agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   İçecekler (https://www.agaclar.net/forum/icecekler/)
-   -   Serinleten içecekler, Şerbetler (https://www.agaclar.net/forum/icecekler/1757.htm)

Balıkcı 22-02-2007 20:52

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Elfogi (Mesaj 77824)
Kombu çayı ilk defa duyuyorum.Ama merak ettim.Mantar kullnılmış nasıl bir mantar tam açıklanmamış.

KOMBUCHA (Kombu Çayı)

Kombu çayı, esasında bir mantarın mayalanmasıyla yapılır.Yaklaşık bir haftalık süre içinde oluşur.
Bu çayı yapabilmek için su , şeker, siayh veya yeşil çay, biraz elma sirkesi veya önceden yapılmış bir miktar kombu çayı gerekir.
Bu çay, bir kez oluştuğunda, yavru mantarlardan sürekli olarak üretilebilir.
Kombu çayında çok değerli besinler ve sağlığı destekleyici diğer maddeler vardır.
Enerji verir, bedeni toksinlerden temizler hem de yaşlanmayı yavaşlatır.

Kaynak : Doğanın Şifalı Eli Dr.M.Ender Saraç

Oğuzhan 24-02-2007 09:40

Peki biz yapmaya kalksak mantarı nerden bulacaz.Normal kültür mantarı mı?

nayda 28-03-2007 22:15

Arkadaşlar yaza yaklaştık. Soğuk içeçeklerin yavaş yavaş zamanı geliyor. Güzel tarifleri yazmanın zamanı geldi sanıyorum. Sizlerde varsa bizlerle paylaşın lütfen.

FUSNUR 29-03-2007 08:11

Aydın'da yaz aylarında genellikle semt pazarlarında kar helvacıları bulunur.Kış aylarında toplanıp kar kuyularına sıkıştırılarak depolanan kar, yazın vişne şurubuyla birleşince şahane bir şey çıkar ortaya.Vişne şurubu sanki daha da kırmızı bir hal alıyor karla buluşunca ve o çok güzel görüntünün yanında üzerine tanımayacağım bir ferahlatıcı etkisi var.Su bardaklarında ikram edilir ama yerken sürekli karıştırmanız gerekir yoksa kar buzlanıyor.Karşınıza çıkarsa mutlaka deneyin **** evde kendiniz yapabilirsiniz.Pekmezle de yapılıyor ama asla vişne şurubuyla yapılanın yerini tutmuyor.Sırf bu amaçla yazın Aydın köylerinde seyyar satıcılar kar satarlar. Hayır amaçla da alınıp komşulara kar dağıtılır.Bunu özellikle yakınları memleketten uzakta vefat edenler susuz öldü diye düşünüp son derece ferahlatıcı etkisinden dolayı hayır amaçlı dağıtırlar.

hassoman 17-05-2007 01:04

Şerbet konusu yaz mevsimi gelince unutulmuş gibi.
Bu sıcak günler belki bu konuyu yeniden hareketlendirir.

Diyelim aniden misafir bastırdı. Hepsi sıcaktan bunalmış vaziyetteler... Onlara: ‘Hele biraz soluklanın, teriniz bir kurusun’ diyerek hemen mutfağa girin.

Malzeme: (Altı kişilik)
- 4-5 limon
- Üç-dört yaprak taze nane (varsa iyi olur. Yoksa sorun değil)
- Altı su bardağı klorsuz soğuk su
- Alabildiği kadar şeker:)
- Derince bir kap

Derince kabın içine limonları kabuğuyla birlikte irice doğrayın. Nane yapraklarını ekleyin. Üzerlerini örtecek kadar şeker koyun. Sonra kollarınızı sıvayın ve malzemeyi mıncıklamaya başlayın. İyice sulansın, özleşsin… Kokusu belirginleşip, şeker eriyinceye kadar mıncıklamaya devam edin. Sonra mıncıklamayı kesmeden yavaş yavaş suyu koyun. Şöyle bir karıştırın. Tadına bakın. Duruma göre ya şeker ekleyin, ya da su… Hemen limonata bardaklarına koyun. İçlerine buz atın. Teri soğumuş olan misafirlerinize ikram edin.

Eğer zamanınız varsa:
- Limonları derin bir kaba irice doğrayın. (Bu defa nane koymayın). Üzerini şekerle örtün. Bir saat kadar beklesin. Sonra mıncıklayın… Sulansın, özlensin.. Mıncaklamaya devam ederken klorsuz suyu yavaş yavaş ekleyin. İşiniz bitince kabın içine bir dal nane atın… (Naneyi mıncıklamayın). Buz dolabında ağzı kapalı bir gece beklesin. Ertesi gün şişelere süzün. İçlerine birer dal nane koyun. Şişeleri kullanacağınız zamana kadar buz dolabında saklamalısınız.

- Bu arada, boş bir buz kabının gözlerine rendenin ince tarafıyla rendelediğiniz limon kabuklarını koyun. Üzerlerine klorsuz suyu doldurun. Buzluğunuza kaldırın. Limonata servisi yapacağınız zaman bu buz kalıplarını kullanın…

- Derin kaptaki limonata tortusunu atmayın. Naneyi çıkarın. Üzerine bir iki limon doğrayarak aynı işlemle yeni bir limonata yapabilirsiniz.

