03-12-2008, 22:32 | #271 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-07-2008
Şehir: adana
Mesajlar: 110
|
Köpekler hakkında ilginç hususlar
saluki bilinen en eski köpek ırkıdır. köpeklerin en büyük sağlık sorunları obeziteleridir. basenji havlamayan tek ırktır. dalmaçyalı yawruları tamamen beyaz doğarlar. st.bernard en ağır köpektir. köpeklerin burun izleri insanların parmak izleri gibi eşsizdir. Basset Houndlar yüzemezler. köpeklerin 1 yaşı insanların 15 yaşına denktir. Chihuahua dünyanın en küçük köpeğidir. Köpekler insanlardan 100.000 kat daha iyi koku alabilirler. 1957 yılında Rus hükümeti tarafından uzaya gönderilen Laika, ilk ve tek astronot olan köpektir. Titanik battığında 3 cins köpek hayatta kalabildi; Newfoundland, Pomeranian ve Pekingese. newpoundland ler ayaklarının perdeli olması sebebi ile çok iyi yüzücüdürler. Yavru köpekler ilk birkaç hafta boyunca günün büyük bölümünü uyuyarak geçirirler. Greyhoundlar 45 mil hız ile dünyanın en hızlı köpekleridir. Çikolatada bol miktarda bulunan theobromine (kafein benzeri madde), köpeklerin ölümüne veya ciddi şekilde hastalanmalarına sebep olabilir. Düzenleyen cello_001 : 14-12-2008 saat 01:04 |
03-12-2008, 23:28 | #272 |
Ağaç Dostu
|
Dünyanın en ağır köpeği Snt. Bernard değil, İngiliz mastiftir. Yanlış hatırlamıyorsam 120 kg idi. Bu tabi resmi kayıtlara geçmiş olan. Kanımca resimdeki Nagazi daha ağırdır. Bu da resmi olarak en ağır köpek. |
04-12-2008, 13:03 | #273 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2007
Şehir: ist
Mesajlar: 452
|
Küçük köpeğim bazen kuyruğunu kovalayıp bazen de ısırıyor. Bunun nedeni psikolojik diyenler var. Neden kovalayıp ısırıyordur? |
04-12-2008, 17:51 | #274 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-07-2008
Şehir: adana
Mesajlar: 110
|
Benim yazdığım bilgi normal şartlardaki kilosudur.Obezite gibi sorunlardan dolayı aşırı kilo olabilir. |
08-12-2008, 09:53 | #275 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-07-2008
Şehir: adana
Mesajlar: 110
|
Köpeklerde Kanlı İshal
1978 yılından beri her yaştaki ve ırktaki köpekler ve genellikle yavrular bu son derece ölümcül ve bulaşıcı hastalığın kurbanı olmaktadırlar.Hastalığa neden olan virüs bağırsaklarda bulunan beyaz kan hücrelerine ve aynı zamanda kalp kasına hücum eder.Bu hastalık artık dünya çapında görülen ve adı Parvovirüs olarak bilenen "Kanlı İshal" dir. Parvovirüs köpekten köpeğe kolaylıkla geçebilir.Köpek çiftlikleri,dog showlar,köpeklerin çoğunlukla bulunduğu yerler,pet shoplar virüsün yayılması için oldukça kaynak bir hal alabilirler.eğer yeni yavrunuz ev içinde yaşıyor dışarıya az çıkıyor ve diğer aşılı köpekler ile seyrek bir şeklilde beraber oluyor ise hastalığı kapma riski oldukça düşüktür.Virüs hastalıklı bir köpekten direkt ya da bu hayvanın dışkısı ile ki dışkı büyük miktarda virüs barındırmaktdır,veya hastalıklı olmayan ancak dışkı yolu ile virüse bulaşmış bir diğer köpeğin tüyü veya ayakları ile,rüzgar ve hatta insanlar ayakkabı ve elbiseleri ile bu virüsün etrafa yayılması için