agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Evde Topraksız Tarım Uygulamaları (https://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/)
-   -   Balkonda Bilgisayar Kontrollu Aeroponik Domates (https://www.agaclar.net/forum/evde-topraksiz-tarim-uygulamalari/37539.htm)

sulukök 26-06-2015 20:20

Balkonda Bilgisayar Kontrollu Aeroponik Domates
 
1 Eklenti(ler)
Merhabalar tekrar herkese.

Çok gecikmiş bir proje olarak dün akşam nihayet sistemi çalıştırmaya başladım. 24 saat bekledim, önemli bir vukuat yok, herşey yolunda, yayına başlayayım dedim.

Geçen yıl başlayıp taşınma nedeni ile yarım bıraktığım aeroponik denememi bu sene yeni yerinde, daha yeni özelliklerle denemeye karar verdim. Kışın Arduino mikrobilgisayarı okuyup denedikçe sistemi bilgisayar kontrollu yapmaya karar verdim.

Farkındayım, bilgisayar daha çok öne geçti ama, ne de olsa serde mühendislik ve bilgisayarcılık var; bu sene işin tarım kısmını epeyce boşlayıp bilgisayar kısmına öncelik ve ağırlık vermiş oldum. Herkes ilk meyveleri toplamaya başladı, benim tohumdan çimlendirdiğim fidecikler doğru düzgün gelişemediler bile. Artık umarım yeni yerlerinde mutlu olurlar.


Önce şematik olarak kısaca sistemi tanıtayım. Bilgisayarsız olarak, aeroponik sistem nasıl çalışıyor:

Aeroponik üretim birimi temel olarak plastik kasa. Normalde 40*80*30 cm kasa yeterli. Piyasada 4822 diye satılan 22 cm yükseklikte kasalar var. Ancak almaya gittiğimde bulamayınca daha büyük olan 60*80*32 cm çok büyük kasalardan aldım.

Her kasada 6 fide yetişecek. Hepsine ferah ferah yer var.Toplam 4 kasa var, seri bağlı. Toplam 24 fide yetişmiş olacak.

Aslında kasanın tabanı kanallı olması lazım. Saykap kanallı oluklar gibi. Ama öyle kasa yok. Ben kendim kasanın dibine EPS sert köpük döşeyerek kasa boyunca 3 cm derinliğinde-genişliğinde bir kanal elde etmiş oldum.

Bu kanalın iki görevi var. Birincisi besin taşıma borusu olarak kullanılacak. Pompanın püskürteceği besin sürekli olarak bu kanalda hazır bulunacak. İkincisi de, bu kanal bir anlamda drenaj kanalı gibi kullanılacak. Yani püskürtülen besin yere döküldüğünde yine bu kanala geri gelmiş olacak. Ana depoya geri gitmeyecek ama sürekli devretmiş olacak.

Kanala besin basit şamandra kontrollu bir vanadan giriyor. Şamandra kanal yüksekliği kadar besin dolmasına izin veriyor. Besin eksildikçe vanadan ekleme yapılıyor. Sonuçta kanalda biraz kullanılmış - biraz taze besin karışımı bulunuyor.

Püskürtme işi için geçen sene kullandığım ikiz mikro-sprinkler sistemini bu sene de kullanıyorum. Ancak bu sene fıskiyelere suyu bir otomobil cam sileceği pompası gönderiyor. 12V ve yaklaşık 1 Amper akım çekiyor. Motor besini 16mm damlama borusuna veriyor, T başlantıdan sağa ve sola yönlendiriliyor. İki başta L-dirsekten sonra birer küçük mikro-sprinkler var. Yaklaşık 100 litre/saatlık fıskiyeler var. İki fıskiye kasanın tamamını fazlasıyla ıslatıyor.

Bilgisayar ise motorların periyordik açılıp kapanmasında ve besinin hazırlanmasında kullanılıyor.

Önce basit bir şematik resimekleyeyim. Sonra fotoğraflar.

sulukök 26-06-2015 20:51

sistemin bileşenleri
 
Motordan başlayalım. İnternetten aldım. Tanesi 9 tl. Kargo ile 10 tl diyelim. Otomobil cam suyu motoru. 12 V DC ve yaklaşık 1 amper çe kiyor. Gövde tamamen plastik ve su sızdırmaz gibi görününce kanalın içine tam yatırıp kulsnmaı düşündüm. Elektrik bağlantılarını sıcak silikon ile kapattım. Ama iki motor gövdesi birleşme yerinden su alınca tasarım değişti. Kanalın dışında ama tabii yine ysğmur gibi tuzlu suya maruz kalacak.

Sistem 24 saat 7 gün sürekli çalışacağı için sürekli elektrik ithiyacı var. 12 V 8 A bir kaynak kullanıyorum. Bunu 1 KVA kesintisiz güç kaynağına bağladım. İçinde 12 V akü var. Bir süre idare edebilecek. Bir de 20 watt güneş paneli aldım. Henüz bağlı değil ama hemen bağlanabilir. 21 V 1 A güç sağlıyor. Tabii 12 V olarak kullanacağım. Uzun vadede de kendi kendini besleyen bir sistem olacak, şimdilik öncelik ana sistemde. Güneş enerjisi sonra.

sulukök 26-06-2015 21:08

4 Eklenti(ler)
Resimleri eklemeden göndermişim. Birkaç resimle başlayalım.

Motor, fıskiye, kasalar ve şamandra kontrollu ilk kasanın resimleri

sulukök 26-06-2015 21:24

3 Eklenti(ler)
Kasaların içinde motor ve fıskiyeden başka bir şey yok. Kapaklarda da 6 adet delik. Buralara da su borusu yalıtım süngerlerinden kesip domateslerin yuvalarını hazırladım. İpleri de tavana kadar çekip domateslerin hayat yollarını da belirledim.

