Etkinlik Duyuruları 2005-2008

[ilker_eroglu]

Selamlar;

Çok hoş Tsm parcalari var siteden dinliyebiliyorsunuz.

Toplam 1806 adet Tsm parcasi iyi dinletiler.

Saygılarımla

İlker


http://www.radyotsm.com

[COYOTE]

Teşekkürler Ağaçlar nette vakit geçirirken çok iyi gidiyormuş..

[ahmeter]

Teşekkürler . Super

[aliozturk]

KONSER

SERAP TAMAY & SANART PROJECT


Yer : Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi
Tarih : 13 Mart 2008 Perşembe
Saat : 20:00
İzmirli müzisyenler tarafından kurulan gurup Arjantin, Peru, Bolivya, Meksika gibi Güney Amerika folklorik müziklerinin yanı sıra, İspanyol, Balkan, Grek Rebetiko ve Türk Halk müziklerinin sözlü ve enstrümantal örneklerini başarı ile icra etmektedir.
“Yeni Dünya’dan Akdeniz’e” isimli konserlerinin bu yıl ikincisini gerçekleştirecek olan gurupta,
SERAP TAMAY - VOKAL
İSMET TEZCAN - GİTAR
ALİ ÖZTÜRK - GİTAR / CHARANGO
ONUR TOPOĞLU - VİYOLONSEL
TOLGA KULAK - KEMAN
yer almaktadır.

Davetiyeler :
E.Ü. Atatürk Kültür Merkezi Gişe (konak) 483 85 20
Sanart Kültür ve Sanat Merkezi (alsancak) 464 78 48
Deta Piyano (alsancak) 464 45 66
Pan Kitapevi (Karşıyaka) 369 11 99
Bor Müzik Guitar Shop (Çankaya) 446 42 54
Trigon Music Club (Çankaya) 425 14 35

[aliozturk]

MUAMMER KETENCOĞLU’DAN İZMİR HATIRASI KONSERİ

Ege ve Balkan müziklerinin en tanınmış yorumcusu, akordeon ustası Muammer Ketencoğlu, İzmir Hatırası konseriyle Atatürk Kültür Merkezi’nde Sanart Kültür ve Sanat Merkezi’nin katkılarıyla İzmirli müzikseverlerle buluşuyor.
Eski İzmir’den Türk, Rum ve Yahudi türkülerini bir araya getiren İzmir Hatırası adlı albüm, Kalan Müzik’ten Ocak 2008’de çıktı. Albümde, Ketencoğlu’nun titizlikle araştırdığı ve kalabalık bir müzisyen kadrosuyla seslendirdiği birbirinden güzel eski İzmir türküleri yer alıyor.
5 Aralık Cuma akşamı saat 20:00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek konserde Muammer Ketencoğlu ve Zeybek Topluluğu dinleyenlere unutulmaz bir İzmir türküleri gecesi yaşatacak.

MUAMMER KETENCOĞLU VE ZEYBEK TOPLULUĞU

Muammer Ketencoğlu ve Zeybek Topluluğu 1996’da kuruldu. 2002’ye dek Yunanca rebetiko şarkıları seslendirdi. 2002’den bu yana Anadolu'dan Türkçe ve Rumca zeybekler, halk türküleri ve İzmir tarzı rebetikolardan oluşan özel bir repertuarı sahneye taşıyor. Geleneğe saygıyı temel alan topluluğun müziğinde çağdaş etkiler de hissediliyor. Topluluk yurt içinde verdiği konserlerin yanı sıra Yunanistan, Fransa, Belçika, Kıbrıs, Almanya ve Hollanda’da birçok festivale ve kültürel etkinliğe katıldı.

Gurupta,

• Muammer Ketencoğlu Akordeon, Vokal
• Erdem Şentürk Ud
• Özgür Koban Keman
• Deniz Ketencoğlu Vokal
• Stelyo Berber Vokal
• Rahmi Göçmen Vurmalılar

yer almaktadır.

BİLETLER:

• SANART KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ (ALSANCAK) 464 78 48
• YAKIN KİTABEVİ (ALSANCAK) 421 81 69
• D & R (ALSANCAK) 464 10 15
• D & R (KARŞIYAKA) 364 23 63
• PAN KİTAPEVİ (KARŞIYAKA) 369 11 99
• DO – RE MUSİC (ALSANCAK) 421 83 12
• E.Ü ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ (KONAK) 483 85 20
• BOR MÜZİK GUITAR SHOP (ÇANKAYA) 446 42 54
• TRİGON MUSİC CLUB (ÇANKAYA) 425 14 35
Temin edilebilir

[Yücel Özlem]

Üyelerimizden Sevgili Yürüyen Bulut'un, bir etkinliğini sizinle paylaşmak istedim.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen "1. Erciyes Zirvesi-2008 Yerel Yönetimler, Medya, Çevre ve Turizm Buluşması" konulu panelde, Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki´ye Kızılderili Şefi Seattle´nin 150 yıllık emanet mektubu takdim edildi.

Kaynak:1
Kaynak:2

[Yücel Özlem]

Yürüyen Bulut (soldaki) ve Kızılderili Kardeşi, Donkişot.


Mektup verilirken.

[Yücel Özlem]

Olayı Haber yapanlar, sanıyorum çok bilinen bir belge olduğu için, mektubun içeriğinden bahsetmemişler.