yeterli olmaktadır.Virüs dış koşullara karşı kolaylıkla uyum sağlayabilmekte ve uzun zaman hayatta kalabilmektedir. Bu ölümcül hastalığa yakalanan köpeklerdeki ilk belirtiler,iştahsızlık,şiddetli kusma,ve ishal olarak gözlemlenir.Vucut ısısı 41.C kadar yükselir.Bu belirtiler çoğunlukla köpeğin virüsü kapmasından itibaren 5-7 gün içinde görülür.Hastalığın en kötü belirtisi kusmanın gri-beyaz bir renk alması ve dışkının sarıdan kahverengiye kadar dönüşen renk değiştirmesidir bunu dışkıda görülen kan izler.(Bağırsaklar çeperleri kan toplar ve şişer bir süre sonra patlayarak dışarı atılır.)Köpek hızlı bir şekilde aşırı kusma ve ishalden dolayı su kaybeder.Bazı kurbanlar bu duruma fazla dayanamaz ve kısa sürede ölürler.Ölümlerin çoğu klinik belirtilerin gözlemlenmesinden itibaren 48-72 saat içerisinde gerçekleşir.Genç yavrular çoğu zaman iki gün içinde hayatlarını kaybederler. Geçmişte 5 ayın altındaki yavrularda görülen ölüm oranının daha büyük yaşta bu hastalığa yakalan köpeklerden %2-3 daha fazla olduğu bilinmektedir.Bugün 0-7 haftalık köpeklerde hastalığın insidansı % 63. (Bir)1 yaşından sonra ise % 11 olarak tespit edilmiştir.Yaşça büyük hayvanlarda hastalığın etkisi daha düşük olamaktadır.Virüse karşı uygulanan ilk aşılama ve tekrarlar virüsün önüne geçilmesinde ve hastalığa yakalanma yüzdesinde etkili olmaktadır. Süt emmeden 6 aya kadar olan yavrular hastalığa yakalanma riski en fazla olan gruptur.Bu risk Rotthweiller ve Doberman Pincher ırklarında oldukça yüksek seyretmektedir. Bu hastalığın başka bir formu kalp kası üzerindeki iltihap ile kendini göstermektedir.(Myocarditis).3 aylık ve daha küçük yavru köpeklerde bu sendrom ishal görülmeksizin kendini gösterebilir.Çünkü virüs kalp hücrelerinde çok daha hızlı bir gelişim sergilemektedir.Myocarditis'e yakalanan yavrular güçlükle soluk aldıklarından hareketsiz,bitkin görünüm sergilerler.Süt emme çağındaki yavrular nefes alma güçlüğünden dolayı süt emmeyi keserler.Hastalığın kesin bir tedavisi yoktur.Yavruların hayatta kalma süreleri virüsün kalbe verdiği zarar ile orantılıdır bazı yavrular birkaç dakika içinde bazıları ise birkaç gün içinde hayatını kaybedebilir. Veteriner hekiminiz teşhisi klinik belirtilerin ortaya çıkmasından sonra koyabilir.Belki dışkıyı test etmek isteyebilir.Bu virüsü durduracak kesin bir ilaç yoktur.Hastalıkla başa çıkmak için acil müdahale ve iyi bir bakım gerekir.İlk önce aşırı kusma ve ishalden dolayı gerçekleşen kayıpları önlemek için yavruya serum takılır ishal ve kusma kontrol altın alınmaya çalışılır.Aynı zamanda antibiyotik verilerek ikincil virüsler önlenir.Hastalığa yakalanan köpekler kuru ve sıcak tutulmalı ve iyi gözlemlenmelidir. Her yaştaki köpekler bu ölümcül ve dramatik hastalık için aşılanmalı ve veteriner hekiminizin önereceği dömenlerde tekrar edilmelidir.Hastalıklı hayvanın daha önce kaldığı ve bulunduğu yerler çamaşır suyu , tıbbi dezenfaktan ile temizlenmeli ve kireçlenmelidir.Hastalık sonucu ölen köpeklerin gömüldüğü yerede kireç serpilmelidir.Virüsün dış ortama kolayca uyum sağladığı ve uzun süre hayatta kaldığı unutulmamalıdır.Köpek sahibi yavruyu sokak köpekleri ile aşılanmamış köpekler ile tanıştırmamalı,bu köpeklerin çoğunlukla bulunduğu ve barındığı, hastalığın daha önce görüldüğü bölgeden kaçınmalıdır.Bunun için veterinere danışılmalı ve uyarıları dikkate alınmalıdır.Aynı zamanda diğer köpeklerin dışkılarına dikkat etmeli ve yavrunun bu dışkılara temasına izin vermemelidir.