınızdan sonra keşke elim kırılaydı da aşağıdaki mesajımı keşke yazmasaydım, tecrübelerimi paylaşmasaydım, diyesim bile geliyor içimden..inanın insanı burada edindiği tecrübeleri paylaşmaktan soğutuyorsunuz.. Bakın bakalım, alttaki linkte ''benim nergislerim iyidir, seninkiler kötü ve verimsizdir'' diye birşey yazmış mıyım ? ''Umarım tesbitlerim doğrudur ve çok sevdiğim Karaburun nergislerini bol çiçeklenmiş olarak görmemiz nasip olur bundan sonra..'' diye yazan kim, okuyun da görün. http://www.agaclar.net/forum/1340741-post2217.htm |
Yazışmalar üzerine, sn. Hocam100 telefon etti..Biz yıllardan beri onunla çok rahat konuşan iki dost olduk her zaman..Uzun uzun sohbet ettik..Hayrettin Karaman hocası olduğu için facebook sayfasına taşımış onun yazısını..Ben de ''bula bula onu mu buldun, ne değerli din adamları var, onların yazılarını al face sayfana, zevkle okuyayım ben de '' diye takılmadan edemedim yine de :)
Yanlış anlamaları önlemek için rica etti, 2 fotoğraf ile onun facebook linklerini mesajlarımdan sildim.. Eski dostuz biz onunla.. Asla birbirimizi rencide edip kırmak gibi bir lüksümüz olmadı. Tartışmak kavga etmek anlamını taşımaz bizler için. Öyle değil mi Mevlut Bey ? :)) |
Alıntı:
|
Sayın pria tekrar teşekkür ediyorum, sağolun.
İlk fotoğrafta uzunca bir sopa belli belirsiz dikkatle bakınca farkedeceksiniz. O uykuya yatmış ceviz fidanım, hemen yine nergislerin altlarında bahar dalı fidanı, yine bir tane minnacık kestane fidanı mevcut. Tam onlar şimdi uykudalar ve yer değişimleri gerekiyor, fakat gel gelelim bu sefer de nergisler çiçekte. Bu dörtlüyü bu minicik alandan nasıl ayırabilirim? |
Alıntı:
O kalabalıkta nergislere zarar vermeden fidanları çıkarmanın en pratik yolu, fidanları yavaş yavaş asılarak çıkarmak gibime geliyor.. |
Sn Pria, ve diğer nergis seven arkadaşlar.
Sn pria nın 15 12 2014 tarihli uzun mesajı ile Ege üniversitesinin Mordoğan (Karaburun ) nergisleri ile ilgili çalışmalar incelenmiş ve bir şekilde " Çiçeklenme" konusunun çok önem kazandığını anlamış bulunuyorum. Sn Pria nın araştırma/gözlem ve incelemelerini takdirle karşıladığımı da belirtmek istiyorum ve bu mesaj ın konu ile ilgili olacağını düşündüğüm açıklamaları ile katkıda bulunmak istiyorum. . 1. Soğanlı bitkilerin çiçeklenme fizyolojısinde, Soğanların söküm zamanı, söktükten sonraki depolama yerinin sıcaklığı ve nemi, havalanması, Etilen üreten kaynaklara (sebze-meyve, eksoz gazı vb) yakınlığı, soğanın içinde "Çiçek tomurcuğu" oluşumunu etkiler dolayısıyla diktikden sonra çiçek verimini etkiler. 2. Yukarıdaki faktörler içinde en önemlisi "depolama sıcaklığı" süresi ve değişimidir, Bu koşul değişik türlerde (Lale, sümbül, nergis,frezya vs.) farklıdır. Hatta aynı tür içinde (örneğin nergis!) Değişik çeşitlerde bile farklılık gösterebilir. Hatta daha ileri giderek, Aynı tür, aynı çeşidin "Farklı iriliklerdeki " soğanlarında bile farklı olabilir. 3. Nergis soğanlarında Çiçek tomurcuğu oluşumu (Yanlış hatırlamıyorsam) Söküm anında oluşur ve depolama süresince gelişir. ve sonbaharda soğanı diktiğiniz zaman soğanın içinde çiçek oluşmuştur!! ve toprağa dikilip, köklenme den sonra eğer çiçek uygun depolanıp, çiçek organları tamamlanmış ise uygun sıcaklıkta sap uzatıp çiçeği açılır. (soğan depolama bölümünde de sanırım açıklama olacak ve daffodil soğanı içinde çiçek fotosu da koymuştum!) 4. Bu depolama sıcaklıkları , Daffodil için hatırladığım kadarı ile, 9 oC da 6-8 hafta olarak denediğimizi hatırlıyorum. Hatta yaptığım o çalışmada , Normal olarak depolanmamış soğanları Ağustos-Eylül gibi dikmiştik ve depoladığımız (9 oC 2 ay) soğanları Ekim ayında diktiğimiz halde Ekim de dikilenler, Eylülde dikilenlerden önce çiçek açmıştı. Yalova Araştırma nın sonuç raporlarında bulunabilir. ( Ben link vermeyi vs. beceremediğim için ve notlarım filan elimde olmadığı için buraya yazamıyorum) SONUÇ OLARAK: Nergislerde Çiçek, Söküm anında oluşmuştur. Yeni dikilen soğana gübre vermenin etkisi, O yılın değil, daha sonraki yılın çiçeğinin oluşmasına katkı sağlar, Yetiştirme esnasındaki sıcaklık ve nem değişimleri soğan içindeki çiçeğin oluşmasına olumlu veya olumsuz etki yapar, sökümden sonraki depolama sıcaklıkları çiçeğin soğan içindeki gelişimini etkiler. Bu arada dikim derinliği ve sulama, bitki gelişme esnasında geçirdiği stresler vs. de çiçk verimini etkileyebilir. |
...Birbirine karışan kuş ve su seslerini, zarif çiçeklerin renk ve desenleri ile buluşturmaya özen gösteren ve bunları keyifle seyretmek için birbirinden güzel köşklere yer veren Osmanlı bahçelerinin tasviri, hayret ve hayranlık yaratmaktadır.
