agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Kediler (https://www.agaclar.net/forum/kediler/)
-   -   Ailemizin dört ayaklı üyeleri: Kediler (https://www.agaclar.net/forum/kediler/21448.htm)

Sûz-i Dilârâ 25-09-2012 17:49

İlginiz için teşekkür ederim. Aradığım boyutlarda bir biberonu Van'da bulamadığım için buraya yazdım. Kedimiz çok küçük, dişleri daha yeni çıkıyor, aldığım biberonlar büyük geldi ağzına sığmıyor. İnce uçlu bir biberon şart doğru beslenebilmesi için. Üstünü başını ıslatmasa en küçük boy bebek biberonuyla idare edebilirim ama dediğim gibi ayağı iltihaptan iyice şişmiş durumda ve ayaklarının, üstünün başının kuru kalması lazım.

cefrin 25-09-2012 17:57

1 Eklenti(ler)
Suzi dilara kediler için dondurma külahından biberon yapabilirsiniz. Resimde anlatılıyor bir deneyin belki işinize yarar. Ayrıca küçük kedilerin sindirim sistemi tam gelişmeiştir. O yüzden inek sütünü tam sindiremezler ve onun için sütün içine bir miktar su koyun

limon 25-09-2012 18:29

Mesajı şimdi gördüm, yarın sabah civardakilere bakacağım, haberdar ederim. ( daha önce hiç dikkat etmemişim, var mıdır bilmiyorum, keçi için tvde gördüğüm şişe ağzına takılan emziklerden aramış ama bulamamıştım)

Sûz-i Dilârâ 25-09-2012 19:44

Sayın cefrin, öneriniz için teşekkür ederim. Yokluk zamanında dikkate alınabilir. :) Aklımızda bulunsun.

Sevgili limon, çok teşekkür ederim, haber bekleyeceğim. Siteden bir kişi daha bakacağını söyledi, inşallah bulunur. :)

elek 25-09-2012 20:49

Cumartesiye kadar bulunamazsa beni haberdar edin lütfen. Oturduğum yer biraz mahrumiyet bölgesi ama Eminönü'nde bulabileceğimi düşünüyorum, gider araştırırım.

Ayrıca yara-iltihap için elinizin altında Baticon bulunsa iyi olur.

limon 26-09-2012 14:19

1 Eklenti(ler)
Buldum, yarın sabah göndereceğim. Sevgili Suz-i Dilara Adresini özelden gönderebilir misin?

Şöyle bir şey, 2 de yedek emziği var.
Eklenti 334477

Sûz-i Dilârâ 26-09-2012 14:57

Ay çok sevindim. Çok teşekkür ederim. ;) Beş gündür ayağına süt, mama bulaşıp ıslanmasın diye resmen savaş veriyordum. Bugün ilk defa ayağını basmaya başladı, bulanık gözleriyle miyav miyav beni arıyor uyandığında;)

Adresimi gönderiyorum.

limon 27-09-2012 13:13

Bu sabah 9 da Yurt içi kargoya verdim, kısa sürede ulaştırırlar umarım...

Sûz-i Dilârâ 28-09-2012 20:38

Biberonumuz bu akşamüstü geldi. :) Şimdi alıştırma çalışmaları yapıyoruz. Kedicik büyük biberonu öğrendiği için başta biraz garipsedi ama ben biberonu yukardan sıkıp ağzına süt girmesini sağlayınca ufak ufak emmeye çalışıyor şimdi. :) Çok teşekkür ederim sevgili limon. :)

Sevgili Nariel, önerdiğin yeni doğanlar için toz mamalardan aldım, kaynamış soğutulmuş suya belirtilen ölçekte karıştırıp süt yapıyorum. Perşembe bu mamaya bayıldı, biberonu bir türlü bırakmak bilmiyor çok içti artık yeter diye çekmeye çalışıyorum, bırakmıyor bütün gücüyle biberonu ısırıyor. :) Maviş de bu mamayı keşfetti Perşembe'yi bertaraf edip mamasına konmaya çalışıyor. :)

Perşembe'nin ayağı çok iyi artık iyiden iyiye üzerine basıp evin içinde dolaşmaya çıkabiliyor (beni aramak için :) tedavisine aynen devam ediyorum.

limon 28-09-2012 21:56

Umarım kısa sürede ulaştırırlar demiştim ama çok içten dilemişim demek ki... Bu kadar hızlı gelmesini beklemiyordum. :)

