agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğa ve yaşama dair her şey > Geziler, Gezilecek Yerler, Türkiye'de önemli doğa alanları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 14-12-2007, 00:58   #1
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Macahel Ormanları rotası (Karadeniz)

Karadeniz;Ülkemizin güzel yeşil bölgesi, hala keşfedilmemiş alanlara sahip güzel bölge.
Bu bölgenin en ucuna, Hopa'ya, Macahel Ormanlarına kadar gitmek istesek ve 10-15 günlük bir süremiz olsa nasıl bir yol izlerdim. Yolun toplamı aşağı yukarı 1300 km ediyor. Ortalama 18-20 saatlik bir araba yolu. Bu yolu da en kestirme yoldan giderek yapıyorsunuz. Ben Bitlis sürgünü sonrası yaptığımdan, Doğu Anadolu ile birlikte İstanbul çıkış, istanbul dönüş aşağı yukarı 6000 km yol yaptığımı hatırlıyorum. Başta söyleyelim ki bu yol zahmetli ve yorucu olacak.
İstanbul'dan Macahel Ormanlarına gidiş de öncelikle uzun yolu (sahilden), dönüşte de kısa yoldan dönüşü ayarlamaya çalışırım. Siz bu yazdıklarımdan yolu metresi metresine takip etmeyeceksiniz tabii ki. Ancak fikir, bir bilgi ve deneyim arşivi oluşturmak olduğuna göre uzun uzun yazmak ta bir sakınca yok.
Burada okuduklarına ekleme yapmak isteyenler hemen yapsınlar lütfen. Tekrar vurgulamak isterim ki, özellikle o yörede yaşayanlar lütfen katılımda bulunsunlar.
İstanbul'dan Macahel Ormanlarına dur-kalk yaparak gideceksek ve sahil yolunu seçmissek, bence ilk dinlenmemi Zonguldak da Gökçebey de, 100 Yıl Atatürk Hizmet köyünde yapmayı düşünürüm. Bu mesafe 356 km ediyor ve durmadan gitsek 6 saat alıyor. Bir diğer ilk dinlenme yeri de Akçakoca (bolca otel ve çok iyi konumda bir öğretmenevi mevcut) veya Düzce de yeni açılan Eftani otel olabilirdi.
Neden burada kalırım?
Çünkü burada bir gece geçirip, çok fazla bilinmeyen, ama Türkiye'nin tropik ormanları olarak bahsedilen bu ormanlarının bazı bölümleri bile olsa görme şansım olurdu. Akçakoca veya Düzce de kalsam civarda kolay ulaşılan yaylalarda yürüyüş yapma şansım olurdu.
İstanbul'dan erken yola çıksam, otobandan Güzeldere-Düzce'ye bir uğrama şansı yaratırdım. Daha önceden Düzce yaylalarından bahsetmiştim (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5575 http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5576
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=6393). Ben sabah yolda bir poğaca ile kahvaltıyı geçiştirip, Düzce Güzeldere de güzel bir köy kahvaltısı yapmak çok hoş olurdu (bir alternatifde Sapanca da göl kenarında kahvaltı yapmak olabilir). Kahvaltı sonrası eşsiz bir yeşillik içinde Türkiyenin en yukardan akan şelalesini ziyaret etme şansınız olacaktır. İsterseniz Pürenli ve Balıklı yaylalarında 2-3 saatlik yürüyüşler yapabilirsiniz. Güzeldere ye sapmak için otobandan Düzce sapağından çıkmak ve gişelerden hemen sonra Gölyaka tabelasından içeri girmeniz gerekir. Buradan itibaren Gölyaka ya 10 km ve buradan da bir 10 km sonra Güzeldere tesislerine varırsınız . Yolu en son gittiğimde asfaltlamışlardı. Yaylalara ise aracınızla da ulaşabilirsiniz (Bu arada altı alçak araçlarla Karadeniz gezisi yapmak masraf çıkartabilir !!). Burada güzel bir 3-4 saat geçirip, Akçakoca-Düzce veya Zonguldak Gökçebey de 100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü ne doğru yola devam edebilirsiniz. Burada tavsiyem Akcakoca dan sağa Alaplı yazan yere sapıp Zonguldak'ı hedeflemeniz gerekir. Sahil yolu çok güzel.
Akçakoca ya uğramadan geçmeyin. Güneşin en güzel battığı yerlerden birisi Akçakoca dır. Akçakoca da Ceneviz kalesini gezmeyi ve bir çay içmeyi unutmayın. İsterseniz ve mevsimde yazsa burada denize girmek, yayla sonrası iyi olabilir. Akçakoca öğretmenevi tam sahildedir ve burada konaklama ile de denize gitme şansı var. Akçakoca ve civarının bir diğer özelliği de mağaraların bolluğudur (ben ancak birini gezebildim). Sonrasın da sahilden Alaplı-Ereğli üzerinden yaklaşık 80-100 km sonra Zonguldak üzerinden Gökçebey-bakacakkadı da 100.Yıl Hizmet Köyü tesislerine yerleşirim. Zonguldak ve civarında bolca mağara var. Bu tesis il özel idareye ait konaklama oda üzerinde 50-55 YTL oda kahvaltı fiyatı. Akşam yemekleri ekstra. tesis 190 dönüme kurulu şahane bir yeşillik içinde. Havuzu da var. Etrafta sincaplar geziyor.
Evet benim ilk günüm buraya kadar. Burada bir gece konaklama yapacağım. Ertesi gün Devrek ve Yenice ye kısa geziler var. Sonraki hedef tabii ki safranbolu.
Evet burada duruyoruz. Bu bölüme eklemeler var mı acaba?
Gezekalın.
Dr. Umit Kuru

