agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Kediler (https://www.agaclar.net/forum/kediler/)
-   -   Kedilerde Gençlik Hastalığı (https://www.agaclar.net/forum/kediler/5861.htm)

thomasina 19-07-2009 18:28

Merhabalar, kedinizi eğer bir arı ya da benzeri bir böcek sokmadı ise bu şimdi ismini anımsayamadığım bir kütle. Sokak kedilerinde de oluyor kimi zaman. Bazen kedilerin onları kendi yöntemleriyle patlattıkları türünden bilgim var ama bu tabii sağlıklı bir düşünce değil. Birkaç yıl önce bir tanıdığım bu kütleyi veterinere aldırmıştı. O zaman da bunun sık görülebilecek bir şey olduğu konusunu anımsıyorum ama tehlikeli olabileceğini de. İlk fırsatta veterinere götürebilirsiniz umarım. Ama paniklemeyin basit bir operasyondu, öyle anımsıyorum. Tabii eğer o dediğim kedi ve köpeklerde sıklıkla rastlanan kütleden değilse. Benim oğlumda bir ara aynı yerden şişince panikle doktora gittiğimiz de arı sokması olduğunu öğrenmiştik.
Umarım basit bir şeydir, geçmiş olsun diyorum size ve güzelinize...

Sûz-i Dilârâ 19-07-2009 19:04

Sevgili thomasina, kedim erkek bir kedi ve bildiğiniz üzere bölgesinin sınırlarını çiziyor ve o sınırlar içine başka erkek kedileri sokmuyor, zavallının içgüdüleri öyle emrediyor. Bizim kedinin de bir düşmanı var, sarı renkli, terminatör gibi bir kedi, aynı bölge için savaşıyorlar ve çok sık kavga ediyorlar, bu kavgada yenilen de benim kedim oluyor çünkü o bir ev kedisi ve Van kedileri de zaten çok kavgadan hoşlanmayan evcil hayvanlar.
Bu kavgalara bir de dişi bir kedinin paylaşılamaması eklenince curcuna daha da büyüyor, dişi kedi bizim binanın önüne gelip oğlumu çağırıyor, ben de hayvanlara eziyet olmasın diye aşağıya gönderiyorum, dişi kedi bizimkine kur yaparken sesleri duyan öteki terminatör geliyor ve savaş başlıyor. İşte her şey burdan sonra başladı iki hafta kadar önce bizimkini baya bir hırpaladı sarı kedi, ensesi, başı, gövdesi heryeri bayağı bir yaralandı. Ben de iki haftadır dışarı göndermiyorum, yaraları iyileşti ama bu sefer de bu kitle çıktı başımıza.

Kuduz aşısının süresi dolmuştu, kuduzdan korktum ama veterineri aradık, kuduzda şişlik olmaz dedi, zaten su içiyor, ışıktan korkmuyor, huzursuz değil. Anlayacağınız acaba diğer kediden bir mikrop mu bulaştı, iltihaplandı diye düşünüyorum. Siz kediler hakkında baya bir şeyler biliyorsunuz gördüğüm kadarıyla. Bu konuda da bildiklerinizi benimle paylaşırsanız çok sevineceğim.

thomasina 19-07-2009 21:05

Tekrar Merhaba. Aynı sorun benim evdeki 15 yaşımdaki kedimde de var. Yani dışarıdan gelen kedilere karşı son derece hassas. Tabii ki size katılıyorum, ev kedisinde kendi alanını yaratmak kaygısı hem daha fazla, üstelik yapılan kavgalarda ne yazık ki üstünlük bizimkilerde değil çoğu zaman. Ben biraz daha rahatı, benim ki kısırlaştırılmış olduğundan bir dişi kavgasına dönüşmüyor allahtan. Ama zaten yeterince hassas olan bizimkilerin bünyesi sokak kedileriyle temasta son derece riske giriyor. ne yazık ki ne kadar uğraşsak bunu fazla kontrol edemiyoruz çoğu zaman. En akıllıca olan sıklıkla doktor kontrolünde olmak. Sokak kedilerinin bağışıklık sistemleri daha güçlü olduğu için onlara fazla zarar vermeyen bazı virüs ya da mikroplar bizimkileri perişan edebiliyor. Dediğim gibi en iyisi kontrolü elden bırakmamak.
Şimdi asıl şu şişlik olayına geldiğimiz de ben başka bir şeyden bahsettim. Eğer yanlış anımsamıyorsam kedilerde virütik bir rahatsızlık vardı, çenelerinde ya da yanaklarında böyle kitlelere neden olan. Ve eğer ev kedisi değilse kendiliğinde kaşıyarak patlattıkllarını da duymuştum. Ama dediğim gibi başıma gelmediği için tam olarak şimdi size yardımcı olamıyorum. Yarın bir iki veteriner tanıdığıma da danışacağım, siz de bu arada sisinkine ulaşırsınız inşallah kuzucuğumuza yardımcı oluruz. Ben sıklıkla giriyorum siteye, yarın daha sık gireceğim sizden haber bekliyorum ve eğer bir şey de öğrenirsem hemen size ulaşacağım. İçinizi ferah tutmaya çalışın ne olur, onların bizden başka kimseleri olmayınca bizim pozitif enerjimize çok gereksinimleri var.
Tekrar geçmiş olsun diyorum, onun da patilerinden öpüyorum.