Ufaklık senin ellerinde çok kısa sürede iyileşip, kocaman olacaktır. Aslında biraz daha uzun süre minik kalmalarını tercih ederdim(bencillik işte), gıdıma yerleştirip, hırıltısını dinlemek müthiş bir duygu. :)

Sûz-i Dilârâ 04-10-2012 18:30

Arkadaşlar, yazmaya elim bir türlü varmıyor ama size haber vermek istedim. Minik Perşembe hayatını kaybetti. İki gün oldu. Çok çok çok ... üzgünüm. Kendime gelmeye çalışıyorum. O kadar alışmıştım ki çocuğum gibi olmuştu. Minik patileri, yeni görmeye başlayan iri, bulanık mavi gözleri, palacık bıyıkları, minicik burnu, kepçe kulakları, fındık suratı gözümün önünden gitmiyor. Ev bomboş geliyor, elimi ayağımı nereye koyacağımı şaşırdım, eve sığamıyorum. Ne kadar kötü durumda olduğumu anlatamam. Dün bahçedeki söğüt ağacının altına gömdük eşimle. Annesiz bu kadar oluyormuş demek ki. Allah hiçbir canlıyı annesiz bırakmasın ne kadar da sevseniz yetmiyormuş.

çiftçi5234 04-10-2012 19:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sûz-i Dilârâ (Mesaj 1027181)
Arkadaşlar, yazmaya elim bir türlü varmıyor ama size haber vermek istedim. Minik Perşembe hayatını kaybetti. İki gün oldu. Çok çok çok ... üzgünüm. Kendime gelmeye çalışıyorum. O kadar alışmıştım ki çocuğum gibi olmuştu. Minik patileri, yeni görmeye başlayan iri, bulanık mavi gözleri, palacık bıyıkları, minicik burnu, kepçe kulakları, fındık suratı gözümün önünden gitmiyor. Ev bomboş geliyor, elimi ayağımı nereye koyacağımı şaşırdım, eve sığamıyorum. Ne kadar kötü durumda olduğumu anlatamam. Dün bahçedeki söğüt ağacının altına gömdük eşimle. Annesiz bu kadar oluyormuş demek ki. Allah hiçbir canlıyı annesiz bırakmasın ne kadar da sevseniz yetmiyormuş.

:(:(:(:(:(

kelebek çalısı 04-10-2012 20:56

Çok üzüldüm...Öte yandan şu kısacık yaşamında sizin sevginizi, ilginizi hissetme şansını bulabildiği ve sokaklarda bir başına sefil olmadığı, belki de insanların işkencesine maruz kalmadığı için bu bir teselli, avuntu sebebi oldu.

çiftçi5234 04-10-2012 21:02

Ölümlere çok üzülüyorum.1 aylık bir kedi yavrusuda olsa, can vermek kolay değil, yaşamın sönmesi kabul edilemez.

Güzin Çakar 07-10-2012 18:25

Önceleri okşadığımda bir kedinin mırıltısı, bir köpeğin kocaman gözlerini gözlerime dikip ellerimi yalaması, bir kuşun kara, iri gözleri beni mutlu eder huzur verirdi. Artık hayvanlarla beraber kendimi mutlu hissetmiyorum, boğazıma bir şeyler düğümleniyor, yaşlandığımdan belki de. Bir süre sonra mutlaka, verdikleri huzurdan kat kat fazla bir acı yaşatıyorlar.

Bana ne diyerek, yanlarından yürüyüp geçemediğimizden bu acıyı hepimiz bir şekilde yaşıyoruz. Yanlarından yürüyüp geçmek mi? Ne yapar, nasıl yaşar o zaman bu minik canlar? Zor olsa da bu acılara katlanmamız, dayanmamız gerekiyor...

çiftçi5234 07-10-2012 20:39

:(:(:(

Gül-bahar 08-10-2012 08:40

1 Eklenti(ler)
Çomar biliyormusun ağaçlar.net'te Gülbahar teyze kadar sevenlerimiz varmışş!

Ayşe Yıldız 08-10-2012 08:53

İnanılmaz bir görüntü.

athena -asena 16-10-2012 18:39

2 Eklenti(ler)
Yeni 2 yavrumuz daha oldu.

kelebek çalısı 29-10-2012 23:55

2 Eklenti(ler)
Kısırlaştırılmış kedilerin kulaklarına çentik atıldığını, bu yolla işaretlendiklerini okudum bir kaç yerde. Bu konuda bildiklerinizi paylaşır mısınız?

Örneğin bir kaç yıldır mahallemizde yaşayan bu tatlı kedinin kısırlaştırıldığına dair bir işaret olarak kulaklarında bu izler mevcut olabilir mi?