1854 yılında ABD Başkanı Franklin Pierce, yazdığı bir mektupla, Amerika’ya gelen beyaz göçmenlere toprak bulmak amacıyla, Kızılderililerden toprak istemiş ve "bu isteği kabul edilecek olursa Kızılderililere rahatlıkla yaşayabilecekleri bir bölgenin ayrılacağını bildirmiştir.

Topraklarının büyük bir bölümü zaten beyazlar tarafından zorla ellerinden alınmış olan Duwarmish Kızılderililerinin Reisi Seattle bir söylemiyle ABD Başkanına yanıt vermiş ve bu yanıt mektup olarak ABD başkanına gönderilmiştir. Mektubun aslı Amerika, Seattle, Squamish Müzesi’nde korunmaktadır.

İnsan ve doğa diyalektiğini en güzel dile getiren metinlerden biri olarak günümüzde değeri daha çok anlaşılmaktadır.

Yale, Sorbon, Oxford ya da bir başka okuldan mezun olan ünlü bir düşünürün sözleri değil bunlar. Nobel ödülü kazanan bir edebiyatçının da değil. Beyaz adamın “kafa derisi avcıları”, “vahşi”, “barbar” ilan ettiği Kızılderililerin şefi Seattle'nin “uygar” beyaz başkan'a mektubu:

ŞEF SEATTLE’IN MEKTUBU

Yüzyıllardır halkımın üzerine merhamet gözyaşları döken şu sonsuz gökyüzü bir gün değişebilir. Bugün açık gözüken gökyüzü yarın bulutlarla kaplanabilir. Sözlerim, asla yer değiştirmeyen yıldızlar gibidir.

Şef Seattle her ne söylerse Washington'daki büyük Şef ona, güneşin ya da mevsimlerin dönüşüne
inandığı ölçüde inanabilir. Washington’daki Büyük Şef bize dostluk ve iyilik dilekleriyle birlikte
bizden topraklarımızı satın almak istediğini bildirmiş. Onun, bizim arkadaşlığımıza çok fazla ihtiyacı olmadığının farkındayız.

Merak ediyoruz ki gökyüzünü ve toprağın sıcaklığını nasıl satın alabilir ya da satabilirsiniz? Bunu anlamak bizler için çok güç.

Bir zamanlar insanlarımız bu topraklara tıpkı rüzgarda kıvrımlanan deniz dalgalarının kabuklu kum yüzeyleri kapladığı gibi yayılmışlardı. Çok uzun zaman geçti ve o büyük kabileler artık hüzünlü bir anı oldu.

Bu toprakların her parçası halkım için kutsaldır. Çam ağaçlarının parıldayan iğneleri, vızıldayan böcekler, beyaz kumsallı sahiller, karanlık ormanlar ve sabahları çayırları örten buğu; halkımın anılarının ve geçirdiği yüzlerce yıllık deneylerin bir parçasıdır. Ormandaki ağaçların damarlarında dolaşan su, atalarımızın anılarını taşır; biz buna inanırız.

Beyaz adamın ölüleri yıldızlar arasında yürümeye gittiklerinde, doğdukları ülkeyi unuturlar. Bizim ölülerimiz bu güzel dünyayı asla unutmazlar. Çünkü o Kızılderili’nin anasıdır. Biz dünyanın parçasıyız ve o da bizim parçamız. Güzel kokan çiçekler bizim kız kardeşlerimizdir; geyik, at, büyük kartal, bunlarsa bizim erkek kardeşlerimiz, kayalık tepeler, çayırlardaki ıslaklık, tayın vücut ısısı ve adam, hepsi aynı aileye aittir.

Büyük Beyaz Reis bize rahat yaşayacağımız bir yerin ayrılacağını, bize babalık edeceğini, biz kızılderililerin ise onun çocuktan olacağımızı söylüyor. Toprağımızı alma teklifini düşüneceğiz, ama bu kolay olmayacak. Çünkü bu toprak bizim için kutsaldır. Dereler ve nehirlerden akan, parıldayan sular, sadece su değil atalarımızın kanlarıdır. Eğer size toprak satarsak, onun kutsal olduğunu hatırlamalısınız ve çocuklarınıza da onun kutsal olduğunu öğretmelisiniz. Göllerin berrak suyundaki her hayali yansıma, halkımın yaşamından anılar ve olaylar anlatır. Suyun mırıltısı babamın babasının sesidir. Nehirler erkek kardeşlerimizdir, susuzluğumuzu giderirler, nehirler kanolarımızı taşırlar ve çocuklarımızı beslerler. Eğer size toprağımızı satarsak hatırlamalısınız ve çocuklarınıza öğretmelisiniz ki nehirler bizim kardeşlerimizdir ve sizin de bundan dolayı nehirlere herhangi bir kardeşe göstereceğiniz sevgiyi göstermelisiniz.

Biliyorum, beyaz adam bizim gibi düşünmez. Beyazlar için bir parça toprağın diğerinden farkı yoktur. Beyaz adam topraktan istediğini almaya bakar ve sonra yoluna devam eder. Çünkü toprak beyaz adamın dostu değil, düşmanıdır. Beyaz adam topraktan istediğini alınca başka serüvenlere atılır.

Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. O'nun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleştirecek ve her şeyi yok edecektir.