İstanbul'da çiçek yetiştirme ve çeşitlerini elde etme sanatı, şiir ve müzik gibi tutkulu, ince bir sanat olmuştu. Örneğin lalede 1585, gülde 1018 çeşidin isimleri ve yetiştirenleri kayıtlara geçmişti. Evliya Çelebi 17.yy'da İstanbul'da birkaç bin bahçe, bostan ve sur içerisinde seksen kadar çiçekçi dükkanı olduğunu belirterek, dönemin çiçek sevgisini dile getirmiştir. "Bahçıvan " ve yeni bir çiçek çeşidi geliştirenlere verilen "Sahib-i tohum" unvanlarını almak hükümdarlar için bile iftihar vesilesi oluyordu. 1641 yılında "Bahçe Düzenleme ve Ağaç Geliştirme" adlı cemiyetin kurulması ve "Çiçekçibaşı" makamının oluşturulması, konuya verilen önemi ve kurumsallaşma çabasını göstermektedir. Kısa bir zaman sonra bu cemiyet, adeta bir akademi gibi çalışan "Çiçek Meclisi" unvanını almış ve yeni çeşitlerin kabulü ve isim alabilmesi için tespit ettiği şartları uygulamaya başlamıştı. Bu kriterlerin sayısı, örneğin lale için 20, nergis için 22'ye ulaşmıştı. "İstanbul'da Bahçe ve çiçek" Konulu Sergi - 03/Mays/2013 ...İstanbul ve Anadolu’daki çiçek çeşitliliği ve bunların gündelik hayattaki yaygın kullanımı Avrupalı seyyah ve elçileri kendine hayran bırakıyordu. Buradan Avrupa’ya giden tek çiçek lale değil. Çiğdem, siklamen, sümbül, zambak, şakayık, karanfil, farklı nergis ve iris türleri 1600’lerden önce Avrupa’ya ithal edilmiş. Avrupa'dan Osmanlı geçti - Kitap Haberleri - Radikal ...Çiçek Açan Bir Kültür... Güller, sümbüller, yaseminler, laleler, menekşeler, nergisler, karanfiller...... Zerrin , ful, katmer, arı çiçeği... Zülf-i nigar, susam, şakayık, şebboy, amberbuy, hüsnüyusuf, yonca ve de leylak... Daha neler neler... Çiçeklerin kokusundan ve güzelliğinden daha çok sarhoş olmadan önümdeki hayat kaynağına, coşku kaynağına, değer kaynağına, yani önümdeki kitaba daha da dikkatli eğiliyorum: Prof.Dr. Nurhan Atasoy’un “Hasbahçe – Osmanlı Kültüründe bahçe ve çiçek” adlı eserine... Çiçeklerin en hası bence hiç böbürlenmeyenidir, ağırlığı olmayandır. Hani kimi insanlar vardır, yaşam boyu çalışırlar, didinirler, gönül verdikleri, inandıkları işlerini, tutkuyla, ödün vermeden, yakınmadan, yorulmadan sürdürürler, şan şöhret alkış beklemezler... İşte Nurhan Atasoy da böyle insanlardan. Ağırlığı değil, derinliği olan, emekçi karıncalardan biri. Uzun yıllar süren bir çalışmanın, sonsuz bir birikimin, eşsiz bir araştırmanın çetin bir uğraşın ürünü bu kitap. Osmanlılar’da bahçe kültürünü, çiçek kültürünü bir bütün olarak ele alıyor. Saraylardan bahçelerde, tarihi kaynaklardan, Osmanlı Arşiv belgelerinden, dünya , kitaplıklarından, seyahatnamelerden ve gravürlerden geçerek bizlere sonsuz ayrıntılı bir döküm , bir yorum, bir sentez sunuyor. “Değişik iklim ve topraklara uyumda inanılmaz başarı gösteren Türklerin” yarattıkları bahçelerin, bahçe ve çiçek kültürünün etkilerini dile getiriyor. Osmanlı Kültüründe yalnız bahçelerle, doğayla sınırlı değil çiçek. Halıda ve kilimde, minyatürde ve mimaride, İznik ve Kütahya çinilerinde, taşta ve ahşapta, kumaşta ve kağıtta , her şeye, her yere, hatta duygulara ve düşüncelere de, yaşamın ve sanatın her alanına da damgasını vuruyor çiçek. Evliya Çelebi’ye bakarsanız, Edirne Beyazid Han Bimarhanesi’nibn bahçesinde bahar gelince açan deveboynu, müş-ü Rumi, gülnesrin, şebboy, karanfil, reyhan, lale , sümbül gibi çiçekler, akıl hastalarını tedavide bile kullanılıyor. Sunuş yazısında Talat Halman’ın dediği gibi: “ Fatih Sultan Mehmet, bir minyatür için poz verdiğinde, elinde kılıç yoktu, iktidarın