agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Orkide Türleri (https://www.agaclar.net/forum/orkide-turleri/)
-   -   Vanda, Ascocenda ve türevleri (https://www.agaclar.net/forum/orkide-turleri/3520.htm)

COYOTE 19-09-2007 22:20

En son baktığımda vandalar bauhausda 79 ytl idi şu an indirimdeymiş. Önce 39 daha sonra da 19 ytl ye inmiş. Belki içlerinden sağlıklı olanlar bulunur.:confused:

denizakvaryumu 20-09-2007 07:24

Vandalar iyidir güzeldir de bu sulama işine herkes katlanabilir mi ayrı konu...tatillerde de ayrı bir sorun...

adrianus 09-10-2007 13:03

Sayın Vanda Sahipleri,
Benim gözümde uzun süredir bu çiçekte, ancak okuduklarımdan anladığım kadarı ile sulama işi gerçekten zor. Ayrıca sayın denizakvaryumunun söylediği gibi tatiller ne olacak. Bu konuda buluşu veya parlak fikri olan var mı? Örneğin çiçeğin köklerine ev nemlendirmede kullanılan soğuk buhar makinalarından yönlendirip bunu bir zaman sayacına bağlayıp günde yarım saat çalıştırsak olur mu dersiniz, **** bir ipin ucuna asılan vandamızı altında duran kovaya hergün 15 dakika sarkıtacak bir düzenek kuran var mı? Bunlar benim aklıma şimdi gelenler, umarım çözüm bulan ve tecrübe etmiş bir arkadaş çıkar.
Saygı ve sevgilerimle,
Adrianus

ataman 09-10-2007 13:56

Sulama işi çok da zor değil, en azından sıklık bağlamında. Ben hergün sulama yapmıyorum, haftada 2 kere yapmaya çalışıyorum (bazen hafta içi fırsatım olmayabiliyor ve ancak haftasonu sulama yapabiliyorum). Kışın kalorifer yanmaya başladığında daha sık sulamak gerekebilir tabii.

Elimdeki ilk vanda için 2 yıl önce yaklaşık 1,5cm*1,5cm kalınlığında çıtalardan bir sepet saksı yaptım, içine iri ağaç kabukları yerleştirdim, üzerine de biraz yosun ekledim, saksısı oldukça havadar oldu ama nemi korumak gerçekten çok zor, bitki oldukça boylu (tahminen 40-50 cm) ve alt yapraklar biraz buruşuk-kuru gibi duruyor.

Diğer (daha küçük) vandayı ise 1cm*1cm gözlü kafes telden yaptığım saksı içine yine orta-iri boy ağaç kabuklarıyla yerleştirmiştim. Tel kafesin dış yüzeyini de tamamen yosun kaplamıştım, ama nem kaybetme bağlamında diğer vandadan anlamlı derecede daha uzun dayandığını söyleyemem. Zaten şimdi saksı içinde değil, bir vazoda çıplak köklü olarak hayatına devam ediyor.

Bauhaustan aldığım vandalar ise (biri hariç) orijinal vazoları içinde duruyorlar, ve oldukça sağlıklılar.

Vazo sulamasında sıklık bir sorun değil (hergün kovaya daldırma yapmadığım için), sadece yöntem zor. Orijinal vazolardan biri elimde kırıldı (adamlar olabilecek en ince camdan yapmışlar vazoyu), herbiri içine su doldurup 15-20 dakika bekleyip sonra suyu boşaltma işi zor.

Suyun akıp gidebileceği bir sistem düşünüyorum şimdi, vazo değil de pleksiglas boru olabilir demiştim ama 15 cm çapında şeffaf boru fiyatı 2mtlik parça 70-80 euro + kdv + kesilecek parça başına da 10 YTL kesim ücreti gibi bir maliyeti duyunca vazgeçtim. Kalın camdan üretilmiş boylu kavanozların alt yüzeyini camcıya filan kestirebilirsem eğer altına geniş gözenekli bir ızgara sistemi oturtup içine iri ağaç kabukları ve belki iri ponza ile vanda yerleştirmeyi deneyebilirim.

