agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Orman, Ormancılık, Orman Yangınları, Ağaçlandırma
(https)




Beğeni Düzeni43Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 15-12-2010, 16:42   #1
Ağaç Dostu
 
ayazkentli's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-04-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,641
Galeri: 1
DANIŞTAY; BİR KEZ DAHA OVACIK ALTIN MADENİ HUKUKA AYKIRI DEDİ;


Çevre ve Orman Bakanlığı’nın, “İzmir,Bergama,Ovacık-Çamköy mevkiinde bulunan Newmont-Normandy Madencilik A.Ş.nin faaliyetine izin veren; 27.08.2004 tarih ve 6524-46062 sayılı, Nihai Çevresel Durum Değerlendirme Raporu ve eklerinde belirtilen hususlara uyulmak kaydıyla faaliyetinde sakınca olmadığı yolundaki işlemi”nin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemli davada, davayı reddeden İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin kararının temyiz incelemesini yapan Danıştay 6. Dairesi, BOZMA kararı verdi (Danıştay 6.Dairesi 25.06.2010 tarih ve 2008/6795 Esas 2010/6667 Karar)

Kararda, işlemin dayanağı olan “ÇED Yönetmeliği’nin geçici 6.maddesi”nin iptal edilmiş olması gerekçe gösterilmiş ve “dayanağı kalmayan işlemin hukuka aykırı olduğuna, bu nedenle davayı reddeden İzmir 3.İdare Mahkemesi kararının BOZULMASINA”karar verilmiştir.

Bilindiği gibi; Bergama-Ovacık-Çamköy mevkiinde bulunan siyanür liçi yöntemi ile çalışan altın madeninin işletilmesine ilişkin idari işlemler, Mahkemelerce defalarca iptal edilmiş, AİHM tarafından AİHS’nin ihlal edildiğine karar verilmiştir. “Kamu yararına olmadığı"na ilişkin mahkeme kararlarına karşın, söz konusu Altın Madeni ve Kimya tesisi, HUKUK DEVLETİ İLKESİNİ YERLE BİR EDEREK faaliyetini sürdürmüştür.

Bergama Altın Madeni ile ilgili tartışma aslında “…doğrudan veya çevrenin bozulması ile dolaylı olarak insan yaşamını etkileyeceği kesin olan siyanür liç yöntemi ile altın madeni işletilmesine izin verilmesi yolundaki dava konusu işlemde kamu yararına uygunluk bulunmamaktadır…” hükmünü veren 13 Mayıs 1997 tarihli Danıştay kararı ile bitmeliydi. Ama öyle olmadı, hukuk devleti ilkesi yok sayılarak, üstelik TÜBİTAK da kullanılarak, Başbakanlığın kanunsuz emri ile mahkeme kararı aşılmaya kalkışıldı. Bunun üzerine verilen yeni mahkeme kararları da Bakanlar Kurulu’nun gizli kararnamesi ile aşıldı. Hukuksuz Bakanlar Kurulu kararının Danıştay’ca durdurulması üzerine Ovacık Madeni 19 Ağustos 2004 tarihinde mühürlendi. Ancak mühürleme tarihinden 8 gün sonra şimdi Danıştayca hukuka aykırı olduğuna karar verilen ÇED izni verildi. Ardından dönemin ABD Büyükelçisi Edelman’ın da ricası üzerine diğer izinler tamamlanarak, Ovacık Altın Madeni yeniden faaliyete başladı. Bozma kararından önce Danıştayca yürütmeyi durdurma kararı verilmesi üzerine, Çevre ve Orman Bakanlığı, bir yandan madenin kapatılması için yazışmalar yaparken diğer yandan maden işletmesi ile ilgili yeniden ÇED süreci başlattı, kısa süre kapalı kalan madene 18.02.2009 tarihinde yeniden ÇED izni verildi ve yeniden faaliyet başladı.

Şimdi Ovacık’ta cevher kalmadı, Ovacık Altın Madeni’ni çalıştırmak için Kozak Yaylası’nda dört yerde maden ocağı açılmaya çalışılıyor. Yani Ovacık bitti, sıra Kozak’a geldi.

Ovacık Altın Madeni ile ilgili biten tüm davaları kazandık. Yeni iptal kararlarını engellemek için Ovacık Altın Madeni ve Kozak Maden Ocaklarına ilişkin davalarda madenci şirket tarafından sürekli olarak birileri davaya müdahale edilerek yargılamalar kilitlenmiş durumda. Örneğin 2 yıl önce keşif kararı verilen ve keşif avansı yatırılan “birinci atık havuzu kapasite artımı ÇED izni davası”nda müdahaleler üzerine bir türlü keşfe gidilemedi. Madenci şirketin Kozak Köylerinden bir takım kişilerle yaptığı taşıma sözleşmelerine dayanarak Kozak Yaylası’nda bir grup Köyün Muhtarı madenci şirketin yanında davaya katılma isteminde bulundu.

