![]() |
|
![]() |
#421 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 739
|
Umarım bu köpekler yüzünden başıma bir şey gelmez hem ben onlarla uğraşmaya gitmiyorum oraya ağaçlarım var onlara bakıyorum yoksa köpeklerle ne işim olur. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#422 |
Ağaç Dostu
|
Belediyenin topladığı köpekler hayvan barınaklarına gönderiliyor.Barınaklardaki köpeklerin halleri ise zaten içler acısı.Sizce olacaklar katliam katogorisine girmiyorsa o ayrı. Ayrıca insanların rahatı için köpeklerin boynuna uzun bir sopa ucundaki can yakan telin geçirilip kamyon kasasına atılıp, barınağa götürülmesine karşıyım.Daha fazla yazmayacağım... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#423 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 739
|
Sayın tolgahann siz burda ne sıkıntıyla ağaç büyütmeye çalıştığımı bilmiyorsunuz Ankara iklimiyle ağaç nasıl büyütülür biliyormusunuz ben olmasam hiçkimse o ağaçlara bir gram su dökmüyorlar. Siz ne kadar hayvanseverseniz bende o kadar hayvanseverim beni hayvan düşmanı olarak itham ettiğinizi düşünüyorum yazdıklarızdan vede çok önyargılısınız. Tek başıma bir orman yaratmaya uğraşıyorum eğer ne yapmaya çalıştığımı öğrenmek istiyorsanız forumdan Ali Rıza Bey Ormanını aratın görün ! |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#424 |
Ağaç Dostu
|
Sayın seaa, Onlarla dost olmayı deneseniz... Size bekçi köpeği bile olurlar. Uzaktan yiyecek bir şeyler atın. Gönderildikleri yer malum... Neyse bu konu kapanırsa sevineceğim. Düşünmek bile üzüyor insanı. 2.5 sene önce 2 sokak köpeği sokağımızı sahiplenmişti . Erkek ve dişiden oluşan aile idiler. Bizim köpeğimizle araları hiç barışık olmadı. Köpeğimi kucağıma alarak geçsem olmaz, saldırırlarsa boyumu aşacak irilikteler. Güzergah değiştirdim ![]() ![]() 1 ay kadar sonra sevgili komşularımızın şikayeti ile belediye görevlileri tarafından alındı ve minik yavrular anasız ,babasız kaldı. Yavruları bir inşaata sakladık. Hayvan barınakları dahil çok arandık annelerini ama bulamadık. Yavrular DOHAYKO'nun barınağına götürüldü. Sonra ne oldu bilmiyorum. İşte böyle.. Cesur Beyi hatırladım yine... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#426 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 739
|
30 ağaçla başladım şimdi tam 60000 tane ağaç diktireceğim bu ormana ve en az kayıpla bunları insanlara armağan etmek istiyorum benim üniversitemde yaşayan sokak köpekleri vardı ama onlar insanlar içinde kala kala evcilleşmişlerdi bunların kulaklarında küpeleride yok ağaçlarımı yaşatacağım diye arada ben kaynamayayım haksızmıyım ya bu köpekler kuduzsa? Maaleseff sayın tolgahann zararlı olup olmadıklarını bilemiyorum ve bu durum beni düşündürüyor |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#427 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 01-12-2006
Şehir: orta anadolu, karasal iklim
Mesajlar: 68
|
merhaba yaşadığım ilçede ormanlık alana benzer bakımsız terkedilmiş meyve bahçelerinin olduğu geniş bir bölge var. bu ağaçlık alana yaban domuzları geldi ve hızla çoğaldılar. çiftçilerimiz yaban domuzlarından rahatsız olmaya başladılar. ama gerek çiftçiler gerekse bölgemde ki avcılar domuzları bögeden uzaklaştıramadılar. son iki yıldır sokak köpeği dediğimiz başı boş köpekler yaban domuzlarını avlamaya başladılar ve sayıları hızla artan vahşi köpekler şimdi bizim can dostlarımız oldular. mademki ağaçları seviyorsunuz ormanlık alanı bir bütün ekosistem olarak sevmeyi düşünebilirsiniz. umarım köpeklerin sizin agaçlara da faydası olur. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#428 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 01-12-2006