Beyaz adamın kurduğu kentleri de anlayamayız biz Kızılderililer. Bu kentlerde huzur ve barış yoktur. Baharda yaprakların açılışını ya da böceklerin kanat vuruşlarını duyacak yer yoktur. Belki bir vahşi olduğum için anlayamıyorum ama benim ve halkım için önemli olan şeyler oldukça başka. İnsan bir su birikintisinin etrafına toplanmış kurbağaların, ağaçlardaki kuşların ve doğanın seslerini duymadıkça yaşamın ne değeri olur?

Bir kızılderiliyim ve anlamıyorum. Biz kızılderililer, bir su birikintisinin yüzünü yalayan rüzgarın sesini ve kokusunu severiz. Hava önemlidir bizim için. Ağaçlar, hayvanlar ve insanlar aynı havayı koklar. Beyaz adam için bunun da önemi yoktur. Ancak size bu toprakları satacak olursak havanın temizliğine önem vermeyi de öğrenmeniz gerekir. Çocuklarınıza havanın kutsal olduğunu öğretmeniz gerekir. Hem nasıl kutsal olmasın ki hava? Atalarımız doğduktan gün ilk nefeslerini onun sayesinde almışlardır. Ölmeden önce son nefeslerini de gene bu havadan almazlar mı?

Toprak satmamız için yaptığınız öneriyi inceleyeceğiz. Eğer önerinizi kabul edecek olursak, bizim de bir koşulumuz var; beyaz adam bu topraklar üzerinde yaşayan bütün canlılara saygı gösterecek. Ben bir vahşiyim ve başka türlü düşünemiyorum. "Yaylalarda cesetleri kokan binlerce buffalo gördüm. Beyaz adam trenle geçerken vurup öldürüyor bu hayvanları sadece eğlenmek için. Dumanlar püskürten bu demir atın bir buffalodan daha değerli olduğuna aklım ermiyor. Biz sadece yaşayabilmek için avlarız buffaloları. Bütün hayvanları öldürecek olursanız nasıl yaşayabilirsiniz? Canlıların yok edildiği bir dünyada insan ruhu yalnızlık duygusundan
ölmez mi?

Unutmayın bugün diğer canlıların başına gelen yarın insanın başına gelir. Çünkü bütün hepsinin arasında bir bağ vardır.

Şu gerçeği iyi biliyoruz: Toprak insana değil, insan toprağa aittir. Ve bu dünyadaki her şey, bir ailenin fertlerini birbirine bağlayan kan gibi ortaktır ve birbirine bağlıdır. Bu nedenle de dünyanın başına gelen her felaket insanoğlunun da başına gelmiş sayılır.

Bildiğimiz bir gerçek daha var; sizin Tanrınız bizimkinden başka bir Tanrı değil. Aynı Tanrının yarattıklarıyız. Beyaz adam bir gün bu gerçeği de anlayacak ve kardeş olduğumuzu fark edecektir. Siz Tanrınızın başka olduğunu düşünmekte serbestsiniz. Ama hepimizi yaratan Tanrı için kızılderili ile beyazın farkı yoktur.

Ve kızılderililer gibi Tanrı da toprağa değer verir. Bu toprağa saygısızlık, Tanrının kendisine saygısızlıktır. Beyaz adamı bu topraklara getiren ve kızılderiliyi boyunduruk altına alma gücünü veren Tanrının adaletini anlayamıyoruz. Tıpkı buffaloların öldürülüşü, ormanların yakılışı, toprağın kirletilişini anlamadığımız gibi.

Bir gün bakacaksınız gökteki kartallar, dağları örten ormanlar yok olmuş, yabani atlar ehlileştirilmiş ve her yer insanoğlunun kokusuyla dolmuş. İşte o gün insanoğlu için yaşamın sonu ve varlığını devam ettirebilme mücadelesinin başlangıcı olacak.

Gündüz ve gece bir arada olamaz. Kızılderililer her zaman beyazlardan tıpkı sabah sislerinin güneşten kaçtığı gibi kaçmışlardır. Bütün bunlara rağmen, teklifinizi tartışacağız. Ve umuyorum ki, halkım bunu kabul edecek ve Büyük Beyaz Şef'in vaadettiği üzere beraber barış içinde yaşayacağız. Böylece Ay birkaç kez daha doğacak, birkaç kış daha geçecek. Geri kalan günlerimizi nerede geçirdiğimiz önemli değil. Çocuklarımız babalarının yenilgiyle aşağılandığını gördüler. Savaşçılarımız utanç duydu ve yenilgiden sonra günlerini aylaklık etmek ve vücutlarını tatlı yiyecekler ve sert içkilerle kirletmekle harcıyorlar. Birkaç saat, birkaç kış ve bu dünyada bir zamanlar yaşamış büyük kavimlerin veya şimdi ufak topluluklar halinde ormanda dolaşanların çocukları da kalmayacak; bir zamanlar sizinkiler gibi güçlü ve umutlu olanların mezarlarında yas tutmak için. Ama, niye insanlarımın kaderi için yas tutayım ki? Tıpkı deniz dalgaları gibi kabileler kabileleri, uluslar ulusları takip ediyor. Bu doğanın düzenidir ve teessüf gerekmez. Yok oluşumuz çok uzak olabilir ama kesinlikle bir gün gerçekleşecek; son kızılderili yok olup kabilemin hatıraları beyazlar için bir tarih olduğunda, bu kıyılar kabilemin görünmez cesetleriyle kaynaşacak.

