agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Orman, Ormancılık, Orman Yangınları, Ağaçlandırma (https://www.agaclar.net/forum/orman-ormancilik-orman-yanginlari-agaclandirma/)
-   -   Özel mülkiyet alanlarının orman kategorisine sokulması (https://www.agaclar.net/forum/orman-ormancilik-orman-yanginlari-agaclandirma/5327.htm)

angel67 04-04-2009 09:13

Daire:20
Tarih:30.05.1995
Esas No: 1991/10952
Karar No:1991/16202
Kaynak:YKD. NİSAN 1996

İlgili Maddeler:6831 SK 1, 6831 SK 1/J, 4785 SK 1, 5658 SK 1, 3402 SK 18/2, 3402 SK 2/C, HUMK 57,

İlgili Kavramlar:TAPU İPTALİ VE TESCİL GAYRİSABİT SINIR ORMAN

1-Tarla niteliği ile hazine adına tesbit ve tescil olunan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescili istendiğine göre, tesbit in niteliği itibarıyla orman yönetiminin zorunlu dava arkadaşlığı söz konusu olmadığından davalı sıfatıyla davaya katılması ve aleyhine hüküm kurulması doğru değildir.
2-Dava konusu parsele revizyon gören vergi kaydının bir sınırının orman okuması, vergi kaydının lehe olduğu kadar maliki aleyhine de delil teşkil etmesi değişebilir sınır itibarıyla miktarı ile geçerli bulunması nedeniyle miktar fazlasının sınırda bulunan ormana el atmak suretiyle oluştuğunun kabulü zorunludur. Orman olan yerdeki bitkisi yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağı sayılır ve üzerindeki zilyetlik geçersizdir.
3-Sınırında çalılık bulunan vergi kaydı da, değişebilir sınırlı ve miktarı geçerlidir. Sınırdaki çalılık 6831 sayılı kanunun madde 1/j kapsamında orman sayılmayan yer olduğu takdirde kazanılabilir.
4-Orman sınırlandırması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk kez yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliği ve hukuki durumu 3116, 4785 ve 5858 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde belirlenir.Buna göre; Mahkemece eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları varsa anmenajman planı getirtilmeli; evvelce dinlenenler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman bilirkişi aracılığıyla mahallinde yeniden yapılacak keşifte, nizalı taşınmazla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerle ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı, tapu ve zilyetlik yoluyla ormandan yer kazanma olanağının bulunmadığı, öncesi ormandan bir yerin, üzerindeki bitki örtüsü yok edilmiş olsa bile salt orman toprağının orman sayılan yerlerden olduğu hususları düşünülmeli, kesinleşmiş bir orman tahdidi bulunmadığından, sözü edilen diğer belgeler uzman bilirkişi eliyle mahallinde uygulatılarak, taşınmazın memleket haritasına göre konumu saptanmalı, bu uygulama sonunda bilirkişiye memleket haritasıyla irtibatlı kroki düzenlettirilmeli, bilimsel yönden yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir

Yargıtay kendi verdiği çıkardığı kararları bile tanımamaktadır işte size örnek


.(YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ). AİHM Tapuları iptal edilenlere mülkten yoksun bırakılmalarının ‘aşırı bir müdahale’ oluşturduğuna ve bu kişilere tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi.


bu kadar kararlar vermesine rağmen yargıtay da taraf tır.

bakın aşağıda verceğimde ülkenin anayasa dedikleri kitapta yazmaktadır..hani kesinlikle değişemez dene kitapta.

37. 1982 Anayasasının ilgili hükümleri aşağıdaki şekildedir:
“XII. Mülkiyet Hakkı
MADDE 35- Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.

D. Kamulaştırma
MADDE 46 - (Değişik madde: 03/10/2001 – 4709 S.K.) Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.
Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir.
İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanır.
Medeni Kanun
38. Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri aşağıdaki şekildedir:
MADDE 683 § 1 – “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.”
MADDE 705 § 1- “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur.”
MADDE 1007 § 1- “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”
Bu kadar kanun karşısında Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafın’dan her hangi bir tazminat ödenmeksizin arazimizin ormanlık alan olarak nitelendirilmesinin, 1 No’lu Ek Protokol’ün 1. maddesi uyarınca mülkiyet hakkına yönelik orantısız bir müdahale teşkil ettirmektedir. Aynı zaman da belge ve delillerin gizli olduğuna dair belgeleri hiçbir zaman belge ve haritalar mahallinde olmamış ve uygulanmamıştır. Bu şekilde yapılan tapu iptali veya geçersizliği ile sonuçlanan Türkiye Cumhuriyeti’nin orman kanunu uygulaması’nın İnsan haklarına aykırı olan bir karara yol açmıştır. Bu nedenle’ de A.İ.H.S ’nin 6. maddesinin 1.fıkrasının da ihlal edilmiştir.

Görüyorsunuz değilmi hukuk bölümünü 4 yıl okuyupta hakim olanlar burada ne hikmetse konuya vakıf olamayıp hep devlet lehine karar veriyor...ozaman bu anayasa kime işliyor anlıyamıyorum...

angel67 04-04-2009 09:26

Bu ülkede bu nedenle Orman denerek vatandaşın arsasını gasp eden devlet mantığına karşı herkese yardım etmek için elimden geleni yapmak bana mutluluk verecektir.İnsanları mahkemeye git hakkını ara gibi fuzuli muhabbetlerle oyalamak taraftarı değilim .öncesi ormanmış 500 yıl sonra alırsın 2B olursa kazanırsın alavere uzatmaya gerek yok tapun varsa iş bitmiştir bunun sorumlusu orman kadastrosu yapanlardır ..yerel mahkemelerde öncelikle mülkiyet hakkınızı arayın olmuyorsa hiççççççç uzatmayın direk a.i.h.m müracat edin çünkü tapunuzun olması yeterli a.i.h.m hakimleri soruyor Türkiyeyi savunan avukatlara madem orman sa tapu neden verdin diye..sen ne çabuk unutuyorsun kabul ettiğin protokolleri diye 1nolu protokolün 1.maddesine dikkat çekiyor ayrıcada adil yargılamanın sürecinin Türkiyede olmadığını buda 6 protokoldür.bir çok insan a.i.h.m e müracat etmektedir sonunda her hakkını arıyan göreceksiniz bu orman bakanlığının yapdığı gaspları engelliyecektir..hem orman diye tapuyu iptal ederler sonrada imara açıp inşaat ruhsatı verirler...

Yücel Özlem 04-04-2009 14:31

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi angel67 (Mesaj 392935)
vatandaşa verilen tapuların 5-10-15 yıl sonra orman vasfı niteliğiyle iptal edilmesi konusunda..suçlu devlettir tapu sicilini düzenleyen devlettir vatandaşını mağdur eden yine devlettir.hukuk devleti olmayan bir ülkede de orman hukuku olur ******.siz ilk yazılarınız da bahsetmişsinizki orman olan yerler tapulandırılmış diye peki burada vatandaşın suçu nedir.benim babam 1966 yılında bir bir şahıstan tapulu arsa almış 11 sene sonra geçtikten sonrada orman tapu iptal davası açmış ve sahte evraklarlada devlet tarafından dolandırılmış.şimdi dava a.i.h.m de kazanacaz ve söke söke de alacaz.bu yapılanların suçlusu kim peki.neden suçlular ortaya çıkarılmaz ve cezalandırılaz....benim sesimi duyurmamın nedeni bu devlet vatandaşını tapu ile dolandırıyor ispatı bendedir hatta davayı açıyor bilirkişiyide kendi mühendisini yolluyor bu kadar da dolandırıcı hukukta onları destekliyor...

Sayın Angel, bilmiyorum bu son üç yazıyı, bana cevaben mi yazdınız. Öyle ise teşekkür ederim. "Sayın Yücel Özlem yalnış biliyorsunuz" demiştiniz. Neyi bilmediğimi yine anlamış değilim. Bu nedenle de yanlışımı düzeltemedim.

İşin başında Oğuz Karsan Bey'e destek olmaya çalışmıştım. Dava safhalarının, foruma adım adım yansıtılmasını, benzer olaylarla karşılaşanların da yaralanabileceği bir örnek dosya oluşmasını, amaçlıyordum. Bunu beceremedik. Bu safahat forumda gözüküyor.

Bildiklerimden ya da bildiğimi sandıklarımdan hareketle, bir iki şey söylemeye çalışacağım. Umarım derdimi anlatabilirim.

Önce bir konuya açıklık getireyim. Hazinenin, Orman İdaresinin avukatı, çalışanı yahut da gönüllü savunucusu değilim. Ancak Devlet denilince konu biraz farklı. Devlet, ülke vatandaşlarının toplamının sahibi olduğu bir yapıdır. Bu yapı, işlerini insanlar eliyle görür. Bu insanlara, gördükleri işler karşılığında bir ücret öder.

Bu insanlardan bir kısmı, birazı veya çoğunluğu işlerini iyi yapmıyor olabililer. Bunların işlerini iyi yapması da yine hukuk sayesinde olur. Hukukun uygulanması da insan eliyle olur. Elinizdeki malzeme ile yetinmek zorundasınız. Ya da daha iyisini yetiştirmenin bir yolunu bulmalısınız.

Bakınız, şu foruma üye olurken, bir üyelik sölzeşmesi yapıyoruz. Burada belli kurallar var. Bunlara uymayı kabul ve beyan ediyoruz. Sonra da uymuyoruz. Görevliler uyarınca da onlara kızıyoruz. Ya da hoşgörü dileniyoruz. Öyle değil mi? Bu toplumun içinde yaşıyoruz. Hepimiz birbirimize benziyoruz.

Devlet dolandırıcılık yapmaz. Bir kısım görevliler işlerini yanlış veya eksik yapıyordur. Devlete söverek bir yere varamayız. Eksik veya yanlışı düzeltmeye çalışmalıyız.

"AİHM'ne gittim oh olsun. Avrupa mahkemesi TC Devletini dövecek ben de hıncımı alacağım" gibi bir garip hava içindesiniz.

Unutmayınız ki, bu mahkemeye gitmek imkanını da size TC devleti vermiştir. Devletiniz ne kadar güçlü ve başı dik ise, sizin debaşınız o kadar dik olabilir.

Bir yanlış anlamaya meydan vermemek için, açıklmak gereğini duyuyorum. İnsanların haklarını aramak için AİHM'ne gitmelerine karşı değilim. Devlet tarafında tanımış bir haktır. Meşrû bir yoldur.

Burada tartıştığımız konu hakkında Yargıtay'ın içtihat oluşturan kararlarını doğru bulmuyorum. Tapu devletin güvencesi altındadır. Öyle olmalıdır. Ancak, bu kararı veren hakimlerin de bu işten şahsi bir çıkarları yoktur. Sahte belgler ve yalancı şahitlerle, ormanların talan edilmesi ile başedebilmek için; bu kararı, bir hayli zorlanarak aldıklarını biliyorum. Bir talanı önlemek için alınan (bana göre zorlama karar) başka haksızlıklara sebep olmaktadır. Bu yanlıştan dönülmelidir.

Bir konuya tekrar işaret edeceğim. Başkalarını eleştirenler kendi kapılarının önünü temiz tutmalıdırlar. Kendimiz işimizi doğru yapmıyorsak, başkalarından mükemmel olmalarını nasıl bekleriz.

