agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hastalık ve Zararlılar > Genel bitki koruma
(https)




Beğeni Düzeni20Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 27-04-2009, 08:53   #61
Ağaç Dostu
 
kürşad's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-10-2006
Şehir: Bayramiç / Çanakkale
Mesajlar: 949
Galeri: 25
Pestisit- canlı öldüren manasına geliyor.
insektisit- böcek öldüren manasına.

Pestisitler kısaca:
  • insektisit- böceklere karşı
  • afisit-afitlere karşı
  • fungisit-mantara karşı
  • mollusisit-yumuşakçalara karşı
  • nematisid-nematodlara karşı
  • avisit- kuşlara karşı
  • rodentisit- kemirgenlere karşı
  • herbisit- yabancı otlara karşı
  • akarisit- akarlara (örümceklere) karşı
kullanılan ilaçlardır.

kürşad Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-04-2009, 20:36   #62
-
 
Giriş Tarihi: 13-03-2009
Şehir: ist
Mesajlar: 27
Kursat olmadi: pesticid zararli bocek oldurendir. Bir pestisid asla fungucid olamaz. Insectisid bocek oldurucudur, o da herbisid degildir. Arastirdim biraz o bakimdan. Ama ilgin icin tesekkur ederim. Hirs papinca ogreniliyor, kolay gelsin..!

jale34 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-04-2009, 01:49   #63
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Alıntı:
pesticid zararli bocek oldurendir. Bir pestisid asla fungucid olamaz. Insectisid bocek oldurucudur, o da herbisid degildir.
Tamamem yanlış bilgi edinmişsiniz. Fungusitler de pestisittir, herbisitler de...
İnsektisit elbette herbisit değildir. Çünkü böcek öldürücüdür. Herbisit ise ot öldürücüdür.

Alıntı:
Arastirdim biraz o bakimdan
Kaynağınızı gözden geçirin. Kürşat Bey doğruyu anlatmış.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-04-2009, 13:56   #64
Ağaç Dostu
 
kürşad's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-10-2006
Şehir: Bayramiç / Çanakkale
Mesajlar: 949
Galeri: 25
Ben de tereddüte düştüm ve baktım ve wiki gibi sözlüklerde pest için böcek tanımı kullanılmış. İnternette bulduğumuz her kaynağa doğru gözüyle bakmamak gerekiyor demek ki. Akşam defterleri karıştıracaktım ki bir cevap daha gelmiş.

kürşad Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-05-2009, 23:13   #65
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 06-05-2009
Şehir: çanakkale
Mesajlar: 2
arkadaşlar ben pp33 adlı bir maddeyi araştırıyorum.etkili maddesi pp33 olan bir mantar ilacı.bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim

hasan çakmak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-05-2009, 14:00   #66
Ağaç Dostu
 
optimus's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-04-2009
Şehir: manisa
Mesajlar: 419
Arka balkonuma uzanan bir nar ağacı var. Henüz kapılarını çalmamakla birlikte bahçesinde nar ağacı bulunan bu evde bir yaşayan görmedim. Ağaçtan birşey yiyen yok, başında kurtlandı geçen sene meyveleri. Üstü yaprak bitiyle dolu olan ve benim arka balkonumda bir şey yetiştirmeme müsade etmeyen bu ağaç için etkili bir ilaç ismi önerebilir misiniz Sn.fmt79? Balkonumdan ağrı kullanmayı düşünüyorum, artık illallah ettim çünkü...

optimus Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-06-2009, 16:55   #67
Yeni Üye
 
zaferbelen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-05-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 9
arkadaşlar tüm sayfayı bir solukta okudum.Hiç soru sormadan bir çok yanıt aldım.Kendimi hazırlopçu gibi hissettim.Bilğilendirme çok güzel.Sanırım yazışan arkadaşların çoğu amatör çiftçi veya hobi için ilğileniyor.Bu işi büyük ölçekte yapanların asıl bilğilenmesi lazım.Hem kendi emekleri,hem toplum sağlığı ve hemde ülke çıkarı için.Emek veren herkesi kutluyorum.

zaferbelen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-06-2009, 20:38   #68
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 07-01-2009
Şehir: mersin
Mesajlar: 14
arkadaşlar selamün aleyküm,bana allah rızası için yardımcı olun,benim bagdem bagçem var yeni çıkan amarikan bagdemi.sincapdan ve kuştan inanın hiç hasat alamıyom.bu sincap.ve kuşun hangi ilacı var.ziirat mühendislerine gidiyom.**** tarım müdürlüne gidiyorum ilaç yok diyolar.ancak tüfenkle vuracan diyolar.bunlar için ilaç varsa ismini verirseniz çok sevinirim. a.menderesalparslan@hotmail.com.mj atarsanız çok teşekürederim saygılar.

ato33 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-06-2009, 14:22   #69
Ağaçsever
 
çakıcı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 31-03-2009
Şehir: mersin
Mesajlar: 40
sayın ato33,google sayfasında kuş savar olarak tarama yaptırırsan kuşlara karşı koruyucu elektronik cihazlar var onlar işini görür sanırım.

çakıcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-06-2009, 10:06   #70
Ağaçsever
 
yazsonu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-05-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 81
Asma ilaçlamasında kördüğüm

Son derece dikkat ederek, çiçek açma gününü saptadım ve tarım takvimime kayıt ettim.
Durum şu:

19 Mayısta çiçek açtı. Çiçekli dönemde ilaçlama yapamıyoruz. Ancak ilaçların prospektüslerinde her 14 günlük periyotda bir ilaçlama yapılması öneriliyor. Bugün ayın 7 si, halen çiçek dönemi sona eermediğig gibi, üzüm tanelerinin saçma iriliğine ulaşmasını da beklemek zorundayım. Yani kısaca bir aya yakın bir dönemde çiçek nedeniyle ilaçlama yasağı var. Bu arada hastalık bulaşırsa ne olacak???

yazsonu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 20:29   #71
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sağlığa zararlı olduğu için yıllardır eleştirilen bazı ziraî ilaçlara nihayet yasak geldi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, taze meyve sebzede kalıntı sorununa yol açan 135 farklı tarım ilacının 75’ini yasakladı. Söz konusu ilaçların üretim ve ithalatı, 1 Ocak 2009’dan itibaren durduruldu.

Böylece Avrupa ülkeleri ve Rusya’ya tarım ürünleri ihracatında büyük sıkıntıya sebep olan ziraî ilaç kalıntısı sorunu ortadan kalktı. Bu ilaçların kullanımı, insan ve çevre sağlığına verdiği zarar sebebiyle Avrupa Birliği (AB)’nde yasak. Birlik, uzun süredir Türkiye’nin de bu yasağa uymasını istiyordu. Türkiye ile AB ve Rusya arasında sık sık ziraî kalıntı sorunu yaşanıyor. Bu ülkeler, Türkiye’den alınan sebze ve meyveleri detaylı analizden geçiriyor. İçinde sağlığa zararlı ilaç kalıntısı tespit edilen ürünler gümrüklerden sokulmuyor. Tarım Bakanlığı’nın kararı, iç pazarda da daha sağlıklı sebze ve meyve tüketilmesini sağlayacak. Türkler de bundan sonra Avrupa standartlarında gıda tüketecek.

Tarım Bakanlığı’nın kararına göre yasaklanan 75 ilacın dışında kalan diğer zararlı ilaçlar da 2012 yılına kadar piyasadan çekilecek. Bunların yerine çevreye zarar vermeyen organik yapıda yeni bitki koruma ürünlerine ruhsat verilecek. Yasaklananlar arasında yüksek oranda zehir içeren ’amitraz ve endosulfan’ gibi aktif maddeler içeren ilaçlar da yer alıyor. Özellikle armutta kalıntıya yol açan amitraz, Avrupa’ya ihracatta ciddi sıkıntılara sebep oluyor. Halen stoklarda bulunan yasaklı ilaçlar bitene kadar kullanılabilecek. Uzmanlar, stoktaki ilaçların ancak iki yılda tüketilebileceğini belirtiyor.

Ziraî Mücadele İlaçları Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Murat Kantarcı, Tarım Bakanlığı’nın aldığı kararın doğru olduğunu düşünüyor. Kantarcı, "Düzenleme, kalıntı sorununun önüne geçmek için önemli bir adım. Ayrıca, meyve sebze ihracatını da son derece rahatlatır." dedi.

Murat Kantarcı, "AB’de meyve sebzede kalıntıyı izleyen ’Hızlı Alarm Sistemi’ var. Avrupa’ya ihraç edilen tarım ürünlerinde kalıntı çıkması halinde, bu sistem bütün üye ülkelere haber veriyor. Bunun sonucunda gelen ürünler daha sıkı denetleniyor. Dolayısıyla AB’nin riskli gördüğü ilaçları bizim de yasaklamamız lazım." değerlendirmesini yapıyor.

Kaynak: Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-06-2009, 21:42   #72
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sık sık Türk tarım ürünlerinin yabancı ülke gümrüklerinden “pestisitli” olması nedeniyle geri döndüğü haberlerini okuruz. Gümrüklerden geri dönen pestisitli bu ürünler iç pazarda arzı endam eder. Aslında bu ürünlerin geri dönmesi Türkiyeli tüketici açısından sevindirici bir durum. Çünkü:
İç pazara sunulan tarım ürünlerindeki pestisit konusunda hemen hiçbir denetimin olmaması ve kontrol tarım ilacı kullanımı, toplum sağlığını tehdit eden en büyük unsur. Tarım Bakanlığı’nın denetim sorunları ve zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak, ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde konuya bakışındaki endişe verici boyutun yanı sıra Sağlık Bakanlığı’nın koruyucu hekimlik yerine sadece arazı öteleme yani marazla ilgilenmek yerine hayatımızın ilaç firmalarının insafına terk etmiş olması manidardır.Bu bağlamda hemen tüm tarım ürünleri kullanılan ve bitki, hayvan ve daha da dönemlisi insan sağlığını tehdit edici pestisitlerle ilgili Wikipedia’daki Pestisit maddesini dikkatinize sunuyoruz.