Eklenen Resimler
 

Düzenleyen kuru.umit : 14-12-2007 saat 09:19 Neden: ekleme yapma
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2007, 07:52   #2
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 23-08-2007
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 92
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kuru.umit Mesajı Göster
Karadeniz;Ülkemizin güzel yeşil bölgesi, hala keşfedilmemiş alanlara sahip güzel bölge.
Bu bölgenin en ucuna, Hopa'ya, Macahel Ormanlarına kadar gitmek istesek ve 10-15 günlük bir süremiz olsa nasıl bir yol izlerdim. Yolun toplamı aşağı yukarı 1300 km ediyor. Ortalama 18-20 saatlik bir araba yolu. Bu yolu da en kestirme yoldan giderek yapıyorsunuz. Ben Bitlis sürgünü sonrası yaptığımdan, Doğu Anadolu ile birlikte İstanbul çıkış, istanbul dönüş aşağı yukarı 6000 km yol yaptığımı hatırlıyorum. Başta söyleyelim ki bu yol zahmetli ve yorucu olacak.
İstanbul'dan Macahel Ormanlarına gidiş de öncelikle uzun yolu (sahilden), dönüşte de kısa yoldan dönüşü ayarlamaya çalışırım. Siz bu yazdıklarımdan yolu metresi metresine takip etmeyeceksiniz tabii ki. Ancak fikir, bir bilgi ve deneyim arşivi oluşturmak olduğuna göre uzun uzun yazmak ta bir sakınca yok.
Burada okuduklarına ekleme yapmak isteyenler hemen yapsınlar lütfen. Tekrar vurgulamak isterim ki, özellikle o yörede yaşayanlar lütfen katılımda bulunsunlar.
İstanbul'dan Macahel Ormanlarına dur-kalk yaparak gideceksek ve sahil yolunu seçmissek, bence ilk dinlenmemi Zonguldak da Gökçebey de, 100 Yıl Atatürk Hizmet köyünde yapmayı düşünürüm. Bu mesafe 356 km ediyor ve durmadan gitsek 6 saat alıyor. Bir diğer ilk dinlenme yeri de Akçakoca (bolca otel ve çok iyi konumda bir öğretmenevi mevcut) veya Düzce de yeni açılan Eftani otel olabilirdi.
Neden burada kalırım?
Çünkü burada bir gece geçirip, çok fazla bilinmeyen, ama Türkiye'nin tropik ormanları olarak bahsedilen bu ormanlarının bazı bölümleri bile olsa görme şansım olurdu. Akçakoca veya Düzce de kalsam civarda kolay ulaşılan yaylalarda yürüyüş yapma şansım olurdu.
İstanbul'dan erken yola çıksam, otobandan Güzeldere-Düzce'ye bir uğrama şansı yaratırdım. Daha önceden Düzce yaylalarından bahsetmiştim (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5575 http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5576
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=6393). Ben sabah yolda bir poğaca ile kahvaltıyı geçiştirip, Düzce Güzeldere de güzel bir köy kahvaltısı yapmak çok hoş olurdu (bir alternatifde Sapanca da göl kenarında kahvaltı yapmak olabilir). Kahvaltı sonrası eşsiz bir yeşillik içinde Türkiyenin en yukardan akan şelalesini ziyaret etme şansınız olacaktır. İsterseniz Pürenli ve Balıklı yaylalarında 2-3 saatlik yürüyüşler yapabilirsiniz. Güzeldere ye sapmak için otobandan Düzce sapağından çıkmak ve gişelerden hemen sonra Gölköy tabelasından içeri girmeniz gerekir. Buradan itibaren Gölköy e 10 km ve buradan da bir 10 km sonra Güzeldere tesislerine varırsınız . Yolu en son gittiğimde asfaltlamışlardı. Yaylalara ise aracınızla da ulaşabilirsiniz (Bu arada altı alçak araçlarla Karadeniz gezisi yapmak masraf çıkartabilir !!). Burada güzel bir 3-4 saat geçirip, Akçakoca-Düzce veya Zonguldak Gökçebey de 100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü ne doğru yola devam edebilirsiniz. Burada tavsiyem Akcakoca dan sağa Alaplı yazan yere sapıp Zonguldak'ı hedeflemeniz gerekir. Sahil yolu çok güzel.
Akçakoca ya uğramadan geçmeyin. Güneşin en güzel battığı yerlerden birisi Akçakoca dır. Akçakoca da Ceneviz kalesini gezmeyi ve bir çay içmeyi unutmayın. İsterseniz ve mevsimde yazsa burada denize girmek, yayla sonrası iyi olabilir. Akçakoca öğretmenevi tam sahildedir ve burada konaklama ile de denize gitme şansı var. Akçakoca ve civarının bir diğer özelliği de mağaraların bolluğudur (ben ancak birini gezebildim). Sonrasın da sahilden Alaplı-Ereğli üzerinden yaklaşık 80-100 km sonra Zonguldak üzerinden Gökçebey-bakacakkadı da 100.Yıl Hizmet Köyü tesislerine yerleşirim. Zonguldak ve civarında bolca mağara var. Bu tesis il özel idareye ait konaklama oda üzerinde 50-55 YTL oda kahvaltı fiyatı. Akşam yemekleri ekstra. tesis 190 dönüme kurulu şahane bir yeşillik içinde. Havuzu da var. Etrafta sincaplar geziyor.
Evet benim ilk günüm buraya kadar. Burada bir gece konaklama yapacağım. Ertesi gün Devrek ve Yenice ye kısa geziler var. Sonraki hedef tabii ki safranbolu.
Evet burada duruyoruz. Bu bölüme eklemeler var mı acaba?
Gezekalın.
Dr. Umit Kuru
Sanırım Düzce'de Gölköy değil Gölyaka olacak

Fahri Yardımcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2007, 09:10   #3
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 23-08-2007
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 92
Galeri: 32
Burada bir yeri daha belirtmek lazım. Oda Düzce'de Gölyaka'da Eftani Resort kaplıca tesisleri açıldı yeni. Açık yüzme havuzu kapalısı tenis kortu gece müziği ile cok güzel bir tesis olmuş. O bölgede ihtiyaç idi. Hafta sonu otel konaklaması 100 civarı kişi başı bilginize . Kaplıca sevenler. Bu fiyatlar bayram gibi zamanlarda değişiyor

Fahri Yardımcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2007, 09:15   #4
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 23-08-2007
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 92
Galeri: 32
Kastamonu

kastamonu derken çok zengin bir bölgeye gittik. Türkiye genelinde %25 olan ormanlık alan burada %75 leri buluyor. Ancak Pınarbaşına giderseniz burada gezilecek çok yer var en az 2 gün ayırmanız gerekir. Konaklama ise kesinlikle Paşa Konağında olması lazım. Gezilecek yerler içerisinde(arac şart) Ilgarini mağarası. mantar mağara( Bunlara rehber şart bulamazsınız. Ayrıca Varla ve Horma kanyonu Ilıca şelalesi bunlardan bazıları. Siz gitmezseniz israilliler gidiyor. onlar cooktan fark etmiş tıpkı Artvin in Yusufeli ilçesini ve kaçkar dağlarını keşfettikleri gibi