görkemini sergilemiyordu ; çiçek kokluyordu.” Çiçek Açan Bir Kültür - Zeynep Oral Ben yukarıdaki alıntıladığım yazıları okudukça, bugünün teknolojik koşullarına rağmen Osmanlı dönemindeki çiçekçiliğe verilen önem ve değerden ne kadar uzak olduğunu anlayabiliyorum.. Bugün bu sahip olduğumuz tüm çeşit ve türler bize Hollanda gibi ülkelerden döviz ödeyerek geliyor ülkemize..Maalesef sahip olduğumuz değerlere sahip çıkmakta hiç te usta değiliz.. Geçmişimize göre çok gerilerdeyiz bu sektörde. Şimdi ben düşünüyorum da, acaba benim geçen ve bu yıl edindiğim 14 kokulu, çoğu katmerli ve 1600'lü tarihlere tescilli nergislerim Osmanlı döneminde Batı'ya kaçırılan türler miydi ? |
Alıntı:
Sizin depolama sıcaklıkları ve farklı ekim zamanlarındaki sonuçların bir benzeri çalışma da Ankara Üni. Ziraat Fakültesi Bahçe bitkileri bölümü tarafından yapılmış.. Orada da sizin aldığınız sonuçlara benzer sonuçlar çıkmış.. Soğuk hava deposunda bekletilip ekilen soğanlar 3 farklı tarihte ekilen soğanlar içinde en kısa sürede yani 20 gün içinde çiçeklendiği saptanmış..Fakat, çiçek sapları kısa olmuş.. Pdf dosyayı aşağıdaki linkten Adobe Reader ile açabilirsiniz: http://www.google.com.tr/url?sa=t&rc...n-vW3ACjurXDqg Sizin de vurguladığınız gibi, nergis soğanlarının sökümü, saklanması çok önemli.. Ben birkaç sene önce kötü bir tecrübe sahibi olmuştum.. Söktüğüm Karaburun nergislerinin bir bölümünü güneşte unutmuşum..Ertesi gün farkına vardım onların..Ama bu soğanlar güneşin etkisiyle olsa gerek bir müddet sonra pelteleşiverdiler.. O gün bugün, daha ben nergis soğanlarını söker sökmez hemen yanıbaşımdaki zeytinlerin gölgesine atarım ve akşam işim bitene kadar o gölge yerde havalanırlar..Söktüğüm soğanlara asla kuvvetli güneş ışığı vurmaz ve güneşin yakıcı etkisini görmezler..Akşam olunca hemen pek güneş ışığı girmeyen kulübeye taşırım onları..sürekli orada oldukça karanlık ortamda kalırlar.. Bunlar bile etkili olmalı soğanların çiçeklenmesinde.. |
Ben bir de şu soğan büyüklükleri konusuna da değinmek istiyorum:
Genelde hepimiz, nergis soğanlarının ne kadar iri olurlarsa o kadar iri ve güzel çiçekleneceğine inanırız. Bu yanlış. Çünkü, bana geçen ve bu yıl gelen çok eski tarihlere tescilli 14 çeşit nergis türünün 5'inin soğanları minicik geldiler..Geçen yıl gelen 25 kuruş büyüklüğündeki 2 nergis türünün soğanlarını görünce, gözüm hep Karaburun ve Erlicheer nergislerin iri soğanlarına alışık olduğu için komiğime gitmişti.. Ama açtılar.. Bu yıl gelen 3 türün soğanları da mini minnacık..Onların da açacağına inanıyorum.. Yani soğan büyüklüğü bazen önemli değil.. Bazı türlerin soğanları istediğiniz kadar özenle gübre takviyesi yapın, belli bir büyüklüğün üzerine çıkamıyorlar..Ama soğanlar minik olsa bile iyi bir yetiştirme ortamı sağladığınızda açıyorlar.. |
ne güzel bir çiçek maşallah.ben de nergisleri çok severimm
|
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
Üniversite araştırmalarında bile Karaburun nergisinin latince tam karşılığını bulamadım..Genelde Narcissus Tazetta, hatta bazen N.Poeticus diye isimlendiriliyor gibi..Ama varyete adı tam olarak belirtilmiyor. ''dafseek.org''ta yaptığım tüm aramalarda poeticus varyetelerinde bizim Karaburun nergisi fotoğrafını göremedim..Ama Tazetta gurubunda ''double Roman'' varyetesi aynen bizim Karaburun nergisi gibi. Yanılmayayım diye çok araştırdım..Sonuçta bizlerin Karaburun nergisi diye adlandırdığımız nergisin Narcissus tazetta orientalis 'Double Roman' olabileceğini sanıyorum