![]() |
|
![]() |
#841 |
Ağaç Dostu
|
Bu forumun en sevdiğim yönlerinden biri Türkçemize gösterilen özeninin forum girişinde kalmaması. Beni yazım kurallarına özen gösterilmemesi kadar rahatsız eden bir konu da Çeviri Türkçesi konuşulması. Ali henüz okuldan gelmedi. DOĞRU Ali henüz okuldan gelmiş değil. YANLIŞ (" Ali hasn't come yet" cümlesinin çevirisi) İngilizcede bir eylemi olumsuz yapmak için, değil anlamına gelen "not" sözcüğü kullanıyoruz. Türkçede "değil " sözcüğü değil, olumsuzluk eki olan -me , -ma kullanıyoruz. Basit aslında değil mi ? * Oyuncular henüz (daha henüz !!! ) sahaya çıkmış değil. YANLIŞ * Oyuncular henüz sahaya çıkmadı. DOĞRU ** Neden böyle konuştuğunuzu anlamış değilim. YANLIŞ ** Neden böyle konuştuğunuzu anlamıyorum. DOĞRU |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#842 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Şiddete yönelimim vallahi dertten Şiddete yönelmem vallahi dertten Nedense "Şiddet'e meyyalim .." olmazmış gibi geldi. "Şiddete tandansım .." içinde bir tane bile Türkçe kökenli sözcük içermediği, tamamen Arapça, Farsça ve Fransızca kökenli sözcüklerden oluştuğu için sevimsiz geldi. Bildiğim kadarıyla şiddet, vallahi, temayül ve meyil Arapça; tandans Fransızca; Dert Farsça kökenli. Yani her durumda yabancı kökenli bir sözcük kullanılacak. Tam Türkçe söylemek istesek ("Kaba güce eğilimim tanrı için sıkıntıdan" belki?) büyük olasılıkla kulak alışık olmadığı için sırıtacak. Bu durumda bir uzman "bu doğrudur" deyinceye kadar, benim için konuşmanın ritmine, ortamın ahengine göre hangisi çıkarsa ağızdan o doğrudur. Düzenleyen N.Hel : 02-05-2009 saat 18:42 |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#843 |
Ağaç Dostu
|
Üyelik isimlerinin altında rütbe gibi "ağaç dostu" falan yazıyor ya, bunlardan ağaç sever bitişik olarak "ağaçsever" şeklinde yazılmış. Forum yöneticilerimizden bunu bir ara düzeltmelerini rica ediyorum. Dilimiz konusunda duyarlı tüm arkadaşlara teşekkürler. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#844 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#845 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
"şiddete meyyalim ... " yanlış elbette. Meyyal : meyletmiş(kişi) demek. Çiçeklere meyyalim gibi. Meyletmek fiili ile kullanılacaksa, şiddete meylim denmesi gerekirdi. Şiddete tandansım ...... tamamen şakaydı ![]() Yönelimim ve yönelmem eklemeleri için teşekkürler. Bulalım şunun doğrusunu. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#846 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Sevgili Arkadaşlar Yıllardır sanal ortamlar ,türkçemi o kadar bozmuş ki, bunu buraya başladıktan sonra sevgili Sabah'ın ısrarlı ama tatlı baskısıyla başladığım türkçeyi doğru kullanma çabası sırasında ne kadar zorlandığımı görünce anladım.Şimdi farkında olmadan her yerde yapabildiğim kadar düzgün yazma-konuşma çabasına girmiş buldum kendimi.Buna sebep olduğu için sevgili Sabah ve Ağaçlar.net ailesine teşekkür etmek istiyorum. Ve sizi gönülden destekliyorum. Sevgiler |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#847 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#848 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bileşik isimlerin bitişik mi , ayrı mı yazılması gerektiği gerçekten karmaşık bir konudur. Belirlene kurallara göre bileşik kelimeyi oluşturan kelimelerden her biri eski anlamını koruyorlarsa bunlar ayrı yazılıyor. Çam fııstığı, elma şekeri, boşnak böreği gibi... Bu durumda bana göre ağaç sever ayrı yazılması gerekir. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#849 |