- Bu mıncıklama usulü ile -hemen içmek üzere- (nane kullanmadan) vişne, olgun erik, çilek gibi meyvalarla da şerbet yapabilirsiniz. Mıncıklama sırasında bir kahve kaşığı kadar limon tuzu koyarsanız iyi olur. Limon tuzuna itirazı olanlar bir limonun suyunu ilave etsinler derim.
Nasıl denemeye değmez mi?...

hassoman 23-05-2007 22:19

Güneşte Çay -yahut- Buzlu Çay!..
 
Malzemeler:
- Bir litrelik kavanoz
- İki adet poşet demlik çay...(Ben siyahı tercih ediyorum)
- 6 Tatlı kaşığı Toz Şeker (Şekersiz veya daha az şekersiz sevenler için doz azaltılabilir ya da hiç kullanılmayabilir)
- 1/4 Limon suyu (sıkılmış kabuğu da konulacak)
- Bir küçük dal nane

Efendim,
- Güneşin yükseldiği bir saatte Kavanozun içine klorsuz su koyun. İki demlik poşeti içine atın. Şekeri tercihinize göre ekleyin. Ağzına bir parça streç (ya da şeffaf bir naylon gererek üzerine kapağı sıkıca kapatıp güneş gören bir yere koyun. İki saat kadar sonra kavanozu bir iki defa sallayın ki şeker iyice erisin...

(Kavanozun üstünün kırmızı, dibinin su renginde olduğunu göreceksiniz... Alttaki şeker yoğunluğu çay rengini kavanozun altına geçmesine engel olduğu için çocukların hoşuna gideceği güzel bir görüntü oluşacak. Bu olayı çocuklara gösterin) Şeker koymamışsanız böyle bir olay olmayacağı için kavanozu sallamanıza gerek yok)

Bu önemli açıklamadan sonra devam edelim:)
4 saat kadar sonra çayın demlenmiş olduğunu göreceksiniz... Demlik poşetleri kavanozdan çıkarın... (Sıcak çay demlerken kullanabilirsiniz). Kavanozun içine 1/4 limonun suyunu sıkılmış kabuğuyla birlikte koyun. Bir dal taze naneyi eklemeyi sakın unutmayın. Kavanozun kapağını kapatın. Buzdolabına kaldırın. (Kavanoz terleyip soğuyunca naneyi çıkarabilirsiniz... Nane fazla kalınca çayın tadını baskınlaştırabiliyor)

Dilediğiniz zaman bardağa buz parçaları koyarak servis yapın...
Limonun, nanenin ve şekerin miktarını daha sonraki denemelerinizde zevkinize göre değiştirebilirsiniz..
Beğenirseniz güneş altındaki kavanoz miktarlarını artırabilirsiniz demiyorum; zaten artıracağınızdan eminim. Çünkü tiryakisi olacaksınız:))

Benzer tarif için Bkz:
http://www.yogurtland.com/turkce/2005/06/13/gunes-cayi/

hassoman 29-05-2007 17:53

Güneşte Tarçın Şerbeti
 
Hazır içecekler yerine evde yapılıveren pratik içeceklere merakım var.
-Güneşte Çay-ı yaparken aynı yolla tarçınlı şerbetin de hazırlanabileceğini düşündüm:

Hemen baharat dolabını açtım:
İki adet kabuklu tarçını, bir tutam (tatlı kaşığı) bamya çiçeğini, nohut büyüklüğünde de limon tuzunu aldım.
Hepsini bir litrelik kavanozun içindeki içme suyuna koydum. Tam on çay kaşığı ölçeği toz şeker ilave ettim (+ ya da - olabilir) Kavanozun ağzını sıkıca kapatıp güneşin altına dört saat bıraktım.
Ara sıra çalkalamadım de değil hani!.. Güneşte çay yapımında söylediğim renk ayırımı bunda daha belirginleşmişti.
Dört saat sonra şerbetim çok hoş bir kırmızılığa dönüşmüştü. (Lohusa şerbeti rengine benziyordu iyi mi:))
Sonra buzdolabına kaldırdım.
Ertesi gün bir şerbet bardağı içine boşaltıp, bol buzla içmeden önce, inanın, tadının bu kadar güzel olabileceğini bilmiyordum.
Bu sıcak günlerde hoş kırmızılıkta, tarçın kokulu buz gibi bir içecek fena olmuyor yani. Benden söylemesi.
Üstelik yapımında harcanan enerji, sağlanan lezzet yüzde yüz doğadan!..

bottistar 03-06-2007 17:37

Kombu Çayı
 
Herkese merhaba. Benim kombucha kültürlerim var. Yazışmalarınızı yeni gördüm. İsteyenler olursa seve seve paylaşırım. 7-13 haziran arası gönderebilirim isteyenlere. bottistar@gmail.com adresine email atarsanız daha da güzel olur.
13 haziranda yurtdışına çıkacağım ve gittiğim yerde mayalayamayacağım(doğru yazdım sanırım:)). Böylelikle kültürler de canlı kalmış olur, siz de paylaşabildiğiniz kadar kişiyle paylaşırsınız. Belki döndüğümde geri bile isterim sizden :)

Balıkcı 24-06-2007 16:35

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi eskimo (Mesaj 37152)
kola zararlı bir içeçektir içmeyiniz ve içirmeyiniz:))

ben daha faydalı bir içeçek tarifi vereyim:))

Kolay Vişne Likörü:
üç kilo vişne saplarından ayıklanıp güzelce yıkanıp büyük bir cam kavonoza konur,
üzerine silme şeker doldurulur, son olarak bir büyük votko boca edilir.
sonra bu şişe unutulur, takiiii olana kadar.
(İçime hazır hale gelmesi 3-4 ay sürebiliyormuş)
Bol köpüklü Türk kahvenizin yanında afiyetle içebilirsiniz.