Sûz-i Dilârâ 20-07-2009 18:07

3 Eklenti(ler)
Sevgili Thomasina, Süt oğlumu bugün üniversitenin hayvan hastanesine götürdüm, hoca baktı önce apse sandı; "İltihabı iğneyle alırız" dedi, bizimkine narkoz verdi, bayıltıp jiletle şişliğin üzerindeki tüylerini aldı ve enjektörle iltihabı alırken bunun iltihap olmadığını kedilerde çok nadiren görülen bir durum olduğunu söyledi, daha çok ineklerde ve sığırlarda görülüyormuş:( kemik içindeki hücreler mikrop kapmış ve yayılmış. Hastalığın ismini de söyledi ama Latince olduğu için aklımda tutamadım, o telaş, yorgunluk içinde. Penos şurup (penisilin grubu antibiyotik)+ iode iodure krem verdi şişliğin üzerine sürmem için. Şurubu da günde iki kez verecekmişim. Bizimki hâlâ baygın yatıyor içerde, nerdeyse saat 14:00'den beridir uyuyor.:( Aşağıda ilk resimde şişlik daha bariz olarak görülüyor, ikinci hastane bahçesinde narkozdan önce:rolleyes: diğeri ise kehribar gözlüm evde hâlâ baygın vaziyette yatarken.

thomasina 20-07-2009 19:41

Kıyamam sana. Geçmişler olsun. Ben de bugün bayağı araştırma yaptım ama resimle bile olsa kimse bana birşey söylemek istemedi, gözleriyle görmeden. Nazımın fazlaca geçtiği kişiye de tatilde olduğundan ulaşamadım. Ama çevremde soruşturduğumda benim bahsettiğim olayın sokak kedilerinde sıklıkla rastlandığını iyice anladım, ki sizinki sanırım daha farklı bir sorun. Ama tabii her neyse hemen müdahale yaptırmış olmanıza çok sevindim. Narkoz onu bayağı bir sersemletecek ama o kadar eminim ki bir şeyi kalmayacak. Toparlanacak inşallah, kaygılanmayın diyeceğim ama biliyorum ki yersiz, en azından içinizi serin tutmaya çalışın. Ne badireler atlatıyor bizim kuzucuklar biliyorsunuz. Bunu da atlatacaksınız birlikte. Acaba tedavi ne kadar sürecek? Riskli bir durum var mıymış? Sıçraması söz konusu mu? Merak ettim açıkçası. Bu arada kaç yaşında Süt Oğlunuz? Çok güzel bakışları olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bir içim su maşallah, nazarlardan saklansın... Belki diğer kedi başlığında okumuşsunuzdur bende de iki kardeş var henüz bir yalık olmadılar. Annesizler. Kurtardık, yaşıyorlar ama hala gözümü ayıramıyorum. Evdeki oğlum onlar yüzünden huzursuz hala. Sersemlemiş haldeyim. Bir de bugün bebekler ishal olmaz mı? Ne yaptım da oldular anlayamadım. Canım çok sıkıldı. Şimdi sürekli kum izlemesindeyim, üzücü gerçekten. İshal bebekler için çok riskildir bildiğimden şu anda ne yapsam bilmiyorum.
Neyse zaten hastanız var, lafı uzatmayayım. Habersiz bırakmayın oldu mu?
Tekrar geçmiş olsun, acil şifalar güzel oğlunuza...

Arzu Kasapoğlu 20-07-2009 19:58

Çok geçmiş olsun suzi-dilara, umarım kedin en kısa zamanda eski sağlığına kavuşur.

Sûz-i Dilârâ 21-07-2009 08:00

Teşekkür ederim Arzu Hanım, sevgili Thomasina bu sabah ilaçları kullandım, kremi sürdüm ona pek itiraz etmedi ama şurubu istemiyor, zorla ağzının kenarından verdim hemen atmak istedi, işin garip tarafı ağzından köpük şeklinde tükürükle beraber atıyor. 2 cc demişti veteriner ama ben ancak 1cc yi verebildim daha. Çok uğraştıracak beni, dünden beri her tarafa kustu, şimdi de bu şurubu verdikçe tükürüklerini çıkarıyor etrafa:( ne yapalım katlanacağız yeter ki iyileşsin.