adrianus 16-10-2007 11:09

Sayın Ataman,
Bayram Tatilinde İstanbuldaydım ve Bauhausa uğradım. Ellerinde 5 adet vanda vardı bunlarında sadece dördü çiçekli idi. İçlerinden bir tanesinin renkleri beni çarptı mavi beyaz çiçekli, yapraklarından iki tanesi sanki yaralanmış gibiydi ve yaprakların çoğu sanki uçlarından kırılmış gibiydi. Ama dedim ya renkleri beni çarptı ve aldım. Vazo içinde değil. Şİmdilik avizenin birine astım. İstanbul İkea da çok güzel fiyatlarıda uygun cam vazolar olduğunu hatırlıyorum. Bitkinin iki yaprak arasındaki genişliği yaklaşık 30 cm var. Ne kadar çapında bir vazoya yerleştirmem gerekir? Yaprakları yukarıya doğru kaldırmanın bir zararı olurmu?

ataman 16-10-2007 14:09

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi adrianus (Mesaj 162114)
Sayın Ataman,
Bayram Tatilinde İstanbuldaydım ve Bauhausa uğradım. Ellerinde 5 adet vanda vardı bunlarında sadece dördü çiçekli idi. İçlerinden bir tanesinin renkleri beni çarptı mavi beyaz çiçekli, yapraklarından iki tanesi sanki yaralanmış gibiydi ve yaprakların çoğu sanki uçlarından kırılmış gibiydi. Ama dedim ya renkleri beni çarptı ve aldım. Vazo içinde değil. Şİmdilik avizenin birine astım. İstanbul İkea da çok güzel fiyatlarıda uygun cam vazolar olduğunu hatırlıyorum. Bitkinin iki yaprak arasındaki genişliği yaklaşık 30 cm var. Ne kadar çapında bir vazoya yerleştirmem gerekir? Yaprakları yukarıya doğru kaldırmanın bir zararı olurmu?

Sayın Hocam,
Benim aldığım bitkiler yaklaşık 15 cm çapında, 25-30 cm derinliğinde cam vazolar içindeler. Bitkilerin plastik sepetlerini vazo içine yukarıdan 5-10 cm kadar (en alt yapraklar biraz içeride kalacak şekilde, ama yaprakları çok fazla sıkıştırmadan) oturttum, bitkiyi tamamen vazo içine yerleştirmeye çalışmaya gerek yok. Yaprakları yukarıya doğru çok zorlamadan kaldırabilirsiniz tahminen ama bauhausta gördüğüm bazı bitkilerin yaprakları yukarı doğru zorlandığı için yanlara doğru kırılmıştı, benim gözlemlediğim kadarıyla vanda yaprakları phalaenopsislerinki kadar esnek değil.

Bitkinizi, çiçeklerine zarar vermeden, bolca bir yıkamanızı tavsiye ederim, ben bazı yaprak aralarında ölmüş böceklere rastlamıştım. Ayrıca, yaralanmış dediğiniz yapraklarda hasar çok büyükse veya yaprak çürümeye başlamış gibiyse yaprağı gövdeden ayırın (kestikten sonra gövdeye yapışık kalan yaprak alt kısmını da iyice temizliyorum, bitkiye yapışmış çürüyen bir yapı, bence, tehlikeli). Açık yaralar oluşması durumunda da toz tarçınla yarayı kapatıyorum.

Bitkilerin üzerindeki etikette vazolarını su ile doldurup 10-15 dakika bekledikten sonra suyu boşaltmak gerektiği yazıyor. İlk başlarda bu şekilde sulama yaptım ama "çok vazo + her vazoda 15 dakika = çok zaman" eşitliği, vazoların inceliği ve su boşaltma işleminin bitkiye zarar verebilecek olması gibi nedenlerle şimdilerde ayak üstü sprey uygulaması yapmaktayım. Vazo içinde en fazla 1-1,5 cm su kalacak şekilde en ince sprey ayarıyla (neredeyse sisleme yapar gibi) sulama yapıyorum, dipte az miktarda kalan suyun bir kısmını bitki çekiyor bir kısmı da tahminen buharlaşıyor, akşama vazo içinde su kalmamış oluyor (kökleri çürütmemek bağlamında önemli).

adrianus 08-11-2007 12:59

Sayın Ataman,
Vandamın çiçekleri maalesef ömürlerini doldurdular. Öğrenmek istediğim phallerdeki gibi göz üstünden kesildiği zaman yeniden çiçeklenmesi mümkün mü? Yoksa çiçek sapını olabildiğince aşağıdan kesmek mi gerekiyor?
Saygılar

praecox 08-11-2007 13:02

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi praecox (Mesaj 83621)
isterseniz o son çiçekde düşene dek bekleyin geçi fazla sürmiyecek gibi en geç bu hafta o çiçekde düşecek gibi görünüyor...
sonrası çiçeğin sapını bitkinin ana sapına yakın yaprağın içine doğru altından bir yerden mümkün olduğunca dipden kesin.

