agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Agaclar.net Kullanıcı Hizmetleri > SIK SORULAN SORULAR / FORUM KULLANMA KILAVUZU
(https)




Beğeni Düzeni591Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 02-05-2009, 13:48   #841
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Burdur
Mesajlar: 338
Galeri: 6
Bu forumun en sevdiğim yönlerinden biri Türkçemize gösterilen özeninin forum girişinde kalmaması. Beni yazım kurallarına özen gösterilmemesi kadar rahatsız eden bir konu da Çeviri Türkçesi konuşulması.

Ali henüz okuldan gelmedi. DOĞRU
Ali henüz okuldan gelmiş değil. YANLIŞ (" Ali hasn't come yet" cümlesinin çevirisi)

İngilizcede bir eylemi olumsuz yapmak için, değil anlamına gelen "not" sözcüğü kullanıyoruz.
Türkçede "değil " sözcüğü değil, olumsuzluk eki olan -me , -ma kullanıyoruz.

Basit aslında değil mi ?

* Oyuncular henüz (daha henüz !!! ) sahaya çıkmış değil. YANLIŞ
* Oyuncular henüz sahaya çıkmadı. DOĞRU

** Neden böyle konuştuğunuzu anlamış değilim. YANLIŞ
** Neden böyle konuştuğunuzu anlamıyorum. DOĞRU

seleste Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 17:09   #842
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 06-09-2008
Şehir: Bursa
Mesajlar: 164
Galeri: 26
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi seleste Mesajı Göster
Şiddete tandansım vallahi dertten
Şiddete temayülüm vallahi dertten
Şiddete meylim vallahi dertten
Şiddete meyyalim vallahi dertten
Şiddet eğilimim vallahi dertten
Şiddete eğilimim vallahi dertten

Ne diyorsunuz arkadaşlar ?
ek:
Şiddete yönelimim vallahi dertten
Şiddete yönelmem vallahi dertten


Nedense "Şiddet'e meyyalim .." olmazmış gibi geldi.

"Şiddete tandansım .." içinde bir tane bile Türkçe kökenli sözcük içermediği, tamamen Arapça, Farsça ve Fransızca kökenli sözcüklerden oluştuğu için sevimsiz geldi.

Bildiğim kadarıyla şiddet, vallahi, temayül ve meyil Arapça; tandans Fransızca; Dert Farsça kökenli. Yani her durumda yabancı kökenli bir sözcük kullanılacak. Tam Türkçe söylemek istesek ("Kaba güce eğilimim tanrı için sıkıntıdan" belki?) büyük olasılıkla kulak alışık olmadığı için sırıtacak. Bu durumda bir uzman "bu doğrudur" deyinceye kadar, benim için konuşmanın ritmine, ortamın ahengine göre hangisi çıkarsa ağızdan o doğrudur.


Düzenleyen N.Hel : 02-05-2009 saat 18:42
N.Hel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 17:58   #843
Ağaç Dostu
 
MetinT's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-04-2009
Şehir: SAKARYA
Mesajlar: 102
Galeri: 3
Üyelik isimlerinin altında rütbe gibi "ağaç dostu" falan yazıyor ya, bunlardan ağaç sever bitişik olarak "ağaçsever" şeklinde yazılmış. Forum yöneticilerimizden bunu bir ara düzeltmelerini rica ediyorum. Dilimiz konusunda duyarlı tüm arkadaşlara teşekkürler.

MetinT Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 18:00   #844
Ağaç Dostu
 
MetinT's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-04-2009
Şehir: SAKARYA
Mesajlar: 102
Galeri: 3
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi seleste Mesajı Göster
Bu forumun en sevdiğim yönlerinden biri Türkçemize gösterilen özeninin forum girişinde kalmaması. Beni yazım kurallarına özen gösterilmemesi kadar rahatsız eden bir konu da Çeviri Türkçesi konuşulması.

Ali henüz okuldan gelmedi. DOĞRU
Ali henüz okuldan gelmiş değil. YANLIŞ (" Ali hasn't come yet" cümlesinin çevirisi)

İngilizcede bir eylemi olumsuz yapmak için, değil anlamına gelen "not" sözcüğü kullanıyoruz.
Türkçede "değil " sözcüğü değil, olumsuzluk eki olan -me , -ma kullanıyoruz.

Basit aslında değil mi ?

* Oyuncular henüz (daha henüz !!! ) sahaya çıkmış değil. YANLIŞ
* Oyuncular henüz sahaya çıkmadı. DOĞRU

** Neden böyle konuştuğunuzu anlamış değilim. YANLIŞ
** Neden böyle konuştuğunuzu anlamıyorum. DOĞRU
"Neden böyle konuştuğunuzu anlamış değilim" cümlesinin doğrusu "anlamadım şeklinde olmalı bence.

MetinT Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 18:16   #845
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Burdur
Mesajlar: 338
Galeri: 6
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi cevviz Mesajı Göster
ek:
Şiddete yönelimim vallahi dertten
Şiddete yönelmem vallahi dertten


Nedense "Şiddet'e meyyalim .." olmazmış gibi geldi.