Merak ettim. Profilinize baktım.

Alıntı:

Şehir: zonguldak
Meslek: serbest
İlgi alanları: ağaç
Cinsiyet: Erkek
Bu serbest meslek sahipleri, ne iş yaparlar?

angel67 04-04-2009 17:04

öncelikle anlıyışınızdan dolayı size teşekkür ederim.benim size yalnış biliyorsunuz dememin nedeni ise tapulu arsaların hiç bir bedel ödenmeden vatandandaşın elinden alınmasını onaylıyormuşsunuz hissine kapılmam olmuştur.siz bunu benim düşümdüğüm gibi düşündüğünüzü söyleyerek rahatlattınız.ben zerdenişim sadece bu haksız yargılama sistemine dur denilecek hiç bir mevkinin olmayışıdır.devlete karşı hissettiklerime gelirse sonuçta devletin görevlendirdiği memuru onu temsil etmektedir.devleti temsil eden ve yurt dışındaki mahkemelerde küçük düşüren zihniyete tazminat kesmemesi beni sinirlendirmektedir.inanın ki dosyaları bile açıp okumayan incelemeyen yargı sistemi var.bir çok a.i.h.m de tazminatlar ödettirmektedirler ülkeye bun cezaların sorumlusunun da cezalandırılması gerekmektedir.eğer bunlara ceza kesilmezse bu sistem böyle gider benim sinirlenmem sadece ondandır beni yalnış anlamayın.ben hukuk ta ki yapılanları bizzat göz göre göre gördüğümden sadece bir çığlık atmak istedim.bir çok insan mağdur mahkeme açacak paraları bile yok.bu insanları kurtarmalı sahip çıkmalı bakın benim elimden arazimi aldılar orman diye sonra tamamını imara açtılar ve inşaat ruhsatı verdiler.ama acar kent %6 aştı diye bakan koltuğundan oldu.ben bu kanunların bizlere neden uygulanmadığına karşıyım.bende TC.kimliği taşımaktayım.bana orman 11 sene sonra dava açıyor ve 22 sene dava sürüyor babamı kandırıp o bile anlamadan ormanda çalışan AGM sorumlusu ve halen kadrolu memuru olarak çalışan vatandaş arazimizi orman yapıyor ve bizim itirazımızda kabul edilmiyor.ben buna karşıyım şimdi beni kandırdın peki a.i.h.m hakimlerini nasıl kandıracan sormuyacaklar mı bu tapuyu kim verdi diye. sadece onu anlatmak istedim.....yalnış anlamayın yoksa farklı bir sitemim yok sadece mağdur edilen insanlara sahip çıkılmasını istiyorum 32 yıllık tapu mücadelesi yazsanız her yerde çıkıyorum google sırf insanlara emsal olsun diye sesimi duyura bilmek diye saygılarımla......

ha serbest işe gelince esnafım aynı zamanda kamu ihalelerinde mütahitlik yaparım.........peki siz nerden emeklisiniz?

angel67 20-07-2009 11:59

4785 Sayılı kanunun 3.maddesini iptal ettiler.Bu madde devletleştirilecek ormanlaraödenecek bedel 1936 vergi değerinin 2 mislini geçemez.Anayasa mahkemesi gerçek bedelin ödenmesini söyleyerek mülkiyet hakkına tecavüz saydı ve iptal etti vede üstelik dediki ben bunu iptal ediyorum burda bir boşluk doğuyormuş gibi görünüyor ama kamulaştırma kanunu uygulanmalı dedi...Varmı uygulayan?

Oğuz Karsan 28-09-2009 09:37

Merhaba.

Bir yıl önce, Trabzon'un Maçka ilçesinde kadastro çalışmaları yapıldı. Tabi her kadastro çalışmasında olduğu gibi bir sürü yanlışlık yapıldı.

Neredeyse kadastrosu doğru yapılan arazi yok gibi. Yörenin doğasından dolayı birkaç sene arazisinin temizliğini yapmamış olanların arazilerinde yükselmiş Çam Ağaçları yüzünden orman yazılma olayları oldu.

Bizim arazimizin bir kısmı da orman yazıldı. Konuşmak için Orman Müdürlüğüne gittiğimde dosyalardan kümeler oluştuğunu gördüm. Herkes benim gibiydi. Ama birçoğu da itiraz etmemişti. Buna rağmen yetkili emur 2000' e yakın mahkemelik dosya olduğunu söyledi.

Konuşurken benim gibi itiraza gelenlerin bazılarına da nasıl olsa kazanamazsınız niye itiraz ediyorsunuz demeyi ihmal etmedi. Memura arazimizin tümünün fındıklık olduğunu mahkeme sırasında tesbite gelen bilirkişinin Fındık Ağaçlarını Orman gösteremeyeceğini söylediğimde ise haklısın demek zorunda kaldı.

Kadastro genelde her yeri orman yazıyor. Zaten birçoğu itiraz etmiyor. Geri kalanların da yarısı ya mahkeme gününü kaçırıyor ya da başka nedenlerden dolayı haklarını kaybediyor. Akrabalarımın, Maçkada bulunan tanıdıklarımın ve Kayınvalidemin fındıklığı da aynı şekilde orman yazıldı.

Bahsettiğim yerlerin %95' i tapulu yerler. Bakalım ne olacak?

Saygılar

hosseda 28-09-2009 10:11

Sayın Yücel Özlem,

Geç yazılmış bir cevap olacak ama yeni gördüm yazınızın sonundaki sorunuzu. Şöyle sormuşsunuz 124 numaralı mesajınızın sonunda:

" Bu serbest meslek sahipleri ne iş yaparlar "

Benimde profilimde de " serbest " yazdığı için sorunuzu üzerime aldım.

Serbest meslek faaliyeti 193 sayılı gelir vergisi yasasında vergilendirmeye esas olmak üzere şöyle tarif edilmektedir :

" Serbest meslek faaliyeti : sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin, işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır."

Örnek vermek gerekirse kendi adına çalışan bir mimar, mühendis, doktor, avukat, mali müşavir, eğitim danışmanı vb. ler kendilerine mesleğiniz nedir dendiğinde " serbest meslek " diye cevap vermek hakkına sahiptirler.

İyi ama serbest te hangi serbest onu yazın derseniz, onu da sanal ortama karşı temkinli yaklaşıma bağlı bir korunma iç güdüsü olarak görün lütfen, aynen sizin profilinizde emekli ama nereden emekli ayrıntısının yer almaması gibi.

Hoşçakalınız.

Oğuz Karsan 29-09-2009 08:13

2 Eklenti(ler)
Merhaba.

Orman Bakanlığı, Müdürlükleri ve Şeflikleri bu günlerde Kadastroyu da yanlarına alarak milletin 100 belki de daha eski arazilerine saldırıyor.

İşte kanıtı. . .!

Eklenti 104931


Eklenti 104932

bu yazıda orman müdürlüğünün iddiası, daha doğrusu bahanesi, arazinin ormandan ayırıcı unsuru bulunmadığını iddia etmesidir.

Dilekçesinde belirttiği 123 ada 8 parsel de bulunan diye ifade etmiş olması zaten parselin kadastro tarafından parsel numarası verilerek belirlendiğini göstermektedir.

Şimdi aşağıya 3402 sayılı kadastro kanununun 1. maddesi olan amaç bölümünü yapıştırıyorum. Bakalım kadastronun amacı neymiş?

Alıntı:


KADASTRO KANUNU

Kanun Numarası: 3402

Kabul Tarihi: 21/06/1987

Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 09/07/1987

Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 19512

BİRİNCİ BÖLÜM:GENEL İLKE
AMAÇ:

Madde 1 - (Değişik madde: : 22/02/2005 - 5304 S.K./1.mad) *1*

Bu Kanunun amacı, ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topoğrafik kadastral haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukukî durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak, mekânsal bilgi sisteminin alt yapısını oluşturmaktır.
Yani neymiş, taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak, mekânsal bilgi sisteminin alt yapısını oluşturmak mış

Devlet bir taraftan kanun çıkararak kurallar koyuyor. Sonra bazı kurumların işine elmeyince bu kurallar sadece vatandaşın uymak zorunda olduğu kurallar olarak kalıyor.

Vatandaş hırslı, adi ve işgalci olabilir. Devletin görevi zaten bu gibi durumlarda milletin hakkını birkaç kişiye yedirmemektir.

Ancak devlet olmanın ciddiyeti ve şerefi olduğu gibi vatandaşın da Anayasadan kaynaklanan bazı hakları vardır. Üzerinde T.C. yazan ve devletin kendisinin düzenlemiş olduğu bir tapu belgesini kimse iptal edemez. Etmemeli.

Eğer böyle bir eylemi yapabiliyorsa, Devletin Her seviyedeki memuru ve yaptığı işler şaibe altında kalır. Çünkü o işler de Tapu gibi devletin teminatı altındadır. Bankalar veya diğer şirketler nasıl üzerinde isimleri ve ünvanları yazılı kıymetli evraklara sahip çıkmak zorundalar ise, Devlet de imzaladığı evraka sahip çıkmalıdır.

Bir büyükelçinin imzaladığı andlaşmayı ben tanımıyorum diyebiliyor musunuz? Bir bürokratın yıllar önce vermiş olduğu evrakı tanımam diyebiliyormusunuz? Bu nüfus kağıdından, ehliyete, tapudan, diplomaya kadar her evrak olabilir.

Sadece sahte olursa ki devletin verdiği tapunun sahte olması diye bir ihtimal olamaz.

Özetlersek, Devlet, millete ait olan ormana kimsenin el koymasına göz yummamalıdır. Devlet başka ülkelerin baskısı gerekmeden verdiği evraklara sahip çıkmalıdır. Hele bu kapı gibi T.C. Tapusu olursa. . . .

Saygılar

yelizakan 17-10-2009 01:13

Son yıllarda ülkemizde mülkiyet ve kadastro çalışmalarının problemli bir hal aldığını, Orman yönetimi ve Hazine'nin açmış olduğu tapu iptal davaları sonucunda insanların tapularının iptal edildiğini. Hiçbir bedel ödenmeyerek arazilerine el konulduğunu biliyorsunuz.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin taraflı kararlarıyla; ülkemizdeki hemen her kadastral toprak parçasına, orman olduğu iddiasıyla el konulabilmektedir. Bugün Onbinlerce Dava Asliye Hukuk Mahkemelerinde vatandaşların aleyhine sonuçlanmakta, insanların mülkiyet hakları yok sayılmakta; yüzlerce yıllık tapulu tarlalarına, evlerine, arazilerine orman olduğu iddiasıyla el konulmaktadır.

13 ekim 2009 tarihinde AİHM emsal bir karara imza atarak, Orman içinde kaldığı için tapu kayıtları iptal edilen yer sahiplerine Oldukça yüklü bir miktarda tazminata hükmetti. AİHM resmi sayfasındaki linkte (bu adresi adres çubuğuna yapıştırdıktan sonra görebilirsiniz.)

Adres çubuğuna bunu yapıştırın : http://cmiskp.echr.coe.int/tkp197/se...?skin=hudoc-en

Bu adreste search bölümüne CASE OF TURGUT AND OTHERS v. TURKEY yazın.

