![]() |
|
|
![]() |
#1 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2011
Şehir: DÜZCE
Mesajlar: 413
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 | |
Ağaç Dostu.
|
Alıntı:
1. Türkiye de süs bitkileri genelinde pek çok şey değişti. Çok değil 1970 lerde süs bitkisi deyince Tarım bakanlığı sadece "İhraç edilen doğal çiçek soğanları" nı anlardı. Çiçek Lüx sınıfına girerdi. 1985 yılında ilk çiçek ihraç edilince (1 milyon $) aaaa! Çiçek satılıyormuş !! oldular. Şimdi süs bitkileri (geneli) ihracatı yaklaşık 100 milyon $ cıvarında . 2. 57 soğan meselesine gelince: Evet sn Erdal Kaya (Erzurumlu ve o köyden) o fritillaria türünü orada görmüş ve saymış ve yerinde muhafaza etmek (insitü) istemiştir. Başka yerlerde de o tür elbetteki var olabilir. Erdal arkadaşım Türkiyenin dağlarında yılda 100 000 km. gezmektedir. Evet gezebilmektedir. Dolayısıyla şu anda Yalova araştırmada Geofit projesi TUBİTAK desteği ile yürümektedir ve tüm geofit türleri Yalovada toplanmaktadır. Bunlara Fritillaria da dahildir. Kısaca, Süs bitkilerine bakış açısı önemli ölçüde değişmektedir. 3. Sn wellness in bahsettiği Hollanda da her soğanı (aslında hiçbir bitkiyi) alıp, üretip satamazsınız. Çünkü, her bitki tür ve çeşit bazında PATENT almıştır. Türkiyede ki gibi yeni ıslah edilmiş bir çok güzel çiçeği (Gül, frezya, Lale, şebboy vb ) 100 tane alıp binlerce üretip satamazsınız. Aynı zamanda bu soğanlı bitkileri çok miktarda üretmeye de teknik olanaklarınız yetmez. Çünkü bir soğanlı bitki önce soğanı üretilir- Depolanır ve programlanır ve sonunda sera veya bahçede çiçeği için dikilir. Hollanda da bu işler tümüyle mekanize olmuştur. Yani 100 dönüm alandaki soğanları, 1 günde dikebilir veya sökebilir ler. Türkiye den götürdükleri bitki türlerinin çoğunu da ISLAH materyali olarak kullanırlar. Yani birebir üretip çoğaltmazlar. Yozlaşmaya başlamış olan çeşitlere yeni kan, yeni gen aktarmakta kullanırlar. Özellikle bu durum İRİS türlerinde vardır. Bizim dağlarımızdaki lale türleri kimbilir kaç nesil değişmiştir ve yeni genler ile yeni çeşitler elde edilmiştir. Örneğin Tulipa turkestanica türü Darwin melezi lalerde "Parlak kırmızı rengi " için kullanılmış ve kırmızı lalelerde ebeveyn (ata) olmuştur. Yanılmıyorsam böyledir. Görülüyor ki olay doğadan sökelim, çoğaltalım satalım şeklinde çok basit DEĞİLDİR.!! Hadi kolay gelsin. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2011
Şehir: DÜZCE
Mesajlar: 413
|
Kâmil Bey, tüm yazınızın altına imzamı atarım ve hepsi de doğru. Ben çok fazla işin detayına girmek istemedim aslında. Ancak benim bahsetmek istediğim şey aslında şuydu. Hollanda bu damızlık soğanların kaçta kaçını izin alarak Türkiye' den götürmüş. Bu damızlık soğanlar için Türkiye' ye ne kadar para ödemiş. Sonuçta durum sadece lale ile de sınırlı değil. Bir çok soğanlı ya da soğansız damızlık bitkinin Tohumu ya da soğanı kaçak yollar ile Türkiye' den çalınmış. Benim söylemek istediğim asıl budur. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-08-2008
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 390
|
Haklısınız İbrahim Abi, Ayrıca bildiğim kadarıyla o ters lale türü Fritillaria michailovskyi idi Bu türün son soğanları demişler ancak SRGC forumlarında daha bu yıl başka bölgelerde çekilmiş fotoğraflarını görmüştüm |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Ağaç Dostu
|
Arda bu ters lale türünün sadece Erzurum'un Karayazı ilçesinde olduğu bilgisi doğru değil. Ayrıca sadece 57 adet olduğuda doğru değil. Bunları önceden kim saymış. Geri dönüp tekrar saymışmı. Bu sayan arkadaş Doğu Anadolu'da hangi dağları incelemiş. Hatta o bölgeye rahatça gidip dağlarda gezebiliyormu onuda bilemiyorum! Eğer bahsedilen ters lale F. michailovskyi ise (ben ondan da emin değilim zira fotoğraf bir siteden indirilmiş) Bu ters lale Erzincan, Ağrı, Kars ve Van'da bulunuyor. Evet dediğin gibi çekilmiş fotoğraflarıda var. Elbette bu türün başka yerlerde var olması konunun önemini azaltmaz. Bir şekilde arz ve talebin karşılanması gerekir. Aksi halde bu türlerin üzerindeki baskı azalmaz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 | |
Ağaç Dostu.
