![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,235
|
Fizibilite süreci Tasarım bittikten sonra bu tasarımı nasıl uygulayacağınıza karar vermek gerekiyor. Bu kararı verirken, hem nasıl yapacağınıza, hem nelerle yapacağınıza, hem de hangi maliyetlerle yapacağınıza karar vermelisiniz. Benim süs havuzunu yapacağım yer Toroslarda, 1300 rakımda, yazın 35 derece, kışın -15 derece sıcaklıklarının olduğu bir yer. Suyun donup genleşmesi vs.. gibi etkenlerden ötürü beton havuz yapma seçeneğini hemen eledim. Bahçenin yolun diğer kısmında olması ve taş duvarla çevrili olmasından dolayı elle kazmaktan başka çare yoktu. Su derinliğinin maksimum 80 cm, havuz kenarında 30 cm olacağı şekilde tasarımım buna imkan veriyordu. (Yaklaşık 4 tonluk bir hacim kazılacaktı). Tasarım öncesinde Bauhaustan son kalan bir promosyon ürünü olarak filtre sistemini çok ucuz bir fiyata satın almıştım (ambalajı kirliydi, yırtıktı, vs..) (Heissner marka Bidonlu filtre sistemli kaliteli motorlu bir sistem). Normalde tasarım sonrasında havuzdaki su hacmine göre almak gerekir. Filtreyle ilgili bilgileri daha sonra detaylı anlatacağım. Bauhaus'ta her ikisi de Ultraviyole'li (UVli) ucuz olan Watermarks filtre sistemi 200, Heissner pahalı filtre sistemi 400 YTL civarı fiyatlara satın alınabilir. DIY (Kendin yap) filtreler de bidon, hortum, filtre malzemesi ve motor kullanılarak yapılabilir; ancak ucuz bir hazır sistem kesinlikle daha ucuza malolacaktır. Benim satın aldığım filtre sisteminde UV yoktu, akvaryumlarım için almış olduğum yaklaşık 90YTL maliyetindeki Atman 9V UVyi kullanmaya karar verdim. Süs havuzlarında dalgıç pompaları tavsiye etmiyorum; hem çok ses yaptıklarından, hem de çok fazla elektrik harcadıklarından. Filtre içindeki yararlı bakterilen ölmemesi için filtrenin sürekli çalışması gerektiği için; uzun vadede elektrik masrafını da düşünmek gerekiyor. (Örnek olarak aynı debide su taşıyan Heissner markalı su motorları, Watermarks su motorlarının yarısı kadar elektrik harcıyorlar). Havuz şiltesi olarak yine Bauhaus'tan Heisnner marka 0.5 mm kalınlığında 6 metre kalınlığında 10 metre uzunluğunda havuz şiltesi satın aldım (Fiyatı metrekaresi 4.8 YTLydi; 60 metrekaresi 290 YTLye maloldu). Heissner'ın havuz şiltesi astarı da şilteyle aynı fiyata satılıyordu. Ben onun için de 290 YTL harcamak yerine, her biri 50 metrekare olan 2 adet laminant parke şiltesi satın aldım (0.2 mm kalınlığında), 100 metrekaresi toplam 30 YTLye maloldu. Havuz şiltesinin boyutları için şöyle bir hesaplama yöntemi var: 40+Uzunluk+2xDerinlik+40 cm uzunluğunda; 40+Genişlik+2xDerinlik+40 cm genişliğinde şilte kullanılır. 40 cmler her iki taraftaki su dışında kalması gereken uzunluk, 2xDerinlikler ise şiltenin dikeyde kat ettiği mesafe. Hesaplamalarımda 6x6 şiltenin havuz için, kalan miktarın ise dere ve şelale için yeteceğini gösteriyordu. Havuzun ortasına koymayı düşündüğüm Watermarks marka fıskiye motoru ve setini sanırım 60 YTLye satın aldım. Ancak önümüzdeki sene daha güçlü bir motor satın almayı düşünüyorum (fıskiyenin daha kuvvetli ve yükseğe su püskürtmesi için). Daha sonra 85 YTLye sırayla 6 değişik renkte ışık veren led ışıklı fıskiye başlığı satın aldım Bauhaus'tan. Sepetli saksılar, nilüferler ve diğer su bitkilerini ayrı bir başlık altında anlatacağım. Süs havuzunu mayıs sonunda inşa ettiğim için; çok daha önceden nilüfer ve su bitkilerini alıp balkonda su dolu leğenler içinde büyütmeye başlamıştım. İlk sene sistemi geç kurabileceim için Koi konusunu erteledim. Toplam olarak yaklaşık 200 YTLlik su bitkileri satın aldım. Kayrak taşı, kum, çakıl, çimento gibi malzemeler ve nakliyesi toplam 200 YTLden daha ucuza maloldu. 25 metre ekstra hortum, cocopeat torf, kalın kablolu elektrik tesisatı, kauçuk dış mekan prizleri vs.. diğer masraflar da yaklaşık 100 YTLye maloldu. Özet olarak 5 ton kapasiteli şelaleli, dereli, havuzlu, nilüferli ve su bitkili sistemi işçilik hariç 1200 YTLye maloldu. İşçiliği babam ve ben yaptık. Düzenleyen karinca70 : 06-01-2008 saat 17:07 |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,235