Çocuklarınızın çocukları kendilerini bir dükkanda, bir yolda, boş bir yerde yalnız olarak düşündüğünde aslında yalnız olmayacaklar. Dünyanın hiçbir yerinde tamamen ıssız bir yer yoktur. Geceleri, şehir ve kasabalarınızın caddeleri boşalmış gibi görünse de, aslında, bir zamanlar oralarda yaşamış ve bu güzel toprakları gerçekten seven ruhlarla dolu olacaktır. Beyaz adam asla yalnız kalamayacaktır.

Beyaz adamın, benim insanlarıma saygı göstermesini sağlamalısınız, çünkü; ölüler güçsüz değildir.

Ölü mü dedim?... Ölüm diye bir şey yoktur ki sadece dünya değiştirir insan.

Şef Seattle, 1854

Kaynak

[yuruyen_bulut]

Merhaba Doğa ruhlu dostlarım.
Yücel hocam konu başlığı için teşekkür ettiğimi belirtirim.Bir çok haber kuruluşu mektup ile ilgili bir şey söylemedi açıkçası şaşılacak bir durum olmadığını düşünüyorum.Okuyucu bir şekilde merak duygusuyla ve araştırmasıyla bilgilenecektir.Bizler doğa severler olarak amaçlarımızla yürümeye devam ediyoruz.
Doğanın renkleriyle bütünleşin...

Mita-kuye Oyasin.

[zenfree]

Çok etkileyici ve düşündürücü bir mektup. 150 yılda insanlık bu bakış açısına yaklaşacak yerde daha da uzaklaşıyor. Yazık. Paylaştığınız için teşekkürler.

Yürüyen bulut seni kutluyorum.

[samowan]

Bu mektup, bu foruma cok guzel oldu. Eski Amerika medeniyetlerine benimde ilgim var, Hep merak ederdim guneyliler ile kizilderililer neden savasmamis diye. Iki tarafinda askeri guclerini iyi bilmesemde guney medeniyetlerinin savasta avantaji fazla olurdu herhalde. Bir kosta rika'li arkeoloji ogrencisiyle sohbet firsatim oldu. Amerikayi cok kucuk dusunuyorsun dedi, biri kahirede digeri stockholm de diye de ornek vermisti. Hakkaten sorunum amerikayi kucuk dusunmemdi. Peki dedim guneyliler devasa yapilarda yasarken, kizilderililer neden cadirlarda gocebe hayati suruyorlarmis. Muhtemelen kuzeyde guneydeki kadar tas yoktur cevabini verdi. Ben daniela'nin yalancisiyim, bir amerikalinin gorusleri belki ilginizi ceker diye dusundum.
Kim soyledi bilmiyorum ama guzel soylemis;

Only after the last tree has been cut down.
Only after the last river has been poisoned.
Only after the last fish has been caught
Only then will you find that money cannot be eaten.

Son agac kesildiginde
Son nehir kirlendiginde
Son balik avlandiginda
O zaman anlayacaksaniz ki paranizin degeri yoktur.
(boyle birseyler, hataliysam lutfen duzeltin)

[okoronko]

12.EKOTUR ;
BÜYÜKADA ORMANLIK ALANLARINDA YAPILACAK...

23 MART 2008 tarihinde SAAT: 13'45 DE Büyükada Dilburnunda toplanacak olan Ekoturcular,Orman İdaresi tarafından ikram edilecek azıklarıyla ateşsiz ve mangalsız mini piknik yaptıktan sonra,Dilburnu ve Aşıklar mevkiindeki Kızılçam ağaçlarına arız olan Çamkese böcekleriyle yapılan Biyolojik Mücadeleyi yerinde görecekler.Orman İdaresi Laboratuvarında bu yıl üretilen Predatör Calosoma sycophanta larva ve erginleri ekoturcular tarafından bölgeye bırakılacak.Büyükada florası hakkında bilgilendirilecekler.

Daha sonra geçen yıllarda yapılan mücadele çalışmalarının olumlu etkilerini görmek üzeere Lunapark ve Büyüktur yolunu takiben yapılan yangın önleme çalışmaları ve tur yolu florası hakkında bilgi alacaklar.Geçen ekoturcuların asmış oldukları kuş yuvalarını kontrol ettikten sonra Adalar Orman İdarsince bu yıl ocak ayında tesis edilen FİDAN ÜRETİM MERKEZİ'ndeki ,Büyükada ağaçlarından elde edilen tohumlardan çimlenen adalı fidanlar yerinde görülecek ve fidanlıktan ekotura katılanlara verillecek hediye fidanlarla beraber,Büyükada Şehit Ormanına gidilip,fidanların son durumu kontrol edilip bitişiğindeki çam ağaçlarından toplanacak kozalaklar sahaya serilip , hediye fidanlar dikilecek.


Ayrıca;Sahipsiz Hayvanların Rehabilitasyonu Merkezi Ziyaret edilip durum yerinde görülecek.