|
Alıntı:
Proje Sn Erdal Kaya tarafından hazırlandı ve onlarca kişi işbirliği halinde bir program çercevesinde konuyu götürüyorlar. Diğer taraftan yaklaşık 5-6 yıldır, Araştırmacı arkadaşlar yılda 100 bin km. den fazla yol yapıp Türkiyenin dağlarını tarıyorlar. Erdal kaya erzurumlu ve o lalelerin orada bir yerlerden. Ve o ters laleleri o saymış ve " İn Sitü" (yani yerinde muhafaza ) şeklinde korunmasına karar vermişler ama muhafaza edememişler. Elin oğlu almış sökmüş?? Neden in sitü muhafaza derseniz sanırım kendi ekolojisini yaratamayıp kaybolmasından (Yok olmasından) çekinmiş olabilirler. Bu toplama konusu önce Şakayık (Paeonia) ile başladı, (2004 cıvarında) Türkiyedeki şakayık türleri toplandı ve muhafaza ediliyor. Geofit projesi, şakayık projesinde elde edilen bilgilerin de ışığı ile detaylı hazırlandı ve çalışmalar yürüyor. Çalışmalar hem toplama, hem çoğaltma, hem melezleme vs. bazında yürüyor. Şu anda hangi gefit türleri, Türkiyenin neresinde bulunuyor ? bilgisi var, mevcut. Alliumlari irisler, Liliumlar, Fritillaria Sümbül vs. türler üzerinde sanırım toplama işleri bitti veya az kaldı. Siz konu ile ilgileniyorsunuz, Erdal bey ile irtibat kurabilirseniz veya Enstitüyü ziyaret ederek bazı bilgilere erişebilirsiniz kanısındayım. Kolay gelsin. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-08-2008
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 390
|
Tabi ki azaltmaz. Zaten demek istediğim de böyle olaylar gerçekleşince kıymete biniyor normalde hiç ilgilenilmiyor bu türlerle |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
''Dünyada ve Türkiye'de çiçek soğanları sektörünün durumu'' üzerine güzel bir araştırma: http://www.batem.gov.tr/yayinlar/bil...icek_sogan.pdf Bir tarım ülkesi olan ülkemizin bu sektördeki hazin durumunu görebilirsiniz..İlk 10' da bile değiliz..En güzel becerdiğimiz şey, doğanın ülkemize bahşettiği endemik soğanları söküp söküp satmak.. Müthiş potansiyeli olan bir sektör..ama... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 |
Ağaç Dostu.
|
Adamlar Çiçek ve çiçek soğanı ile ilgili hem ıslah hem üretim çalışmalarına 1800 lerde başlamışlar, Biz 1990 lı yıllarda Çiçektir-Lüküs! dür olmasa da olur demişiz?!! Yıllarca bu olguyu kıramamışız. Sektörü Nasıl geliştirelimki??? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#11 |
Ağaç Dostu.
|
Bu noktada hemfikiriz. İzinli olanlar Ticareti, dolayısıyla ihracatına izin verilen, ihraç edilen türler. hatırladığım kadarıyla: Galanthus, eranthis, anemon blanda, Fritillaria, Leukojum, Kara çiğdem, bazı Cyclamen türleri (C. neopolitanum vb.) Tabi bunların dışında kaçak kazı ve sökümler var. Bu yalnız Hollandalı değil, diğer ülkelerin botanikçileri de var. Kanada dahil. Bunlar bir şekilde gümrükte yakalanıyor veya geçiyorlar. Kazarken yakalnırlarsa işleri daha da zor. Ama bütün dağları polisiye önlemlerle korumak da mümkün değil . |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-07-2006
Şehir: Antalya
Mesajlar: 392
|
Konu enine boyuna incelenecek kadar önemli. Ama ne yazık ki Türkiye'de olay sadece 'yasak' kısmıyla ilgi çekiyor. Doğada , yalnızca fotoğrafını çekeni bile sınır dışı ediyoruz. Şimdi şöyle düşünün, Taşköprü'de çuvallar dolusu satışı yapılan salep yumrusunu siz yurt dışına tane ile satamıyorsunuz. Adamlar sırtını mevzuata dayamış halde tonu birkaç liraya salep yumrusu satıyor, neymiş kontrollü olarak sökülüyormuş. Neden aynı köylüye bunun tanesini 1 $ satmanın yolu açılmıyor? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 | |
Ağaç Dostu.
