Ver elini papatyam gel bir de beraber zıplayalım
SELLUKA
SELLUKA SELLUKA :p

Tohum ilk çimlendiğinde emriyodan önce kökçük dediğimiz (radikula) kısım toprağın altına doğru uzar, bu kısım topraya iyice yerleştiğinde üst taraftan yani tohumdan çıktığı noktadan toprak üstü kısmını oluşturan çim kını veya bazen cücükte denilen denilen kısım çıkar. İşte bu cücük toprak üstüne kendisini atınca artık toprak altındaki kısımlar yani kökcük kılcal köklenmeye doğru gelişir ve toprak üstünde kotiledon dediğimiz ilk yapcakcıklar belirir.

Tam bütün bunlar gerçekleşirken yani tohum toprağa adapte olmuş durumdayken veya kendi kendini yırtınıp fiziksel, kimyasal ve biyolojik değişimleri müthiş bir mücadeleyle verirken meraklının birisi tohumu bulunduğu ortamda rahatsız eder o yana bu yana döndürür, karıştırır meraklıdır çünkü. Tohum ne oldum delisi olur. Genelde bu durumda tohum artık aşağı mı ilerleyecek yoksa yukarı mı gelişecek şaşırır. Çünki bütün algılama mekanizmaları fiziği, kimyayı, biyolojisini alt üst eden bir dış etkiye maruz kalmıştır. Karıştırma işlemi bitince eğer çim kendini toprarlayabilirse tekrar durup düşünür ve aşağı mı yukarı mı gidecek ona karar verir bu süre bazen 3-5 gün olabilir veya daha fazla veya hiç yani çimlenme sekteye uğrar. Çim eğer bütün bu engelleri aşarsa çimlenme engellerini aşabilir. ;)

Söz veriyorum hocam..
Bir daha ektiğim tohumu rahatsız etmiyeceğim. Üzüldüm şimdi.
*Yazık tohum dediğinin eti ne butu ne. Bir de mızrap gibi kürdanla ... söz söz.

Şey :( ben çok mu kötü birşey yapıyormuşum,
ama valla niyetim o tohumlara köklere filizlere zarar vermek değil sadece çimlenmeyi görmek büyümelerine şahit olmak,
Habibe de topu bana atmış :(

Bende ellemeyeceğim, karıştırmayacağım,
Aşk olsun Selahattin Bey sürpriz bumuydu çok üzüldüm ama ben :(

Papicim ver topumu :)

Vermem :)

birisi tohumu bulunduğu ortamda rahatsız eder o yana bu yana döndürür, karıştırır meraklıdır çünkü. Tohum ne oldum delisi olur. Genelde bu durumda tohum artık aşağı mı ilerleyecek yoksa yukarı mı gelişecek şaşırır.


Demek ondan bizim tohumlar birazcık kafayı yedi çıkmıyorum işte diyor hımmmmmm!!!!!

Bundan sonrasında koptum!..:D Bir sınıf dolusu yaramaz ve onlara yaptıklarını farklı bir gözle anlatmaya çalışan bir öğretmen belirdi gözümün önünde..:D Kürdanlar, saç tokaları havalarda uçuşuyor minicik tohumların çevresinde.. Tohumlar büzüşmüş korkudan, birbirlerine bakıyorlar nereye kaçsak diye..:D

Sayenizde yine güne inanılmaz güzel başladım.. Allah da sizleri güldürsün..:p

****** kimse üzülsün diye yapmadım eğer üzüldüyseniz özür dilerim. Hatta birazda espri tarzında açıklamaya çalıştım ama becerememişim demek ki. Fakat gerçek şu ki eğer vazgeçecekseniz mesajımı değiştirmeyeyim :D. Fakat bunun yerine bulabildiğiniz en büyük fasulye tohumunu suya atın, suda an be an gözlemleyebilirsiniz veya cam şişeye koyun ve içine sadece nemli tutacak kadar su koyun ve kapağı kapatın arada da havalandırın rahatlıkla gözlemlersiniz çimlenmeyi.

Bitkilerde insanlar gibidir öncelikle onlara saygı duyulmaz değer verilmez ama tanıyınca bilinince gerçekten saygıya ve değere layık oldukları anlaşılır sizin kadar bende burada saygı göstermeyi ve bir çok şeyi öğreniyorum tıpkı sizlerden benim çok şeyi öğrendiğim gibi ama bilmemek değil bence de öğrenmemek ayıp ;).