"Şiddete tandansım .." içinde bir tane bile Türkçe kökenli sözcük içermediği, tamamen Arapça, Farsça ve Fransızca kökenli sözcüklerden oluştuğu için sevimsiz geldi.
Sayın Cevviz,

"şiddete meyyalim ... " yanlış elbette. Meyyal : meyletmiş(kişi) demek. Çiçeklere meyyalim gibi. Meyletmek fiili ile kullanılacaksa, şiddete meylim denmesi gerekirdi.

Şiddete tandansım ...... tamamen şakaydı

Yönelimim ve yönelmem eklemeleri için teşekkürler. Bulalım şunun doğrusunu.

seleste Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 18:29   #846
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
jineop's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-11-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5,113
Galeri: 94
Sevgili Arkadaşlar
Yıllardır sanal ortamlar ,türkçemi o kadar bozmuş ki, bunu buraya başladıktan sonra sevgili Sabah'ın ısrarlı ama tatlı baskısıyla başladığım türkçeyi doğru kullanma çabası sırasında ne kadar zorlandığımı görünce anladım.Şimdi farkında olmadan her yerde yapabildiğim kadar düzgün yazma-konuşma çabasına girmiş buldum kendimi.Buna sebep olduğu için sevgili Sabah ve Ağaçlar.net ailesine teşekkür etmek istiyorum. Ve sizi gönülden destekliyorum. Sevgiler

jineop Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 18:59   #847
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi metintezcan54 Mesajı Göster
Üyelik isimlerinin altında rütbe gibi "ağaç dostu" falan yazıyor ya, bunlardan ağaç sever bitişik olarak "ağaçsever" şeklinde yazılmış. Forum yöneticilerimizden bunu bir ara düzeltmelerini rica ediyorum. Dilimiz konusunda duyarlı tüm arkadaşlara teşekkürler.
Kitapsever kelimesi kullanılıyorsa, neden ağaçsever kullanılmasın?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 19:24   #848
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
Kitapsever kelimesi kullanılıyorsa, neden ağaçsever kullanılmasın?

Bileşik isimlerin bitişik mi , ayrı mı yazılması gerektiği gerçekten karmaşık bir konudur.

Belirlene kurallara göre bileşik kelimeyi oluşturan kelimelerden her biri eski anlamını koruyorlarsa bunlar ayrı yazılıyor. Çam fııstığı, elma şekeri, boşnak böreği gibi... Bu durumda bana göre ağaç sever ayrı yazılması gerekir.

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 19:37   #849
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Dergilerin son sayfasına bakın. (Yüklenmesi için beklemeniz gerekir) Böyle bir duygu ile ağaçsever biçiminde yazmayı tercih etmiştim.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 19:56   #850
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Sevgili malina,
Şimdi, merak ettim kitap sever sözcüğünü taradım; kitapsever yazan da var kitap sever olarak da... Yani, ortada kural var, ama yerleşmiş değil anlaşılan...

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 19:58   #851
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Yazarı, ağaçları seven insanları tek bir kelime ile ifade etmek istemiş ise kim buna karşı koyabilir ki? Üstelik, "ağaç sever" ve "ağaçsever" yazım şekillerini ayrı ayrı seslendirdiğimde bana kesinlikle aynı şeyi ifade etmedi. İkincisinin uyandırdığı duygu ve sıcaklık birincisinde yok

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 20:00   #852
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
"ağaç sever" ve "ağaçsever" yazım şekillerini ayrı ayrı seslendirdiğimde bana kesinlikle aynı şeyi ifade etmedi. İkincisinin uyandırdığı duygu ve sıcaklık birincisinde yok

Sağolun, sağolun

Nasıl anlatacağımı bilememiştim, tam da böyle işte...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 20:18   #853
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Ağaçlar.Net'in dilimize "ağaçsever" gibi güzel bir sözcük kazandırmasından daha hoş ne olabilir

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 20:26   #854
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 06-09-2008
Şehir: Bursa
Mesajlar: 164
Galeri: 26
TDK Güncel Türkçe Sözlük'te kitapsever birleşik olarak yer alıyor. Bu durumda bence ağaçsever'in de birleşik yazılması gerekir.

Alıntı:
kitapsever
sıfat (kita'psever) Arapça kit¥b + Türkçe sever

Öz ve biçim yönünden iyi nitelikli kitapları seçen, kitaba tutkuyla bağlı (kimse), bibliyofil.
bakınız


Benzer şekilde doğasever, vatansever, barışsever, yurtsever, müziksever ve daha pek çok sözcük var. TDK yazım kılavuzu bunlara da birleşik yazılır diyor.