|
Değişik tarihlerde yıllık izin kullanacağımdan ötürü, sistemi parça parça inşa etmem gerekiyordu. 3 kez yıllık izin kullandım; ilkinde süs havuzunu, ikincisinde dereleri, üçüncüsünde de şelaleyi inşa ettim. Böyle bir sistemde su seviyesi en önemli faktör olduğu için ilk olarak suyun sonlandığı yani en düşük su seviyeli yerden başlamak gerekiyor. Böylece sonradan yapılan eklemeler, havuz şiltesi üzerine örtülecek şekilde konulabileceği için genişletilebiliyor. Bu arada ilk inşa edilen kısım su ile doldurularak çalışır hale getirilebiliyor. Ben de böyle yaptım. Yapım süreci - Süs havuzu 21 Mayıs 2007 Pazartesi Çizimdeki ölçülere uyarak öncelikle daire şeklindeki havuzun merkez noktasını tespit ettik. Merkeze bir tahta çaktık. Tahtayı merkezde tutarak ayrı bir tahta yardımıyla 180 cm yarıçapına uyarak havuzun kenarlarını işaretledik (tahta yerine ip de kullanılabilirdi, biz iki kişi olduğumuz için çok farketmedi) Sonra kitaplardan öğrendiğimiz gibi 60 derece meyille kazmaya başladık. Kazma işlemine başlamadan bir gün önce kazacağımız bölgeyi bol miktarda sulayarak yumuşatmıştık. 10 sene önce kesilmiş olan dut ağacının hala canlı kökleri ve bazı büyük taş parçaları dışında çok sorunla karşılaşmadık. Düzenleyen karinca70 : 06-01-2008 saat 17:39 |
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,235
|
22-23 Mayıs 2007 Toplam 3 gün boyunca kazma işlemimiz devam etti. Aslında sadece kazmak olsaydı 1 günde çoktan biterdi. Ancak çıkan toprağın da bir şekilde kullanılması gerekiyor. Çıkan toprağı çakıllarından temizleyerek bahçede başka yerlerin doldurulmasında kullandık. Duvar dipleri boyunca 15 cm yüksekliğinde, 50 cm genişliğinde doldurmaya başladık. Ayrıca kamelyanın sadece ayakları ince uzun saksılar içinde betonlanarak gömülmüştü, ve etrafında bir şey yoktu. Tasarım gereği kamelyanın etrafını da toprakla çevirerek çiçeklik yaptık. Bu arada, toprakları koydukça saksılarda bekleyen fideleri ve fidanları da ekiyorduk. O yüzden uzun ve zor bir süreç oldu. Çiçek, ağaç ve sebze fidelerini otobüs bagajında muz kolileriyle getirmiştik. (Muz kolilerini Esenyurt'taki hale uğrayıp ordaki kolicilerden tanesi 75 Kuruşa almıştım. Muz kolileri yanları üstü ve altı açık, iç içe iki koliden oluşuyor, plastik fideliklerden içinde 2 tanesi sığdığı ve yüksekliği de kurtardığı için şehirlerarası fide taşıması için idealdi. Hem de koliler üstüste konulabiliyordu. Bu süreç sonunda, ters çevrilmiş bir ufo şeklinde, veya daha iyi bir tarifle derin bir yemek tabağı şeklinde süs havuzumuzun iskeleti iki kademeli olacak şekilde ortaya çıktı. Süreç boyunca her akşam ertesi gün kazmayı kolaylaştırmak adına bolca sulamayı ihmal etmedik. |
|
|
|
|
|
#4 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,235
|
24 Mayıs 2007 Bir havuzun olmazsa olmazlardan birisi su kaçırmamasıysa, diğeri de su terazisinde olmasıdır. Yoksa havuzun bir tarafı yüksekte kalabilir. Biz de bu yüzden astarlama işlemine geçmeden önce su terazisini daha hassas olacak şekilde düzenlemeye başladık. Ancak 320 cm çapındaki havuzu su terazisine almak kolay değil. En az 3.5 metre boyunda düzgün bir cisim gerekiyor. Biz de o an için bulamadığımız için ip çekerek bunu yapmaya çalıştık. Su terazisine getirebilmek için hem havuz kenarını hem de havuz içindeki kademeyi toprak ilave ederek veya kazarak şekillendirdik. Ancak su doldurduktan sonra havuzun bir tarafının 3-4 cm daha aşağıda olmasına engel olamadığımızı gördük. Tavsiyem her aşamada su terazisi dengesinin uzun ve düzgün bir cisimle ve hassas bir su terazisi ile sağlanması. Biz havuzu daha sonra su terazisine şilte ve astarın altına kum dökerek getirdik, tabi daha zahmetli oldu. |