Fahri Yardımcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2007, 07:57   #5
Ağaç Dostu
 
zenfree's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-03-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5,657
Galeri: 341
Düzce
Akçakoca

zenfree Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2007, 08:51   #6
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
İnternet ortamından bulduğum yazı aşagıdadır



DÜZCE YAYLALARI
Yemyeşil ormanlarla kaplı dağlar üzerinde yer alan Düzce yaylaları gür akarsular ve göller ile iç içe düzlüklerdir. Doğal ve bakir ormanlar ve yaylalar ile çevrili olan Düzce, her türlü eko-turizme açıktır. Düzce'nin yaylalarından başlıcaları şunlardır; Pürenli, Odayeri, Kardüz, Kocayayla, Şehiryayla, Topuk Yaylası, Çiçekli, Kelik, Torkul, Derinoba, Karaburun, Sakarca, Abaza, Yanık, Unluk ve Kızık.

TOPUK YAYLASI:
Kaynaşlı ilçesi Bıçkıyanı köyü mevkiinde olan Topuk Yaylası, D-100 karayoluna 10km mesafededir. Topuk Yaylası, göleti ve geniş platoları ile bir bütünlük oluşturur. Yaylada gençlik ve izcilik kampları yapılmakta ve her yıl geleneksel olarak Kaynaşlı Kaymakamlığınca doğa yürüyüşleri düzenlenmektedir. Ayrıca yayla göletinde olta balıkçılığı yapılmaktadır. 1300 rakımlı yayladan Abant ve Odayeri yayla bütünlüğü ve Samandere Şelalesine ulaşmak mümkündür. Samandere Şelalesine 15km uzakta olan yaylanın her iki taraftan yolu bulunmaktadır.

KARDÜZ YAYLASI:
Bolu Kartalkaya kayak merkezine benzer özellikte olan Kardüz Yaylası Düzce ve çevresinin en yüksek tepelerinden birisi olup, kış turizmine ve çim kayağına uygundur. Gölyaka ilçesine TEM otoyolu ve D-100 karayolu ile ulaşmak mümkündür. Merkeze 30km uzaklıktadır. Yayladan Düzce ovası kalıcı konutlar (deprem evleri) ve Karadeniz rahatlıkla görülebilmektedir. Her yıl geleneksel olarak Kardüz Yayla şenlikleri yapılmaktadır.

KOCAYAYLA-ŞEHİRYAYLA:
Abant'a 7km mesafede olan Kocayayla Düzce merkez Samandere Şelalesi, Kocayayla göleti üzerinden Abant'a ulaşabilen en kısa mesafedir. Mudurnu ormanları ile Düzce ormanları arasında tabiat farkı olarak değerlendirilebilecek olan Kocayayla 1200m yüksekliktedir. Kocayayla altyapısı hazırlandığı takdirde sportif balıkçılık, günübirlik piknik kampçılık ve kısa dönemli de olsa kayak sporu için elverişli özellikler taşımaktadır.

ODAYERİ YAYLASI:
Odayeri bölgesi ormanları içinde olan Odayeri Yaylası, 1200 m. rakımlıdır. Abant Gölüne bağlantılı ulaşımı ile yayla, yerleşim olarak çeşitli etkinlikler için yararlanılabilir. Çevredeki yaylaların en ünlüsü olup, her yıl izcilerin kamp yaptığı ve gençlik turizmine açılacak uygun mekanların olduğu bir yayladır. yöre halkı tarafından her yıl tanıtım amaçlı Odayeri şenlikleri yapılmaktadır.düzce merkeze 28 km. uzaklıktadır.

TORKUL YAYLASI VE GÖLETİ:
Kaynaşlı ilçesinde 1300 m. rakımlı doğal bir gölet ve yaylanın etrafında, kayın, gürgen, köknar karışık bakir orman yapısıyla Torkul Yaylası, doğal yürüyüş ve koşu yollarına sahiptir. Odayeri Yaylasına 6 km. mesafede Bolu Dağı yol güzergahındadır. Fotoğrafçılık ve jeep safari için uygun bir mekandır.

PÜRENLİ YAYLASI:
Şehir merkezine 28 km. uzaklıkta olan Efteni Gölü ve Güzeldere Şelalesi yolundan ulaşılabilen Pürenli Yaylası, doğanın coşkusunun renk cümbüşüyle kaynaştığı, su seslerinin kuş sesleriyle karıştığı bir yaylalar bütünüdür. Mudurnu ile sınır olan yayladan Abant'a, Odayeri Yaylasına Samandere Şelalesine ve Kardüz Yaylasına ulaşmak mümkündür. Gençlik kamplarının da yapıldığı bir mesire yaylası olan Pürenli'de yöre halkı tarafından geleneksel yayla şenlikleri düzenlenmektedir. Pürenli Yayla bütününde bulunan büyük balıklı yaylaları doğal güzelliklerinin yanı sıra çim kayağı yapmaya da çok uygundur.


Düzenleyen Vildan Sönmez : 14-12-2007 saat 09:39
Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2007, 09:37   #7
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
bunların için yürüyüş gruplarının en çok gittiği Pürenli Yaylası ile Torkul Yaylası ve göletidir.

Biz Torkul göleti kenerinda bir çadır kampı kurduk.Gölün hemen kıyısındaki çeşme bir çok yerde olduğu gibi kurumuştu.Ama yürüyüş mesafesinde 2.bir çeşme ihtiyacı karşılamaya yetiyor.Gölün üzeri su bitkileriyle kaplı,çevresinde oldukça yüksek ağaçlar var.Hatta rüzgarlı havada gece bayağı ses yapıyor.Çevrede bir çok yürüyüş parkuru var.göz alabildiğine çiçekli çayırlar yayla evleri ile manzara doyumsuz.