4.tekilkişi 21-07-2009 10:09

Kedilerin titreme olayı. Taa ilk sayfalarda anlatmış Sevgili Arzu Kasapoğlu. Benim kara kedim de aynı sizin de tarif ettiğiniz şekilde epilepsi nöbetine benzer titremeler geçirdi. Soğan kesip burnuna yaklaştırdık parfümlerle felan anca kendine geliyordu. Keskin kokularla uyarmak gerekiyordu. Veterinere götürdüğümüzde parazit olabilir dedi. Kedimizi evcil hayvan dükkanından almıştık ama annesi sokak kedisi olduğu için parazitlerin anneden geçmiş olabileceğini söylemişti. Ve tedavi için ilaç verdi. Biraz daha dikkat edince yediklerine ve ilacı da düzenli kullanınca geçmişti. Herkes kedilerine sağlıklı baktığı için, ve parazit sorunu yaşanmadığından olsa gerek bu tür olayı tecrübe etmemiş pek fazla kimse. Böyle bir şey, Epilepsi gibi kötü şeylere yorumlanmasın. Parazit olabiliryormuş sadece.

Bahsi geçen konu bu değil, fakat yazmak ihtiyacı hissettim yine de.

Sûz-i Dil-ârâ geçmiş olsun, çok üzüldüm halini görünce Sütoğlunuzun. Bir an önce eski sağlığına kavuşsun inşallah.

Arzu Kasapoğlu 21-07-2009 11:53

Çok şükür kedim aylardır bu nöbetleri geçirmiyor.Titreme nöbetlerinin parazitten olabileceğini eminim benim gibi bir çok kişi duymamıştır. Bu açıklamanızın çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Teşekkürler 4.tekilkişi :)

Suzi-Dilara, eğer kedin yoğurt yemeyi seviyorsa az miktar yoğurt içine bu ilacı katıp yedirmeyi dene.

begonvil 14 21-07-2009 12:57

Sevgili Süz-i Dilara çok geçmiş olsun. İnşallah kısa zamanda toparlanır. Ağzından köpük gelmesi korkudan, heyecandan olurmuş. Biz de Çileği Veterinere götürünce ağzından tükrük çıkarır. Çok güzel kedişiniz var bu arada. 41 kere maşallah.

thomasina 21-07-2009 14:11

Düne göre daha iyi olmasına sevindim gerçekten. İlaç içirirken hiç olmadığımız kadar inatçı olmak gerekiyor güzellerimize karşı, başka çare de yok. Ben en sevdiği mamanın içine katıyorum ama bazen onu bile anlayıp yemiyor kurnaz. Ben de inatlaşıp ağzına enjekte edip yutması için yalvarıyorum. İşin ilginç yanı ben hapı daha rahat içiriyorum o nedenle hep hap isterim doktordan. Bir şekilde üstesinden geleceğinize çok inanıyorum.
Tekrar şifalar diliyorum.
Öpüyorum patilerinden seni Sütoğlan..

Sûz-i Dilârâ 22-07-2009 16:08

3 Eklenti(ler)
Sütoğlumun boğazındaki şişlik bugün deşildi kendiliğinden ve nerdeyse gün boyu iltihaplı kan aktı.;) İlk kan aktığında kedicik baya bir korktu kanı görünce ciyakladı, kaçtı ama o kaçtıkça kanlar da onu takip ettiği için daha çok korktu.:o Sonradan alıştı bu sefer de yerdeki kanları yalayıp temizlemeye başladı, kızdım yapma, yeme o pisliği diye ama ne beni yanına yaklaştırdı, ne de kanları yalamaktan vazgeçti, ben de kanları yemesin diye elimde bez yanıbaşında bekledim bir yandan da "yanındayım oğlum korkma" yönlü telkinlerde bulundum. Öğleden sonra biraz uyudu ve kalkıp sütünden biraz içti, şimdi her zamanki gibi ben neredeysem orada, evin içinde beni takip ediyor.;) İnşallah tamamen iyileşir kuzucuğum. Bembeyaz boğaz tüyleri kıpkırmızı oldu.

Bu arada hiç de veterinerin dediği gibi bir kütle değilmiş, basbaya iltihaplı bir şişlik, o da patlayıp içindeki pisliği akıtınca şişlik falan kalmadı. Veterinerlerdeki yalnızca inek ve sığır tedavi etme aşkına bir anlam veremiyorum, başka yerleri bilmiyorum ama burda nerdeyse başlarından savdılar, birini telefonla aradım, üniversiteye yönlendirdi, üniversitedekiler de film bile çekmeden koydular teşhisi hem de yanlış.:mad: İstanbul'dan birkaç veteriner aradım onlar da görmeden bir şey söyleyemeyeceklerini belirttiler. Böyle acılı kedicikle bir başıma kalakalınca Allah'a çok dua etmiştim, çok şükür kabul etti duamı. Bugün yarın hiçbir şeyi kalmaz artık bu pis sıvıdan kurtuldu ya:cool:

Sûz-i Dilârâ 22-07-2009 19:12

3 Eklenti(ler)
Oğlum daha iyi olduğuna göre bir şirin kediciğin resmini paylaşmak istedim sizinle.;)

Göl kenarında bir lahmacuncu ve civarını yurt edinmiş bir sokak kediciği, bu kadar mı güzel olur, bu kadar mı derin bakışları olur, insanlara pek alışık değil, bahçede kurulu bir masada oturuyorduk, uzaktan mahsun bakışlarını görünce dayanamadım lahmacundan onun payını kestim ve çağırdım ama o, ben çağırdıkça kaçıyor, en sonunda uygun bir yere bıraktım ve masama döndüm. Yemeğini yedi, bizim masaya doğru biraz daha yaklaştı, gittim biraz daha yemek verdim, onu yedi biraz daha yaklaştı, doymak bilmiyor obur.:p Biraz daha, biraz daha derken sonuç:p en sonunda patilerini yalaya yalaya kucağıma geldi ve mırıl mırıl sokulmaya başladı.;) Azıcık lahmacuna karşılık ödülüm çok büyük oldu.;) Kucağımda derin bakışlarıyla bana teşekkür eden dünya tatlısı bir canlı.;)

thomasina 22-07-2009 20:45

Sütoğlunuzun bugün daha iyi olmasına sevindim. Galiba benim teşhisim neredeyse doğru. Birkaç güne kadar benim tanıdığım istanbulda olcak ve oğlunuzun resimlerini göstereceğim. Bakalım ısrarımla neler anlatabilecekler bana. Patlayınca içinden akanla beraber şişlik iniyordu benim de gördüklerimde. Neyse iletişimi koparmayalım da bir yardımım olur belki. Bu arada kucaktaki de ayrı bir güzel, inanılmaz.
Ben de evdeki misafirleri bir türlü oğluma gösteremedim hala. İyice tedirgin olmasından ve yemeden kesilmesinden korkuyorum. Şu bebeklere bir yuva bulsam içim öyle rahatlayacak ki anlatamam. Birkaç kare de benden olsun bakalım benimkileri sevecek misiniz?
Bu benim 16 yaşına yürüyen oğlum...Paşa oğlum...
http://img297.imageshack.us/img297/7...9469030833.jpg

Bu da şimdi oğlumuzdan saklı misaifr ettiğimiz Zeytin ile Kömür kardeşler. Hala çok küçükler ve acil yuva arıyoruz
http://img512.imageshack.us/img512/8748/s7301748.jpg


Bu da yine eşimle birlikte üç günlükken bulup yaşattığımız Garfi. Şimdi kocaman bir çita gibi çok sevildiği bir evde yaşıyor.
http://img107.imageshack.us/img107/4861/dsc03135t.jpg


Bu aile dört ay önce eşimle yaşama döndürdüğüm yavrular ve anneleri. Şimdi hepsinin bir yuvası var.
http://img22.imageshack.us/img22/9871/dsc01879p.jpg

Nariel 22-07-2009 22:23

Sütoğlanın iyileşmeye doğru gitmesine çok sevindim:) Gözünüz aydın;) Hayvancağızın da çilesi sona erir inşallah..

Sevgili thomasina, Kömür ve Zeytin'i neden süt annesinin yanında bırakmadınız? Sokakta da olsa bir anneyle büyümeleri daha iyi olurdu gibime geliyor. Kendi yavrusu gibi korurdu onları.

Ferda Ülkümen 22-07-2009 22:39

Sayın Sûz-i Dilârâ

Benim kedimin de kalçasında bu tip iltihaplanma oldu birkaç kere.
Apse patlayıp aktıktan sonra veteriner 5-7 gün antibiyotik tedavisi yaptı, hatta son seferinde yara geniş olduğundan dikiş attı.
O yüzden verdikleri antibiyotiğe devam edin bence.