Pestisit, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak, ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımlardır. Pestisit, kimyasal bir madde, virüs ya da bakteri gibi biyolojik bir ajan, antimikrobik, dezenfektan ya da herhangi bir araç olabilir. Zararlı organizmalar, insanların besin kaynaklarına, mal varlıklarına zarar veren, hastalık yayan böcekler, bitki patojenleri, yabani otlar, yumuşakçalar, kuşlar, memeliler, balıklar, solucanlar, ve mikroplar olabilir. Her ne kadar pestisitlerin kullanılmasının bazı yararları olsa da insanlar ve diğer hayvanlar için potensiyel toksisiteleri nedeniyle bazı sorunlarda yaratabilir.

Etki Mekanizması

Sistemik bir pestisitin mekanizması şu şekildedir: Pestisit bitki tarafından emildikten sonra bitki içinde yukarı (ksilem boyunca)ve dışarı hareket eder. Bu hareketin sonucu olarak bitki için sağlanan fayda artar. Buradan itibaren pestisit artık insektisit olarak adlandırılabilir. bu sistemik insektisit polan ve nektar ile etkisini gösterir. Etki gösterebilmesi, zararlı böceği öldürebilmesi için pollinatörlere ihtiyaç duyar.

Pestisitlerin Hayvanlar ve İnsanlar Üzerine Olumsuz Etkileri
Bir pestisid kimyasal bir madde ya da virüs veya bakteri gibi biyolojik bir ajan olabilir. Kimyasal pestisitlerin çoğu hedef organizmaya seçkin etkinlik gösteremedikleri için hedef organizma dışındaki organizmalarda da çeşitli hastalıklara yol açar hatta öldürücü olabilirler.

Birçok pestisit insanlar için de zararlıdır. Kullanıldıkları canlıların yiyecek şeklinde insanlar tarafından kullanılmaları sonucunda insanlarda yaygın hastalıklara ve istenmeyen sıkıntılı durumlara sebep olurlar. Kimyasal pestisitlerin ve etken maddelerinin akut toksik etkileri vardır.

Karbamatlar, organofosfatlar ve klorlanmış hidrokarbonları içeren bir çok pestisit genetoksik etkiye sahiptir. Tarım ile uğraşan ve pestisite maruz kalan insanlarda yapılan çalışmalarda bu bireylerde yapısal ve sayısal kromozom anomalileri ile kardeş kromatid değişiminde artmalar gözlenmiştir.

Pestisitlerin kronik etkisine maruz kalan tarım işçilerinde birçok genetik hasarın yanı sıra karaciğer, böbrek ve kaslarda bozukluklar görülmüştür. Pestisit’in canlılar üzerindeki etkisi fetal yaşamdan (doğmamış çocuk) itibaren başlamaktadır. Bu ilaçlar plasentadanfetüse geçmekte ve bunu sonucu olarak düşükler, hiperpigmente ve hiperkeratatik çocuk doğumları görülmektedir. Yapılan hayvan deneylerinde ise radyoaktif olarak işaretlenip anneye verilen pestisitin 5 saat sonra plasentadan fetüse geçtiği ve fetüsün göz, sinir sistemi ve karaciğerine yerleştiği gözlenmiştir.

Organofosfatlı ve karbamatlı insektisitler ise etkilerini doğrudan doğruya periferal ve merkezi sinir sistemi üzerinde göstererek canlı yaşamını tehdit etmektedir.

Birçok pestisit insana, hayvanlara ve çevreye verdiği zarar vermektedir. Bununla ilgili ilk çalışmalar 70’li yılların başında, UNEP Stokholm İnsan Çevresi Konvansiyonu’nu hazırlayan süreçte göstermişlerdir. 30 yıl sonra ABD, Avustralya, Kanada, Japonya ve Yeni Zellanda, uluslararası baskılara boyun eğerek küresel anlaşma taslağının oluşturulmasına karar vermişlerdir.

Bu çalışmalar kapsamında KOK (Kalıcı Organik Kirleticileri) olarak adlandırılan içlerinde tarımda da kullanımı yaygın olan birçok kimyasal ürün bazı özel durumlar hariç yasaklanmış ve KOK özelliği taşıyan yeni kimyasallarında üretilmesi yasaklanmıştır. Bu anlaşma kapsamında; aldrin, endrin, toksafen, klordan, dieldrin, heptakol, mireks, DDT ve endüstriyel kimyasallar olan heksaklorobenzen ve PCB’ler yasaklanmış ve stokları takip altına alınmıştır.

Tarım ilaçlarının kan hücreleri üzerine de olumsuz etkileri vardır. Organofosforlu insektisitler eritrositlerin (kırmızı kan hücreleri) membran özelliklerini değiştirerek eritrosit fonksiyonun engellemektedir. Diğer bazı pestisitler de eritrositlerin boyutlarının ve yüzey şekillerinin bozulmasına ve eritrosit antioksidan sistem enzimlerinin aktivitelerinin değişmesine sebep olmaktadır. Pestisitlerin en önemli etkilerinden biri de asetilkolinesteraz enzimini inhibe etmeleridir. Bu durumda alt beyin kökünde solunum kontrol merkezlerinin baskılanması ile canlı ölüme gider. Yine pestisitlerde yapılan bir araştırmada pestisitlerin TCA enzimlerinin (malat dehidrojenaz, süksinat dehidrojenaz) inhibe olmasına sebep olduğu bulunmuştur.