Eklenen Resimler
   
Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2007, 09:21   #8
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Sevgili Fahri,
düzeltmene teşekkür ederim. Hallettim. Vildan hanım elinize sağlık. Ortam ne güzel oldu.
Ben Düzce yaylalarından Balıklı, Hıra ve Pürenli ye gittim. Buranın yolları nisbeten iyiydi. Araba ile çıkabilirsiniz. Balıklının başında araçları bırakıp, pürenliye doğru bir yüürüyüş yapılabilir. Pürenli de Orman İşletmeye bağlı bir ev mevcut. Buranın bahçesi kamp yapmak için çok uygun (izin almak şartı ile tabii ki) Düzce yaylalarından Balıklı da Haziran ayı ile Ekim ayı arasında orman işcileri aileleri ile yayla evlerine yerleşirler. Her mevsim farklı bir çiçek florası olur. Mevsimler alt üst olmadan önce Ekim ayı ortaları sonunda her yer çok güzel çiğdemlerle kaplanır. Balıklı nın başında küçük bir gölet vardır. Kenarında piknik yapmak çok hoş oluyor. Torkul'a bir türlü gidemedim. Kardüzün yolu bozuk derlerdi. Şimdi bilmiyorum. Düzce de Samandere, Aydınpınar gibi şelaleri de unutmayalım (rotadan sapmak isterseniz!!).
Düzce'liler, ya sizin katkılarınız ? Düzce nin tanıtımı için ne büyük fırsat!!!


Düzenleyen kuru.umit : 14-12-2007 saat 10:12
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2007, 10:36   #9
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Sevgili Agaclar.net üyeleri,
Vildan hanımın çok haklı bir uyarısını aldım. İstanbul'dan Düzceye kadar özellikle İzmit ve Adapazarı'ndan bir çok yer atladık diye. Haklıdır. Ama biz bu alt başlıkta 15 günü olan Zenfree ve ailesini Macahel ormanlarına kadar geze geze götürüp , getireceğimizden bazı yerleri atlamak zorundayız diye düşünüyorum. Bunun dışında bu yerlerle ilgili bu ana başlıkta günübirlikler diye bir alt başlık açılabilir ve iyi de olur. Gece konaklamalı olarak Macahel'e kadar gidiyoruz. Bu arada ilgili bölümlerde konaklama yeri tavsiye edenler ad ve adresle bildirirse ve gastoronomlar yemek tavsiye ederse çok şık olacak.

kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2007, 11:41   #10
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
Bahsettiğim yerler, Yuvacık, Sülüklügöl, Domuzderesi, Kerpe, Sultanpınar Yaylası, Ballıkayalar, Soğucak yaylası, Çene dağı.

Sakarya-sapanca-Düzce hattındaki özellikle günübirlik yürüyüş gruplarının tercih ettiği bu yerlerle ilgili uygun başlıklar var.Ve bazıları da anlatılmış. Linkleri ekliyelim bilgi olarak:

http://www.agaclar.net/forum/forumdisplay.php?f=14

Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-12-2007, 23:12   #11
Ağaç Dostu
 
zenfree's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-03-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5,657
Galeri: 341
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kuru.umit Mesajı Göster
Sevgili Agaclar.net üyeleri,
Vildan hanımın çok haklı bir uyarısını aldım. İstanbul'dan Düzceye kadar özellikle İzmit ve Adapazarı'ndan bir çok yer atladık diye. Haklıdır. Ama biz bu alt başlıkta 15 günü olan Zenfree ve ailesini Macahel ormanlarına kadar geze geze götürüp , getireceğimizden bazı yerleri atlamak zorundayız diye düşünüyorum.
Bu detaylı yazılarınız için çok teşekkürler.

zenfree Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-12-2007, 14:25   #12
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Yenice-Safranbolu

Sevgili Sanal Gezginler,
100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü'nde kahvaltı yapmadan önce, sabah erken kalkarak tesis içinde bir yürüyüş yapmanızı tavsiye ederim. Mutlaka sağda solda yiyecek arayan ama ürkek sincapları göreceksiniz. Yazın buranın havuzu da var ama boşverin vakit kaybetmeyin. Yol uzun ve yapacak çok iş, görecek çok yol var. Buradaki mini arboretumu da gezin. Tesisden çıkınca Yenice ye doğru yönelin derim. Devrek aksi tarafta, burada baston ustalarının, her biri sanat şahaseri olan bastonlarını görmeye gidebilirsiniz. Baston fiyatları bazılarında 1000 YTL ye kadar çıkıyor. İsterseniz bu tarafa, isterseniz Yenice yönüne doğru gidin. Ama ben olsam Devrek de çok da vakit kaybetmem (baston alacakları ayrı tutuyorum).
Yenice, ayrıldığınız tesisten 30 km kadar. Yol çok güzel, her yer yemyeşil. Yenice ye Tropik ormanların, hiç olmazsa bir kısmını görmek için gidin derim.
Yenice ormanlarından daha önce bahsetmiştik (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=6286
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=6393 )

Göktepe, Fındıkaltı, Gökpınar mesire yerleri, Şeker kanyonu başlangıcı, Kent ormanı ulaşılabilir mesafede. Ama vakit sınırlı, o nedenle bir fikir vermesi açısından size fındıkaltı na ve Yenice Kent ormanına gitmenizi tavsiye ederim. Yenice Orman işletme ile mutlaka telefonlaşın size yol gösterip, yardımcı olacaklardır. Linklerde Ahmet Şükrü Elbir arkadaşımdan bahsetmiştim . Dünya tatlısı bir orman gönüllüsü. Mutlaka yardımı olacaktır.
Buradan sonra Karabük devamla, Safranboluya girebilir, ya da geri dönüp Bartın, Amasra yapabilirsiniz. Böylece o günü Amasra ve civarını görerek geçirebilirsiniz. Akşam Safranbolu da konaklama ve tam gün Safranbolu yapabilirsiniz. Yenice den Amasra 99 km. Safranbolu'dan Amasra 85 km. Ben olsam Amasra yı o gün halledip, bir daha geri dönmeden Safranbolu dan Kastamonu ya devam ederim. Safranbolu yu hakkıyla gezmek için bir geceyi orada geçirin derim. Sonrası Yörükler köyü.
Yenice-Bartın arası 80-85 km. Bartın-Amasra arası 15-17 km. Bartın içini şöyle bir gezebilirsiniz ama ben de pek kalıcı bir şey bırakmamış. Amasra ise çok şirin bir balıkçı köyü izlenimi bırakmıştı. Amasra Fatih Sultan Mehmet'in Çeşm-i Cihanı. Tarihi eski. Bendeki fotoları digital öncesi, bu nedenle foto ekleyemedim. Katkıları beklerim (Vildan hanım, Fahri bey ve sevgili arkadaşlar buyrun!!) Amasra daki Bizans lıların yaptığı, Ceneviz lilerin eklemeler yaptığı kale iyi durumda. Kale aslında iki bölümlü ve birbirlerine bir taşköprü ile bağlanıyor.
Amasra sokaklarını bol bol adımlayın ve kandinizi iyice yorun, yorun ki muhteşem salatası ile balığına yer açılsın.. Çekiciler çarşısı en meşhur alış veriş yeri. Çekicilik tahtadan kase yapımı, isim oradan geliyor. Çok ilginç el işi, tahtadan yapılmış eşyalar hatırlıyorum.
Amasra da gezme-yeme içme işi bitince 85 km sonra ver elini Safranbolu. Biraz mola. Eklemeleri, tavsiyeleri olan buyursun..
Gezekalın