Tam bir perhiz ve lahana turşusu hesabı olmuş.:p
Kola zararlı da alkol faydalı mı?

Alkolsüz bir vişne şurubu tarifi bilen ?
Tam da vişne zamanı.

Penelophe 24-06-2007 16:53

Vişne Şurubu(Alkolsüz)

1,5 kg uzun sap iri vişnelerden
2 kg şeker
1-2 tane limon tuzu
2 litre su

Vişneler yıkanır, sapı, çöpü ayıklanır.
Suya karıştırılıp, kaynatılır.
Vişneler parçalanınca ocaktan alınıp suyu süzülür.
Posası atılır.
Kalan suyun içine şeker eklenir ve kaynatılır.
Koyu bir kıvam alınca (ve rengi bozulmadan) limon tuzu eklenir, karıştırılıp ocaktan alınır.
Soğuyunca, cam kavanozlara alınıp, uzun süre saklanabilir.

Bu tarife göre 1-2 kaşık şurup, 1 su bardağı(200ml) soğuk suya karıştırılıp, sıcak yaz günlerinde afiyetle içilir.

Tarif anneanneme aittir. Huzur içinde yatsın.

Sevelim 24-06-2007 21:47

Ben de annemin vişne şurubu tarifini yazayım. Bu vişne şurubu bir yıldan daha uzun süre dayanabiliyor. Sadece vişne ve şeker kullanılıyor.

Vişneleri az miktarda şekere yatırıyoruz. (Vişnelerin üzerini örtecek kadar) Şeker koymamızın sebebi sulanmasını sağlamaktır. Gelip gidip mıncıklıyoruz. Bir gün kadar mıncıklayınca iyice sulanıyor. Sonra kevgire koyup posalarının suyundan ayrılmasını sağlıyoruz. Kendi kendine suyu akıyor. Kevgirin üstündeki posaların suyu tamamen süzüldükten sonra 1/2 oranında şeker koyuyoruz. Bir ölçü süzülen vişne suyu 2 ölçü şeker. Siz çok şekerli istemiyorsanız bu ölçü 1.5 olabilir. Ama saklama süresi azalabilir. Gelip gidip şekerin erimesi için karıştırıyoruz. Bu işlem de 1-2 gün sürüyor. Çok az miktarı erimiyor. Onu da şeker eriyene kadar ateşte tutuyoruz. Kaynamasına gerek yok. Amaç şekerin tamamen erimesini sağlamak. Daha sonra cam şişelere koyup buzdolabında saklıyoruz. İçmek için 1/3 **** 1/4 oranında oranında sulandırıyoruz.

Bu tarifte su olmadığı için bir yıldan fazla dayanıyor. (Denenmiştir)

Kalan posayı tabii ki atmıyoruz. Üzerine şeker ve su ilave edip kaynatıyoruz. Hemen tüketmek üzere komposto oluyor.

Afiyet olsun.

erhan62 25-06-2007 08:27

Limonata
 
Bildigimiz limonatadan biraz farkli bir yapimi olmakla beraber tadi cok güzel oluyor..
Ölcüm yeteri kadar limon, cünkü az yaptiginiza degmiyor, dogranip kabuklari ile(yanliz dikkat ihraacat limonu olmasin cünkü onlarin üstü koruyucu tabaka ile kaplaniyor) bir kaba konuluyor üstüne örtecek kadar seker.. Kapatildiktan sonra dolabin dondurucu kismina konulup 2 gün bekletiliyor.. Sonra kaptaki malzeme el ile sikilarak veya tülbent veya süzgec ile süzülüyor ve tabii tadi kuvvetli oldugundan su ilavesi veya seker ilavesi gerekebilir, sulandirilarak servis yapiliyor.. Nane yaprakli dekoru, uzun bardakli servisi, acik limoni rengi ile afiyet olsun.. Sevgiler

erhan62 25-06-2007 08:30

Sütlü cilek
 
Mutfaklarin bastaci parcalayicida 1 bardak kadar yikanmis yapraklari alinmis cilek ufalanir, yeteri kadar parcalandiktan sonra icine yarim limon seker ve süt ilavesi ile cocuklarin ve cilek severlerin begenisine sunulur.. Nane yapragi da dekor olursa pembe ve yesilin keyfine diyecek yok..

Sevelim 28-06-2007 22:54

Limonata

Kalın kabuklu limonların kabukları rendelenir. Üzerine şeker konur ve limon kabuklarının rengi ve kokusu şekere geçene kadar mıncıklanır. Kapağı kapatılıp sabaha kadar **** en az 4-5 saat bekletilir. Sabah kabuğu rendelenen limonların suyu sıkılır ve rendelenmiş kabuk ve şeker olan kaba dökülür. Soğuk su konarak şeker eriyene kadar karıştırılır. Arada tadına bakarak şekerli ise su ilave edilir. Süzgeçten süzülerek sürahiye doldurulur.

Afiyet olsun.

hassoman 28-06-2007 23:21

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sevelim (Mesaj 122909)
Limonata

........Süzgeçten süzülerek sürahiye doldurulur.

Afiyet olsun.