(Köpeğinizin dışkısını bir torba yardımı ile alıp çöpe atmanız hem çevrenin temizliği hemde hastalıkların yayılmasını önleyecektir.Bu davranışınızı komşularınızın ve tanıdıklarınızın da uygulamasını sağlayınız.)Bu önlemler ilk 6 ay içerisinde oldukça önemlidir. Yalnızca sağlıklı,bakımlı ve veteriner kontrolünde olan köpekler iyi birer dost olabilir.Dostunuzun güvenliği ve sizin üzülmemeniz için veteriner kontrolünü ihmal etmemeniz gerekir. Eğer aşağıdaki durumlar veya sizin farkedeceğiniz başka bir durum olur ise hemen veterinerinize danışınız. Anormal kulak,burun,anüs veya vücüdun açılmış bir bölgesinden gelen akıntı. Zayıflama ile birlikte veya ani gelen iştahsızlık veya aşırı su tüketimi. Anormal davranış biçimleri ani saldırganlıklar,korkular **** uyuşukluk. Tuvalet yapmada zorlanma veya kontrolsüz tuvalet ihtiyacı. Vücut üzerinde veya herhangi bir yerde yumru,şişlik,açık yara,tüy dökülmesi,iltahap,topallama,ayağa kalkmada, oturma ve yatmada zorlanma. Başını aşırı sallama,kaşınma,yalama ve ısırma. |
08-12-2008, 16:11 | #276 |
Ağaç Dostu
|
|
12-12-2008, 22:53 | #277 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2007
Şehir: ist
Mesajlar: 452
|
Yavru köpeğimi 3 geceliğine pansiyona bıraktım. Emin değilim ama sanırım biraz korkutmuşlar ve sanırım biraz da dövmüşler. (gazete kağıdını sallayınca korkuyor )Pansiyona bıraktığıma pişmanım. 6 ayını tamamlayınca eğitime göndericektim. Eğitimde de döverlerse diye çekiniyorum. Hoplayıp zıplayan köpeğin yerine kedi gibi bir köpek geldi. Elimi ısırmasına kızardım. Şimdi keşke ısırsa diye bekliyorum. Sürekli sevip oyun oynamaya çalışıyorum. Güveninin geri gelmesi için uğraşıyorum. Eğer pansiyonda kötü muamele gördü ise zamanla unutur mu? Köpeklerin hafızası büyüdüklerinde bebekliklerini hatırlayacak kadar kuvvetli midir? |
13-12-2008, 14:06 | #279 |
Ağaç Dostu
|
Kuyruğunu kovalaması konusunda bir fikrim yok. Pansiyonda dövmüş, hırpalamış olabilirler. Korktuğu nesnelere karşı, korkusunu yenmesini sağlayın. Kolaydan unutmaz ama bir süre sonra eski neşesine kavuşur. Eğitime ne amaçla vereceksiniz? Sadece temel itaat eğitimi ise kendinizde verebilirsiniz. |
13-12-2008, 15:46 | #280 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2007
Şehir: ist
Mesajlar: 452
|
Koruma amaçlı eğitim almasını istiyorum.Olur olmaz herşeye saldırsın istemiyorum. Herkese de kedi gibi sokulsun istermiyorum. Biraz daha büyüsün durumuna bakıcam. Tam karar vermedim. |
13-12-2008, 19:47 | #281 |
Ağaç Dostu
|