Eklenen Resimler
  
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-12-2007, 14:50   #13
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
Bazı turlar Safranbolu'dan Amasra'ya geçerken Bolu Gölcük' e **** Gölcük yerine Bartın'a uğruyorlar. Safranbolu ve Amasra için küçük br yazı ve fotoğraflarım var, ancak Pazartesi sabahına.
[img]http://www.agaclar.net/galeri/files/1116-1123672030.jpg

Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2007, 10:14   #14
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 23-08-2007
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 92
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Vildan Sönmez Mesajı Göster
Bazı turlar Safranbolu'dan Amasra'ya geçerken Bolu Gölcük' e **** Gölcük yerine Bartın'a uğruyorlar. Safranbolu ve Amasra için küçük br yazı ve fotoğraflarım var, ancak Pazartesi sabahına.
[img]http://www.agaclar.net/galeri/files/1116-1123672030.jpg
Safranbolu'dan Amasra'ya geçerken zaten Bartın'a uğramak içinden geçmek durumundalar. Gölcük ise dönüşte zamanı olanlar için bir fırsat. Ancak benim tavsiyem özellikle hafta sonu 2 günlük safranbolu -Amasra turuna abant - gölcük gibi yerleri koyan turları veya programları kafadan iptal etmeniz. Çok gereksiz bir ayrıntı ve zaman kaybından başka bir şey değildir.

Bilginize

WWW.gezikeyfi.net

Fahri Yardımcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-12-2007, 23:20   #15
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Rotalar/Safranbolu

Sevgili Sanal Gezginler,
Safranbolu ve çevresini hakkıyla gezmek için burada bir gece konaklamak çok uygun olur. Burada konaklama için çok sayıda alternatifiniz var; ister eski Safranbolu evinin restore edilmiş halindeki konaklarında, isterseniz daha çok yeni Safranbolu da bulunan ve yeni yapılan (eski görünümlü) otellerde kalabilirsiniz. Bendeniz bir kez Safran otelde kaldım, bir kezde tam merkezde bir pansiyonda (adamın kahve yapmasına fit olmuştum…)
Safranbolu otelleri ile ilgili olarak http://www.safranbolu.gov.tr/documents/oteller_TR.xls adresini kullanabilirsiniz. Asmazlar havuzlu konağı, Şehzade konağı en iyi örneklerden, ama fiyatları pahalıydı.
Safranbolu çok eski bir yerleşim alanı. Adı meşhur safran bitkisinden geliyor. Zağfiran-ı Borglu eski ismi (Safran hisar gibi bir şey). Zamanla Safranbolu olmuş. Aslında Safranbolu Osmanlı döneminde bürokrat ve askerlerin oturduğu bir yermiş. Kastamonu Şehzade şehri olduğundan daha zengin ve ileri gelenlere ait konaklar, Kastamonu’daymış. Yani aslında Kastamonu konakları daha gösterişli. Kastamonu konaklarından çok azı ayakta ve Kastamonu yeni yeni uyanıyor, konakları (kalmış olanları) restore ediyor.
Safranbolu Dünya Mirası listesinde olmayı hak ediyor. Türkiye de korunma altına alınmış yaklaşık 50000 evden, 1300 kadarı Safranbolu da bulunuyor. Safranbolu gezinize Hıdırlık tepesinden başlayın. Burası Safranbolu panoraması için çok uygun bir yerdir. Bol bol fotoğraf alın.
Daha sonra eski Safranbolu merkezine gidin, orada Safranbolu enformasyon merkezinden broşür, harita alın derim. Burada küçük golf arabalarıyla şehir turu da aldırıyorlar. Bir taraftan da gezilen noktalar hakkında bilgi veriliyor. Ne güzel bir uygulama değil mi? Avrupa gibi. İster binin, ister binmeyin ama sonrasında sokak sokak siz gezin. Oranın tadı öyle çıkar. Arasta'ya giden sokağın başında bir fırın vardır, oradan simit alın, Safranbolu’nun çok güzel simiti varır ve özeldir (ama kendinizi çok da doyurmayın, safranlı pilav, Safranbolu bükmesi, gözleme, safranlı zerde, ev baklavası gibi çok yenecek şey var..)
Gezilecek yerler;
• Kaymakamlar Gezi Evi
• Manifaturacılar çarşısı
• Kileciler Gezi Evi
• Semerciler, Demirciler çarşısı
• Cinci Hanı
• Köprülü Mehmet Paşa Camisi ve Güneş Saati
• Yemeniciler Arastası
• Kale
• Eski Hükümet Konağı
• Saat Kulesi