agaclar.net
|
Dergilerin son sayfasına bakın. (Yüklenmesi için beklemeniz gerekir) Böyle bir duygu ile ağaçsever biçiminde yazmayı tercih etmiştim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#851 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Yazarı, ağaçları seven insanları tek bir kelime ile ifade etmek istemiş ise kim buna karşı koyabilir ki? Üstelik, "ağaç sever" ve "ağaçsever" yazım şekillerini ayrı ayrı seslendirdiğimde bana kesinlikle aynı şeyi ifade etmedi. İkincisinin uyandırdığı duygu ve sıcaklık birincisinde yok ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#852 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Sağolun, sağolun ![]() Nasıl anlatacağımı bilememiştim, tam da böyle işte... ![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#853 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Ağaçlar.Net'in dilimize "ağaçsever" gibi güzel bir sözcük kazandırmasından daha hoş ne olabilir ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#854 | |
Ağaç Dostu
|
TDK Güncel Türkçe Sözlük'te kitapsever birleşik olarak yer alıyor. Bu durumda bence ağaçsever'in de birleşik yazılması gerekir. Alıntı:
Benzer şekilde doğasever, vatansever, barışsever, yurtsever, müziksever ve daha pek çok sözcük var. TDK yazım kılavuzu bunlara da birleşik yazılır diyor. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#856 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#857 |
Ağaç Dostu
|
İsm-i mürekkep Tâhir Kena adında bir dilci 1309 (miladi 1891) yılında yayımladığı Kavâid-i lisân-ı Türkî adlı kitabında bileşik isim konusunu, “ism-i mürekkep” adı altında ele almış ve şöyle tanımlamış: «İsm-i mürekkep, bir lugat birleştirip bir mana murat etmekten ibarettir.» Cumhuriyet döneminde Ahmet Cevad Emre 1920 yılında "Türkçe Sarf ve Nahiv-Eski Lisan-ı Osmanî Sarf ve Nahiv" adlı bir dilbilgisi kitabı yazmış... Onun tanımı da şöyle: “Birden ziyade kelimeden terekküp eden isme ism-i mürekkep tabir olunur.” Örnek olarak şunları vermiş: ağaçkakan (اغاج قاقان), kırkayak (قيرق اياق), sivrisinek (سيوري سينك), hanım*eli (حانم الي). Midhat Sadullah, 1921 yılında yayınladığı, "Türkçe Yeni Sarf ve Nahiv Dersleri" adlı kitabında ise, “birden ziyade kelimeden terekküp edip yalnız bir şeyi gösteren isimlere ism-i mürekkep derler" şeklinde bir tanım getirmiş ve şöyle örneklemiş: sakızkabağı (ساقيز قاباغي), tahtakurusu (تخته قوروسي), yerelması (ير الماسي), hanımeli (حانم الي ) (383. s.)...... Bunları Prof. Dr. Hamza ZÜLFİKAR'ın "Doğru Yazalım Doğru Konuşalım" adlı yazısından özetleyerek aldım. Yazının sonrasında aynen şöyle deniliyor: Yeni Türk harflerinin kabulünden sonra yaşanan sorunların başında kelimeleri birleşik yazma konusu gelir. Örnekleri önce 1928 yılında yayımlanan İmlâ Lûgati’nden alalım. Eski harflerin alfabe sırasına göre kelimelerin dizildiği bu kılavuzda söz konusu kelimelerin önüne yeni harfli biçimleri konmuştur. Yeni harfli biçimle eski harfli biçimin karşı karşıya geldiği bu dizinde örnek olarak bugün bitişik yazdığımız ağaçkakan kelimesi yeni harflere geçildiği ilk yıllarda da ağaçkakan biçiminde yazılmış, ama önüne konun eski harfli biçimde ağaçkakan (آغاج قاقان) ayrı yazılmıştır. Konu ile ilgili örneklerden birkaçı şunlardır: Bademyağı (بادم ياغي), başkâtip (باش كاتب), akbaba (آق بابا), soğukkanlı (صوغوق قانلي), keçiboynuzu (كجي بوينوزي), kaybolmak (غائب اولمق), kaydetmek (قيدايتمك), nakletmek (نقل ايتمك) vb. Bu durum, eski harflerle kelimelerin yazıldığı dönemde Farsça kelimelerde olduğu gibi kalıplaşmış bir birleşik yazmanın olmadığını göstermektedir. 