Şehir: orta anadolu, karasal iklim
Mesajlar: 68
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#429 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 739
|
Ağaçlandırma sahasındaki başıboş köpeklere karşı bugün Dazer 2 köpek kovucusundan aldım.Bu alet insanların duymadığı ama köpeklerin duyduğu bir ses yaratıyor ve böylece köpek ordan gidiyor sonuçta insana saldırma gibi bir durum olmuyor en iyi çözüm bu olsa gerek şimdilik. Kendimi korumak için almak mecburiyetinde kaldım. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#430 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-10-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 5
|
Apartman dairesinde beslenen köpeğin kakasını yaptıktan sonra -tuvalet eğitimini tamamıyla almış olsa bile- gelip koltukların yatakların tepesinde oturması, yatması, gezinmesi çözülemeyecek problemlerden sanırım. Var mı bunun bir çözümü? Tuvalet kağıdı kullanmasını pek öğrenemiyorlarmış genelde. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#431 |
Ağaç Dostu
|
Bizim zamanında bir kanişimiz vardı apartman dairesinde beslediğimiz. Kanişimiz dışarı pisledikden sonra evin kapısında ayaklarının silinmesi için beklerdi asla içeri ayakları silinmeden(yıkanmadan) evin içine girmezdi ayaklar temizlendikten sonra doruca banyoya gider orada poasunun yıkanmasını beklerdi asla ne otururdu nede başka bir yere giderdi. Biz bebekten böyle alıştırmıştık. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#432 |
Ağaç Dostu
|
Benim Fındık'ım da eve girdikten sonra kazara tasmayı çözmüşsem masa altlarına kaçıyor hemen. Ve başlıyor tehdite ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#433 |
Ağaç Dostu
|
Değerli dostlar; Bana bir arkadaşım ispanyol seter (Av köpeği) bir yavrucak hediye etti, henüz şu an da 5 aylık bakımı ve gelişmesi hakkında bilgisi olanlar bana yardım edebilir mi!... Saygı ve sevgiler sunarım, |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#434 |
Ağaç Dostu
|
En önemli konu aşıları. Peşinden iç ve dış parazitler için gerekli ilaçların yapılması gerekir. İç parazit için drontal plus hap ( 10 kg canlı ağırlık için 1 tablet) dış parazitler için frontline veya stronghold (10 kg canlı ağılrık için 1cc) uygulanacak. Aslında ilaç önermiyordum fakat, piayasada bir çok marka deri altına işleyen damla dolaşmaya başladı ve hiç bir faydaları olmuyor. Pire tasmaları, toz ilaçlar, spreyleri kullanmanızı tavsiye etmiyorum. Seterler heycanlı ve hareketli hayvanlardır. Düzenli yürüyüşe ihtiyaç duyarlar. Bol oyun severler. Açık bir alanda tenis topuyla, frizbi ile yapacağınız oyunlar onu çok mutlu edecektir. Beslenmesi konusunda ise, artık köpeğiniz her şeyi yiyebilecek bir yaşta. Çiğ yumurta ve sade inek sütü vermeyin. Yumurtayı haşlayın, inek üsütünü yarı yarıya sulandırın. Diğer sütleri verebilirsiniz. Kuru mama ile beslemiyorsanız yemeğine illaki bir miktar sebze katın. Kuru mama ile besliyorsanız kaliteli bir mama kullanın. Hill's önerebilirim. Pahallı