N.Hel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 22:44   #855
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
jineop's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-11-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5,113
Galeri: 94
Ağaçsever Köyü varmış .(Çınar/Diyarbakır) Ağaçsever Köyü İlköğretim Okuluna ağaçlar.net olarak kitap,eşya vs yollasak mı?

jineop Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2009, 23:07   #856
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi jineop Mesajı Göster
Ağaçsever Köyü varmış .(Çınar/Diyarbakır) Ağaçsever Köyü İlköğretim Okuluna ağaçlar.net olarak kitap,eşya vs yollasak mı?
Bununla ilgili yazışmaları burada yapmamalısınız

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-05-2009, 00:11   #857
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
İsm-i mürekkep

Tâhir Kena adında bir dilci 1309 (miladi 1891) yılında yayımladığı Kavâid-i lisân-ı Türkî adlı kitabında bileşik isim konusunu, “ism-i mürekkep” adı altında ele almış ve şöyle tanımlamış:
«İsm-i mürekkep, bir lugat birleştirip bir mana murat etmekten ibarettir.»

Cumhuriyet döneminde Ahmet Cevad Emre 1920 yılında "Türkçe Sarf ve Nahiv-Eski Lisan-ı Osmanî Sarf ve Nahiv" adlı bir dilbilgisi kitabı yazmış... Onun tanımı da şöyle: “Birden ziyade kelimeden terekküp eden isme ism-i mürekkep tabir olunur.” Örnek olarak şunları vermiş:

ağaçkakan (اغاج قاقان), kırkayak (قيرق اياق), sivrisinek (سيوري سينك), hanım*eli (حانم الي).

Midhat Sadullah,
1921 yılında yayınladığı, "Türkçe Yeni Sarf ve Nahiv Dersleri" adlı kitabında ise, “birden ziyade kelimeden terekküp edip yalnız bir şeyi gösteren isimlere ism-i mürekkep derler" şeklinde bir tanım getirmiş ve şöyle örneklemiş:

sakızkabağı (ساقيز قاباغي), tahtakurusu (تخته قوروسي), yerelması (ير الماسي), hanımeli (حانم الي ) (383. s.)......

Bunları Prof. Dr. Hamza ZÜLFİKAR'ın "Doğru Yazalım Doğru Konuşalım" adlı yazısından özetleyerek aldım.

Yazının sonrasında aynen şöyle deniliyor:

Yeni Türk harflerinin kabulünden sonra yaşanan sorunların başında kelimeleri birleşik yazma konusu gelir. Örnekleri önce 1928 yılında yayımlanan İmlâ Lûgati’nden alalım. Eski harflerin alfabe sırasına göre kelimelerin dizildiği bu kılavuzda söz konusu kelimelerin önüne yeni harfli biçimleri konmuştur. Yeni harfli biçimle eski harfli biçimin karşı karşıya geldiği bu dizinde örnek olarak bugün bitişik yazdığımız ağaçkakan kelimesi yeni harflere geçildiği ilk yıllarda da ağaçkakan biçiminde yazılmış, ama önüne konun eski harfli biçimde ağaçkakan (آغاج قاقان) ayrı yazılmıştır. Konu ile ilgili örneklerden birkaçı şunlardır:

Bademyağı (بادم ياغي), başkâtip (باش كاتب), akbaba (آق بابا), soğukkanlı (صوغوق قانلي), keçiboynuzu (كجي بوينوزي), kaybolmak (غائب اولمق), kaydetmek (قيدايتمك), nakletmek (نقل ايتمك) vb. Bu durum, eski harflerle kelimelerin yazıldığı dönemde Farsça kelimelerde olduğu gibi kalıplaşmış bir birleşik yazmanın olmadığını göstermektedir.

1928 yılında yayımlanan ve yeni harflerle yazılmış ilk kılavuz olan İmlâ Lûgati’nde pek düzenli olmamakla birlikte birleşik yazmanın başladığını görüyoruz. Ancak birleşik yazma işinde birtakım ilkelerin belirlenmediğini, söz konusu kaynağın baş kısmındaki açıklamalardan ve dizindeki birleşik yazılmış şu kelimelerden anlıyoruz:

Eskiliksever, lazımgelseydi, birtürlü, sözderleme, bununlaberaber, ilkönce, hergün, hervakit, şukadar, karşıgelmek, tekhece, ilerigelmiştir vb. Birkaç örnek de dizinden verelim:

Geceyarısı, kaldırımtaşı, kalçakemiği, koltukaltı, kurusoğan, heryerde, bugibi vb.

