21-07-2013, 11:05 | #1 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 24-06-2013
Şehir: karabük
Mesajlar: 18
|
Manda yetiştiriciliği
11 ilde manda başına 500 TL teşvik uygulaması başlıyor. Faizsiz işletme kredisi ve yüzde 50 yatırım hibe desteği de var… Manda yetiştiriciliğine yönelik teşvik işe yaradı. Üretici sayısı artınca, nesli yok olma tehlikesi yaşayan mandaların sayısı hızla yükselişe geçti. 11 ilde manda başına 500 TL teşvik uygulaması başlıyor. Faizsiz işletme kredisi ve yüzde 50 yatırım hibe desteği de var… BİTTİ bitiyor derken, birkaç iyi niyetli girişim, devlet desteği, AB fonları ve üniversitelerimizin etkin çalışmaları mandacılığı yeniden canlandırdı. Dramatik azalmanın ardından Türkiye’nin manda popülasyonu yeniden artmaya başladı. TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) 2010 yılı verilerine göre, Türkiye’deki manda sayısı 87 bin 207’e ulaştı. Bu yıl bu sayının 100 bini geçmesi bekleniyor. Çok değil 20 yıl önce 400 bine yakın olan manda sayısı yanlış uygulamalar, yetersiz destekler ve verimsiz üretim sonucunda neredeyse yok olma noktasına gelmişti. Şimdi sektör temsilcilerine göre mandacılıkta adeta yeni bir dönem başlıyor… BESİ ÇİFTLİĞİ NASIL KURULUR? Para Dergisi’nden Ersan Çıplak’ın araştırmasına göre,Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. M. İhsan Soysal, “Manda yetiştiriciliğine ilk kez girecek yatırımcılara başlangıçta 50 sağmal hayvanla bu işe başlamaları öneriyoruz” diyor. Sağmal mandaların piyasadaki satış fiyatı ise süt verimliliklerine göre 4 bin ile 7 bin TL arasında değişiyor. Manda, Türkiye’nin hemen her bölgede yaşayabiliyor. Hatta sığırların beslenemediği eğimli, yetersiz kaba yem alanlarında bile yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Ancak mandanın derisi güneşe karşı daha hassas. Bu nedenle güneş tepedeyken çamurla sıvanması ya da suya girmeleri gerekiyor. Soysal, sulak alan ya da çamurlu göllerin şart olmadığını belirtiyor. Çünkü modern yetiştiricilikte bu ihtiyaçlar suni olarak sağlanabiliyor. Bir manda barınağında yemlik, yem yolu, dışkı yolu, manda yatakları, yem deposu ve süt muhafaza bölümlerinin bulunması gerekiyor. Bina tavanının ahşap ve alçak olması öneriliyor. Zemininse tuğladan yapılması daha sağlıklı bulunuyor. Çünkü beton yataklarda hayvanlar enerji kaybedebiliyor. HAYVANA DA TESİSE DE DESTEK BEN BİR KAÇ BİŞEYLER BULDUM BU İŞİ YAPAN ARKADAŞLAR VAR MI COK GÜZEL VE UCU ACIK Bİ YATIRIM |
30-07-2013, 22:22 | #2 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 28-07-2013
Şehir: Sivas
Mesajlar: 4
|
Güzel paylasim.. Mandacilik benim de ilgimi cekiyor. Bereket (Toprak) TV´de bu konu genis sekilde ele alinmisti. Manda Yetiştiriciliği - Türkiye ve Dünyada Mandacılık: https://www.youtube.com/watch?v=6Oog...7PO3Di87KR3Fxa Sütü ve sütünden elde edilen ürünler ülkemizin her yerinde ilgi görüyor ve begeniliyor. Sütündeki yag orani (%16-18) ise zaten diger sütlerle kiyaslanmayacak düzeyde. Hem verim hem de lezzet acisindan gercekten cok üstün. Tek dezavantaj olarak 3 yasindan itibaren gebe kaliyor olmasini görüyorum. Bir de etinin nasil degerlendirilecegi konusu var. Manda eti nasildir, lezzetli midir, pazari var midir vs.? Bu konuda bilgisi olan arkadaslar paylasirlarsa sevinirim. |