thomasina 23-07-2009 00:11

Sevgili Nariel süt anne yanımızda değil. Kuyruğu kopartıldığı için operasyon bekliyor klinikte. Kuyruk için getirmiş sahibi, bir bakıyorlar hamile mecburen bekliyorlar. Doğum yapıyor üç yavurdan ancak biri yaşıyabiliyor. Bebeği 15 günlüktü ki biz Kömür ile Zeytin' i bulduk. Balayını iptal edip evde bunları yaşatmaya çalışacaktık ki sağolsun ilk bakımlarını yapan veterinerimiz önerdi süt anne fikrini. Yoksa zaten hasta bir dişiydi. Sütten biraz kesilmesini ve kendi bebeğinin biraz büyümesini bekliyoruz dedi. Bu da 15 gün civarı sürer, kabul ederse burada kalsın biraz toparlansın sizinkiler dediğinde sevinçten havalara uçtuk eşimle. Baktık aldı bizimkileri yüreği büyük anne. Bizde bıraktık ama tatil dönüşü almak zorundaydık çünkü annenin artık operasyon zamanı gelmişti. İşte bizim maceramız bu. Yoksa ben anne sütten kesmeden yavruların yuva sahibi yapılmasını bile çok gerekmedikçe istemiyorum. Bugün çok iyiydiler kara kardeşler ama Zeytin bir saat önce çok halsizleşti. Hep 22,30 civarı uyutuyordum, geciktiği için mi çok uykusu geldi yoksa başka bir şey mi var anlayamadım. Hoş çok arsızca yemek yiyor belki de ağırlık bastı ama yine de huzursuz oldum ben. Çok tedirginim şimdi uyumayıp kontrol edeceğim sürekli.

tolgahann 23-07-2009 00:35

Süt oğlanın iyileşmesine gerçekten çok sevindim. Tüyleri gitti ama olsun yeter ki iyileşsin.Kökü onda nasılsa.:)

Sûz-i Dilârâ 23-07-2009 05:16

Arkadaşlar hepinize ilgi ve destekleriniz için çok teşekkür ederim.;) Hastalık boyunca telaşımın azalmasında ve kediciğe panik yapmadan daha soğukkanlı yaklaşmamda çok büyük destekleriniz oldu. Dünden beri içim öyle rahat anlatamam. Oğlum tamamen normale döndü çünkü meraklı oğlum her zamanki gibi dışarda olan bitenleri görmek için pencerenin önündeki yerini aldı.:D
Bugün bir pamuk ıslatıp onun ulaşamadığı tüylerindeki kanları temizleyeceğim.

Sevgili Thomasina, baştan beri koyduğunuz teşhis doğruymuş gerçekten. Demek ki azıcık dikkat ve sevgi bile yeterli oluyormuş, dediğiniz gibi iletişimi koparmayalım, siz lütfen veterinerin bana verdiği Penos'u da bir sorun olur mu? Bu süreçte bir faydası olur mu? Yanlış teşhisten sonra güvenim sarsıldı, "yalnızca ineklerde ve sığırlarda görülen bir hastalıkmış!" güya...

Bu arada hayata kazandırdığınız kedicikler çok çok tatlılar, Zeytin, Kömür ve Garfi'ye bayıldım, hele Garfi'nin süt içişi, biberonu tutuşu:p ya diğer minik fareler...:D Keşke imkânlarımız olsa da bütün sokak hayvanlarına bakabilecek bir yerlerimiz olsa, inşallah kısa zamanda bir ev bulunur yavrucaklara.
Zeytin şimdi nasıl, gece halsizleştiğini yazmışsınız?

Paşacığa Allah uzun ömürler versin, nazarlardan saklasın.

Tolgahann iyi dileklerin için çok teşekkür ederim, Süt'ün yakında sakallar uzamaya başlar.