Bilmem bu mesajımı atladınız mı?

Hoş gerçi bana sormadınız doğrudan ama...
Bekliyelim bakalım sayın ataman ne yazıcak...

ataman 08-11-2007 18:05

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi praecox (Mesaj 170987)
Bilmem bu mesajımı atladınız mı?

Hoş gerçi bana sormadınız doğrudan ama...
Bekliyelim bakalım sayın ataman ne yazıcak...

:)


Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi adrianus (Mesaj 170984)
Sayın Ataman,
Vandamın çiçekleri maalesef ömürlerini doldurdular. Öğrenmek istediğim phallerdeki gibi göz üstünden kesildiği zaman yeniden çiçeklenmesi mümkün mü? Yoksa çiçek sapını olabildiğince aşağıdan kesmek mi gerekiyor?
Saygılar

Sayın Adrianus,
Praecox Hocamın da belirttiği gibi çiçek sapını olabildiğince bitki gövdesine yakın bir yerden kesip bitkinin yeniden çiçeklenmesini beklemek lazım. Aslında çiçek sapı bir müddet sonra zaten kendiliğinden kuruyacaktır (kendi bitkilerimde de bu durumu gözlemledim, phalaenopsislerde olduğu gibi uzun süre yeşil kalmadılar).

Çiçek sapının kendiliğinden kurumasını bekleyip kurumuş dokuyu kesmenin, hala yeşil olan sapı kesmekten daha sağlıklı olabileceğini belirten bazı yazılara (internette) rastladım. Aslında "açık yara" yaratmak yerine, yara açmadan kuru dokuyu uzaklaştırmak çok daha mantıklı gibi (virüs, mantar vb. risklere karşı).

praecox 08-11-2007 18:59

Kendi deneyimlerim ise bu çiçek sapını fazlacada kuruyup çürümeye bırakmadan bitkiden kesip almak gerek olduğu yönünde.
Pek bir kanıtım elimde olmamakla beraber bu fazlaca kararıp kuruyan çiçek sapları sulama şeklinize göre yine de nerden, neden geldiğini, ne olduğunu bilemediğimiz "thai disaes" (thay hastalığı) diye tabir edilen bir tür de vandalara özel, ölümcül bir hastalığın davetiyesi "olabilir"
Tafsiyem sayın atamanın ve benim önerimin ortasını almanız :D
yani çiçeklenme geçip sapın özsuyu çekilir de sarımsı bir hal alınca alkolle sildiğiniz bir temiz makasla kesmek olacaktır.

Saygılarımla

ataman 08-11-2007 19:26

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi praecox (Mesaj 171089)
Kendi deneyimlerim ise bu çiçek sapını fazlacada kuruyup çürümeye bırakmadan bitkiden kesip almak gerek olduğu yönünde.

Sayın Hocam,
Bendeki bitkilerin çiçek sapları çürüme yapmadan doğrudan kurudu (hatta bir tanesininki hala üstünde kupkuru duruyor, kesmeye fırsat bulamadım). Çiçek sürgünlerinin bitkinin çok alt yapraklarının (sulamadan sonra ıslak kalma ihtimali çok yüksek olan bölge) arasından çıkmamış olması bu çürümeden kuruyabilme olayını sağlamış olabilir.


Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi praecox (Mesaj 171089)
Tafsiyem sayın atamanın ve benim önerimin ortasını almanız :D

Ben henüz öğrenciyim, tavsiyem Praecox'un önerilerini daha fazla ciddiye almanız :)



Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi praecox (Mesaj 171089)
... alkolle sildiğiniz bir temiz makasla ...