4. Sıradaki karar 13/10/2009 tarihlidir.In French only. Click here Üstüne tıklarsanız, AİHM' nin tazminata hükmettiği kararın fransızca metnini görebilirsiniz. Çevirisini burada kısaca özetlersem AİHM, Türkiye Cumhuriyetini, Kandıra'daki Arazinin Tapusunun iptal edilmesi ve Orman olarak tapuya geçirilmesi üzerine Arazi Sahiplerine 1.350.000 Euro (Bir Milyon Üçyüz Elli Bin Euro) Tazminat ödemeye Mahkum etmiştir. Bu kararla Türkiyede Tapusu iptal edilen onbinlerce kişiye AİHM'e başvurma ve tazminat alma hakkı doğmuştur. Özellikle karadeniz bölgesinde Onlarca yıldır Tapusu iptal edilen Vatandaşların bu haberden bilgisinin olması ve bu konunun güncelleşmesi anlamında bunu size haber vermek istedim. Bu önemli hukuk haberini sitenizde ilk olarak siz yayınlayınız.

cansimidim 01-11-2009 11:22

Herkese merhabalar, ben de mağdur olanlardanım işte özeti;

2008 ekim ayında izmirin belen başı köyü yakınlarında yaklaşık 2500 m2 bir tarla buldum. alanı ve şehir merkezine yakın olması itibariyle 15-20 yıl sonra emekli olabilirsek 2 göz oda yaparsak, doğayla içi içe yaşlanır gideriz düşüncesiyle ilgili kadastro müdürlüğünden aplikasyon raporları alındıktan sonra Tapu ile satın aldık. Satın aldıktan yaklaşık iki gün sonra çevre düzenlemesini yaptırmak adına tarlaya gittik yaklaşık on dakika
içinde orman memurları gelip bu alanın orman olduğunu söylediler.(aplikasyon yapılırken yaklaşık yarım gün bu alanda çalışıldı nerelerdeydiler kimbilir) bu arada yakınımda bir ev bir at çifliği var ve yanımdaki parselin etrafı tel örgü ile çevrilmiş içine zeytin ağaçları dikilmiş halde tapulu bir parsel daha var. tabi biz bunları gördümüz için hiç konduramıyoruz bir problem olabileceğine, bir de tapumuz var ortada. Bunun üzerine detaylı araştırma yapmaya başladık, orman bölge müdürlüğüne gittik, konuyu sorduk anlattılar, bu bölgenin problemli olduğunu ve bu bölgedeki alanların orman olduğunu söyleyerek tapulu alanımız üzerinde işlem (sürme ağaç dikme ,tel örgü ile çevirme vb..) yaptırmayacaklarını, aksi taktirde yapan kişiler hakıında yasal işlem yapacaklarını ilgili makineleri de(traktör vs...)bağlayacaklarını söylediler(zaten köylüye bu alandaki yerlerle ilgili yapılmazları söylemişler ki köylü de korkuyor tarım makinesini bu alana sokmaya). araştırmayı daha derine indirdiğimizde tarlamızla ilgili alana 1964 yılında orman işletmesi tarafından açılmış bir tapu iptal davası olduğunu ancak orman işletmesinin bu davayı kaybettiğini öğrendik (yani bu ülkede akli selim insanlar tapu varken açılmış haksız bir tapu iptal davasını yanlış olduğunu ormanın yüzüne vurmuş ve tapu sahibi lehine kararını vermiş). biz bu davanın sonucunu eke koyarak dilekçe yazdık ve ilgili alanda tarım yapmak istediğimizi belirttik (köylüyü orman memurlarının korkuttuğunu hatırlatmak isterim) fakat beyefendiler bir ay içerisinde cevap vereceklerken (yasa gereği) bizi oyaladılar, yaklaşık 4-5 ayı buldu cevaplamaları. aslında süre daha da uzardı fakat savcılığa gideceğimi söyleyince hemen cevap yazdılar. ''ilgili alanda sınırlar dışına çıkmadan her türlü tasarruf tapu sahibine aittir ancak zaman içinde bu alana tekrar tapu iptal davası açılacaktır" cevabını verdiler. Sözel olarak söyledikleri'' bu alana sakın yatırım yapmayın biz burayı sizin elinizden alacağız paranıza yazık'' vb. söylemler de beraberinde...

insan sinir oluyor, hem orman müdürlüğünün çalışanlarına hem de yaşadıklarına, ben bu alanın problemli yer olduğunu bilseydim almazdım ******, madem böyle alanlar var neden tapuya şerh koymuyorlar, iş olup bittikten sonra ortaya çıkıyorlar. Malesef utanıyorum bunu söylerken ama orman bölge müdürlüğünün kasıtlı davrandığını düşünüyorum. çalışanları samimi değiller çünkü dilekçeme verdikleri cevap ve yazılı olmayan cevapları beni böyle düşünmeye sevk ediyor. Şimdi ben tarlanın içindeki birkaçtane çam agacını kesip tarlanın tamamına zeytin ağacı dikmek istiyorum. şifaen verdikleri cevap "tabi ki olmaz, kesemezsiniz, izin vermeyiz". ben de bu günlerde yazılı olarak başvurmayı düşünüyorum. bu konuda bilgiisi olan arkadaşlar cevap yazarsa sevinirim. yani neye göre kesebilirim ya da neye göre kesemem? bu arada orman müdürlüğü çalışanları için ağaç sadece çam ağacıdır, zeytin ağacı ya da diğerlerini ağaç olarak görmüyorlar yazık yazık yazık........

Oğuz Karsan 02-11-2009 10:00

Merhaba.


Sn. cansimidim, Önce hoşgeldiniz diyeyim. Belli ki siz de, Orman İdaresinin, görevlerini zamanında yapmayan memurları yüzünden mağdur olanlardansınız.

Alıntı:

Alıntı:

2008 ekim ayında izmirin belen başı köyü yakınlarında yaklaşık 2500 m2 bir tarla buldum. alanı ve şehir merkezine yakın olması itibariyle 15-20 yıl sonra emekli olabilirsek 2 göz oda yaparsak, doğayla içi içe yaşlanır gideriz düşüncesiyle ilgili kadastro müdürlüğünden aplikasyon raporları alındıktan sonra Tapu ile satın aldık. Satın aldıktan yaklaşık iki gün sonra çevre düzenlemesini yaptırmak adına tarlaya gittik yaklaşık on dakika
içinde orman memurları gelip bu alanın orman olduğunu söylediler

Orman İdaresi bu yanlış uygulamayı hep yapıyor.

Alıntı:

.(aplikasyon yapılırken yaklaşık yarım gün bu alanda çalışıldı nerelerdeydiler kimbilir)
Ama sakın üzülmeyiniz. Bu size mahsus veya piyango gibi size rastlamış bir olay da değil. Dediğiniz doğru, madem orman süphesi olan bir arazi var. Tapuya şerh koyarsınız olur biter. Ama o zaman kendi yanlışlıkları ve görevlerini savsakladıkları ortaya çıkar.

Böyle birden dava açınca sanki bilinmeyen bir olayı ortaya çıkarıyormuş gibi bir de bir sürü tutanak filan tutarlar. Olay büyür, sanki ormanı çalmış gibi hissetmenizi sağlarlar. İlk başta ben de öyle hissetmiştim.

Alıntı:

orman bölge müdürlüğüne gittik, konuyu sorduk anlattılar, bu bölgenin problemli olduğunu ve bu bölgedeki alanların orman olduğunu söyleyerek tapulu alanımız üzerinde işlem (sürme ağaç dikme ,tel örgü ile çevirme vb..) yaptırmayacaklarını, aksi taktirde yapan kişiler hakıında yasal işlem yapacaklarını ilgili makineleri de(traktör vs...)bağlayacaklarını söylediler(zaten köylüye bu alandaki yerlerle ilgili yapılmazları söylemişler ki köylü de korkuyor tarım makinesini bu alana sokmaya).
Bir de tapulu insanları tehdit ve şantaj ile korkutmaya çalışıyor ve utanmadan suç işliyorlar.

T.C. Tapusu elinizdeyse hiç korkmayınız. Tapunun geçersiz olduğunu kendileri ispat etmek zorundalar. Aksi olana ( tapunuzu mahkeme yoluyla iptal ettirene kadar) siz tapulu arazinizin üzerinde ister park yaparsınız ister domates yetiştirir, isterseniz ağaç diker, isterseniz ev yaparsınız. Kimse karışamaz.

Kaldı ki artık T.C. tapusunu kolayca (büyük bir yanlış yapıldığı ispatlanmadan) kimse iptal ettiremez. Diyelim ki tapunuzu mahkemede iptal ettiler. Yine endişelenmeyiniz. Yargıtay(temyiz) aşaması var. Diyelim ki orada da kaybettiniz. A.İ.H.M (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) var.

Artık eskisi gibi değil. A.İ.H.M.'ne böyle tapulu arazi iptalleri başvurularında dava kaybedilmiyor. Aksine bir de Devletinizden tazminat almaya hak kazanıyorsunuz(tabi güzel bir şey değil. Ama son çare)

Alıntı:

Malesef utanıyorum bunu söylerken ama orman bölge müdürlüğünün kasıtlı davrandığını düşünüyorum. çalışanları samimi değiller çünkü dilekçeme verdikleri cevap ve yazılı olmayan cevapları beni böyle düşünmeye sevk ediyor. Şimdi ben tarlanın içindeki birkaçtane çam agacını kesip tarlanın tamamına zeytin ağacı dikmek istiyorum. şifaen verdikleri cevap "tabi ki olmaz, kesemezsiniz, izin vermeyiz". ben de bu günlerde yazılı olarak başvurmayı düşünüyorum. bu konuda bilgiisi olan arkadaşlar cevap yazarsa sevinirim. yani neye göre kesebilirim ya da neye göre kesemem?
4982 sayılı bilgi edinme yasasına göre, Her daireden istediğiniz bilgi ve belgeyi isteyebilirsiniz.

İlk önce, ormandan ve tapudan aşağıdaki belgeleri isteyiniz. Dava aşamasında çok işinize yarayacaktır.

1- Araziniz geldisi( yani ne suretle tapulanmış? Kadastro veya diğer sebepler).
2- Kadastro tutanağında vasfı hanesinde ne yazıyor? tarım arazisi,orman sayılmayan alan, çalılık, dereyatağı vb gibi.
3-Orman Kadastrosu geçiş tarihi ve tutanağın sizi ilgilendiren sayfaları.
4-Kadastronun geçiş tarihindeki amenajman haritası.(vermek istemiyorlar).
5-Satın aldığınızda, tapuda orman şerhi olup olmadığı(Tapudan istenecek).
6- Kadastro tutanaklarını ve askı tarihi nedir?
7- Dört komşunuz da orman mı? Bu da önemli çünkü bu konuda yargıtay kararı var.

Size verecekleri her belge savunmanızı kuvvetlendireceğinden vermek istemeyeceklerdir. Her belgeyi yazılı ve 4982 sayılı kanuna binaen isterseniz vermek zorunda kalacaklardır.

Her yazışmayı saklayınız. Ne zaman lazım olacağı belli olmuyor. Bazen senelerce sürdüğü oluyor.