Pestisit Çeşitleri

İnsektisit: Böcek, haşerelere karşı kullanılan ilaçlardır.
Fungusit: Funguslara (Mantar) karşı kullanılan ilaçlardır.
Herbisit: Yabancı otlara karşı kullanılan ilaçlardır.
Mollusit: Yumuşakçalara karşı kullanılan ilaçlardır.
Rodentisit: Kemirgenlere karşı kullanılan ilaçlardır.
Nematisit: Yuvarlak solucanlara karşı kullanılan ilaçlardır.
Akarisit: Akarlara karşı kullanılan ilaçlardır.

Kanser 30 yaşın altında hızla artıyor! Neden acaba?


http://www.gidahareketi.org/Tarim-Ur...27-haberi.aspx

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-06-2009, 00:03   #73
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
izzeterisen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: Muğla-Ortaca
Mesajlar: 1,316
Galeri: 66
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi oğuz alper Mesajı Göster
Sağlığa zararlı olduğu için yıllardır eleştirilen bazı ziraî ilaçlara nihayet yasak geldi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, taze meyve sebzede kalıntı sorununa yol açan 135 farklı tarım ilacının 75’ini yasakladı. Söz konusu ilaçların üretim ve ithalatı, 1 Ocak 2009’dan itibaren durduruldu.
Sn oğuz alper ben bu ilaçların bir listesini hala bulamadım. Yardımcı olur musun.

izzeterisen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-06-2009, 00:09   #74
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.İzzeterisen ;

****** etken maddelerini bildiren listeyi ekliyorum . Bu listeye bağlı 900 ilaç bulunuyor.

Bakanlık tarafından üretimi ve ithalatı yasaklanan ilaç aktif maddeleri arasında, ``Alachlor, Ofurace, Difenzoquat, Aldicarb, Oxine-copper, Dimethipin, Endosulfan, Oxycarboxin, Endothal, Fentin hydroxide, Phenthoate, EPTC (ethyl dipropylthiocarbamate), Monolinuron, Primisulfuron, Ethirimol, Permethrin, Quizalofop, Fenpiclonil, Pyrazophos, Resmethrin, Simazine, Sethoxydim, Fluazifop, Vinclozolin, TCMTB, Flubenzimine, 1,3-Dichloropropene, Thiazafluron, Methoprene, Bromacil, Norflurazon`` bulunuyor.

TİSİT Derneği Başkanı Harun Kipge, yaptığı değerlendirmede, bakanlığın AB`ye uyum amacıyla getirdiği üretim ve ithalat yasağından en fazla yerli üreticilerin etkileneceğini söyledi. Bakanlığın yasakladığı 74 ve yasaklama yönünde incelemelerini sürdürdüğü 55 aktif maddeye dayalı 900 ruhsatlı ürünün bulunduğunu belirten Kipge, bu ruhsatların 800`ünün yerli ilaç üreticilerine ait olduğunu bildirdi. Türkiye`nin, tarımsal ilaç üretiminde kullandığı aktif maddelerin yüzde 90`ından fazlasının ithal edildiğini, yani aktif madde açısından dışa bağımlı olduklarını anlatan Kipge, yerli firmaların bu aktif maddeleri alarak jenerik ilaç ürettiğini kaydetti.
AB`ye uyum amacıyla yasaklanan bu aktif maddelerin büyük bölümünün halen ABD dahil gelişmiş ülkelerde kullanıldığını belirten Kipge, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`nın yasaklama kararı alırken sektör ile görüş alışverişi yaptığını, ancak, sektörün ``ülke çıkarlarını dikkate alarak, fedakarlıkta bulunduğunu ve yasak kararına olumlu görüş bildirdiğini`` söyledi
AB`nin aktif maddelere ilişkin yasak listesini düzenlerken, firmalardan ``aktif maddelerin insan ve çevre sağlığına etkileri``ni içeren bazı belgeler istediğini, firmaların da özellikle 20-30 yıl önce piyasaya sundukları, daha sonra da alternatifini geliştirdikleri ilaçlar konusunda, ticari kaygılarla bu belgeleri sunmadığını, takibini yapmadığını anlatan Kipge, dolayısıyla bu maddelerin, insan ve çevre sağlığına olumsuz bir etkisi olmasa bile, istenilen belgeler sunulmadığı için yasak kapsamına alındığını kaydetti.
AB`nin, şimdiye kadar 135 aktif maddeyi yasak kapsamına aldığını belirten Harun Kipge, şu bilgiyi verdi:
``Yasak kapsamına alınan aktif maddelerin yüzde 90`ı, firmaların 30-40 yıl önce ürettiği, yeterince ticari kar elde ettiği, artık diğer ülkelerde jenerik ilaçları üretilen aktif maddeler. Firmalar, AB`nin istediği belgeleri sağlamanın maliyetinin 5-10 milyon avro olduğunu söylüyor. Yeterince ticari kar elde edilen bu aktif maddeler yerine yeni geliştirilen alternatif maddeleri daha çok satabilmek için eski ürünleri takip etmiyor. Belge vermeyince AB bunları, çevre ve insan sağlığına zararlı olmasa bile yasak kapsamına alıyor. Zaten AB`nin yasak listesi kesin değil. Firma daha sonra bu belgeleri sununca, o etken madde yasak listesinden çıkıyor. Söz gelimi, AB`nin yasak listesi yayımlandıktan sonra, listede bulunan 4 ürüne ilişkin gerekli belgeler sunuldu ve AB bunları görüşmeye, değerlendirmeye başladı. yani yasak listedeki aktif maddeler insan ve çevre sağlığı açısından kesinlikle zararlı diye bir şey yok. Firmaların takibi ile de ilgili..``
AB`nin yasaklama kararında, firmaların ticari kaygılarının ne derece etkili olduğu konusunda bir örnek veren Kipge, bir firmanın alternatif ilaç geliştirdiği için daha önce ürettiği kimyasalı takip etmeyerek yasak listesine aldırdığını anlattı.
İngiltere`de buğday hastalıklarında kullanılan ve AB`nin yasakladığı bir aktif maddenin de yine İngiltere Sağlık Bakanlığı tarafından insanlarda hastalık tedavisi amacıyla ruhsatlandırıldığına işaret ederek, yasaklama kararında ``insan ve çevre sağlığına etkisinin`` tek etken olmadığını vurguladı.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`nın yasak listesine aldığı aktif maddeler arasında bulunan ``1,3-Dichloropropene`in, özellikle seralarda nematodlara karşı kullanılan çok önemli bir ürün olduğunu ve tarımsal üretimin devamı açısından kullanımının zorunlu olduğunu vurgulayan Kipge, AB`nin bu ürünü, tekrar değerlendirme listesine aldığını, ancak bakanlığın yine de yasakladığını söyledi.