6 aylık yavruya koruma eğitimi verilmez. Henüz bir yavru olduğu için koruma ve saldırı güdüleri tam yerleşmiş değildir. O yüzden 1 yaşını beklemek gerekir. Fakat bundan önce aylıkken temel itaat eğitimi almış olması gerekir. Bu iki eğitimin maliyeti yaklaşık 700 dolar civarındadır. Daha erken ve daha ucuzunu tavsiye etmem. Çünkü ortalıkta bir sürü sahte köpek eğitmeni var. Köpeğinizi eğitilmesi için bırakıyorsunuz ve dövüyorlar, dövüştürüyorlar, gebe kalıyor, satıyorlar öldü diyorlar vs vs. Eğitim konusunda köpek forumlarını takip etmenizi ve güvenilir eğitmenlere baş vurmanızı öneririm. Çünkü yaşayacağı travmalar, alacağı yanlış eğitimler ömrü boyunca sorunlar yaşamanıza sebep olabilir. Tabi köpeğinizin ırk ve karakter olarak koruma yapabilir niteliklere sahip olması en önemli husus. |
20-12-2008, 22:13 | #282 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
|
Alıntı:
Dişi köpeklerin koruma iç güdüsü daha kuvvetli olmakla beraber, eğer köpeğinizle yeterli duygusal bağı kurabilirseniz zaten sizi koruyacaktır. Sizin her duygunuzu hisseder. Hoşlanmadığınız kişiye tepkisini anında gösterir. Şu an bir labrador kızım var. Henüz 9 aylık. İki aylıkken ana altından aldım. Tuvalet eğitimini verdim. Günde en az 4 kez gezdiriyorum. Evde havlamaz. Ama camın altına parkettiğim arabamın yanına birisi yaklaşırsa kıyameti kopartır. Kapı karşı komşunun kapısı açıldığında **** dışarda ufak bir hareket olsa hemen daire kapımın önüne dikilir. Eve hırsız girer belki ama sağlam çıkar mı bilmem Düzenleyen kahyanur : 20-12-2008 saat 22:20 Neden: ilave |
|
21-12-2008, 02:05 | #283 |
Ağaç Dostu
|
Sn. kaju benimde yorkshire terrier bir kızım var.7 aylıkken almıştım.İlk aldığımda gazete ve uçak sesinden acayip korkuyodu.Zamanla korkusu azalmaya başladı şu an hiç korkmuyor.Birde burnunun üst kısmındaki yerde bir yara izi var.Sanırım geçmişte bu bölgeye bir darbe almış.İlk geldiğinde elimizi kafasına yaklaştırmıyordu.Bu hareketini yara izi ile bağdaştırıyorum.Ama artık böyle bi korkusu kalmadı,kendini sevdirmeye bayılıyor. |
21-12-2008, 08:51 | #284 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2007
Şehir: ist
Mesajlar: 452
|
Eski enerjisine kavuştu. Isırma huyu da olduğu gibi geri geldi. Hayır komutunu öğretmeye çalışıyorum ama beyfendinin umrunda değil. Sert ve yüksek sesle bile söylesem umursamıyor. Çok inatçı. Bazen kızdığımda o bana havlıyor. Ceza vermem gerektiğini söylüyorlar. Nasıl ceza verilir? |
21-12-2008, 15:08 | #285 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
|
Alıntı:
|
|
21-12-2008, 19:18 | #286 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Ödül vermeyerek en büyük ve yararlı olacak cezayı vermiş olursunuz zaten. Başka bir şeye gerek yok bence. Elinizi ağzınıza alarak dişlemeye çalışıyorsa buna izin vermeyin. Yani elinizi ağzına almaya çalıştığında elinizi çekin. Bir müddet sonra bundan vaz geçecektir. Üzerinize atlıyorsa buna da hafifçe dizinizi çıkararak engel olun. Ondan da vaz geçecektir. |