artık....Karaburun nergisinin tüm özelliklerini taşıyor gibi..Ayrıca sayın tabus'un Double Roman nergisleri de Karaburun nergis özelliklerini taşıyor diyebilirim.. Sanırım İpek Yolu tüccarları tarafından Batı'ya yayılmış anavatanı Çin olan bir tür bu.. ''dafseek'' veri tabanında Tazetta grubunda ''Romanus'' varyetesi olarak adı geçiyor .. DaffSeek - Detail Page DaffSeek - Detail Page William Curtis Botanical Magazine Antique Prints 1787-1817 Double Roman tazetta | austin wildflower Double Roman Hortus Camdenensis | Narcissus tazetta subsp. tazetta L. ''Nergis'' başlığında da bu konuda tam bir isim tesbiti yapılabildiğini ve mutabık kalındığını da sanmıyorum..Mesela 2009 yılında Zeytinci arkadaşımız Karaburun nergisinin adını Narcissus white cherfulness olarak tanımlamış ama Karaburun nergisi olamaz bence bu, çünkü ''Cheerfulness''ler oldukça geç açan (early summer) bir türdür..Karaburun'lar ise çok erkencidir. http://www.agaclar.net/forum/353165-post160.htm Karaburun nergisinin çiçeklerinin Cheerfulnes çiçeklerine benzediğini de pek sanmıyorum. PlantFiles: Picture #7 of Double Narcissus, Double Daffodil 'Cheerfulness' (Narcissus) Sonuç olarak, aşağıda fotoğrafını gördüğünüz ve bizim Karaburun nergisine birebir benzeyen nergis türü olan Narcissus tazetta orientalis 'Double Roman'ın bizim Karaburun nergisinin latince adı olduğuna inanıyorum artık. Ayrıca ben bu Karaburun veya Mordoğan nergisi olarak adlandırılan güzel türün ülkemize has doğal bir tür olduğuna da inanmıyorum..Çünkü eğer öyle olsaydı bu tür sadece Karaburun yarımadasının bahçelerinde değil, kırlarında, dağlarında da doğal olarak yetişirdi.Maalesef böyle bir bilgi de yok.. Dışardan gelip Karaburun'da kültürü yapılan bir tür yani.. |
1 Eklenti(ler)
Sayın pria,
Şu anda açmak üzere olan 3 adet hocam100' den almış olduğum (sanırım karaburun nergis dediğimizden) var. Şu ana kadar hiç çiçeğini görmediğim ve koklamadığım için konuyla ilgili pek bir şey söyleyemiyorum. Eğer aklımdaki çiçekse güneyde en sık yetiştirilen ve sokaklarda en çok satılan türü diyebileceğim. Biraz daha beklemek gerekiyor. Bu arada bu resimdeki çiçekle aynı mı bana bunu söyleyebilir misiniz? |
Ufacık bir yorum da ben yapayım.
Karaburun nergisini çok merak ettiğim için geçen yıl sayın pria dan aldığım ve çiçek açmadığı için de bu yıl sayın hocam100 aldığım çiçek, benim çocukluğumdan beri senelerdir mis gibi kokladığımız ve halk arasında sümbül diye adlandırılan nergislerin ta kendisi. Ufak bir karşılaştırma yapayım. Sayın priadan gelen karaburunlarla benim saksıda olan Giresun nergisi diyeceğim bu nergisin geçen yıl sulanma ve saklama şartları aynı idi. Yanyana iki saksı. Çiçekler açtığında görüntü ve koku aynı hiçbir farkı yok. Aynı şartlarda olmasına rağmen Giresun nergisi bu sene (geçen yıl kasımın 1.ve 2. haftasında açmıştı) kasımın 2.ve 3. haftaları arasında açtı ve çiçekleri geçti. sayın priadan gelen nergisler şu an yeni açmış durumda ilk çiçeklerini, diğer tomurcuklar daha yeni yeni patlamakta. Hocam100 den aldıklarım ise daha geç dikmeme rağmen sayın priadan gelenlerden 2-3 gün önce açtı. |
Bu sene Allah izin verirse üçünü de aynı şartlarda saklayıp ve sulayacağım. Bakalım bizim nergis yine kasımın 2. haftası çiçek açarken diğerleri hangi zamanlarda çiçek açacak.
|
Alıntı:
Selamlar. |
Bunun adı
Daffodils Tazetta Paperwhites olarak geçiyor. 25 cm boyu oluyormuş. Ekim-Aralık aylarında ekilirmiş ve Mart -Mayıs aylarında çiçeklenirmiş. |
Sanmıyorum sayın Milla..