1941 yılında Türk Dil Kurumunca çıkartılan İmlâ Kılavuzu’nda büyük ölçüde bu karışıklığa bir düzen getirilmiş, tutarsızlıklara son verilmiştir. Yukarıda dizin bölümünden aktardığım geceyarısı, kaldırımtaşı, kalçakemiği, koltukaltı, kurusoğan, heryerde gibi örneklerin 1941 tarihli İmlâ Kılavuzu’nda bulanmadığını görmekteyiz. İlk yıllarda birleşik yazmadaki tutarsızlık ve aşırılık 1941 yılında büyük ölçüde düzene sokulmuş, birleşik yazma eğilimi daha sonraki yıllara doğru tekrar artmıştır. Bu artışta Batı dillerinden alınan kelimelerin imlasının etkili olduğu bir gerçektir. 1985 yılında Türk Dil Kurumunca çıkartılmış olan İmlâ Kılavuzu’nda birleşik yazılanların büyük bir bölümü tekrar ayrılmış, 1996, 2000 yıllarında yayımlanan İmlâ Kılavuzu bu meseleyi bir esasa bağlamak için örnekleri sınıflandırarak birçok kural getirmiş ve birleşik yazmayı birtakım esaslara bağlamaya çalışmıştır. 2005 yılında Türk Dil Kurumunca yayımlanan Yazım Kılavuzu, bu kuralları korumakla birlikte eskiden ayrı yazılması istenen ama uygulamasında güçlük çekilen biçimleri genel eğilime bakarak bitişik yazma yolunu seçmiş ve bu son şekille birleşik yazma da biraz daha ortalama bir yol bulunmuştur. Ancak aradan 72 yıl geçmiş olmasına rağmen kelimeleri birleşik veya ayrı yazmada gene de sorunlarımız bulunmaktadır.....
"

Evet, 1980 sonrasi TDK'nın çalışmalarının "Türk Tarih Kurumu da öyle" nasıl sekteye uğratıldığını gördük.

Dilimizle ilgili gün geçtikçe artan sorunlarının çözümünde bu derneğin yetersiz kaldığı kabul edilmeli ve acilen bir Dil Akademisi'nin açılmalı... Üstelik yaşayan dilcilerimiz çok azaldı... Onların sesi de, "dil jandarmalığı" yapmakla suçlanarak kesilmeye çalışılıyor. Konu artık, "agac sever" mi, yoksa "ağaçsever" mi şeklinde yazmalı tartışması kadar masum değil... Bu yüzden bu forumdaki dil ve yazım kurallları üzerindeki özeni ve tartışmaları çok anlamlı buluyorum...

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-05-2009, 21:24   #858
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 06-09-2008
Şehir: Bursa
Mesajlar: 164
Galeri: 26
Sn hassoman,

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

Alıntı:
Evet, 1980 sonrasi TDK'nın çalışmalarının "Türk Tarih Kurumu da öyle" nasıl sekteye uğratıldığını gördük.
Alıntı:
Üstelik yaşayan dilcilerimiz çok azaldı... Onların sesi de, "dil jandarmalığı" yapmakla suçlanarak kesilmeye çalışılıyor. Konu artık, "agac sever" mi, yoksa "ağaçsever" mi şeklinde yazmalı tartışması kadar masum değil...
Bu tespitlerinize katılmamak elde değil. Tam da bu nedenle bu masum tartışmayı, forumdaki dili doğru kullanma hassasiyetini çok önemsiyorum. Bu masum tartışma yazdıklarınızı okumama, ne zamandır hiç bakmadığımı farkettiğim Dil Derneği'nin sitesini ziyaret etmeme, yazım kurallarını gözden geçirmeme vesile oldu. (80 sonrası TDK'nın "yazım kılavuzu"nu "imla kılavuzu" olarak değiştirdiğini ama bugün yeniden yazım kılavuzu olduğunu, öte yandan -bence- kanıksanmış olan sözcük'ün yoksayılıp kelime'nin kullanılmaya başladığını da anımsadım bu arada.)

Masum tartışmaya dönecek olursak: TDK'nın bileşik isimlerle ilgili kurallarının altıncısını aşağıya alıntıladım. Bu kural ağaçsever'in neden bileşik yazılması gerektiğini tarifliyor. Özellikle bazı bileşik isimlerin yazılışında TDK ile çatışan Dil Derneğinin yazım kılavuzu da (Dil Derneği, 8. Baskı, Ekim 2008) bunu doğruluyor. (bakınız) Tabii bu kontrolü ağaçsever sözcüğü ile değil kitapsever, yurtsever sözcükleri ile yaptım. Sözlükte ağaçsever yer almıyor. Bence de Sn. MeyveliTepe'nin belirttiği gibi bu sözcüğü dilimize katmanın onuru agaclar.net'in. Teşekkürler.


Alıntı:
6. -an/-en, -r/-ar/-er/-ır/-ir, -maz/-mez ve -mış/-miş sıfat-fiil eklerinin kalıplaşmasıyla oluşan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
ağaçkakan, alaybozan, cankurtaran, çöpçatan, dalgakıran, demirkapan, etyaran, filizkıran, gökdelen, oyunbozan, saçkıran, yelkovan, yolgeçen;
akımtoplar, altıpatlar, barışsever, basınçölçer, betonkarar, bilgisayar,* çoksatar, dil*sever, füzeatar, özezer, pürüzalır, uçaksavar, yurtsever;
baştanımaz, değerbilmez, etyemez, hacıyatmaz, kadirbilmez,* karıncaez-mez, kuşkonmaz, külyutmaz, tanrıtanımaz, varyemez;
çokbilmiş, güngörmüş.
bakınız