Kısaca, Tapunuz eskiden olduğu gibi kolayca iptal edilemiyor. Ben de Tapulu arazi mağduruyum. Hem de Orman Kadastrosu geçeli 16 yıl olmuş. Yargıtay aşamasında bekliyorum. Bizim gibi çok insan var ama birçoğu davasını takip etmiyor ya da edemiyor. Ormanın kazanma sebeplerinden en önemlisi de bu.

Saygılar

yelizakan 02-11-2009 13:50

20. Hukuk Dairesi Hakimlerine AİHM Tazminatları Ceplerinden Ödetilsin
 
Yargıtayın Orman Davalarına Bakan En üst Mercii Olan Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, Verdiği Kararlarla Türkiyede Orman ve Hazine Tarafından Açılmış davalarda Vatandaşların Mülkiyet Hakkını Yok Saymakta, Tapularını Hiç Bir Bedel Ödemeden İptal etmektedir. Yüzyıllık Tarlaların, Köylerin, Yerleşik Alanların, Hatta 300 Yıl...lık Camilerin bile Orman Alanında kaldığı gerekçesiyle tapularını iptal etmektedir.

Bu sebeple AİHM 'e Başvuran Yüzlerce Vatandaşımız Tazminat Hakkı Kazanmaya Başlamıştır. Ederi Milyonlarca Dolarlık Davalara Dönüşen Bu Tazminatları, Türkiye Cumhuriyeti Ödemek Zorunda Değildir.

26 Mart 2002`de çıkarılan AB uyum yasasına göre 'AİHM`nin verdiği tazminat cezaları sorumlu personele ödettirilecektir.' İbaresi Mevcuttur. Mülkiyet Hakkına Gerekli Değeri Vermeyerek Devleti Milyonlarca Lira Tazminat Ödemeye Mahkum Ettiren 20. Hukuk Dairesi Hakimlerine, AİHM Tazminatları Rücu Edilmeli, Tazminatları Kendi Şahsi Bütçelerinden Ödeme Zorunluluğu Getirilmelidir. Hukukun Yanlış Yorumlanmasının Bedelini Bütün T.C Vatandaşlarına ödetmek Doğru Bir Yaklaşım Değildir.

En son Verilen karar Olan Turgut ve Diğerleri davasında T.C Arazi Sahiplerine 1.350.000 Euro (Bir Milyon Üçyüz Elli Bin Euro) Tazminat ödemeye Mahkum edilmiştir.

Yine Köktepe Davasında T.C Arazi sahibine 2B alanında kalan arazisinin Kullanımının kısıtlanıp, Mülkiyet hakkının tahdit edildiği için 100.000 Euro tazminat ödemeye mahkum edilmiştir.

Daha sırada tazminata hükmedilecek onlarca dava vardır. Sırf Orman olduğu gerekçesiyle tapusu iptali edilen kişilerin AİHM 'e başvuru sayısı 2000 adedi geçmiştir. Bu sayı önümüzdeki günlerde daha da artacaktır. Bu Tazminatların Bedellerinin 20. Hukuk Dairesi Başkanları ve Üyelerine rücu edilmesi gerekmektedir. Adaletin doğru tecellisi ancak yaptıklarının bedelini ödemekle gerçekleşir.

yelizakan 07-11-2009 18:48

Sayın oğuz Karsan hala ümitli...Fakat nasıl bir cehenneme düştüğünü bilmiyor...
 
Kısaca, Tapunuz eskiden olduğu gibi kolayca iptal edilemiyor. Ben de Tapulu arazi mağduruyum. Hem de Orman Kadastrosu geçeli 16 yıl olmuş. Yargıtay aşamasında bekliyorum. Bizim gibi çok insan var ama birçoğu davasını takip etmiyor ya da edemiyor. Ormanın kazanma sebeplerinden en önemlisi de bu.


En önemli sebebi maalesef bu değil Oğuz Bey. Yargıtayın verdiği kararlarda, Orman tahdit haritasının içermediği açık olan ADA evet 4 tarafı su ile çevrili adayı (Yanlış anlaşılmasın hem de açık deniz adası, göl adası değil.) DAHİ ORMAN TAHDİDİ içine almıştır. Yine bir başka mahkeme kararında orman tahdit haritası sınırları dışında olan bir yarımada (evet 3 tarafı deniz ile çevrili yarımada.) yı dahi orman tahdidi dışında olduğunu kabul edip, eğim ve toprak yapısı üzerinden ormana dahil etmiştir. Oğuz bey siz ne yaparsanız yapın AİHM den başka bir seçeneğiniz yok. Biz de aynı durumdayız maalesef, pek ümitkar olmayın derim ben, vatandaş davasının peşine düşse bile sonuç bu maalesef, Ha kendi adaletimizi koyalım derseniz mümkün. Onlar kendi adaletlerini koyuyorken...

Samsunlu55 07-11-2009 21:19

Kafam karıştı
 
Şimdi benim 25 dönüme yakın bir tarlam var. Bu tarlanın tahmini 2 dönüm kadarı el değmemiş orman. El değmemesinin sebebide tarıma uygun olmaması, ormanın içinde dev kayalar var bir bölümündede 30 metre kadar yükseklikte kayalık var. Başka kişilerden duyduğuma göre bahçenin içinde bulunan ormanları imar yaparken insanların elinden alıyorlar. Bu yüzdende bazı insanlar tapulu ormanlarını kesip yok ediyor. Ben tek bir dalına bile zarar verilmesine kıyamam, içine girince huzur bulurum. Normalde çoktan imar yapılmıştı ama belediye, ormaniye ile anlaşılamadığı için imar yapılamıyor.

Sonuç olarak sorum şu ilerde bu ormanımı elimden alacaklar mı:confused:

cansimidim 08-11-2009 09:47

]Merhaba.


Sn. cansimidim, Önce hoşgeldiniz diyeyim. Belli ki siz de, Orman İdaresinin, görevlerini zamanında yapmayan memurları yüzünden mağdur olanlardansınız.



Orman İdaresi bu yanlış uygulamayı hep yapıyor.



Ama sakın üzülmeyiniz. Bu size mahsus veya piyango gibi size rastlamış bir olay da değil. Dediğiniz doğru, madem orman süphesi olan bir arazi var. Tapuya şerh koyarsınız olur biter. Ama o zaman kendi yanlışlıkları ve görevlerini savsakladıkları ortaya çıkar.

Böyle birden dava açınca sanki bilinmeyen bir olayı ortaya çıkarıyormuş gibi bir de bir sürü tutanak filan tutarlar. Olay büyür, sanki ormanı çalmış gibi hissetmenizi sağlarlar. İlk başta ben de öyle hissetmiştim.



Bir de tapulu insanları tehdit ve şantaj ile korkutmaya çalışıyor ve utanmadan suç işliyorlar.

T.C. Tapusu elinizdeyse hiç korkmayınız. Tapunun geçersiz olduğunu kendileri ispat etmek zorundalar. Aksi olana ( tapunuzu mahkeme yoluyla iptal ettirene kadar) siz tapulu arazinizin üzerinde ister park yaparsınız ister domates yetiştirir, isterseniz ağaç diker, isterseniz ev yaparsınız. Kimse karışamaz.

Kaldı ki artık T.C. tapusunu kolayca (büyük bir yanlış yapıldığı ispatlanmadan) kimse iptal ettiremez. Diyelim ki tapunuzu mahkemede iptal ettiler. Yine endişelenmeyiniz. Yargıtay(temyiz) aşaması var. Diyelim ki orada da kaybettiniz. A.İ.H.M (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) var.

Artık eskisi gibi değil. A.İ.H.M.'ne böyle tapulu arazi iptalleri başvurularında dava kaybedilmiyor. Aksine bir de Devletinizden tazminat almaya hak kazanıyorsunuz(tabi güzel bir şey değil. Ama son çare)



4982 sayılı bilgi edinme yasasına göre, Her daireden istediğiniz bilgi ve belgeyi isteyebilirsiniz.

İlk önce, ormandan ve tapudan aşağıdaki belgeleri isteyiniz. Dava aşamasında çok işinize yarayacaktır.

1- Araziniz geldisi( yani ne suretle tapulanmış? Kadastro veya diğer sebepler).
2- Kadastro tutanağında vasfı hanesinde ne yazıyor? tarım arazisi,orman sayılmayan alan, çalılık, dereyatağı vb gibi.
3-Orman Kadastrosu geçiş tarihi ve tutanağın sizi ilgilendiren sayfaları.
4-Kadastronun geçiş tarihindeki amenajman haritası.(vermek istemiyorlar).
5-Satın aldığınızda, tapuda orman şerhi olup olmadığı(Tapudan istenecek).
6- Kadastro tutanaklarını ve askı tarihi nedir?
7- Dört komşunuz da orman mı? Bu da önemli çünkü bu konuda yargıtay kararı var.

Size verecekleri her belge savunmanızı kuvvetlendireceğinden vermek istemeyeceklerdir. Her belgeyi yazılı ve 4982 sayılı kanuna binaen isterseniz vermek zorunda kalacaklardır.

Her yazışmayı saklayınız. Ne zaman lazım olacağı belli olmuyor. Bazen senelerce sürdüğü oluyor.

Kısaca, Tapunuz eskiden olduğu gibi kolayca iptal edilemiyor. Ben de Tapulu arazi mağduruyum. Hem de Orman Kadastrosu geçeli 16 yıl olmuş. Yargıtay aşamasında bekliyorum. Bizim gibi çok insan var ama birçoğu davasını takip etmiyor ya da edemiyor. Ormanın kazanma sebeplerinden en önemlisi de bu.

Saygılar[/QUOTE]

Oğuz Karsan 08-11-2009 16:56

Merhaba.

Sn. cansimidim, yazmış olduğum yazıyı kopyalamışsınız, ancak siz birşey yazmamışsınız Acaba bir yanlışlık mı oldu?.



Alıntı:

Sayın oğuz Karsan hala ümitli...Fakat nasıl bir cehenneme düştüğünü bilmiyor...

Sn. yelizakan, Nasıl bir cehenneme düştüğümü malesef çok iyi biliyorum. Görevlerini zamanında yapmayan veya menfaat sağlamak için yapmak istemeyen orman çalışanları yüzünden birçok kişi mağdur oluyor. Bu ülkemizin acı gerçeği.

Bir başka acı gerçeği ise, bu gibi orman çalışanlarına, ormanları koruyorum zannederek kanunları çiğneme pahasına garip kararlara imza atan ....Hukuk dairesi.

İşte bu iki devlet çalışanı profilinin haksız ve hukuksuz uygulamaları yüzünden de her yıl yüzbinlerce dönüm Ormanımız malesef yanıyor. Yanan Ormanlarımızın katili bence bu zihniyet. Çünkü herkes bizim gibi hakkını karmaşık hukuk kuralları içerisinde arayamıyor. Hıncını Ormandan almayı seçiyor. Tabi bedeli savunmasız Ağaçlar ödüyor. Şimdiye kadar yakalananı da hiç duymadım.

Mağdurlardan az bir miktarı bile AİHM'ne başvursa, ülkemizin tapulu arazi ihlalleri yüzünden ödemek zorunda kaldığı tazminatlar da cabası.