Besin olarak geçen yaz Sayın Levent Ali'nin organizasyonundan alıp da kullanamadığım besinleri kullandım. Geçen haftaya kadar besin hazırlama şansım olmadı. Biraz nemlenmişler ama sanırım sorun olmaz. Yine Levent Ali'nin kullandığı Üçüncü Evre formülünü kullanıp besinleri hazırladım. Burada su çok aşırı kireçli olduğu için Kalsiyum Nitrat gübresini formüle göre yüzde 10 eksik kullandım, kalsiyumu sudan alsın dedim.

idris şenol 26-06-2015 21:57

Aeroponik zor bir sistem .enazından diyer sistemlere göre.velakin iddalı bir sistem
benim yapmak isteyipte yapamaddığım kurulum
yetiştireceğniz ürünler kısa zamanda sonuç verir
ilgi ile takip edicem.hadi hayrlısı

sulukök 26-06-2015 22:07

2 Eklenti(ler)
Son yazdığım mesaj kayboldu, tekrar yazacağım ama herhalde kısa olacak.

Bilgisayarı anlatayım biraz. Arduino ailesininen küçüğü. Çok küçük oladuğu için mikro bile değil Nano demişler. Yakın çekimde ortadaki küçük dikdörtgen parça o.

Temel olarak motorları çalıştırıyor. 4 + 4 toplam 8 motor var. 4 fıskiye motorunu 5 dakikada bir ve beşer saniye ara ile, beşer saniye çalıştırıyor. Bir anda fazla yük çekmesindiye aynı and çalıştırmıyorum motorları.

Diğer dört motor da A, B, Asit ve Su motorları.

SIcaklık/Nem sensörü var, iki adet. Biri kasalardaki nemi ölçecek, diğeri besin tankındaki sıcaklığı. Şimdilik dışarıdalar, biri sisteme bağlı ve düzenli ölçüm veriyor.

Basit bir ECmetre yaptım. Bunun için basit bir sensör var yine. Akımı ölçüyor, iletkenliği hesaplıyor. Oradan da EC. Şimdilik 3-4 ölçüm ile basit bir kalibrasyon yaptım. Değerler 0.5 EC kadar hatalı. İleride 5-10 ölçümlü bir kalibrasyon yapıp 0.1 hassasiyete gelmeyi umuyorum. Şimdilik izlemede, ileride EC kontrol ve ayarlamada kullanılacak.

2 satırlık basit bir ekranı var, sistem durumunu oradan izliyorum.

16 karakterlik bir alfanumarik tuş takımı var. Sistem durumunu onunla sorgulayabiliyorum ve de komut verebiliyorum.

sulukök 26-06-2015 22:22

3 Eklenti(ler)
Sonunda herşey hazır oldu. Bilgisayar ve elektronik donanım sorunsuz çalışır hale geldi.

Besini hazırladım. Depoyu doldurdum. EC 2.0 pH 6.0. Kasalara besin verdim. Pompaları son bir defa denedim.

Dün 18:18 itibarı ile kontrolu bilgisayara verdim ve sistem çalışmaya başladı.

SOnra birer birer domates fidelerini yuvalarına yerleştirmeye başladım. Viyolden alıp, topraklarını temizleyip, depoya daldırıp besin şerbeti ile tanıştırıp yuvalarına oturttum. Ben bir yandan yeni fideleri yuvalarına taşırken, sistem ilk geleneleri fıskiye ile beslemeye başlamıştı bile.

Dün geceyi sorunsuz geçirdiler. Bugün de önemli bir sorun olmadı. Bir fıskiye memesi yerinden çıktı. Onu sıkıştırdım. O kadar. Bir de akşam vakti baktım bir fıskiye tıkanmış. Kasaları iyi temizlememişim. Sıcak silikon kırıntılarından bir parça yolunu bulup gitmiş fıskiyeyi tıkamış. Olacak böyle şeyler.

En büyük sürpriz pH'da oldu.

24 saat içinde depodaki pH 6.0'dan 6.5'e yükseldi, o tamam. Ama kasadi pH 8.0 a kadar çıkmış?!

Taş yününün pH artırma etkisi var biliyorum, ama EPS köpük için böyle birşey duymamıştım. Başka da birşey yok. Olsa olsa odur diye düşünüyorum.

Herhalde depodaki pH'ı 5'e kadar düşüreceğim kademeli olarak. Kasalarda 6.0 tutturmaya çalışacağım.

Şimdi 5 dakikada bir vınnnnn... vınnnn... vınnnnn.... vınnnnn. Dört motor çalışıyor. Sonra depo ölçümü, sıcaklık ölçümü, vs. Henüz depo doldurma noktasına gelmedik. Zamanla onları da göreceğiz.

sulukök 26-06-2015 22:28

Evet İdris Bey, karmaşık ve zor bir sistem. Bir sistemde ne kadar çok parça olursa o kadar hataya açık. 24/7 elektik bağımlılığı da cabası. Ama en az su kullanan ve en verimli sistem olduğunu düşünüyorum.

Bir de beni işin üretim süreci tasarım kısmı çok çekiyor. Yani bir mühendis ve bilgisayarcı olarak, tarımın bir fabrika süreci gibi kontrol edilebilir bir şekle sokulması bana çok cazip geliyor. Elbette NFT de öyle ama aeroponik daha çekici geliyor. belki de zor olduğu için.

NFT çok daha basit ve zahmetsiz. Sistem kendiliğinden yürüyor. Ama ben taktım bir kere. İlle e aeroponik olacak.