30-07-2013, 23:15 | #3 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2010
Şehir: Denizli
Mesajlar: 686
|
Alıntı:
Hiç bir müteşebbis arkadaşımın cesaretini kırmak istemem ama bu çok cazip görünen teşvikler süt inekçiliğinde "0" faizli kredi olarak uygulandı. O kredileri kullanıp süt inekçiliği işine giren ve çiftlik kuran müteşebbislerin çoğu bugün çiftliklerini satıp işten sıyrılmak gayreti içinde. Sözde sıfır faizli kredinin faizini baştan daha hem de peşin olarak %50 üzerinden ödeyip hayvan alabildiler bu işe yeni girenler. 4.000 /4.500 lira olan hayvanları daha işin başında 7.000 / 8.000 liradan satın aldılar çünkü. Teşvikler iyi güzel de bir de bu tür işlerin fizibiletisini yaparken göz önüne alınması gereken başka hususlar var. En başta yem maliyetleri ve kaba yem temini, arazi varlığınız, makine ekipman parkınız ve işgücünüz ve ekibiniz gibi..Hayvancılıkta kaba yemi kendiniz üretmediğinizde kazanç nerdeyse imkansızdır..Yani iki kere düşünülüp karar verilmesi gereken bir iş kolu. Gene de " Ben bu işe varım " diyen arkadaşlara başarılar dilerim ve son bir hatırlatma yapmak isterim: Mandalar kindar hayvanlardır, mandalarla çalışan kişiler emniyet açısından son derece dikkatli olmalıdırlar.. |
|
31-07-2013, 13:05 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Bu çok güzel olmuş. Emeği geçenlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Bir zamanlar benim köyümde de bol miktarda Manda yetiştiriliyor'du. Şimdi bir tane bile kalmadı. - Manda sütünden yapılan yoğurt oldukça sert (hani şu marketlerde satılan ünlü şirketlerin sert yoğurtları gibi) idi. - Manda peyniri evlerde yapılır ve bembeyaz rengi ile çok lezzetli olurdu. - Manda sütünden elde edilen Tereyağı bembeyaz ve harika lezzetli oluyordu. - Manda sütü ile yapılan dondurmaların ise lezzetine diyecek yoktu. - Manda etinden çok lezzetli sucuklar olurdu. Ülkemizin berbat hayvancılık politikalarının ilk kurbanı Manda'lar olmuştu ne yazık ki. Şimdi yine çoğalacak olmalarının umudu bile çok güzel. |
01-08-2013, 11:45 | #5 |
Ağaç Dostu
|
Geçtiğimiz Şubat ayında kendi bloğumda Manda sütü ve ürünleri hakkında yazıp, mandacılığın (öteki mandacılık değil ) ) bitirilmesine sitem etmiştim. TC. HAYATA DAİR HERŞEY.: BERGAMA'ya HAS LEZZETLERİ - 2 Dün ve evvelki gün bir tv kanalında, akşam üzerleri şehirlerimizden canlı yayın yapan bir programa denk gelmiştim. Afyon ve Kütahya şehirlerini tanıtırlarken, bölge insanı Manda nüfusunun tekrar arttığını söylediler. Manda sütü ile yapılan dondurma ve kaymağı tanıttılar. Manda popülasyonun artması harika bir haber. Umarım yine ileride yanlış hayvancılık politikaları olmaz. Bir yandan kaş yaparken bir yandan göz çıkartmak'ta, bu memleketin yönetici sınıfının üstüne yok çünkü. |
01-08-2013, 13:18 | #6 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 24-06-2013