thomasina 23-07-2009 11:47

Çok sevindim Sütoğlunuza çok sevindim Sûz-i Dilara. Günlük yaşamındaki telaşlara kapılması ağrı, sızı bakımından rahat olduğunu gösteriyor. Aslında o kadar güzel anlatırlar ki canlarının acıdığını, gözlerinin renginden ve oturuş şeklinden kolayca anlaşılıyor. Yeter ki beraber yaşadığımız dostumuzu iyi tanıyıp, gözlemleyelim.
Zeytin' e gelince iyi dilekleriniz için teşekkürler. İyi allahtan. O biraz daha küçük galiba fazla oynayınca yoruldu. Bir de fazla yemişti, gaz çıkarmasına yardımcı olunca ayaklarını karnına doğru çekmekten vazgeçince rahatladığını anladım. Ama inanın hemen her saat başı kontrol ettim. Tabii siz benim minik yavruların uykudayken nasıl paranoyak olduğumu bilmiyorsunuz. Yukarıda yaşattığımız Garfi bizdeyken daha minicik, uyuyordu kıyamadım kaldırıp da mamasını vermeye. Uyusun dedim bebeğe daha yararlı. Sonra baktım fazla uyudu elime almamla başının düşmesi bir oldu. Annesini aramasın diye koyduğumuz pelüş kumaşa sarılınca zaten hava sıcak, sıcak çarpması olmuş. Tabii ben kalbini pek hissedemeyince bir çığlık attım, bütün Kadıköy duydu. O çığlığım onu sıçratınca bir an kendine geldi. Onu kalbime yapıştırıp güç alsın diye üstüm başımla veterinere koştum. Gittiğimde beyin fonksiyonları durmuştu tamamen. Omirilik devreye girmişti. Bu da demek oluyor ki yalnızca kalbi ritmik atıyor ve ciğerleri biraz. Yani hayatta ama bitkisel gibi. Karı koca veterinerle ki gerçek anlamda hayvanseverlerdir. Üç saat boyunca yaşama geri döndürmek için uğraştılar. Her şeyi deneyemiyorlar çok küçük ama bırakamıyorlar da delirdik. Ya geri gelecek ama mutlaka hasar bırakacak felç ya da kişilik bozukluğu falan. Fakat bir ara o minicik bedeni gördüğümde dedim ki geri gelsin de ne olursa olsun. Ama çok uzun süre yanıt vermedi bize. Doktorlardan biri artık tıbben yapılacak bir şey yok diyerek, tişörtünün altından göğsüne yatırdı miniği. Kalp atışlarından güç alsın hem de minicik bir tepki verirse de farkedebilelim diye. O göğüste tam yarım saat hareketsiz yattı. Artık çok çaresizdik ki kuyuğunu minicik oynattı. Havalara uçtuk. Hala konuşuruz doktorlarla, bu olayın adı mücizedir. Tam olarak kendine gelmesi günler aldı. Benden de bir ömür gitti. Kendimi o kadar suçladım ki neden uyuyor sandım diye, neden pelüş koydum diye anlatamam. O yüzden bir ara Nariel' e pelüş konusunda uyarıda bulunmuştum. Sıcak vurması kedilerde çok sık rastlanıyor genelde de geri dönüş olmuyor. Yetişkin kediler de bile görülüyor, ev kedilerinde özellikle. Aman dikkatli olalım neolur sıcaklarda. Garfi de o rahatsızlıktan bir hasar kalmadı sanıyorduk ama meğerse aşırı zeka ve yaramazlık kalmış. Şimdi eşimin kuzeninin kedisi o. Gittiğimde mutlak bir kez ağlarım severken. Benim için dönüm noktasıdır o olay. Çok annesiz yavru yaşatabildim ama minik bir kediyi sıcaktan kaybetmek ve birebir onun yaşam mücadelesini izlemek inanılmaz bir ders oldu bana. Bu gece de Zeytin' den o yüzden huylandım işte. Allahtan bir şeyi yok. Hatta şu anda tavşan gibi zıplamakta. Şükürler olsun.
Neyse ben yine çok konuştum, herkese sağlıklı, sevgiyle dolu günler dilerim., tabii miniklerimizle birlikte...

Nariel 24-07-2009 16:34

Sevgili thomasina, ben süt anneden bu yüzden aldığınızı hiç düşünmemiştim, şaşırmıştım bu yüzden. Yapılabilecek en iyi şeyi yapmışsınız..

Lalezan 29-07-2009 21:35

1 Eklenti(ler)
Bu kedicikler, Tasmalının geçen seneki yavruları.Bu seneki yavrularını ne yazıkki erkek kediler öldürdü.

Lalezan 29-07-2009 21:47

1 Eklenti(ler)
diğeri,

thomasina 29-07-2009 23:16

Size kurban olayım ben. Bu kadar güzel olur işte doğanın yüreğinden kopan. Onları yok sayanlara sözüm, güzel bulamayan, minicik kalplerinin atması için çaba harcamayan, eli kolu bağlı, dahası ruhu kararmışlara sözüm...

Lalezan 30-07-2009 10:54

Duygularınıza içtenlikle katılıyorum,Sevgili Thomasina..Malesef insanlar bu güzelliği bakıyorlar ama göremiyorlar ..

thomasina 31-07-2009 11:01

Sûz-i Dilârâ. Süt oğlanı merak ediyorum. Nasıl iyi mi? Bir haber veririseniz çok sevineceğim.
Esenkalın...

Sûz-i Dilârâ 01-08-2009 14:45

2 Eklenti(ler)
Sevgili Thomasina, bizim internette sorun vardı birkaç gündür gelemedim, kesilip duruyordu bugün düzeldi. Sütoğlum şimdi çok çok iyi, günlük yaşantısına döndü. İlk şişlik patladıktan ve içindeki iltihabı akıttıktan sonra biraz şişlik daha kalmıştı, onu da yanağından patlattığı ikinci bir yerden akıttı, bir-iki gün damla damla sarı su geldi şimdi her iki yara da kabuk bağlamaya başladı. Boğazındaki ve yanağındaki tüyleri de tekrar çıkmaya başladı. Bu sıra bol bol süt ve yoğurt yiyor, tabağını boş gördüğü zaman beni çağırıp buzdolabına götürüyor, ya süt ya da yoğurt istiyor.;) Bu hastalığın benim için en sevindirici yanı da, kediciğimin daha önce ilgi duymadığı gıdaları da istemeye başlaması.

İlginiz ve duyarlılığınız için tekrardan çok teşekkür ediyorum.