Bakınız..'Daffseesk.org' sitesinde 'Querry Database'' bölümünün 'Daffodil Name' kutucuğuna 'PaperWhite' diye yazın..Orada Paper White, Paper White Grandiflora, Paper White Snowflake ve Paper White Minor varyetelerini tıklayıp fotoğraflara bakın..Hiçbiri benzemiyor.. DaffSeek - Query Page - Daffodil photos and Data |
Katılıyorum sayın pria,
Bunlardan hiç biri değil. Satış sitesi yanlış isim kullanmış olmalı. Hollanda menşei diye yanılmazlar diye düşünmüştüm ama yanılmışım :)) |
Alıntı:
Görseller olunca yorum yapmak daha kolay oluyor çünkü. |
Alıntı:
Zaten benim aradıklarım da genelde onlarda yok gibi.. Onlar daha çok ticari ve kolay türlere yönelmiş.. |
Alıntı:
Daffseek linkinde verdiğiniz Romanus nergisiyle ilgili açıklamada anavatanı Çin demiyor. Çeviriden ötürü yanlış anlaşılma olmasın. Amerika'daki "Altına hücum" devrinde Kalifornia'ya "Single Chinese" diye adlandırılan, yalınkat nergisin Çin'den gelen göçmenler tarafından getirildiğini yazmış. Amerikalılar bu yüzden adına "Chinese" demişler. Fakat yazının devamında diyor ki Çin'e de bu nergisin gelmesinin ipek yolu ile olduğuna inanılıyor. Yani anavatanı Çin değil, ipek yolu tüccarları tarafından Çin'e getirilmiş ve orada sonradan naturalize olmuş. Daffseek sitesinin kaynak gösterdiği Jaminia A. Colliard tarafından yazılan "Little Cups of Gold: The History and Cultivation of Tazetta Narcissus" adlı yazı da burada. Üstte bahsedilen yalınkat "Single Chinese" nergisinin katlı açan bir formu olduğunu ve ona da "Double Chinese" veya "Double Roman" denildiğini yazmış. İsimde geçen Roma ile bağlantısı da şu: Double Roman nergisin anavatanının Akdeniz Bölgesi olduğuna inanıldığı, nergisin Roma imparatorluğu zamanında askerler tarafından çevre bölgelere yayıldığı anlatılmış. Askerlerin bu nergisi yanlarında götürmelerinin sebebi ise savaşta ölecek durumda olan ağır yaralı askerlerin acılarına bir son vermek için ölmek amacıyla çok zehirli olan nergis soğanını yemeleri olduğu anlatılıyor. Yani sonuç olarak hem "Double Roman/Double Chinese" hem de "Single Chinese" olarak adlandırılan nergisin anavatanı olarak gösterilen bölge Akdeniz, Akdeniz'den çeşitli yollarla Çin'e ve oradan da Amerika'ya yayıldığı söyleniyor. |
1 Eklenti(ler)
Sayın -Esin- ,
Öncelikle çok muhterem sevgili hocamız sayın İlber Ortaylı'nın fotoğrafını avatar olarak kullanmanıza bayılıyorum.. Ayrıca, açık net çevirilerinizle beni yanılgıdan kurtardığınız ve bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim.. Devamını dilerim. Saygı ve selamlarımla. Verdiğiniz linkte görülen fotodaki nergisi de bu yıl edinmek nasip oldu..Ne erkenci ne geç bir tür ( mid) ..Yoğun kokulu.. Little Cups of Gold |
3 Eklenti(ler)
Erlicheer nergislerimle birlikte geçen ve bu yıl yurtdışından gelen 17 çeşit iri veya yavru 85 soğanın ekili olduğu saksılarımda aradan geçen 40 gün sonra nergislerin 12 türü 3-5 santim filiz verdiler..En şımarık olanlar ''Erlicheer''ler..
Orta ve geç tür olan 5 nergis türünden ise henüz bir kıpırtı yok.. Üç gün önce toprak yüzeyinde beyazlanma vardı..Toprak alkaliydi sanırım..Bir litrelik pet şişeye bir nohut büyüklüğünde limon tuzu eriterek her saksıya bir şişe döktüm.. Altı saat sonra da temiz sudan 1-2 şişe daha verdim her saksıya.. Bugün bakıyorum, toprak yüzeyi kurumasına rağmen hiçbir beyazlık oluşmadı.. Son fotodaki saksının en altında bulunan 2 tür, 6 adet incecik filizleri görülen Double Jonquilla'lar çok değerli türler..İyi ki bu yıl almışız..2015 te satmayacaklarmış.. Öylesine narinler ki, ödüm kopuyor martılar ve kargalar gelip eşeler diye..Birkaç kalınca sopa dikerek korumaya almalıyım onları.. |
2 Eklenti(ler)
Birkaç gündür teknolojiden uzak kaldım, gördüm ki sitede hayli güzel görüş alış verişleri olmuş. Hangisine ekleme yapacağımı hangisini teyit edeceğimi hangisine karşı görüş yazacağımı şaşırdım.