Sayın Sevelim,
Küçücük bir katkım olsun. İzninizle kaldığınız yerden devam edeyim:

.....süzgeçten süzülerek sürahiye doldurulur. İçine bir dal (üç-dört yapraklı) nane konur. Buzdolabında en az 3 saat bekletilir... İkram sırasında bardakların ağız tarafı incecik ıslatıldıktan sonra, bardağın ıslak ağzı toz şeker yayılmış bir tabağa batırılıp çıkarılır. İnce bir dilim limon ve nane yapraklarıyla ikram edilir.

Nane kokusu sevenler limonu mıncıklama işini bir dal naneyle birlikte yaparlarsa limonatanın nane rahiyası daha yoğunlaşacak ve limonatanın görünümü de hafif yeşile çalan hoş bir renkte olacaktır.


Yapımı oldukça kolay ve tadı enfes limonata reçetesi için sayın Sevelim'e teşekkürler...

Belmas 29-06-2007 10:07

Gül şerbeti
 
Biz çocukken bahçemizdeki güllerden GÜL ŞERBETİ yapardık. Özellikle Peygamber Gülü dediğimiz açık pembe gül yapraklarını kullanırdık ama diğer kırmızı güllerden yaptıklarımız da iyi olurdu.

Cam bir şişe ya da kavanoza yıkanmış gül yapraklarını doldurup üzerine su ve birkaç tane limon tuzu ekleyip bir kaç gün güneşte bekletirdik ki, gülün rengi ve kokusu suya çıksın. suyun rengi kızarınca şişeyi süzüp yaprakları çıkarırdık. Suyunu da buzdolabında soğutup şeker ilave ederek ikram ederdik.

Benim hatırladığım tarif bu.. Hey gidi eski günler.. Ben gül toplamaya gidiyom :)

Balıkcı 29-06-2007 10:38

Penelophe

Allah, anneannene rahmet eylesin, hepimize de arkamızdan rahmet okunmasına vesile olacak böyle güzel evlat ve torunlar versin.:D

Sevelim

İkinize de teşekkür ederim, ne güzel tarifler.
İnşallah bunları denerim, nasibimiz varsa da içeriz.

Selam ve sevgilerimi sunarım.

Balıkcı 29-06-2007 10:40

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Belmas (Mesaj 122976)
Biz çocukken bahçemizdeki güllerden GÜL ŞERBETİ yapardık. Özellikle Peygamber Gülü dediğimiz açık pembe gül yapraklarını kullanırdık ama diğer kırmızı güllerden yaptıklarımız da iyi olurdu.

Cam bir şişe ya da kavanoza yıkanmış gül yapraklarını doldurup üzerine su ve birkaç tane limon tuzu ekleyip bir kaç gün güneşte bekletirdik ki, gülün rengi ve kokusu suya çıksın. suyun rengi kızarınca şişeyi süzüp yaprakları çıkarırdık. Suyunu da buzdolabında soğutup şeker ilave ederek ikram ederdik.

Benim hatırladığım tarif bu.. Hey gidi eski günler.. Ben gül toplamaya gidiyom :)

Söyleyene bakın hele, daha yarı yaşımda, eski günler, diyor. :p
Allah hayırlı ömür versin.
Ben o peygamber gülleri kaybolmasın diye uğraşanlardanım.

Güler 29-06-2007 11:48

Sayın Balıkçı
Benim bakçemde 98 kök gülüm var, renk renk ve çeşit çeşit. Hatta evvelki sene İtalya'dan 50 adet çelik getirttim(ama kargoda 18 adedini almışlar) bana 32 kaldı, bu arada 2 adedi de kurudu. Ama peygamber Gülü dediğiniz gülü bilmiyorum. Bu gül reçel yapılan Isparta gülü mü? Yok başka ise çelik zamanı bana verebilirmisiniz?

Güler 29-06-2007 11:50

Sevgili arkadaşlar
Serinleten içeceklerdeki limonata tariflerinizi yemek defterime kaydettim. Hepinize teşekkürler.

hassoman 29-06-2007 12:14

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Guler (Mesaj 123011)
Sevgili arkadaşlar
Serinleten içeceklerdeki limonata tariflerinizi yemek defterime kaydettim. Hepinize teşekkürler.

Sayın Guler,
Öyle teşekkürle kurtulamazsınız. :p En az bir tarif de sizden bekliyoruz...

GLCN 29-06-2007 12:47

Az önce bende burayı okuyarak evdeki malzemelerden(tarçın, karanfil, ıhlamur, yeşilçay, nane,az şeker ) bir şerbet uydurdum güneşte demlenmesini bekliyorum bakalım tadı nasıl olacak?Denediğimde zehirlenmezsen sonucunu yazarım?

Güler 29-06-2007 19:05

Sevgili hassoman
Bende tarif çok. Mutfak merakım bir hayli fazla. Rahmetli annem erkeklerin aşkı mideden geçer, kocanı eve bağlamak istiyorsan iyi yemek yapmaya çalış, düzgün sofra kur derdi. Bu arada da yemekle de pişecekmişim. Ben de öyle yapmaya gayret gösterdim. Allaha şükür çok mutluyum. Senin yazını okumadan evvel de kahve köşemizde 1315 sayılı tarifi vermiştim. Ama istediğin birşey varsa belirt , yanıt vermeye gayret ederim.

hassoman 29-06-2007 21:12

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Guler (Mesaj 123253)
Sevgili hassoman
Bende tarif çok. Mutfak merakım birhayli fazla. Rahmetli annem erkeklerin aşkı mideden geçer, kocanı eve bağlamak istiyorsan iyi yemek yapmaya çalış, düzgün sofra kur derdi. Buarada da yemekle de pişecekmişim. Ben de öyle yapmaya gayret gösterdim. Allaha şükür çok mutluyum. Senin yazını okumadan evvel de kahve köşemizde 1315 sayılı tarifi vermiştim. Ama istediğin birşey varsa belirt , yanıt vermeye gayret ederim.