VAPUR SAATLERİ:

KABATAŞ-ADALAR: kalkış=10'30 varış= 12'05 BÜYÜKADA
KABATAŞ-ADALAR:kalkış= 12'00 varış= 13'35 BÜYÜKADA
KADIKÖY-ADALAR: kalkış=10'50 varış=12'05 BÜYÜKADA
KADIKÖY-ADALAR:kalkış=12'20 varış=13'35 BÜYÜKADA
BOSTANCI-ADALAR: kalkış=10'45 varış=11'55 BÜYÜKADA
BOSTANCI-ADALAR:kalkış=13'00 varış=13'40 BÜYÜKADA



NOT: 11.EKOTUR HEYBELIADA YAPILDI.TUM GELEN VE GELEMEYEN KATILIMCILARA TESEKKUR EDERIZ,
BİR SONRAKI 12.EKOTUR OLAN 23 MART BUYUKADA DA BULUSMAK DILEGIYLE...YAPILAN ÇALIŞMALARIMIZ VE EKOTUR RESIMLERİ ICIN YENILENMIS SAYFAMIZI ZIYARET EDEBILIR,YAPILACAK EKOTURLARLA ILGILI DUYURULARA ULASABILIRSINIZ.



İLETİŞİM: WEB:www.adaorman.com
TEL:0216 382 62 72

[tijeen]

Katılmayı çok arzu ederdimm.

[Mine Pakkaner]

ULUSLAR ARASI “SU POLİTİK” SEMPOZYUMU

İZMİR

25 Mart 2008 - Salı

MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi - Anadolu Salonu, İzmir

5. Dünya Su Forumu Bağlamında

SU'yumuzun Ticarileştirilmesi ve SU Mücadeleleri

10:30 – 11:00 Açılış Konuşmaları

11:00 – 12:30 Suyun Ticarileştirilmesi ve Dünya Su Mücadelelerinden Örnekler

Yönetici : Prof.Dr.Kamil Okyay Sındır

Majbritt Fiil Flynn - ABD
DB ve IMF'nin Su Özelleştirme Politikaları
Bolivya'da Verilen Su Mücadelesi
Carlos Sosa - Uruguay - FFOSE-
Uruguay'da Su Özelleştirmeleri ve Muhalif Toplumsal Hareketler
Anil Naidoo - Kanada - Kanadalılar Konseyi
Suyun Özelleştirilmesinde Uluslararası Kuruluşların Rolü, Kanada Örneği

12:30 - 13:15 Öğle Yemeği

13:15 - 14:30 Suyun Ticarileştirilmesi ve Sonuçları

Yönetici : Prof.Dr.Ümit ERDEM

Prof. Dr. Tayfun Özkaya
Parayı Bastıran Suyu Almalı mı?
Dr.Ahmet Alparslan
İzmir’in Mevcut Su Potansiyeli
Prof.Dr.Ali Osman Karababa
Su ve Sağlığımız
Adnan Çobanoğlu
Suyun Özelleştirilmesinin Tarıma Etkileri

14:30 – 14:45 Kahve Molası

14:45 - 16:00 Küreselleşmede Madencilik ve Su Hakkı İhlalleri – Ege Bölgesinin Dinamikleri

Yönetici : Sefa Taşkın

Arif Ali Cangı
Madenciliğe Feda Edilen Su
Tahir Öngür
Akarsu Kir Tutar!
Yrd.Doç.Dr.Enver Yaser Küçükgül
Su ve Yaşam
Erhan İçöz – Ege Çevre ve Kültür Platformu
Yaşamın Korunması Mücadelesinde Toplumsal Hareketler – EGEÇEP Örneği

16:00 – 17:00 Forum/Tartışma/Değerlendirme

Yönetici : Halil Gezer

17:00 Kapanış

[tolgy35.5]

...

[malina]

BİYOGÜVENLİK ve GIDA EGEMENLİĞİ FORUM ve ATÖLYE ÇALIŞMALARI ANKARA'DA BAŞLIYOR

GDO'ya HAYIR PLATFORMU tarafından organize edilen "Biyogüvenlik Hemen Şimdi -Gıda Tohum Haktır Kampanyası" BİYOGÜVENLİK ve GIDA EGEMENLİĞİ FORUM ve ATÖLYE ÇALIŞMALARINA davetlisiniz...


10-11 MAYIS 2008/ANKARA





PROGRAM:

10 MAYIS 2008
BİYOGÜVENLİK ve GIDA EGEMENLİĞİ FORUMU

I.Oturum (10:00-13:00)
BİYOGÜVENLİK
Kolaylaştırıcı: Prof.Dr.Murat ÖZGEN

II.Oturum (14:00-17:00)
GIDA EGEMENLİĞİ
Kolaylaştırıcı: Abdullah AYSU

Yer: Ziraat Muhendisleri Odasi
7.Kat Mehmet Yüceler Eğitim Salonu
Karanfil Sok. 28/12 , KIZILAY-ANKARA

11 MAYIS 2008
ATÖLYE CALISMALARI

TOHUM
Yonetici : Berrin ERTURK
Yer : ZMO 3.Kat Toplanti Salonu
Saat: 10:00-13:00

BİYOGÜVENLİK
Yönetici: Prof.Dr.Şeminur TOPAL
Yer : ZMO 7.Kat Mehmet Yüceler Eğitim Salonu
Saat :10:00-13:00

HALK SAĞLIĞI
Yönetici: Dr.Yavuz DIZDAR
Yer: ZMO 3.Kat Toplantı Salonu
Saat :14:00-17:00

GIDA EGEMENLİĞİ
Yönetici: Dr.Gökhan GÜNAYDIN
Yer: ZMO 7.Kat Mehmet Yüceler Eğitim Salonu
Saat :14:00-17:00

Ziraat Mühendisleri Odası
Karanfil Sok. 28/12, KIZILAY - ANKARA
Tel : 312 425 05 55 - 312 418 55 97
Faks: 312 418 51 98



www.ekolojistler.org

[Arca]

Forum ve Atölye çalışmalarının yapılacağı 10-11 Mayıs tarihlerinde Sıhhıye-Abdi İpekçi Parkında dev Mısır balonu sergilenecek.