Öncelikle Narcissus tazetta 'Double roman' ismini ortaya attığımda, resmini paylaştığımda kimseden 'tık' gelmemişti. Şimdi, Daffseek' e bakıp farklı yorumlar geliyor. İlginç. Benim edindiğim 'karaburun' nergisleri her zaman farklı nergis çıktığı için hangisi karaburun/mordoğan, kara veremedim. Benim fotosunu paylaştığım nergis ile benzerliği varsa, 'Double Roman', 'Constantinopolitanus' kısaca Contantinople, olabilir. Zaten Sn Pria 'da alıntıda belirmişti.(Sn -Esin- in konuya ek yaptığı yazının bulunduğu sitenin sahibi arkadaşlarımdan biri ve tazetta çeşidinin dünyada en önemli 'uzman' larından biridir.) Bana 'işte karaburun nergis budur' diyebilen biri varsa, üzerine konuşmaya değer. Falan nergisin 'anavatanı' şurasıdır demek için hiç bir nedenimiz yok. Vaktaki dağda bayırda yabani bir örneği bulunur, incelenir ve başka bir yerde örneği yoktur ancak o zaman karar verilir, değil mi? Türkiye'de; sonbaharda, kışın ve kış sonrası-erken ilkbaharda açan nergisler var fakat neredeyse tamamı bahçelerimizde kültür ürünü haline gelmiş veya bahçeden kaçma doğallaşmış çeşitler. Nergis konusunda yazılmış ve nergisi de içeren Türkçe kitap hiç görmedim. Tarım la ilgili mesleki bir dergide karaburun nergisini azıcık tarif edip 'poeticus türü olduğunu söyleyen bir yazı gördükten sonra da konu hakkında Türkçe yazılara itibar etmemeye karar verdim. Sn Pria haklı, poeticus ile ilgisi yoktur. Benim bulabildiğim çeşitlerden, Türkiyede sadece beyaz-sarı (dıştan içe petal rengi), yalın kat veya katmerli (double) çeşidi var. Koronası küçük, bir sapta 2,3 hatta daha fazla çiçek olması,çiçeğin duruş şekli,kokulu olması gibi hususlar göz önüne alınırsa, tamamının Narcissus tazetta grubundan olduğu ve çeşitli alt varyetelerinin olabileceğini göstermektedir. Bu özellikleriyle baktığımız zaman 'karaburun' nergisi büyük ihtimalle bu gruptandır. Eğer temsilci tip bulunursa varsa farklı bir özelliği alt varyetede yeni bir nergis olarak tanıtılabilir. Meraklısı olduğumu bilen bir dostum dün Antakya'dan nergis yolladı. Bir sap üzerinde 2- 4 yalın kat çiçek. Tipik N.tazetta..Paylaşayım istedim. Resim pek güzel çıkmamış hoş görüle. |
Nergislerin depolanması konusunda Sn kgursan'ın katkıları için teşekkür ederim. Ben de yalnızca tecrübemi aktarayım istedim. Tazetta grubu nergisler özellikle yazın toprak altında yakıcı güneşte kalırlarsa hafa verimli oluyor. Şöyle anlatayım: Bir kısım nergislerimi, aynı cins-tür, toprak altında olduğu gibi bıraktım bir kısmını ise topraktan çıkardım. Çıkardıklarımın bir kısmını buzdolabında, bir kısmını da gölge/yarı karanlık ortamda ortalama 20-25 C derecede kuru ortamda sakladım. Hepsini de aynı toprağa aynı derinliğe ve aynı iklim ortamında eylülde toprağa gömdüm. O yıl sıcaklık yüksek ortalama ile gitti. Yağmur geç yağdı, buzdolabına koyduklarım erken burun gösterdi ve fakat depolama yaptıklarım düzensiz çiçeklendi.Hemen hemen aynı zamanda çiçek açtı. Toprakta kalanlar daha düzenli yani hemen hemen aynı zamanda çiçeklendi ve saplardaki çiçek sayısı daha fazla idi.