1928 yılında yayımlanan ve yeni harflerle yazılmış ilk kılavuz olan İmlâ Lûgati’nde pek düzenli olmamakla birlikte birleşik yazmanın başladığını görüyoruz. Ancak birleşik yazma işinde birtakım ilkelerin belirlenmediğini, söz konusu kaynağın baş kısmındaki açıklamalardan ve dizindeki birleşik yazılmış şu kelimelerden anlıyoruz: Eskiliksever, lazımgelseydi, birtürlü, sözderleme, bununlaberaber, ilkönce, hergün, hervakit, şukadar, karşıgelmek, tekhece, ilerigelmiştir vb. Birkaç örnek de dizinden verelim: Geceyarısı, kaldırımtaşı, kalçakemiği, koltukaltı, kurusoğan, heryerde, bugibi vb. 1941 yılında Türk Dil Kurumunca çıkartılan İmlâ Kılavuzu’nda büyük ölçüde bu karışıklığa bir düzen getirilmiş, tutarsızlıklara son verilmiştir. Yukarıda dizin bölümünden aktardığım geceyarısı, kaldırımtaşı, kalçakemiği, koltukaltı, kurusoğan, heryerde gibi örneklerin 1941 tarihli İmlâ Kılavuzu’nda bulanmadığını görmekteyiz. İlk yıllarda birleşik yazmadaki tutarsızlık ve aşırılık 1941 yılında büyük ölçüde düzene sokulmuş, birleşik yazma eğilimi daha sonraki yıllara doğru tekrar artmıştır. Bu artışta Batı dillerinden alınan kelimelerin imlasının etkili olduğu bir gerçektir. 1985 yılında Türk Dil Kurumunca çıkartılmış olan İmlâ Kılavuzu’nda birleşik yazılanların büyük bir bölümü tekrar ayrılmış, 1996, 2000 yıllarında yayımlanan İmlâ Kılavuzu bu meseleyi bir esasa bağlamak için örnekleri sınıflandırarak birçok kural getirmiş ve birleşik yazmayı birtakım esaslara bağlamaya çalışmıştır. 2005 yılında Türk Dil Kurumunca yayımlanan Yazım Kılavuzu, bu kuralları korumakla birlikte eskiden ayrı yazılması istenen ama uygulamasında güçlük çekilen biçimleri genel eğilime bakarak bitişik yazma yolunu seçmiş ve bu son şekille birleşik yazma da biraz daha ortalama bir yol bulunmuştur. Ancak aradan 72 yıl geçmiş olmasına rağmen kelimeleri birleşik veya ayrı yazmada gene de sorunlarımız bulunmaktadır....." Evet, 1980 sonrasi TDK'nın çalışmalarının "Türk Tarih Kurumu da öyle" nasıl sekteye uğratıldığını gördük. Dilimizle ilgili gün geçtikçe artan sorunlarının çözümünde bu derneğin yetersiz kaldığı kabul edilmeli ve acilen bir Dil Akademisi'nin açılmalı... Üstelik yaşayan dilcilerimiz çok azaldı... Onların sesi de, "dil jandarmalığı" yapmakla suçlanarak kesilmeye çalışılıyor. Konu artık, "agac sever" mi, yoksa "ağaçsever" mi şeklinde yazmalı tartışması kadar masum değil... Bu yüzden bu forumdaki dil ve yazım kurallları üzerindeki özeni ve tartışmaları çok anlamlı buluyorum... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#858 | |||
Ağaç Dostu
|
Sn hassoman, Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Alıntı:
Alıntı:
Masum tartışmaya dönecek olursak: TDK'nın bileşik isimlerle ilgili kurallarının altıncısını aşağıya alıntıladım. Bu kural ağaçsever'in neden bileşik yazılması gerektiğini tarifliyor. Özellikle bazı bileşik isimlerin yazılışında TDK ile çatışan Dil Derneğinin yazım kılavuzu da (Dil Derneği, 8. Baskı, Ekim 2008) bunu doğruluyor. (bakınız) Tabii bu kontrolü ağaçsever sözcüğü ile değil kitapsever, yurtsever sözcükleri ile yaptım. Sözlükte ağaçsever yer almıyor. Bence de Sn. MeyveliTepe'nin belirttiği gibi bu sözcüğü dilimize katmanın onuru agaclar.net'in. Teşekkürler. Alıntı:
|
|||
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#859 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#860 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
"Ağaçsever" konusunda tamamen haklısınız. O an gözüme takıldı. Bir an hiç düşünemedim bitişik yazılabileceğini. Sonradan aklıma geldi bir sınav sırasında. Deneme sınavında yazım hatası sorusu çözerken cevabı buldum. Bir şıkda da "vatansever" kelimesi vardı ve doğru olarak alınmış. Anında burayı hatırladım ![]() Malum artık dilimiz o kadar yozlaştı ki özellikle elektronik ortamda... İnsan arkadaşına mesaj atarken "gidicem" yerine "gideceğim" diye yazınca sanki komik bir şey yapmış gibi düşünülüyor maalesef. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#861 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-11-2008
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 149
|
Forumda Türkçe'yi elimizden geldiğince doğru kullanmaya çalışıyoruz ama kullanıcı isimlerine bakıyorum "frisby,collejen,creziblod,exalıbur" vs. aynı hatayla bende başladım ama sonra güzel bir Türkçe kelime kullandım..Forum çok uzun hepsini okuyamadım ama benim gibi kullanıcı isimlerine de dikkat çeken olmuştur diye düşünüyorum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#862 |
Ağaç Dostu
|
Sayın yalıçapkını, aslında çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Sizin de belirttiğiniz gibi kullanıcı adlarına (isimlerine değil, zira isim Arapça bir kelime) dikkat çeken çok arkadaşımız var ama bana sorarsanız Türkçeyi doğru kullanmakla Türkçe kullanıcı adı kullanmak farklı farklı konular. Örneğin: benim kullanıcı adım malbman olmasına rağmen, Türkçeyi mümkün olduğunca doğru kullanmaya çalışıyorum, çünkü dilimi kötü kullandığım sürece beni anlayamayacağınızı çok iyi biliyorum. Ama kullanıcı adımı değiştirmeyi hiç düşünmedim. Neden derseniz; sanal dünya ile ilk tanıştığım günlerde aldığım bu adı, yaklaşık on beş yıldır kullandıktan sonra öylesine benimsedim ki, sanki başka bir kullanıcı adı alırsam kendime yabancılaşırmışım gibi geliyor. Tek örnek bu değil tabii ki. Aramızda kullanıcı adlarında w, x, q harflerini kulanan arkadaşlarımız da var ve bunları sorgulamak gibi bir şansımız yok (en azından Türkçeyi doğru kullandıkları sürece). Bu yüzden; bana sorarsanız Türkçeyi nasıl kullandığımıza odaklanmamız çok daha yararlı olacaktır. Sevgi ve saygılarımla |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#863 |
Ağaç Dostu
|
Yabancı takma isim kullanılması sanal alemde çok yaygın... İşin garibi birbirlerine yabancı kökenli bir isim takanı görmedim. Hep türkçedir. Ama kendisine yabancı isim takan çok... Kimi de benim gibi anlamsız ekler kullanma yoluna gidiyor. Örneğin benim hassoman... Yabancı mı yerli mi belli değil... Üzerinde de hiç düşünmedim. Ama ben gençken birileri bana 'hassoçocuk' derdi... Büyüdüm adam oldum ya belki bu nedenle hassoman demiş olabilirim... Bu isimler özel bir tercih olarak özel hayat kapsamına giriyor mu bilemem. Birinin isminin 'Tijen' olmasının ya da 'Melisa' olmasını nasıl eleştirmeye hakkımız yoksa, takma isimlerimizin de eleştirilmemesi gerekir- mi?.. Peki neden yabancı kökenli isimler seçiliyor? Bu biraz da kişinin kendisini daha elit, daha seçkin gösterme kaygısında