Şehir: karabük
Mesajlar: 18
|
En kaliteli mandalar italyanlarda varmış onlarda en az 200 sene önce anadolu mandasını alıp ıslah etmişler 25 litre günlük süte ulaşmışlar |
09-02-2018, 16:04 | #7 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-02-2017
Şehir: İstanbul-Samsun-Batum
Mesajlar: 363
|
MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ Manda, sığıra göre geç gelişen bir hayvandır. Gelişme 6.yaşa kadar devam etmektedir. Ömürleri 30 yıl kadardır. Cinsi olgunluğa ulaşma yaşı sığırdan geçtir; bundan dolayı 1 yaşına kadar erkek ve dişi mandalar bir arada tutulabilmektedirler. Manda düveleri 13-14 ay yaştayken cinsi olgunluğa ulaşır. Bu nedenle manda düveleri 22-24 ay yaştayken tohumlanabilir verilebilir. (sığırlarda olduğu gibi manda düveleri de ergin canlı ağırlıklarının ¾’üne ulaştığında tohumlanabilir. Ancak erken yaşta elde edilen gebeliklerde yeterince beslenememe sonucunda gelişme geriliği, çok düşük süt verimi alınması riski göz önünde tutulmalıdır.) Erkek mandalar ise 20-21 ay yaştan sonra boğa olarak 5-6 yaşa kadar kullanılabilirler. Boğaların damızlıkta kalma yaşı 2-15 yıldır.Manda ineklerinde kızgınlık sığırlardaki kadar belirgin değildir ve kızgınlık dönemi daha sakin geçer. Kızgın olan mandada, ineklerde olduğu gibi başka manda ineklerinin kendi üzerine sıçramasına izin verme **** başka manda ineklerin üzerine kendisinin sıçraması gibi belirtileri her zaman görmek mümkün olmamaktadır. Kızgın olan mandada belirtiler, süt veriminde azalma, hareketlilik ve tedirginlik, vulvanın ödemli bir hal alması, çara akıntısının gelmesi ve boğanın sürekli kızgın mandanın peşinde dolaşması gibi belirtiler bulunur. (sonuncu hariç diğer belirtileri her zaman görmek mümkün değildir. Mandada kızgınlığı en kolay yöntem, arama boğası kullanmaktır. Mandaların gebelik süreleri ırk, iklim, yetiştirildiği ülke gibi durumlara göre 299-346 gün arasında değişmekle beraber ortalama olarak 10.5 ay **** 315-319 gün Gebelik rektal muayene ile saptanabildiği gibi sütteki değişiklikle de 20 gün gibi çok erken olarak da saptanabilmektedir. Doğum sığırlara göre daha kolay ve kısa sürede gerçekleşmektedir. Bunda manda sağrısının düşük ve geniş olmasının önemli rolü vardır. Doğum süresi, doğum kanallarının gevşemesi, malağın dışarıya çıkarılması ve plasentanın atılması dahil ortalama 302 dakikadır. (yaklaşık 5 saat) Sığırda ise bu süre ortalama 540 dakikadır. (yaklaşık 9 saat) Manda plasentası yapı olarak sığır plasentası gibidir ve ortalama olarak 3.22 kg ağırlığındadır. Doğumdan sonra dölyatağının eski haline dönmesi için gereken süre 15-67 gün **** ortalama olarak 39 gün kadardır.