Mesela ben yere düşen bir üzüm tanesini atamam atamıyorum, yere düşen bir çileği düştü diye atamam biliyorum ki çilek bitkisi, asma bitkisi bir fabrika gibi çalışır bir taneside aynı olan bin taneside aynı olan bir fabrikadan çıkar. O fabrika ki toprağı kurak sulak demeden çeker, emer, sömürür kendisi çamur yer bize tatlı yedirir bir tarzda hizmet verir.

Çok güzel yazmışsınız,
diğer yazıyı da lütfen silmeyin ;)

o fasulye kokmaz mı? buğday gibi olmaz mı yani olmaz derseniz deneyeceğim de ;)

Benim o kadar sabrım yok, bana fide gönderin. İştahlı olsun.

Lütfen.

Sabrı olmayanların, sellukası da olmuyor.

Biz aylarca tOhumları bekledik .Şimdide neredeyse 20 gün oldu tohumun çimlenmesini bekliyoruz .SABIR SABIR sabredip sellukaya ulaşacağız ;)

Sanırım, benim "çorba kaşığı sapı" arada güme gitmiş.:D
;)

Ama merakta ediyoruz yani,acaba kök verdiler mi?Ne haldeler belki canları sıkılıyordur .Zira şehir değiştirdiler yabancı ellerdeler canlarım sıkılmasınlar diye habire ilgileniyoruz ;)
LERDEMİR senin çorba kaşığının sapını nasıl atladılar anlayamadım benim zavallı tokalarım fark edildi de;)

lerdemir piştt sakla,sakla ;)

Selahattin hocam, gör gör bak daha ne işkenceler ve işkenceciler varmış :)))
(ödü çıtladı bu olsa gerek) :dilli:
Benim bile ödüm koparken, minnacık tohumun ödü patlamaz mı? :o :o

defnen, sende saklan hemen :p

:D

O kudretten bir sestir, korkmuyor gibi görünsekte yürek hop hop hoplar vallahi... Ama şimşeğin, yıldırımın havanın serbest azotunu toprağa kazandırdığı yönüğnde bir bilgi kalmış aklımın bir köşesinde...

İkinci tohumum da çimlenmiş :)

Tohum isteyen arkadaşlar lütfen SELLUKA ile ilgili yazıları baştan sona okuyunuz. Forumda ki başlığı görüp sadece son sayfayı okuyup bende istiyorum demeyiniz, burada gerçekten çok büyük emek var, çok büyük azim ve sabır var.

papatyam,
kaçıncı günde çmlendi?

Galiba 21 Mart ta ektim :) bu gün 12 Nisan ;)

ilk çimlenme 20 günlükken oldu, ikinci çimlenme 21 günlük :)

memet, çimlendikten sonrada mı? :eek: :confused:

selluka
 

Sevgili arkadaşlar,

Bu forumda oradan oraya koşturup duruyorum. Yeni olduğum belli oluyor heralde. Bende selluka tohumlarını nereden bulabilirim. Yardımcı olabilirmisiniz

Sanırım Mine hanım onbeş gün arayla kulanılabileceğini söylemişti. Çimlendikten sonra da.
Cyucel, hoşgeldin. Seneye kadar sabredersen tohumun olacağı kesindir. Tohum bulmanın şimdilik tek yolu bu.

Aaaaaaaaaaaaaaa imkansız
 

Kafama taktım şimdi
mutlaka bulmam lazım....Uyku uyuyamam ...

Bak ben nasıl da sabrediyorum. Saatlerdir okuyup duruyorum. Dışarda hava güzel, güneş beni çağırıyor. Daha fazla okuyamayacağım, gözlerimin önünde harfler ve selluka tohumları uçuşmaya başladı.

Ne size ne de sellukaya doyum olmaz. Ben kendimi güneşin ılık kollarına bırakmaya gidiyorum.

Sabreden derviş muradına erermiş!

:eek: Yok artık! :eek: :eek: :D :D

İnanamıyorum size yaaa..:dilli: O minicik, savunmasız, yaşam savaşı veren canlılara.. Bunlar da yetmiyormuş gibi bir de korkutmak!:D :D :D

Şaka bir yana Afrika Menekşesinde de okumuştum bu korkutma hikayesini. Ortadan karşılıklı iki yaprağını kırarsan çiçek açar demişler bir arkadaşa..:D O da kırmış tabii. Ama menekşesi çiçek açmamış..:p Neden acaba?:p