Kudret Tezel 26-06-2015 23:26

Haydi hayırlısı sayın sulukök başarılar dilerim. Güzel bir deneme. Kolaygelsin.

sulukök 27-06-2015 08:12

Çok teşekkürler Kudret Bey. Sizin desteğiniz de olduktan sonra bizim domateslerin sırtı yere gelmez.

idris şenol 27-06-2015 08:27

Aeroponik sistem için pompa seçimi çok önemli
çalıştığım iş yerinde kademeli pompalar mevcut ordan teknik bilgim biraz var
0 bardan 20 bara kadar basınç sağlıyor .danfoss sistemiyle aynı basınçta sabitliyor
piyasada bu pom en küçüğnü bulup ilerki dönemde kurulabilecek sera ya sorunsuz olarak uygulanabilir
sn sulukök sizin kurduğnuz sistemde çalışma aralığı nasıl sürekli olmasımı gerekli yoksa belirli aralıklarla kurtarıyormu

sulukök 27-06-2015 08:37

Profesyonel Aeroponik Sistemlerde genellikle çok sayıda bitki, çok sayıda püskürtücü uç ile aynı anda ve yüksek basınç ile (atomizer gibi spreyleme yöntemiyle) sulanıyor. Bu da yüksek güçlü, yüksek basınçlı pompa demek.

Ben evde çok basit bir sistem kurdum. Yüksek basınç yok. Bu otomobil cam suyu pompaları olsa olsa birkaç bar ancak basar. Böyle olunca atomizer gibi spreyleme de yok. Mikrosprinkler dediğim dönerli fıskiye kullanmamın nedeni o. Oldukça düşük basınç ile bitki köklerini azar azar ıslatmak.

Pompalar sürekli çalışmıyor. 5 saniye püskürtme yapıyor, 5 dakika bekliyor. Bitkiler büyüdükçe bu süreyi artırmak gerekebilir, ama şu anda 5 saniye bile fazla. Kökler o kadar küçük ki, suyun çoğu boşa dolaşıyor.

idris şenol 27-06-2015 23:13

sn sulukök sizin çalışmanız beni bile heycanlandırdı devamını bekliyoruz

sulukök 28-06-2015 08:41

Teşekkürler İdris Bey, ben de sabırsızlıkla bekliyorum. İki gün oldu hala büyümediler; ne bir çiçek var - ne de tomurcuk?!

Baktım kasaların içinde EC hala 2.0 ve de pH 8.0, demek ki bitkiler hiç faydalanamıyor bu besinden. Besin tankından yavaş yavaş yapmakla da olmayacak, çünkü eksilmiyor zaten. Akvaryum pompası ile kasadaki besini çekip, pH 6.0 yapıp geri verdim. Bakalım beğenecekler mi? Ve de yine pH 8.0'e doğru yükselecek mi? Biraz şok olabilirlerbelki... Göreceğiz.

sulukök 29-06-2015 07:26

Küçük bir video hazırladım. Sistemin çalışmasını anlatıyor. Sistem sıra ile püskürtücü motorları çalıştırıyor. Motorların başlama ve durmasını ekranda izlemek mümkün. Şu an için bu süre gündüz 5 saniye, gece 3 saniye.

Sonra depoda kalan besinin derinliğine bakıyor. Belli bir derinlikten fazla ise A, B, Asit ve Su motorlarını çalıştırıyor. Bu derinlik sabit olduğu için eklenecek su miktarı da sabit. Yaklaşık 3 litre. Belli EC için buna eklenmesi gereken A, B ve asit de yaptığım denemelerle belli. Sonuçta A+B pompaları tek kontrolla belli bir süre çalışıp sonra duruyor. Asit pompası çok daha kısa çalışıyor. Su pompası da su dolana kadar çalışıyor. Bu kısım videoda yok, çünkü yeterli besin var hala.

Sistem sonra sıcaklık ve nem değerlerini gösteriyor. Şu an bu dışarıdaki hava sıcaklığı ve nem. Amacım bu sensörlerden birini bir kasanın içine yerleştirip nem durumunu izlemek. Nem ölçümü ile köklerin kuruması arasında bir ilişki kurmaya çalışmak.Buna göre de öyle 5 dakikada bir gibi zamana bağlı değil de, nem durumuna göre yani bitkinin ihtiyacına göre kendiliğinden besleme yapılmasını sağlamak.

İkinci sıcaklık ölçeri de depoya daldıracağım. O da EC hesaplamasında kullanılacak. Şu an sistemin gösterdiği EC az çok hava sıcaklığına göre. O sıcaklıktan 3 derece çıkarıp, bu su sıcaklığıdır diyorum, ona göre düzeltme yapıyorum. Tabii doğru olmuyor. Ama şimdilik böyle.

Sonra sistem beklemeye geçiyor. Şu an gündüz 5 dakika, gece 10 dakika. Gece çok çalıştırmaya gerek yok sanırım. Yapay aydınlatma yapmıyorum, pek büyüme olmasa gerek. Ancak köklerin kurumaması ve bitkinin canlı kalması için ara ara sulamak gerek. Dediğim gibi ileride bu nem durumuna bağlı olarak kendiliğinden sağlanacak.

Bekleme süresince, alfanumerik tuş takımı kullanılarak sistemi sorgulamak veya komut vermek, ya da sistem parametrelerini değiştirmek mümkün. Yani kalan besim miktarını, sıcaklık ve nem durumlarını, EC değerlerini sorgulayabiliyorum. Ya da şu motoru şu kadar saniye çalıştır diyebiliyorum. Böylece istediğim kasayı istediğim zaman sulayabilirim; ya da besin deposuna istediğim kadar su ya da asit ya da besin ekleyebilirim. Motorların çalışma sürelerini ya da bekleme sürelerini değiştirebilirim.