Şimdiye kadar okuduklarım da benim bu erken gözlemimi destekler nitelikte. Yani yazın topraktan çıkarmadan bekletir ve Antalya sıcağına maruz kalırlarsa daha güzel çiçek veriyor. Hatta bir defasında bu durumu yazın 'baking hot' olarak ifade ettiklerini hatırlıyorum. Alıntı yapamadım ama yanılmıyorsam Sn pria linkini vermişti, ankara Üniversitesinin bu konuda bir araştırması vardı ' ANKARA KOŞULLARINDA NERGİS(Narcissus pseudonarcissus) SOĞANLARININ DİKİM ZAMANININ ÇİÇEK OLUŞUMU ÜZERİNE ETKİSİ' ki bence bu araştırma sadece 'araştırma' olarak kalsın. Çünkü özellikle belirtilmiş , araştırma Narcissus pseudonarcissus soğanları üzerine yapılmış. Bu tür daha ziyade, trumpet nergis çeşidi üretilmesinde kullanılmış olup ülkemizde BİLİNEN nergislerle hiç bir ilgisi yoktur. Nergis çeşitleri arasında o kadar farklı özellikler varki, araştırmanın sonucunun bize nergislerin depolanma özellikleri konusunda yeterli bilgiyi vermesi neredeyse imkansızdır. DaffSeek - Detail Page https://www.rhs.org.uk/plants/details?plantid=1315 N.pseudonarsissusun kokulu olduğu da söylenemez.Bilinen doğal yetişme ortamı İspanya ile Fransa arasındaki yükseltilerdir ve 'soğuk iklim' nergisi oldukları söylenir. Diğerlerinden ayırt edici en önemli özelliği silindirik geniş ağızlı koronası ve tek çiçekli oluşudur. Sanırım bu özellikteki nergis de Türkiye'de en çok üretilen nergis diye söylenmez. N. pseudonarcissus un bilinen en eski ve meşhur ticari hybridi 'King Alfred', alt varyetesi olan N. hispanicus'dan üretilmiştir. bir başka eski ve ünlü, bir çok hybridin atası 'Emperor' da N.bicolordan üretilmiştir.Şu sıralar çok satılan 'Mount Hood' , 'King Afred'in torunlarındandır. |
Nergis: Kuskus Çiçeği
Alıntı:
Geçen hafta pazarda nergis görünce kaç tür var, dağılım alanı neresi, ekolojisi nasıl öğreneyim istedim. Sonuç: Hayal kırıklığı! Birçok canlı tür için geçerli olan kaynak kitap sıkıntısı nergisleri es geçmemişti. Biyolojik çeşitliliği bu kadar zengin, yüzlerce biliminsanı olan Türkiye’de, nasıl olur da görsel yanı güçlü, benim gibi doğaseverlere hitap eden kaynak kitap hala bu kadar az olur? Anlamam zor! https://dogaguncem.wordpress.com/201...ulu-kuskuslar/ Bakınız; aynı nergisler Silifke yöresinde de var: http://www.haberler.com/silifke-de-n...350140-haberi/ İşte, ancak bunlara doğal, ülkemize has bir tür denilebilir sn. tabus.. Bu haberde, yine Silifke'de 4 soğanla işe başlayıp 30 dekarlık bir alanda nergis yetiştiren zatın nergisleri ise, sanırım bizlerin Karaburun/Mordoğan nergisi dediğimiz tür: http://www.haberler.com/turkiye-nin-...230906-haberi/ Bu haber de Tarsus'tan: http://www.haberler.com/nergisler/ Bu da ''Nergis erken açarsa kış mevsimi ılıman geçer. Geç açarsa kış mevsimi sert ve çetin geçer'' diyen Aydın'lı nergissever 83 yaşındaki Hasan dedemiz: http://www.haberler.com/83-yasindaki...e-hava-haberi/ |
Alıntı:
...Ayvalık’ın diğer adalarında çok nadir görülen nergisin Çiçek Adası’nda bu kadar yoğun yetişmesinin sebebini bilen yok. Fazıl Katirinli, soğanların geçmişte keşişler tarafından getirildiğine, zaman içinde her köşeye yayıldığına inanıyor.'' Nergis adasında bir kış günü Ayvalık- Çiçek Adası'nın nergisleri, sizin bu ''bahçeden kaçma'' tabirinize uyuyor sanırım..Antakya'nın dağlarında doğal olarak yetişen bu tazetta'ları sanırım oraya eğitim için giden keşişler tarafından Ayvalık'ın Nergis Adası'na taşınmış.. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
Araştırmalarımda ve bulabildiğim kaynaklara göre bu Karaburun/Mordoğan nergisi olarak adlandırdığımız türün Narcissus tazetta orientalis 'Double Roman olduğuna inanıyorum şu an.. Aksini iddia eden ve yanlış olduğuna inanan varsa yazsın buraya, inanın çok mutlu olurum bundan.. DaffSeek - Detail Page DaffSeek - Detail Page Bakınız, burada da çiçek açma zamanını ocak ayı olarak göstermişler: Double Roman Narcissus tazetta 'Double Roman' | Bulb Hunter Blog https://www.pinterest.com/pin/479844535267759441/ https://books.google.com.tr/books?id...0roman&f=false Burada adı ''Narcissus tazetta "Flore Pleno" o "Double Roman" olarak belirtilmiş: Bulbi - PeoniamiA Hortus Camdenensis | Narcissus tazetta subsp. tazetta Alttaki linkte Double Roman fotosu çok harika: growingontheedge.net :: View topic - January thaw? |
5 Eklenti(ler)
Arkadaşlar havaların soğumaya başladığı bu günlerde açmaya başlayan Karaburun nergisleri için nostalji yapayım dedim arşivimden seçtiğim 5 resmi paylaşıyorum. Bizdekiler de bu günlerde açmaya başladı.Onları da resimleyince ekleyeceğim.
|
Önümüzdeki hafta içi köye gideceğim kısmet olursa..Benim Karaburun'ların sanırım hepsi açmıştır..150'den fazla çiçek keserim umuduyla gideceğim..Eşe dosta sözüm var..Hediye olarak göndereceğim..Hatta, Biga'dan eczane sahibi bir hanımefendi telefonla ricada bulunup, hiç olmazsa 5-10 sap çiçek getirmemi çok çok rica etti..