gibi dursada hem köpeğinizin sağlığı için hem sizin bütçeniz için en uygunudur. Yaza girerken yemeğini %10 azaltın, kışa girerken arttırın. Bulabiliyorsanız dana kaval kemiği, kuzu kol kemiği, bulamıyorsanız veterinelrde ve pet shoplarda satılan yapma kemiklerin en büyüğünden verin. Bu hem diş sağlığı için gerekli hem de diş değiştirmekte olduğu için kaşınınan dişleri ile sizin eşyalarınızı kemirmesini engeller. Tüy ve deri sağlığı için, düzenli fırçalayın ve günde yarım cc kadar balık yağı verin. Yaz aylarında balık yağını kesin. Ayrıca sarımsak tabletleride verebililirsiniz. Çok geniş bir konuda soru sorduğunuz için ilk aklıma gelenleri yazdım. Daha başka bir konu varsa, bildiğim kadarı ile cevaplamaya çalışayım. İkiniz içinde mutlu ve uzun bir arkadaşlık dilerim. ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#435 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-10-2009
Şehir: Bodrum
Mesajlar: 10
|
Selamlar biraz gec uye oldum ama dayanamadım girisimi yaptim. Kullandigim isim efe ve badem. Efe 3 yasinda bir Alman coban kopegi. Badem ise 4 yasinda bir sokak kedisi. Forum sayfalarini tek tek okudum. Katildigim ve katilmadigim cok konu var. Ancak bir heves ugruna eve alinan canlarin terkedildiklerinde nasil bir hale gelip perisan olduklarini gordum. Bu yuzden oncelikle bir hayvan dost edineceklerin cok iyi dusunmelerini tavsiye ederim. Ilk badem eve alindi duzen bir miktar degisti ev icinde. Fakat kediler tuvalet konusunda dogustan egitimliler sanki. Ancak kopekler farkli. Esim istanbulda baskalarinin kopegini severken dayanamayip bir alman cobani aldim esime. Fakat tuvalet egitiminde esime bir turlu soz geciremedim. Meslegim icabi kopeklerle fazla icli disli oldugumdan onlarin ihtiyaclarini biliyordum. Bu konuda sikinti ceken baska arkadaslara da yardimci olmustum. Esimede anlattigimda o da kabul etti ve efe wc egitimini aldi. Yolu cok basit aslinda kapali balkonu olan arkadaslar balkon zeminine gazete sersinler. Kopek dogasi geregi yasam yerine wc yamaz ancak protesto amacli haric ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#436 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-10-2009
Şehir: Bodrum
Mesajlar: 10
|
Mama konusunda yazı yazan arkadaslarin goruslerine katilmakla birlikte eklemek istedigim birkac nokta olacak musaadenizle. Yavru kopegin beslenme rejimi ile yetiskin kopegin beslenme rejimi arasinda buyuk farkliliklar var. Alacaginiz mama yavru icinse mutlaka kalitesi kanitlanmis bir mama olmali. sizin ev ortaminda hazirlayacaginiz mamalar yavru icin ya zararli olacaktir ya da yetersiz. Bu yuzden masrafli olsada hic olmazsa ilk yilini gecirirken can dostunuza bu iyiligi yapin. Ben marka vermeyecegim ama 18 aylik olana kadar kalite mama yedirdim efeye. Fakat kemik iligi hasladım dalak hasladim yani takviye de yaptim. Sonuc mu kotuuu cunki efe urtiker olduuu. karın bolgesi kizardi ve bayagi ugrastirdi bizi. Bu yuzden kalite mama verirken takviye yapmayin benim gibi. Bu konuda bilgiler buldugum halde bu hatayi yaptim ama siz yapmayin. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#437 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-10-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 2
|
yardım edermisiniz