Arasta yı gezin. Belki Türkiye’nin en tatlı satıcıları buradadır. Burada bir kahve için. Üzüm salkımları aşağıya sarkarken, ortam çok güzel gözüküyor. Burada alınacak çok güzel el işleri bulabilirsiniz.
Cinci hanı yıllardır restore ediliyordu. Nihayet bitmiş ve konaklama alanı haline getirilmiş. Bu hanı yaptıran hoca, Deli İbrahim’e yaptığı macunlarla saraya kadar girmiş. Sonrasında dünya nimetlerinden yararlanmayı ihmal etmemiş ve bu hanı yaptırmış.
prülü Mehmet paşa camisi içindeki güneş saati, Anadolu’da çok az sayıda bulunan Güneş saatlerinden olması ile önemli.
Bu arada bolca gezilecek konak var ama Kaymakamlar konağı en meşhuru.
Çoğu turda götürmez ama Bağlar mevkiinde Safranboluların yazlıkları vardır. Burası hala bağlık, bahçeliktir. Safranbolulular eskiden kışlık olarak eski Safranbolu da konaklarken, yazın bu alanlara giderlermiş
Belki aynı gün, belki ertesi gün yapmak şartı ile Yörükler köyünü mutlaka gezin, kahvesinde çayını ve ev yapımı baklavasını mutlaka yiyin. Sipahioğlu konağı çok iyi durumda olan konaklardan. Halen içinde yaşayanlar tarafından gezdiriliyorsunuz. Köyün ortak çamaşırhanesini ziyaret edin . Tüm ara sokakları adımlayın. Yörükler köyünün Safranbolu ya uzaklığı 10 km kadar.
Bulak (Mencilis) Mağarasını görmedim ama bir dahaki sefer için rotada.
Safranbolu sonrasında size Kastamonu ve civarını gezmenizi tavsiye edeceğim. Ama konaklama için Pınarbaşında Park ılıca tesislerinde (www.parkilica.com) veya paşakonağında konaklamanızı tavsiye edeceğim. Neden mi burası? Küre dağları tabiat parkını gezmeden nereye gidiyorsunuz?
Bir ara daha veriyoruz. Bu aralarda bölümle ilgili eklemeleri olanları bekliyoruz.
Gezekalın..

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-12-2007, 23:23   #16
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Safranbolu fotolarına devam.

Safranbolu da hala bazı geleneksel sanatlar devam ettiriliyor

Eklenen Resimler
  
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2007, 08:34   #17
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
Safranbolu

Eklenen Resimler
   

Düzenleyen Vildan Sönmez : 17-12-2007 saat 09:19
Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2007, 08:52   #18
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
1200'ü koruma altında olan Eski Türk Evleri ile tanınan Safranbolu, kışlık evlerin bulunduğu Çarşı kesimi, yazlık evlerin bulunduğu Bağlar olarak 2 ye ayrılır.
Kuzeydeki Kale ile güneydeki Hıdırlık tepelerinden kentin anıtsal eserlerini bir arada görmek mümkündür.

Cinci Hanı ile halen kullanılmakta olan Cinci Hamamı, Sultan Deli İbrahim'in danışmanlığına kadar yükselen Safranbolulu Cinci Hoca tarafından yaptırılmış olup, kentin görülmeye değer eserlerindendir.

Demirciler, Bakırcılar, Kalaycılar ve Semerciler Çarşıları, halen çalışmakta olan 200 yıllık Saat Kulesi ve artık kullanılmayan Hapishane Binası ,Yemeniciler Arastası, Safranbolu-Araç yolu üzerinde, Safranbolu'ya Kente 13 km. uzaklıktaki Yörük Köyü, görülmesi gereken diğer yerlerdir.
Kaymakçıoğlu Konağı, Sipahiler Konağı, Ahşap Cami ve sanat galerisi olarak restore edilen Çamaşırhane gezilebilir.

Bunlar internetten topladığım özet bilgiler. Konaklama yapılacaksa mutlaka tarihi konaklardan birinde kalmanızı öneririm. Giderken **** dönerken Safranbolu'ya 5.km.mesafedeki Kadıoğlu tesislerinde yemek yemenizi mutlaka tavsiye ederim. Bahçesi de güzel , ama üst kattaki kapalı bölümü ahşap işlemeleri, beyaz işten örtüleri otantik süslemeleri ile görülmeye değer. Müessese ve ikram kusursuz. Çok beğeneceğinize eminim.

Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2007, 09:01   #19
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
Fotoğraflar Kadıoğlu Tesislerinden

Eklenen Resimler
  
Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2007, 09:17   #20
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 23-08-2007
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 92
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Vildan Sönmez Mesajı Göster
1200'ü koruma altında olan Eski Türk Evleri ile tanınan Safranbolu, kışlık evlerin bulunduğu Çarşı kesimi, yazlık evlerin bulunduğu Bağlar olarak 2 ye ayrılır.
Kuzeydeki Kale ile güneydeki Hıdırlık tepelerinden kentin anıtsal eserlerini bir arada görmek mümkündür.

Cinci Hanı ile halen kullanılmakta olan Cinci Hamamı, Sultan Deli İbrahim'in danışmanlığına kadar yükselen Safranbolulu Cinci Hoca tarafından yaptırılmış olup, kentin görülmeye değer eserlerindendir.

Demirciler, Bakırcılar, Kalaycılar ve Semerciler Çarşıları, halen çalışmakta olan 200 yıllık Saat Kulesi ve artık kullanılmayan Hapishane Binası ,Yemeniciler Arastası, Safranbolu-Araç yolu üzerinde, Safranbolu'ya Kente 13 km. uzaklıktaki Yörük Köyü, görülmesi gereken diğer yerlerdir.
Kaymakçıoğlu Konağı, Sipahiler Konağı, Ahşap Cami ve sanat galerisi olarak restore edilen Çamaşırhane gezilebilir.

Bunlar internetten topladığım özet bilgiler. Konaklama yapılacaksa mutlaka tarihi konaklardan birinde kalmanızı öneririm. Giderken **** dönerken Safranbolu'ya 5.km.mesafedeki Kadıoğlu tesislerinde yemek yemenizi mutlaka tavsiye ederim. Bahçesi de güzel , ama üst kattaki kapalı bölümü ahşap işlemeleri, beyaz işten örtüleri otantik süslemeleri ile görülmeye değer. Müessese ve ikram kusursuz. Çok beğeneceğinize eminim.
Bu tesisi Vildan hanımın dediği gibi beğenmemek ve işletmeciliği takdir etmemek mümkün değil. Ama yinede ufak bir hatırlatma bu bilgiler ışığında giden arkadaşlarımız olursa Fahri'den selam soylemeyi unutmayın. Tesis sahibi Ali beye.