Rahmetli annenizin öğüdü mutlaka işe yaramıştır:D Ama küçücük bir itirazım olacak.
Siz güzel yemek yaptığınız için eşiniz eve bağlanmadı. Eşiniz eve bağlı olduğu için siz güzel yemekler yaptınız;)

Ben sizden dilediğiniz bir reçeteyi yazmanızı rica etmiştim. Siz benden sipariş istediniz.
Pekala...
Yapımını merak ettiğim çok yemek ve içecek var aslında. Mesela kireç kaymağı işlemini hep merak ederim. Sanırım Hatay yöresinin kireç kaymağında bekletilmiş tahin ve cevizle ikram edilen bal kabağı tatlısı var... Bir de reyhan şerbeti...
Biliyorsanız bunların reçetelerini rica ediyorum, bilmiyorsanız bir adet geleneksel bir şerbet tarifi yazın...
Dostlukla kalın efendim...

Balıkcı 29-06-2007 21:13

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Guler (Mesaj 123010)
Sayın Balıkçı
Benim bakçemde 98 kök gülüm var, renk renk ve çeşit çeşit. Hatta evvelki sene İtalya'dan 50 adet çelik getirttim(ama kargoda 18 adedini almışlar) bana 32 kaldı, bu arada 2 adedi de kurudu. Ama peygamber Gülü dediğiniz gülü bilmiyorum. Bu gül reçel yapılan Isparta gülü mü? Yok başka ise çelik zamanı bana verebilirmisiniz?



Peygamber Gülü adına bir başlık açmıştık.
İnşallah üretebilirim de bütün dostlara ulaştırabilirim.
Bu gül, bana annemden babamdan hatıra kaldı, benden de sizlere kalır inşallah.
http://www.agaclar.net/forum/showthr...amber+G%FCl%FC

hassoman 29-06-2007 21:38

Peygamber Gülü
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Balıkçı (Mesaj 123277)
[/B]
İnşallah üretebilirim de bütün dostlara ulaştırabilirim.
Bu gül, bana annemden babamdan hatıra kaldı, benden de sizlere kalır inşallah.
http://www.agaclar.net/forum/showthr...amber+G%FCl%FC

Aman Üstad, beni de sıraya koyun. :Haberiniz olsun, bahara otobüse atladığım gibi yakanıza yapışıyorum.
Hele "Bu gül, bana annemden babamdan hatıra kaldı, benden de sizlere kalır inşallah..." dedikten sonra artık bu farz oldu. Biz de çocuklarımıza bırakırız inşallah!.. Bu arada bunun karşılığında ben size ne sunabilirim onu düşünmüş olurum.
Dostlukla kalın efendim.

Balıkcı 29-06-2007 21:48

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hassoman (Mesaj 123283)
Aman Üstad, beni de sıraya koyun. :Haberiniz olsun, bahara otobüse atladığım gibi yakanıza yapışıyorum.
Hele "Bu gül, bana annemden babamdan hatıra kaldı, benden de sizlere kalır inşallah..." dedikten sonra artık bu farz oldu. Biz de çocuklarımıza bırakırız inşallah!.. Bu arada bunun karşılığında ben size ne sunabilirim onu düşünmüş olurum.
Dostlukla kalın efendim.

Dostlarımızın, başımızın üstünde yerleri vardır.
Sevdiğim bir çiçeği, onu seven, sevecek olan bir dosta vermenin getireceği mutluluktur, bunun karşılığı.
BAşka bir şey aramaya gerek yok.:D

Güler 30-06-2007 18:25

Sevgili Hassoman,
Yazında beni imtihan etme istediğini sezer gibi bir duyguya kapıldım. Mutfak merakım fazla demekle herşeyi bilirim diye de bir iddiam yok. Sizin mesleğiniz ahçılık mı? Tariflerinizden öyle sezdim. Ben emekli bir ev hanımıyım. Öğrenmenin yaşının olmadığı fikrine de inanıyorum. Yaşça benden küçüklerden de çok şey öğrenmişimdir, ayrıca bundan da büyük keyif alıyorum. Çerkez kızıyım, bizim örf ve adetlerimiz biraz daha değişiktir. Rahmetli annemin dediklerine sen hernekadar katılmıyorsan da ben hep faydasını görmüşümdür, ve mutluluğumda da büyük payı vardır. Size söylediğim gibi kahve köşemizde içimden gelerek bir tarif-ki çok kolay-vermiştim. Ama sen bana Hatay mutfağını soruyorsun Biz Çerkezlere ait olan yemeklerden dilediğini sorabilirsin.
Allahtan yemek defterimdeki notlardan kabak tatlıları ile ilgili kısımda ufak bir not düşmüşüm. Kireç kaymaklı kabak. Kendim hiç denemedim ama aldığım not şöyle: O yöreye has bir kabak varmış, hem içi hem de dışı beyaz. Onları çok kalın olmamakla beraber çok ince de değil dilim dilim kes, bir tepsiye döşe üstüne toz halinde kireç (bazıları kireç kaymağı koyuyormuş) dök. Oda sıcaklığında 1 gece beklet. Ertesigünü o kireçtozundan dolayı sertleşiyormuş.
4-5 su bol suyla yıka, sonra üstüne bol soğuk su koy ve 1-1.5 saat dinlendir.
Daha sonra ateşin altını yak ve şekerini koy. aşağı yukarı 1 kilo kabak için 1.5 kilo toz şeker. İyice pişir. Soğuduktan sonra çekilmiş ceviz ile servis yap.
AFİYETOLSUN.