olsa gerek. Denildiğine göre kızlar sanal alemde yabancı kökenli takma isimlere daha çok ilgi gösteriyormuş... ![]() Neyse ben bunlara pek bir şey diyemiyorum. Ama türkçe asıllı kelimeleri bozarak yabancı hava verilmesi beni çok rahatsız ediyor... Örneğin, az önce bir forumda gördüm. Biri, kızdığı birine şöyle yazmış: - Apthal, geryyy!... Aptal, geri derse ciddiye alınmayacağını, apthal ve geryy yazmakla daha etkili olacağını mı sanıyor ne?... Reklam işleri yapan bir arkadaşım söylemişti... Kendi isimlerinin yabancı aksanla yazıldığı kartlar bastırıyorlarmış... Örneğin adamın adı Cahit ise kartta oluyormuş Chait ![]() Bu kaygıyı tabelalarda da görür olduk. Örneğin Chorbacı, Börekchi gibi... ![]() ![]() Sanırım isim olduğu gibi türkçe yazılınca taşıdığı anlam avam, sıradan, basit oluyor; ama yabancı aksanlı yazılınca elit, seçkin ve nitelikli oluyor... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#864 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 04-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 7
|
1. Dilimizin şive farkılıkları, dil zenginliğini gösterir. Yurt dışındaki soydaşlarımızın konuştuğu türkçeyi de dikkate alırsan, ne kadar şanslı bir millet olduğumuzu anlarız. Ama ne yazık ki, bunun farkında değiliz. Evet, her ülkenin bir resmi konuşma dili olur, ama neden yöre (şive) dillerini de korumayalım? Burada en büyük görev yazılı ve görsev medyaya düşüyor. 2. Resmi türkçemizin ne kadar yabancı kelimerer ile kirlendiğinin farkındayız. Belki de bu bizim biraz da "yabancı düşkünlümüze" de bağlanabilir. Cadde ve sokaklardaki reklam panolarına bir bakın. 3. Osmanlının matbaya direnmesinin nedenini şimdi anlıyozum: biz kitap okumayı sevmeyen bir milletiz. Buna karşılık saatlerce zamanımızı içi boş televizyon dizileri karşısında geçiriyoruz. 4. Lütfen okul yanından geçerken bir bakın: yüzlerce çocuk küçük bir alanda. Derslikler de aynı durumda. Ve çocukların kullandığı dile bir kulak asın: küfürlü, jargonlu konuşmalar. Biz bunlara "türkçe" konuşmayı nerede öğreteceğiz. O kadar çok eksiğimiz var ki, nereden başlamamız gerekecek dersiniz? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#865 |
Ağaç Dostu
|
Sayın malina'ya ve sitede bu yönde hassasiyet gösteren bütün arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Sonuçta dil bu, öyle yabana atılacak, önemsiz deyip geçiştirilecek bir konu değil. Yalnız benim gözüme batan bir husus var. Arkadaşlarımızın iyi niyetini asla yargılamıyorum ama Türkçenin doğru kullanılması konusundaki teşekkür ve takdirlerimizi bildirirken bile yanlışlıklar yapıyoruz. ![]() Örneğin: Dil isimlerini küçük harfle başlayarak yazan bir mesaj var yukarda, cümle sonuna da nokta koymamış. Bir başka üye de yine kısalttığı kelimeden sonra nokta koymuş ancak ondan sonra gelen kelimeyle arasında boşluk bırakmamış. Yöneticimiz ![]() Bir de yine doğru Türkçe kullanımı ile ilgili okuduğum bir yazıda, örneğin "tüm hatalı yazılışlar" gibi bir kullanım olamayacağını "tüm" kelimesinin "hatalı yazılışların tümü" örneğinde olduğu gibi tamlama olarak kullanılabileceğini bu ifadenin doğrusunun "bütün hatalı yazılışlar" şeklinde olması gerektiğini okumuştum. Yine bir başka yazıda okuduğum kadarıyla yabancı dillerden dilimize geçmiş kelimeleri aynen yazmak zorunda kaldığımız durumlarda "chat" gibi tırnak içinde yazmamızın daha doğru olduğu belirtiliyordu. "Sansürlü kelimeler özel mesajlarda da