İsterseniz bunu tartışalım. Körükörüne ormanı korumak uğruna hukuğu ayaklar altına alanlar sizce Ormanı korumuş mu oluyorlar? Yoksa tapulu arazi sahiplerini kışkırtarak sebep oldukları Orman yangınları yüzünden daha mı fazla zarar veriyorlar?

Yeri gelmişken bir tahminde daha bulunayım. Bu yıl Karadenizde, özellikle Trabzon civarında birsürü Orman Yangını çıkacaktır. Sebebi ise kadastronun kasıtlı olarak orman yazdığı fındıklıklar olacaktır. Benden söylemesi.

Saygılar

Samsunlu55 10-11-2009 20:09

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Samsunlu55 (Mesaj 529148)
Şimdi benim 25 dönüme yakın bir tarlam var. Bu tarlanın tahmini 2 dönüm kadarı el değmemiş orman. El değmemesinin sebebide tarıma uygun olmaması, ormanın içinde dev kayalar var bir bölümündede 30 metre kadar yükseklikte kayalık var. Başka kişilerden duyduğuma göre bahçenin içinde bulunan ormanları imar yaparken insanların elinden alıyorlar. Bu yüzdende bazı insanlar tapulu ormanlarını kesip yok ediyor. Ben tek bir dalına bile zarar verilmesine kıyamam, içine girince huzur bulurum. Normalde çoktan imar yapılmıştı ama belediye, ormaniye ile anlaşılamadığı için imar yapılamıyor.

Sonuç olarak sorum şu ilerde bu ormanımı elimden alacaklar mı:confused:

Sanırım bu sorunun cevabını verebilecek pek kişi yok, herkezin kafasında bir soru işareti var.

Oğuz Karsan 11-11-2009 11:04

Merhaba.

Sn. Samsunlu55, Sorunuzun cevabını bulabilmek için daha çok bilgiye ihtiyaç var. Arazinizin 25 dönüm olduğunu ve sadece 2 dönümünün ormanlık alan olduğunu veya içinde Ağaç bulunduğunu yazmışsınız.

Orman kanunları o kadar garip ve anlaşılmaz ifadeler içerebilir ki inanamazsınız. Mesela, içinde kalın bir meşe ağacı bile var ise, yargıtay kararına dayanarak burası ormandır diyebilirler. Veya eskiden burası ormandı diyebilirler veya daha eskiden de burası ormanmış işte belgesi diyerek ortaya kimsenin yorum yapamayacağı silik bir harita fotokopisi çıkarabilirler.

Ağacı sevmenin bedeli bazen ağır olabiliyor. Benim arazime de aynı şekilde dava açtılar.
Sn. cansimidim'e de aynı tavsiyelerde bulunmuştum. Esasında, aşağıda saydıklarım orman ile başı belaya girsin girmesin her arazi sahibinin edinmesi gereken bilgiler.

1- Araziniz geldisi( yani ne suretle tapulanmış? Kadastro veya diğer sebepler).
2- Kadastro tutanağında vasfı hanesinde ne yazıyor? tarım arazisi,orman sayılmayan alan, çalılık, dereyatağı vb gibi.
3-Orman Kadastrosu geçiş tarihi ve tutanağın sizi ilgilendiren sayfaları.
4-Kadastronun geçiş tarihindeki amenajman haritası.(vermek istemiyorlar).
5-Satın aldığınızda, tapuda orman şerhi olup olmadığı(Tapudan istenecek).
6- Kadastro tutanaklarını ve askı tarihi nedir?
7- Dört komşunuz da orman mı? Bu da önemli çünkü bu konuda yargıtay kararı var.

Size verecekleri her belge savunmanızı kuvvetlendireceğinden vermek istemeyeceklerdir. Her belgeyi yazılı ve 4982 sayılı kanuna binaen isterseniz vermek zorunda kalacaklardır.

Her yazışmayı saklayınız. Ne zaman lazım olacağı belli olmuyor. Bazen senelerce sürdüğü oluyor.

Okuduğum orman kanunları ve kitaplardan edinebildiğim bilgi bu.

Kısaca, Tapunuz eskiden olduğu gibi kolayca iptal edilemiyor. Ben de Tapulu arazi mağduruyum. Hem de Orman Kadastrosu geçeli 16 yıl olmuş. Yargıtay aşamasında bekliyorum. Bizim gibi çok insan var ama birçoğu davasını takip etmiyor ya da edemiyor. Ormanın kazanma sebeplerinden en önemlisi de bu.

Alıntı:

Sonuç olarak sorum şu ilerde bu ormanımı elimden alacaklar mı
Kanunların karışık ve herkesin yorumuna açık bir biçimde uygulandığı, kuralların kişiye göre farklı ve keyfi uygulandığı, üzerinde T.C. yazan tapunun bile iptal edilebildiği bir ülkede bu soru nasıl yanıtlanabilir ki.

Saygılar

Samsunlu55 11-11-2009 20:18

Çok haklısınız Sn. Oğuz. Hele birde benim bahçenin etrafı ormanla çevrili bir miktarda hazine var. Allah sonumuzu hayır etsin. Tekkeköy Belediye başkanının köyü olduğundan, kendi köylüsünün yüzüne bakabilmek için bu işi çözmeye çalışıyor bakalım zaman ne gösterecek.

yesilsurgun 13-11-2009 12:58

Tarlanın orman olarak tescili isteniyor...
 
forumda pekçok yararlı bilgiye kavuşmak mümkün,herkese teşekkürler...
ben bir konuda net ve kesin bir cevap bekliyorum...
1985 memleket haritalarında orman dışı açıklık olan ve 2008 kadastro çalışmalarında tarla olarak orman kadastrosu dışında bırakılan bir alanın,sonradan orman olarak tescili isteniyor.Üstelik arazide elma,armut gibi pekçok meyve ağacı(en az 40 yıllık) ve ev yıkıntısı var,tapu var...
Orman idaresi,çevrenin ağaçlık oluşunu öne sürüyor...Burası bozkır değil ki,zaten karadenizin bitki örtüsü orman..Hem yıllardır bir çalıyı bile kesmeyip koruyan yöre halkının cezalandırması değil midir bu?
saygı ve teşekkürlerimle...

avmustafaöztok 14-11-2009 21:05

http://www2.ogm.gov.tr/oip/envanter1.pdf bu linki bir ziyaret edin.

avmustafaöztok 14-11-2009 21:10

Bu arada belirteyim Köktepe dosyasında kullanım yoksunlukları için bir tazminat verildi, tapu halen iptal edilmedi. hükümette mülkiyetin devam ettiği iddiasında. 5841 sayılı bir yasa meclisten çıktı. Fakat ülke vatandaşlarının hak sahibi olacaklarına yargı organları inanmadıklarından yasayı uygulamama konusunda bir direnme var. Chp yasayı teklif edenler içindeydi sonra iptali için dava açtı. komik bir ülkede yaşıyoruz. siz siz olun yasaya, hukuka, devlete, adalete güvenmeyin, son olaylara bakın onlar birbirlerine hiç güveniyorlarmı. selamlar...

Samsunlu55 14-11-2009 23:43

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi yesilsurgun (Mesaj 532270)
forumda pekçok yararlı bilgiye kavuşmak mümkün,herkese teşekkürler...
ben bir konuda net ve kesin bir cevap bekliyorum...
1985 memleket haritalarında orman dışı açıklık olan ve 2008 kadastro çalışmalarında tarla olarak orman kadastrosu dışında bırakılan bir alanın,sonradan orman olarak tescili isteniyor.Üstelik arazide elma,armut gibi pekçok meyve ağacı(en az 40 yıllık) ve ev yıkıntısı var,tapu var...
Orman idaresi,çevrenin ağaçlık oluşunu öne sürüyor...Burası bozkır değil ki,zaten karadenizin bitki örtüsü orman..Hem yıllardır bir çalıyı bile kesmeyip koruyan yöre halkının cezalandırması değil midir bu?
saygı ve teşekkürlerimle...

Aynen öyle...

Oğuz Karsan 19-11-2009 16:03

Merhaba.


Alıntı:

forumda pekçok yararlı bilgiye kavuşmak mümkün,herkese teşekkürler...
ben bir konuda net ve kesin bir cevap bekliyorum...
1985 memleket haritalarında orman dışı açıklık olan ve 2008 kadastro çalışmalarında tarla olarak orman kadastrosu dışında bırakılan bir alanın,sonradan orman olarak tescili isteniyor.Üstelik arazide elma,armut gibi pekçok meyve ağacı(en az 40 yıllık) ve ev yıkıntısı var,tapu var...
Orman idaresi,çevrenin ağaçlık oluşunu öne sürüyor...Burası bozkır değil ki,zaten karadenizin bitki örtüsü orman..Hem yıllardır bir çalıyı bile kesmeyip koruyan yöre halkının cezalandırması değil midir bu?
saygı ve teşekkürlerimle...

Sn. yesilsurgun,

Bu konularda en söz sahibi kişilerden olan Av.Mustafa Öztok varken bana laf düşmez.

Benim kanaatim : Norman şartlar altında, kanunların uygulanması kurcalanmazsa ve zorlama hukuk kuralları çıkartılmaz ise, Orman Kadastrosu çalışmalarında tarla vasfı ile tapuya işlenen bir araziyi kimse alamamalı. Eğer, Bağımsız olduğunu sandığımız yargımız bir sürpriz yaparsa, o zaman da A.İ.H.M. devreye girer cezayı keser. Yani hakkınız kaybolmaz sanırım.

İstanbul da doğup büyümeme rağmen Trabzonlu bir aileye mensup olmam sebebiyle sizi çok iyi anlıyorum. Tamamiyle haklısınız.

Karadenizde, halk Ağacı ve Ormanı sever. Sevmekle kalmaz korur da. Maçkada herkesin sahiplendiği bir Ormanı vardır. Bakımını yapar Ağaçların altını temizler, dikenlerini ve Ağaca zarar verebilecek sarmaşıkları ayıklar. Asla Ağaç kesmez. Ama yasalardan korktuğundan değil, Ağacı ve Ormanı sevdiği için kesmez. Ormanın değerini bildiği için kesmez.


Geçen yıl, kadastro geçti. Bütün FIndıklıkları kasten Orman yazdı. Herkes mahkemelik oldu. İnsanları tahrik etmemek lazım. 100 yıllık Fındıklıkları ormana yazmanın ormana ne faydası olabilir? Bilirkişi gelince fındıkları görmezden mi gelecek? Yoksa Fındık Ağacına Meşe mi diyecek.

Diyelim ki, Orman bütün Fındıklıkları alsın. Ne olacak? bakımını yapabilecek mi? Kazdağlarını çok iyi biliyorum ve izliyorum. Sadece köylünün tarlasını alarak orman alanını genişletebiliyorlar. Heryeri kesip duruyorlar. Ben Ormanı yöre insanının daha iyi koruduğuna ve bundan sonra da koruyacağına eminim.

Ancak, Bazı sorumsuz sorumlular yüzünden Ağaçlar ve Orman zarar görebilir.

Saygılar

avmustafaöztok 23-11-2009 22:31

Sarıyerde bir arazi için AİHM son kararı 10 kasımda çıktı
AFFAIRE CİN ET AUTRES c. TURQUIE
(Requête no 305/03)
44 § 2 de la Convention, 980 000 EUR

ametsahmesut 29-11-2009 13:00

20.Hukuk Dairesi Kararlarının Sebep Olduğu yıkımları araştıracak bir irade neden yok?
 
