![]() |
|
|
|
|
|
#1 | |
|
agaclar.net
|
Alıntı:
Beyaz ışık lambaları (floresans lambalar) ise küçük çimlenme odalarında, kültür odalarında en çok kullandığımız lambalar.Fotosentetik aktiviteyi arttırmak için bitki üzerine yerleştirdiğimizde reflektörsüz olarak kullanırız. Ancak geniş bir alanda çok bitki aydınlatılacaksa (örn. serada) düşük ışık şiddeti nedeniyle pek çok sayıda lamba koymamız zorunlu olur. Yapay bitki aydınlatması için basınçlı sodyum lambaları kullanmaktayız.Bunlar harcadıkları elektrik enerjisinin %25 ini ışık enerjisine çevirir.Ömrü de 24.000 saat civarındadır. 1 tanesi ile 10 m2 alana 4300 lux ışık sağlayabilirsiniz. Yetiştirdiğimiz bitki ile lamba arasındaki uzaklık da önemli. Bitkinin türü de önemli. Kısa gün bitkileri var. Uzun gün bitkileri var. Bir de gün ışığına nötr olan bitkiler var. Beyaz ışıkla aydınlatma yapacaksanız 200 w bir lambayı, bitkiden yaklaşık 30 cm yukarıya asmalısınız. |
|
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
6 metreye mi? Kısa gün, uzun gün ve gün ışığına nötr olan bitkileri nasıl anlayabiliriz veya nereden öğrenebiliriz? |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-07-2006
Şehir: denizli
Mesajlar: 258
|
bir yerde klorofilin kırımızı dalga boyunu daha iyi soğurduğunu okumuştum. akvaryumlarımda ki bitkilerde kırmızı ışık kullanmaya karar vermiştim kullanmaya başladıktan sonra( bildiğimiz kırmızı lamba) yosunların ve bitkilerin çok daha hızlı geliştiğini hatta camların bile çok hızlı yosun tuttuğunu farkettim neredeyse 3-4 kat hızlı gelişşmemelerini sağladı. bunun bilimsel bir yönü var mı? varsa çiöeklerde de kullanılabilir mi? |
|
|
|
|
|
#4 | |
|
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
|
|
|
|
|
#5 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-07-2006
Şehir: denizli
Mesajlar: 258
|
teşekkürler Mine Hanım |
|
|
|
|
|
#6 |
|
Ağaç Dostu
|
"Kırmızı ışık" kavram olarak biraz zorluk yaratıyor, bunun yerine spektrumun kırmızı dalga boyuna yoğunlaşmış lamba diyelim isterseniz. Buradan hareketle, ışığın atmosferi katettikten sonra hava da farklı, suda farklı kayıplara uğradığını da belirtmek gerekir. Suda ilk bir kaç metre derinliklerde kırmızı dediğiniz (ve hatta turuncu) dalga boyuna yakın yerlerdeki fotonlar soğurulmaya başlar. Derinlere doğru inildikçe sadece mavimsiliğin kaldığını görürsünüz. Su altı belgesellerde bu sebeple derin mavilik görürsünüz, zira o metrelere inildikçe giderek sadece güçlü enerjileri olan mavi fotonlar kalmıştır ve bu mavi fotonlar çarptıkları bütün yüzeyleri maviye boyarlar. Özetle bunun sebebi, fotonların enerji yüklü parçacıklar olarak her birinin farklı enerjileri olmasından mütevellittir. Yani şöyle hayal edelim, elime farklı renklerde bilyeler alıyorum ve bunları suya fırlatıyorum. Enerjisi daha çok olan mavi bilye daha derine penetre olabiliyorken, enerjisi daha az olan kırmızı daha ilk bir kaç metrede sönümleniyor. Bu yüzden su bitkileri dediğimizde bitkilerin fotosentetik radyasyon ihtiyaçlarının normatif bir dağılım sergileyebildiklerini söylemek pek mümkün olamıyor. (farklı