aktif.Bizzat denedim." Noktadan sonra boşluk yine bırakılmamış. Yüklemi olan bir cümle "üç nokta" ile bitirilmiş, içinde istenmeyen bir sözcüğün yerine kullanıldığı intibaı uyandıran hiçbir durum da yok. "Gördüğün gibi sorun yok Yazdığın okunuyor ... " Yok kelimesinden sonra gülümseyen yüz ifadesi eklendiği için noktaya gerek görülmemiş sanırım. "yazılar da sansürle karşılaşınca allah allah acaba ne yazmak istemiş diye dakikalarca düşünüyorum. Kelime sayısını çokta abartmamak lazım. Bence bu kadarı yeterli olacaktır." Yukarıda dikkatli üye arkadaşlarımızın düzelttiği yanlışlar da dahil gördüklerim bu kadar. Hani başka sayfalarda olsa tamam da bir arkadaşımızın dediği gibi ![]() Not: Bu mesaj da her türlü düzeltmeye açıktır. ![]() ![]() ![]() Düzenleyen Sûz-i Dilârâ : 11-06-2009 saat 19:19 Neden: Sayın N.Hel'e teşekkürlerimle... :) |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#866 | ||
agaclar.net
|
Alıntı:
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#867 |
Ağaç Dostu.
|
Sevgili malina evet dilimizi doğru bir şekilde yazmak güzel bir davranış. Ancak ben dahil bir çoğumuz noktalama işaretlerinin nerelerde hangi işaretlerin kullanılacağını net bilmiyoruz. Yinede elimden geldiğince işaretleri kullanıyor ve dikkat etmeye çalışıyorum. Benim önerim; Küfürlü kelimeler veya sansürlü kelimelerin kullanılmasında müdahale edilmesi. sonuçta dediğiniz gibi yazılılanların iyi niyete dayalı olması. saygılarımla |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#868 | |||
agaclar.net
|
Alıntı:
![]() Alıntı:
![]() Alıntı:
|
|||
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#869 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
"İğreti" sözcüğünü "yakışmamış, yerini bulmamış, uygunsuz" anlamı için kullandıysanız sanırım sizin de küçük bir hatanız oldu. Doğrusu "eğreti" olmalıydı. Bu vesile ile iki konuda naçizane görüşümü paylaşmak isterim: 1- "Eleştiri", "hataların tespiti" ister iyi ister kötü niyetle yapılsın eleştirilen için bir fırsattır. Kişi hatayı düzelterek bu fırsatı değerlendirir ya da eleştirene kızarak geri teper. Peki eleştirene kızmak ne kazandırır? Hatasız kimse var mı ki? 2- Pek çok yazım kuralı var: Sözcüklerin doğru seçimi, doğru yazımı, noktalama işaretlerinin kullanımı, vs. Bu kuralların nedeni kendimizi doğru ifade etmek değil mi? Doğru ifade doğru iletişimin olmazsa olmazı değil mi? Evde, işyerinde, sokakta yaşanan pek çok anlamsız sorunun nedeni iletişim değil mi? Öyleyse agaclar.net'in doğru yazma hassasiyetinin aslında hepimiz için ne kadar büyük bir hizmet olduğunu anlamak lazım. Tabii ki kuralların tümünü (biraz önce yukarıda görmüştüm) bilmek çok zor. Ama hiç olmazsa bize hatırlatılanları doğru yazmak hassasiyetini göstermeliyiz. Bu görüşlerimi burada fikir beyan eden arkadaşlara karşılık olarak yazmadığımı forumun içerisinde bazen karşılaştığım "Eleştirine derhal saldır" ve "Bir sürü kural. Ne gerek var ki?" temalı mesajlar için yazdığımı da hatırlatmak isterim. Düzenleyen N.Hel : 11-06-2009 saat 17:50 |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#870 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
![]() Deyimi aklıma geliyor. Ne kadar güzel, güzel olan yanlış yazmak değil, güzel olan bir birimizi uyarırken kızmamak alınmamak, hoşgörü herşeyin üstesinden gelecektir. Düzenleyen Lilium : 13-06-2009 saat 00:21 |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|