Eklenti 342058

Eklenti 342059

Mernuş 01-11-2012 20:37

Erkekse kısırlaştırılıp kısırlaştırılmadığı anlaşılır zaten. Dişilerin bir kulağının yan kısmına belirgin bir çentik atılıyor. Minik bir üçgen parça keser gibi, kavga izleriyle karıştırmak pek mümkün değil. Bu kedi dişiyse öyle bir çentik göremedim, kulak kenarları düzgün.

elek 01-11-2012 21:14

Sol kulağının (siyah olan kulak) ucu kesilmiş gibi duruyor. Sanırım kısırlaştırılmış, ancak dişiyse emin olmak için Mart ayında bir gözlemlemek lazım :p Erkekse şu işaretleme hareketlerini yapmıyorlar.

loveforlife 04-11-2012 14:30

Bugün çok moralim bozuk. Yaklaşık 2.5 aylık oldu benim minik Fincan'ım. Ama inanılmaz derecede haşarı. Düz duvara tırmanmak tam da onun işi. Onu yol ortasına atmışlar bir arabadan. Minicikti bulduğumda. Beni annesi sanıyor ve hep yanında olmamı istiyor.

Geldiğinden beri evde kırılıp dökülmedik bir şey kalmadı. En güzel dediğim çiçeklerimi saksılarıyla tepetaklak etti. İflahım kesildi toprak temizlemekten. Menekşelerin çiçeklerini ısırıp kopartıyor. Sukulentleri kıtır kıtır dişliyor.

Geçen gün bahçeye inerken yanımda indirdim. Duvarın üzerine çıkıp kedi düşmanı komşuların bahçesine geçmeye kalktı. Son anda alabildim. Bu yüzden bugün bahçeye inerken yanıma almak istemedim. Bahçe dediysem öyle toprak falan yok ama saksılarda ekili çiçekler ve bazı sebzelerim var. Bugün de kışlık bakımları yapacaktım. Uzun sürecekti işim. Balkondan ben de geleceğim diye miyavlamaya başladı. Aradan 5 dakika geçmemişti ki bir gümbürtü koptu. Fincan, bir koca toprak saksı kalanchoe ile beraber ikinci kattan bahçeye düştü.

İnanılmaz bir korku yaşadım. Parçalanan onca çiçek saksısı bir yana, ya ona bir şey olsa ne yapardım ben? Hemen kucaklayıp yukarı çıkardım. Veterineri aradım kırık çıkığı yok gibi ama canı acıyor. Saatlerdir kıpırdamadan yatıyor. Annem son sözünü söyledi: Seçimini yap! Çiçekleri ister at, ister sat dedi. Daha büyüdüğünde uslanacağını biliyorum ama o zamana kadar ne yapacağım ben Fincan kızımla? Ne Fincan'dan ne de çiçeklerimden vazgeçmek istemiyorum...:( Elim ayağım tutmaz oldu...

kelebek çalısı 04-11-2012 20:06

Sn. loveforlife,

Benim kaybettiğim kedim de sizin ufaklık gibi zamanında oldukça hiperaktif ve türlü yaramazlıklarla(aslında içgüdüsel olarak sergilediği davranışlarla) beni adeta peşinde koşturuyordu. Enerjisini boşaltabileceği her alternatifi kaçırmadan evdeki kanepe, perde, duvarlardaki aplikler, kapılardaki sineklikler, bahçe duvarını aşarak yan bahçelere gezintiler yaparak taa ki enerjisi tükendiğinde süklüm püklüm 'ben geldim, şöyle kaslarıma güzel bir masaj fena gitmez hani' diyerek mırıldanmaya, kendini sevdirmeye başlıyor sonra da derin uykusuna dalıyordu. Uyandığında gözleri ile yeni cinlikler peşinde olduğunu bana hatırlatana dek rahattım, bu da oldukça kısa bir zamana denk geliyordu ;)

Endişe etmekte haklısınız, çünkü ben de tam üç kere üst balkondan bahçeye düştüğüne tanık oldum. İkisi toprak, biri beton üzerine idi yanlış hatırlamıyorsam. Aşağıya inip almak için baktığımda, ben nerdeyim, burası neresi gibi şaşkın oluyor, bitkileri incelerken, beni gördüğünde kabahatini biliyor gibi sessizce miyavlıyordu.

Kötü bir durumla sonlanmasa da bu düşmeler ve aslında kediler için her zaman dört ayak üzerine düşerler ve anatomileri de buna müsaittir dense bile her zaman için şanslı olamayabilirler de.