AİHM yine örnek olacak bir karara imza attı... 20. Hukuk Dairesinin verdiği kararlardan birisini daha hukuka ve insan haklarına aykırı buldu... Bir TC vatandaşı olarak bu durumdan mı utansam ? yoksa kendi vatandaşına verdiği kararlar ile eziyet etmekten çekinmeyen bir yapılanmadan mı utansam bilememekteyim...

20. Hukuk Dairesinin hakimlerine ne olacak... Verdikleri Kararların sebep olduğu adaletsizlikleri ve yıkımları, onlardan soracak bir irade neden bulunamıyor ? Ergenekon örgütlenmesi bile, gün be gün su yüzüne çıkarken, Bu dairenin verdiği kararlar ve içinde bulunduğu ilişkiler ağı neden hala sorgulanamamaktadır ? Neden haklarındaki soruşturma talepleri büyük bir hızla sümenaltı edilmektedir.

Bir zamanlar bu ülkede perde arkasından darbe tasarlayıp, muhtıra veren generaller, albaylar vardı... Üzerlerinde dokunulmazlık örtüsü mevcuttu ve tüm gerçekler bilinmesine rağmen kimse bir şey yapamıyordu... Bir savcı Zekeriya Öz ortaya çıktı ve tüm iplikleri bir bir pazara çıkardı... sesleri yavaş yavaş kesildi...Burada da Bu dairenin Eski "Onursal Başkanı" cumhuriyet gazetesinde zaman zaman yazılar yazmakta. Bir takım çevre vakıflarının toplantı ve panellerinde konuşmalar yapmaktadır.

Çevre sorunlarına bu kadar "duyarlı !" olan bu kişinin, ne gibi bir yapılanmanın içinde olduğu ya da mevcut durumda verilen kararlar içinde ne gibi bir rol üstlendiği bir başka soru işaretidir... 20. Hukuk Dairesi kararlarının arkasındaki bu iradeyi nereden almaktadırlar ? Mevcut Ergenekon yapılanmasıyla bir ilgileri var mıdır ? Bu soruları sormak bir vatandaş olarak benim en tabi hakkımdır. Eğer böyle bir şey varsa bu araştırılmalı... Böyle bir şey yoksa insanların suçsuzluğu zaten araştırma sonunda su yüzüne çıkacaktır... Buradan kimseyi suçlamıyorum. Sadece bu araştırılmalı diyorum...

Adolf Hitler zamanında Almanyada mahkemeler mevcuttu. Yahudilerin mallarına el koyma kararlarının temyiz edildiği Bağımsız "Almanya Mahkemeleri" ... kararları daha baştan belliydi... Yahudilerin mal varlıklarına Almanya adına el koyuyor ve bunların devletin mülkiyetine geçmesini "Nürnberg Yasalarına" dayanarak meşru kılıyordu...

Buradan talep ediyorum. Bu son AİHM kararının tazminatını lütfen Özcelike veya Atbaşoğluna ve aynı zamanda kararın verildiği dönemdeki diğer 20. Hukuk Dairesi üyelerine rücu edin ve onların kişisel varlıklarından, maaşlarından haciz yoluyla alın... 900.000 Euro tazminatı ve daha önceki tüm tazminatları, onların kişisel varlıklarından haciz ve el koyma yoluyla tahsil edin...

yelizakan 02-12-2009 18:06

Evet ben de katılıyorum bu görüşe, ülke çapında orduda, siyasette,emniyette hemen her yerde yapılanması bulunan ergenekon örgütünün bir uzantısının da "Yargıtay 20. Hukuk Dairesi" olması çok muhtemel. Sonuçta hakim olmak, bir takım suçlara ortak olmasına engel değildir zannımca. Pek çok hakim türkiyede geçmişte de çeşitli suçlara ve örgütlere mensup olduğu için tutuklanmıştı... Araştırılsın bakalım, Yargıtayda eğer ergenekoncu birileri var ise ortaya çıksın.

YILDIRIMD 11-12-2009 17:36

SN CANSIMIDIM ,

aynı bolgede belenbası corlu mevkıde bende aynı sorunu yasıyorum.2007 yılında atcıflıgının yanında tapudan yapmıs oldugum kontrolde sorun cıkmadıgı ıcın 12 donum belenbasından arazı aldım ,aplıkasyonunuda tapu kadastroya yaptırdım ,..cevrede herkes ev yapmısken ,benım arazımdekı makılerı temızlememe bile ızın vermedıler ,orman muhafaza gelıp gayrı resmı bır tutanak tuttular..2-3 kez orman bolge mudurulugune gıttıgımde resmı oalrak dılekcelerıme cevap verılmedı sumen altı yapıldı .cevap verırsek dava acıp el koymamız gerekır dıye gayrı resmı bılgıler verdıler ..oysakı bıraz otede bır tarla davayı kazandıgı ıcın orman yolunu degıstırdıler ..bızler devletle davalık olmamak ıcın hep bekledık 2008 agustosunda sozde orman kadastro calısmaları yapılacaktı ama hala yapılmadı ..sımdı kırıklar koyunde kadastro calısmaları baslıyacagının bılgısını aldım..almıs oldugum arazıyı surmemem bıle ızın vermıyorlar.

ercan35 12-12-2009 22:16

İyi akşamlar , orman çalışanlarından ve yaptıklarından şikayetçisiniz. Belenbaşınında içinde bulunduğu kaç köy, kaç belde ve kaç ilçeye İzmir şefliğinden kaç kişi bakıyordur sizce. Muhafaza memuru sayısı kaçtır. 2010 a 20 gün kala belenbaşı köyünün sayısal kadastrosu bile yoktur. Orman tahdidi 1947-1948 yıllarında yapılmış.Orman kadastrosu yenilemeye girmiş ama köylü istememiş acaba neden? Sizler tarlaları almışsınız fiyatını düşünmeden , belkide neden ucuz sorgulamadan. Birçoğunuzun tarlasında 100 yaşında çam var hemde kapalılık oluşturacak düzeyde. Tapu verilirken çamlarda ordaymış tanıklık etmişler bu duruma.Bazı parsellerin mahkeme kararı var orman değil diye bilirkişi raporuna bakıyoruz dava konusu alan orman tahdit hattı dışında gösterilmiş. Krokide ki yerle parselin yeri gerçekte farklı , gerçekte ormanın göbeğinde hemde 1km içerde...

Orman kadastrosu girecek hayırlısı ile kadastro çalşmasını tamamlasın. Bu alanların çoğu 2B olacak belkide çünki 1982 den önce orman vasfını kaybetmiş. Şeflik dava açsa mahkeme kararı ile orman olacak ve infaz gereği ağaçlandırıp alandan çıkacak. Sonra orman kadastrosu orasını 2b de yapamayacak.
Suçlamalarda var ; sümen altı etmeler, korkutma , sindirme ve adam kayırma. Şeflikteki arkadaşların hepsini tanırım bu iftiraları hak etmiyorlar.
Sizinle dertleri yok onların olmazda. Görevlerini yapıyorlar sadece..Birazda bu taraftan bakın diye yazdım. İzmirdeki orman kadastrosu sorunlarınızla ilgili bilgiyi İşletme Müdürlüğüne gelerek yapabilirsiniz. Elimden geldiğince ve fırsat buldukça cevaplamaya çalışırım. Saygılarımla.

Ercan SUZAN
Kad. Mülk. Şefi.

Oğuz Karsan 14-12-2009 15:10

Merhaba.

Sn. ercan35,

Verdiğiniz bilgiler ile mağdur olan vatandaşlara yardm etmek istediğiniz ve bu durumdan rahatsız olduğunuz ortada.

En azından, durumu kabullenmeniz ve bazı yanlışlıkların yapıldığını ortaya koymanız dürüst bir davranış.

Hepimiz bazı yanlışlıkların yapılmış olduğunu biliyoruz. Ancak bu yanlışlıklarda araziyi tapudan satın alanların ne suçu günahı var. Tek suçumuz devletimize güvenmek. Ancak, tapudan satış yapılırken sesini çıkarmayan orman şeflikleri, aradan 15-20 ve hatta bazen 30 yıl sonra burası orman diye ortaya çıkıyor. Bizim isyanımız bu keyfiliğe. Hakimlerimiz de bunca yıl aklınız nerdeydi demiyorlar. Cezayı, araziyi tapudan alanlara kesiyorlar

Kanunlar belli, orman kadastrosu yapılırken görevini yapmayanlar, askı süresi içinde itiraz etmeyi akıl etmeyenler, 10 yıllık itiraz süresinde bile kılını kıpırdatmayanlar var. Ve aynı kişiler dikkatinizi çekerim aynı görevliler arazi birkaç kere el değiştirince birileri düğmeye basmışlar gibi harekete geçiyorlar.

Orman Kadastro komisyonlarındaki orman mühendisleri ne iş yaparlar? Madem arazi ormandı buna niye karşı çıkmadınız diye neden kimse hesabını sormaz? Bu iş suistimal değil de nedir? Tapusu haksız şekilde iptal edilen köylü, ormanı yakarsa bu suçu kim azmettirmiş olur? Bu olayları hep yaşamıyor muyuz?

Mahkemelerde orman davalarının nasıl gittiğini ve ne şekilde sonuçlandığını bizden iyi bilirsiniz. Tapu iptali ile karşılaşanlar kendilerini, sanki orman suçu işlemiş gibi hissediyorlar. % 1'i A.İ.H.M'e gidiyor ve genellikle de kazanıyorlar. Ödenen tazminat hepimizin cebinden çıkıyor.

Vatandaş bir arazi alacağı zaman, orman mı değil mi bilmez. Biraz yol yordam bilen biri ise belki orman şefliğine gidip danışır. Ben onlardan biriyim. Mülki Amir olan kaymakamlar işlerini greği gibi yapmayan görevliler hakkında soruşturma izni vermiyorlar. Çünkü küçük yerlerde akşam olunca orman şefi, kaymakam, savcı, hakim, milli eğitim müdürü hep aynı lokalde çay içiyorlar. Malum.

Bir düşünün, bu ülkede görevini yapmayan ormancılar veya yanlışlık yapan kadastrocular yüzünden kaç kişi mağdur oldu? Bu konuda sizin gibi kurumların nasıl çalıştığını bilen ve özeleştiri yaparak, aksayan yönleri düzeltecek kişilere çok ihtiyaç var.

Saygılar

YILDIRIMD 15-12-2009 23:35

merhaba Ercan bey ,

ben tarlamı 2007 yılında aldım,almadan önce Buca tapu müdürlüğüne giderek tapu kütüklerinde herhangi bir şerh var mı diye kontrol ettirdim ayrıca kadastroya aplikasyon harcı yatırarak ,aplikasyon yaptırdıktan sonra tapu kayıtlarında tarla vasıflı gözüken araziyi satın aldım.Daha sonra orman idaresi orman kadastrosunun geçmediğini kadastro geçmeden hiçbir şekilde tasarrufta bulunmamamızı ,bulunursak tapu iptal davası açılacağı bilgisi verildi.
oysaki aynı statüde bulunan bölgede diğer tarlaların çevresi teller çevrili ,bir çoğunda evler var,kiraz bahçeleri ve at çiftliği bile var .nasıl oluyor da kanunlar bazılarını engellerken diğerlerine göz yumuyor..ayrıca tarlamın daha ilerisindeki bir tarlanın davayı kazandığı için orman idaresinin orman yolunu değiştirdiğini gözlerimle gördüm.Ayrıca aynı arazi belediye kayıtlarında da koy içi yerleşim alanı olarak gözüküyor.tapuda ve belediye de sorun yokken Orman kayıtlarında farklı olması vatandaşın suçu mu yoksa kurumların mı?