köpeğim 11 aylık golden iki gün önce yemek yememeye başladı ,suda içmiyor üstelik.kusma da başladı.veteriner üşütmüş dedi ve iğne yaptı.tam iki gün hiç birşey yemedi.ben korkuyorum halsiz yatıyor ölece.acaba bu yemek yememesi yarında devam ederse birşey olur mu ?yardım ederseniz çok sevinirim |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#438 |
Ağaç Dostu
|
Geçmiş olsun shgiptare, veterineriniz dediği gibi üşütme ise yemeye başlayacaktır. Dayanıyorlar , endişelenmeyin. Reddedemeyeceği şeyler deneyin, kırmızı et gibi. Düzenleyen maki01 : 12-10-2009 saat 13:54 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#439 |
Ağaç Dostu
|
Bizim 1,5 yaşında kangal kurt kırması köpeğimiz efe'nin aşırı tüyleri dökülüyor. her gün düzenli fırçalanıyor, aşılarının hepsi tam. Hazır mama, kemik suyu ve tavuk eti ile besleniyor. tüy dökmesinin azalmasına bir çare bulamadık. Acaba bize bu konu da yardımcı olabilirmisiniz? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#440 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-10-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 2
|
Alıntı:
veterinerde bir hafta bile dayanır dedi yememezliğe.halsiz yatıyor ölece.ama akşam bende çok korkmuştum burayı bulunca hemen yazmak istedim.teşekkürler |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#441 |
Ağaç Dostu
|
Ne zaman kussa Talcid veriyorum ben. Daha doğrusu veterinerimiz önermişti. Midesi boş, asit de bulantı yapıyordur. Talcid vermeyi deneyin. Benim köpişim 6 kilo, yarım tablet veriyorum. Siz 1 tablet verebilirsiniz. Rahatlar bence. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#442 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 12-07-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 7
|
Merhaba, öncelikle bu forumun bahçemi düzenlemekte bana faydasını anlatamam, hiçbirşey bilmeyen (hala daha adam gibi bilmiyorum) bir insan olarak bana harika yol gösterdi. Bahçem konusunda hala daha çok zayıf olsamda yavaş yavaş öğreniyorum ancak sıra geldi bir köpek sahibi olmaya. Kısaca anlatiyim, evim sarıyerde bahçe katı, yaklaşık 15 mt boy 3 mt. ene sahip yaklaşık 45 m2 lik bir bahçe var evimin önünde. Bu arada 4 yaşında yaramaz, köpekleri seven ama büyüklerinden birazda korkan çekinen bir kızım var. Kızımın bir hayvanla büyümesini çok istiyorum. Açıkçası cins bir köpeğe verebilecek param yok, ancak mama işi yapan tanıdıklarım ve veteriner dostum da var bunlara ek olarak çok yakın bir dostum ve onunda 1,5 aya yavrulayacak husky köpeği var. Sizi sıktımsa özür dilerim ama lütfen bana biraz daha katlanın, Hayatımda hamster dışında hayvan bakmadım, köpekleri çok severim ama ailem titiz olduğundan hiç bir köpeğe bakamadım. Kabaca sorularım olacak madde madde yazsam bilinçli arkadaşlar bana yardımcı olabilirler mi? Şimdiden çok teşekkür ederim. * eşim evde köpek istemiyor dolayısıyla alacağım bir köpeği ancak bahçede barındırabilirim. husky cinsi soğuğa dayanıklı ki bu kış için güzel peki ama yazın? Bakımını üstleneceğim hayvana asla ama asla eziyet etmek istemem? * Gündüz eşim ve ben çalışıyoruz kızımda okula gidiyor (yuva) sabah erken çıkıyoruz eve girişimiz yaklışık akşam 7 sularını buluyor hayvan sıkılır mı? mutsuz olur mu? *araştırdığım kadarı ile husky cinsi köpekler dolaştırılmak istenen son derece enerjik hayvanlarmış bu yüzden soruyorum, sonuçta gece elbette ona en az iki saat onu gezdirmeye ayırıcam ancak yine de gündüz için sıkıntılıyım. * pek havlamadıklarını duydum ki bu apartmanda oturan diğer insanlar açısından olumlu acaba doğrmudur? *Hepsinden önemlisi 4 yaşındaki kızıma uygun bir seçimmidir? köpek elime 4 aylıkken gelecek yani anne sütü almış ve yere basmasında sorun olmayacağı zaman. Cevaplarınız için çok teşekkürler. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#443 |