|
Alıntı:
Önce, doğal çiçek soğanları dışarıya kilo ile satılmıyor, ancak toplayıcı köylülerden kilo ile satın alınıyor, depolarda işlenip paketlenip adet üzerinden ihraç ediliyor. Diğer taraftan önüne gelen herkes gidip doğadan kazıp kazıp satmaya kalkışmasın diye de bazı prosüdürler uygulanıyor, yönetmelikler ile sökme ve satışı kontrol altına alınmaya çalışılıyor, ama ne kadar başarılı olunuyor? İşte bu nokta tartışmalı..Ben de işin kontrol altında yapılmasından yanayım. Doğal soğanların ihracatı için 4-5 firma , yönetmeliklerle açıklanan gerekli koşullara sahip ve doğanın iyice tahrip edilip talan edilmesini önlemek amacıyla bu firmaların çoğalması da istenmiyor. Bunların kontrolunu de Tarım bakanlığı ve oluşturulan Teknik Komite yapıyor. Doğadan sökme zamanları, sökülecek Tür ler ve türlere göre söküm ve ihraç edilecek edilecek miktarlar ADET olarak, bu komite tarafından her yıl belirleniyor ve söküm-satış buna göre yapılıyor. Bildiğiniz gibi Türkiye miz bir Endemik bitkiler cenneti. Bu endemik bitki türlerinin bir kısmı insitü (Yerinde korunan) türlerden olup bunların sökülmesi ve zarar görmesi kesinlikle YASAK..Ama gelen yabancıları pek çoğu da bilerek veya bilmeyerek bunlara zarar veriyor (Resim çekmekle kalmıyor bunları söküp arka cebine atarak memleketine götürmeye çalışıyor.) İşte bu noktada YASAK kavramı devreye giriyor. Türkiye deki doğal çiçek soğanları (Gefitler) ile ilgili önemli çalışmalar ve projeler yürütüldüğünü de burada belirtmek istiyorum. konuya biraz açıklık getirir düşüncesiyle bu mesajı yazdım. Umarım ilgilenenlere yararlı olur. Kolay gelsin. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-07-2006
Şehir: Antalya
Mesajlar: 392
|
Sn kgursan, Yazdıklarınıza katılmıyor değilim.Ben konunun başka cephesine işaret etmeye çalıştım. Konuya sizin açınızdan değil de bir de benim anlattığım yönde bakın lütfen. Bir defa bitkilerin floranın tahribi denince sadece denetimsiz söküm gelmesin.Denetimsiz sökümden daha tehlikeli boyutlar var:Aşırı otlatma,tarla açma.. Hadi bunları da geçelim vede benim senaryoma bakalım. Orman köylüsü çocuk, çevresindeki doğaya sahip çıksın diye beklerseniz zor..Ama tanesi 1$ dedim ya, fiyatla internet yoluyla salepti vs yasak olanları satmayı öğrense kötü mü olur? Devir , yasaklamayla bir yere varılamadığının aşikar olduğunu gösteriyor. Evet doğadan denetimli toplandığı söylenen geofitler de dahil yumru vs ihracatı halen de devam ediyor. Unutmayalım ki bunlar aynı zamanda doğal druglardır. Sonuçta ihracat yetkisi almış olanlara karşı değilim. Denetime inanmıyorum. Orman köylüsünü ormanı vs koruma adı altında yapılan yasaklamaların tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa ormandan bir saksılık toprak almak bile yasak..Buna ne denir? Umarım meramımı doğru anlatmışımdır. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,527
|
Alıntı:
İBRADI GAZETESİ.COM: İbradı da kardelenler karsız açtı ...Söküm işlemleri, Akseki Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri denetiminde yapılıyor. Göçerlerden kardelen soğanlarını alan ihracatçı firma yetkilileri kardelen soğanlarını elekle eleyip 4 santimetre ve üzerindeki kardelen soğanlarını alıyor. Elek altlarını ise yeniden doğa ile buluşturuyorlar. İhracatçı firmaların Orman İşletme Müdürlüğüne topladıkları kardelen soğanının bir kilogramı için 42 kuruş ödeyecekleri kaydedildi. http://www.haberler.com/kardelen-sog...715356-haberi/ Şimdiki çocuklar biraz daha bilinçli galiba...Köylümüz bu doğal nimetlerden hakettiği gibi kazanabiliyorsa çevre bilinci de gelişir, yağma da, kaçak söküm de azalır.. Ama yukarıdaki alıntı haberde bir kilo soğana 42 kuruş ödeniyorsa, bu biraz komik olur.. Acaba ihracat firmaları yurtdışına kaça satıyor bunları.. Yine sömürü var bu işte..Köylüler ergeç bu aracıları ortadan kaldırmak ve pastadan daha çok almak zorunda.. Kardelenin kurtuluşu için en büyük mücadele verenlerin başında merhum Bület Ecevit gelir.. http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=362810 |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#16 |
Ağaç Dostu.