Bu konuyu daha uygun bir ortamda (genel bakım bilgileri veya diğer bir başlık altında belki) tekrar gündeme getirmek gerekli bence (aslında forumu taramadım, belki de zaten değinilmiştir). Elektronik kaynaklarda sterilizasyon için "bleach solution" (sulandırılmış çamaşır suyu) veya pürmüz (torch) kullanmak gerektiği, alkolün yeterli olamayacağı (tahminen özellikle virüslere karşı) bağlamında bilgilere rastladım. Tabii, eğer, "sen sterilizasyon için ne yapıyorsun?" diye sorarsanız, cevap malum "hamsi yiyene birşey olmaz" :)

adrianus 09-11-2007 10:04

Yanıtlar için Teşekkürler. Akşam gittiğimde sap neredeyse yarıya kadar sararmıştı bende olabildiğince aşağıdan kestim. Bakalım birdaha ne zaman çiçeklenecek.
Saygılar

praecox 09-11-2007 11:27

Vanda'lar veya en doğrusu Vanda, Ascocenda çaprazları, ki satılanlar böyle hybridlerdir safkan vandalar kadar problemli değillerdir, iyi bakım şartlarında 3 ayda bir açabilirler. Ben bir sene içinde 5 kez açırdığımı bilirim.

Ludisa Excellence 19-11-2007 13:41

Herkese merhabalar.
Hocam size ve yine tabiyki forumdaki tüm tecrübeli ve muakkak kendi alanlarında profosyenel olan arkadaşlara küçük birşey danışacaktım.:rolleyes:Şu ana kadar şükürler olsun orkidelerimde, hiçte büyük bir sorunla karşılaşmadım.:cool:Fakat geçen gün NETTE mideni bulandıran bir bilgi ile karşılaştım.:mad:Tamam bende POTASYUMUN çiçeklenmede etkili olduğu biliyorum fakat benim orkidelere uyguladığım gübrelerde genelde AZOT oranı POTASYUM oranından yüksek.:DVe karşılaştığım bilginin devamı şu şekilde:özellikle VANLADARA POTASYUM oranı AZOTTAN YÜKSEK, SODYUM(DÜZELTME DORUSU FOSFOR OLACAK) oranı ise AZOTTAN az kübreler KULLANILMALIDIR.:rolleyes:Dedim ya şu ana kadar bir sorun yok hatta sanırsanm vandam çiçek bile açacak ama...:p:p
İçime kurt düştü dedimya.Belki uzun vadede problem yaratır diye endişeleniyorum.Bu konuda acaba sizin tecrübeleriniz ne yöndedir.:confused:Yine birkez daha yardımcı olursanız çok sevinicem.:o:o

-------------------------------------teşekkürler

praecox 19-11-2007 14:32

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi LUDİSİA_BAHYA (Mesaj 175539)
Herkese merhabalar.
Hocam size ve yine tabiyki forumdaki tüm tecrübeli ve muakkak kendi alanlarında profosyenel olan arkadaşlara küçük birşey danışacaktım.:rolleyes:Şu ana kadar şükürler olsun orkidelerimde, hiçte büyük bir sorunla karşılaşmadım.:cool:Fakat geçen gün NETTE mideni bulandıran bir bilgi ile karşılaştım.:mad:Tamam bende POTASYUMUN çiçeklenmede etkili olduğu biliyorum fakat benim orkidelere uyguladığım gübrelerde genelde AZOT oranı POTASYUM oranından yüksek.:DVe karşılaştığım bilginin devamı şu şekilde:özellikle VANLADARA POTASYUM oranı AZOTTAN YÜKSEK, SODYUM oranı ise AZOTTAN az kübreler KULLANILMALIDIR.:rolleyes:Dedim ya şu ana kadar bir sorun yok hatta sanırsanm vandam çiçek bile açacak ama...:p:p
İçime kurt düştü dedimya.Belki uzun vadede problem yaratır diye endişeleniyorum.Bu konuda acaba sizin tecrübeleriniz ne yöndedir.:confused:Yine birkez daha yardımcı olursanız çok sevinicem.:o:o

