![]() |
Alıntı:
|
Alıntı:
Keçiler, küçük hesaplar, ,çevre doğa vs. derken, ister istemez anımsıyor insan. Üstelik bence çok da güzel, eleştirel ve edebi değeri yüksek bir şiirdir. Ha, bunun yanında aceleci, önyargılı tepkiler de almştır. Lafı uzattım, bizlerin başına ne geliyorsa ve ne geldiyse küçük hesapların peşine düşmemizden değil midir? Hiç sirkat falan da değildir bu. Mükemmel insan olmadığı gibi mükemmel toplum da yoktur. Önemli olan, özeleştirisini yapabilmek ve gelişimin dinamiğini yakalamaktır. Üç kg bulgura ....diye devam edersem konudan uzaklaşmanın eşiğine gelmiş olan beni malina ne eder bilmem:) Saygılar... |
Sayın aygün, haksızlık yapmak için , veya şairi eleştirmek için yazmadım . O deyişi .
Şair hakkında çok bilgim yok . Şiirden de sadece okumak ve okuduğumdan haz almaktan ileri bilgili olduğumu söyleyemem . Sizin şairden bahs etmenizden sonradır. Baktım . Şiiri okudum . Şiiri okuduktan sonra , şairi anlamaya çalıştım . o toplumun içinde yaşamış ve köylüyü iyi tanımış , ama o toplumun dışına çıkmış ve köylüye, toplumuna dışarıdan biri gibi bakmış . Ve bu gözlemi yaparken çok da başarılı olmuş. Çok iyi tarif etmiş. Ve başarılı bir gözlem . Aynı gözlemi , o toplumu içinden bakarak farklı anlatmak da mümkündür. Size , bu konuda ki anlatmak istediğimi , kendimizden bir örnekle anlatmaya çalışacağım . Benim annem , torununu severken , çocuğun burnundan akan sümükleri için , Anadolu lehçesi ile '' göp gözel sümüklü oğlum derdi ''. Bu içerden bir bakış . Aynı sümüğe komşu ayşe hanım , çocuğun sümükleri akıyor. Hasta olmuş çocuğa iyi bakamıyorsunuz şeklinde, gözlem ve yorumda bulunurdu. İçeriden birinin , tıpkı dışarıdan bakan gibi yaptığı yorum. Bana o öz deyişi hatırlattı . Aynı şaiin , genelev şiirini de okudum . Orada yaptığı da , Dışarıda olduğu halde , yani genelevde , çalışan bir kadın olmadığı halde, o kadını o kadar iyi gözlemlemiş ve tasvir etmiş ki , muhteşem bir gözlem ve tasvir. İçeriden biri olarak , baktığımızda köylünün o durumunu hepimiz görürüz . Şair söylediği zaman, gerçekler yüzümüze çarptığı için , azıcık burulur içimiz. |
Evet, burulmalı ki bir şeyler değişebilsin. Haksızlık sözcüğünü tamamen espri amaçlı kullanmıştım. Bu arada sizi anladığımı da ifade etmek isterim. Açıklamalarınız için ayrıca teşekkür ederim. Saygılar....
|
Alıntı:
|
Merhaba.