|
Arkadaşlar., Daha önceki mesajlarda bahsettiğim "Türkiyenin Gefitleri" ni toplayan gefit bahçesi Dün (19 Aralık 2014 ) de Tarım Bakanı tarafından açıldı, ilgililerin, bilim insanlarının hizmetine sunuldu. Burada Anadolunun muhtelif yörelerinden 350 000 km. yol katederek toplanmış binlerce bitki muhafaza altına alındı. Yapılan 2500 m2 lik tam iklim kontrollü serada ( soğuk yayla bitkileri alpin serasında, sıcak iklim bitkileri ılık serada ve her bitki türü için uygun sıcaklık koşullarında yetiştirilecek. Bu konuda Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü çok önemli bir hizmet yaptı. Projeyi yürüten Sn. Erdal Kaya başta olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum. Baharda, şakayık zamanı(Nisan-Mayıs ) veya mart da Burasını görelim, Geofitler konusunda bilgimiz genişlesin, Size bahçede Mangal ateşi de yakarım kendi sucuğunuzu pişirirsiniz, yanına Bulgur pilavı kemal paşa tatlısı da oldumu işlem tamam olur. Elbette 2014 Merlot üzümünden yapılmış kolamızı !! da tatma olanağı buluruz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#17 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
![]() ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#18 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
Sayın kgursan tabi ki konuyla ilgisi yok (İnşallah Sayın sevgili malina kızmaz) ama siz işte tekrar bahçeme, sucuk-ekmek, bulgur pilavı deyince ben dee paylaşamadan geçemedim. ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#19 |
Ağaç Dostu
|
benim okulumun yakınında yabani orkide olduğunu düşündüğüm bir çiçek var. nasıl çoğaltabiliriz? tohumu olmuyormu? yakınında yöresinde başka varmı bilmiyorum ama ben 1 tane görmüştüm geçen sene farketmiştim. acaba bu konuda bir uzmana ulaşsam da onlar mı koruma altına alsalar? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#20 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-07-2006
Şehir: Antalya
Mesajlar: 392
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#21 |
Ağaç Dostu
|
anadolu orkidesi midir bilemiyorum, hatta orkide midir? ondan bile emin değilim, benziyor okideye biraz daha küçük çiçeği. bu sene tekrar açınca bir resmini çeker forumda paylaşırım, bilenler söyler... bizim bu okulun çevre düzenlenmesi için bişeyler yapıalcak. korkum o sırada hiç edilmesi ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#23 |
/
Giriş Tarihi: 02-12-2014
Şehir: ZONGULDAK
Mesajlar: 102
|
Ardahan posofta binlerce salep olan bir yer keşfettim. Üretme denemesi amacıyla birkaç tane sökecektim. Ama bir de baktım ki ot biçimi nedeniyle hepsi kazınmış. Bir habere göre, salep toplayan birisine 40000 tl ceza kesmişler. Safranboluda ise pazarda patates gibi serbestçe satılıyor. Neye göre fark ediyor anlamış değilim. Ardahanda yolculuk yaparken başka yerlerde de bolca salep olduğunu farkettim. Altaşta yol kenarında bariz bir şekilde belli oluyorlar. En azından buradaki tarla sahipleri kendi tarlalarındaki salepleri çoğaltma ve üretme denemesi yapmalılar. O bölgede yaşayan ilgili ve bilinçli üyeler varsa Altaş (Hanak) ve Türkgözü köyündeki (Posof) bulunan yerleri mesajla gönderebilirim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#24 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 02-02-2024
Şehir: bursa
Mesajlar: 1
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|