-------------------------------------teşekkürler


Esasen... Bu konu çok derin.
Ancak bir şeye açıklık getirelim yine.
NPK daki
N demek N=Nitrogen yani azot
P demek P=Phosphor yani fosfor
K demek K=Kalium yani potasyum
Kimyasal terminolojide açılımı bu şekilde burda NPK daki P'yi potasyumla asla karıştırmayın.Sanırım siz burda bir de N=Nitrogeni Na=Natrium yani sodyumla da karıştırdınız ki sodyum pekde gübrelerde tercih edilen bir kation değildir. pekde telafuz edilmez. sodyumsuz zaten bir ortam bulmak dahi çok zordur. :D
Bu bağlamda orkidelerin vegetasyon cycluslarında ( yani siklusunda) çiçeklenme öncesi yüksek oranda ki bu yüksek oran yine bu NPK ya bir birine oranla yüksek demek. K ya yani potasyuma yani Kaliuma gereksinim duyalar. çiçekden sonrası köklenme ve yeni yapraklanmalarda ise N yani nitrogen yani Azot'a gereksinim duyarlar. Bu genelde tüm bitkilerde böyle iken Anthuryum Orkide v.b. bitkilerde oran 1/4 seyreltik olmak şartı istenir. Kullanılacak gübrenin karışımları da genelde çift fosfor tuzlarında Hidrojen içerikli yani az biraz pH ı düşüren yani asidtesi yüksek gübreler kullanmak gereklidir.

Kısacası fazlacada kafa karıştırmadan özel orkide gübresi üniversal olarak kullanmanız iyi olur En azından da bu NPK oranı ile ilgileniyor iseniz 10:15:10 gibi oranları tercih edin tüm yıl için.
Zaten Vanda'larda tam bir ayrım edilecek bir vegetasyon cyclusu açık değildir. Bundan önce de belirtiğim gibi 3 ayda bir keyfi yerinde ise çiçeklenebilir. tüm yıl boyunca uygun şartlarda gelişim gösterir. ciddi bir dinlenme fazı gözlenemez.
Tabii burda Vanda terimi Ascocende yani Vanda ascocentrum v.d. hybrid orchlar için geçerlidir. türlerdde yani sp.= species lerde durum tabii ki çok daha değişiktir.

Saygılar.

P.S. Hiç böyle basit şeylerden miğdeniz bulanmasın. Mümkün ise de burdan bize de link ekleyin.

Ludisa Excellence 19-11-2007 14:50

Hocam birkez daha teşekkürler.
NPK konusunda kesinlikle haklısınız.
Açılımını biliyorum fakat nedense karıştırmışım.Fosfor yerine sodyum yazmışım her halde...
İkiside 3.Periyot elementi ya çağrışım yaptı galiba.Fark edememişim.
Aslında olmaması lazım ama siz yinede benim kusuruma bakmayın.(SODYUMun simgesi:NA, FOSFORun simgesi: P) Şimdi çok daha bilinçlendim.Tavsiyelerinize aynen uyacağım. Link ise...Hım.kem küm..:( Dürüst olmak gerekir ise mursamadığım için almamışım.:rolleyes:Ama bundan sonra çok daha dikkatli olacağım.

praecox 19-11-2007 17:19

Zararı yok canım...:D
Halen bazı çapraz bulmacalarda demirin simgesi De Sodyumun imi de So çıkabiliyor veya yazılıyor ise de... ;)fazla kimya çevreye zarar verebilir.:p

Bir slogan hatırladım birden üniversite yıllarımda o zaman kimyada ciddi PR yapan kimya sanayi "Es ist Chemie, wenn man die Brille nicht sieht" yani gözlük görünmüyorsa bu kimyadır sloganı ile kontakt lensleri ve böyle Es ist Chemie... diye başlıyan bir dizi reklam. o yıllar da çevrecilerin karşı kampanyası "Es ist Chemie, wenn die Vögel von himmel fallen" gökten kuş yağıyorsa bu kimyadır... gibilerden dalga geçen sloganlar oluşturulmuştu...
bu da bir nebze belki foruma bir nükte olsun diye öylesine yazıverdim.

Nicht's für Ungut...

Sayıglarımla

Ludisa Excellence 23-12-2007 16:03

Sn. preacox;


Her sabah daldırma sularında devamlı olarak belli bir miktar uygun oranda npk olması sorun yaratırmı.Yani hergün npk + saf suyla sulanması doğru olur mu?
Birde yaprak buruşuklukları vandaous orkidelerde tamamen yok edile bilinir mi ?