Reyhan şerbetini bilmiyorum, ama yapmadığım halde tahmin edebiliyorum. Reyhanı yemeklerimde çok kullanırım. Herhalde Şeker ve limonla hazırladığımız şerbete güzel koku versin diye Reyhan koyuyoruz. Bunu en kısa zamanda denemekte fayda var.
Bilmiyorum tariflerimle seni tatmin edebildim mi? Sağlıcakla ve afiyetle kal.

nevsune 05-07-2007 17:48

1 Eklenti(ler)
Hassoman'ın iki tarifini karıştırarak ve evde olanlarla idare ederek güneşte yaptığım buzlu çay. Şekersiz yapmama rağmen gerçekten çok güzel. Ayrıca doğal.

hassoman 26-11-2007 18:03

Tükenmez
 
Gazeteci Çetin ALTAN unutulmaya yüz tutmuş içeceklerimizden söz ederken Müselles, tükenmez, koruk şerbeti ve üzüm sirkesi başlıklı yazısında ‘tükenmez’den şöyle söz etmiş: "Tükenmez", yarı yarıya suyla doldurulmuş bir kübün içine çürümüş, yahut çürümeye yüz tutmuş hüvez, muşmula, ayva, üzüm gibi meyveler atılarak yapılır ve tahammur etmesi beklenirdi. Sonra da suyu küpten alınıp içildikçe, yerine su eklenirdi. “

Ve sonra eklemiş:“…nasıl oldu da, "müselles", "tükenmez", "koruk şerbeti" kaybolup gitti?
Çünkü yerlerine, markaları evrenselleşmiş başka içecekler geldi.”
](yazının tamamını okuyun derim:) http://www.milliyet.com.tr/2007/04/14/yazar/altan.html

Evet, muşmula (döngel) pazara çıkınca benim aklıma hemen eski bir Anadolu içeceği olan ‘Tükenmez’ gelir…
Kendi çapımda yaparım.
İnatla yaparım.
Bu devirde hâlâ tükenmez yapan eski kafalılar var, bu bilinsin yani...:D

Size vereceğim ölçüleri bire bir uygulamanız şart değil. Muşmulası ağırlıklı olsun yeter. Geri kalan malzemeyi damak tadınıza göre artırır veya azaltırsınız. Elbette aradaki oranları fazla kaçırmadan. Önce denemek için az yapın derim; severseniz ölçüleri artırabilirsiniz...

Şimdi geçelim reçetemize:

2 kg muşmula
1 büyük ayva
2 iri elma
2 iri armut
(elma büyüklüğünde olacak. Öyle tanesi 1 kg gelen deveci armutları kadar değil)
2 dolu avuç üzüm kurusu (Yaşı da olur)
2 dolu avuç vişne kurusu (Dondurulmuşu da olur)
25 su bardağı su.. (İki buçuk değil ha. Yanlış okumayın en az yirmibeş bardak sudan sözediyorum)5 su bardağı şeker ](0 (sıfır) bardağa kadar indirebilirsiniz)

Eskiler bu malzemeyi (örneğin muşmula 10 kg falan yani) musluklu tahta fıçılara koyarmış. Nereden bulacağız şimdi bu fıçıları dimi ya?:( Ama, hani belki evinizde piknik için musluklu (büyük) termos vardır. Ya da Musluklu bir bidon. Yoksa mecburi kavanoz… Ne yapalım… Eskiyi sürdürmek kolay değil...

Malzemeleri güzelce yıkadıktan sonra ayvayı, elmayı, armudu çekirdek yataklarını temizleyip dilimliyoruz (Kabuklar soyulmuyor). Diğer meyvalarla (muşmula, üzüm, vişne) karıştırıp katlar arasına şekeri serpiştirerek kabına koyuyoruz. (Bazıları kabın üstüne tülbent içinde bir dilim ekmek içi veya bulgur koyar.) Üzerine suyu (musluk suyu olmayacak) doldurun ve ağzını kapatın. Arada bir sallamayı unutmayın. 20 gün sonra içeceğimiz hazırdır. Musluktan (üzerinden ne kadar aldıysanız o kadar şekerli su ekliyorsunuz. İşte tükenmez adı buradan geliyor. Peki ne zamana kadar içilecek bu? Tamam artık, tadı abdest suyuna döndü bunun diyene kadaaaar!..
Bu içecek insana yaramaz da ne yapar?:D:D:D
Afiyet olsun...

celalsungur 27-11-2007 08:38

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hassoman (Mesaj 178372)
Bu içecek insana yaramaz da ne yapar?:D:D:D
Afiyet olsun...