[Mahmut Leventoğlu]

11-17 Mayıs tarihleri arasında Bolu Merkez Sanat Galerisinde Sanatçı Süha Senir ağabey in Bolu ve çevresindeki eski Türk evleri ve doğa temalı suluboya resim sergisi açılmıştır. Bilgilerinize.

[malbman]

Sevgili dostlar, hepimizin küçük çapta birer çiftçi olduğumuzu düşünerek DÜnya Çiftçiler Gününüzü kutlamak istedim.Kendi adıma bir itici güç olarak gördüğüm bu platformun, bir gün gerçek birer çiftçi olmak isteyen ben ve benim gibiler için ilk basamak olduğuna eminim.

[Kudret Tezel]

Yeşile gönül veren ,onu büyütmek isteyen herkesin olsun bu gün,bugün herkese kutlu olsun.

[praecox]

Orman Mühendisleri Odası Marmara Şubesi
PANEL VE KONUŞMA DUYURUSU

A- "Çevre Hukuku ve 2B Uygulamaları" Paneli

Av. Oya ŞAHİN Yönetiminde

Prof. Dr. Sedat AYANOĞLU

Av. Ömer AYKUL


Tarih :17 Mayıs 2008 Cumartesi

Saat :14:00

Yer :İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Sokak , Baro Han, Kat:2 Beyoğlu/İstanbul

Telefon :0 212 251 63 25




B- "Belgrat Ormanlarında Verilen Su İzinleri" Konuşması

Konuşmacı : Prof. Dr. Sedat AYANOĞLU

Tarih :25 Mayıs 2008 Pazar

Saat :14:00

Yer :Türkiye Ormancılar Derneği İstanbul Şubesi

Caferağa Mahallesi , Albay Faik Sözdener Caddesi, Benson İşhanı

No:21 Kat:5 Kadıköy/İSTANBUL

Telefon :0 216 338 93 18

[nevsune]

Kuşadası’nın kirazı ve doğasıyla ünlü Kirazlı Köyü'nde “Eko-köy Yerel Ürünler Pazarı” kuruluyor. ‘Eko-Köy Yerel Ürünler Pazarı’ 25 Mayıs günü bir dizi şenlik ve aktivite ile açılacak.

Her Pazar günü köyün meydanında kurulacak olan pazarda üretici ile tüketici ürünün kaynağında buluşabilecekler. Lezzet avcıları taze sebze-meyva ile zeytinyağının yanında köyün kadınlarının ellerinden çıkmış , geleneksel ev ürünlerini de bulabilecek.

Eko-köy projesi üç yıl önce başladı. Kirazlı Köyü Muhtarlığı, Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği ve Kirazlı Köyü Sulama Kooperatifi biraraya geldi, Küresel Çevre Fonu GEF-SGP'nin desteğiyle projeyi oluşturdu. Köyde yaklaşık 50 çiftçi ekolojik-tarım projesine katıldı. Ürünlere ilgi arttı. Sonunda "Eko-köy" pazarı kurulmasına karar verildi. Ürünlerinin üreticiden tüketiciden doğrudan ulaşacağını söyleyen Köy Muhtarı Hüseyin Fırat “Projemizin amacı örnek bir köy yaratarak diğer köy ve köylülere öncü olmak, köylüye artı ekonomik değer yaratabileceği, refah seviyesini arttırarak yaşamını köyde sürdürebileceği bir model için yol göstermekti. Bu çerçevede köylü çiftçilerimizin ürettiklerinin yanında, köy kadınlarımızın geleneksel üretimleri ile aile ekonomilerine katkı sağlayabilecekleri ürünleri tüketiciler pazarımızda bulabilecek.Yerli ve yabancı konuklarımızla, Eko-köy Pazarı sayesinde köyümüzde sağlanacak hareketlilik ve kazancın, ileriye dönük planladığımız;ekolojik ürünler toptancı köy hali oluşturma hedefimize ulaşmada bize güç ve cesaret kazandıracağına inanıyoruz” dedi.

Muhtar Hüseyin Fırat , Kuşadası’na on kilometre uzaklıktaki Kirazlı Köyü'nde her Pazar günü kurulacak olan “Eko-köy Pazarı”nda ekolojik olarak yetiştirilmiş hemen her çeşit sebze ve meyvenin satışa sunulacağını söylüyor ve ekliyor “ Meraklıları pazarda, köyün yerel türleri olan Osmancık üzümü ile kara kirazdan yapılmış meyve kuruları, yerli pembe domates salçası, Hamades(hurma)zeytin ezmesi ve hakiki sızma taş-baskı zeytinyağı, kurutulmuş beyaz bamya gibi köye ait yerel türlerden yapılmış özellikli ürünleri de bulabilecekler.Kadınların el emeği tarhana,bulgur,kuskus,erişte makarna gibi ürünler, el sanatları da pazarda yerini alacak”. Köyün 50 Yıllık geleneği olan Kiraz Şenlikleri ise 1 Haziran Pazar günü düzenlenecek.