Sensörler tam çalışmaya başlayınca sistem daha çok bitkiler tarafından yönetiliyor olacak. Benim müdaheleme de gerek kalmayacak. Ben de daha çok durumu izliyor olacağım.

Video şu adreste, umarım çalışır:

https://www.youtube.com/watch?v=OHgoCdtDio0

idris şenol 29-06-2015 08:00

arızalı vidoo tamirat sonrası ben:))
 
maalesef vidoo açılmıyor,ustam bir el atsan :))
şimdi tamam saat 11 55:p:p

sulukök 29-06-2015 08:22

İdris Bey, bir daha dener misiniz? Yeniden yayınladım.

sulukök 01-07-2015 19:24

2 Eklenti(ler)
Dün birkaç deney yapmakla geçti.

Önce kasalardaki pH düzeyini 6.5'a indirdim. Domatesler biraz rahatsız oldu. Kasıldırlar, kıvrıldılar, akşama kadar ancak gevşediler. Depo pH6.0 idi. Bugün bir ara kendisi yeniden dolumyapmış. pH 6.6, EC 2.5 olmuş. O konuda da biraz ayar yapmam gerekecek.

Kasadaki nemi ölçmek için DHT22 nem ve sıcaklık ölçeri kasaya yerleştirdim.

Nem hızla % 90'a kadar çıktı. Acaba bu kadar nem çok mu, ıslamadan böyle bıraksam yeter mi diye yarım saat sulamayı bıraktım. Hemen boyunlarını büktüler, yeniden sulamaya geçtim. Şimdilik sulamayı başlatıp durduracak bir alt üst limit belirleyemedim.

Güneş panelini balkona yerleştirdim. Doğrudan bilgisayarı çalıştırmaya veya tek başına bir tek motoru çalıştırmaya yetiyor. Ama motor ve bilgisayar birlikte çalışamıyor. Devrede akü olunca sorun olmuyor. Böylece panel 5 dakika aküyü şarj ediyor, 1 dakika kadar ise motorlar epeyce bir şarjı kullanıyor. Şimdilik normal şehir elektriği kullanmaya devam.

Asıl büyük sorun sıcaklık. Sera olarak kullandığım yer cam balkon ile kapattığım pergolenin altı. İki kanat sürekli açık olduğu halde gündüz sıcaklık 30 derecenin üzerinde. Tabi su sıcaklığı da öyle. Bitkileri en çok yoran sanırım o. Sera tam güneye bakıyor ve rüzgar almıyor. Bir küçük baca var, belki fan konabilir ama çok dar, işe yarar mı bilmiyorum.

Kiremit olan çatıyı bugün beyaza boyadım. Batı cephesinde beyaz perde vardı, bir de dışarıdan % 50 sera örtüsü örttüm. Bakalım yarın birşey farkedecek mi.

Herşeye rağmen köklerde epeyce bir gelişme var. Yeni filizlenme de görülüyor. İki resim ekliyorum bu gelişmeleri gösteriyor. Ortalığı biraz serinletirsem belki gelişme hızlanır.

sulukök 05-07-2015 21:49

2 Eklenti(ler)
Serada durum sakin. Domatesler yavaş yavaş büyümeye devam ediyorlar. Hala çok cılızlar. Çok az besin tüketiliyor. pH oldukça kararlı bir duruma geldi gibi. Dün gece kasada 6.5 yapmıştım. Bu gece 6.7 ölçtüm.

Durum sakin olunca ben de bugün biraz güneş enerjisine baktım.

Sabah 10:41'de sistemi güneş enerjisine bağladım. Yani aküye. Akü de güneş panelinden şarj oluyor. 8 saat sorunsuz çalıştı. Bıraksam daha da çalışırdı herhalde ama akünün şarj durumunu sağlıklı bir şekilde ölçecek aletim olmadığı için aküyü zorlamak istemedim.

İki resim ekliyorum. Birinde balkonun kenarına öylesine koyuverdiğim panel görülüyor. Daha önce de dediğim giibi panel 20 wattlık küçük bir panel. Normalde bu güzelce bir yerlere bağlanmalı. Hatta ben güneş izleme sistemi kurmayı da düşünüyordum ama, mekanik tarafı zor. Yani malzeme bulmak zor. Uygun dişli bulmak zor. Orası epey bekleyecek.

Resimde arka planda beyaza boyalı kiremitler de görülüyor. Sanırım az da olsa bir miktar yararı oldu. 30 dereceyi geçmiyor bu günlerde. Fan koymayı düşündüğüm baca da görünüyor arkada, ama çok dar, 10 cm gibi falan. Asıl kuzey rüzgarını yönlendirip içeri alabilsem en iyisi olacak ama en yakın yer 5m uzakta.

İkinci resimde akü şarj kontrol cihazı ve akü görülüyor. Kontrol cihazı 3 Amperlik. Benim panel zaten en çok 1 Amper veriyor. Yetiyor. Panelden gelen elektriği aküye yönlendiriyor. AKü dolunca şarj kesiyor. Aküden de dışarı çıkış sağlamış oluyor.

Aküyü Arduino ile de kısmen ölçüyor olabilirim. 10.5 Voltun altına düşmemesi gerek diyorlar. Onu izleyebilirim. Bu tarafta yapacak çok iş var daha.

sulukök 13-07-2015 13:05

3 Eklenti(ler)
Domatesler çok yavaş olmakla birlikte biraz büyüdüler. Yapraklar çoğaldı ve irileşti, kökler epeyce gelişti. Ama hala oldukça cılızlar, sanki fazlaca boyuna gidiyorlar gibi.