Alıntı:
Sn. huyhuyhuy, Adres: Çanakkale-İzmir karayolu'nun 40. Km si Yani Ezine'den (yaklaşık 1 km sonra) ışıklardan sola yani Kuzeye doğru sapılacak ve Kazdağlarının eteklerindeki herhangi bir köye girilecek. Köylerin isimleri alfabetik sırayla şöyle: Ağaçköy • Ahmetçeli • Akpınar • Alakeçi • Alikabaklar • Aşağışapcı • Aşağışevik • Bekirler • Beşik • Bezirganlar • Bıyıklı • Cazgırlar • Çalıdağı • Çalıobaakçakıl • Çatalçam • Çavuşköy • Çavuşlu • Çırpılar • Çiftlikköy • Dağahmetçe • Dağoba • Daloba • Doğancı • Evciler • Gedik • Gökçeiçi • Güvemcik • Güzeltepe • Hacıbekirler • Hacıdervişler • Hacıköy • Işıkeli • Karaibrahimler • Karaköy • Karıncalı • Kaykılar • Korucak • Koşuburnu • Köseler • Köylü • Kurşunlu • Kuşçayır • Kutluoba • Külcüler • Mollahasanlar • Muratlar • Nebiler • Osmaniye • Örenli • Palamutoba • Pınarbaşı • Pıtıreli • Saçaklı • Saraycık • Sarıdüz • Sarıot • Serhat • Söğütgediği • Toluklar • Tongurlu • Tülüler • Türkmenli • Üçyol • Üzümlü • Yahşieli • Yanıklar • Yassıbağ • Yaylacık • Yenice • Yeniköy • Yeşilköy • Yiğitaliler • Yukarışapçı • Yukarışevik • Zerdalilik • Zeytinli • Bayramiç'in bütün köylerinde doğal süt var. Hayvanları etrafa(0rmana) saldıkları için doğal otlar ve kekeik ile besleniyorlar. Ayrıca köy yumurtası ve ekmek de var. Ama köylüler kendi yaptıkları ve bizim hayran kaldığımız ekmeklerinden bıkmış olacaklar ki, köyün kahvesinin önlerine koydukları camekanlı dolaplarda bulunan ve Bayramiç İlçesindeki fırından gelen ekmeği tüketiyorlar. Yani bizim tam tersimiz istikametinde hareket ediyorlar. Ve o güzelim doğal undan yapılma lezzetli ekmeklerini yemiyorlar. Dikkat etmeniz gereken husus ise, satın aldığınız ham sütü dikkatlice süzmeniz ve kaynatmanızın gerektiği. Bir de köylüden peynir alırsanız dikkat edin. Kaynamamış sütten yapılan peyniri de sakın almayın Brucella adında çok tehlikeli bir hastalık var ki, Allah göstermesin yakalanırsanız çok sıkıntı çekebilirsiniz. Köylerden bir kaçına girdiğinizde anlattıklarımı daha iyi anlayabileceksiniz. Bazı köyler sahiden çağlar öncesini yaşıyorlar. Saygılar |
Verdiğiniz bilgilere çok teşekkürler. Yazınızı saklıyacağım . Gerçi bu tür köylere yabancı biri değilim . Ama yolum düştükçe bu tür yerleri gezmeyi ve görmeyi , yakında ölecek bir hasta ziyareti gibi görüyorum . Ve öyle hissediyorum . Bazı olumsuzluklarına rağmen , o geri kalmışlığı seviyorum .
Kaynamamış sütten yapılan peynir benim de , atalarımın yaptığı, zaman zaman benim de yaptırdığım , ''yörük usulü'' bir peynirdir. (Bu tür bir tanımlama var mı bilmiyorum . Benim tanımlamam yörük peyniri.) Size katılıyorum . Ve uyarınız için teşekkürler. Sağlıklı hayvandan yapıldığına emin olmak gerekir . |
Keçi keçidir...
Malesef bende karadenizde orman köylüsünün veya çobanların koyun sürüsü içinde tekeler beslemekte,yeni diktiğim sedir fidanlarımı yedi keçileri,,öldüresim geldi çobanı.....devlet yetkililerine sesleniyorum şöyle bir yasaya acil gereksinim vardır.. Keçi besiciliği 1 vey 2 adetten başlamak üzere daha fazlasıda olabilir kapalı alan içinde veya tamamen çayırlık alanda beslemek zorundadır..aksi durumlarda fotoğraflan yapılacak bir ihbarda 3g dahil , çobana koyun-keçi başına on misli ceza anında uygulanır **** 20 yıldan az olmamak üzere hapi cezası ,mazeretler geçersizdir.diye bir hüküm yasa gereklidir... |
Sayın Katılımcılar ;