Sözün özü; Bergama’da yargı karar veriyor, dinleyen yok, şimdi yargıyı kilitleme çabası var. Muhtarlık mührü, kişisel çıkarlar için kullanılıyor.

Yıllardır, Bergama’da hukuka aykırı maden işletmesine izin veren, göz yuman kamu görevlileri, Anayasa’nın 2. maddesindeki “Hukuk Devleti” ilkesini, 138. maddesindeki mahkeme kararlarının bağlayıcılığı ilkesini, dolayısıyla 56. maddesindeki “sağlıklı çevrede yaşama hakkı”nı yok sayarak suç işlemektedirler.

Çevre sağlığı ve canlı yaşamını yok sayan, hukukun üstünlüğünü tanımayan, tek dertleri küreselleşen sermayenin işini kolaylaştırmak olan siyasi iktidarlara ve yöneticilere karşın, bu ülkede canlı yaşamının korunması için, çocuklarına yaşanılası bir ülke, yaşanılası bir dünya bırakmak için mücadele yürüten yaşam savunucuları vardır.

Yaşam savunucuları dimdik ayaktadır. İlk günkü gibi haklı mücadelesini sürdürmektedir.Sağlıklı çevrede yaşama hakkından ve hukukun üstünlüğünden yana olan tüm yurttaşları ve örgütleri mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz.


Dr. Oya Otyıldız
İzmir-Bergama-Eşme-Sivrihisar Havran/Küçükdere Elele Hareketi Dönem Sözcüsü
Erol Engel
Bergama Çevre Platformu Sözcüsü
---------------------------------------------------------------------------------


Ülkemiz'de ne'de olsa İLERİ DEMOKRASİ var.

Kim, takar mahkeme kararlarını!!

ayazkentli Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2010, 09:02   #2
Ağaç Dostu
 
Fatoş's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-12-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,660
Galeri: 120
Konu: Başka bir dünya yok…Bunlara seyirci kalmayacağız… Av. Sema PEKDAŞ- İzmir Baro Başkanı
BASINA VE KAMUOYUNA
Allianoi İzmir İli, Bergama İlçesi sınırları içinde, Bergama-İvrindi karayolunun 18. kilometresinde, Bergama'nın kuzeydoğusunda, Yortanlı Barajı gölet alanının tam ortasında, Paşa Ilıcası Mevkii’nde yer almaktadır. 1998 yılından bu yana da Paşa Ilıcası merkez olmak üzere Yortanlı Barajı gölet alanı içinde kalan alanda kurtarma kazı çalışmaları devam etmektedir.

Allanoi termal bir sağlık yurdudur. Tarihi prehistorik döneme kadar uzanır. Osmanlı döneminde dahi bilfiil kullanıldığı bilinmektedir. Bu tarihi öneminden dolayı ’ İzmir 1. No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 29.03.2001 tarih ve 9226 sayılı kararı ile “ Allianoi antik kentinin bulunduğu alan, 1. Derece Arkeolojik Sit olarak tespit ve tescil edilmiştir. Buna rağmen, 2863 sayılı yasaya aykırı olarak ve bu Yasa ihlal edilmek suretiyle söz konusu Antik Bölge üzerinde,Yortanlı barajı inşaatına başlanmış ve halen inşaat devam etmektedir.

Bergama’da Allianoi antik kentinin sular altında kalmasına neden olacak Yortanlı Barajı girişimine karşı yakın geçmişte kültür ve doğa korumacıları tarafından açılan 12 adet dava vardır ve bu davalar halen sürmektedir. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde yapılan bir başvuru bulunmaktadır. İzmir İdare Mahkemeleri ile Danıştay 6.Dairesi, ‘’antik kentin kille doldurulması işlemini onaylayan İzmir 2 No lu Koruma Kurulu’nun vermiş olduğu kararın’’ yürütmesi durdurmuş ve iptal etmiştir.

Bir kültür Mirasımız olan ve Yortanlı barajı suları altında kalması planlanan ALLİANOİ termal alanı ile ilgili olarak, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 28.05.2010 tarih ve 5804 karar sayılı kararı ile 17.8.2010 tarih ve 6037 karar sayılı kararı hakkında; İzmir 4.idare Mahkemesi 2010/1510 Esas sayılı dosyada dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin olarak dava açılmış , yargılama devam etmekte olup savunmalar alınmış keşiften sonra ise yürütmenin durdurulması talebinin değerlendirilmesine karar verilmiştir. Üstelik iş bu karardan önce yürürlüğe giren “ ALANIN MİLLE KAPLANMASI VE SU TUTULMASINA İLİŞKİN OLAN” ve iptali istenen KURUL KARARI HAKKINDA İZMİR 4. İDARE MAHKEMESİ 2009/1921 esas, ve 2010/1702 Karar numarası ile 30.11.2010 tarihinde iptal kararı verilmiştir. Bu nedenle son idari eylemlere konu olan KORUMA KURULU KARARI DA BENZER BİR KARAR OLDUĞUNDAN İPTAL EDİLME İHTİMALİ VARDIR.
Allianoi Girişim Grubunun başvurusu ve bilgilendirmeleri ile gelişmeleri, İzmir Barosu olarak yakından takip etmekteyiz. Şuan için Allinoinin üstü tamamen örtülmüş olup, her an baraj suyunun bırakılması ihtimali vardır. Bu konu ile olarak günlerdir çeşitli haberler yayımlanmaktadır. Biz bu basın haberlerini ihbar olarak kabul ediyoruz. Alana su verilmesi halinde yargı kararı iptal ile sonuçlansa bile telafisi mümkün olmayacak zararlar doğacak ve antik kent geri dönüşümsüz bir şekilde zarar görecektir. Yargı kararının sonucunun beklenmemesi, yargı kararlarının etkisiz kılınması anlamına gelecektir.

Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir.

TC.ANAYASASI’NA GÖRE; “Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirler alır” (63. Madde)

2863 sayılı yasasına göre; , 9.maddesine göre; bu alanlara inşai ve fiziki müdahalede bulunulamayacağı bildirilmiş , 65.maddesinde ise bulunanlar hakkında cezai müeyyideler uygulanacağı bildirilmiştir.

4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2/c maddesi uyarınca “Tarihi ve Kültürel Varlıkları Korumak” Kültür ve Turizm Bakanlığının görevleri arasındadır.

Ayrıca bu alan Anayasanın 90/5 maddesi uyarınca; 1972 Paris Dünya Kültür ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi, 1985- Granada Avrupa Mimari Mirasın Korunması Sözleşmesi ve 1992 Valetta/Malta Arkeolojik Mirasın Korunmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi ile evrensel hukukun koruması altındadır.

Böyle bir kültür mirasının hem de hukuki süreç devam ederken heba edilmesine İzmir Barosunun seyirci kalması mümkün değildir. Yargı kararlarının etkili kılınması ve HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKLA YÜKÜMLÜ İZMİR BAROSU OLARAK Allianoi sürecinin takipçisiyiz.

Yaşadığımız kent bizim evimizdir. Kültür ve tabiat varlıkları bizim zenginliğimizdir. Allianoi gibi binlerce yıl insanlığa hizmet etmiş bir termal sağlık yurdu sulara gömülmek istenmektedir. Birgi gibi tarihi ve doğal güzelliği dillere destan bir beldemiz altın aramak için yok edilmeye çalışılmakta, binbir çeşit canlıya ev sahipliği yapan Kozak Yaylası yine aynı tehlikeyle karşı karşıyadır. Hidro Elektrik Santralları yüzünden ülkemizin dört bir yanında dereler ve derelerin beslediği canlılar tehdit altındadır. Çernobil onlarca yıl sonra hala can almaya devam ederken ülkemize nükleer tesisler yapılmak istenmekte hem de tüm mevcut hukuki düzenlemelere inat ihale edilmektedir,. Yüzlerce çeşit kuşa ev sahipliği yapan Uluabat gölünün yanından geçirilecek Bursa Balıkesir İzmir Otoyolu Çalışmaları Çevre Etki Değerlendirme Raporlarından muaf tutulmaya çalışılmakta, sürecin alelacele tamamlanması için Genelgeler çıkarılmaktadır.

Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu adı altında Mecliste görüşülen Yasa tasarısı ile doğal ve tarihi koruma alanları Koruma Kurullarının elinden alınmakta ve tamamen Çevre Bakanlığı kontrolüne verilmektedir. mevcut olan koruma alanlarında ise “üstün kamu yararı” kavramı çerçevesinde Bakanlar Kurulu aracılığı ile bölgede yapılmak istenen her türden yatırıma izin vermenin kapıları aralanmaktadır.

Biz bu dünyada misafir olduğumuzun bilincindeyiz. Üzerimize düşen en başat görev gelecek nesillere de bu güzelliklerin ve bu kültürel mirasın aktarılmasını sağlamaktır. Gelişmeye, ilerlemeye karşı olmamız mümkün değildir. Ancak hukuk kuralları çiğneyerek, çevrenin ne şekilde etkileneceği hesaplanmaksızın, kültür ve tabiat varlıklarını yok edecek yapılacak her türlü karar ve eylemin karşısındayız.

Allianoi “de gömülmek istenen tarihimizdir. Tüm yurttaşlarımızı tarihine sahip çıkmaya davet ediyoruz.

İlgili tüm bakanlıklar ile TBMM çevre komisyonunu ve İzmir Koruma Kurulunu göreve davet ediyoruz.

Tüm basını ve kamuoyunu evimizi, kentimizi, Allianoimizi korumaya, kültür ve tabiat varlıklarımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz.



Başka bir dünya yok…

Bunlara seyirci kalmayacağız…

Av. Sema PEKDAŞ
İzmir Baro Başkan

__________________________________________________ _______________

Mahkeme karalarının hiçbirini umursamayıp doğamızı ve tarihi yerlerimizi
bütün hızlarıyla yok ediyorlar.

Fatoş Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 23:21.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025