Süt'ün biraz önce çektiğim resimleri;

Sûz-i Dilârâ 01-08-2009 14:54

3 Eklenti(ler)
Keyfine o kadar düşkün ki:D Sağlıklı zamanlarından birkaç kare;

Bu arada sevgili Lalezan, o dünya güzelleri neredeler şimdi?

Arzu Kasapoğlu 01-08-2009 15:00

Kedinin iyileştiğine çok sevindim suz-i dilara :) Bu arada kedin çok terbiyeli sanırım, maşallah. Koltukları tırmalayıp içinden süngerlerini çıkarmamış;) Bizim koltuklar perişan halde.

Sûz-i Dilârâ 01-08-2009 15:16

Sevgili Arzu, kedicik terbiyeli mi bilmem de büyüme sürecinde çok çektik, bir porselen demliğimi, bir porselen şekerlik kapağımı kırdı, takımlarımı bozdu:D İki defa ocağın üstünden çay dolu demliği ocaktan aşağı tangur tungur devirdi, duvarları, halıyı mahvetti o kadar yaramazdı ki!
Okurken sehpanın üzerine bıraktığım kitapları tırmalaya tırmalaya mahvetti, bir kere evin içine kazara girmiş bir kelebeği kovalarken tv sehpasının ve diğer sehpanın üzerinde ne var ne yok yere indirdi, bir ara duvardaki tablolar hep yamuktu, oyun olsun diye koltuğun üzerine çıkıp tabloya patisiyle vuruyor, tablo öbür tarafa eğilince bu sefer de öbür patisiyle tekrar vuruyor, en komiği de bir gün mutfağa bir girdim, bizimki tüle tırmanmak isterken başaramamış tülde asılı kalmış, minik olduğu için de perde de çıkmamış yerinden, öyle bir ileri bir geri sallanıp duruyor bir yandan da miyavlıyor, ciyaklıyor korkmuş.:D

Çiçeklerime verdiği zararları, sabahın 3'ünde başucuma gelip beni uyandırmasını onunla beraber evin içinde dolaşmamı istemesini, evin içinde muhtelif noktalara işaretler bırakmasını da saymıyorum ve daha aklıma gelmeyen onlarca vukuatını da.

Şimdi iki yaşında eski yaramazlıklarından birçoğunu terketti ama bize de çok çektirdi.:D Her şeye rağmen ne kadar da çok seviyorum oğlumu.;)

thomasina 01-08-2009 15:19

Süt Oğlan aferin sana. Çok sevindim, iyi olmasına. Kediler tüm hayvanlar gibi bedenlerini iyi tanıyorlar ve dinliyorlar, ona göre bazen yemek istiyorlar. Tıpkı ihtiyaçları olduğunda ot yedikleri gibi. Araştırsak eminim o süt ve yoğurtta sizinkinin şu andaki durumuna uygun bir madde mutlaka buluruz:))
Sevgili Arzu Kasapoğlu, benim koltuklarda perişan, kumaş sandalyelerde... Hatta bu aralar bendeki minikler ne kollarımı bıraktılar ne de bacaklarımı... Katlanıyoruz, bile bile:)))

Ülker 01-08-2009 15:49

Kalbi sevgi dolu dostlarım, yazılarınızı takip ettikçe, varlığınızı bildikçe içim rahatlıyor.
Ben Miagi'ye (miagi, benim aslan parçası kedim) arada bir halis zeytin yağı veriyorum.
Normal zamanlarda sadece bir kaşık içiyor, eğer kavga ettiyse, yarası beresi çoksa bir çay bardağı kadarını hemencecik içip, tekrarı için yüzüme bakıyor.

Arzu Kasapoğlu 01-08-2009 16:16

DEmek hepimiz benzer şeyleri yaşamışız ve hala yaşıyoruz;):p

Lalezan 01-08-2009 22:12

Sevgili Süz i Dilara , bu görmüş olduğunuz kediciklerden malesef birtanesi yaşıyor,oda annemde .Geçenlerde beş yavrusunu düşük yapmış.Herhalde ilk hamileliği olduğundan beş yavruyu bünyesi kaldıramadı.Yakında annemlere gidince resmini çeker size gönderirim..

Lalezan 01-08-2009 22:24

Diğer kedicikler ise sizleri üzmek istemem ama ne yazıkki araba ezdi.Evimiz cadde kenarı olduğu için kedicikler kendilerini arabalardan koruyamıyorlar.Ama bazı kedilerde arabalara çok dikkat ediyor.Anneleri Tasma,lı beş yaşında karşıdan karşıya geçeceği zaman etrafı kolluyor,araba olmadığından emin olunca karşıya geçiyor..Ben ve eşim elimizden geldiğince kedicikleri korumaya çalışıyoruz ama fazla elimizden birşey gelmiyor çok üzülüyoruz....