Ağaç Dostu
|
Bence bir kaç sene daha bekleyin köpek sahibi olmak için. Her gün 2 saati ayırım demişsiniz ama zor. Kızınız henüz küçük, eşiniz köpek istemiyor, bütün yük sizde olacak. Küçük köpek, günde bir çok kez tuvaletini yapacak, eğitene kadar zaman geçecek, temizleme işi size düşecek. Oyun oynamak isteyecek. Sibirya Kurtları havlamaz deniyor ama komşumda 2 tane vardı, kapatılmaya hiç tahammülleri yoktu, durmadan uluyorlardı ki inanın havlayan köpeğe razı olursunuz. Çok özgür ruhlulardı, kesinlikle söz dinlemiyorlardı, hiç evlerine bağlı değilllerdi, fırsatını bulur bulmaz kaçıyorlardı. Küçük köpeğin tek sorunu tuvaleti olmayacak, bu arada bir çok kez hastalanacak, bakıma ihtiyacı olacak. Siz kurallar koyup eğitmek istedikçe, küçük kızınız şımartacak, kurallar boşa gidecek... Oğlum 7 yaşındaydı köpek sahibi olduğumuzda, biz topu atıp getirmesini istedikçe o kovalıyordu. 4 yıldır halen topu bize getirmiyor, onu kovalamımızı bekliyor. Sadece elimizde ödül maması varsa getiriyor. ![]() Makinin köpeği gibi küçük bir köpeğin alfa olmasından rahatsız olunmayabilir, şirin görülebilir ama iri bir köpeğiniz varsa kesinlikle Alfa (lider) siz olmalısınız. Sokakta sizi sağa sola çekiştirerek götüren, yöneten bir köpeğin sahibi olmayı istemezsiniz sanıyorum. Bunun için en azından temel eğitim şart. Alıp ta sonradan zor gelip verecek yer arayacaksanız hiç almayın derim. Bu olumsuzlukları yazdım diye karşıyım sanmayın sakın, en kötüsünü düşünüp kendinizi ona göre hazırlayın istedim. ![]() Yineliyorum, her gün 2 saat gezdirmek sözde olabilir gibi ama imkansız. Düşünün, sabah kızınızı mı hazırlayacaksınız, siz mi hazırlanacaksınız, eşiniz de ilgi bekleyecek, köpeği mi yürüyüşe çıkacaksınız. Akşam eve geldiğinizde, yemek mi hazırlayacaksınız, köpeği mi çıkaraksınız, kızınızla resim mi yapacaksınız... Ya sizin hiç dinlenmeye ihtiyacınız yok mu? Her şeye varım diyorsanız, kaçırmayın arkadaşınızın bebeğini. ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#444 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 12-07-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 7
|
Sn. Limon çok teşekkür ederim, Ben her gece neredeyse iki saatimi zaten yürüyüş yaparak geçiriyorum, kızımla yürüyoruz, ben yürüyorum bu arada yanımıza köpeğimizide alabiliriz diye düşünmüştüm. Eşim köpek sevmiyor (aslında korkuyor) o yüzden 4 aylıktan itibaren dışarıda beslemeyi planlıyordum bu yüzden tualet eğitimi gerekli değil diye düşünmüştüm (çok mu safım?). Sabahları köpeğim ile ilgilenme fırsatım olmayacak, özellikle kızımı yataktan kazırken ve servise anca yetiştirirken, dediğim gibi ancak gece geldiğimde yürüyüşüm esnasında. Akşam geldiğimde yemeği zaten kızımızın bakıcısı yapmış oluyor sağolsun olmasada yemeği ben yapmıyorum eşim yapıyor normal koşullarda da (ayrımcı değilim feci beceriksizim) Ancak kaçma problemi gerçekten düşündrücü, büyüdükten sonra bahçe çitinden kolaycka atlayacaktır. Kızımın bir