Yavaş büyümeleri aşırı sıcaktan olabilir. Her ne kadar bazı tedbirler aldıysam da, şimdi de havalar iyice ısındı. Gece en düşük 21 22 zaten dışarıda, sera içi 25in altına inmiyor. Gündüz de 32yi buluyor yine.

Bir neden de, bitkiler doğrudan güneş ışığı görmüyorlar. Bir kısmı sabah 8 10 arası doğu güneşini görüyor. Öğlen güneş tepede, saçak geniş, dam kiremit, yani güneşin sıcağı var, ışığı yok. Batı cephesini de sıcağı kesnek için perde ile kapadık. Sonuçta güneş ışığı görmüyorlar. Biraz boya gitmelerinin bir nedeni de bu olmalı.

Güneş ışığını elektrik olarak gayet güzel kullanıyorum. Gündüz tamamen güneş elektriği ile çalışıyor, akşam her ihtimale karşı şebekeye alıyorum.

Ufukta henüz tomurcuklanma yok. Herhalde herkes salça yaparken bizimkiler çiçek açacak.

hknblt 17-07-2015 18:39

selamlar, adım adım bizimle paylaşmanız çok güzel olmuş bende bu konuya kafaya yormaya başlayacaktım çok güzel oldu, çok teşekkür ederim umarım başarılı bir şekilde devam edersiniz.

sulukök 17-07-2015 18:54

Çok teşekkürler Sayın hknblt.

Daha işin başındayız. Oldukça yavaş ilerliyoruz. Geç başlamış olmam ve buna bağlı aşırı sıcaklar bitkileri çok zorluyor. Ben de kırmızı domatesler görmeyi umud ediyorum. Size de hoşgeldiniz ve çalışmalarınızda başarılar diyorum.

sulukök 18-07-2015 10:15

ilk Problem
 
1 Eklenti(ler)
Az önce tankın birinde küçük küçük kurtçuklar gördüm. Serayı soğutmak için 2 kanat açık duruyor. Çekirgeler dahil, her türlü börtü böcek içeri giriyor.

Belki NFT yapanlar benzer şeyler görmüşlerdir. Daha önce böyle birşey gören yaşayan var mı? Ne yapmak gerekir? EC 2.0 - 2.5 pH 6.0 - 6.5 ortamda yaşayabiliyor. Büyüyünce neye benzeyecekler bilmiyorum. Şimdilik sadece bir tankta ama emimim yayılacaktır. Elle toplamaya çalışacağım ama kökünü kazımak kolay olmasa gerek.

kiziltan 18-07-2015 16:25

Acikta olanlarin uzerine tuz dokmek faydali olabilir.

sulukök 18-07-2015 20:13

Teşekkürler Sayın Kızıltan,

Sabah "karada gezen" elime gelenleri parmağımla ezdim. Toplamak pek kolay olmadı, ben de 50-60 kadarını ezerek yok ettim. Daha ufakları ve suda yüzenleri var, onlar kurtuldu. Suya tuz eksem onu da domatesler sevmez. Şimdilik "karada" görünür yürüyen birşey yok. Yarın diğerleri görünür hale gelirse onları da ezeceğim sanırım.

sulukök 24-07-2015 11:44

Bir ay sonra...
 
2 Eklenti(ler)
Bugün fideleri dikeli bir ay oldu. Biraz daha uzadılar. Büyüdüler ya da geliştiler demek çok zor. Hergün kontrol ediyorum, ufukta bir tomurcuk umudu var mı diye, hala yok.

Sistem sorunsuz çalışıyor. Besin sorunsuz hazırlanıyor: EC 2.0 ve pH 6.0. Tanklar içinde pH 6.5 dolayında kararlı duruma geldi. Besin bakımından bir eksikleri yok.

Sera içi çok sıcak. Gündüz 32, gece 25'e zor düşüyor, ya da düşmüyor bugünlerde. Genelde 26-27.

Güneş ışığı görememeleri de en büyük etkenlerden biri. İçeriyi soğutmak için cam balkon kanatlarından doğuya bakan ikisini açıyorum. Sabah güneşi de oradan giriyor. Üç kanatlık yerden 1-2 saat güneş alıyorlar. Bitkiler kapalı duran üçüncü kanadın arkasında memnun mesut yaşıyorlar. Geçen gün üçüncüyü açıp domatesleri doğrudan güneş ışığına maruz bıraktım. Anında bayıldılar. Bir kaç yaprak kavruldu. Baktım besin suyu neredeyse kaynamış.

Demek ki bu füme renkli 8mm laminat cam güneş ışığından epeyce birşeyler alıyor. Sabah dışında güneş görmedikleri gibi, gördükleri ışık da herhalde epeyce süzülmüş bir ışık oluyor.

Bu arada kurtçuk işini epeyce hallettim gibi. İlk 50-60 tan sonra birkaç tane daha avladım. Sonra tanklardaki suyu tamamen boşalttım. pH 6.0 ayarlanmış çeşme suyu ile iki defa doldur-boşalt yıkadım. Geriye pek birşey kalmadı. Bugünlerde görünen birşey yok.

Yeni filizler geliyor ama seyrek. Yaprakların renkleri biraz daha koyu yeşil oldu. Gövdeler ince ve uzun, uzamaya devam ediyorlar. Kökler de öyle. Pek "Yatay Gelişme" olmadı. Kökler de uzadı gitti, dibi buldular. İkinci-üçüncü derece kökler pek gelişmedi. Kılcal kökler pek oluşmadı. İp gibi uzun kökler oluştu.