http://www.haberortak.com/Haber/Cevr...rine-yasak.php

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-06-2009, 00:15   #75
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
TİSİT Derneği Başkanı Harun Kipge yaptığı açıklama çok ilginç . Vay Halimize !!!

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-06-2009, 00:23   #76
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
izzeterisen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: Muğla-Ortaca
Mesajlar: 1,316
Galeri: 66
Tamamı yok mu acaba?

izzeterisen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-06-2009, 00:25   #77
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Genel liste yayınlanmadı. Etken maddeleri yayınlandığı için tam listeyi bulamıyoruz.

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-06-2009, 22:46   #78
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Tarım ilaçları reçete ile satılmalı'

Antakya Tarım Platformu Başkanı İrfan Hatipoğlu, tarım ve hayvan sağlığı ilaçlarının mutlaka reçeteli satılması gerektiğini söyledi.

ANTAKYA - Reçete ile ilaç satışından rahatsız olanların kaygılarının ekonomik nedenlerden kaynaklandığını belirten Tarım Platformu Başkanı Hatipoğlu, reçetesiz ilaç satışlarının Türkiye`deki toprakların ve hayvanların zehir deposu olmasına neden olduğunu kaydetti
Tarım topraklarının ağır metallerle ve tarım kimyasallarıyla verimsiz hale getirildiğini vurgulayan Hatipoğlu, denetimsiz kullanılan tarım ilaçlarının yalnızca toprağı zehirlemekle kalmadığını, aynı zamanda akarsularla göllere, denizlere ulaşarak deniz canlılarının da ölmesine neden olduğunu ifade etti. Hayvan sağlığında kullanılan antibiyotiklerin de serbestçe satılmasının hayvanları antibiyotik deposu haline getirdiğine dikkat çeken Hatipoğlu, `Bu durum, antibiyotik deposu olan et ve sütleri tüketen insanlarımızın sağlığını olumsuz etkilemektedir. Hayvan sağlığı ilaçları da izlemeye alınmalıdır. Reçetesiz satışa izin verilmemelidir` dedi. Tarım Bakanlığı`nın bu konudaki uygulamalarını desteklediklerini vurgulayan Hatipoğlu, çiftçiler ile tarım ilacı satıcılarının da bu uygulamaya alışmak zorunda olduklarını belirtti.

Reçetesiz ilaç satışını hiçbir ziraat mühendisi ve veteriner hekimin savunamayacağını anlatan Hatipoğlu, reçetesiz ilaç satışını savunmanın ülke tarımına ve halk sağlığına ihanet olduğunu belirtti.

http://www.roa-turkey.com/Gazete%20ROA.html

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 15:16   #79
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-01-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 743
Galeri: 56
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Oğuz Alper Mesajı Göster
Genel liste yayınlanmadı. Etken maddeleri yayınlandığı için tam listeyi bulamıyoruz.
Bu liste yardımcı olur mu?
Evlerde ve küçük bahçelerde(Hobi bahçeleri) kullanılabilir.