N.Hel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-05-2009, 17:25   #859
Ağaç Dostu
 
sabah's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-03-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 2,922
Galeri: 11
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Manta Mesajı Göster
"Misiniz" soru eklerini ayrı yazmayan kimseye göndermeyeceğim...
Ücretsiz Tatlı kıl biber tohumu dağıtan arkadaşın yöntemi de gayet iyiymiş.

sabah Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-06-2009, 22:36   #860
Ağaç Dostu
 
MetinT's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-04-2009
Şehir: SAKARYA
Mesajlar: 102
Galeri: 3
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
Kitapsever kelimesi kullanılıyorsa, neden ağaçsever kullanılmasın?
sn malina ve diğer arkadaşlar:
"Ağaçsever" konusunda tamamen haklısınız. O an gözüme takıldı. Bir an hiç düşünemedim bitişik yazılabileceğini. Sonradan aklıma geldi bir sınav sırasında. Deneme sınavında yazım hatası sorusu çözerken cevabı buldum. Bir şıkda da "vatansever" kelimesi vardı ve doğru olarak alınmış. Anında burayı hatırladım Bunu ben forumda böyle yazdım ama demek ki bitişik yazılabiliyormuş diye. Bu arada dilimize bu kadar önem vermeniz gerçekten beni çok sevindiriyor.
Malum artık dilimiz o kadar yozlaştı ki özellikle elektronik ortamda... İnsan arkadaşına mesaj atarken "gidicem" yerine "gideceğim" diye yazınca sanki komik bir şey yapmış gibi düşünülüyor maalesef.

MetinT Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-06-2009, 16:22   #861
Ağaç Dostu
 
yalıçapkını's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-11-2008
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 149
Forumda Türkçe'yi elimizden geldiğince doğru kullanmaya çalışıyoruz ama kullanıcı isimlerine bakıyorum "frisby,collejen,creziblod,exalıbur" vs. aynı hatayla bende başladım ama sonra güzel bir Türkçe kelime kullandım..Forum çok uzun hepsini okuyamadım ama benim gibi kullanıcı isimlerine de dikkat çeken olmuştur diye düşünüyorum.

yalıçapkını Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-06-2009, 20:19   #862
Ağaç Dostu
 
malbman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-04-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,608
Galeri: 15
Sayın yalıçapkını, aslında çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Sizin de belirttiğiniz gibi kullanıcı adlarına (isimlerine değil, zira isim Arapça bir kelime) dikkat çeken çok arkadaşımız var ama bana sorarsanız Türkçeyi doğru kullanmakla Türkçe kullanıcı adı kullanmak farklı farklı konular. Örneğin: benim kullanıcı adım malbman olmasına rağmen, Türkçeyi mümkün olduğunca doğru kullanmaya çalışıyorum, çünkü dilimi kötü kullandığım sürece beni anlayamayacağınızı çok iyi biliyorum. Ama kullanıcı adımı değiştirmeyi hiç düşünmedim.

Neden derseniz; sanal dünya ile ilk tanıştığım günlerde aldığım bu adı, yaklaşık on beş yıldır kullandıktan sonra öylesine benimsedim ki, sanki başka bir kullanıcı adı alırsam kendime yabancılaşırmışım gibi geliyor. Tek örnek bu değil tabii ki. Aramızda kullanıcı adlarında w, x, q harflerini kulanan arkadaşlarımız da var ve bunları sorgulamak gibi bir şansımız yok (en azından Türkçeyi doğru kullandıkları sürece).

Bu yüzden; bana sorarsanız Türkçeyi nasıl kullandığımıza odaklanmamız çok daha yararlı olacaktır.

Sevgi ve saygılarımla

malbman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-06-2009, 11:20   #863
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Yabancı takma isim kullanılması sanal alemde çok yaygın...
İşin garibi birbirlerine yabancı kökenli bir isim takanı görmedim. Hep türkçedir. Ama kendisine yabancı isim takan çok...

Kimi de benim gibi anlamsız ekler kullanma yoluna gidiyor. Örneğin benim hassoman... Yabancı mı yerli mi belli değil... Üzerinde de hiç düşünmedim. Ama ben gençken birileri bana 'hassoçocuk' derdi... Büyüdüm adam oldum ya belki bu nedenle hassoman demiş olabilirim...

Bu isimler özel bir tercih olarak özel hayat kapsamına giriyor mu bilemem. Birinin isminin 'Tijen' olmasının ya da 'Melisa' olmasını nasıl eleştirmeye hakkımız yoksa, takma isimlerimizin de eleştirilmemesi gerekir- mi?..

Peki neden yabancı kökenli isimler seçiliyor?

Bu biraz da kişinin kendisini daha elit, daha seçkin gösterme kaygısında olsa gerek. Denildiğine göre kızlar sanal alemde yabancı kökenli takma isimlere daha çok ilgi gösteriyormuş... Öyle ya Mikayel mi daha çok ilgi görür Michael mi, İbrahim mi, Abraham mı, Yusuf mu Yasef mı, Havva mı Eva mı?...

Neyse ben bunlara pek bir şey diyemiyorum. Ama türkçe asıllı kelimeleri bozarak yabancı hava verilmesi beni çok rahatsız ediyor... Örneğin, az önce bir forumda gördüm. Biri, kızdığı birine şöyle yazmış:
- Apthal, geryyy!...