Orman idaresi 2008 ağustos ayında kadastro çalışmalarının bitirileceğini söylemişti 2010 yılına geldiğimizde hala bir çalışmanın başladığı bilgisini alamadık.

verilmiş olan tapular 20.10.1964 yılında ilamı kesinleşmiş tapular, neden Orman idaresi bu kadastroya o tarihten bu yana itiraz etmiyor da vatandaş tapuya güvenerek alınca , ucuz aldınız diye bizleri suçluyorsunuz .açıkcası benim için hiç te ucuz değildi ...lütfen doğayla iç içe yaşamak isteyip çocuklarına ağaç dikmeyi ,meyvelerin market reyonlarında olmadığını göstermek isteyenlerle ,, ormanı yakıp gasp edenleri , siyasilerle anlaşıp siteler yapanları bir tutmayın...

umarım orman kadastrosu 2010 yılında bizlerde bizlerde rahat ederiz .umarım kanunlara saygılı olduğumuz için bundan zara görmeyiz..

Oğuz Karsan 16-12-2009 13:29

Merhaba.

Sn. ercan35, Hoşgeldiniz. Konuyu bilen kişilerden olmanız sebebiyle, foruma olumlu katkı sağlayacağınızı umuyorum. Katkılarınız için şimdiden teşekkür ederim.

Benim sorunum Çanakkale de. Sormak istediğim ise yeni çıkan kanuna rağmen, orman şefliklerinin birçok yeri orman ilan etmesi. Bunu yaparken de orman kadastrosunu bahane ediyorlar. halbuki kanun söyle demektedir.

Alıntı:

MADDE 6 - 3402 sayılı Kanunun 22 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Madde 22. - Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medenî Kanununun 1026 ncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edilir.

Ancak;

a) Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde,

b) Daha önce sadece tapu tahriri yapılan veya 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanuna göre yenileme yapılacak yerler ile 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tâbi yerlerde,

Birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
Benim bu yazıdan anladığım şu: Eğer bir araziden kadastro geçmiş ise, o araziye tekrar kadastro yapılamaz. Yapılsa bile sonuçları geçersiz olur. Ancak; bazı hatalardan kaynaklanmış olan düzeltmeler ki bu düzeltmeler de bizzat kadastronun veya orman mühendislerinin yapmış olabileceği hatalardır. Onlar düzeltilebilir deniyor.

Peki bu hayati hataları yapanlara neden bir ceza öngörülmemiş. Bu ne biçim adalettir? Sen maaş aldığın işi savsakla veya yanlış yap. 20 yıl sonra adamın tapusu iptal edilsin, yanlışı yapana birşey yok. Sadece T.C. Tapusuna güvenen cezalandırılıyor.

Tapu ile arazi alan kişinin arazisi üzerinde ne gibi bir yanlışlık yapma hakkı vardır ki? Sınırları mı değiştirebilir? kadastroyu mu? Dolayısıyla yapılması muhtemel bütün yanlışlıklar kadastro veya orman idaresince yapılabilir.

Kanunlar, kaç yıl geçerse geçsin yapılan yanlışlıkları düzeltebilmesi için ormana sınırsız yetki vermiş. Ancak, tapu sahiplerinin olası yanlışlıklara itiraz edebilme süresi sadece 10 yıl. Galiba, çalışanların işlerini gereği gibi yapmamalarının da sebebi bu olsa gerek. Yanlış mı düşünüyorum?

Saygılar

ercan35 16-12-2009 19:03

Orman tahdit çalışmaları tapulamadan önce yapılan yerlerde , tapulama orman sınır tutanaklarını ve krokilerini dikkate almadan sadece vatandaşın kullandığı alanı çevirerek tescil ettirmiş. Geri kalan alana tescil harici alan demiş veya orman olarak tapuya tescil ettirmiş.Orman tahdit hattı dışında kalan alanların , yani hiç orman olmamış ve halen de olmayan alanların dahi tescilini orman olarak yapmışlar. Orman sınırları içerisinde kaldığı halde şahıslar adına tapuya tescilli parseller oluşturmuşlar. Orman tahdit tutanak ve krokisi o zamanın şartlarına göre (1950 li yıllar ) elle hazırlanmış ve kern aleti ile ölçülmüş açı ve mesafelerden oluşuyor. O tarihteki komisyonun hattı nasıl geçirdiği bu açı ve mesafe değerlerine göre Kadastro komisyonlarınca incelenerek aplikasyon yapılıyor ve 1/5000 haritalar oluşturuluyor. Orman sınır hattı içerisinde taşınmazlar tespit edilince tapu iptal davalarının açılmasıda kaçınılmaz oluyor.
Mahkemelerde yapılan bilirkişi incelemelerinde en eski hava fotoğrafları, memleket haritaları , amenajman haritaları ,orman tahdit kroki ve tutanakları incelenerek değerlendiriliyor.
Orman sınırları içerisindeki parsellere dava açmanın zaman aşımı yok. Parsellerin çoğuda kadastroda mevzii veya imar koordinatlı. Bu nedenle memleket koordinat düzlemi üzerindeki konumunu bir kadastro elamanı ölçünce biliyor birde tapu sahibi doğru hatırlarsa. orman sınırları içerisinde kalan bir alanda sürme , ağaç kesme veya bir tesis kurulmaya kalktığında burası orman sınırları içerisinde diyerek tapusu varsa tapu iptali yoksa direkt açma ve faydalanmadan hakkında suç zaptı düzenleyerek savcılığa gönderiyoruz.
Yeni Takbis sistemi (hatalı veriler olsada fikir veriyorlar) ile verileri artık memleket koordinatlı olarak orman paftaları üzerine atıp orman sınırları içerisinde kalan parselleri tespit etmeye başladık.
Bu güne kadar tapu iptal davalarının açılmamış olmasının nedeni budur.

ercan35 16-12-2009 19:26

Tapu iptal davalarını çoğu orman kadastro komisyonlarının aplikasyonu sonucu tespit edilebiliniyor.İlanla birlikte tapu iptali davası açılacak parsellerin listesi ve ormanda kalan miktar işletme müd. bildiriliyor ve davalar o yıl açılıyor, sadece parsel maliki hazine ise hazineden orman vasfı ile tahsisin yapılması talep ediliyor.Tahsis işlemi reddedilirse hazineye de tapu iptali ve orman vasfı ile tescil davası açılıyor.
Kadastro komisyonunun hatası tespit edildiğinde 4999 sayılı Yasa kapsamında görevlendirilen orman kadastro komisyonunca bu hata düzeltilip ilan edilir.Bu hatalar fenni ölçüm hatalarıdır.

ercan35 16-12-2009 19:47

Sn cansimidim. ve Sn yıldırımd
Tapuda şerhin olmamasının nedeni , parselin orman sınırları içerisinde kaldığına dair bilginin halen belenbaşı köyünün sayısal memleket koordinat değerli haritalarının olmayışındandır.
belenbaşı köyündeki ormancılık çalışmalarıda güçlükle yapılmaktadır çünkü koordinat değerli bir harita bulunmamaktadır. Kadastro yenilemesini hala tamamlamadı tamamladığında orman kadastrosu bu köyde aplikasyon ve 2b uygulaması yapacak..
O şunu yaptı, bu bunu yaptı ,siyasetçiler şöyle böyle..... daha da çok duyacağım kelimeler.
Somut örnek veriniz ,itham altında bırakmayınız, bilgi edinme kanunu geregi genel müdürlüğümüze, bakanlığımıza , başbakanlığa şikayetinizi bildiriniz. Bu konu için bir görevli var ve elden takip ediyor.Cevap vermeden de başınızdan ayrılmıyor.
Şikayetinizi işl. müdürlüğünede yapabilirsiniz.

delphin7 16-12-2009 20:59

Merhabalar,

Ben basligi acan ve diger arkadaslarin özel durumunlarindan cok konuya genel olarak bakmak istiyorum


aslinda bu sorunun cözümü devletin özel ormanlari artirmasinda yatiyor gecmiste orman oldugu kanitlanan daha sonra tahrip edilmis ekilmis bicilmis göc sonucu veya topragin verimsizlesmesi sonucu terk edilmis tekrardan sürgünlerin ciktigi tapulu arazilerde agaclara dokunmamak sarti ile köylüye veya sahibine emanet edilmesi en dogru cözüm olarak görünüyor ama ortada cok büyük bir güvensizlik var ne yazik ki!

önce bunun asilmasi lazim. Bu cok uzun bir konu iki tarfinda hakli oldugu noktalar var. tam bir arap sacina dönüsmüs cirkefli bir konu.

orman kenari veya yakinindan yer alanlar veya almak isteyenler. Bulunduklari bölgenin eskiden orman olup olmadigini, gecmisten günümüze nasil tahrip edildigi en rahatlikla google earthdan görüp gercege yakin analiz edip analyabililer..Tabii olaya tarafsiz ve vicdani bakabilmeleri kaydi ile..

söyle bir gecmise göz atarsak:

Ülke ormanlarinin cogunlugu özellikle 1945 de sahislara ait ormanlarinin devletlestirilmesi sonucu ki cok yanlis bir karar oldugu tartisilmaz bir gercek. Bana yar olmayani baskalarina yar etmem mantigi ile yakip yikilmis. 1945 den 1955- 60 a kadar senede 100.000 hektara yakin alan yanmis( simdiki yanginlardan onlarca misli büyüklükde anlasilmasi ve karsilastirilmasi bakimindan yunanistanda ki portekizdeki büyük yanginlar örnek verilebilir) Köylüler yakip yikip tarla acmislar, zamanin politikcilarida baslarina tas yagsin oy kavgasi ugruna milletin malini yakanlara peskes cekmisler. Yasar Kemalin 1950 lerde yazilmis "Yanan ormanlarda 50 gün" isimli kitbinizi okumanizi tavsiye ederim.




Her nekadar son yillarda ciddi bir rehabilitasyon ve agaclandirma calismalari olsada. Türkiye ormanlari kadar civardaki hicbir ülkenin ormanlari son 100 senede bu kadar asiri yok edilip tahrip edilmemis . Bizden bir üste ciksa ciksa iran cikar.

Biz sadece ormanlari yok etmeyip koca bir eko sistemi icindeki canlilariyla birlikte heba etmisiz ör: anadoluda kaplan denilen anadolu leoparini, sürmeli alageyigi kizil geyigi cizgili sirtlani daha ismini saymiyacagimiz bir sürü faunayi

Ne yazi ki ormanlarimizin yaban hayatimizin cevremizin hali bu! Gecmis nesillerin bize biraktiklari diger enkaz yiginlari gibi!

arkadaslar Lütfen artik son 50 senedir sehirlere göc edip belli yasama standartina erisen, deyim yerinde ise eskinin orman-köylerinin cocuklari simdinin ise sehirli sakinleri biraksinlar babalarinin atalarin ormanlari yakip keserek actiklari tarlalarinin pesinden kosmayi,

oralari tekrardan var olduklari ait olduklari ormanlarina agaclarina kavusunlar
Ki milyonlarca yildan beri oldugu gibi. En dogru ve vicdani olan bu!