Her neyse diyelim, beklemeye devam edelim. Bir süre sonra güneş alçalacak, içeri güneş girmeye başlayacak güneyden. O zaman büyür, çiçek açar, meyve verirler umarım. Ben en azından sistemi denemiş oldum.

İki fotoğraf ile son durumu belgelemiş olayım. Bir üstten, bir alttan iki görüntü.

sulukök 24-07-2015 15:22

Domateslere Özgürlük
 
2 Eklenti(ler)
Az önce verdiğim ani bir kararla domatesler ile güneş arasındaki tüm engelleri kaldırdım. Cam balkonun cam kanatlarını söktüm. Domateslere özgürlük verdim. Belki biraz sıcaklık düşer, doğrudan da olmasa daha tam, daha doğal, daha doyurucu güneş ışığı alırlar.

Biraz güvenlik açığı olacak, belki biraz da komşular rahatsız olacaklar ama domatesler için böylesi daha iyi olacak.

Önceki yıllarda açık balkonda deneme yapmıştım, bu sene bu kapalı pergole ve daha sıcak İzmir havası domatesleri baydı. Umarım çabuk toparlanırlar.

sulukök 31-07-2015 13:38

ilk tomurcuk adayları belirdi...
 
3 Eklenti(ler)
Geçmişten kalan izlenimlerime göre ilk tomurcuklar pek meyve bağlamıyor ama, üç fidede dörder tomurcuk adayı gördüm. Hemen fotoğrafladım, çünkü az sonra bir haftalık bir geziye çıkıyorum. Muhtemelen döndüğümde çiçek açmış olurlar.

Biraz yakından bakınca da birçok yaprakta küçük küçük delikler gördüm, hatta biri neredeyse tül gibi olmuş. Böcek mi, sinek mi yoksa beslenme veya sıcak problemi mi bilmiyorum. Şu an yapacağım birşey de yok. Domatesleri uzaktan izleyecek bir sistem kurmaya çalıştım, o da olmadı. Evin içinde yerel ağdan kamerayı izleyebiliyorum, ama internetten bir türlü göremedim.

Artık bir hafta kendi başlarına olacaklar. Devamı haftaya....

mimARif 31-07-2015 13:53

sevgili sulukök,
başarılar diliyorum kardeşim çok heyecan verici gerçekten. şaşkınlıkla takip ediyorum ve sonucu bekliyorum.

sulukök 11-08-2015 15:23

ilk Çiçeklerimiz Açtı
 
5 Eklenti(ler)
Aslında geziden döneli birkaç gün oldu, ama tabletin şarj adaptörünü İstanbul'da unutmuşum. Pili bitti. Resim çekip yayınlayabilmek için onu bekledim.

Ben gezideyken domatesler ufak bir badire atlattılar. Ara depoda su bitmiş. Sistem de depodaki besini tamamlayacağım diye besin eklemiş, asit eklemiş, ama su yok. EC yükselmiş, pH düşmüş. Neyse sağolsun ağabeyim aradı, telefonla uzaktan hallettik. Şimdi iyiler. Epey stres yapmışlar tomurcuklar çiçek açmak için epey beklediler ortalığın tekrar kararlı duruma gelmesini.

Bir haftada epeyce büyümüşler, hatta biraz gelişmişler artık ve hemen hepsinde 4 5 tomurcuk var ama, hala çok ince uzunlar, meyveyi nasıl taşıyacaklar bilmiyorum. Hava sıcaklığı hala 33 34 derece. Kökler de aynen hissediyor bu sıcaklığı. Sürekli stres. Neyse Ağustosun yarısı yaz, yarısı kış derler, haftaya serinlemeye başlar, kökler de rahatlar. Güneş de biraz yatar, içeri girmeye başlar, asıl gelişme ondan sonra hızlanır.

Demek ki İzmir'de minimum sera koşullarını (20 - 25 C derece sıcaklık ve güneş ışığı) sağlamadan aeroponik yapmaya kalkışmamak lazımmış. Belki kışın daha iyi olur. Belki kış için yeni fidanlar dikerim. Bir taraftan da çilek düşünüyorum, bakalım.

Bir kaç çiçek ve tomurcuk resmi ekleyeyim. Arı da dolaşıyor ortalıkta ama, bakalım ne zaman meyve bağlayacaklar.

sulukök 18-08-2015 18:26

Çiçekler meyve bağlayamıyor
 
5 Eklenti(ler)
Aşırı sıcaklar hala devam ediyor. Domateslerin tomurcukları ya açamadılar, ya yarım yarım garip şekillerde açıldılar, açanlar da meyve bağlayamadan kurudu, düştü.

Çiçekler tozlansın diye pilli diş fırçası kullanıyorum. Önceki yıllarda fırçayı çiçeğin tepesine dokundurduğumda yağmur gibi polen döküldüğünü görürdüm. Şimdi hiçbirşey dökülmüyor. Ya hiç polen yok, ya da sıcaktan yapışmışlar. Arı bile gezmiyor artık.

Domateslerin bir tanesi 2 metreyi buldu, ikisi üçü bir buçuk metreyi geçti, ama sağlıksız uzama sadece. Bir kısmını yere doğru serbest bırsktım, daha çok güneş görsünler diye, ama sıcak rahat bırakmıyor. İki gündür kökler 35C dereceyi gördüler uzun, uzun. Adeta haşlandılar. Akşam saat 19, hala 32C. Sürekli stres halindeler.

Havaların serinlemesini bekleyeceğim. Sonra çiçek açar meyve bağlarlarsa ne ala. O zaman kışa kadar bunlarla devam ederim, olmazsa yeni fide çimlendirip baştan başlarım, kışlık domates olur.