hayvanla büyümesi gerçekten çok arzu ettiğim birşey ama oturup daha iyi düşünmem gerekiyor sanırım. İşin ilginci genelde kadınlar kedileri daha çok severken benim eşim kedi de sevmiyor. kısacası onun boykotunu kırmanın tek yolu bahçede bakılacak, eve pek girmeyecek bir hayvan beslemek (ki zamanla korkusunu yenip seveceğini ve eve girmesine karşı çıkmayacağını umuyorum) Pekiala daha ilerisi için acaba barınaklardan yavru bulmak mümkün müdür? Zira kızıma ileride de olsa alacağım bir köpek kesinlikle yavru iken gelmeli ki kızım korkmasın ve beraber büyüyebilsinler. Sn. Limon cevabınız için çok teşekkürler |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#445 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,351
|
ben 11 yaşındayken, daha ilkokula giderken gelmişti bana köpeğim. yıllarca büyükbabama dil dökmelerimin neticesiydi. arabada onu heyecenla beklerken bir de baktım, yumuş yumuş masmavi gözlü bişey tutuşturdular elime; tabi o mavi gözler yüzünden köpek hali ile ismi boncuk oldu. o kadar çok anımız varki onunla, anlat anlat bitmez.beraber büyüdük kelimesi bizi tam olarak ifade eden şey. şimdi 15 yaşında, yaşlı ama hala delikanlı olmaya çalışıyor, hala zıpır zıpır davranmaya çalışıyor. çalışıyor diyorum çünkü çok şey değişti. bizlerin gözündeki köpek imajı hem o canlı ve genç halleri, hatta yavru da olursa bambaşka. ama köpek alma kararı, o 'bakabilir miyim?' diye kendimize sorduğumuz sorulara 'yaşlılığında bakıp ilgilenebilir miyim? o yaşlanınca ben nerde ve nasıl olurum?' gibi değerlendirmeler eklenmeli. emin olun şimdi evinizin bahçesinin olup olmamasından, gezdirmek için vakit ayırıp ayırmamanızdan daha daha önemlisi bu soruya vereceğiniz yanıt. benim köpeğimi sorarsanız artık tuvaletini tutamıyor,sürekli bezlenmesi ve temizlenmesi gerekiyor. gözleri çok iyi görmüyor, gezerken etrafına çarpıp zarar görme riski var, eşyalar ona göre düzenlenmeli, sivri çıkıntılı olmamalı. kulakları da yeterince duymuyor, yolda serbest bırakamazsınız, arkasından gelen arabayı, çalınan kornayı duymayacaktır, sizin komutlarınızı almayacaktır. sürekli gözetim altında tutulması gerekiyor, sürekli hizmet gerekiyor. ve ona edeceğiniz hizmetlerin hiç biri sadece heves ile yapılacak birşey değil, çok çok çok sevmeniz gerekiyor. hadi tüm bunları yaparım derseniz değerlendirilmesi gereken bir konu daha da var ki; ömürleri bizimle pararlel değil. ben çocukken o da cocuktu, ben ergenlik yaşlarımdayken o orta yaşlıydı, ben şimdi gencim, ama o yaşlı. gözünüzün önünde bir seyir izliyorsunuz sonlarına doğru oldukça hüzünlü olan... sonra yarım kalacaksınız. bunları iç karartmak ya da birilerini vazgeçirmeye çalışmak için söylemiyorum. hoş bunları yaşadıktan sonra biri beni eski günlerime döndürse, ben yine de büyükbabama yıllarca dil döküp sonunda köpek aldıran bir çocuk olurdum... Düzenleyen ilksenozturk : 20-10-2009 saat 14:17 Neden: yazım hatası |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#446 |
Ağaç Dostu
|