Aptal, geri derse ciddiye alınmayacağını, apthal ve geryy yazmakla daha etkili olacağını mı sanıyor ne?...

Reklam işleri yapan bir arkadaşım söylemişti... Kendi isimlerinin yabancı aksanla yazıldığı kartlar bastırıyorlarmış... Örneğin adamın adı Cahit ise kartta oluyormuş Chait

Bu kaygıyı tabelalarda da görür olduk. Örneğin Chorbacı, Börekchi gibi...

Name:  borekchi-logo.jpg
Views: 13116
Size:  12.4 KB

Name:  borek.jpg
Views: 2830
Size:  1.9 KB

Sanırım isim olduğu gibi türkçe yazılınca taşıdığı anlam avam, sıradan, basit oluyor; ama yabancı aksanlı yazılınca elit, seçkin ve nitelikli oluyor...

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-06-2009, 13:13   #864
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 04-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 7
1. Dilimizin şive farkılıkları, dil zenginliğini gösterir. Yurt dışındaki soydaşlarımızın konuştuğu türkçeyi de dikkate alırsan, ne kadar şanslı bir millet olduğumuzu anlarız. Ama ne yazık ki, bunun farkında değiliz. Evet, her ülkenin bir resmi konuşma dili olur, ama neden yöre (şive) dillerini de korumayalım? Burada en büyük görev yazılı ve görsev medyaya düşüyor.
2. Resmi türkçemizin ne kadar yabancı kelimerer ile kirlendiğinin farkındayız. Belki de bu bizim biraz da "yabancı düşkünlümüze" de bağlanabilir. Cadde ve sokaklardaki reklam
panolarına bir bakın.
3. Osmanlının matbaya direnmesinin nedenini şimdi anlıyozum: biz kitap okumayı sevmeyen bir milletiz. Buna karşılık saatlerce zamanımızı içi boş televizyon dizileri karşısında geçiriyoruz.
4. Lütfen okul yanından geçerken bir bakın: yüzlerce çocuk küçük bir alanda. Derslikler de aynı durumda. Ve çocukların kullandığı dile bir kulak asın: küfürlü, jargonlu konuşmalar. Biz bunlara "türkçe" konuşmayı nerede öğreteceğiz.
O kadar çok eksiğimiz var ki, nereden başlamamız gerekecek dersiniz?

gurgenli şumnulu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2009, 14:00   #865
Ağaç Dostu
 
Sûz-i Dilârâ's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-10-2007
Şehir: Tarsus
Mesajlar: 3,042
Galeri: 3
Sayın malina'ya ve sitede bu yönde hassasiyet gösteren bütün arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Sonuçta dil bu, öyle yabana atılacak, önemsiz deyip geçiştirilecek bir konu değil. Yalnız benim gözüme batan bir husus var. Arkadaşlarımızın iyi niyetini asla yargılamıyorum ama Türkçenin doğru kullanılması konusundaki teşekkür ve takdirlerimizi bildirirken bile yanlışlıklar yapıyoruz.

Örneğin: Dil isimlerini küçük harfle başlayarak yazan bir mesaj var yukarda, cümle sonuna da nokta koymamış. Bir başka üye de yine kısalttığı kelimeden sonra nokta koymuş ancak ondan sonra gelen kelimeyle arasında boşluk bırakmamış. Yöneticimiz "ya - ya da" ikilemelerinin arasına virgül koymuş.

Bir de yine doğru Türkçe kullanımı ile ilgili okuduğum bir yazıda, örneğin "tüm hatalı yazılışlar" gibi bir kullanım olamayacağını "tüm" kelimesinin "hatalı yazılışların tümü" örneğinde olduğu gibi tamlama olarak kullanılabileceğini bu ifadenin doğrusunun "bütün hatalı yazılışlar" şeklinde olması gerektiğini okumuştum.

Yine bir başka yazıda okuduğum kadarıyla yabancı dillerden dilimize geçmiş kelimeleri aynen yazmak zorunda kaldığımız durumlarda "chat" gibi tırnak içinde yazmamızın daha doğru olduğu belirtiliyordu.

"Sansürlü kelimeler özel mesajlarda da aktif.Bizzat denedim." Noktadan sonra boşluk yine bırakılmamış.

Yüklemi olan bir cümle "üç nokta" ile bitirilmiş, içinde istenmeyen bir sözcüğün yerine kullanıldığı intibaı uyandıran hiçbir durum da yok.

"Gördüğün gibi sorun yok Yazdığın okunuyor ... " Yok kelimesinden sonra gülümseyen yüz ifadesi eklendiği için noktaya gerek görülmemiş sanırım.

"yazılar da sansürle karşılaşınca allah allah acaba ne yazmak istemiş diye dakikalarca düşünüyorum. Kelime sayısını çokta abartmamak lazım. Bence bu kadarı yeterli olacaktır."