Handelsbezeichnung Wirkstoff Wirkungsbereich in Haus und
Kleingarten zulässig

Ticari İsmi Etken Madde Kullanım Alanı
2,4-D Berghoff 2,4-D Herbizid
Aagrano GW Imazalil Fungizid
Aagrano UW Carbendazim + Imazalil Fungizid
Aatiram 65 Thiram Fungizid
ABSOLUTE M Diflufenican + Flupyrsulfuron Herbizid
Acanto Picoxystrobin Fungizid
ACANTO Prima Cyprodinil + Picoxystrobin Fungizid
ACCENT Nicosulfuron Herbizid
Achat Propiconazol Fungizid
Aco.sol PY-Z Pyrethrine Insektizid
Acrobat Plus WG Mancozeb + Dimethomorph Fungizid
ACTARA Thiamethoxam Insektizid
Actellic 50 Pirimiphos-methyl Insektizid
Activus Pendimethalin Herbizid
AGENT Propiconazol + Fenpropidin Fungizid
AGIL-S Propaquizafop Herbizid
Agrimek Abamectin Akarizid, Insektizid
Agroxone MCPA Herbizid
Aktuan Dithianon + Cymoxanil Fungizid
Aktuan Gold Dithianon + Dimethomorph Fungizid
Aliette WG Fosetyl Fungizid ja
Alister Diflufenican + Iodosulfuron + Mesosulfuron Herbizid
Allflor Unkrautvernichter mit Rasendünger 2,4-D + Dicamba Dünger, Herbizid ja
Allflor-Schneckenfrei Metaldehyd Molluskizid ja
Alto 240 EC Cyproconazol Fungizid
Alverde Metaflumizone Insektizid
Amario MCPA + Clopyralid + Fluroxypyr Herbizid
Amistar Azoxystrobin Fungizid
AMISTAR Opti Chlorthalonil + Azoxystrobin Fungizid
Aniten Super Ioxynil + Mecoprop-P Herbizid


Mittel-Liste Suche Seite 1 von 37 Seiten Anzahl Mittel: 1090

Sergüzen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 15:18   #80
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-01-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 743
Galeri: 56
Listenin tamamı 37 sayfa.

Sergüzen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 15:22   #81
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.Sergüzen ; Liste için teşekkürler.

Şu cümlenizi açıklarsanız sevinirim .(Evlerde ve küçük bahçelerde(Hobi bahçeleri) kullanılabilir.) Saygılar

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 15:23   #82
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-01-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 743
Galeri: 56
devamı

https://portal.bvl.bund.de/psm/jsp/L...=1248522971058

Sergüzen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 15:31   #83
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-01-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 743
Galeri: 56
Almanyada bazı ilaçların ev bahçelerinde kullanılması sakıncalı görülüyor, fakat bu ilaçlar tarlalarda kullanılabiliyor.
Ana metinde her ilaç hakkında geniş almanca bilgi var.

Sergüzen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 15:33   #84
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Liste için tekrar teşekkürler. Sevgiler

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 16:40   #85
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-11-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 343
Naftocine

İnternet üzerinden aldığım tropik bitki tohumlarını çimlendirirken, çimlenme oranını arttırmak için kullanmak üzere bir ilaç aldım. Karaköy'deki tarım ilacı satan eczanelerden birine sorduğumda bu iş için Naftocine adlı bir ilaç önerildi. İlacın üzerinde "Bitki gelişim düzenleyicisi (stimulant) sulu solüsyon" yazıyor. İçerik listesinde yazanlar ise şöyle:
Litrede 1 gram Sodium 5-nitrogualacolate
Litrede 2 gram Sodium ortho-nitrophenolate
Litrede 3 gram Sodium para-nitrophenolate
Litrede 25 gram Sodium -1-napthalenacetate
Tohumdan itibaren bitkinin gelişiminin her aşamasında kullanılabiliyormuş. Ancak sanırım zehirli bir madde. Böyle bir ilaç hakkında bilgi sahibi olan var mı? Sizce kullanımında sakıncalar olabilir mi?
Noni tohumlarını (ve diğer tohumları) çimlendirirken kullanmak için uygun bir ilaç arıyorum.

polatuz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 17:54   #86
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 16-06-2009
Şehir: Usa
Mesajlar: 163
arkadaşlar ben tarım ilaçları satan ziraat muhendisiyim
zaten bu ilaçları satma yetkisi sadece ziraat muhendislerinde
elbette kimyasallar zararlıdır ama bunuda bilmek lazım ki onlar olmasa hiç bir çiftçi ürün alamaz
ben herzaman müşterilerime şu örneği verim ekmek bıçağı çok faydalı bir aletir ama onu insan öldürmede kullanırsanız dünyanın en zararlı aleti olur biz ilaçları biliçli kullandırmaya çalışıyoruz ayrıca çok ilaç kullanımı çiftçi hiç bir faydası yoktur
onun için sebzelerinizi nol suyla yıkadıktan sonra afiyetle yiye bilirsiniz paronaya kapılmanıza gerek yok
birbay arkadaşımızın mide bulantısına gelince bence o ilaçtan değil köpürtüğü madedendir

sarge Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 19:09   #87
Ağaç Dostu
 
hizals's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-05-2007
Şehir: Antalya
Mesajlar: 320
Galeri: 4
Sn Oğuz Alper ,