Teşekkürler.

praecox 23-12-2007 16:17

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi LUDİSİA_BAHYA (Mesaj 187133)
Sorum şu.
Her sabah daldırma sularında devamlı olarak belli bir miktar uygun oranda npk olması sorun yaratırmı.Yani hergün npk + saf suyla sulanması doğru olur mu?
Birde yaprak buruşuklukları vandaous orkidelerde tamamen yok edile bilinir mi ?
TEŞEKKÜRLER

Vandalar hatta tüm orchideler en azından evlerimizde baktıkğımız epifit türlerin kökleri yağmur suyuna göre bir evrimleşme göstermiştir. Hergün değil NPK'lı suya şebeke suyuna dahi batırmak sorun olacaktır. Saf su artı gübre de eklerseniz suyun iletkenliği 150μS'i aşmamalı. Bu kadar seyreltik bir çözeltiye dayanabilirlerse de özelikle vandalarda yaprak gübrelemesi tefsiye edilmektedir. Hatta kökler safsu içinde iken yaprak gübrelemesi tatbik edilmelidir diye de bilgiler var... bu konuda...
Yaprak buruşması derken nasıl bir buruşma kastediyorsunuz. Vandalarda hiç rastlamadığım halde akordeon büyümesi gibi bir buruşukluk söz konusu ise bu düzelmez. Yaprakların iki uzun kenarının buylamasına kapanması ise düzelebilir. Bu tarz bir büzüşme veya kapanma köklerdeki soruna işarettir. Ama dikkat thai hastalığı da böyle başlıyor... köklerde siyah noktacıklar gibi oluşumlar gözlemlerseniz durum vahim demektir.

Ludisa Excellence 23-12-2007 16:32

Hocam yaprak buruşukluğu derken hani şu ''BULB'' a sahip orc. larda içini çekmiş görüntünün nüks etmiş olması gibi.
Susuz kaldığı diye tahmin ettim ama...
Varolan yapraklar biraz daha yumuşak ve yaparakların boyuna doğru hafif dalgalı bir şekilde buruşma söz konusu.Bir kaç gündür sanki düzelme var ama siz ne dersiniz?
Susuz kalan VANDA orkidelerin yaprakları düzele bilirmi?
Yaprakları buruşuk olanın kökleri gayet sağlıklı ve açık yeşil.
Fakat yavrulu olanın kökleri deforme olmuş durumda.

Teşekkürler.

praecox 23-12-2007 19:46

Vanda'larda yaprakların sağlıksız görünmesi diğer orkidelerde de olduğu gibi köklerdeki sorunlardan kaynaklanabilir. Kökleri oluşumunu induke etmek için ortalama 26 deree sıcaklık vede aşırı nemli bir terraryum en uygunu olur.
Böylesi bir olanağınız yoksa köklerin sığabileceği bir cam vazoya oturtmanız da uygun olur.

Ludisa Excellence 23-01-2008 19:42

Sn. preacox,

Kuvetli bir biçimde kök oluşumunun her hangi bir mevsimde gerçekleşmesi normalmidir? Ve bu bitkilerin çiçeklenme sıklıkları için sizin tecrübeleriniz nedir?


Teşekkürler.

praecox 23-01-2008 21:11

Bir süre kötü bakımdan dolayı eski kökleri işlevliklerini kaybetmişse kök oluşumu herhangi bir mevsimde oluşması doğaldır. Vanda sıcak ve nemli ortamlarda tutuldukça vede günlük kök ıslatılmaları yapıldıkça decamlı gelişim gösterir. hatta ben bir sene süresince 5 kere vandamı açtırdığımı bilirim.
Kabul ediyorum şimdilerde Bitkilerimin fazlalığından gereken ilgiyi pek gösteremiyorum Vandalarıma. bu bir rekordu ama genel anlamda 3 ayda bir açmaları normal sayılabilmektedir.

Ent 26-01-2008 23:20

5 Eklenti(ler)
Sn. praecox,
Orkidelerle ilgili paylaşımlarınızdan ötürü öncelikle size teşekkür etmek isterim. Yeni üyeyim ancak bir süredir buraya yazdıklarınızdan faydalanıyorum. Bunlara ulaşabilmek orkide meraklıları için büyük şans gerçekten.