Harikasınız, okuması bile keyif veriyor.
Bir de Kayseri civarında tanınan, ''Girabolu'' var, o da çok serinleticidir. Kayseri'liler yaz sıcağında meyvesini yediklerinde veya sıkıp suyunu içtiklerinde ''yüreğim soğudu'' derler. Girabolu(Viburnum opulus (Gilaburu - Gilabolu) ) bölümünde detayları okuyabilirsiniz. Küplerin içine meyvesini koyup üstüne su ilave edip yanlış hatırlamıyorsam meyveler suyun üstüne çıkmasın diye bir de yassıca taş koyarlardı, bir süre sonra yerdik.. Böbreği temizlediği, taşları düşürdüğü söylenirdi.

hassoman 27-11-2007 15:05

Sevgili celalsungur,
Önce beğeninizden dolayı teşekkürederim.
Girabolu anlaşıldığı kadarıyla şifası bol bir bitkiymiş. Öneriniz üzerine araştırdım, Sağolsun sevgili Selahattin Yılmaz ayrıntılı bilgiler vermiş (Bknz: http://www.agaclar.net/forum/showthr...iburnum+opulus)
Girabolunun kullanıma hazır hallerini büyük baharatçılarda oldukça hoş ambalajlar içinde ilaç niyetine satıldığını gördüm. Türk malı değildi sanırım. Market raflarında da alkolsuz içecekler reyonlarında rastlıyorum. Ama bu haliyle alıp denemedim... Yalnız Kayseriler yine Kayserililiklerini yapmışlar yine:D. Diğer içeceklerine göre pahalı yani... (Ama yararlarını düşününce sözümü geri alıyorum...)Şaka bir yana nicedir merak ettiğim ve en kısa zamanda tadına bakmama vesile olacağınız bir içecek...

Kültürümüze sahip çıkalım der dururuz ya, bundan murat hep dilimiz, edebiyatımız, müziğimiz, tutum ve davranışlarımız falan akla gelir... Oysa yeme, içme de bunun içinde... Hâttâ kültürel bir yaşam tarzının gereği. Bu tür içecekler bu nedenle aklıma düşüyor benim. Bakın örneğin şu müselles, haydariye, [B]sübyeler [/B](badem veya kavun çekirdeğinden yapılıyor), [/I]ve daha adını duymadığım, bihaber olduğum içeceklerimizin nasıl yapıldığını bilen bir avuç insan kaldı... İnanın unutulacak tatlar, kokular, renkler değil bunlar...

celalsungur 27-11-2007 16:11

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hassoman (Mesaj 178744)
[B]

İnanın unutulacak tatlar, kokular, renkler değil bunlar...

Globalleşme adı altında, Batı kadar üretmeden, batı gibi tüketme tutkumuz, bizi kendi güzelliklerimizden uzaklaştırıyor maalesef. Koşuşturma içinde bu forum olmasa, çocukluğumun bu nefis lezzeti Girabolu'yu aklımın bir yerinde yıllarca daha tatmadan taşıyacaktım. Ama ben de sizin gibi peşine düşeceğim, pahalı da olsa satın alacağım, fidesini dikmiştim bir yerlere, akibetini takip edeceğim, Kayseri'den eş'e dost'a meyvesini getirtip kendim hazırlayacağım ama mutlaka tadacağım, Coca Cola kültürüne alıştığımız kadar, eski alışkanlıklarımıza da sahip çıkmaya çalışacağım. Sizin tarifin koyduğunuz o nefis lezzetleri de mutlaka tadacağım. Saygı ve sevgilerimle. İyi ki varsınız sevgili dostlar.

Tuba 10-05-2008 15:37

11 / 2007den sonra şerbet muhabbetine ara verilmiş. Belki şimdi yazacakalar olur:

Benden mesela. Şerbet deyince bir çağrışım yapmadı ama gelincik şerbetini görünce aklıma geldi. Dedemin bahçesi vardı bir zamanlar. (Sonra beton döküp garaj yaptılar :( ) Bahçede kırmızı kocaman güller açardı. Gül şeklini bozupda dökülmeye başlatınca toplanır, yapraklar ayırlır, temizce yıkanır ve şeffaf mümkünse cam bir kavanoza konur. İçine arzu edildiği kadar şeker ve limontuzu konulup dama bırakılır. Adıyamanın yaz günü damda 24 saati var ama teyzen peşinden terlik atınca mecburen 3 gün bekliyorsun. 3 gün sonunda evde varsa taze nane ve buzla süper olur. Sadece kırmızı gülden yapardı teyzem. Sarı-beyaz güller acı oluyormuş.

Ankara'ya gelince güneşi ben görmüyorum ki bırakın gül şerbeti yapalım. Ben de çocuk aklı işte kendimce pratik çözüm buldum: Gül yine ayıklanır temizlenir. Cezveye az suyla beraber konur, şekeri limon tuzu atılır ve kaynatılır. Karıştıra karıştıra.. Geniş bir kapta yapıyorsanız yaprağın kırmızısının yavaş yavaş ortasına toplanıp bir anda suya salındığını görebilirsiniz. Çok zevkliydi :D Altı kaparılır ve soğuk su konur. Bardağa alırken yine taze nane ve buz.

Kübra geldi aklıma hep onunla yapardık. Kural : Ocağı kullanırken ya annenden izin al **** annene gözükme :D

hassoman 20-05-2008 23:28

Gül Şurubu
 
Bakın işte gül zehirlenmesi diye bir şey duydunuz mu? Tabi Müjgan hanım genetik bir sorun olarak eksik ya da yetersiz bir enzimden söz etmezse...