Önceki mesajlarınızda yazdıklarınıza bir birey olarak katılmak mümkün olsa da bir mühendis ya da ihracat işinde çalışan bir mühendis olarak katılmak ne yazık ki mümkün değil. Google'dan yaptığınız kimyasal harici tüm mücadele yöntemleri Türkiye'de uygulanamıyorsa biliniz ki bu adaptasyon sorunu ile alakalıdır. Bizim enstitülerimiz , bizim Tarım il müdürlüklerimiz veya laboratuarlarımız işlerini ciddi olarak yapan kurumlardır. Sizin google da bulamayacağınız binlerce uygulama denenmiş olabilir Türkiye'de ancak başarı sağlanıp sağlanmadığını ancak uygulaması devam eden mücadelelerde görebiliriz.
Ayrıca size ufak bir hatırlatma yapayım. Her yıl ürünlerimiz yurtdışında reddediliyor. Bunların altında sadece ilaç kalıntısı yattığını düşünüyorsanız olayı çok ama çok basit tarif ediyorsunuz. Avrupa ya da diğer ülkelere yapılan ihracatta her partiden alınan numuneler analiz ettirilir ve sonuçları ihracatcıya bildirilir. Bunu düzenli olarak ihrcatcı kendisi de yapar. Kaldı ki ihracatcı firma GLOBALGAP sistemine dahil edip kendi kontrolünde bulundurduğu üreticilerin ya da bölgelerin dışında zaten ürün almaz. Eğer ürün azlığı nedeniyle bunların dışında ürün alımı söz konusu olacaksa bu analizler daha sık hale getirilir. Bir nevi risk analizi gibi düşünün. Hiç bilmediğiniz bir bölgede 10 analiz yapılıyorsa senelerdir kontrolü sizde olan bahçelerde belki de hiç analiz yapılmıyor.
Ayrıca bir konuda gerçekten yanlış anlaşılma söz konusu sanırım. Kimyasallar doğru zamanda kullanılıp , doru dozda uygulanıp , doğru zamanda hasat edilmesi durumunda 0 kalıntı ile meyve sebze üretilmektedir. Pazarlarda yediğiniz çoğu ürünler ihracat fazlası ya da ihracat kalitesinde olmayan 2.sınıf ürünlerdir. bunlarda bir nevi ihracata yönelik kontrollerle üretilmiş ancak sadece üzerinde yağmur sonucu çatlak , dal sürtmesi vb zararlar olduğu için iç piyasaya sürülmüş ürünlerdir. Eğer illa ki yediklerinizin detayını bilmek istiyorsanız piyasadaki tüm süpermarketler üretici bazında izlenebilirlik sistemine sahiptir. Migros,Metro, Kipa gibi marketlerden aldığınız domatesi hangi serada üretilip hangi ilaçların ne zaman kullanıldığı gibi bilgilere rahatlıkla ulaşabilirsiniz. google da bence bunları da araştırmalısınız.
Ülkemizin üreticisi 20 yıl öncesindeki gibi gözünü kapatıp ilaç atan bir yapıya sahip değil. Devlet kuruluşları sistemi koyar , ihracatcı firmalar bu sistemi yaşatırlar. Biz her yıl üretici eğitimleri düzenleyip Türkiye'nin 4 bir yanında binlerce kilometre yol yapıp üreticilerin o yıl ki kalıntı limitlerine uygun ve insan sağlığına zararlı olmayan ilaçları kullanmaları konusunda bilgilendiriyoruz. Ama tabi ki 100 üreticiden 5 i hala daha kendi bildiğini okur ona yapacak birşey yok. Ancak %5-10 larda gezen bir oranı genele vurup bu şekilde ağır eleştiriyi ne üreticimiz ne ihracatcımız ne de kurum ve kuruluşlar hakediyor.
Ülkemizde her sektörde oldğu gibi yaş meyve sebze sektöründe yüz karası sayılabilecek firmalar olmuştur olacaktır. Ancak bunlar asla sektörü temsil edemez. İyiden misal kötüden emsal olmaz diyelim.
Biraz daha ılımlı düşünürseniz çok daha bilgilendirici ve yapıcı şekilde bu konu başlığı tartışılabilir.

Tarım bakanlığı ocak ve ağustos olmak üzere yasaklanan ürünler ile ilgili 2 ayrı liste yayınlamıştır. KKGM sitesinden listelere ulaşabilirsiniz.

hizals Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 19:55   #88
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.Hizals ;

Çeşitli marketler zincirlerine bende üretici olarak ürün teslim etmekteyim. Prosedürlerin nasıl işlediğini gayet iyi biliyorum. Diğer ihraacat firmalarına da satış yapmaktayım.

İlaç atılmamış bölümden numunelerin götürüldüğünü ve talep edildiğine bizzat şahit olmuş bir kişiyim.

Bu yüzden hassasiyetimi daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.Normal de bu numunelerin seradan hasat yapılmadan önce Tarım Bakanlığının görevlileri tarafından seranın farklı bölgelerinden örnekler alıp götürmeleri gerekir.

Ben bunun böyle yapılmadığına ve ihracat firması tarafından kendi ofisinde görevlilere teslim edildiğini de gören ve bilen olarak hassasiyetim tüm bu sebeblerden dolayıdır.

Tüm marketler veya ihracatçılar bunu yapıyor anlamında sakın algılanmasın bu söylediklerim.

Kimyasal ilaçların kabul edilebilirlik ppm oranları yani resudi oranlarını sizde biliyorsunuzdur.

Üretici sistemik ilaçları kullanırken hastalığın devam etmesi sebebiyeti ile dozajları aşmak durumunda kaldığını bunun sonucunda da kalıntı problemleri doğmaktadır.

Bazı üreticilerinde ilaçların hasat süresine dikkate almadan topladıkları da ayrı bir gerçektir.Yine bunun sonucunda kalıntı problemleri doğmaktadır.

Yurt dışına gönderilen a kalite sebze ve meyve ilaç kalıntısından yakalandığında imha edilmesi gerekirken neden yurt içine nasıl ve hangi yöntemlerle geri çevrildiğini de ayrıca merak ediyorum.