Bundan bir-iki ay önce Bauhaus'a gittiğimde nefis Vanda orkideler gördüm. Fiyatları Phal'lerin 3-4 misli yüksekti ama asıl sorun onları yaşatıp yaşatamayacağımdan emin olamamamdı ve satın almadım. Birkaç hafta önce tekrar uğradığımda kalan 5-6 tanenin çiçeklerini tamamen döktüğünü ve köklerinin kuru, bembeyaz bir hal aldığını gördüm. Bunları hala satabiliyor musunuz diye sorduğumda fiyatı 9,90'a düşürdüklerini söylediler. Ben de denemeye karar verdim ve 1 tane aldım. Hatta araştırmaya başlayınca kıymetlerini daha iyi anladım ve gidip bir-iki tane daha alayım dedim ama maalesef kalmamıştı; belki de işi bitti diye atmış bile olabilirler.

Evde Vanda'mın kuru köklerini kestim, uçlarını buradan öğrendiğim gibi tarçınladım. (kömür tozu yoktu) Ertesi gün kökleri suya soktum ve 15-20 dk bıraktım. Birkaç gün sonra tekrar suya soktum, aynı esnada sizden öğrendiğim gibi yaprak gübresi verdim. Geniş ağızlı bir cam vazonun üzerinde, kökleri içine sarkmış şekilde duruyor. Suni ışık veriyorum, çünkü cam kenarı kalorifer yüzünden çok sıcak oluyor. Diğer bazı bitkilerim de aynı durumda ve durumlarından şikayetçi değiller. Hatta bir tane Phal'im şu ara dal uzatıyor, aynı yerde durarak.

Sizden ricam çektiğim resimlere bakıp Vanda'nın durumu hakkında yorum yapmanız. Bir iki yaprağı çürüme/kuruma yaptı; kahverengileşip koptu. Bu mağazada geçirdiği bakımsız dönemi düşünürsek normal birşey mi, yoksa bir sorun mu var bilemiyorum. Çektiğim resimlerde aynı durumda olan iki yaprağı görebilirsiniz. Yardımınız için şimdiden teşekkür ederim.
Eklenti 29059

Eklenti 29060

Eklenti 29061

Eklenti 29062

Eklenti 29063

batukhan 28-01-2008 05:55

merhabalar

vanda o kadar da kötü görünmüyor.ne yapıyorsanız devam edin derim.bende çok seviyorum bu türleri bugüne kadar 5 tane vandam oldu ama sadece bir tanesi yaşadı.ben köklerinin bir kısmını dışarıda bırakmak suretiyle büyük taneli ağaç kabuğuna diktim ve gayet başarılı oldu.resimlerini eklerim bir ara.

praecox 28-01-2008 12:43

Evet belki Vanda'lar taş gibi orkideler ama onları da kıran "balyoz"lar var. En korkulanı, henüz neden kaynaklandığı bilinmeyen thai hastalığı".
Burda yapabileceğimiz hiç bir şey yok. Ancak burda tek bir yaprak düşüyor diye de thai disaesdan bahsetmek için çok erken.Bence değil, bu tarz yaprak dökümlerini fazlaca suda beklemiş vandalarda görebiliriz.

Size tafsiyem her sabah kökleri 10- 20 dk kadar suda bekletip. kaloriferli bir batı penceresinin camına asmaktır. Burdaki ısı ve ışık Vandaya çok yarıyacaktır.
Bunu ama hergün yapmalısınız. hergün yapamamnıza karşın tedbir olarak da kaloriferin üzerine vandanın altına denk gelen yere bir kap su koyun.
O cam vazoda bakmak istiyor iseniz de haftada bir kez kökleri ıslaıp o cam kapta tutabilirsiniz ancak altında fazla süzülen su kalmasın.

Bu tarz kökleri fazla suda kalan vandalarda yaprak dökümü çok doğaldır. Bunu o hafta değil de ilerki aylarda dahi yapabilirler.

Kısa ama sıkça suya sokun ama asla uzun zaman köklerini suda bekletmeyin.

Ent 28-01-2008 16:50

İlginiz için teşekkür ederim. Thai hastalığı için buradan okuduğum kadarıyla köklerde siyah noktalar oluşup oluşmadığına yönelik bir kontrol yapmıştım; ancak böyle bir durum görünmedi. Umarım sonradan belirginleşecek bir durum söz konusu değildir. Yalnız "serinde su kalmış"lıkla ilgili sorun söz konusu olabilir. Ben dikkat ediyorum ama almadan önce mağazada bu tip şeyler söz konusu olmuş olabilir.