Ayrıca Tarihi konakları filan boşverin. İyileri harbi pahalı kotuleri değmez. Bence Çelik palas oteli hem ahşap işçiliği ve 50 civarı fiyatı ile cok daha kaliteli ve ucuz

www.gezikeyfi.net
0533 398 51 77

Fahri Yardımcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2007, 09:31   #21
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 23-08-2007
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 92
Galeri: 32
Şimdi İstanbuldan çıktık yola izmitte ve Düzce'de verdik mola geçtik safranbolu'ya. Peki bolu sınırları içerisnde yer alan Taraklı- Göynük ve Mudurnu ne olacak. Bence şöyle olsun. Sahilden ArtvinE gidilsin Sivas - Ankara üzeri dönülsün Beypazarı- Nallıhan - Mudurnu - Göynük ve Taraklı gezilsin Kazkıran geçidinden Sapanca'ya inilsin. Benim Beypazarı ve Safranbolu'dan da favori yerim Mudurnudur. Bu arada Mudurnuyu biraz geçince Sünnet göl atlanmayacak. Tarklı yerine Akyazı üzerinden gelinip Sülüklü göl yapılabilri Suzuz yayla veya Sultanpınar tarafları Acelya, yanık yayla gezilebilir ama bunlar için extra 3-5 gün lazım. Güzel ülkemin her tarafı cennet. Daha buralara bir adım atmayıp güzellikleri isviçrede Alplerde arayanları ve gidip tonla para harcayan bu insanları eseflede kınıyorum

www.gezikeyfi.net
0533 398 51 77

Fahri Yardımcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2007, 11:17   #22
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Sevgili Fahri arkadaş,
Onlar dönüşte, zaman kalırsa. Bu rotanın belli yerlerini yapmak isteyenler olabilir. Oraya kadar veya oradan sonrasını yapmak isteyenler olabilir. Bu gezginlerin tercihi olacak. Hedef Kastamonu, Sinop sonrası sahilden Macahelden çıkılacak. Dönüşte daha Tokat, Amasya, Bolu var. Katkınızı gidilen rota üzerinde yaparsanız seviniriz. Aslında ben genel rotayı Türkiye haritası üzerinde çizmek istedim ama Photoshop veya benzeri bir programım yok çizemdim. Akşam başka birşey deneyeceğim. Türkiye'nin cennetliği konusunda hemfikiriz. Bu bölümün amacı da insanları bu yöreleri gezmeye teşvik etmek değil mi zaten? Ama bu yerleri maalesef biz İstanbul lu gezginler yazıyor. Her bölüm sonrası 1 gün bilhassa bekliyorum ki yörede yaşayanlarda katkı da bulunsun diye. Ama ya okumuyorlar, ya da yazmaya tenezzül etmiyorlar. Benim esas üzüntüm budur.

kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2007, 11:54   #23
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
Sinop gerçekten görülmeye değer bir yer.Keşke daha çok tanıtılsa diye düşünürüm hep.

Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-12-2007, 18:30   #24
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Küre Dağları