Çeşitli kırık ya da travmalara maruz kalabilir, sakatlanabilirler. Kedilerin enerjisini atabileceği çeşitli tırmalama aparatları, toplar, severek oyalanabileceği oyuncaklar bularak onu meşgul etmek biraz da kedi sahiplerine düşmekte. Özellikle yaşını tamamlamamış yavru kedilerin hareketliliği maksimum seviyede oluyor.

Bir de kedilerin eş bulmak için evden kaçma, bunu da gerekirse balkon, pencere gibi yüksek ve tehlikeli yerlerden her ne pahasına olursa olsun yapacağını da göz önüne alarak uygun zamanda kısırlaştırma operasyonunu veteriner hekime gerçekleştirdikten sonra daha sakin ve sizinle ev içinde uyum yakalayarak yaşayacak bir kedi sahibesi olacağınızı söyleyebilirim.

Canlılar, kedi, köpek, kuş hiç farketmez, evimizin içinde bizlerle ortak bir yaşam alanını paylaşıyorlarsa bizlere düşen sorumluluk da kendimizi onlara göre programlamamız olacaktır.

Bir müddet bu tip kazalara ve çıkabilecek olası sorunlara karşı azami dikkat etmenizi öneririm. Haklısınız, ne çiçeklerden, ne de Fincan' dan vazgeçmek için sebepten sayılmaz bunlar.

Kedi sahiplerinden size daha bir çok faydalı öneri, tavsiye geleceğinden eminim.

Fincan ile birlikte neşeli saatler, uzun, mutlu zamanlar geçirmeniz dileğiyle ;)

Nuri Murvet 10-11-2012 16:31

2 Eklenti(ler)
Merhaba

8 Kasım perşembe günü kedilerimizi( Mırnak, Sibel ve kızı küçük Sibel) kısırlaştırmak için veteriner hekime emanet ettik...

Onlar içinde, bizim içinde zor bir gündü..

Neyseki, bir problem olmadan bu operasyonu sağ sağlim atlattık...

Derin oh çektik...


Eklenti 345147

Mırnak

Eklenti 345149

Sibel

Nuri Murvet 12-11-2012 17:09

4 Eklenti(ler)
Merhaba...

Yavrular büyüdü, kocaman oldular.

Sabahleyin bahçeye geldiğimde, kapıda karşılayanlarım çoğaldı...

Eklenti 345653

Bir haylaz ki sormayın...

Eklenti 345654

Yakışıklı, kerata...

Eklenti 345655

Hık demiş anasının, burnundan düşmüş...

Eklenti 345656

Hepsi bir arada...

Nuri Murvet 12-11-2012 17:20

2 Eklenti(ler)
Devam ediyoruz.

Genç ve son anne kısırlaştırdık...

Bir güzelleşti sormayın...

Eklenti 345661

Bu da kıskanç köpeğimiz Meks, yalnız onların fotoğraflarını çekiyorsun diye... Nasılda kızıyor.

Eklenti 345662

Surata bakarmısınız.?

iris41 12-11-2012 18:23

Nuri bey kedinizi ve digerlerini kısırlaştırmışınız ne iyi etmişiniz sizi canı gönülden kutlarım.
Yine sıcacık kareler benim cok hoşuma gidiyor kedi ve köpek besleyenlerin cektigi bu birliktelikler.
Bazende köpek besleyemedigim icin üzülmüyor degilim :(

Ben fakir 12-11-2012 20:36

Sevgili dostlar,

Aşağıda sunduğum olayı aynen yaşadık, yazıyı da olayı yaşarken yazdım. Yanılmıyorsam beş yıl önce oldu bunlar...


"Beni yakından tanıyanlar bilir. İki kedi var bizim evde. Biri Tırmık, biri Munise...

Kedi cinsi için hiçbir sevgimiz, sempatimiz, hatta ilgimiz yoktu.

Hikayeleri uzun… Şu kadar özetlenebilir: Ondört yıl oldu onları elimize alalı… Gözleri açılmamış iki “enik” idiler. Ölüme terk edilmişlerdi…

Aldık, yaşadılar…

İşin kısası, doğrusu bu!..

Tırmık, maşallahı var; dokuz kiloluk bir toraman… Benimle konuşur. Dediğimi anlar, ben de onun dediğini anlarım. Bazen anlaşamaz, kavga ederiz… Ama, her şeye rağmen, birbirimizi severiz…

Munise, vahşiliğini hiçbir zaman terk edemeyen bir dişi oldu. Hiç evcil bir kedi olmadı. Hep onurlu kaldı…

Geceleri yattığı yer, evin annesinin ya da kızının koynu oldu. Beni, yani evin babasını ne zaman hatırladı derseniz… Mart kedisi olduğu günlerini bana ayırdı. Nasıl bir içgüdü ise?..