Cam vazonun içine 2-3 günde bir sabah çok erken saatlerde su spreyliyorum. Su değince birçok beyaz kök yeşile dönüyor; yanılmıyorsam bu fotosentezle ilgili, olması gereken bir durum. Vazonun en dibinde küçük bir kırık bulunduğundan dipte su kalma ihtimali yok. Cama ve köklere yapışan damlalar gün boyu nem sağlıyor, akşama ise buharlaşmış oluyorlar. Faydası olacağını düşündüm. Haftada 1 kez ise yarım saatliğine kökleri su dolu bir kovaya sokuyorum. Bunun süresini azaltıp adedini artırabilirim.

Batıya bakan ve önünde balkon olan bir pencerem var. Ancak bu ara istisnai bazı günler dışında havalar o kadar kapalı ki, kot farkından ötürü evin önü tamamen açık olmasına rağmen suni ışık kadar etkili olabilecek bir güneş alamıyorum. Mart-Nisan gibi o tarafa almayı planlıyordum. Tavsiyenize uyup bunu şimdiden yapabilirim.

Sn Ludisia_Bahya, ben de cesaret edemeyebilirdim ama fiyatı neredeyse şu mantar gibi açılan kahvecilerdeki bir kahvenin fiyatına düştüğünden, başarılı olma durumunda vaad ettiği güzelliği de düşünerek şansımı denemek istedim. Hem bu çabanın sonunda başarırsam daha büyük keyif alacağımı hissediyorum. ;)

praecox 28-01-2008 17:00

Bende bu tek yaprak için falza dert etmenin şu etapda bir anlamı olmadığı kanısındaydım. Başarmamanız için bir engel yok. Olabilir vandalar da arada böyle tek tük yaprak dökebilir, yeterki bunlar bir iki yaprakla sınırlı kalsınlar.

Uzun süre kuru veya suda kalmadıkları sürece ana bitkinin ölmesi için bir durum söz konusu değil. En kötü ihtimal çiçek açma sıklığı seyrelmiş olur.

Burdaki diğer öenmli bir konu da kökler suda iken yaprak gübrelemesi yapmak ki siz de bunu böyle yazdığınızı belirtmişiniz.

Sulama şeklinin yanı sıra bol aydınlık ve ısı Vanda'ların diğer önemli ana ihtiyaçlarıdır. Gözünüz aldanır bu bağlamda ondan bir güney penceresini sakınmayın derim ben yine de :D
Kabaca diyebiliriz ki pencerenizin yarım metre gerisinde gün ışığı % 80 değer kaybeder. Tabii tül perde v.s. olmadan :)

Ludisa Excellence 28-01-2008 17:24

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Ent (Mesaj 199193)
...Ben de cesaret edemeyebilirdim ama fiyatı neredeyse şu mantar gibi açılan kahvecilerdeki bir kahvenin fiyatına düştüğünden, başarılı olma durumunda vaad ettiği güzelliği de düşünerek şansımı denemek istedim.

Kabul ediyorum.Fiyatının çok makbul olmasına karşın sizde bulunan vandayı cecaret edip elime bile alamadım.Siz benden daha cesurmuşsunuz. :p

praecox 30-01-2008 12:20

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi LUDİSİA_BAHYA (Mesaj 199210)
Kabul ediyorum.Fiyatının çok makbul olmasına karşın sizde bulunan vandayı cecaret edip elime bile alamadım.Siz benden daha cesurmuşsunuz. :p

Söz konusu olan Vanda için 9,90 TL ücret talep edilmiş ise, bence artık bu fiyata "makul" demek çok komik kalır. Ben bu fiyata "bedava" veya "hediye" edilmiş derim. :) :D
Eh malum hediyenin de iyisi kötüsü olmazmış :D
Yine almanların bir lafı vardır.. "Hediye edilmiş atın dişine bakılmazmış." Yani konumuza adapte edersek yediye edilmiş vandanın yapraklarını fazla kurcalamamk gerekir :D

Eh hal böyle ise de bu fiyata alınan Vandalara da bakmak çok cesaret gerektirmese gerek.

Ya yolu olsaydı da tohumdan yetiştirip 10-16 yıl sonra çiçek açıcak hale getirdiğimiz Vandanın yaprağı bu halde olsaydı ne panik koparırdık...
Düşünmek dahi istemiyorum.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 11:45.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025