İkiz doğum mandada çok seyrek olup yavru atmayla sonuçlanma olasılığı yüksek olması dolayısıyla manda yetiştiriciliğinde istenmemektedir. MANDADA BAKIM VE BESLEME:Manda değişik çevre koşullarında dahi yetiştiricisini tatmin edebilecek derecede uyum kabiliyeti ve verime sahip olan, oldukça kanaatkar bir hayvandır. Sığırla kıyaslandığında daha sert mizaçlı ve huysuz olsa da kısa sürede bakıcısına alışmaktadır. Genellikle kalitesiz, hacimli kaba yemleri çok iyi değerlendirir. Hayvan yetiştiriciliğinde yem önemli bir unsurdur. Giderlerin büyük bir kısmını yemler oluşturmaktadır. Kaba yemler içerisinde kalitesi düşük, sellüloz oranı yüksek olan yemler en ucuz yemlerdir. Mandalar bu gibi yemleri severek yedikleri gibi o oranda da verime dönüştürürler.. Bataklık ve sazlık meralarda, ucuz kaba yemlerin bulunduğu bölgelerde manda yetiştiriciliği oldukça ekonomiktir. Yapılan çalışmalar mandanın kesif yem tüketiminin sığırdan daha az, kaba yem tüketiminin ise daha fazla olduğunu göstermektedir. Gebe mandalarda gebeliğin son iki ayına kadar kaba yem sorunu olmadığı sürece ek bir yem vermeye gerek yoktur. Ek yemleme gebeliğin son iki ayında 1.5-2kg kadar kesif yem verilmesi şeklinde olmalıdır. Gebe mandaların doğumlarına 2-3 gün kalana kadar meraya çıkarılmalarının bir sakıncası bulunmamaktadır. Ancak merada doğurması olasılığına karşı, bu süre içerisinde padokta **** mümkünse ayrılmış doğum bölmesinde tutulması ana ve malağının sağlığı açısından daha uygun olur.Uygun bir şekilde yemleme yapılması, kaba ve kesif yemlerin ne miktarda verileceğinin bilinmesine gerek vardır. Yaşama payının tamamı ve verim payının bir kısmı işletmedeki kaba yemlerden karşılanması gereklidir. Verim payı için ihtiyaç duyulan enerji miktarı saptanırken sütteki yağ oranı dikkate alınmalıdır. Manda sütünde ortalama yağ oranı %8dir. Süt yemi hazırlanırken %8 yağlı süte göre rasyon hazırlanmalıdır. Manda, suyu çok seven bir hayvandır. Derisinin koyu renkli, kalın ve deri altı ter bezlerinin az olması nedeniyle sıcak yaz günlerinde vücut ısısı yükselir; bundan dolayı hayvan çok rahatsız olur ve verimi düşer. Bu nedenle mandanın serinlemesi için bulunduğu yerde göl, gölet, deniz, nehir ve bataklık gibi su kaynağının olması gerekir. Bu gibi su kaynağının bulunmadığı yerlerde 2-3m derinliğe kadar eğimli rahatça yüzebilecekleri büyüklükte bir havuzun olması **** hiç olmazsa duş sisteminin bulunması **** üzerlerinin hortum v.b. araçlarla ıslatılması gereklidir. MANDADA DOĞUM: Daha önce de değinildiği gibi mandalar ortalama 10.5 ay (315-319 gün) süren bir gebeliğin sonunda çoğunlukla bir malak doğururlar. Doğum ortalama 5 saat sürer ve çoğu zaman günün sakin saatlerinde, gece ve sabaha karşı, genellikle yardıma gerek kalmaksızın gerçekleşir. Doğum yapacak mandalar mutlaka ayrı bölmeye alınmalı ve ortamda yabancı kimselerin bulunmamasına dikkat edilmelidir. Aksi takdirde mandalar yapıları gereği çok çabuk strese girebildiklerinden doğumda gecikmeye yol açılabilir. Doğumdan hemen sonra malak ana tarafından yalanarak kurulanır. Bu dönemde bakıcıların **** alışkın olduğu kimselerin dışındaki insanların yanına gitmeleri, ananın malağı kıskanarak saldırmasına neden olabileceğinden tehlikeli olabilir. Doğumu takiben 30dk-2saat içerisinde son (eş) düşer.Düşen son derhal hayvanın yememesi için uzaklaştırılmalıdır. Sonun düşmediği olgularda veterinere müracaat edilmelidir. Bazı ergin mandalar ile