Lütfen Anadolumuzun ormanlarini koruyalim cogaltalim ki

iclerinde yine sürmeli gözlü alageyiklerin oynasidigi,
gizemiyle, güzelligiyle adeta daglarin efesi olan anadolu leoparinin kuytu köselerini arsinladigi
rengarenk binbircesit orkidelerinin yamaclarini süsledigi
o muhtesem ekosistemine tekrardan kavusun.

Umutlarimiz gerceklesmesi ve daha yesil bir Tükiye olmasi dilegiyle

saglicakla kalin.

Kürsat

Oğuz Karsan 18-12-2009 12:02

Merhaba.

Alıntı:

Bu cok uzun bir konu iki tarfinda hakli oldugu noktalar var. tam bir arap sacina dönüsmüs cirkefli bir konu.

orman kenari veya yakinindan yer alanlar veya almak isteyenler. Bulunduklari bölgenin eskiden orman olup olmadigini, gecmisten günümüze nasil tahrip edildigi en rahatlikla google earthdan görüp gercege yakin analiz edip analyabililer..Tabii olaya tarafsiz ve vicdani bakabilmeleri kaydi ile..
Sn. delphin7, Google Eatrth' den yakın zaman görülebiliyor(3-5 sene) oysa orman 50 yıl öncesinin haritalarını ortaya çıkarabiliyor.


Alıntı:

Tapu iptal davalarını çoğu orman kadastro komisyonlarının aplikasyonu sonucu tespit edilebiliniyor.İlanla birlikte tapu iptali davası açılacak parsellerin listesi ve ormanda kalan miktar işletme müd. bildiriliyor ve davalar o yıl açılıyor
Sn. ercan35,

Hata mutlaka olacaktır, olabilir. Esas düşündürücü olan tapu iptal davalarının sizin bahsettiğiniz şekilde açılıyor olmaması.

Bir alana tapu verebilmek için gerekli kanuni prosedürü herkesten iyi bilirsiniz. Tabi bir sürü evrak, tutanak ve komisyon oluşturulduğu da malumunuz. Kadastro komisyonlarında orman idaresinin görevlilerinin bulunduğu da bir gerçek. Bir de Orman ve Mülkiyet kadastrosu ayrı ayrı geçen yerler var. Böyle olunca bürokrasi daha da artıyor.

Ve diyelim ki bir yanlışlık oldu. Bu yanlışlık yapılma ihtimaline karşı, kanunlarda makul süre içerisinde düzeltilebilmesi için konulmuş bir sürü madde var. Yani yanlışlığı hem kadastro tesbitinde hem komisyon tutanaklarına itiraz suretiyle askı süresi içerisinde, hem de on yıl içerisinde düzeltilebilsin diye maddeler konmuş.


Orman ve hazine. İşte tapulu arazilerin korkulu rüyası. Nasıl olsa biz devletiz istediğimiz zaman, istediğimiz şekilde hatamızı telafi edebiliriz mantığıyla düşünüyor olacaklar ki; Yukarıda bahsettiğim itiraz sürelerinde görevlerini yapmayan bu ikili, Yıllar sonra istedikleri yerdeki tapuyu orman olsun veya olmasın, kanunun kendilerine tanımış olduğu haksız yetkiyle ve onlarca bahane ile iptal edebiliyorlar.

Tapu iptal davalarında orman idaresi veya hazine paslaşmak suretiyle 25-30 hatta 40 yıllık tapulara ve hatta orman kadastrosu geçen arazilere bile dava açabiliyor. Devletin bu ikilisine çoğu zaman yargı da taraf oluyor. Bu haksızlık, vicdansızlık, görevi ihmal değil mi?

Hele orman iddiası ile dava açılan arazi bir kaç kere tapudan satılmış ve orman ve hazine yine ses çıkarmamış ise görevi suistimal değil mi?


Saygılar

yesilsurgun 18-12-2009 16:07

Tarlanın ormana verilmesi
 
1 Eklenti(ler)
Daha önce belirtmiştim...
Bir kez daha anlatayım...
Hiç ormanla ilgisi yokken ve yeni yapılan kadastro çalışmalarında da tarla olarak belirlenmişken;bir arazinin orman kapsamına sokulmak istenmesinin kamu yararı olarak onaylanması mümkün mü?
Ayrıca,1985 memleket haritasında kesin çizgilerle ayrılmış parseller bunlar...
lütfen bana bu konuda yardımcı olunuz:Göz göre göre,bir iki memur marifetiyle mağdur ediliyoruz.
Ne yapayım?
Ekte resmini sunuyorum...
Bu arazilerin orman amenajman haritası içinde görülmesi mümkün mü?

delphin7 19-12-2009 18:48

Merhabalar,

sayin Oguz bey google da ormanlarin durumunun son 50 yilini göstermedigi acik ve asikar. O zaten biliniyor..

benim orda vermek istedigim mesaj ise analiz yapilabilir gecmisteki durumunun nasil olabilecegi kestirilebilip tahmin edilebilir idi.Tabii ki ben kesin su tarihlerde böyleydi demiyorum. bir yanlis anlasilma oldu sanirim




Arkadaslar hepinizinde bildigi gibi uydudan kusbakisi bakisla heryer cok net ve rahat görülebiliyor. Ormanlarin nasil son 50-100 senede köstebek gibi delik desik edildigi ormanin kenari ve yakinindaki bircok tarlalarin ormanladan acilip nasil heba edilip okadar bariz ve acik ki. Bunu anlamak icin uzman olmaya gerek yok

Simdi bile bile ormandan acildigi bilinen daha sonra birkac oy ugruna peskes cekilip tapu dagitilan bu yerlerden bilerek alinmasi nekadar etik ve vicdana uygun? Ben bu noktaya parmak basmak istemistim.

insanlar alir almaz o kendi vicadanlarina kalmis birsey. Ben sahsen alinmamsi tarafdari degilim. cünkü tüm bir milletin hakkki var!

Türkiyede uygulanan politiklarin cogunun sürekli olamadigi icin gecmiste A Hükümetinin yaptigi yanlisligi B hükümeti düzeltmeye calisyor, Bu hep böyle oldu. Söyle oturakli büyük devlete yakisan uzun vadeli ilim ve bilmi degerleri temel alinan politikacilar yerine hep sapkasi alip kacan daha hala sacma sapan yorumlar yapanlarla ugrasti bu millet son 50 senedir.Her neyes konuyu dagitmayayim

Iste bu yanlis politika ve uygulamalardan sonra arada kalan halk hem devlete olan güvenini yitiriyor hemde kafalari karma karisik oluyor.

Konuyu baglarsak. Insanlar eskiden orman oldugunu bildikleri veya ormandan acildigi apacik belli asikar olan yerlerde arazi ve arsa alip Tüm bir milletin hakkini gasp etmesinler.Yapilan bir yanlisligi bir diger yanlislikla devam ettirmesinler, evrensel hak ve hukuk saygili, adil ve vicdanli olsunlar.Önceki yazida verilmek istenilen ana mesaj sadec bunlardan ibaretti

saygilarla
Kürsat

Oğuz Karsan 19-12-2009 23:51

Merhaba.

Alıntı:

sayin Oguz bey google da ormanlarin durumunun son 50 yilini göstermedigi acik ve asikar. O zaten biliniyor..

benim orda vermek istedigim mesaj ise analiz yapilabilir gecmisteki durumunun nasil olabilecegi kestirilebilip tahmin edilebilir idi.Tabii ki ben kesin su tarihlerde böyleydi demiyorum. bir yanlis anlasilma oldu sanirim

Sn. delphin7,

Sizin Kürşat bey olduğunuzu nasıl Nüfus Kağıdınız belirliyorsa, Bir arazinin orman mı ? Tarlamı ? Arsa mı olduğunu Türkiye Cumhuriyetinin Tapu dairesinin vermiş olduğu Tapu belirler.

Arazi alacak olanlar Tapuya gider araziyi orada yapılan işlem ile satın alırlar. Tapu belgesinde de bu arazi ormandan açılmıştır veya eskiden bu arazi ormandı diye birşey yazmaz.

Kadastronun görevi Kanunlar ile belirlenen işlemleri yapmaktır.Tapulanacak arazinin durumunu tespit etmek ve tapuya bildirmektir. Tapu da bu bilgiler ışığında yine kanunlar ile belirlenmiş görevini icra ederek tapu belgesini düzenler.

Kadastro ve Orman Kadastrosu' nun yapılma amacı zaten bellidir. Arazinin durumunu araştırarak ortaya koymak ve mülkiyet durumunu belirlemek. Orman olan ve olmayan yerleri ayırmaktır. Bütün bu işleri yapmak için maaş alan binlerce memur vardır.

Ayrıca bir araziye tapu vermek için bir sürü işlem, tutanak, komisyon ve yetkili imza gerekir. Yani tapulama işi kazayla olmaz.

Özetlersek, bir tapu dairesinden, bir arazi alırken evveliyetını araştıramayız. Bu araştırmayı millet adına kadastro ve tapu daireleri yaparlar ve bu iş için maaş alırlar. Bu iş için maaş alan binlerce memur var. Eğer, Orman olan araziye tapu verilmişse, bu bir suçtur. Önce bu suçu işleyen kişilerden hesap sorulması daha mantıklıdır. Bunun için de,

Muhtar,
Köy ihtiyar heyeti,
Kadastro tesbitini yapanlar,
Tutanakları imzalayıp askıya çıkaranlar,
Askı süresinde itiraz etmeyen görevliler,
Askıdan sonra onaylayan amir,
Askıdan sonra onaylayan Orman idaresi ve yetkilileri,
Orman kadastrosu ayrı geçmişse,
Orman Kadastro komisyonu ve üyeleri
Kadastro tutanaklarını imzalayanlar,
Kadastro tutanaklarına itiraz etmeyen orman görevlileri,
Tapuya evrakı sevk eden kadastro yetkilisi,
Tapuyu düzenleyen tapu elemanları
İmzalayan daire müdürü
Yine onaylayan mülki amir.

Benim bildiğim kadarıyla bir tapu düzenlenmesi için geçen süreç bu. Yani orman olan arazi birisine tapulanmışsa ve ben de ondan araziyi tapudan almışsam önce bu kişiler görevlerini yapmamışlar veya yanlış yapmışlardır.

Vatandaşa verdiğin tapuyu iptal etmekle bütün bu saydığım kişilerin yaptıkları yanlışı düzeltemezsin.

Bu mantıkla ormanları çoğaltamaz, azaltırsın.

Görevlerini yapmamış veya yanlış yapmış Bir sürü kişiye de boşuna maaş ödersin. Onlar yan gelip yatar maaşlarını alırlar.

Yaptıkları hataların sonucunda haksız bir şekilde iptal edilen tapular yüzünden A.İ.H.M' de Türkiye Cumhuriyeti milyarlarca dolar ceza ödemeye mahkum olur.


Saygılar.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 06:47.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025