|
|
|
|
|
#5 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,235
|
24 Mayıs 2007 Havuzun iskeleti üzerine bulabildiğimiz en ince kumla astarlama işlemine başladık. 2-3 cm arası bir kum astarı sağladık. Eğimli yüzeyde kumun dağılmadan durabilmesini sağlamak için sürekli sprey hortum başlığıyla yarım saatte bir sulama yaptık. Kumu taşıma ve kumla astarlama yarım günden fazla vaktimizi aldı. |
|
|
|
|
|
#6 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,235
|
24 Mayıs 2007 Kum astarın üzerine laminant parke şiltesini serdik. Çok ince bir kum bulamadığımız için, kumla şilte arasında bir koruma sağlayacaktı. Aslında daha derin kazıp izocamla astarlamak daha mantıklıydı ama bulunduğumuz yer itibariyle izocamı taşımayı tercih edemedik. Parke şiltesini sermek de değişik bir zahmete sebep oldu: çok hafif bir malzeme olduğu için rüzgarda uçuşuyordu. Bu yüzden kenarlara kalas ve parke taşları koyarak bu sorunu aşmaya çalıştık. Daire şeklindeki havuzu eşit miktarda astarlamamız mümkün değildi, bazı yerleri 2 bazı yerleri 3 kat astarlayarak elden geldiğince astarladık. |
|
|
|
|
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,235
|
24 Mayıs 2007 Astarlamanın hemen ardından, astar bozulmadan şilteyi sermek gerekiyordu. Şilteyi sermek için önce açtık, 6. metreden kestik (6x10 metre şiltenin 6x6 kısmını çıkarmış olduk). Güneşte o kadar çabuk ısınıyordu ki, dokunmak için eldiven giymek gerekiyordu. Havuzun dibindeki astarı tutan parke taşlarını kaldırarak, havuz şiltesini havuzu ortalayacak şekilde ayarladık ve şilteyi havuzun içine serdik. Kare şeklindeki şilteyi daire şeklinde bir yere sermek kolay değil tabi ki; bazı yerlerinden katlamak gerekiyor. Katlama işlemlerini yapmanın en kolay yolu su doldurmak. Su doldurdukça su basıncı şilteyi düzeltiyor, biz de elimizle çekiştirerek daha az kıvrılacak hale getiriyorduk. Musluk suyu çok kireçli olduğu için direkt olarak kullanmadık. Hortumu daha önceden yanımda götürdüğüm iplik, karbon ve reçine filtreli arıtmaya bağlayarak havuzu doldurduk. Böylece suyun dengesini sağlamış olduk. Havuz şiltesindeki kıvrımlar ilk bakışta sorun gibi gözükse de, daha sonra üzerine döktüğümüz çakılları eğimli yüzeyde tutmayı kolaylaştırdığı için sorun olmaktan çıktı. Bulunduğumuz yerde yuvarlak doğal çakıl taşı bulmamız mümkün olmadığından yol inşaatlarında kullanılan mıcır taşlarından satın almıştık. Bu havuz şiltesi açısından çok sağlıklı olmamakla beraber, olmamasından daha iyiydi. Çünkü güneşin UV ışıkları ve sıcaklığı şilteyi çok çabuk yıpratabilirdi. Görünüş açısından mıcır taşları daha güzel oldu diye düşünüyorum. Kaldirim parke taşlarını birbirine foam köpükle yapıştırarak fıskiye için bir yükseltici bir taban yapmıştık. Bu tabanı (havuzun şiltesini ağırlığıyla ezmemesi için) köpük bir kapak üzerinde havuzun tam ortasına koyduk ve havuzu ilk kademeye kadar suyla doldurduk. Havuzu tamamen doldurduktan sonra taşları döşemek zor olacağı için, havuzun dibini ve 1.kademeyi mıcır taşlarıyla bu aşamada kapladık. Mıcır taşlarını eldiven kullanarak leğenlerde yıkadık ve daha sonra yine eldivenlerle kovalarla taşıyıp havuzun yüzeyine serdik. Leğenlerdeki yıkama sonrası oluşan tortulu sularla ağaçları ve fideleri suladık. Yine de ilk suyu doldurduğumuzda ilk kademenin içi görünmeyecek kadar bulanıktı. |
|
|
|
![]() |
|
|