Efendim şimdi Gül reçeli, Gül şurubu ve Gül şerbeti zamanı...
Isparta güllerinin zamanı geçti geçiyor... Elinizi çabuk tutun...
Daha kokulu oldukları için sabah erkenden toplamak gerekiyormuş ama ben gece yarısı topladım... Kokuları gerçekten baskındı. Yedi sekiz olgunlaşmış güllerden topladım. Yaprakların dipteki beyaz kısımları kestim. (Bir gülün yapraklarını parmak uçlarınızla toptan alıp, dağıtmadan kesiverin. Yoksa tek tek aklı olan uğraşmaz yani... Bu beyaz kısımlar neden kesilir bilmiyorum. Keslimesi lazım dediler ben de kesiyorum)
Güzelce yıkadım...
Bir kavanoza, bir kat şeker, bir kat gül yaprağı olmak üzere güzelce döşedim. Üzerine bir limonun suyunu sıktım. Aslında beş on kırmızı gelincik çiçeği bulsaydım (siyah kısımları çıkarılacaktı) iyiydi ama uğraşamadım onunla...

Neyse, kavanozdaki şekerli güller iki gün bekleyecek. Sonra bunları kavanozdan çıkarıp üzerlerine ara ara şeker ekleyerek parmaklarımla bir güzel oğuşturarak macun haline getirmeye çalışacağım. Elbette ara ara içme suyu eklemek gerekecek... Sonra istediğiniz tada gelinceye kadar su ve varsa iki-üç kaşık hazır gül suyu ekleyip dolap da bir gün bekleyecek. Sonra süzüp güzelce içilecek...
Isparta gülünden reçel ve şurup yapacaksanız kolları sıvayın derim...

Sırada nane likörü var

hassoman 25-05-2008 01:03

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hassoman (Mesaj 238184)
Efendim şimdi Gül reçeli, Gül şurubu ve Gül şerbeti zamanı...

İşte gül şerbetimin görünümü. Yapımı kolay, içimi enfes...
Gülleri oğuştururken klorlu su kullanmadım elbette ve gül suyu koymaktan vazgeçtim...

Şimdi nane likörünü ve gül likörünü deneyeceğim.... Bakalım becerebilecek miyim?

Ayşe Özdil 24-07-2008 20:36

Yaşadığımız çok sıcak ve bunaltıcı yaz günlerinde , ben de tamamen doğal ve ferahlatıcı bir içeceğin tarifini yapmak istiyorum. Bunu , evinin terasında 3 çeşit üzüm asması olan rahmetli anneannem çok güzel hazırlardı. Ondan gördüğümüz gibi , annem ve ben de sık sık hazırlayıp buzdolabında bulunduruyoruz.. Adı Koruk Sirkesi .
Koruk suyuyla yapılıyor. 3-4 salkım koruk , yıkandıktan sonra bir kapta dövülerek suyu çıkartılır.( Bu sırada koruk çekirdeklerini ezmemek gerekiyor.)Posası sıkılarak süzülür ve koruk suyu bir kenara ayrılır. Sonra aynı kapta ( Anneannemin sadece bunun için kullandığı ,ayrı orta boy bir bakır tenceresi vardı. ), birkaç diş sarmısak , elle birkaç parçaya ayrılmış köy biberi ( veya acı istenirse biberiye de eklenebilir ) , taze nane ( yoksa kuru nane de olur ) biraz tuz eklenerek aynı şekilde bir arada dövülür. Üzerine ince bir şekilde domates doğranır ve bunlar elle iyice harmanlanır. Daha önce hazırladığımız koruk suyu bu karışıma dökülür. Bu aşamada istenirse biraz üzüm sirkesi de eklenebilir. Ardından biraz soğuk su ve buz ilavesiyle , tuzu da ayarlandıktan sonra , birer porsiyonluk küçük kaselerde yemeğin yanında ikram edilir...

Ayşe Özdil 24-07-2008 20:40

1 Eklenti(ler)
Adana nın şalgam suyu gibi , mineral açısından çok zengin bu seriletici KORUK SİRKESİ nin fotoğrafını da ekliyorum..

tropikana 08-08-2008 19:52

limon otu
 
LİMON OTU:

Ilıman bölgelerde bahçede, soğuk olan yerlerde saksıda üretimi kolay, sıcak ve soğuk limonata için ideal.

çaydanlıkta suyu kaynatıp ocaktan indiriyorsunuz, içine limon otlarını bastırıyorsunuz 3-5 dakika içerisinde içime hazır altın sarısı limon çayınız oluyor,

bol miktarda yapıp buzdolabında soğutarak limonata olarakta içebilirsiniz.

susam 03-12-2008 12:43

Kavunlu limonata
 
Sıcak günler geçti. Soğuk içeceklerin zamanı da geçmiş oldu böylece. Ama yazmadan yapamayacağım. Sıcaklar bastırınca denersiniz. Harika bir hararet giderici ve yumuşacık bir tadı var.
Bir kavunun iç çekirdeklerini içinin lifli sulu bölümüyle birlikte alalım. Üzerine 3-4 tane limonun kabuğunu rendeleyip şekerle örtelim. İyice elimizle ovuşturup üzerine kapak örtüp ertesi gün yapmak üzere dolapta bekletelim. Ertesi gün üzerine rendelediğimiz limonları kesip iyice ovalım. Bir kaç yaprak nane de atıp tekrar bi karıştırıp tülbentten süzelim. Üzerine su ekleyip soğutarak içelim.
Kokusu burnuma kadar geldi. Yaz bir gelse de yeniden içmeye başlasak...


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 09:33.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025