Yukarıda dikkatli üye arkadaşlarımızın düzelttiği yanlışlar da dahil gördüklerim bu kadar. Hani başka sayfalarda olsa tamam da bir arkadaşımızın dediği gibi burada biraz eğreti duruyor.


Not: Bu mesaj da her türlü düzeltmeye açıktır. Bu sitede ben de dil kullanımı konusunda çok şey öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Umarım malina bana kızmaz. Yöneticimiz olarak kendisini -hiç tanışmasak da- çok sevdiğimi bilmesini isterim.


Düzenleyen Sûz-i Dilârâ : 11-06-2009 saat 19:19 Neden: Sayın N.Hel'e teşekkürlerimle... :)
Sûz-i Dilârâ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2009, 15:10   #866
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sûz-i Dilârâ Mesajı Göster

Not: Bu mesaj da her türlü düzeltmeye açıktır. Bu sitede ben de dil kullanımı konusunda çok şey öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Umarım malina bana kızmaz. Yöneticimiz olarak kendisini -hiç tanışmasak da- çok sevdiğimi bilmesini isterim.
Yazmanız var, bir de okumanız olsa

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster

Ne yani, imla hatası yapamaz mıyım?
Tabii ki yapabilirsiniz, ben de yaparım. Ama önemli olan iyi niyettir. Yazılarınızın altında düzelt düğmesi var. Daha sonra da düzeltebilirsiniz. Yazınızı göndermeden önce "ön izleme"yi kullanarak son bir göz atmak da işe yarar...
Amacımız sıfır hata değil, (Basılı kitaplarda bile, bir çok hata çıkabiliyor) olabildiğince hatasız olmaya çalışmak...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2009, 15:50   #867
Ağaç Dostu.
 
bahtiyar02's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-09-2006
Şehir: ADIYAMAN
Mesajlar: 2,459
Galeri: 3
Sevgili malina evet dilimizi doğru bir şekilde yazmak güzel bir davranış. Ancak ben dahil bir çoğumuz noktalama işaretlerinin nerelerde hangi işaretlerin kullanılacağını net bilmiyoruz. Yinede elimden geldiğince işaretleri kullanıyor ve dikkat etmeye çalışıyorum. Benim önerim; Küfürlü kelimeler veya sansürlü kelimelerin kullanılmasında müdahale edilmesi.

sonuçta dediğiniz gibi yazılılanların iyi niyete dayalı olması.
saygılarımla

bahtiyar02 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2009, 16:23   #868
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Benim önerim; Küfürlü kelimeler veya sansürlü kelimelerin kullanılmasında müdahale edilmesi.
Zaten bu yeni uygulama ile sınırlı sayıda da olsa müdahele ediyoruz.

Alıntı:
Ancak ben dahil bir çoğumuz noktalama işaretlerinin nerelerde hangi işaretlerin kullanılacağını net bilmiyoruz.
Bu konuda çok katı kurallarımız yok ki. Böyle yazılmasın yeter

Alıntı:
Pek çok GDO lu ürün var Mısır patates domates pirinç soya buğday kabak balkabağı ayçiçeği yer fıstığı bazı balık türleri kolza kasava papaya Bunların dışında çalışmala rın devam ettiği ürünler var Muz ahududu çilke kiraz ananas biber kavun kar puz kanola Üretimi sırasında GDO kullanılmış pek çok ürün var Mısır ve soya genleri ile oynanan ürünlerde ilk sırayı aldıklarında bu bitkilerden üretilen yan ürünlerin de GDO lu olma riski var Mısır ve soyadan üretilen yağ un nişasta glikoz şurubu sakkaroz fruktoz içeren gıdalar günlük tüketim maddeleri arasında yer alıyor Örneğin Bisküvi kraker kaplamalı çerezler pudingler bitkisel yağlar bebek mamaları şekerlemeler çikolata ve gofretler hazır çorbalar mısır ve soyayı yem olarak tüketen tavuk ve benzeri hayvansal gıdalar ile pamuk GDO lu olma riski taşıyor Sadece mısırdan üretilen ve çeşitli gıdalarda bileşen veya katkı maddesi olarak kullanılan yan ürün sayısı 700'ü soyadan üretilen türevlerinin sayısı ise 900'ü buluyor Yani bu yan rünleri içeriğinde kullanan her bir işlenmiş ürünün GDO'lu olma riski bulunuyor Türkiye'de Denetim Yok GDO lu tohum yasaklanmış olsa da bu tip ürünlerin ithalatının kontrolü yok ve girişler sadece beyana dayalı Gen aktarılmış ürün yetştiriciliği yasak Bakanlık kontrollü olarak bazı sahalarda GDO lu bitki yetiştiriciliği yapıyor GDO içeren ürünlerin Türkiye'ye ithali serbest Türkiye'de GDO içeren ürünleri satılma riski çok yüksek Çünkü bu konuda yasal düzenleme yok Riski enyüksek olan ürünler içeriğinde mısır ve soyadan elde edilen yan ürünleri içerenler Çünkü Türkiye mısırve soya ithalatının büyük bölümünü en büyük GDO lu mısır ve soya üreticileri olan ABD ve Arjantin'den alıyor GIDA SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT ETMELİ Ürünleri dış görünüşünden anlamaya imkan yok Bu nedenle riski azaltmak gerek Yukarıdaki Hangi ürün GDO lu olabilir bölümünü iyi okuyun Böylecerisk gruplarını tespit edersiniz Organik ürünler yemeye dikkat edin Bu ürünlerin üretiminde ekolojik sertifikalı tohumluk kullanılır Her organik veya ekolojik denen üğrüne itibar etmeyin Mutlaka sertifikasını görmek isteyin Alışveriş yaptığınız marketlerde organik ürün talep edin Gıdaları mevsiminde tüketin Mevsimi dışında yetiştirilen sebze ve meyveler için doğal olmayan zorlama yöntemler kullanılmaktadır Doğal yöntemlerin kullanılmadığı seralarda çok fazla tarım ilacı kullanıldığını da unutmayın Gıdalarınızı yerel olanlardan seçin ABD veya Arjantin gibi dünyada en çok GDo üreten ülkelerden gelen ürünlerin GDO lu olma riski yüksek Ülkemizde üretilee ve kaynağını bildiğimiz ürünler tüketerek yerel çeşitlerin korunmasına da katkıda bulunun Ayrıca dünyanın farklı bölgelerinden gelen ürünlerin ulaştırılması için harcanan yakıtın yarattığı kirliliği unutmayın