21-12-2008, 21:12 | #288 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Zaten ısırmaz. Yavru köpekler sahiplerinin ellerine dişlerini değdirmeyi severler ama bu ısırmak değildir. İçgüdüsel bir sevgi gösterisi ya da oyun gibi bir şey olsa gerek. Aksi halde yavru köpek bile dişleriyle elimizi fazlasıyla delip geçecek güce sahiptir. Köpeği yavruyken elinizi ağzına almamaya alıştırırsanız sonradan rahat edersiniz. Koca bir hayvanın ikidebir elinizi sakız gibi çiğnemesi pek hoş olmasa gerek. Üzerinize atlaması da aynı şekilde. Yavrunun bacağınıza atlayıp sarılması hoş bir oyun olabilir. Ama 40 kiloluk bir yaratık aynı şeyi yaptığında sizi yere devirebilir |
22-12-2008, 09:45 | #290 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2007
Şehir: ist
Mesajlar: 452
|
Benimki öyle bir ısırıyor ki ayaklarım diş izi dolu. Bayağı da acıtıyor. Ama seviyorum onu ben ya |
22-12-2008, 13:51 | #291 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
|
Yerim ben onu. Yavru köpekler diş değişimleri tamamlanıncaya kadar her şeyi kemiriyor. Evdeki terlik pabuç ideal. Benim kızım bir ara duvarkağıtları ve halıflexlere dadanmıştı, ortalıkta parçalayacağı terlik pabuç kalmayınca. Ve hareketli her şeye atlıyorlar, en başta da bacaklar. Ona kemirebileceği oyuncaklar alabilirsiniz **** şu köpekler için yapılmış kemiklerden. Ama bu davranışları büyüdükçe azalıyor. Sizi anlıyorum. Yavru köpeklerin süt dişleri jilet gibi oluyor. Ve kanatabiliyor yakaladığı yeri Siz evde kemirebileceği bir şeyler bulundurun. Elinize, ayağınıza atladığında hemen ağzına o nesneyi tutuşturun. Ben öyle atlattım bu zamanları. Şimdi sadece suratımı yalayan bir köpeğim var |
25-02-2009, 21:25 | #292 |
Ağaç Dostu
|
Eve köpek almayı düşünüyorum. Daha doğrusu kızım düşünüyor. Fazla büyümeyen ve tüy dökmeyen bir cins arıyorum. Bir de sabahtan akşama kadar evde tek başına kalacak. Böyle bir köpek var mı? Hangi köpekleri önerirsiniz? |
25-02-2009, 21:41 | #293 |
Ağaç Dostu
|
Sabahtan akşama kadar evde yalnız kalacaksa çok zorluk çekersiniz. Özellikle ilk 2 sene. Hayvan sıkıntıdan bir şeyleri kemirecek, ortalığı dağıtacak. İlgi çekmek için her türlü yaramazlığı yapacak. Benim aklıma gelen türler Pug, English Toy Spaniel, Boston Terrier, Bulldog. Linklerde tablo olarak özellikleri gözüküyor. Fakat bence yavru köpeklerin olduğu bir yere gidin, hangisi size en sıcak geliyorsa onu alın. Çünkü çok uzun bir süre beraber yaşayacaksınız. |
25-02-2009, 22:49 | #294 |
Ağaç Dostu
|
Sn. Zenfree, sizi ve kızınızı tebrik ederim, muhteşem varlıklar, tür konusunda önerim olmayacak, ev içinde beslenen köpekleri hakkında fazla malumatım yok. Benim kangallarım var, evlatlarımız gibiler. İmkanınız varsa önce ödünç alın. Bunu evinde hayvan besleyenler daha iyi anlayacaktır. Sokaklar malesef terkedilmiş köpeklerle dolu. Yazık olmasın. |
26-02-2009, 00:59 | #295 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2007
Şehir: ist
Mesajlar: 452
|