Alıntı: http://dogalhayat.ntvmsnbc.com/news.aspx?newsID=228

[Evaca]

TNT Ekspres Türkiye Kitap Toplama Kampanyası 9. kez başlıyor.

Evde bulunan ansiklopedileri, eğitim kurumlarına iletmek amacıyla ulaştığım bu kampanyaya, belki sizlerde katılmak istersiniz diye paylaşmak istedim.

444 0 868 nolu telefonu dün aradım ve bugün ücretsiz olarak ansiklopedileri adresimizden alacaklar, ihtiyacı olan okullara ulaştıracaklar.

Türkiye'nin en başarılı kitap kampanyası olan ve başladığı günden itibaren birçok şirkete örnek olarak bu alandaki duyarlılığı artırarak her yıl kendi rekorunu kıran TNT Ekspres Kitap Toplama Kampanyası bu yıl da Mart ayının son haftasında kutlanan kütüphaneler haftasında 9. kez başlıyor. TNT Ekspres Türkiye kuryeleri 444 0 868 no'lu telefonu arayarak kitap bağışlamak isteyenlerin kitaplarını kapılarından ücretsiz olarak teslim alıyor. Kampanya Eylül ayındaki ilköğretim haftasına kadar devam edecek.

8 yılda 2 milyon 700 bin kitap

TNT Ekspres Türkiye'nin ihtiyacı olan çocuklarımızın eğitimine katkıda bulunmak, geleceğine ışık tutmak ve bilgi dünyasına küçük birer pencere açmak için Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zeytinburnu Şubesi ile birlikte düzenlediği geleneksel kitap toplama kampanyasında 8 yılda içinde 1439 okula yaklaşık 2 milyon 700 bin kitap bağışladı ve yüzbinlerce öğrenciye umut ışığı oldu. Sahip olduğu güçlü ve geniş ulaştırma ağını ihtiyacı olan çocukların hizmetine sunan TNT Ekspres, böylece Türkiye'nin en ücra köylerinde ve çok zor şartlarda eğitimlerini sürdürmeye çalışan öğrencilere mutlu bir gelecek umudu da taşıyor.

TNT dünya çapında posta ve ekspres teslim ihtiyaçları konusunda geniş hizmet seçenekleri sunmaktadır. Merkezi Hollanda'da bulunan TNT Avrupa ve Asya'da etkin taşımacılık altyapısına sahiptir ve performansını maksimum düzeye çıkarmak amacıyla faaliyetlerini dünya çapında genişletmektedir. TNT 200'ün üzerinde ülkeye hizmet vermektedir ve yaklaşık 161,500 çalışanı bulunmaktadır. 2007 yılında 11 milyar Euro gelir kaydeden TNT N.V. hisseleri Amsterdam ve New York borsalarında işlem görmektedir. TNT, sosyal sorumluluklarının bilincindedir ve dünyadaki açlık ve çevre kirliliği ile mücadele etmek amacıyla Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı ile ortaklıklar kurmuştur.

Rakamlarla Kitap Kampanyası 2000-2007 yılları toplam

* Bağış yapan kişi ve kurum sayısı 18 bin 115

* Toplanan kitap sayısı 2 milyon 700 bin

* TNT Ekspres gönüllüleri 337 Kişi

* Gönüllü çalışma günü 215

* Kitap götürülen okul sayısı 1439

* Okul başına kitap sayısı 1876

Bilgisayarınızdan bu satırları okuyorsunuz. Bir tık ile istediğiniz bilgiye ulaşabilirsiniz.. Peki ya ulaşamayan geleceğimizin çocukları..?

Sadece bir telefon..

Sonra kitaplarınız evinizden ücretsiz alınacak ve geleceğe ışık tutacak...

Lütfen.. Siz de katılın..

Evrim.

[Evaca]

Bu kampanyaya destek veren, desteğini burada örnek olmak adına paylaşmak isteyen var mı?

[feriha]

Evet sevgili eveca bende bu kampanyaya katılmak istiyorum. Haziran sonu gibi çocuklarımın ve benim kitaplarımdan bazılarını hazırlayıp telefon açayım diyorum. Okulun son günleri hepimiz yoğunuz böyle planladım. Yıllardan beri biriken epeyce roman, ansiklopedi, sınavlara hazırlık kitapları var. İhtiyacı olan başkalarına da yardımcı olur inşallah. Kampanyayı duyurduğun için teşekkürler.

[izzeterisen]

Evde bir ansiklobedi vardı çocuklar hiç kapağını bile açmıyor ben verdiğiniz telefonu aradım cevap vermiyor

[Evaca]

Hizmet noktalarına burada ulaşabilirsiniz:

http://www.tnt.com/country/tr_tr/about/ubelerimiz.html

Telefonla bende ilk denemede ulaşamamıştım ama ulaştım ve ertesi güne randevu verip geldiler sayın izzeterisen..

[Evaca]

Apartmana duyuru dağıtmıştım. 23 set ansiklopedi daha topladık. Bugün tekrar aradım ve sizlerin ulaşamadığını da bildirdim. Mesai saatleri içerisinde 444 0 868 numaralı telefonu arayıp 2'yi tuşladığınızda kitap kampanyasına katılmak istediğinizi söylemeniz yeterli oluyor. İsim ve adres bilgilerinizi veriyorsunuz. Randevu veriyor ve o gün gelip alıyorlar kitapları.