Lalezan 02-08-2009 23:18

Arkadaşlar, önceki mesajımla umarım sizleri üzmemişimdir.Kediciklere evimiz müsait olmadığı için ancak balkonda bakabiliyoruz.Eşim onlar için mobilyacıda özel olarak ,çok güzel bir yuva yaptırdı.Evimiz 2.kat ve balkonumuza kadar tırmanan bir asmamız var .Kedilerimiz asmadan inip çıkarak balkonumuza ulaşıyorlar.Tabi dışarıya alıştıkları içinde sokaklarda geziniyorlar ve evimiz cadde kenarı olduğu içinde arabalardan kendilerini maalesef koruyamıyorlar.İnanın eşim ve ben bu konuda birşey yapamıyoruz.Bazı kalpleri kararmış, bu dünyanın sadece insanlara ait olduğunu sanan kişiler, kedilerimizin balkona tırmanmalarından rahatsız oluyorlar.Alt katımızda yaşayan kişi kedilerimizin kendi kapısından geçip ,balkonumuza tırmanmalarını engellemek için çok komik yöntemler uyguluyor ama engel olamıyor.....

thomasina 02-08-2009 23:52

Ah Lalezan, ne yapsak da sokaktaki tehlikelerden onları koryamıyoruz. Sizin oralara göre biz burada daha zorluk çekiyoruz. Ama sokakta yaşayan dostlarımız için hayat zor. Bazen ufaklıklar elimizin altında araba tehlikesine karşı eğitilmiş oluyor ama yine düşüncesiz biri tarafından canı yakılıyor. Kışın daha da zor. İnsanlara uzak olan yavrular ısınmak için arabaların motorlarına giriyorlar. Eğer şanslıysa bizim sokakta ve biraz da bağırmışsa aşağıya inip girdiği arabanın üstüne not bırakıyorum. Bizim sokak insanı da esnafı da artık benim bu hallerime alıştı. Hatta hiç kedi beslemeyen hatta uzak olan ve belki de sevmeyen birilerini bazen yardım için en azından bana haber verirken görüyorum. Sonrasında yardım da ediyorlar. Kazanılmış insanlar. Çok seviniyorum o zaman onların adına.
Ama dedim ya ne kadar uğraşsanız da birileri hep engel oluyor. Çok kötü şeyler yapanları gördüm. Başka türlü anlamayınca devam edince kendimi kaybettiğimi de hatırlıyorum. yine de sonuç değişmiyor. Büyükşehir onları yutuyor. En iyisi güvende olmadıkça doğmasınlar istiyorum bazen. Bütçem uygun oldukça kısırlaştırma yaptırıyorum ama. Ne olacak yani yavru kedi göremez hale mi geleceğiz?
Gideceğim bu şehirden istediğim kadar hayvanı besleyebileceğim, sığınanlara, bana bırakılanlara bakabileceğim dağ başı bulacağım. Başkaca bir çaresi yok anlaşılan.
İçim ezildi yine...Umutsuz olmayayımda kuzucuklara bir yararım olsun değil mi?
Tüm doğa güçleri sizin ve eşinizin yanında olasun.
Sevgiyle kalın.

mavincan 03-08-2009 10:35

sn. Arzu söylediğiniz olayı ben de yaşadım malesef benim yavruları kaybettim. Öğrendiklerimi size de aktarmak isterim. 1. Kesinlikle yavruları ısıtmak için termofor benzeri ısıtıcı kullanmayın barsaktaki bakterilerin çoğalmasına neden oluyor. bir bez veya battaniye koyun yanlarına daha iyi. 2. süt yerine bebek maması suda çözülenlerden, normal sulandırma oranından daha fazla sulandırarak. 3. ilaç olarak ise bir diş sarmısağı tuzla ezin ve bir yemek kaşığı yoğurda karıştırarak damlalıkla veya çay kaşığı ile yedirin biraz nazlanıyorlar ama kesin sonuç veriyor. bizim köpeği ve bahçedeki kedileri öyle kurtardım.

Arzu Kasapoğlu 03-08-2009 12:05

Sayın mavincan, aydınlatıcı bilgileriniz için çok teşekkür ederim. Benim kedilerim büyüdü ve yakında iki yaşına girecekler. Şu an gayet iyiler :)

Anlattığınız sarmısaklı karışım bağırsak kurdu için mi?

mavincan 03-08-2009 18:19

sarmısak-yoğurt karışımı
 
sn Arzu; söylediğim sarımsak yoğurt karışımı kedi ve köpeklerde gençlik hastalığında faydalı oluyor. Bunu barınaktan aldığımız yavru körek hastalandığında veteriner önermişti uyguladık, antibiyotik tedavisi ile beraber. köpek iyileşti. Notumda belirttiğim gibi bahçedeki hasta kedilere verdiğimde de olumlu sonuç aldım. Sanıyorum sarmısak ve yoğurt karışımı güçlü bir antibiyotik etkisi gösteriyor. saygılar.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:20.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025