Evde köpek beslemek çok zordur. 1. İlk 2 ay tuvalet eğitimi alması sürer. Bu sürede evin her yerine yapabilir. 2. Köpek yıkansa da evde bir koku mutlaka olur. 3. Çok meraklıdır bütün dolapalarınızı eşyalarınızı karıştırır. Ona göre ev düzeni yapmanız gerekir. Bazı dolapları kilitlemeniz gerekir. Evdeki eşyaları kemirir. 4. Priz, elektirik kablosu gibi eşyaları korumalısınız. Kazaya neden olabilir. Kendine de zarar verebilir. 5. Kısa tüylü olsa dahi tüy döker. 6. Havlar, komşular şikayetçi olur. 7. Yapılması gereken yıllık aşıları vardır. Maddi yükümlülükleri beraberinde getirir. 8. Tatile giderseniz yanınızda götürmeniz gerekir. Her otel veya pansiyon köpek kabul etmeyebilir. 9. Çocuk gibidir. İlgi ister, sevilmek ister, gezmek ister. Vakit ayırmanız gerekir. Bir köpeğin ortalama yaşam süresi 12 yıldır. Küçük ırklar 20-25 yıla kadar yaşayabilir. Bu kadar uzun süre tüm olumsuzluklarına katlanacak kadar sevebileceğiniz bir yavru edinin. Konuşamasalarda onlarda can ve inanın her hareketinizi anlarlar. Köpek sahibi olmak kafeste kuş, akvaryumda balık beslemeye benzemez. Çok iyi düşünülmelidir. Nasıl ki kendi evladınızı sokağa terk edemezsiniz. Köpeğinizi de evladınız gibi kabul edebilecekseniz sahiplenin. Benim köpeğim 5 aylık olmak üzere. Diş değişimi devam ediyor. Dolayısıyla beni ısırması da devam ediyor. Oyun oynamayı çok seviyor ama yalnız oynamaktan pek hoşlanmıyor. İpli bir oyuncağı var onu getirir. Bir ucundan kendi bir ucundan benim çekmemi ister. Eğer çekmezsem ısırır. Çok sert çekmiyorum ama bazen çekerken hırlıyor. Bu oyun köpeğimin saldırgan olmasına yol açar mı? Vahşi bir köpek istemiyorum. |
26-02-2009, 01:48 | #296 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-12-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 459
|
Sayın zenfree, Çok güzel bir istek ama çok da iyi düşünülmesi gereken bir karar. Hayatınızın ortalama 10-15 yılını hiç büyümeyen bir bebekle paylaşmaya hazır mısınız? "Deneyeyim olmazsa veririm başkasına" diyemezsiniz; çünkü onlar da duygusal bağ oluşturur sizinle. Sahip değiştiren köpekler, terkedilmiş çocuklar gibi olur, sevgiyi unutur. Asi, eğitime dirençli, uyumsuz hale gelirler ve sonraki sahipleri tarafından da tolere edilmesi zorlaşır. Bebekken enerjisi yüksek olacağı, kardeşleriyle aktivite halindeki ortamından ayrıldığı için yalnız kalması zor. 6 aylıktan itibaren alıştırabilirsiniz yavaş yavaş yalnız kalmaya. Bu süreyi köpeği strese sokmadan geçiremezseniz, agresif bir tabiata bürünebilir. Evde yalnız kalan köpek yoktur, öğretilmiş, eğitilmiş, alıştırılmış köpek vardır. Bunu yapacak olan da sizsiniz. Sizin hayatınızda aktiviteleriniz, arkadaşlarınız, işiniz, eğlenceniz var, onun hayatında ise sadece siz olacaksınız. Bunu anlayıp, kabul etmesini ve mekaniki bir şekilde davranmasını beklemek imkanlı değil. Örneğin; Cocker cinsleri enerjisi çok yüksek cinslerdir. Evde sıkılır. Golden Retriever tam bir aile köpeğidir ama boyutları itibarıyle küçük evde olmasını haksızlık olarak görüyorum. Bence köpek aldığınızda gideceğiniz iyi bir veteriner kliniği seçin ve oraya gidip, yavruları paylaşacakların ilanlarına bakın. Anneyi de görmüş olursunuz ve bir duygu oluşursa sizde, o işte sizin bebek köpeğinizdir. Secereyle yavru satan safkan tüccarlarına gerek yok. Kısacası; eve bir bebek katıldığında nasıl ki koşulları ona göre belirliyor, gündelik hayatınızdan tavizler veriyorsanız, köpek için de bunlar geçerli. Bir kere başlarsanız birbirinizin yaşamlarınıza eşlik etmeye, tüyü, çişi, kakası görünmez gözünüze. Siz hasta iken kıpırdamadan yatar yanınızda, neşeli iseniz o da katılır size. Çok keyifli bir yaşam eşliğidir köpekle yaşamak. En kısa zamanda mutlu haberinizi duymak ümidiyle... |