özellikle manda düvelerinde döl yatağının dışarı çıkması sığırlara göre daha sık olmaktadır. Bu nedenle doğum yapan manda bir süre gözlenerek daha olayın başında veterinere haber verilerek önlenmelidir. MALAKLARIN BAKIMI VE BESLENMESİ a-Malağın Anasına Emzirilmesi: Yetiştiricilerin bazısı malağı sağımdan önce, bazıları da sağımdan sonra anasına emzirmektedirler. Sağımdan önce emzirilen malak, ihtiyacından fazla, sağımdan sonra emzirilen malak ise ihtiyacından az süt alabilir. Temiz emzirmede ideal usul, ana sağılırken aynı anda ayrılacak memeleri malağa emzirtmektir. Bu şekilde hem malak istenilen miktarda süt içer hem de malağın emmesi ananın süt salgılamasına etki yaptığından sağım işi kolay olur.Malağın canlı ağırlığının %10’u kadar süt içmesi gerekmektedir. 12 haftalık süt içme döneminin ilk altı haftasında canlı ağırlık artışına paralel olarak süt miktarı artırılır. b-Malağa Elden Süt İçirilmesi: Elden süt içirilerek malakların beslenmesi arzulanan bir durumdur. Bu yolla malaklar için süt içirme planı yapılarak, öğün sayısı, içirme zamanı, malağın içeceği süt miktarı gibi birçok bilgiye yer verilir. Süt içirme işlemi sağım zamanı ve anaya bağlı değildir. Elden süt içirmede, içirilecek sütün sıcaklığı hayvanın vücut sıcaklığında **** ortalama 35oC olmalıdır. Soğuk süt ishale neden olacağından, soğuk süt içirmekten kaçınılmalıdır. Elden süt içirme programında 12 haftalık süre yeterlidir. İçirilecek süt miktarı malak canlı ağırlığının %10’u kadar olmalıdır. İlk 6 haftalık dilimde malak canlı ağırlık artışına paralel olarak süt miktarı artırılır. İkinci 6 haftalık dilimde süt miktarı tedricen azaltılarak 12 hafta sonunda sütten çıkarılır.Malaklara elden süt içirme kova **** emzikli kovalarla yapılabilmektedir. c-Malakların Kuru Ot ve Karma Yem İle Beslenmeleri: Geviş getiren hayvanlarda verimli bir yetiştiricilik yapmanın esaslarından biri de süt içen hayvanların mümkün olan kısa sürede kuru ot ve karma yem yemeye alıştırılmalarıdır. Malaklar 8-10 günlük iken geviş getirmeye başlar, dolayısıyla bu yaştan itibaren önlerinde bulunan kuru ot ve karma yemleri tüketebilirler. Bu nedenle 10.günden itibaren malakların önünde devamlı olarak malakların önünde karma yem ve yumuşak kuru **** yaş ot bulundurulmalıdır. Bu şekilde kaba yemverilerek rumen gelişimi hızlandırılabilir ve hayvanların yeterince protein ve sellüloz almaları sağlanmış olur.Malak karma yemleri, erken sütten kesilip kesilmediğine göre %16-18 HP ve enerjisi ise 630 NB civarında olmalıdır. Karma yemler hazırlanırken, sindirilme düzeyinin yüksek olmasına ve içerdiği protein yapısının süt proteinine yakın olmasına özen gösterilmelidir. Bu nedenle pahalı da olsa içerdiği proteinli, süt proteinlerine yakın olan soya küspesi, hatta et-kemik unlarının malak karmalarında kullanılmasında yarar vardır. Malak karma yemlerinde diğer çiftlik hayvanlarının yemlerinde olduğu gibi, arpa,buğday, çavdar, mısır kırmaları, buğday kepeği, yağlı tohum küspeleri,vitamin ve mineral katkıları, tuz ve mermer tozu kullanılır. |
|
|