Biraz da resim...

sulukök 26-08-2015 09:44

Galiba esas problemi buldum
 
Aslında bunu daha önce bulmuşum da, sorunun büyüklüğünü anlamamışım.

18.07.2015 tarihli yazımda küçük kurtçuklardan sözetmiştim. Onları elimle ezip öldürdüğümü düşünüyordum. Sıcaklar artıp kasaların içi 32-33 derece olunca daha çok o konuya eğilip bunları boşvermişim. Gördüklerim ve görüntülediklerimin çok daha büyük - kırkayak gibi bir böceğin yavruları gibi birşeyler olduğunu düşünüyordum; meğer onlar ergenmiş, yavrular iyice ince - küçük ve çok sayıda.

Şimdi görüyorum ki her tarafı bunlar kaplamış ve bu kurtçuk dediğim şeyler sanırım nematod, ve de oldukça büyük bir baş belası. Kökleri yiyip/zarar verip bitkinin gelişimini engelliyorlar. Cılız büyümenin, çiçek açamama meyve bağlamama nedenlerinden biri de bunlar olabilir.

Annem bahçede salatalık, maydonoz, dereotu, ve bamya denemişti, hep iyi başlar gibi olup sonra birden duralamış kalmışlardı. Herhalde bundan diyorum. Sağlıklı iki begonvil diktik, öylece bekliyorlar. Çim olan yerde çok olurmuş. Evin eski sahibi her yanı çim yapmış, güzel bir sulama sistemi kurmuş, çok bol sulanmış yani her taraf. Ben de bu sene fideleri cocopeat/perlit ortamında değil, bahçenin toprağında yetiştirmiştim, sanırım o arada kaptık bunları.

En önemli gözle görülür etkileri EC yükselmesi. Evet yükselmesi. Ben 1.5 EC besin veriyorum. Kökler de sevinsin diye 6.0 pH ve soğuk sulu. 2-3 saatte EC değeri 2.0'yi geçiyor ve hızla yükselmeye devam ediyor; bıraksam 3 - 4. Yani bir bakıma bir eko sistem var burada, aquaponic gibi, ama bunların yedikleri benim domateslerin kökleri. Belki marul falan versem onu daha çok sevip domatesleri rahat bırakırlar mı bilmiyorum. O zaman marul verip domates almış olurum karşılığında, başka hiçbir gübre eklemeden.

Yüksek EC zaten yeterince engelliyor bitkileri. Sırf bu nedenle bile olsa yok etmem gerekiyor.

Genelde önerilen bitkileri sök, ortamı temizle/sterile et, baştan başla.

Ben biraz mücadele etmeyi deneyeceğim. En basit yöntemler sıcak su ile ortamı ve kökleri yıkamak. 50C derecede 20 dakika yetiyormuş. Ama kökler ne olur bunun sonunda bilemiyorum.

H2O2 Hidrojen Peroksit (Oksijenli Su) öneren var. Geçen sene almıştım. Taşınırken çok iyi ambalajlamıştım, bulabilirsem deneyeceğim.

Ozon öneren var ama pek denenmemiş sanırım. O daha çok mantar bakteri vb için kullanılıyor. İşe başlamadan önce ozon jeneratör almıştım küçük bir şey ama kurmamıştım, şimdi kuracağım.

Öncelikle sistem (su deposu, besin deposu, kasalar, bitkiler) ve çevreyi (pergole/sera) temizleyeceğim. Bahçeyi nasıl halledeceğim bilmiyorum. Genelde naylon kaplama ile solarizasyon öneriyorlar. Bakalım.

Olmazsa domatesleri söküp heryeri/herşeyi temizleyip baştan başlayacağız.

Şimdi önce ozon jeneratörünü ve oksijenli suyu bulayım. Haşlama işi sonra.

kiziltan 26-08-2015 18:02

Gecmis olsun, elbise utuleme ve ev temizligi icin satilan kucuk buhar sistemleri var, elektrikli supurgeye benziyor am buhar puskurtuyor, buhar sicakligi su ile kiyaslanmaz fazladir, birisinden emanet bulup deneseniz. Balkon ve cevre temizliginde faydali olabilir.

Kudret Tezel 26-08-2015 18:46

Zor olanla uğraşmakta bir tutkudur. Geçmiş olsun. Yılmak yok yola devam. Kolaygelsin başarılar dilerim.

sulukök 26-08-2015 19:24

Sayın Kızıltan, Kudret Bey,

Destekleriniz için teşekkürler, gerçekten moral verici ve yola devam etmek için yeterli oluyor mesajlarınız.

Bugün epey bir huruç harekatı yaptım. Önce besin tankı, sonra sırası ile dört tankı 20şer dakika ozonladım. Pek bir fark gözlemedim. Sonra beslemeyi kestim, sistemi kapattım.

Sulu elektrik süpürgesi ile bütün besini emdim. Emebildiği kadar bütün tankların içini emdirdim. Görünen kısımlar neredeyse tertemiz oldu.

6.0 50C su ile doldurdum tankları. 20 dakika bekledim. Yeniden sulu elektrik süpürgesi ile bütün suları emdim.

Sonra normal besini verdim. Tabii orada burada kalmış olanlar çıktı ortaya. Elimle ezebildiğim kadar ezdim. Ortalık genelde temiz görünüyor. Tabii asıl kararı domatesler verecek. Sıcak sudan ne kadar etkilendiler bilmiyorum. Epeyce kök de zedelendi zarar gördü, bazı domatesler biraz küsecek bu işin sonunda.