26-02-2009, 02:00 | #297 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-12-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 459
|
Sayın kaju, Oyun esnasında hırlama köpeğin heyecanıyla ilgilidir normalde. Fakat şöyle bir handikap var; eğer oyunu sertleştirerek oynarsanız, köpek bunu normalleştirir ve agresifliğe yatkın hale gelebilir. Doğru yanlış ayrımını yapmayı bilmez o, alıştığı, öğrendiği davranışı sergiler. Hoşumuza giden hareketlerini baştan tolere edip, sonradan pişman olmamak adına bazen kararlı olmak zorundayız. Aslında her oyunda ve tavırda bir erk çabası vardır. Köpeğiniz sizin üzerinizde egemenlik kurma niyetine meyledip, sizi denemekten vazgeçmeyecektir. Bunu bazen gücü ile bazen sırnaşarak yapacaktır şımarıklar Efendinin(kulağa kötü geliyor ama, zorunlusunuz) kim olduğunu kesin olarak bilmek zorunda köpek. Agresif tavrı öğrenir ve birine zarar verirse, siz sorumlusunuz. Bunları engellemek adına katı değil kararlı bir eğitimi sürekli canlı tutmak gerekir. |
26-02-2009, 09:16 | #298 |
Ağaç Dostu
|
Turuncu ne güzel anlatmışsınız. Benim köpeğimde geldiğin de küçüktü. Oyun misali zamanla hırlamayı ve saldırmayı öğrendi. Hiç istemediğimiz bir durumdu. Alışkanlığı yok edinceye kadar çok zorlandık. Şimdi oynarken daha temkinli kesinlikle ısırmaya meyilli durum söz konusu değil. Ayrıca zararlı gördüğü insanlara bile havlamayla yanıt veriyor. Tabi kendine ve bize zarar verilmediği sürece.... |
26-02-2009, 09:24 | #299 |
Ağaç Dostu
|
Zenfre evde yanlız kalacak demişsiniz bu köpeği çok üzer. Birde almak sorun değil. Bakmak ve ölünceye kadar yanında olmak çok önemli. Şimdi aklım olsa badiyi almazdım. Çok seviyorum. Bırakamıyorum. Hayat ne size nede köpeğinize adil davranmıyor. En basiti evinizde kalabalık bir ortam oldu köpek bu ortamda kalamıyor. Diyelimki şehir dışına çıktınız heleki bunun sebebi cenaze ise götüremezsiniz. Size alışık, başka yerede köpeği bırakamazsınız. Bıraksanızda gözünüz emin olun arkada kalır. Hani derlerya dışardan davulun sesi hoş gelir. Hastalanması da ayrı bir dert. Ben hep derim ''o hastalanacağına ben hastalanayım''. Dilini anlamıyorsunuz sıkıntısı ne bilemiyorsunuz... Bu sözlerimden köpek **** hayvan sevmediğim anlaşılmasın lütfen. Çok seviyorum ve bir hayvanın sorumluğunu almadan önce tekrar tekrar düşünmek gerekli diyorum... |
26-02-2009, 10:06 | #300 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2007
Şehir: ist
Mesajlar: 452
|
Demek ki beyfendi bende üstünlük kurmak için oyuncağını ısrarla çekmemi istiyormuş. Zaten son zamanlarda benden önce benim koltuğuma oturmasından şüphelenmiştim. Yanıt için teşekkür ederim. |
|
|