Selam sanal gezginler,
Safranbolu dan sonra Kastamonu ve çevresini, Küre dağlarını ziyaret etmesek eksik kalır. Safranbolu'dan iki yol izleyebilirsiniz; Safranbolu-Pınarbaşı yapıp 63 km sonra Paşakonağında veya www.parkilica.com da gördüğünüz Park Ilıca tesislerinde kalabilirsiniz.
Birincisi fotolarda gördüğünüz gibi eski bir Türk evi , yataklarınız döşekler şeklinde, yanda kalanın horultusunu duyabilirsiniz, ama çok otantik bir atmosferde kalıyorsunuz. Tuvalet kapıları, dolap kapıları olanlardan (duş imkanı var). Hatırladığım kadarı ile 8 odası vardı. 20 kişi ağırlayabiliyorlar. Ama çevresi o kadar güzel ki, akşamları yemeklerde harika, sabahları kahvaltılarda. Burada sağa-sola gitme , Küre dağlarından bir nefes tatma şansınız var.
Park ılıca ise bangolow tarzı evler ve burası da güzel bir yer, tesisi gezdim ama ben Paşakonağında konakladım. Bir diğer rotada , Safranbolu-Kastamonu yapıp (103 km), Kastamonu da konaklama ve civarı gezmek. Kastamonu-Pınarbaşı arası 90 km. Gidip gelmektense Pınarbaşı-Küre dağları yapıp, Kastamonu’yu günü birlik gezip, Sinop da gece konaklamak daha iyi olur herhalde.
İsfendiyar Dağları olarak da bilinen bu sıra dağların bir bölümü, 2000 yılından beri milli park ilan edilmiş. Karadeniz nemli karstik (kolay eriyebilen kayalardan oluşan arazi) orman ekosisteminin en iyi örneğine sahip olan Küre Dağları koruma altında. Avrupa'nın 100 koruma alanı içerisinde olan Türkiye'ye ait 9 alandan birisi burası. Buraya kadar kitabi bilgi, bundan sonrası ben kulunuzun gözlemleri.
Pınarbaşı kastamonuya bağlı bir ilçe. Paşakonağı 200 yıllık konaklardan hani şu ebeveyn tuvaletleri dolaplarda saklı olanlardan. Hoş bir amcam hizmet veriyor. Konak karşısındaki selenderlerin bulunduğu alana gidip, civara doğru kısa bir yürüyüş yapın. Benim hiç görmediğim güzel güzel çiçekler var, karşıda da Pınarbaşı ayaklar altında. Her tarafta mor sarıçiçekler, gelincikler var. Sonradan isimlerini öğrendiğim dağcıl sığırkuyruğu (meğersem kendileri endemikmiş-zaten bu bölgede 100 ün üzerinde endemik çiçek varmış) ve bahçehezeranı ilk dikkatimi çeken çiçeklerdi. Hele bahçehezeranı mor renkleri ile çok çekici görünümde.
Paşakonağında odalar, Safranbolu ve Kastamonu konaklarının bütün özelliklerini taşıyorlar. Alt katta da bir mini konferans salonları var. Burası Dünya Doğayı Koruma Derneği (WWF) ve Kastamonu valiliğince restore edilmiş. Sedirler üzerine hazırlanmış olan yataklar çok rahat. Pınarbaşı içinde küçük bir yürüyüş yapabilirsiniz. Ilıca köyüne mutlaka uğrayın. Ilıca köyü, Pınarbaşına 10 km. Yol boyu her yer yeşillik, eski ağaçlar tüm heybetleri ile iyi ki geldiniz diyorlar. Yukarıya bakarak gidin, çünkü gökyüzünde avlanmaya çıkmış atmacaları görebilirsiniz. Orayı gezdiğim iki günde hayatımda doğada hiç görme şansımın olmadığı kartal, atmaca, şahin, karaca ve tavşan gibi hayvanları görme şansım oldu. Ilıca küçük bir köy ama ekoturizmin en güzel örneklerinden. Evler, insanlar ve doğa harika.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-12-2007, 18:44   #25
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Ilıca şelalesi küçük bir şelale ama karstik bir alanda olduğundan genişce bir havuz oluşturmuş ve burada yüzme şansımız oldu. Ilıca şelalesinde bir müddet yüzebilirsiniz.
Yakında bulunan Horma kanyonunun başlangıcına doğru, 30 dakikalık bir yürüyüşle varıyorsunuz. Horma kanyonu küçük bir parkur, 3,5 km lik. Kanyon boyunca Zıra deresi gürül gürül akıyor ve ileri de yüzdüğümüz Ilıca şelalesine dökülüyor.
Köyde en ilgimi çeken özellik kadınların yerel giysileri. Önce bayramlıkları sanmıştım ama konuşunca iş giysileri olduğunu söylemişlerdi. Vay süslü teyzemler vay ! Sizin bayramlıklarınız kim bilir nasıl güzeldir.
Buradan sonra Çatak Kanyonuna gidebilirsiniz. Çatak kanyonu Azdavay ilçesi içinde. İlçe merkezine 6 km. uzaklıkta ve bazı yerlerde yüksekliği yaklaşık 1000 mt yi buluyormuş. Geçilebilir uzunluğu ise 7 km . Bu kanyonu yürümek özel techizat ve özel beceri yoksa zor! Çok güzel bir yoldan çatak kanyonuna doğru yaklaşık olarak 30-45 dakika kadar yürümüştük. Çevrede bin bir çiçek var dersem, abartmam. Yürüyüş sonunda Çatak kanyonuna tepeden bakan noktaya geliyorsunuz. Manzara muhteşem.
Öğle yemeğini Azdavay da merkez lokantasında yiyin. Güzel bir çorba, arkasından etli ekmek yiyin. Etli ekmekleri çok güzeldi. Porsiyonları çok büyük, benim gibi yanlış yapıp, çorba ile etli ekmek arasına fasulye pilav sıkıştırmaya kalkmayın rahatsız oluyorsunuz. Azdavayın içini şöyle bir turlayın. Bu ilçede de esnafın çoğu kadın. Ne güzel bir görüntü oluyor. Aydın bir bölge.
Sırada Medil mağarası var. Medil mağarası, bu yöredeki Ilgarini mağarası yanında çok sönük. Ama Ilgarini mağarasına gitmek için mecburi bir 2 saat yürüyüş ve arkasından 2 saatlik bir dönüş var. Yani size en az bir yarım gün lazım. Medil mağarası Azdavay İlçe merkezine 8 km uzakta ve bu mağaraya araçla yaklaşabildiğimiz kadar yaklaşıp, sonra yürümüştük. Giderken hep yokuş yukarı çıkıldığından epey yorulmuştuk. Mağara niyetiniz varsa yanınızda fener götürmeyi unutmayın. Mağara görülmese de olur belki ama yol çok güzel. Rehbersiz biraz zor. Mağara içinde bir kilise kalıntısı olunca, orayı da talan etmişler. Doğanın milyonlarca yılda yaptığı güzelim sarkıkları ,define bulacağım diye mahvetmişler. Yazıklar olsun bu insanlara. İçerisi sarkıklar, aşağıya sarkan köklerle dolu, doğanın yaratıcılığına bir kez daha hayran olmuştum. Buradan Zümrüt köye gidebilirsiniz. Ama biz maalesef görememiştik. Uzun bir yolculuğa rağmen zümrüt köyünü bulamadık !!

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-12-2007, 18:50   #26
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Diğer bir gidilecek yerde Valla kanyonu. Tabii ki bahsettiğim Valla kanyonunun başı. Valla adı nereden geliyor, kimse bilmiyor. Kanyonun Pınarbaşına uzaklığı 22km. Minibüsle Muratbaşı Mahallesi'ne kadar o güzelim manzaralı yoldan gidiyoruz. Valla Kanyonu'na doğru yürüyerek iniyorsunuz. Tarlaların içinden geçtikten sonra 1.5km lik orman içi patika yoldan giderek Valla kanyonuna yukarıdan bakacağımız, Bakacak kayasına 30 dakikalık bir yürüyüşle varırsınız.. Sonunda bir yol ayrımından sağa dönüp kayalara çıkıyorsunuz ve Kanyon ayaklarınızın altında!!!! Manzara bir harika, fakat en ufak bir dikkatsizlik çok kötü sonuçlar doğurabilir. Kayalara çıktığınızda görünen manzara adeta insanın başını döndürüyor. Yükseklik korkusu olanlara kesinlikle tavsiye etmem!!! Devrekani ve Kanlıçay adlı iki dere bu kaya altında birleşerek tek su halinde Cide’ye doğru akıyı ve buradan da karadenize dökülüyor. Uzunluğu Cide İlçesi'ne doğru 12km. Yan duvar kayaları dik ve tam 90 derece, uzunluğuysa 800-1300m ye kadar ulaşıyor. Normalde kanyonun tamamının teçhizatsız geçilmesi imkansız. Ama bu kanyonu geçebilmeyi çok isterdim.
Sonraki konaklama Sinop. Tabii ki Kastamonu ziyareti ile…
Tüm agaclar.net ailesinin bayramını kutlarım..
Sağlıcakla kalın, Gezekalın.
Dr. Ümit Kuru

Eklenen Resimler
     

Düzenleyen kuru.umit : 19-12-2007 saat 22:19
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-12-2007, 18:56   #27
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Fotolara devam (küre dağları)

Eklenen Resimler
    
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-12-2007, 19:10   #28
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Küre Dağları

Küre dağları son fotolar.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-12-2007, 19:19   #29
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Haritalar

Eklenen Resimler
  
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-12-2007, 19:21   #30
Ağaç Dostu
 
zenfree's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-03-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5,657
Galeri: 341
Ümit Bey size de iyi bayramlar.

zenfree Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 09:01.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025