Tek istekleri var, kitapları kolilere koymanızı istiyorlar. Aşırı yoğunluk nedeniyle bir de kitap istiflemeye vakitlerinin olmadığını belirttiler.

Ankara için randevu günleri Cumartesi.

Sizler de lütfen gelişmeleri buraya yazın..

[cyucel]

Sevgili EVACA böyle bölüm açtınız için öncelikle çok teşekkür ederim. Oğlumun ÖSS kitapları çok miktarda kolilerde duruyordu. Hepsine de oldukça ücret verip aldık. İstedim ki yararlı olabilecek bir yerlere gitsin. Bir çok kere araştırdım. Van'dan Diyarbakır'dan talepler gelmişti. Ama otobüs firmaları oldukça fazla ücret istemişerdi. Şuan evde bayağı bir yeri kaplamış vaziyette duruyorlardı. Ne diyeyim Allah sizden razı olsun. Hem evim boşalmış olacak.( Orayı çiçek doldururum artık ) Hem de kitaplar ihtiyaç sahiplerine gidecek. İnanılmaz sevindim. Hemem arıyorum. Sevgiler.

[aliozturk]

6. IZMIR KULTUR SANAT VE SPOR YAZ KAMPI
1 -10 TEMMUZ 2008
CLUB MACKEREL – ESKI FOCA

Ilki 2003 yilinda gerceklestirilmeye baslanan Izmir Kultur Sanat ve Spor Yaz Kampi’nin amaci; ilkogretim ve lise ogrencilerinin egitici ve zevkli bir egitim sureci gecirmelerini saglamaktir. Kamp suresince ogrencilerin sosyal yonleri gelismekte, sanatsal ve sportif alanlardaki yeteneklerini kesfetmeleri saglanmaktadir. Bu dogrultuda branslarinda uzman egitimcilerle cesitli aktiviteler duzenlenmektedir.

Okullarimizda verilen akademik egitimi desteklemesi ve ogrencilerin sosyal gelisimine katkida bulunmasi amaciyla, “SANART Egitim Takimi”, cocuklarimiza oz guven asilamaya yonelik bir anlayisla, sistemli bir “kisisel gelisim” programi uygulamaktadir.

Gelecegimiz olan cocuklarimizin kultur, sanat ve spor alanlarinda en dogru noktalara ulastirilmalari ve kendi yetenek ve ilgi alanlarini kesfederek gelecekleri ile ilgili yeni ufuklar kazanmalarini saglamak amaci ile yapilan organizasyonda kamp merkezi olarak Eski Foca’da Club Mackerel Tatil Koyu secilmistir.

Turkiye’de bir ilk olarak gerceklestirilen kultur, sanat ve spor alanlarinda birlikteligi saglayan organizasyonumuzun basarisi cocuklarimizin ruhsal, zihinsel ve sosyal alanlarindaki gelisimlerine sagladigi faydalar da tartismasizdir.

Sanart Kultur ve Sanat Merkezi, kulturel ve sanatsal konularda calismalarini surdurmek, dolayisiyla gelecegimiz olan cocuklarin onunde yeni bir ufuk acmak istemektedir.

10 gun surecek olan kampta, cocuklarimiz konularinda uzman sanatci ve egitmenler ile ilgi alanlarina gore belirledikleri atolye calismalarina katilacaklar ve “EGLENEREK OGRENECEKLERDİR

2007 yili Kamp tanitim videosu icin: http://www.youtube.com/watch?v=7enE9yL-pFY tiklayiniz.

ATOLYE KONULARI VE ORGANIZASYONDA YER ALAN EGITMENLERIMIZ

LATIN ve KLASIK GITAR
Ali Ozturk
Gitar Sanatcisi, Egitmen, Sanart Kultur ve Sanat Merkezi Kurcusu

FLAMENKO GITAR
Ezgi Anil
Flamenko Gitar Sanatcisi, Egitmen

PIYANO
Atakan Sari
Piyano Sanatcisi , Ithaca College - New York Ogretim Gorevlisi

KEMAN
Ilhan Cinar
Keman Sanatcisi, Egitmen

VIYOLONSEL
Onur Topoglu
Viyolonsel Sanatcisi, Adnan Menderes Univ. Ogretim gorevlisi

FLUT
Ilknur Diyar
Flut Sanatcisi, Egitmen

KORO
Ismet Tezcan
Muzik Ogretmeni, Koro Egitmeni

KORO
Serap Tamay
Muzik Ogretmeni, Koro Egitmeni

TIYATRO-DIKSIYON
Fatih Kahraman
Devlet Tiyatrosu Sanatcisi

RESIM-HEYKEL
Yildanur Ketenci
Heykel Sanatcisi

RESIM-HEYKEL
Tonguc Sercan
Heykel Sanatcisi

FOTOGRAF
Yosun Karaca
Fotograf Sanatcisi, D.E.U. Guzel Sanatlar Fakultesi

DANS
Devlet Opera ve Balesi Bale Sanatcilari

BILGISAYAR KULUBU
Faruk Cubukcu Bilgi Teknolojileri Ozel Egitim Kurumu Egitmenleri

SATRANC
Izmir Satranc Egitim Merkezi Egitmenleri

BASKETBOL
Celal Arisan Basketbol Okulu Antrenorleri




KAMP BASVURULARI, www.sanartkultur.com adresinden yapilabilir.

ILETISIM:
SANART KULTUR VE SANAT MERKEZI
+90 232 464 78 48 – 421 65 31