Bu geri çevrilen tırların içerisindeki kalıntılı ürünleri bizlere yediriyorlar. Yoksa pazarlarda tüketilen 2.sınıf meyve ve sebzeden bahsetmiyorum.

Başka bir diğer sorun Domatese ruhsatlı kimyasal ilacın biberde ruhsatı olmaması ve yurt dışında özellikle Rusya da Analiz raporunda tesbit edilmesi ve bunun gibi bir sürü örnekler.

Acaba bir tüketici sizin bahsettiğiniz izlenilebilir seralarda üretilmiş domatesi , salatalığı ( özellikle salatalık ) veya diğer ürünleri marketten noter eşliğinde alıp paketlenip mühürlendikten sonra akredite olmuş bir labaratuvarda kalıntı raporu tahliline soktuğunda neler olabilir ne sonuçlar çıkabilir ben çok merak ediyorum. İşlerimin yoğunluğu azaldığında tüketici olarak bunu yapmayı da düşünüyorum.

Umarım kendimi size ve bu konu başlığını takip eden kişilere biraz daha ifade edebilmişimdir.

Sevgiler

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 20:23   #89
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-01-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 743
Galeri: 56
48 numaralı mesajda verdiğim sitede ilaçlar ve kalıntı miktarları , üretici ve tüketici için gerekli olan birçok bilgiler mevcut. Kanunlar, yönetmelikler, sınır değerleri vs.. Yurt dışına ihracat yapan üreticilerimizin işine yarayabilir.

Sergüzen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2009, 21:03   #90
Ağaç Dostu
 
hizals's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-05-2007
Şehir: Antalya
Mesajlar: 320
Galeri: 4
Hassasiyetiniz öyle bir noktaya gelmiş ki bardağın sürekli boş tarafına bakmaya başlamışsınız. Üretici olduğunuzu bilmiyordum bu mesajınızda öğrenmiş oldum. Bir üretici olarak bu işin içinde bir insan olarak bunları söylemeniz daha da üzdü beni.
Öncelikle her ürünün raf ömrü bulunur ve bu raf ömrü sınırları içinde ihracat gerçekleşir. Örneğin hasat edilen bir ürün ersi gün üretime alınıp paketlenip aynı gün hasat edilirse kiraz için konuşursak yaklaşık 21 gün sürede tüketilmiş olması gerekir.(soğuk zincir koşullarında hasat edildiği formunu koruyarak) 4-5 günlük yol sonrası indirilen ürün 1-2 gün marketlere dağılması sürer ve 1 haftada reyonlara ulaşır. Yani ürünün satılıp tüketilmesi için 2 haftalık süre kalır. bu en hızlı ihracat koşulları için geçerlidir. Diyelim ki analizler sonucu çok tehlikeli değerlerde kalıntı tespit ve parti reddedildi. İnceleme raporu tamamlanana kadar ekspertiz yapılması, tüm izlenebilirlik kayıtlarının gözden geçirilmesi ve karşılıklı mutabakat sağlanmadan o parti hiçbir şekilde bulunduğu yerden oynatılamaz. Çünkü her yerde olduğu gibi Avrupa'da da uyanık ithalatçılar sırf Türk ürününü baltalamak için sahte raporlar düzenleyip sanki üründe kalıntı varmış gibi ya da reklamasyon yedirip fiyatını düşürmek için çürük çarık çatlak ürün gelmiş gibi senaryo üretirler. Bunu en iyi Rusya yapıyor o da hem siyasi hem ticari sebeplerdendir.
Rusya bizim ürünlerimizde Avrupa MRL değerlerinin 10 da biri kalıntı çıktığında partiyi ve ihracatı durdururken aynı Rusya Azerbaycan'dan aldığı meyvelerde kurt değil köpek çıksa kabul ediyor. Nedeni ise çok basit petrol ve gaz alışverişi
Ruhsatsız ilaç kullanımı üreticilerin kabahati değil tamamen ilaç bayin düzensizliğindendir. İlaç bayilikruhsatının kiralanması sonucu dükkanı açan veya dükkanın başında duran mühendis olmayan , bitki koruma hakkında sadece ilaç firmalarının satış marjlarını dikkate alarak satış yapan kişiler bu işi körüklemektedir. (bilinçli yapanları tenzih ederim)
İzlenebilirlik konusunda noteri yanına alıp bunu ispat etmiyor oluşu tüketicinin insiyatifinde olan bir durumdur. Şikayet eden birisi bunu yapıp ispat ederse sistemin eksikliklerini giderecek önlemler ortaya çıkabilir. Ancak ben süpermarketlerden alınan ürünlerde ilaç kalıntısı çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü hiçbir büyük market zinciri kalıntı olan bir ürünü bünyesine katacak kadar amatör mal kabul sistemine sahip değildir. İhracatcılar ya da marketlere ürün yapan kuruluşların denetimlerinde (ciddi olanlardan bahsetmekteyim) ne gibi zorunlulukları yerine getirmesi gerektiği ile ilgili detayları standartların içinde görebilirsiniz.
Ancak insanoğlunun doğasında var , ne olursa olsun en iyisi kendi yaptığıdır.

hizals Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 09:33.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024