O gecelerde, kolumda yatarken… Gözlerine baktığımda, benden medet uman bir dişi görürdüm!..

***

Doğuştan gelen bedensel zayıflığı, ona çok çektirdi… Bize de!..

Raşitik büyüdü. Sinirsel nedenlerle, her kızdığı durumda, öğürmekten bir hal oldu…

Erkek kardeşi Tırmık’ın dokuz kilo olduğu şartlarda, altı buçuk kiloyu aşmadı. Dişilik duyguları, ona “tenasübünü” korumayı öğretmiş olmalı…

Allah için… güzel kızdı doğrusu!..

Çok çekti, çok hasta oldu…

Yumurtalık iltihabı, karaciğer yetmezliği, son devirlerinde konulan tanılar oldu.

Kediler, insanların yakalanabileceği her türlü hastalığa yakalanabiliyorlarmış, bilir miydiniz?..

Bu nedenle, kedilere özel veteriner ilaçları yok piyasada… İnsanlara, genellikle çocuklara uygulanan ilaç tedavileri, aynen kedilere uygulanabiliyor.

***

Farkındayım, çok uzattım…

Bir türlü asıl konuya gelemiyorum; ama kabullenmek, söylemek gerek!..

Munise çok hasta…

Ölüyor!..

***

Önce, arka ayakları felç oldu… Nasıl güçlü bir yaşama azmidir ki, ön ayakları ile kendini çeke çeke direndi hayata önceleri…

Sürekli ilgilenen veteriner kardeşim, bundan sonrasının azap vereceğini, bu nedenle uyutulmasının en doğru hareket olacağını belirtti…

Düşündük doğrusu, taşıyabilir miyiz diye…Çekebilir miyiz diye!..

Ama!..

Allahın verdiği canı almak, haddimiz değil…

Bu yüzden, son nefesine kadar biz bakarız ona diye karar verdik eşimle birlikte…


***

Hafta sonu, Avşa’ya iki günlük gidiş-gelişimden sonra gördüğüm Munise, bedeninin üst yarısını da kaybetmiş, sadece boynunu kullanabiliyordu.

***

Daha fazla detaya girmek istemiyorum… Artık, ne yemek yiyebiliyor, ne su içebiliyor…

Sadece bakıyor!..

Ve… Ben… Ağlıyorum!.. "


Evet, öykü bu!.. Tırmık hâlâ yaşıyor, evlenen kızımızın evinde. Tam bir obez oldu!..

Aileden kimse Munise'yi unutmadı!..

loveforlife 12-11-2012 21:20

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Ben fakir (Mesaj 1047121)
Allah'ın verdiği canı almak, haddimiz değil

Bu yüzden, son nefesine kadar biz bakarız ona diye karar verdik eşimle birlikte…

Hafta sonu, Avşa’ya iki günlük gidiş-gelişimden sonra gördüğüm Munise, bedeninin üst yarısını da kaybetmiş, sadece boynunu kullanabiliyordu.
Daha fazla detaya girmek istemiyorum… Artık, ne yemek yiyebiliyor, ne su içebiliyor…

Sadece bakıyor!..

Ve… Ben… Ağlıyorum!.. "


Evet, öykü bu!.. Tırmık hâlâ yaşıyor, evlenen kızımızın evinde. Tam bir obez oldu!..

Aileden kimse Munise'yi unutmadı!..

Sevgili Ben Fakir,

Yazdıklarınızı okurken gözyaşlarıma hakim olamadım. Ben de olsam, son nefesine kadar o meleği yalnız bırakmazdım. Allah'ın verdiği canı almak ne haddimize! Gururlu ve asi kızınız Munise çok çok iyi bakılmış, yaşadığı zamanlar ona acılarını unutturacak mutluluklar sunmuş. Ne mutlu ki sizin gibi bir aileyle yaşamış o kısacık hayatı.

Allah size sabır versin Muniseciğin ardından. Öylesine aileden biri oluyor ki bu canlar. Şimdi kucağımda kıvrılmış olan Fincan Hanım'a bakıyorum. O anlamlı bakışlarıyla alıp götürüyor beni uzaklara. Geceleri uyumak için (annesi olduğumu zannettiğinden) benim yatağımı tercih ediyor. Ama tüm cadılıklarına rağmen onsuz bir hayat düşünemiyorum...


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:59.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025