Ama bakıyorum, haftaya salı çarşamba perşembe cuma günleri oldukça kuvvetli kar yağışı ve düşük ısılar var.. Biga ilçemizde eksi 9'a düşecek sıcaklık..Hatta daha ayrıntılı baktığımda benim köyde 2 gün üstüste eksi 11 gösteriyor.. Bakalım, Karaburunlar bu aşırı soğuklarda nasıl sınav verecekler.. İnşallah etkilenmezler..Canım sıkkın biraz.. Ayrıca zeytinlerim bile etkilenebilir; çünkü eksi 7'nin altında zeytin ağaçları da etkileniyor.. Biga İlçesinde hava durumu |
Alıntı:
Fakat bizim gibi yaparsanız, bütün bir yıl evinizdeki vazoda durabilirler.. Kurutulmuş nergis çiçekleri bile güzeldir: http://www.agaclar.net/forum/1135394-post1822.htm |
Alıntı:
Aslında Karaburun nergisi diye tasnif edilmiş, tescilli bir nergis yok.. İsterseniz ''gugıl'a yazın 'Karaburun nergisi' diye..Genelde 'ağaçlar.net' dışında hiçbir yerde böyle bir türden bahsedilmiyor..Bilimsel yayın ve makalelerde bile böyle bir bilgi yok..'Narcissus tazetta veya poetius'' diye geçiştiriliyor..Varsa da ben bulamadım henüz. Bizler de bu başlıkta bu nergis türünü hep böyle adlandırageldiğimiz için sanki Karaburun nergisi gibi bir tür varmış gibi algılanıyor..Aslında Karaburun/Mordoğan nergisi diye bir tür yok, sadece Karaburun yarımadasında çokça kültürü yapılagelen ve o yöreyle çok iyi uyum sağlamış 'Double Roman'' var.. |
Bakınız; aynı nergisler Silifke yöresinde de var:
Silifke'de Nergisler Çiçek Açtı İşte, ancak bunlara doğal, ülkemize has bir tür denilebilir sn. tabus.. Evet, gözlemlerime ve araştırmalarıma dayanarak size katılıyorum. Bu nergisler Anadolu'ya veya daha geniş bir araziye Akdeniz bölgesine mahsus nergislerdir diyebilirim. Nergisler, antik çağ kayıtlarında sözü edilen, bilindiği kadarıyla 16, yy dan sonra İngiliz bahçelerine yerini alan bir güzellik. Bizimkiler diyebileceğim çeşit, tazetta grubu halen Çin'den Amerika'ya, Avustralya, iYeni Zeland'ya kadar çok geniş bir coğrafyaya yayılmış durumda. Tohumdan yetişmesi kolay, her tür toprağa adapte olabilme özelliği en önemli yayılma sebebi olsa gerek. Aynı çiçeğin İsrail'de de doğal olarak yetiştiğini biliyorum. Botanikçiler bile nergis türleri hakkında hala kesin karara varabilmiş değiller. 20 ile 40 arası tür söylenebiliyor. Eh yani dünyanın her tarafına yayılır , doğallaşır da, kendiliğinden hibridleşirse ayıkla pirincin taşını. Nergis hakkında yayın, kitap konusuna gelince, ne yazık ben bulamadım. Hatta Hz. Peygambere atfedilen bir söz var, İngilizceden şöyle tercüme edilebilir, 'Her kim 2 somunu varsa birine nergis alsın, ekmek vücuda, nergis ruha faydalıdır'. Sahih olup olmadığını bilmiyorum, Türkçe böyle bir hadis de görmedim. Ama ne yazık ki bu sözü not almışım, fakat kaynağını yazmamışım. Botanikçilerimiz Anadolu'ya gitmeye karar verir ve araştırma yaparlarsa biz amatörlere de sağlam kaynak yaratırlar ümidindeyim. Sahi, pazartesi günü büyük ihtimalle Antakya'dayım. :) Nergisi sevmeye ve yetiştirmeye devam.. |
Alıntı:
Karaburun nergisi hakkında ciddi bir inceleme yazısı görmedim. Önceden yazdığım gibi, hatalı olarak 'N.poeticus' olarak gösterildiği için ciddiye alınmaz buldum. Karaburun nergisinin; sizdeki ve hocam 100 deki resimleri esas alarak kesin olarak söyleyebilirim ki poeticus değil. Classification System | The Daffodil Society Division 9 a bakarsanız,poeticusların, tek sap üzerinde tek çiçek olma özelliği vardır. Bir eksiğim yanlışım olursa düzeltmeye hazırım. Önemli olan doğru bilginin yaygınlaşmasıdır. Kendi kendimize bu karaburun nergisidir, başka yerde eşi benzeri yoktur ismi de buraya has olduğu için öyledir demenin bir alemi yoktur. Eğer sizin gözlemleriniz 'Double Roman' olduklarını söylüyorsa, Anadolunun sıcak iklim bölgelerinde çok yaygın bir nergis olduğunu, uzun soruşturmalar araştırmalarım sonucu dünyada kabul edilen isminin 'Double Roman'olarak bulduğumu söyleyebilirim. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 21:50. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025