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2009, 16:49   #869
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 06-09-2008
Şehir: Bursa
Mesajlar: 164
Galeri: 26
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sûz-i Dilârâ Mesajı Göster
Yukarıda dikkatli üye arkadaşlarımızın düzelttiği yanlışlar da dahil gördüklerim bu kadar. Hani başka sayfalarda olsa tamam da bir arkadaşımızın dediği gibi burada biraz iğreti duruyor.
Sn. Sûz-i Dilârâ,

"İğreti" sözcüğünü "yakışmamış, yerini bulmamış, uygunsuz" anlamı için kullandıysanız sanırım sizin de küçük bir hatanız oldu. Doğrusu "eğreti" olmalıydı.

Bu vesile ile iki konuda naçizane görüşümü paylaşmak isterim:

1- "Eleştiri", "hataların tespiti" ister iyi ister kötü niyetle yapılsın eleştirilen için bir fırsattır. Kişi hatayı düzelterek bu fırsatı değerlendirir ya da eleştirene kızarak geri teper. Peki eleştirene kızmak ne kazandırır? Hatasız kimse var mı ki?

2- Pek çok yazım kuralı var: Sözcüklerin doğru seçimi, doğru yazımı, noktalama işaretlerinin kullanımı, vs. Bu kuralların nedeni kendimizi doğru ifade etmek değil mi? Doğru ifade doğru iletişimin olmazsa olmazı değil mi? Evde, işyerinde, sokakta yaşanan pek çok anlamsız sorunun nedeni iletişim değil mi? Öyleyse agaclar.net'in doğru yazma hassasiyetinin aslında hepimiz için ne kadar büyük bir hizmet olduğunu anlamak lazım. Tabii ki kuralların tümünü (biraz önce yukarıda görmüştüm) bilmek çok zor. Ama hiç olmazsa bize hatırlatılanları doğru yazmak hassasiyetini göstermeliyiz.

Bu görüşlerimi burada fikir beyan eden arkadaşlara karşılık olarak yazmadığımı forumun içerisinde bazen karşılaştığım "Eleştirine derhal saldır" ve "Bir sürü kural. Ne gerek var ki?" temalı mesajlar için yazdığımı da hatırlatmak isterim.


Düzenleyen N.Hel : 11-06-2009 saat 17:50
N.Hel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-06-2009, 22:36   #870
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Cumhur Tonba Mesajı Göster
Sayın Hozat,
Lütfen yazdıklarınızı kontrol ediniz. Düşünce olarak çok doğru. İmla olarak? Noktadan sonra boşluk yok. Oludu? eksik yazılmış. Mesajlarınızda bu gibi yazılım yanlışları ve noktadan sonra boşluk bırakmama alışkanlığınız devam ediyor. Başka tarafta olsa hoşgörebilirim. Burada asla. Beni affedin. Bu yazıyı yazdığım için.
Sevgi ve saygılarımla.
Bazen ölüyorum gülmekten, ne kadar yanlış yazmamaya çalışsak ta ister istemez oluyor. Bakınız yukarıda ki mesaj bir arkadaşımız iyi niyetiyle bir diğer arkadaşımızı hatalarını uyarırken bile hata yapabiliyor. (Tencere dibin kara senin ki benden kara)
Deyimi aklıma geliyor.

Ne kadar güzel, güzel olan yanlış yazmak değil, güzel olan bir birimizi uyarırken kızmamak alınmamak, hoşgörü herşeyin üstesinden gelecektir.


Düzenleyen Lilium : 13-06-2009 saat 00:21
Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:49.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025