Herkese iyi günler, sağlıklar inşallah. Kimsenin yazısına nazire olsun diye yazmıyorum. Bizler sanıyoruz ki 7-8 üniversite bitirirsek aydın kişi sayılırız. O diplomaları hazmedemezsek hiç bir faydası yok bence. Sadece kağıt parçası. 3-5 nesilde ancak hazmederiz o kağıt parçalarını ve değerli birer belge halini alırlar. Harita üzerinde incelersek, kıraç/kurak/ormansız yerlerin hepsinin, tarih boyunca ''savaş yolları'' üzerinde olduğunu gözlemleriz. -Ordular geçer, arkalarında enkazlar bırakırlar. -Orduların önünden kaçan yerel halk, yükseklere kaçar, çaresizlikten orada da etmediği kalmaz. Sonuç enkaz gene. -Ordular kaybolur, yerel halk düze iner, enkazı tekrar geliştirir, yeşertir (Geçim gayesi ile meyve veya stratejik ağaçlar/Silah-gemi-kayık-gölge için). Ama 20-50 sene sonra,başka bir ordu, belkide kendi orduları tekrar geçer...Sonuç gene enkaz. -Asırlar sonunda, o yörede oturanlar için, sadece hayvancılık imkanı kalmıştır. Ekinleri her ahvalde yakılıp/çalınıp/tahrip olununca, hayvanları ile tekrar yükseltilere kaçmışlar. Eee... yukardaki ormanı daha önce yok etmişlerdi zaten. Hayvani gıdalar tek yaşam kaynakları. -Nasılsa gene bir ordu gelir diye savsaklama ve boş vermişlikle, hayata devam edilir her tarafı enkaz olan yükselti ve düzlüklerde. -O kadar süregen bir şey ki bu, atalarının toprak ile ilgili dedikleri her şey/her bilgi yanlış çıkmaktadır. Bari az alan ekeyim der. Binlerce dönümden, 3-5 dönümü eker. Orduların dikkatini de çekmez/Çabuk sürüm-ekim-biçim savı, ilerde nesiller içinde, ruhuna tembellik olarak işler. Soyunun nüfüsu artmıştır, ama ektiği alan artmamış, hala 3-5 dönümdür. -Kişi başına düşen gıda düşmüştür. Daha da düşmesini engellemek için ürün ortaklarını azaltmıştır. Kuşlar yani. Çaresi,çevrende kuş yuvaları yaşatmama, Nasıl mı ?..; Ağaçları kes, -ohh be !.. 2 darı tanesi kurtardı şimdi işte. Hem artık delikli demir de çıktı. Dolayısıyla ; Düşmanları da ağaç ardına gizlenip, kendisini hedef alıp ateş edemezler. Enkaz içinde, kıt'a kanaat getiren yaşam var hala ama. -Halbuki binlerce/milyonlarca sene/nesil içinde, doğayı hazmetmiş ne kadar da aydın/dağarcıkları süzekten geçmiş bilgi ile dolu ataları vardı. Şimdi ise onlar; o bilgilerden yoksun, bir de kanlarına işlenmiş/damarlarında hayat bulan yılgınlık/tembellik de üstüne üstlük kârları olmuş. Sonuç olarak; O toplumu, eski bilgeliğine nasıl ulaştırabilir diye bir tez serildi önümüze. Sayın Meyvelitepe ve diğer kardeşlerimin belirttiği gibi. Her iki unsuru nasıl bir arada tutabiliriz. Çabalarımız, her iki türden birinin yok olması gerekliliği üzerine mi kuralım ? Veya biraz uğraşıp (Eğitim/Yardım/Faydasız-yanlış bilgileri eleme/Menfaatları olanların çıkarımlarını afişe etme v.s.) her 2 tür, Keçi/Orman ve Biz insanların nasıl bir arada olabilecekleri/olma gerekliliği üzerine, azcık terleyip çaba mı sarfetmeliyiz ? Bence Keçi ve Orman bir araya geldiler şu anda. Aralarında tartışıyorlar. ''İnsan ırkını nasıl yok etsek te birlikte yaşayabilsek'' diye. Çok yakın zamandan örnek; Saddam' dan kaçan Iraklılar, Bir müddet sonra ülkelerine döndüklerinde, geride bıraktıkları enkaz. İnadına etmediler. Yaşama/Hayata tutunma/Ailesini-Çocuğunu donmaktan korumak gayesi vardı orda. Saygılarımla lütfen. |
keçi besledim, yedim, kovaladım, otlattım.10 dakikada bir dönüm sebze bahçesini halleder. koyunlarla beraber otlatmaya götürürsünüz hep keçinin peşinde dolaşırsınız ayağıyla dala basar ucunu yer. yerinde durmaz.10 yaşındayım vazifem keçiyle ilgilenmek. kilitli kapıyı vura vura bozmuş. direkt biberlere hucum. dedem hergün çitlere ilave yapıyor. başa bela fırında pişince çok lezzetli oldu. ağıldan kaçmanın bir yolunu bulur. önlem keçiyi yemektir. eskiden silivride köyümüzde çok keçi beslerlermiş. Şu anda orman olan yerler çalılıkmış. Babam derki keçi yasaklandı orman oldu.