İlksen Hanım, yazınıza katılmamak mümkün değil. Bir kaç zamandır kafama köpekler öldüğünde ne yapmak gerekir sorusu takılıyordu, internette biraz araştırdım ama Tuzla Hayvan Gömü Yeri dışında bir şey bulamadım. Bu konuda, Pako'nun 2004 yılında yazdığı yazıdan daha doyurucu bir yazıya raslamadım. Hemen hemen tüm sorularıma cevap var yazıda. Bu vesileyle sevgili Bekir Coşkun'un dostu Pako'yu da analım. "Evcil hayvanların ölümü, ailenin bir ferdi kaybedilmiş gibi algılanıyor. Ancak Türkiye’deki pet sahipleri dostlarını kaybettiklerinde, onları genellikle evlerinin, yazlıklarının bahçesine veya onlara güzel günleri hatırlatan bir yere gömmeyi tercih ediyorlar. Ne acı ki, bir kısmı ise gerek çaresizlikten gerekse bilgisizlikten, ölen hayvanını çöpe atıyor. Evet, bildiğiniz çöp konteynerine! Aslında şu an sadece İstanbul’da hizmet veren bir hayvan mezarlığı var ancak bundan neredeyse kimsenin haberi yok. Evcil hayvanımız öldüğünde ona yakın olma arzusuyla ya da çoğunlukla alternatifsizlikten bahçemize ya da yakınlarımızda bulunan boş alanlara, parklara gömüyoruz. Türkiye’de bunu engelleyen yasal düzenleme yok. Ancak uzmanlar sağlık açısından belli kurallara dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor. Öncelikle hayvan dostunuzu gömeceğiniz çukurun yarım metreden derin, hatta bir metreye yakın olması gerekiyor. Çünkü civarda gezen hayvanlar koklayarak yerini bulup, çıkarabilir. Bunun sonucunda açığa çıkan hayvan ölüsünün yaydığı koku bir yana, üreyen bakteriler yüzünden çevre sağlığını tehdit eden sonuçlar oluşabilir. Hayvanın ölüm nedeni hastalıksa, mikrobun yayılmaması için daha ciddi önlemler almak gerekiyor. Mutlaka kendiniz gömmek istiyorsanız üzerine sönmemiş kireç dökerek dezenfekte edebilirsiniz. Ancak bu işlem de mikropların yayılmasını kesin olarak engellemiyor. Böyle bir durum söz konusu olduğunda veteriner hekiminize danışmanızda fayda var. YAKTIRMAYA İZİN VAR Hastalık bulaşıcı ise en sağlıklı çözüm, kaybettiğiniz dostunuzu bir veteriner kliniğine ya da doğrudan Pendik Veteriner Araştırma Enstitüsü’ne başvurarak yaktırmanız. Ağırlıklı olarak hastalık yayan hayvanlar için kullanılan bu yöntem, herhangi bir nedenle kaybettiğiniz hayvanınız için de geçerli. Türk kanunları hayvanların yakılmasına izin veriyor. Enstitüdeki yakılma işlemi belli sayıda hayvan biriktikten sonra gerçekleştiği için bu süre içinde kliniklerdeki morglardan yararlanmak gerekiyor. Yakılma işlemi sırasında yanınızda şartlara uygun metal bir kap bulundurursanız kurum size küllerini verebiliyor. Bu küller inorganik olduğu için sağlık açısından sakıncalı değil, isterseniz saklayabilir ya da arzu ettiğiniz bir yere gömebilirsiniz TEK HAYVAN MEZARLIĞI TUZLA’DA Türkiye’de şu anda faaliyette olan tek hayvan mezarlığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Hayvan Gömü Yeri. Tuzla Aydınlı Köyü’nde tel örgülerle çevrili 20 dönüm arazide kurulan mezarlık 2000 yılında açıldı. Ölen petiniz için bir Hayvan Gömü Formu doldurmanız yeterli. Gömü bir görevli eşliğinde gerçekleştiriliyor ve herhangi bir ücret talep edilmiyor. İsterseniz mezarlıkta satılan fidanlardan alıp mezarı ağaçlandırabiliyorsunuz. Ayrıca isteyenler mezar taşı da koydurabiliyor. Üç yılda toplam 49 hayvanın gömüldüğü mezarlığa şu sıralar ayda 8-10 hayvan sahibi başvuruyor. İstanbul’daki evlerde muhabbet kuşundan köpeğe, yüzbinlerce evcil hayvan olduğu göz önünde bulundurulursa ve bunların belli bir yaşam süresi varsa, bu mezarlığa gelen aylık 8-10 talep çok az. Bu da demektir ki birçok hayvan uygun olmayan yerlere gömülüyor, çöpe atılıyor. Daha çok hayvansever dostlarını bu özel mezarlığa gömerse, hem çevreye daha az zarar verilmiş