Yarın durum belli olur herhalde, sonucu paylaşırım.

sulukök 27-08-2015 20:49

Bugün sonuçları izledim. Görünürde pek birşey yok gibiydi. Akşamdan yeni ve 1.5 EC cıvarında besin eklemiştim. Başlangıçta biraz EC yükselmesi oldu, sonra yavaşladı. Sabaha kadar da az çok aynı kalmış.

Sonra yükselme hızlanmaya başladı, pH da sabit ya da çok az düşüyor. Sonra ufak ufak görmeye başladım kurtçukları. Artık sağda solda kalan, yumurtadan yeni çıkan, giderek büyüyen, giderek arttı. Gün sonuna doğru EC 3'e yaklaştı.

Önce ikinci bir harekat yapmayı düşündüm. Ama yarın ve ertesi gün İzmir dışında olacağım. Arkasını getiremeyeceğim için vazgeçtim. Şimdilik devam ediyorlar. Muhtemelen Pazar günü tekrar bakacağım duruma.

sulukök 31-08-2015 09:33

4 Eklenti(ler)
Dün ikinci bir temizlik harekatı yaptım. Önce yarımşar saat ozonlama. Öğlen olunca baktım güneş kendiliğinden kasaları ısıtmaya başlamış, ben de dokunmadım, ısıtabildiği kadar ısıtıp doğal Solarizasyon yapsın. Saat 15'e kadar bekledim. Sonra kasalardaki besini emip boşalttım. Kökleri dışarı alıp kasa diplerine kaynar su döktüm. Amaç dipte köşede kalan saklanan kurtçuk varsa onları temizlemek. Sonra daha az sıcak su ile kökleri yıkadım. Suları boşalttım, taze besin koydum.

Ne kadar temizlesem de köklerde yumurta, larva küçük yavru kalıyor. Kökleri de iyice sıcak suya daldırabilirim ama onlar da dayanamaz. En son sökmeye karar verdiğimde bir de onu denerim. Büyükleri ayıklamak kolay, ama küçükler görülmüyor, büyüyünce ortaya çıkmış gibi oluyor. Baştan başlıyoruz.

Yine de ilk harekatın gözle görülür faydası oldu. Özellille güneşe çıkardığım bitkiler epey güçlendi. Çiçek sayısı arttı, çiçekler normal açılır oldu. Ama henüz meyve bağlayan yok. Tabii böyle ikide bir müdahele onları da şaşırtıyor, kararlı bir ortam oluşmayınca çiçek meyveye durmuyor.

İlk temizlik sonrası birkaç resim ekliyorum. Güneşteki bitkiler, en çok uzayıp tavana varan bitki - bunda üç nesil çiçek var. Ve köklerin temizlik sonrası gelişimi.

kiziltan 31-08-2015 13:07

Bu kurtlari canli toplayarak ne ile olduklerine bakabildiniz mi ? Klor olur mu, alkol olur mu, yuksek potasyum olur mu gibi birkac deneme yapsaniz belki daha kolay olur.

sulukök 01-09-2015 09:28

5 Eklenti(ler)
Sayın Kızıltan,

Hayır henüz (hala?) Öyle bir araştırma yapmadım. Ama ben gezide iken su yokluğunda oluşan ortamda yaşayabilmiş olmaları oldukça dirençli olduklarını gösteriyor. EC 5.0 ve pH 3.0 gibi ortamlar. Yani çok tuzlu ortamda da yaşayabiliyorlar. Sodyum ya da potasyum özelini bilmiyorum tabii. Asite karşı da oldukça dirençliler. Alkolü denemedim, kökler de kötü etkilenebilir.

Bugün biraz bu kurtçuklarla tanıştırayım sizleri. Olabildiğince yakın çekim yapmaya çalıştım. İlk resimde çok sayıdaki ayakları görülebiliyor. Bu iri bir ergen. Boyutlar anlaşılsın diye metre ekledim görüntüye. Daha ufaklar göreve giderken ve görev başında resimleri göreceksiniz. Daha da küçükleri var 1-2 mm boyunda olanları ben çok zor görebiliyorum, çok çok inceler aynı zamanda. İrileri görüp yakalamak kolay, muhtemelen onlar yumurtlamaya hazır veya taşımakta olan dişiler. Küçüklerin ise çıktılarını görebiliyorum. Köklerin toz gibi kalıntıları ve kurtçukların dışkıları. EC ve pH artıran da bunlar.

Solarizasyon dedikleri güneşlendirme oldukça işe yaradı. Dün 12 gibi son besinlerini verip suyu kestim. Güneşten kasalar iyice ısındı. Besin bitti, bitkiler bayıldı. Umudum o sırada kurtçukların da ölmüş olması.

Akşam tekrar taze besin verdim, bitkiler ayıldı. Sabah EC oldukça kararlı idi. Ama sabah hiç yoksa 15-20 ergen öldürdüm. Görebildiğim kadar da küçük. Bugün yine güneş banyosu var.

Kitlesel mücadele kimyasal ile daha kolay tabii. Hidrojen peroksidi bulamadım evde. Önerilen ilaçlar var, muhtemelen sentetik; kullanmak istemiyorum. Sodyum, potasyum, alkol vs denerken doz önemli. Sonra da öldürücü dozun bitkiye ne yapacağı. Bu da epeyce bir deney demek. Bir de malzeme.

şafak 01-09-2015 11:03

sayın sulukök kolay gelsin.
ROA +Plus Organik Sıvı Gübre

içinde bir bakteriden söz ediliyor zararlıların kabuğu ve yumurtasıyla beslenen incelerseniz belki yardımı olur.
zehirli ilaç falan değil yani.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:28.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025