derinliklerde yetişen bitkiler farklı ışınıma maruz kaldıkları için doğa da temin ettikleri fotonlara bağlı olarak pigmentasyon geliştirmişler) Bu bilgilerin aslında çok katı bir sınır çizmediğinide söyleyebilmek için şunu da ifade etmek isterim: tropik ve subtropik kuşaklarda güneş gün içerisinde 2000 ile 8000 kelvin arasında renk sıcaklığı değişimine uğrar, tam gün güneş alır denen bitkiler işte güneş doğar ve batarken etrafın kızıla bulandığı turuncuyuda alır (ve bu esnada da fotosenteze devam eder) öğle vakti 6500K civarında beyaz ışığıda kullanır. 6500K genellikle akvaryumlarda yaygınlaşmış bir değerdir zira, ama az ama çok spektrumun diğer dalga boylarınıda ihtiva eder. Tek başına kırmızı bir lamba ile sucul bitkilerin büyük çoğunluğunun pigmentasyonlarında yıkımlar olabileceğini söyleyebilmek sanırım mümkün. Mine hanım'ında belirttiği gibi, farklı dalga boylarının farklı mekanizmaları işlettiği hatırda tutulmalı. Optimum bitki gelişimin amaçlandığı akvaryum bitkilerinin özel ihtiyaçları sözkonusu değilse, tam (veya ful) spektrumlu lambaları tercih etmek bitki fizyolojisi açısından da sanırım daha uygun olacaktır. Sürekli kırmızı dalga boyuna maruz kalan su altı bitkilerinde zamanla anomaliler veya gelişme bozuklukları başgösterebilir. Algler, yüksek bitkilere göre spektrumun içeriği ile fazla ilgili değillerdir. Bu sebeple dengesiz bir aydınlatma zamanla suda istenmeyen alglerde artışa sebep olurken, bitkilerde gerilemeye ve belkide lethal sonuçlara vardıracaktır. saygılarımla, |
|
|
|
|
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-07-2006
Şehir: denizli
Mesajlar: 258
|
bizim evlerimizde içmekan bonsailer için kullanabileceğimiz ve dışarıdan tedariki kolay olabilecek aydınlatma sistemleri nelerdir? yukarıda Mine Hanım beyaz ışık için 200w demiş ama;eğer yanlış anlamadıysam bu bildiğimiz florasan ise bırakın 200 watt'ı 40-50 wattdan bile fazlasını bulmak mümkün değil hatta sorduğum elektrikçiler böyle bir florasan olmayacağını söylediler. bunun dışında birde lux olayı da satılan lambalarda kullanılan bir terim değil. elektrikçiler onu da bilmiyor. lümen diye birşey var internetten biraz araştırdım o da pek lüx ile paralellik gösteren birşey değil gibi. aydınlatma sistemlerinde kaç lümen olduğuna dair bilgiler var ama lux den bahsedilmemeiş. benim sizden ricam bu bahsedilen terimler kullanılarak hangi özelliklere sahip bir aydınlatma sistemi kullanmam gerektiği. ben şu an için hiç yoktan iyidir diyerek (belki de doğru seçim; bilmiyorum) normal evlerde kullanılan yuvarlak 32 wattlık florasanlardan ufak bir düzenek hazırladım. Ama işe yarayıp yaramadığından emin değilim. daha iyi uygun bir seçenek varsa onu kullanmak isterim. tavsiyelerinizi bekliyorum. teşekkür ederim. |
|
|
|
|
|
#8 | |
|
agaclar.net
|
Alıntı:
Kısa ve uzun gün bitkilerini gösteren çizelgeler var. Bunlar ticari süs bitkileri yetiştiriciliğinde kullanılıyor.(Örneğin kasımpatı, lusiyantus, atatürk çiçeği gibi ışığa duyarlı bitkilerin yetiştiriciliği) |
|
|
|
|
![]() |
| Etiketler |
| led lamba ile tarım, ledli tarım |
|
|