sayın arkadaşlar keçi sürü halinde ise ve serbest bırakılarak beslenirse değil ormanı pantolunuzun paçasını bile yer. çok güçlü ve yoğun ormana(Karadeniz) gibi zararı fazla olmayabilir. ancak gelişmekte olan ,çalılık, fidanlık,makilik gibi alanların ......ağlatır. doğal ortamında yaşadığı yere bakın böyle güçlü bir hayvanı merada makilikte zaptedebilirmisin. sanen keçisi besleyen akrabalarım var. memnunlar. kontrollü beslenmelidir. sevimli bir hayvandır çok severim. büyük boynuzlu siyah bir keçi besleyeceğim. telörgüyle çevrilmiş 2 dönümlük bir tarlada |
Başıboş bırakılmaları konusunda güzel yaşanmışlıklarınız var.
Ama genede yetiştirmeyi düşünüyorsunuz. Önlemlerini alarak. Bence de öyle olmalı. Saygılarımla. |
O görevliler canları istedimi peynir ,süt,yoğurt,ayran , keçiyi kesip yuvarlıyorlardır . Şimdi türkiyenin ormanlarında kaçak ağaç kesimi yok mu ? Jandarma kontrolleri bunu kontrol altında kısmen tutsada sıra keçiye zor gelir...
Geçimini nasıl sağlıyacak diye bir yorum yapmış arkadaş ... Geçimini odunculuk yaparakta sağlar, aç mı kalıcak kessin ormanı karışmayın, çok saçma konuşmuş. Verdiği zarar hergün kesip taşıyacağı odundanda fazla bu arada. Yangında ağaç kesiyorlarmış, kardeş yangın bir afettir istenmeden çıkar , keçi gökten düşmüyor. Bir ağaç kaç yılda meydana geliyor ? Her gün keçi sürüsü ormana girip kaç filiz,fidan , tohum , yiyecek ? Bu arada tohumların zor çimlendiği unutulmasın. Keçi filizi , fidanı , yiyerek koca bir ağacı daha olmadan yemiş oluyor .Ayıca keçi daldan dala ağzıyla hastalıkta taşır. Zararlarını saymaya gerek yok , yasaktır ve uyulmalı. Hassasiyetiniz için size ayrıca teşekkür ediyorum. |
Merhabalar,
Artvin, vilayetten aşağı iner iken, solda ayakkabı tamircisi vardı, ALLAH ömrünü bol etsin, ''Ali Amca''. DPT bünyesinde, bir Japon heyeti gezdirirken, dükkanında konuğu olduğum muhterem bir amca. Tahsilsiz iken nasıl aydın olunabilirin örneği bir anadolu insanı. Ellerinden öperim. Onu dinleyin bi, insanlar kaç keçi ediyor size anlatsın. Talan edilen ormanlar karşılığında, milletvekili ve bakan olan kişi yi anlatsın size. Halk ağzı ile, yalın/net. Saygılarımla lütfen. |
mrduran, Artvin'e gidebilme gibi bir şansımız yok. ne yapabiliriz? :)
|
Sayın Bertunum;
İzmir' de yaşıyorum. Benim ki gibi bir seyahat, size de nasip olur inşallah. Maksat, bizim gibiler arasında, keçiden çok zarar verenleri bulmak ise, her yerdeler efendim. Artvin' e gitmeğe gerek yok:)) Saygılarımla lütfen. |
degerli dostlar keçi ormana zarar verirmi yi çoban dalı kırması ormanlara türkiye genelinde yüzde bir zarar verdigini farzetsek bile inannın orman yangınları en az yüzde onuna zarar veriyor düşünün yol patida olmadımı gitmek imkansız olur onun için yanar durur taki ucaklar söndürünceye kadar.keçileri düşman görmeyin.kısa fidanlar korunursa keçiler ormana zarar vermez
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 10:45. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025