olur, petlerimize ölümden sonra da saygı duyduğumuzu gösterir şekilde sosyal bir önem kazanır. AVRUPA’DA NE YAPILIYOR Yurtdışında evcil hayvanınız öldüğünde, insanlarda olduğu gibi kliniğe başvurup raporla birlikte defin kağıdı almanız ve hayvanınızın kaydını sildirmeniz gerekiyor. Çünkü birçok ülkede insanlar gibi hayvanlar da kayıtlı. Hıristiyanlığa inanan gelişmiş ülkelerin hemen hepsinde evcil hayvanların ölümünden sonra düzenlenebilecek özel seremoniler var. Kedinize, köpeğinize, tavşanınıza uygun tabut satın alabiliyorsunuz. Ölülerin yakıldığı yer olan krematoryumların hayvanlar için hizmet verenleri birçok ülkede mevcut. Küllerin saklanabileceği kaplarda altından ahşaba kadar birçok alternatif var. Avrupa’da hemen her şehirde varolan hayvan mezarlıkları ise görsel açıdan en az insanlarınki kadar zengin. Mezartaşsız bir tek mezar olmadığı gibi, mezarın başına ölen tavşanının heykelini yaptırandan, fotoğrafını koyana kadar birçok kişi var." |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#447 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,351
|
sevgili limon bilgilendirme için teşekkürler. çok acı da olsa tüm bu durumları düşünüp tartmalıyız. bilmeliyiz. barınaklar malesef ama malesef yaşlanmış, dişleri dökülmüş, gözleri görmeyen ve bu yüzden sahipleri tarafından terkedilmiş köpeklerle dolup taşıyor. onlar yıllarca elbebek gülbebek bakılıp besleniyor,başka yiyecek nedir bilmiyorlar. yıllarca sıcacık yataklarda uyuyorlar, sokak nedir bilmiyorlar. yavruyken evin maskodu, oyuncağı oluyorlar, ama yaşlanınca.... onca yıl yoldaşlık yapmış köpeğini terkedenleri anlamak, anlayış göstermek mümkün değil. onlar -dünyada sadakatin timsali olmuş o varlıklar- bunu haketmiyor. köpek alırken bunlara çok dikkat edin lütfen. can alıyorsunuz evinize, size kendisini emanet eden , size güvenen bir can. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#448 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-04-2008
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 593
|
Sevgili İlksenöztürk gerçekten çok güzel bir konuya temas etmişsiniz.Ama malesef bu yazıları biz gerçek hayvanseverler yazıyoruz yine biz hayvanseverler okuyoruz.Geçici bir hevesle evcil hayvan alanlar bu konulardan bi haber.Bu konularda geniş kitlelere ulaşabilen tüm medya ve basın kuruluşlarına ve oralarda bu konuların üzerinde ısrarla duran yazarlara ve kişilere özellikle Sayın Bekir Coşkun ve eşi Andrea hanımefendiye biz hayvanseverler çok şey borçluyuz.Tabi bu arada Dünya çapında uğraşı veren gözyaşı döken Birigitte Bardot'u unutmamak lazım.Hepsini saygı ile selamlıyoruz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#449 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,351
|
sn nuzel çok haklısınız ama yine de yazalım, yazalım ki bu yazılarımız tesadüfen de olsa çıksın birilerinin karşısına, belki bir çocuk okur, aklına kazınır burada yazılanlar, o çocuk aklıyla büyüklerin düşünemediklerini düşürür belki, büyüyünce de birkaç kişiye düşündürü belki. milyonda bir ihtimal de olsa... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#450 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-04-2008
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 593
|
Haklısınız aslında elimizden gelen herşeyi yapalım. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|